30 Nisan 2021 Cuma


 

TÜM YOLLARIN, ONA ÇIKIP, ONDA KESİŞMİŞLİĞİNDE   ..............

 

 

Coğrafyaların, ayrı coğrafyalar ......

Adı, üstünde .....

İhanetin, hüsranın, kaderin, aynı kader ve çoğalan tarifsiz kederle, hüsranların, aynı

hüsran .....

Katlanarak çoğalan acıların iç acıların, aynı acılar .....

Kaçınılmaz sonun, aynı son olmuşluğun da .....

Dahası ......

Tüm yolların, ona çıkıp, onda kesişmişliğinde ........

TÜM YOLLARIN, ONA ÇIKIP, ONDA KESİŞMİŞLİĞİN DE   ..............!

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

30 / 04 / 2021 - Cuma

 

 

 

Saat ; 04_40

 

İHANETİN ŞALI.....! İhanetin şalı, çok albenili ama bir o kadar da, kahredici ve öldürücüdür, ÖLDÜRÜCÜ .....! Yeter ki, bürünmeye gör ..... Anlarsın işin, işten geçmişliğini zamanın, o an .. ...... Yeter ki, bürünmeye gör .. ..... Bürünmeye gör ….......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 28 / 04 / 2021 - Çarşamba Saat ; 18_00

29 Nisan 2021 Perşembe


 İNSANLIĞIM DA, İNSANLIĞIMLA, KADINIM, KADIN .....



'' - AĞACA BAKARKEN ORMANI.... 

ORMANA BAKARKEN, AĞACI ISKALAYAN, GÖZDEN KAÇIRIP, GÖREMEYEN ......! ''

Kimlerine göre ....

Enteresan ve tuhaf biri, çünkü keşfi bekleyen insan ve insanlığım da, kadınım, kadın ....

Anlaşılmazlığım, özümde, özüm, cevher'im de,cevher'im, içimde saklı ....!

Ondandır, tüm bu hallerimle insan ve insanlığım da kadınım,kadın .......

Tüm bu hallerimle insan ve insanlığım da kadınım,kadın .......

Keşfi bekleyen insan ve insanlığım da, kadınım, kadın ....

Kadınım, kadın .......

KADIN ....!

Kadınlığımda, İSYANİ ....

İSYANİLİĞİM VE TÜM HALLERİMLE, KEŞFİ BEKLEYENLİĞİMLE, İNSANIM .......!

İNSANLIĞIMLA, KADINIM, KADIN ....




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya  




29 / 04 / 2021 - Perşembe 




Saat ; 05_30


 

GERÇEK ....... An gelir ..... Zaman, zaman Tuhaf..... Tuhaflığında, İbretlik, düşündürücü, ürkütücü ..., Ürkütücülüğünde, zorlu ve zordur ........

Hayatın, zamanın, çağların, tarihin ve insanlığın bağrında ........... Doğrulanıp, kanıtlan'macasına sınanmış'lığında, gerçek ............ Sınanmış'lığında, gerçek ............ Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 29 / 04 / 2021 - Perşembe Saat ; 03_30


 

AŞKA KESİYORUM, AŞKA ..........!

 

 

İçimde çoğalan katman, katman okyanuslu'ğunda, işlemiş'liğinle zerrelerime dek .....

Her renginde, bin gizem'liğinde, an be an kendimi alamamacasına daha derinden, derine büyüleniyorum, sana .....

Öylesine önlenemez, tarifsiz ve devasa bir çekim gücü ki, bu ......

Neresinden tutsam, nasıl tarif edip,anlatsam, bilip-beceremiyorum ..

Nutkum tutuk, dilim lal kesiyor .....

Soluduğum hava ,yudumladığım can suyu'luğunla, her an, derinlerinde yitmiş'liğin tılsımlı boğucu'luğun da, sen olup, çıkıyorum, vesselam .....!

Derin, karanlıklı lacivert'in de, sonsuzluğu, davetkar ve albenili mavin de, içe işleyen hazzı, umudu ve çoğalımı ....

