BU BAHŞEDİŞ .... TARİFSİZ DÜŞSEL GÜZELLİKTİR ...... TARİFSİZ DÜŞSEL GÜZELLİK ..........! Hayatın ömür takvimimizden yeni bir yaprağı çevirip, yeni sayfa eklemişliğinde ... Güne seninle uyanıp, sevginle ve sende başlamak, tarifsiz güzelliğinde ötesinde .... Bilindik yada henüz keşfedilmemiş kadim, kutsalca kutsanıp, cömertçe ödüllendirilmekten de anlamlı, değerli ve hatta ........ Emsalsiz zenginlik ve ayrıcalıktır, bence .....! Seninle ve iç içeliklerde bütünleşmek, ruh ve duygu doruklarına gün nuraniliğinin, şafak güzelliğinin bahşedilişi ..... Senden yayılıp, çoğalıp sallanan nefes sıcaklığı, insanın sadece içinin ısınması değil, iğneden, ipliğe yenilenerek hayatın ayrı güzelliğini ve zenginliğini keşfediş'tir, keşfediş .... Kendimi ballı, şanslı definecilerden de zengin, ayrıcalıklı ve hatta mutlu saymamın nedeni ve diğer adıdır, diğer adı .....! Göz zevkinden nasiplenmek ve göz zenginliğimi artmasıysa bir başka kazanım ve mutluluktur ....... Dokunma yakınlığı ve temasla tek vücut olmacasına iç içelikse, haz sarhoşluğunda kendinden geçiş ve dahası ..... Ömrün, bu anına değin keşfetmediğin güzellikleri ve gizemli zenginlikleri, keşfetmekle kalmayıp ....... Hayatın, senin cömertliğin ve sevginle, ömür, gönül ve ruh dağarcığına sevinçleri, mutluluğu koyup ...... Şu fani dünyada ruhunu, gönlünü hasılı, ömrünü zenginleştirmektir, zenginleştirmek .......! Sence düşünülüp, kucaklanmanın ödülü ....... Bir ömrün ve günün içine göz açmak, haz ve zevk girdaplarında gönüllülükle ve kendinden geçerek yutulmanın adıdır, adı ......! Bu olsa, olsa ...... Tökezlemeye fırsat vermeden, umarsız sevgiyle, gönüllülükle el uzatıp, hayat yürüyüşünde omuzdaşlık ve yoldaşlıkta mutluluk çoğaltmanın adı konmamış albenisi ve mucizevi ayrıcalığı, hayat öpücüğü ile kutsanıştır .... HAYAT ÖPÜCÜĞÜ İLE KUTSANIŞI ......! Dahası, doruktan düşsen bile, kucağa, güvenli kollara düşmenin EMİNLİĞİNDE,tarifsiz iç huzuru ve insanın aklını başından alan, bununda ötesinde ...... Sevdiğince, şımartılışın keyfini ve tadını çıkartıp, yaşamaktır .... Daha nadide ve keskin, farkındalıklı ve anlamlı betimleyişle .... Bu, düpedüz .... BAYRAM ÇOCUĞU SEVİNCİYLE ÖDÜLLE'NİŞ VE KENDİNİ KUTSANMIŞ, HİSSEDİŞİN, ta kendisi ..... Bununda ötesinde .... HAZ ÇİÇEĞİNE MEKAN OLAN ÖMRÜN SAHİPLİĞİNİN, AYRICALIĞIDIR, AYRICALIĞI ........! BU AYRICALIK, BİR ÖMRE, ÖMRÜBİLLAH UNUTAMAYACAĞI ÖDÜLDÜR, ÖDÜL ..... Hele ki, kanatlarının altında, seninle et-tırnaklık da iç, içe , günü ve ömrü, hasılı ....... Koca bir hayatı, tek soluk, tek yüreklik de, seninle sürdürmek, inan ki, bana, sadece arş-ı alayı değil ..... Kainatın, muktedirliğinin, ödül olarak sunuluşundan da öte zenginlik ve gönül sultanlığı dır, bu bahş ediş ......... Ve bu bahşediş, tarifsiz düşsel güzelliktir, tarifsiz düşsel güzellik ..... BU BAHŞEDİŞ ........ TARİFSİZ DÜŞSEL GÜZELLİKTİR ...... TARİFSİZ DÜŞSEL GÜZELLİK .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 30 / 01 / 2022 - Pazar Saat ; 20_00
 

SENİ BÖLÜYORUM, SENİ ............ Sensizliğin, yalnızlığın, içime işleyip ...... Uykularımın, başını alıp gitmişliğin de, huzursuzluğun, vesveseyle, ikircekliliğin ve acabaların labirentlerinde yitmişliğimde .......! Hele, hele de, artık içki şişelerime sığmayan efkarlarımın, benden önce onları zil-zurna sarhoş edip, çıkmışlığın da ..... Yüzümü, düşümde çoğalt'tığım sima'na dönerek, pencere camlarında çoğalan gölgemin, her hepsinin, sana dönüşüp, düpedüz sen olup, çıkmışlığın da ... Seni bölüyorum, saksı, saksı, renk, renk , koku, koku, duygu, duygu .... Hasılı, albeni, albeni, yalnızlığıma tanık ve yoldaşım olan, çiçeklere .....! Koku, koku beni saran'lığın da, her bir saksı, çiçek ve allı-yeşilli güzelim yaprakta, olmadı ........ Renkle, kokuda, sen sıtır olasın diye korkularıma ve yalnızlığımın acısını azalta'sın, diye .......! Aklı evvelliğin kapı kulluğuyla, jandarmalığında .........! Seni bölüyorum seni, saksı, saksı, çiçek, çiçek, renk, renk, koku, koku, duygu, duygu çoğaltmacasına, seni, her gece ....... SAKSI, SAKSI, ÇİÇEK, ÇİÇEK, RENK, RENK, KOKU, KOKU, DUYGU, DUYGU ÇOĞALTMACASINA, SENİ BÖLÜYORUM, ÇİÇEKLERE, SENİ ..............! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 30 / 01 / 2022 - Pazar Saat ; 11_30

 

GURBETTE VE HASRETTE SEVDA ÇEKE, ÇEKE,

ÖMÜR TÜKETENLİĞİN ACISIYLA, CEREMESİNİ ...!

 

 

 

Naçarlıkta, rezilliğin bini, bir para, hallerini de, görüp, tadıp yaşayanlar bilir ...

Gurbette, hasrette sevdanın ne menem bela, ne çetrefilli hal olduğunu.

Kan çanağına dönen, uykuya hasret gözlerini, yumduğunda ......

Seni mutlu-mesut edecek, yarin gülüşü yerine .....

Beyninin, duygularınla, ruhunun acıda ürettiği, kapkara bulutlarla, kasvet ve korku dolu  saçma-sapan görüntülerin raksı peydahlanıyor'sa, gözlerinin önünde ........!

Düşlerin, düş olmaktan çıkıp, karabasan yumağı ve korku tuzağı oluyorsa ......

Dişlerini, sıkmaktan, çıkmaz ağrılar ve kramp acıları giriyorsa çenene, yüzüne .....

Sonra, sıkça kopan ipliklere, nispet yaparcasına, düşüncelerin, bölük-pörçük olup, dağılıyorsa ........

Uzun, karanlık ve yalnız gecelerindeki seni kahreden, azap kaynağı kasvet sağanaklarında, kabus bataklıklarında yitmişliğin de .......

Canhıraş feryat-figanlar la debelenerek, kendine gelmeye çalışıyorsan, yine de, inadına kuşatılmışlığın da .....

Çıkıp, kurtulamıyorsan gayya kuyularından ........!

Efkar heyelanlarının altında kalıp, inim, inim inlerken ......

Başlıyorsa gözlerin, önce nemlenip, ardı sırada, salkım-saçak yağmurda kalmışçasına ıslanmaya ...

Ağıtları aşıp, naralara dönen isyan hallerdeki çığlıkların ayyuka çıkıp,  kendin gibi korkulara müptela olan kedini korkudan havalara sıçratıp, yönünü-yordamını, Kıblen'i , karıştır'tarak, şaşırtıyorsa

Hasretin anatomisini yapıp, çizip, dökümanı nı çıkarttığın, çentikler den duvar, masa,pencere ve kapı pervazları kadar ....

Dövünüp, yolunup- tırmalanma ve iz koyan yaralanmalarla ....

İflasın eşiğindeki yada, dahası, tepeden, tırnağa, an be an iflası yaşayan bedeninde, payını alıp, halini ele verirlik de ...

Yaran-beren, tırnaklanma, boğazlanma veya kesik izlerin, çabana inat,

gizlenemez olup-çıkarak .........

Dostun-düşmanın hatta, elin-alemin gözlerine takılır oluyorsa .......!

Asabiyet fırtınaların da ki nöbetlerde, ısırılmaktan kanı çekilmiş dudaklarında  harpten çıkmışa dönerek yar-bere ve diş izleriyle dolup-taşıyorsa ....

En önemlisi de ...

Değil, günü, ayı, yerini-yurdunu, adını ve yediğini-içtiğini unutur hale gelmeler .......

Tüm bunlar yetmezmişçesine üstüne birde ...............

Yokluk-varlıkta, sıladaki yari yitirme ve yokluk belasında, iki yakanın bir araya gelmemesiyle yare hasretlikler de ....

Sevda humma'ların da, ateşlerde yanıp, sanrılar da kendinden geçerek,

ölüm rıhtımında  bekleyen münzevi olup-çıkıyorsan ...

Can suyun kesilip, yaşama sevincin seni terke koyulurken umutsuzlukla, mutsuzluk cenderesi seni yutup, canını çıkartmaya, imanını gevretme ye, koyuluyorsa ...

