5 Mart 2015 Perşembe

YER KANDİL..
GÖK KANDİL..
KANDİLLER ARASINDA İÇİN İÇİN TÜKENİP GİDER, ÖMÜR ....
SONUN DA...
HAYATA VE KANDİLLERE, SALLANIR MENDİL ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk /Edremit
06/03/2015
Saat: 00_01

KENDİ ÜSTÜNÜZE DEVRİLDİNİZMİ, HİÇ ?

Gölgelerinize...
Gölgeleriniz de, karaltı ,karaltı çoğalan korkularınıza..
Korkularınız da..
Kabuslara, Karabasanlara ..
Korkunun pençesinde sanrılara ..
Velhasılı..
Ayazda kalmış, İmiz' in iti misali ....
Ya'da, zehir yemiş, uyuz itler gibi ...
Tir, tir, titremelere koyulmuşluğunuzda ...
Uykusuz,kabus dolu gecelerde, ömür tüketerek ...
Yenilerek...,
Korkularınıza ve hayata ..
Kendi üstünüze devrildinizmi, hiç ..?
Kendi üstünüze, devrildinizmi, hiç ..?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
03/03/2015
Saat;15.00
ÇALDINIZ, ÖMRÜMÜN DÜŞ GÜZELLİKLERİNİ ...!

Çaldınız,
Kağıttan gemiciklerime yüklediğim ...
Umutlarımı, düşlerimi, sevinçlerimi ..
Korsanlar, kırk haramiler, ceberut katiller ..!
İt-uğursuz, yavşaklar sürüsü ..
Masallığında bile, düşlere, umuda ..
Yaşama sevincine, aydınlığa ..
Çocuk gülüşü güzelliklerine tahammülü olmayan ,olamayan ...
Haydutlar çetesi ..,
Sefiller sürüsü, asalaklar ordusu ..
Tüm kasvetliğinizle..
Çullanıp-çöreklenmişliğinizle..
İnsana ve hayata dair, güzel olan ne varsa, onların üzerine..
Karabasanlıklarınızla,
Korkunun krallığının karanlığından aldığınız, hayvani güç ....
Ve, şirazeden çıkıp ...
Aslınıza rücu ederek ..
Fıtratınız ve özünüz olan çakallık ve vampirliklere bürünerek ..!
Ahtapotluğunuzla , yutmalara koyularak..
Güzeli,iyiyi ve insani olan her ne varsa onu .!
Çocuk gülüşü bile korkup, ürkerek ..
Vahşiliklere soyunarak,
Gösteriyorsunuz, tahammülsüzlüğünüzü kana susamışlıklarınızı ..
Ondandır ki..
Çaldınız ...,
Korsanlığınızda, harami haydutluğunuzda, çaldınız..
Tahammülsüzlüklerde, gözü dönmüşlükle ...
Çaldınız, kağıt gemiciklerim dolusu, ömrümün düş güzelliğini ...!
Çaldınız, kağıt gemiciklerim dolusu, ömrümün düş güzelliğini ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
04/03/2015
Saat:21_50

SAATLERİN HÜZNE KURULMUŞLUĞUN DA ...

O, kırılası görünmez ellerce bütün saatler hüzne kurulmuş sanki ...


Akreple , yelkovana ilişmiş gamlar dökülüyor, kadranlarından hayata ..!


Ayrılık acılarında at koşturan ömrümün, hicranı yankılanıyor tik-taklarda ..



Ağdığı gecelere sığdıramadığı feryat- figanlarını ..



Alaca şafak kızıllıkların da yıkıyor ..



Tüm saatler, zamansız vedalara çalmakta, zillerini ...



Tren çığlıklarına, hasret yüklü kamyoncu ıslıklarına..



Kan çanaklarına dönmüş, uykusuz gözlerin kirpik uçlarına tünemişlikte..



Dolaşıyorlar zamanlarını, pusulalarını,rotalarını, yollarını yitirmişliklerde..



Bir eski fotoğraf sallanmakta, gölge, gölge anılar yüklenmişliğinde..



Bir saatin camına vurmuşlukla silueti ..



Gönül imbiğinden süzülen acıların tortusunda ..



Kan ağlayan yüreğimin sızılarına eşlik eder ,sessizliğin sesi..