Hele ki, çekim kaynağımın görünmez dinamiği, duru dingin, bir o kadar davetkar maviliğinde,

İç benle- dış benimin, duygu anaforunda, ruhsal gelgitlerinin kapı çevre sararak, kuşatmış lığın da .....

Gönüllü teslimiyet ve hatta esaretle, beni, sende huzura kavuşturan dinginliği yaşatıyorsun, cömertliğin le, bana .....!

Granit soğukluğu görünümünün altında, iç yakan tarifsiz ve ön görülemez

sıcaklıkla .....

En müphem yerlerimde aşkla seni yaşarcasına, en davetkar, bir o kadar da albenili hallerinle ......

Çeliğe su serpen ki çoğalarak dağılan ve yutan sıcaklığınla ....

Kasıklarımdan tut ta, can evime yaydığın sıcaklıklarda .....

Ilgıt, ılgıt eriten haz gelgitlerinde ben, bende, sen olup çıkıyorum .......

Adı yok bunun,hele ki,eşi-menendin hiç mi hiç, yok .....

İçimde sen, dışımda sen .....

Tümüyle zerre, zerre kaplamış'lığında, büyüleyici atlasının mavisinde, düpedüz aşka kesiyorum, aşka .....

Aşkın adının mavi olup, çıkmışlığın da ...

Aşka çoğaltıp, çiçekler açıyorum albenili, mavi-lacivert güzelliklerde .....

Ne İSYANİLİĞİM, ne asiliğim kalıyor, nede hırçınlığım, aşk tavında ve tadında pestilim çıkıyor, pestilim ....

Sardığım, büründüğüm lacivert-mavi güzelliklerde, doyumsuz kadife kesiliyorum ...

Hint ipeklerinin benimle aşık atamamış'lığında, billur su güzelliğinde hayat fışkırıyor, çiçek açıyor her yanım ....

Çakmak, çakmak, ışıltıya kesiyor, göz bebeklerim, feri geldikçe bakıp-görmelerin doyumsuz güzelliğinde seni, sende hayatı,aşkı keşfediyorum, aşkı ..... 

Aşkın, davetkar lacivert-maviliğinde, mest olup çıkarak .....

Kırıyorum, yüreğime ve duygularıma bunca zamandır vurduğum paslı zincirlerimi, prangaları mı kırıyorum, prangaları mı ......

Lamı-cimi yok bunun, renginin her zerresinde, aşka kesiyorum, aşka .......!

AŞKA KESİYORUM, AŞKA .... 

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

26 / 04 / 2021 - PAZARTESİ

 

 

 

Saat ; 04_40

ADIM, ADIM, ATEŞ ....... Yürüdü, adım, adım, alev, alev, ateş ...... Yaktı, yuttu, külle, duman etti, ömrü ve adımı ateş .....! Ömrü ve adımı, ateş .....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 29 / 04 / 2021 - Perşembe
 


 ÖLÜM .....

Yokluğunda var, varlığında sırdır, sır... Hayatın bilinip, görünmeyen öte yüzüdür, öte yüzü, ölüm .... Öte yüzüdür, öte yüzü, ölüm .... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 29 / 04 / 2021 - Perşembe

ACININ ADI ....... Yakıcılığında, gerçek ..... Gerçekliğinde ... Acının adı, sarı sıcaktır, sarı sıcak ...... Sarı sıcak ..... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 29 / 04 / 2021 - Perşembe
 

28 Nisan 2021 Çarşamba

 

SAAT, O, SAATSE ....... Gün tükenmiş ...... Zaman gelip, çatmış sa .... Saat, o, saatse ..... Atacağın, ilk adım, yapacağın, tek iş ..... Gereğini yapmaktır, gereğini yap ... Sende, senden bekleneni, yapman gerekeni, dahası .... Sana yakışanı, yap ...... Saat, o saatse .... Yürekli ol, onurlu davran .... Gereğini yap ... Bil ve emin ol ki .... Asla keşken ve pişmanlığın olmaz, asla .... Saat ve zaman, vefalı yoldaşlığında, yüzünü kara çıkartmaz ve ihanet etmez, sana ... Saat, o, saatse ... Müsterih ve emin ol, gereğini yap ......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 27 / 04 / 2021 - Salı Saat ; 23_23

27 Nisan 2021 Salı

 BİLMEM Kİ, ACEP, NEDİR, NEDENDİR ?