Hasılı ve uzun lafın kısası .....

Huzur, hasretin, dileyip-arayıp bulamadığın .....

Azap, yitiklik de un-ufaklıklar ......

Sürgünün ve geleceğin ...

Dahası, karanlık akıbetinin muştucusu olup, çıkıyorsa .......!

En önemlisi ve eşeğin büyüğü ahırda anırıyor (!), hallerinde ....

Seni bekleyen esas ve en büyük dahası önlenemez tehlikenin .....

Bu serencemeler de, aklının yutulup, deliliğin, divaneliğin hortladığı girdaplarda boğulmaların sıklaşıp-çoğalıyor, olmuşluğun da ......

Sen, sana ....

'' - Alışırsın, alışırsın '' Demelere, haline gelip-geçmelere ve vurdumduymazlıklara, başlamışsan .......

'' - Çek ipini, incelip, üzüldüğü yerden kopsun '' Halleri ve sayıklamaları diline tesbih, gözüne silinmeyen manzara, hatta tek nokta olup-çıkıyor, işin cılkı çıkıp .....

hayat, akıl-izan, şiraze ipinin ucu, iyiden, iyiye, elinden elinden kaçıyor, sen zıpçıktı divanelik de el-gün maskarası oluyorsan .....

Yani özcesi ...

'' - Rezilliğin bini, bir para hallerini de, görüp, tadıp yaşayan'san . ''

Gurbette, hasrette sevdanın gadasını-belasını ve insanı nasıl canından bezdirip ...

<< - CANINA TAK ETTİRDİĞİNİ ....! >>

Bilsen, bilsen ....

Adında da öncelikli olmacasına ve asla ama asla unutmamacasına ....

Sen bilirsin ancak, sen .......

SEN ......!

Boşa demezler ....

'' Çeken bilir '' ...

Ve .....Dahası ...

'' - Tok ne bilsin, açın halini ....! ''

Söylemlerinin hakikatliği ile, ederini .........

Ve .......

Bunların gerçeğinde, ölüp, ölüp dirilmeler de gurbette ve hasrette sevda çeke, çeke, ömür tüketen'liğin  acısıyla, ceremesini ........

GURBETTE VE HASRETTE SEVDA ÇEKE, ÇEKE,

ÖMÜR TÜKETEN'LİĞİN ACISIYLA, CEREMESİNİ ...!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

29 / 01 / 2022 - Cumartesi

 

 

 

Saat ; 22_22

Bilinmeli ki,

Sevgiyi, kelamdan dile ve yüreğe dökemedikce hele ki de, eyleme döküp,devinimle hayata uygulamadıkça, bu lafazanlıktan ve nakaratı tekerrürden ibaret olmaktan öte gitmeyecektir .

Sevgi;

Saygıyla perçinlenip,sabır, vefa, özveri, sadakat, içtenlik,yalınlık, dürüstlük ve erdemle taçlandırılmadıkça ...

Bu sözel Ritüelin laf-ı güzaf'dan ileriye taşına'mamasıyla ve vakit kaybıyla, kocaman bir riya ,fiyasko olarak kalacak, lafzına uygun davranılınca da ömürler nur olacaktır..

Özcesi ; Mış gibiler de, kendimizi kandırmayalım.

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

 NOKTA KOY, SÖZE .....!

Daha çok küçülmemek ve yalan girdabında yutulup, hiçliğini çoğaltmamak için, sus ve ...... Nokta koy, söze, nokta koy, söze ........ NOKTA KOY, SÖZE .....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 28 / 01 / 2022 _ Cuma Saat ; 23_30

SEN, AĞLAMA .......... BEN, AKAYIM .......! Nargile'ne marpuç, çakmağına taş, kursağına aş, gözüne yaş olayım .... Sen ağlama, ben akayım ...... SEN AĞLAMA, BEN AKAYIM .....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 28 / 01 / 2022 - Cuma Saat ; 04_40

