3 Ocak 2017 Salı


EVVELİN NEYDİ Kİ, AHİRİN NOLA ?

Duyguların, sevinçlerin, umutların, düşlerin ...
Geleceğe ilişkin hayallerin, planların ..
Yerle yeksan oluyor ..
Mutsuzluk ve sancılar düğüm, düğüm ..
Yumruk, yumruk ..
Gelip boğazına, kursağına oturuyor ..
Kendini '' - Denizlerde gemisi batan, müflis tüccar . '' gibi hissediyorsan ..
Hayat denen bu hengamede ..
Kendine saygını var edememişliğin fukaralığın da ....
Bunca zamanı heba, ömrünü telef ederek ....!
Altı yok pabuçluklarda, körü körüne biatta ..
Dahası kıç yalamalarda ve el-pençe divan durarak ..
Şamar oğlanı olup çıkıp, çürütmüşlüğünde ...
Kala, kala sana kalan ...
Hep, deve götü yağlamak ve dalkavukluksa ...!
Bil ki, bu işte daha ilk adımdan ...
Şu ana dek sürmecesine, ters gidiş ..
Ve, tepeden tırnağa onulmaz hata, dönülmez yanlış,telafisiz yanılgı vardır.
Demek ki, ya bu gerçeklere ve eşyanın tabiatına aykırı ..
Ya'da, sen ve o kaotik düşüncelerin, hayata uyumsuz ....!
Hayatın ırmağı, terse akmaz ..
Sen körü körüne inatla götün, götün yüzen ördekliklerde ..
Suyla ve hayatla, hatta istikrarsızlıklarla, kendinle inatlaşıyor san ..
Yaptığın, düpedüz ..
Kıçın la inatlaşırken, donuna sıçmaktır, aslında ...
İnatlaşmayı,tepişmek anlamak ..
Ve, körü körüne bağnazlıkta kendi çukurunu kazıp ..
Geleceğini karartmak demektir ...
Ders alamamış san bunca yaşanandan ..
Payına düşen dersi de, mutluluğu da alamamış san hayattan ..
Bil ki, ruhundaki Don Kişotluktan çok ..
Akıl ve düşünce bulanıklıklarında ....
Ve, sorgulamazlığın sığlığında boğuluyorsun demektir ..!
Deneyim, ders alırsan, kazanım ......
Körü körüne inat sa, felakettir, tufandır, akıllara ziyanlık ..!
Yerle yeksanlıklarda, rezil rüsvalıklarda, toz-duman olmaktır ..
Aştan, aşka ....
Felaketten, mutluluğa ...
Elemlerden, coşkuya, sevince ...
Hayatın tüm alanında ..
Hayata ve insana dair, hemen her konuda ..
Yaşadıklarından feyz, ışıktan ilham .....
Yenilgilerden ders almıyor ....
Elem deminden, mutluluk çıkartamıyorsan ..
Nafileliklerde tüketip, heba etmişsin, hayatı ..
Dönüp baktığında, ömür ve vicdan aynına ..
Diyemiyorsan hala, '' - Hata bende . '' , diye ..
Ya, gözün kamaşmış egonun serabın da, yakamozun da ..
Ya, beynin sulanmış hayat ırmağının gel-gitlerinde ..
Ya da, ruhun küflenmiş bağnazlık dehlizinin karanlıklarında ..
Cehenneminin odununu, sırtında taşımışlığıyla ..
Zebaniye iş koymadan, kendin yakarsın azabının ateşini !
Sen, yanlışlıklar komedyasının yitik kahramanı, biçare zavallısın ...!
Çünkü .....,
Neresinden tutarsan, elinde kalmacasına ...
Bebelik ten mezara süren, ömür denen kilimde, ilmeklerin ...
Baştan aşağı yanlış ...
Çözgülerin sakat, atkıların karışık ...
Düğümlerin Gordionunkinden de karışık, kör ve çözümsüz ....
Südün ve mayan bozuktur demek ki, senin ....
Böyleliğinde bil ki .....
Fazlasıyla müstahaksın, hayatın şamarıyla dumurlara uğramaya !
Kendi kazdığın kör kuyuya, çıkmamacasına yuvarlanmaya ...!
Ön teker nere giderse, arka teker de, ora gider, sözünün ışığında ...
Demeli o zaman sana, hiç mi hiç acımamacasına ..
Evvelin neydi ki, ahirin nola ...!
Evvelin neydi ki, ahirin nola ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

03/01/2017

Saat ; 17_38

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  SÖYLEYEMEDİKLERİM ..., Söyleyemediklerimdir .. Dil altımda gizlediğim inciler ... Gecenin, karanlığın ve korkularımı tetikleyen yalnızlığı...