'' HAYATIN, BENİMLE, ALIP-VEREMEDİĞİ .........!

Zemherinin doruğunda, ulu dağdan, kar yemek istedi, gönlüm ...
Bak ki, hayat denen, zorba feleğin hükmüne ....
Bir lokma karı, çok gördü, bana .....!
Hemen her yıl, kardan, ak abasına bürünen, ulu dağı, aç-biilaç, dımdızlak koymacasına, kesti rızkını, kuruttu, koydu, dağların karını ...
Kuruttu, koydu, dağların karını ....
Hayat ile kardan yana, dağlar yoksun, ben mahzun, beklemeye koyulduk, seneye yağacak karı ....
Korkarım ki, bu gidişle, zilletlere büründü, yüce dağlar, benim yüzümden ....
Bana gülmeleri, sevinci çok gören, hayat denen, Zebani ......
Kesti, kısmetini, bereketini, benden dolayı, kardan yana, ulu dağın ......
Görünen o'ki, dağları efkar bulutları, ömrüm le, gönlümü, hicranla , hüzünler sardı .......
Gam yükünün hamalı, İSYANİ der ki .......
'' - Bilmem ki, acep, nedir, nedendir, hayatın, benimle, alıp-veremediği ? ''
Hayatın, benimle, alıp-veremediği .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

19 / 03 / 2021 - CUMA

Saat ; 13_31 

 

ALEMDİR, İNSAN .......! '' - GERÇEĞİ, CEVHERİNDE SAKLI ...... ALEMDE, ALEMLİĞİNDE, ALEMDİR, İNSAN ....! ALEMDİR, İNSAN .......! '' İnsan, bekledikleriyle, buldukları ve yitirdikleri ile, hayata dair hengameli koşuşturmalar da .... Hayatı kendine dar, zindan edip, ıskaladığı güzelliklerle, hayatın nimetini, kadrini, kıymetini bilmeksizin, miras yedilik de, hovardaca harcayıp ... Ardı sıra da, züğürt tesellisinde, diz dövüp, kendini kandırmakta şerbetlendikce ..... Nedensiz, tarifsiz sevinç kovalamaca sın da da, tebessüm, mutluluk yakalamada talimlerde, aklı sıra ...... Kendini aklayıp, ruhundaki yangını söndürmede, kendinin en büyük, hatta tek rakibi ...... Hatta, baş düşmanıdır, baş düşmanı .... Ondandır .... Ele talkın da, ahkam kesmede, meramın üzüm yemek değilde, bağcı dövmek olunca, ustaların en mahiri kesilen, devasa umutsuzluk ve düş kırıklığı çöplüğüdür, çöplüğü .... Kendi üstüne, üstüne devril'meler de, boğulup ölmeler de en mahir zanaatkardır ...... Ondandır, zamanın, hayatın ve tarihin bağrı böylesi ölü canlar mezarlığıdır ............ En kısa yol, en iyi bilinip, tanınan yoldur .... Mutsuzluğa uzanan yolu, en iyi, kendisi bilir .... Çünkü o, yolun tek mimarı, mahir usta işçisi, kadrolu müzmin amelesi, dahası kılavuzu ve yolcusu kendisidir, kendisi ......! Celladında, kurbanında kendisi olması, iç yakan çelişki ve emsalsiz ironidir, ironi .......! Yetmedi trajedi ve kara mizahın daniskasıdır, daniskası ....! Sırf, bu yönüyle bile olsa, yaparken, yıkan çetrefilli, karmaşası ve anlaşılamayan'lığın odağı, otağı, hilkat garibesi, muammalar atlası, ülkesi, hatta dünyasıdır, dünyası ..... Alameti farikası, bizzat, kendisi olan'lığın la ..... Baktığında, gördüğünü idrakten yoksun, gördüğünde, gerçeği yadsımak'taysa canlı neslinin tek ve bunda, ilahi kusursuzluk şahikası, ibret-i alemlik timsalidir ..... İlahi kusursuzluk şahikası, ibret-i alemlik, timsali ....... KENDİSİNİN ALAMET-İ FARİKASI, KENDİSİ OLAN, hilkat garibesi, kusursuzluk timsali .......! KUSURSUZLUK TİMSALİ .....! Bundandır ki, cevheri özünde, gerçeği cevherinde saklı, alemde, alemliğinde, alemdir, insan ...... GERÇEĞİ, CEVHERİNDE SAKLI ...... ALEMDE, ALEMLİĞİNDE, ALEMDİR, İNSAN .....! ALEMDİR, İNSAN .....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 27 / 04 / 2021 - Salı Saat ; 15_30

26 Nisan 2021 Pazartesi

 


Küçük çıkarları için , insanlığın hayat kaynağı,

koca bir ormanı mahveden, anlaşılmaz varlıktır, İNSAN....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

 


ANADAN ÜRYAN'LIĞINDA, KALA KALDI, AĞAÇ .....


Yine zaman, o zamandı .....
Eylemse, aşina olduğumuz, eylemdi ......
Sinsice öptü, ağaçları, hazan ......!
Döküldü, indi yere, renkten, renge dönen, ömrünün sonuna eren, yapraklar ......
Arınıp-soyundu, anadan üryan lığın da, kala, kaldı ağaç .....
Anadan üryan lığında, kala, kaldı ağaç .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

16 / 02 / 2021 - SALI

Saat ; 05_00

 


CESARET ; Tutuşması emek, çaba, inanç isteyen ve tutuştuğunda, etkisi sınırsız varlık ve asalet kaynağı, kutsal ateştir ..........

Özlenen, özgür ve yeni bir dünyayı var edecek unsurların, temelidir, CESARET .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

 


 


Hayatın ve var oluşun, anası ve kaynağıdır, kadın ....


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ 

 

DİBE VURUNCA ........!
'' - SEFİL, MÜSTEHAKLIĞINDA, ASLA HAK ETMEZ .....
NE VATANI, NEDE MAKBERİ .......! ''
Değerler, kutsallar ve insanı, insan yapan ilkeler manzumesi düşünce, ayak altına ......
Dibe vurunca insanlık, ya balık kavağa çıkınca, durulur sular ....
Çıkar düzlüğe insanlık ve hayat, hemen herkese umduğunu olmasa, olamasa da, beklentisine yakını sunarak, kurtarır insanı, insanlığı düştüğü kara çukurla, mabedinden ve hatta belendiği mezberelikle, gömüldüğü kuburdan .....
Yada, müstehaklığında, külliyen helak olur, sefillik ve cibilliyetsizlik güruhunda ......
MÜSTEHAKLIĞINDA, KÜLLİYEN HELAK OLUR, SEFİLLİK VE CİBİLLİYETSİZLİK GÜRUHUNDA ..!
Hayat, çağlar ve tarih kanıtlamıştır ki .......
Sefil, müstehaklığında, asla hak etmez , sözde insan geçinen insanlık fukarası insancık, hilkat garibesi acuze ve hasılı, böylesi cibilliyetsiz, ne vatanı, nede makberi .....
NE VATANI, NEDE MAKBERİ ....!
'' - SEFİL, MÜSTEHAKLIĞINDA, ASLA HAK ETMEZ .....
NE VATANI, NEDE MAKBERİ .......! ''
Yaşanıp, görülüp, kanıtlanmışlığında, bilinir ki .......
Hayatın akışı, hem eşyanın tabiatını, hem kendi rayına, hem de zıvanadan çıkan insanlıkla, kendine düşman insanların ve harislerin çarmıhıyla,
Softalarla, yobazların, düzenbazlarla, madrabazların, haramilerin kısır ve yoz döngüsünden, kirli ve kara parayla, kanlı rantın dar ağacından kurtulur ....
Gün o gün olur ve an gelir .....
Sürmez ne kervan nede dönmez kervan sürgit bir avuç mutlu azınlık debdebe, şatafat ve hasılıu ölçüsüz, sınırsız mutlu-mesutlukta, safahattayken, milyonlarca mağdur ve kurban helakta ....
Yani, illet ile zillet KÖR DÜĞÜM VE KISIR DÖNGÜSÜ ......
Ya ....
İNCELDİĞİ YERDEN KOPAR, İLEL EBET HALLERDE .....
DÜŞER TAS, ÇILDIRAR ÇAN, DEVRİLİR KAVUK, BİR DEVRİK SABIK DÜZEN ERER,SONA ....!
Yada .......
DEMOKLESİN İLAHİ KILICIYLA , KÖKTEN ÇÖZÜLÜR, KÖRDÜĞÜM VE HAYATIN MAKUS GİDİŞATI .....
Döner aslına, her şey gibi, insan, insanlık ve feleğin çarkı, döner kendi rutuninde ...
Pek tabi ki, hiç bir şey insanın çabasından, gayret, sorgulama ve iyi niyetle, öz eleştirisi ile dünden, yapılanlardan ve hatalardan ders alarak, beraberinde ve daha da önnemlisi, ehli- namusluların dizgini ele almasından geçer, yol ve yeni düzen ile EMEKÇİ HALKIN GERÇEK YURTSEVER-DEMOKRAT İKTİDARI, YENİ DÜZEN ...
Kim ki, ahmakça umar, hayal tüccarlarının bedesteninde, mavracılar kahvelerinin gizli yada aleni yalan-dolan düzen tezgahlarından umut beklemek ve ahmakça ürün devşirmeyi beklemek hatta dahada ötesi, bundan ve düzenden nemalanmak ve arpalıkları talan umarak ve bu bağlamda ....
Aslı yok yaylalarında sürü,sürü koyunların sahipliğinin düşlerinde,akıl tutulmalarında zevzeklikle .......
Hayatın tüm alanlarında,laklakla ömür tüketmek, temcit pilavları pişirmek, bu arada da kulağı delikliklerde ve ayaklı gazete görevini icralara soyunma ve koyulma, adına.......
Umut ve düş tacirlerinin kuyruğunda, aval, aval uyumaktan, dayatılan uyutma baskı ve çabasından kurtulma çabasıyla, gereğini yapmak yerine ....
'' - Armut piş, ağzıma düş ! '' Asalaklık, avanaklık, aylaklık ve hasılı ahmaklık döngüsünde ve mavallarla, yalanların uyuşturucu ve çürütücü, kokuşan düzeninin zincirini ve mekanizmasını kırmaktan geçer .......
İşte ancak o bireysel ve toplumsal uyanış, diriliş, var oluş adımını atacak, iradeyi, azmi, kararlılığı sergileyerek ...
Farkındalıkla, kim, ne ve hangi değerlerin sahibi olma bilincini, dimağlara çıkmamacasına kazıyarak ....
Bu yoldaki, ÇOBAN ATEŞLERİNİN el, gönül, düşün, eylem, fikir birliğiyle hayata ve özüne ...
Olmaz sa, olmaz UYANIŞ ATEŞİYLE, ONURUN GÖNDERİNE, HAYSİYET VE ŞEREF SANCAĞINI DİKME İRADESİNİ, HAYATA GEÇİRMEKLE, OLASIDIR ....
Kim ki, avanaklığın, halayıklığın, ayakçılıkla, kapı kulluğunun,kendi kanını emip, kökünü kurutmaya yeminlilerin değirmenine su taşımaktan vaz geçilmezliğini net, anlaşılırlıkla kavrar hallerde, kararlılığını anadan üryan, dahası, mertçe, içtenliklkice, daha da değerlisi, önemlisi, önceliklisi .......
Düşünüp, sorgulayıp, anlayıp, idrak ederek, sahiplenme ve aitlik denen .....
O, tılsımlı işlevsellik çarkının dönmesine irade, kararlılık, inanç, içtenlik, sabır, uyanıklık en değerlisi de .......
Dört, dörtlük denecek karakter ve hallerdeki gerçek insanla, insanlarla ve toplumla .....