GICIKLIK BU YA ........! Hayat, delikanlılık çağında zıvanadan çıkan, despot, marazalı ve laf anlamaz, söz dinlemez, efeliğine kavi ..... Hırpani inatçı gençlerden farksız, her nedense (?), oldum olası, bana karşı .......! Hele ki de, şu son beş-on yıldır, dırdır la kafa ütüleyen kaynanadan da beter hallerde, geliyor üstüme, üstüme .......! << - Seveyim gönlümce ..>> Diye, aklımdan geçirmeye kalkıştığımda ... '' - Ne, züğürtlüğü mü koyuyor, demedik, ne'de, bencileyin iki çıplağın, yakışsa, yakışsa, hamama yakışacağını . '' Dahası.... Sadece söylemekle kalmayıp ....! '' Nuh deyip, Peygamber demeyen netameli, inatçı aksi edasını ve tavrını koyuyor ........ Armut dememe fırsat vermeden, tıkıyor lafı, ağzıma .......! Neymiş '' - Armudun sapı, üzümün çöpü dermişim, her şeye bahane üreten mızıkçı karamsarmışım ...! '' Bir gün atacak kafamın, tası ..... Toplayıp, tasımı, tarağı mı, alıp başımı, gideceğim .... Ben sağ, o selamet kalacağız ikimizde, gönlümüzce .... Gelin-görün ki, en pişkin, arsız-yüzsüz hallerde adeta, nanik yaparak, şıppadak veriyor yanıtı ....... << - O, büzülmeyi çoktan hak eden torba ağzını açıyor, dikip tavana, çalçenelik de mitralyöz gibi döktürüyor lafları ...... >> Resmen ve alenen KAFA TÜTSÜLÜYOR, KAFA, sizin anlayacağınız .....! '' - Unutma, ölüyüm demeyle ölünmüyor, İSTİKLAL VİTRİNLERİNDEN, İŞPORTAYA, HATTA SALI PAZARINA DÜŞEN, HANIM AĞA KILIKLI SULTAN .......! Varsa, buradan başka güzel yer ve alem (?), üstelik te, benden daha cömertlikle bağrını, kapısını açan, durma koş .......! Ardına bile bakma, hem git, hem de, gidecek ol, KEYFİN BİLİR .......! Varsa, seni KIRMIZI DİPLİ MUMLA DAVET EDEN ? AL TAKOZU, YÜRÜ ORADAN TAŞ ARABASI, POZ ATMAKLA, HAVA BASIP, CAKA SATMAKLA, İŞ BİTMİYOR ... DİYEN'SEN, YAPAN OLACAKSIN, YAPAN ....... ADAMAKLA MAL BİTMEZ, KARNIMIZ TOK BU ZÜĞÜRT TESELLİLERİYLE, MIYMINTI TEPKİLERİNE .......! Kİ, SENİNKİ TEPKİ BİLE DEĞİL, OLSA, OLSA SULANMIŞ MIZILANMA, denir, tavrına ......... Al düşünceni, kur turşusunu, LİMONİ KILIKLI SÜNEPE, SÜRTÜK SOKAK KEDİSİ .... Seni, TOK EVİN, AÇ KÖPEĞİ KILIKLI UYUZ, seni .......! LAFA DEĞİL, EYLEME, İŞE BAKIYORUZ, İŞE ....... UYANDA BALIĞA GİDELİM .... SENİN GİBİLERE DENECEK TEK LAF VAR ... AÇ KULAĞINI DUY ...DEDİM GİTTİ .. '' - UYAN ÇÜKÜM, SABAH OLDU .....! '' SENİ -BENİ BİLMEDİK BEYNAMAZ,SENİ... SÖKMEZ BANA AFRAN-TAFRAN VE BU BAYAT EFELİK NUMARAN... ROL KESECEĞİNE, YOL KES,YOL...! Üstelik bilesin ve unutmayasın ki, diyeceğinden önce, duyacağını hesapla, öyle kalkış, tatavaya ...... İş lafa gelirse, bilesin, ağzımın laf yaptığını, seni ters köşe yaparım, ters köşe ....! Görürsün o, vakit ananın hörekesiyle, dünyanın kaç bucak olduğunu ..! Dedim ya, hem hazır cevap, hem de laf ebesi kesilmekte, üstüme yok, kaç kez sollar, sollar, yolar koyarım seni, kaz misali .......'' İşte böyle HAYAT DENEN bu pervasız haramiyle aram ve yaşadıklarım .. Hele, söz konusu olan, huzurum, sağlığım, geleceğim, hasılı, bensem ...! Her fırsatta adeta, Şahin kesiliyor, şahin ......... Pervasızca üzerime abanıp, gagalayarak, kafamı-gözümü delik-deşik etmeye yeminlik de ........ Buda azmış, yetmezmiş gibi birde, HAREM AĞASI kesilip, mutluluğuma göz dikip, engel olmaya yeminli, kırk dereden, elli su, getiriyor .. Dünyanın çivisi, Zamanenin piçi, İnsanın, cıcığı çıkmışmış, neyime imiş koca, ev-bark, yurt-yuva, aile düzeni ....... Mart Kediliği iştahım kabarırsa icabına bakarmışım... Bak hele şu pervasız cadıya, bak....İşte şimdi attı asfalyalarım.... Gözüm karardı, kulaklarım çınlamaya, beynim uğuldamaya koyuldu bile, çoktan .... Dil altı hapımı alamazsam maazallah devrileceğim, aç deve yavrusu gibi, çölüne, kumuna bakmadan .... Yetmedi dedikleri sürdürdü çal çeneliğini, neymiş ona göre, napacaksam usulü dairesinde ve karda yürüyüp, iz bırakmadan yapıp, illegaliteye geçmeli imişim .... Bak hele bak, endazesi bozuk, kapçık ağızlı ya bak .... Durduk yerde yoğurt aklımı neden ayran edermişim, eşeğimin aklına karpuz kabuğu düşürürmüşüm, vesaire, vesaire türünden ..... Olmadık laf kalabalığıyla, çullanıyor her fırsatta, üstüme ...... Bir bu kusurdu, sayesinde ŞAHKEN, ŞAHBAZ OLACAĞIZ BU GİDİŞLE, hani'ya durduk yerde .....! Hasılı anladığım şu ki .... << - Hayat gibi, paydaşınız varsa, düşmana, ne hacet .......! >> İşte, hallerin böyleliğin de hele de, mutluluk ve gelecekten yana haller söz konusu olduğunda ........ İtibar-mitibar, hak getire pozisyonunda amuda kalkmışlık da yakalanıyorum hep, HAYAT DENEN, BU ŞAFTSIZ, FRENSİZ ZIRTABOZ'a .! Kelimenin tam anlamı ve karşılığıyla, Mehter takımı gibi .... Bir ileri, iki geri hallerde, sürtüp, sürtüşüp duruyorum, itiş-kakış yürümeye, yol bulmaya çalışıyorum, kendimce şimdilik, şuracıkta ..... Aksi halde, Maazallah KIYAMET KOPACAK, GÖK TAŞI SAĞANAĞINDA GİDECEĞİM KİM VURDU YA ......! Hayat denen DUR DURAKSIZ, PEHLİVAN ESKİSİ NETAMELİ, DEMODE İZBANDUTLA ...... << - Laf aramızda söz konusu DEMODELİK olunca, benimde ondan aşağı kalır yanımın olmamış lığın da ... Aman aramızda kalsın, kulağına kar suyu kaçırmayın siz, siz olun, mat olurum mat, iyiden, iyiye, çıfıtımı çıkartıp, dürer defterimi, verir, pabucumu, elime ... Bakarsınız, apansız çekersem cartayı, dağıtır el-aleme..... Yapar mı yapar, beklenir ondan her bir herze ...... Onunla ilişkimizin NAR RENGİ ve NALINCI KESERİ halleriyle, bozuk düzen sürgitliğinde hep çetrefilli olmuşluğun da, Eninde-sonunda üter beni, soyar,soğana çevirir, bakmadan gözümün yaşına ......! >> Bana az gelen, hatta, bu ara hiç mi hiç uğramayan, ona çok gelen, dahası ...... Bol kepçelik de, benim dışımda, herkese cömertçe, hatta torpilli sayılacak cinsten, verip-veriştirerek paylaştırmak tan, yorgun düştüğü Huzurun ..... Sıra, bana gelince ...... Esamem okunur-okunmaz, can havliyle, KAF DAĞININ ARDINA KAÇMIŞ'LIĞIN DA ......! Kala kalıyorum ulu-orta, dımdızlak, anadan üryan çırılçıplak ...... Anlayacağınız o, gün-bu gündür, haldır, haldır, HUZUR ARIYORUM, HUZUR .......! FAZLASI OLAN YADA GÖREN-BİLEN VARSA, BANA YOLLASIN, BANA .... Boşuna demezler .... '' - İsteyenin bir yüzü kara, vermeyenin iki yüzü ...! '' İki yüzü karalıklar da, KARA FATMA KESİLMEMEK İÇİN OLSA BİLE, NE OLUR DUYUN SESİMİ .... DUYUN SESİMİ .........! GICIKLIK BU YA ...... '' - Bu Kaotik hayata inat, HUZUR ARIYORUM, HUZUR ....! '' GICIKLIK BU YA ........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 28 / 01 / 2022 - Cuma Saat ; 01_01
 

