UNUTURSA, YÜREKLER ...
Unutursa yürekler, içtenliği, yalınlığı,
Sinede sevgiyle, aşka ve sevgiye çarpmayı ..
Boğulursa bencilliğin, riyanın, kinin, nefretin bataklığında ...
Tebessümle terennümü ...
Akordu bozuk kemandan da beterliklerde, dillenir sancı, sancı ..
Kulak tırmalayıcı olmakla kalmaz, sadece ..
Aksine ürkmeleri, ürkütmeleri, kararıp geçmeleri ...
Hatta, cezvede kuruyup kalan, kahve artığı tortuların karalığına keser ..
Masumiyetin yerini, kirlenişin azabı alır ..
Döner kurumuş çalıya, ateşlere odunlukta, ömür tüketir
Unutur gülmeleri ...
Miras kalmışlığıyla ayak oyunlarında hayatı ıskalamak, bir insana ..
En ağır diyeti yürek öder, kan ağlamalarda ..
İnsan ...
Halden, hale koyuluşlarla, çözülüp su olan buzluklarda, kaskatı kesilirken ..
Kırılmanın azabını yaşar, ta'ki yeniden su oluncaya dek ..!
Kaybederken suluğunu, tanır ayazlarda dona kalmanın hicranını, acısını .
Unutursa yürekler, aşka dair o güzel öyküleri,
Nota, nota gönüllere, yüreklere,leblere ..
Hasılı, ömürlere ..
Kainata ve hayata dağılan, tınıları ...
Çölde geceyle-gündüzün sıcaklık farkını yaşar, dibine kadar ..
Görse de sabahı, yeni günü, güneşi ..
Kumluğunda, hiç bir zaman dünkü o, eski kum değilse ve asla olamayacaksa ...!
İşte öylesine ....
Biçare yürekler, sevgisizlikte, aşkı tadan hallerden eser kalmamışlığında ....
Yaşarlar ömrü kahırda, azapla ...!
Unutursa yürekler, sevmelerin, sevilmelerin, aşkın güzelliğini ...
Savdadan yana bahtsızlığın, mutsuzluğun küflerinde ..
Ölüp, ölüp dirilmenin, kahır dolu serüvenini yaşarlar ...
Hatta, daha da kötüsü ...
Gündüz kavrulup, gece donup çatlayan ..
Ve, yaralılığına aldırılmadan ..
Çileye ve kan ağlamalara katlanarak ...
Tebessümü unutan halleriyle ...
Oradan, oraya sürüklenip-savrulan ..
İçin, için çatlayan, un-ufak olan, kum zerresi misali ..
O, eski yürekliğinden eser kalmamışlığıyla ..
Kan ağlar, kan....
Hayatın bağrında, sinelerde, bedenlerin zulasında ..
Bedenlerin zulasında ..
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
13/01/2017
Saat; 17_10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder