EFKARLA, ZAMANIN BAĞRINDA
Çektiler, bir telimi ...
Teyelle, iğreti tutturulmuş, astarsız ceket misali ...
Darmadağın oldu bedenim, ruhum ..
Kalan, üç- beş tel, kırık- dökük sevinçte, göz yaşından nasibini almışlıkla ıslanmışlardı, iliklerine kadar ..
Göz yaşlarımın, kurumuşluğun da...
Söz yaşlarım aktı, bedenimden toprağa ...!
Halimden üzüntü ve utanca kesmişliği ile ...
Vefayla, kaşla- göz arası sessizce, yuttu, toprak ..
Göz yaşlarımı yutar gibi, söz yaşlarımı da ..
Ondandır, o saat, bu saattir, hıçkırıklara boğulur oldu, toprak ..
Şimdi toprakla bağıtlanmış, sessiz bir anlaşma ve ittifak var, aramızda ..!
O ele vermedi sırrımla, derdimi, vefada sadakatle ..
Ben de, güvende döktüm ona, huzuru kalple, sırdaş'lıkla içimi ...
Dinlerim sıkça, toprağı ..
O, konuşur anlatır bana, beni,sessizliğin diliyle ...
Lal oldu yel, ahrazlaştı zaman ..
Ben,yel ve toprak, savrulmalar'dayız şimdilerde...
Efkarla, zamanın bağrında ..!
Efkarla, zamanın bağrında ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad / Almanya
08 / 09 / 2017
Saat ; 18_31