26 Eylül 2015 Cumartesi

YÜRÜYORUM, YOLLARIN VE ÇİLEMİN BİTMEMİŞLİĞİNDE ...!

Gitme kal, diyenimin olmaması
Nasılda hüzün dağları çoğaltır bu gamlar yurdu ruhumda ....!.
Karabasanlar, hicranlar sarar, tepeden tırnağa her yanımı .....
Bir bilseler, ahhh...
Bir bilseler ...!
Ne çok duymak istiyorum, nasılda aç ve muhtacım ..
Sevgi dolu,ılıcık bir sesle..
Gel gitme,kal şuracıkta,yamacımda, demelere..
Yüreğin taşıp,dilin söylemişliğinde dökülen, sevgi sözcüklerine ...
Oysa,
Oysa...
Şimdi ardıma dönüp bakmamacasına koyularak yalnızlığın ve sevgisizliğin sahrasına ..
Omuzlarıma yalnızlığın hüznü olanca ağırlığıyla çökmüşlüğünde ...
Ayaklarıma, taşlar bağlanmışcasına ..
Bir ayağım giderken,ötekisinin dönmelere hazırlığında ..
Bir yanım,kal gitme derken ..
Öte yanımın,yolcu yolunda gerek demişliğinde
Dilenci vapurları misali yalpalaya, yalpalaya ,
Hüzünlerin yorgunluğunda savrula , savrula yola koyulmuşluğumda
Yol alıyorum ,ağır aksak ve içim kan ağlaya, kan ağlaya ...
Yürüyorum ,yolların ve çilemin bitmemişliğinde..
Yürüyorum, yolların ve çilemin bitmemişliğinde

Erdem YASSIBAŞ
Ereğli/KONYA
26/09/2015
Saat ; 03_26

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  SÖYLEYEMEDİKLERİM ..., Söyleyemediklerimdir .. Dil altımda gizlediğim inciler ... Gecenin, karanlığın ve korkularımı tetikleyen yalnızlığı...