O, kırılası görünmez ellerin, saatleri hüzne kurmuşluğunda ....!



O, kırılası görünmez ellerin, saatleri hüzne kurmuşluğunda ...!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ


Altınoluk/Edremit



05/03/2015



Saat:20_00



AH, BİR KAVRAYABİLSEK ......
Ah bir kavrayabilsek ,

Hayatın ...,

Aslında ..

Bizzat insanca, insana azap cenderesi kılındığını ...


Haramilerce gasp edilen, umutların ...


Çalınmış, talan edilmiş geleceklerin ..


İnsanlara, mutsuzluk olarak döndüğünü ..


İnsanın kurdunun, yine insan ...


Ve, dahası .....


En büyük hırsızlığın ...


Umut, ekmek ve yarınları çalmak olduğunu ...

Geleceğini kararttığımız insanlığın ...


Aynı zamanda ..


Kendi geleceğimiz olduğunu, bilip, unutmasak ..


Evreni ve hayatı daha güzel kıldıkça ..


Kendi geleceğimizi aydınlıkta bina edeceğimizi anlayıp, kavrasak ..


Hayatı, daha güzel renklerle, bezeyerek ...


Cıncık, cıncık güzelliklerde dokunan, kilim yapıp ..


Ömrümüze ve dünyaya sererek, onu güzelleştirdikçe ...


Mutlu ömür, beden ve yüreklerin artacağını yazsak ..


Aklımıza, gönlümüze ve ömür alfabemize ...!


Yaşamın, bizlere bahşettiği mutlulukları çoğaltacağını kavrasak ..


Bayram sevinci güzelliklerin, ömürleri süsleyip ..


Çiğdem- çiçek açan, ormanın ....


Ağaç kardeşliği güzelliklerinin, albenisini ..


Ve, bir ağacın teklikteki, hürlük güzelliğini ıskalamayız ..


Ah, bir kavrayabilsek ...


Kıçımızla kavgaya durup, cebelleştikçe ...


Donumuza sıçıp, kendi bedenimizi kirletenin, kendimiz olacağını ...


Nemelazımcılık, vurdumduymazlık...


Sevgisizlik, ihanet ve riyada debelendikçe ..


Bindiğimiz dalı kestiğimizi ...


Hayat, sanıldığının aksine görünmez ellerce değil .. ..


Bizzat insanca, kendine ve insana zor kılınıp ..


Azap cenderesi yaptığı, hengameli bir serüvendir..


Ah, bir kavrayabilsek ....,


Özünde hayat ..


Paha biçilmez mücevherler saklı, bir Pandora kutusudur.


Ve ....

Bize verilen azap değil, sevgide, sevgiyle sunulan ödüldür ....!


Bize verilen azap değil, sevgide, sevgiyle sunulan ödüldür ....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk / Edremit


05 / 03 / 2015


Saat; 11_43

TASA, TASA DA ..
SAÇA'DAMI TASA ...,
Saçlarım savrulsa ne yazar ki ..?
Ruhum ve ömrüm savrulmuş , hayat kasırgasında ..
Oradan , oraya..
Tasa , tasa da ..
Saça' da mı tasa ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
05/03/2015
01_30

4 Mart 2015 Çarşamba

BEN, KİME KÜSÜM Kİ ???

Ben, kime küsüm ki ?
İçimdeki bende gülmeleri unuttu, iyiden iyiye ...
Ben, surat döküpte, küsmelere başlayalı, beri !
Farenin, dağa küsmesi öyküsündeki gibi ...
Kimseler farkında değil, benden başka !
Küslüğüm'den ...
Küstüğüm'den ...
Ben, kime küsüm ki ???

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
05/03/2015
00_17

Şerafettin Çaylı - Küf ( Official Video )

SUYA DÜŞEN HÜZÜN...