<< - İNSANCIK (!) >> Kenelerden, farkını ortaya koyacak, erdemlilik beyannamesini gün güzüne çıkartma irade ve eylemine, dört elle, yürekten, içselleştirerek,sıkı sarılmaktan geçer .......!
Say ki ; Durum berbat ve aksi halde ve lağım sularında zehirlenip, boğulup ölmelere devamdan yana, tezahütr ve tecelli ederse ........
Bilesiniz ve adınızdanda eminlikle sahiplenip, farkındalık ve bilinçle, gerçeği ve geleceği görme iradesine, kıvılcım ve ateşi çakmaz ......
Aynı tas, aynı hamam illetinde kudura, kudura ve dumura uğrayıp, helak olmaları sineye çekerseniz .......
Omurgasızlıklarda, sürüm, sürüm sürünürsünüz .....!
Her şey, öncesinden de beterliklerde olmacasına, BOK ÜSTÜN BOK HALLERDE, Tencere-kapak sinkefliliğinde, sürerse .......
Yani, maval aynı maval, kanıp, itaatle, kölelik ve mavallarda uyku, aynı uyku sürerse ......!
Zerreniz kalmamacasına, yerle yeksan'lık da, un ufaklık ve kölelikte, esarette, ölümdende beter, teslimiyetlere boyun eğip, razı'lığın da ........
Üzerine serpilen, ölü toprağında bit çoğaltıp, UMUT ve HAYAT ÇÜRÜTEREK ........
Hem insanın, insanlığın, hem ana yurdun ve hatta medeniyetle, toptan insanlığın, zoraki ve sürgün, sefil ölümleri hayat ve kaçınılmazlık sayma ahmaklığında ve aczinde .....
Sadece, kendi neslinin sonunu getirmek ve derine ot bastırmalara, <<- Eyvallah . >> Deyip, düzme'ler e doymayan-kanmayan usta düzücü,düzenlere, umursamazlıkla ve haysiyet fukaralıkların da, doymamışlıklarda, ard, arta, hatta '' Bir daha, bir daha . '' Diye, diye , yetmedi .....
<< - SUYUNDAN DA KOY .... '' Dilbaz'lıkların da, iştahlıca ve isterik hallerde, önünü- ardını , yetmedi kıçını döner de, domalır'san ....
Gelecek, dediğin neslinin, derisine ot bastırırsın, ot bastırırsın ....
Say ki, yol ayrımındaki yolcu ve ölüm uykusundaki münzevi, budala, beden sahipliğine, MAL BULMUŞ MAĞRİBİ EDA VE HALLERİNDE SARILMAK TERCİHİN VE DEĞİŞMEZİN İSE ...
Bilesin ki, sadece kıçın, başın ve hasılı bedenin değil...
İSTİKBALİNDE, KÜLLİYEN BOK İÇİNDE VE BOK ÜSTÜN, BOK DERBEDERLİK DE ......
ÇAR-ÇUR'LARLA HELAK'LIĞA MÜSTAHAKSIN VE AKLIN VARSA, AÇ ÖLÜP, METELİK ETMEZ EDERSİZ HAYATIN PAHASINA OLSA DA .....
UYANIP, DİRENMEYİ, İNSANLIĞININ VE KURTULUŞUNUN FARKINDA'LIĞINI SAHİPLEN .....
'' Haykırarak, İDRAKLE, ONURLA, '' - İNSANIM,İNSAN ....! '' DE VE ONURUNU, KIVANCINI TAŞI, İNSAN OLMANIN .......
İNSAN OLMANIN .........!
Değilse, GEBER GİT DEBELENMELER DE, KURDA-KUŞA YEM VE MADRABAZLAR LA, KIÇ DÖVÜCÜLERE, KULAMPARALIK DA, MADRABAZLIKLARIN DA TELEF OL, TELEF ......
GEBER GİT, HAKİRLİĞİN SEFİLLİĞİN DE DEBELEN..
ÇIKSIN CANIN, HEM DARDA, HEMDE DAR AĞACIYLA, KÖR KURŞUNLARDA .......