AŞK ZIPKINI KESİLEN, ZARAFET ÇİÇEĞİ, YASEMİNSİN, YASEMİN .........

YASEMİN .........!

 

 

 

Sen ki, nice gönül dağlarının .............,

<< - Yakıp, kavurup, mest ettirip, iç geçirten, ömre bedellik de koku ve iz koyan ...!  >>

Hayatın, doğanın, insanlara eşsiz armağanı, en zarif çiçeğiydin, ÇİÇEĞİ !

Ondandır, adına hastı, çoğu ömürler için .....

Taaa, '' - ANA VATANI HİMALAYALARA .'' Uzanan, kökü-kökeni, geçmişi gibi ........

Her halükarda ki o, kendine has '' - TILSIMLI HALİYLE '' anılsa dillerle, gözlerde ......

Işık, ışık sevgi ve hayranlık, albeni çoğaltan'lığın da .......

İnsanların indindeki o, farklı mı farklı yeri ve değeriyle .....

İnsanlıktan da eski ömrü ve geçmişiyle, kadim-kutsal öykülerde adı geçmecesine, oldum olası, uğruna yanıp, yakılmaları, özveriyi, vurulmuşluğu ve .......

Kendinden geçmeleri sembolize edenliğinin, sevenleriyle, hayranlarının işini kolaylaştırmış lığın da ........

Muhabbetin en can alıcı anında, adeta ağız ve yürek dolusu haykırış yahutta ....

<< - Sessizliğin sesi ve diliyle >> '' - YASEMİN ..... '' Diyerek ve ardından sayısız kere Yasemin denilmecesine .....

O, anılıp, o'na atıfta bulunulan sözcükler, raksa koyulsa .......

Ne zaman, '' - YASEMİN ....'' Denilip, adın anılsa ..........

Çiçekliğinde adı olmuşluğun da  dillenen oymuş gibi gelse ve görünse de ilk an ve bakışta ......

İşin gerçeğinde, anlama ve kavrama adına, ondan önce sen ve alımlı güzelliğinle, her ömürde yer edip, iz bırakan, insanı mest eden kokun gelirdi, kokun, YASEMİN .......!

Sadece, isim, isim, söylence, söylence değil,

Aydır'an, baydıran, can evinden ve halk deyişiyle << ON İKİDEN >>Vuran kokun, insanı mest eden, akılları baştan alan,

Yetmedi .......

Yürek hoplatan tılsımlı güzelliğin, canlanırdı, oracıkta ............

'' ...VAY'lar, ahlar, ohlar, vahlar '' Arasında .......,

 Uçup giden ve toprak olan güzelliğinle, çoğalan ve kamçılanan doyamamışlık la, galebe çalan hasretinle .......

Daha bir yürekten dillenen adın, YASEMİN'in, nida, nida ayyuka çıkıp .....

Arş-ı Ala'da yıldızlara karışıp, ışıltıyla SEMA' da, kandil, kandil çoğalmış lığın da ........!

Muhabbeti körükleyen özlemin ve naçar'lığın, iyiden, iyiye ....

Kafa kırdırmadan, akıldan zayi etmeden önce, zincir kırdırmacasına, gönül yaralarını deşmişliğinde .......

Dilden ve gönüllerden hiç mi hiç eksik edilmemişliğinle ........

Can'lığın da, Canan'lığında, hasılı .....

SEVDA ATEŞİ kesilmişliğinle, o an yine, yeniden ve bir daha, bir daha, akıllara sen gelir  .....

İçtenlikli ilgiyi, merakı, büyüyü artıran'lığında, düş, düş, arz-ı endam ederdin o, an oracıkta ...!

Bencileyin vurgunundan nasiplenip, marizlenen HASTA ve YAS'TA OLANLARIN Cümlesinin .....

Akıllarının dolaşığı, çetrefili, gönüllerinin Sultanı olup çıkmış'lığında .....!

Dilden, gönle uzanan, muhabbet yolunun, seninle dolup-taşmış'lığında, adın dolaşırdı, adın, YASEMİN .....ADIN .......!

Hem de, değil sadece, dillerde, dudaklarda .....

Gizli yada aşikar'lığında yüreklerde, gönüllerde ve hasılı ömürler'de, ömür olan, o güzelim, adın ....

Bir '' YASEMİN '' Denildiğinde, bin YASEMİN dökülürdü adeta arştan, zembil'siz, sınırsız ve rengarenk albeniyle bezenmişlikde .......

Her yan, SES, SES, NEFES, NEFES, KOKU, KOKU,YASEMİN keserdi, YASEMİN ......!

Sen ki, ömrümün ve gönlümün eşsiz ve ilelebet ZARAFET ÇİÇEĞİ YASEMİNLİĞİNLE .....

SADECE BENİ VURGUNLARDA MEST ETMEKLE KALMAMIŞ'LIĞINDA, NİCE GÖNLE SULTAN, NİCE YÜREĞE, ZIPKIN olansın, ZIPKIN ........

NİCE YÜREĞE, ZIPKIN ......!

Nice Levent, bıçkın ve Fidan ömürleri vurup, içine işleyenliğinde, ömürlük Aşk vurgununun, ZIPKINI kesilen, sensin, sen ........

Sen ki .....

<< - Zarafet timsali >> YASEMİN .....!

Terennüm edilirken, Vecdle, Mest eden şarkı güzelliğinde, nakarat, nakarat YASEMİN ismin, ısrar ve hararetle .....

Bitmedi .....

Dahası, yanık yürek dillenişleriyle, üstüne basa, basa, altını, çize, çize en çokta, ballandıra, ballandıra çoğaltılırken .......

Elde olmaksızın ve ölüm karşısındaki acz ve naçarlıktan dolayı, yaşarırdı, hüzün ve hicranla, gözler ...

YAŞARIRDI, HÜZÜN VE HİCRANLA GÖZLER ........!

Ağıda keserdi, zamansız hele, hele de, apansız ölümünle yanan canlar, yürekler, ömürler .......!

Tez açtın, derin mi derin çarptın, değil sıradan koku ve iz .....