Ömrümün mevsimiydi, hazan ...
Ruhum soyundukça, üryanlıklara ...
Suya düştü hüzünlerim, yaprak, yaprak ...!
Suya düştü hüzünlerim, yaprak, yaprak …!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk / Edremit
09 / 02 / 2015-02-09
Saat; 20_26
 

2 Mart 2015 Pazartesi

AKLIM, ÇİÇEK AÇINCA …
Bilmem ki sizinde başınıza geldi mi ?
Yaşadıklarımı, yaşadınız mı sizlerde hiç ?
Sizi bilmem ama ben yaşadım bunu, düpedüz …
Üstelikte, yudum,yudum hazzını çıkartmacasına, ta dibine kadar ..
Şaşkınlıktan, adeta küçük dilimi yutmacasına üstüne, üstlük !
Aklım çiçek açınca, hele’ ki de uyunca ona ..
Delişmen gönlümle, heyecan ve hazla uğur böceği kesilip ..
Pır, pır kanatlanarak aklımın ve gönlümün ardı sıra seyirterek ….
Duygu savrulmalarında oradan, oraya uçup duran yüreğimin ….
açan aklıma uyup, onlara eşlik etmelerde, helak olup …
O esir olduğu, sinemdeki kafesine sığmamacasına ….
Çarpmalara koyularak, pürmelal olan, şaşkın, biçare yüreğim …
İşte hayatın ve duygularımın aklımın, gönlümün ve yüreğimin ..
Beni böyleliklerde sürüp, savurmuşluğunda …
Elden ne gelir edalıklarından da çok …

İçin, için bayram çocukları sevincine kapılmışlığımla ..
Kaldırıp, koyuvermiştim bende, kendimi sonunda, eni-konu ..
Hayat ırmağının çağıldayarak akan, o gür mü gür, albenili sularına !
Kah, heyecan ve şaşkınlıklarda, küçük dilimi yutmacasına …
Kah, bırakın şeker pembelerine kesmeyi ..
Mor pancarlıklarda, kızarıp kalmalara sürüklenmişliğimde ..
İpini kopartan uçurtmalar misali ..
Sürükleniyordum, çiçek açan aklımın ..
Ota-boka konmalardan çekilmeyen gönlümün …
Her sabah ve yeniden bir daha, bir daha ..
Aşk hezeyanlarında çarpmalardan, haz alan …
Adeta, kendini kaptırdığı yürekleri öpmekten mest olan, yüreğimin .
Kabına sığamamışlıklarda küt, küt atışıyla ..
Bir başka ben olup, çıkmışlığımla ..
Yaşadığım ayran akıllılıklarda ve aşkın cicim hallerindeki ..
O, insanı esrik eden, çarpan, limoni, aygın-baygınlıklardaki, havasında …
İtiraf etmeliyim ki, böylesi iklimlerde ömür tüketmelerde ..
İyiden iyiye, bir garip olup çıkıyor insan, hani’ ya ..
Sabahlar başka güzel, geceler doyumsuz, ikindiler ..
Ihlamur kokularında sarhoş olan kelebek hallerinde, yaşanmakta ..
Baktığın her yerde yarin gözleri, sana ışıl, ışıl gülümserken …
Kokusu genzinden, tüm bedenine ve ruhuna yayılıp ta …
Seni, içmeden sarhoş olmacasına mest ederken ..
Hani’ ya, insanında içi, içine sığmıyor ..
Dahası,kendinin de tarif edemediği ..
O uçarı çocuk hallerine , dizgin vurası gelmiyor içinden ..
İşte hallerimin böyleliğinde ..
İyiden iyiye gemiyi, azıya alıp ta çıktılar …
Çiçek açan aklım, ota-boka konan gönlüm ..
Aşkın delikanlılık çağına vurgunluklarda …
Aklımla, gönlüme yoldaş olup çıkarak …
Yorgunluklardan, hıltı çıksa da ,
Buna, hiç mi hiç aldırmayarak, kendinden geçen biçare yüreğim …!
Aşkın, sebebe ihtiyacı olmamışlığını bilenliğimde ..
Derim ki size ..
Bağcı dövmek değil de, üzüm yemekse meramınız ..,
Aklınızın çiçek açmasından, hiç mi hiç korkmayınız …!
Aklınızın çiçek açmasından, hiç mi hiç korkmayınız …!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit
01 / 03 / 2015
Saat;13_27



OLSA BÖYLE BİR OLANAK ....  BİZDE, MUTLU MESUTLARIN MENKIBESİNİ YAZSAK ..... Olsa böylesi bir olanak ile  şansımız, ortamımız ve gönüllerimi...