Taa, görünmez müphem derinlere işlenmecesine, AŞK ZIPKINLIĞINLA, kanırta, kanırta nakşedilen türden, ömre bedel, ömrübillah yaşayacak.

Bundan da önceliklisi, çarpıcısı, nakşolduğun o, bedenle, toprak olacak, derin mi, derin iz .......!

Hemde, öyle-böyle olmayan cinsten, DERİN İZ .....!

Bu << -ÇİLELİ SEVDA ÖYKÜSÜNÜN ve YOLCULUĞUNUN . >> Odak noktası, dikkat çekici yanı ve öncelikli ayrıcalığıysa .......

Adın ve hazin öykün le nam ve ün kazanan şu garipler yatağı köyün, sadece filinta yiğitleri değil, olgun, kemali temsil eden,

Amiyane deyişle, Ömrün Dem çağını, çoktan ardında bırakan sana yanık nice Kamil ömürlü .....

Hatta ve hatta, laf aramızda, halk arasındaki fiskos ve muhabbette kendilerine .....

İHTİYAR DELİKANLI, İKİNCİ BAHAR EFESİ, TEK ATIMLIK BARUT dedirten  çağdaki, vurgunların bile ....

Kah, bilekte .......

Kah, yürek üstünde .....

Ya, adın .....YASEMİN ....

<< - Hemde en afillisin den yapılıp, fiyakalı yazılmış dövmeler olacak halde, renk cümbüşünde göz alıcı olmacasına, üstelik ....! >>

Ya' da, elvan renkle bezeli Yasemin Çiçeği güzelliğinde resmin, kazılı olmuşlukla, DÖVME, DÖVME , BEĞENİYLE, ENTERESE ÇOĞALTAN , BAYRAMLIK dedirtecek kadar göz alıcılık da,

Sana has O,TILSIMLI ALBENİN'LE, ömürler de, ömür olup yaşardın, yaşadın ve yaşamalar dasın, hala ......

YAŞAMALARDA'SIN HALA ...........!

Tıpkı, bendeki yaşamışlığın gibi, '' - İÇE İŞLEMİŞLİK DE VE ÖMRE BEDELLİK DE .......! ''

Hasret, hasret, özlem, özlem, DÜŞ, DÜŞ, VURGUN, VURGUN ........

VURGUN, VURGUN ..........!

Hasılı, sen ........

AŞK ve GÖNÜL ECESİ kesilmişliğin de .........

Bedenin toprak olsa da, adının AŞK ve ZARAFET ÇİÇEĞİ, YASEMİN, olmuşluğun da ....

O naif ve naciz bedenin, TOPRAK OLSA DA .....

Adının, AŞK VE ZARAFET ÇİÇEĞİ, YASEMİN, olmuşluğun da .......

YASEMİN, OLMUŞLUĞUN DA ........!

Aşkın, ATEŞTEN GÖMLEKLİĞİN DE, kor, kor düştüğün ömür, yürek, ruh ve gönülleri ....

<< -EBEDİ HASRETİNLE YAKIP-KAVURUP, KÜL EDENLİĞİNLE ...! >>

YASEMİN' liğinde, her halin, kokun ve suretin le .....

AŞK ZIPKINI KESİLEN, ZARAFET ÇİÇEĞİ, YASEMİN'SİN, YASEMİN  ......

YASEMİN .........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

27 / 01 / 2022 - Perşembe

 

 

 

Saat ; 13_50

 

 SEBEPTİR ......

Sebepsizdir sevmeler, sebeptir ayrılığa, sevginin, sevdanın bitmesi ...... Gel de çık, işin içinden çıkabilirsen ? Sebeptir, sebep'sizlik ....! SEBEPTİR ........ SEBEP'SİZLİK ........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 26 / 01 / 2022 - Çarşamba Saat ; 22_10

GECE ÖPÜNCE ....... Gizemiyle, gece öpünce, hayatı, ömürleri, ruhları, çökünce haşmetiyle kentlerin üstüne, üstüne .... Sarar, sarmalar kusurları, hataları, ayıpları, suçları ve insana dairliğinde ihanetleri ...... Çıkar ortaya hayatın ve gecenin, insanların gizemli, bilinmez, dahası ........ Sevinçlere, hüzünlere, olmadı .... Şaşkınlıkla, mucizelere gebe yüzü ortaya .... Gündüzleri melek kesilen yada sanılan nice cellatlar fırlayarak, karanlıkla, ortalığa icra eder kendi gerçeğini, gösterir yüzünü .... An gelir, İlah'lığa öykünür, an gelir Cellatlığa ... Çoğu insanın konduramamış'lığında, dahası inanamamış'lığında girer kanlara, kıyar hayatlara .... Aynı karanlık atlas'lığın da, gecenin bağrında bir başka köşesinde-bucağında, coğrafyasında ...... Hayata ve insana dair, insanlık adına övünçlü, kıvançlı bir insanlık öyküsünü yazar tevazuyla ve ondan bunu beklemeyenlerin mahcubiyetlerini bile ortadan kaldırıp, görünmez etmecesine ... Bir garip insan ve bir garip ömür ........ BİR GARİP İNSAN ..... VE ......... BİR GARİP ÖMÜR ........! Gece öpünce, hayatı, kenti ve insanları, bir atlasta çok renkli ve aykırılıklar demeti sergilenir, gecenin ve hayatın bağrında ........ Muammaların, özün-sözün, karakterin ve çözülmelerin bir kara fotoğrafta rengarenkliğinde, iç, içe geçmişliğin de .......! Hasılı, öpmeye görsün yeter ki gece, haşmetiyle, alır kanatlarının altına masumiyetle, ihaneti ........ Aynı gecede, aynı atlasta, bir arada yaşayıp, hayatı aykırılıklarda, ayrı, ayrı, renk, renk yansıtmış'lığın da .......! ALIR KANATLARININ ALTINA MASUMİYETLE, İHANETİ .......! AYNI GECEDE, AYNI ATLASTA, BİR ARADA YAŞAYIP, HAYATI AYKIRILIKLARDA, AYRI, AYRI, RENK, RENK YANSITMIŞ'LIĞIN DA ...... Gece öpünce ...... Kendi gerçekliğinde, çıkar ortaya, üryanlık la, hayat, insanlar ve yaşanmışlıklar .........! Görünür, kendine has renkliliğin de ...... Kimi, MASKELİLİĞİN DE, kimi, YÜZSÜZLÜĞÜN DE, kimi, ÜRYAN'LIĞIN DA, İNSANLAR ....... Hayata ve insana dairlikleriyle ........ HAYATA VE İNSANA DAİRLİKLERİYLE .........! GECE ÖPÜNCE ...... GECE ÖPÜNCE ...........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 26 / 01 / 2022 - Çarşamba Saat ; 20_00
 

ERİYEN BUZ MİSALİ ....

Takarım kirpik uçlarıma yüzlece ömrün ve yüreğin umudunu ...!

Bir gülüşüm de, uçuşturur'um düş güvercinlerini ...

Huzme, huzme döküldükçe o yüreğe bakışlarım ..

Ilgıt ,ılgıt eritirim onu ..

Yaz gününde eriyen buz misali, yanar-kavrulur ateşimde ...!

Yaz gününde eriyen buz misali, yanar-kavrulur ateşimde ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Altınoluk / EDREMİT

18 / 12 / 2015

Saat; 16_00

 

 SON VERELİM ....!

Yarım sende,

Yarın yetmiyor,bana ..

Ben, seninle tamım anca ..

Yarım, sende kalsın ..

Geleceksen, tam gel, bana ...

Olmuyor böyle, yarım sende ..

Yarımlığımda, hiçliğim bende ..

Ya al beni, tamamında ..

Ya sen gel, tamlığın la ...

Son verelim, böylesi yarım - yarımlıklara ...!

Son verelim, böylesi yarım - yarımlıklara ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Altınoluk / EDREMİT

18 / 12 / 2015

Saat;17_47

İNKARA KALKSAN'DA ....!

Bana, seni bırakalı ..

Ben, sendeyim ...

Bilmesen,farkında olamasan ...

Ya'da ,

İnkara kalksan' da ...!

İnkara kalksan' da ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk /Edremit

13/12/2015

Saat;13_53

 BENDE SAKLI OLMASIN ?

Çöl rüzgarı misali kasıp, kavuran..

Çoğalarak, sizi yutan yalnızlıklar da ki ...

Yitiklikleriniz, bende saklı olmasın ?

Bende saklı olmasın ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Ereğli/KONYA

02/12/2015

Saat;15_47

GÖZ YAŞLARIMLA, SULUYORUM ......! Sensizliğin eseri uykusuz, kaotik bir gecede ... Yine ve yeniden yaşadığım duygu ve ruh kasırgalarında ..... Azaplarıma tanıklığında ve elemlerime yoldaşlığında ..... Yastığım da ki, emeğinin ve göz nurunun eseri işlediğin rengarenk ve motif, motif gülleri, göz yaşlarımla suluyorum ...... GÖZ YAŞLARIMLA, SULUYORUM ......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 24 / 01 / 2022 - Pazartesi Saat ; 23_23
 

GÖZLERİMİN TUTSAĞI'SIN ..........! Aklınca, firar ettiğini san'san, yetmedi .... Sırra kadem basıp, gitsen ...... Yinede kurtulamazsın, benden, ben'delikten ........! Çünkü, ömrümde, ömrün olmacasına ve gittiğim yerlere götürmecesine ..... Gözlerimin tutsağı'sın ....... GÖZLERİMİN TUTSAĞI'SIN ..........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 24 / 01 / 2022 - Pazartesi Saat ; 23_00