MÜSTAHAKINIMI, LAYIĞINI MI << ? >> TERCİH EDECEĞİNİ DÜŞÜNMEYEN ......
KATLİ VACİPLİK'DE KUBUR LA,(-TERS, FIŞKI,BOK, HASILI, GÜBRE-) OLUP, HELAK DA KARIŞSIN, BOK KÜFESİ KADAVRAN, TOPRAĞA ......!
ERDEM, ONUR, HAYSİYET VE İNSANLIK, namuslu geçinen ahmaklara, kalmaktansa .....
Sahipsizliğin harlı alevlerinde, yansın, duman ve kül olmacasına .....!
Cibilliyetsiz haysiyet cellatlarının, kulu- kölesi, kurbanı ve hasılı CELLADINA AŞIK KİŞİYLE, MİLLETİN HAK ETTİĞİ ZİLLETİ DAYATACAK SA, insanlık diye, diye ...
Bırak, YERE BATSIN BÖYLESİ SOYSUZ, SOPSUZ VE HAYSİYETSİZ, NE İDÜĞÜ BELİRSİZ İNSAN İLE NE İDÜĞÜ BELİRSİZLEŞEN, ÇIFITI ÇIKMIŞ, İNSANLIK .....
SEN, SEN OL, UNUTMA Kİ .....
İNSANI, İNSAN KILAN, FARKIN'DALIK VE İNANÇLA DONANMAK LA, BAŞLAR ...
FITRATININ HİÇLİĞİNDEN EMİN OLUP, ONUR DUYMAYANIN MÜSTAHAK'LIĞI, SEFİLLİK VE ZERULLÜKTE HELAK VE HİÇLİKTİR, HİÇLİK ........!
SORUDA, YANITTA, CEVHERDE, BOKLUK'TA, İŞTE ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ BU BAM TELİNDE, AYRINTIDA GİZLİDİR .....
FARKINDA OLMAYAN, MÜSTAHAK ....
FARKIN'DALIK LA VE ONURLA VAR OLANINSA, HAKKI, LİYAKAT, LAYİKLİK VE ŞEREFLE,KEMALLE TAÇLANAN, ŞANDIR, ŞAN .....!
HASILI, KADİRBİLİRLİK,HAKIYETLİ, HAKKANİYETLE, KEMALLE TAÇLANAN, ONURLA PARILDAYIP, ERDEM İLE GIPTA ETTİREN VE ETTİRECEK OLAN, İFTİHARDIR, İFTİHAR ......!
Dibe vurunca, insanla, insanlık belli olur, kıymeti harbiyesi İle, cevheri ve ederi .....
Aksi halde, kimse kurtaramaz, onların üstüne doğmamacasına, kahren gömülüp, sönen, helak olan, HİLAL İLE GÜNEŞİ ......
Sefil müstahak lığın da, asla hak etmez , sözde insan geçinen insanlık fukarası insancık, hilkat garibesi acuze ve hasılı, böylesi cibilliyetsiz, ne vatanı nede makberi ........!
NE VATANI, NEDE MAKBERİ ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
25 / 04 / 2021 - PAZAR
Saat ; 18_58

25 Nisan 2021 Pazar

 ÖLÜMDEN KORKUNUN, BEYHUDELİĞİN DE .....!

Ölümden korkunun, beyhudeliğin de .....! Anmak, düşünmek, üzmek, üzülmek istemesen de ..... Dilin söylemese, elin uzanma'sa da, aklının, duygularının çetrefilli, boz bulanık hallerinde .! Dahası, en yakıcılığında sarıp, sarmalayarak seni, senden alır, ölüm ve yaşam denen yolların kesişmişliği ile ..... Hayatın bağrında, sevinçle, hüznün, hazla, gamın iç, içe ve yanyanalığın

da ......! An gelir, düşer yadına ölüm ve ötesine ilişkin bilinmezlik dolu sorularla, düşünsel, ruhsal, duygusal fırtınalar ...... Tıpkı, alına, içe işleyen ayaz yada yüze vuran rüzgar gibi sarsıp,sarıp,sarmalayarak alır, seni, senden ... Götürür, dönülmez yollarla, yiten yıllara, yüzleşilmeyen hallerle, korkulara .....! İşte, tamda o, anda, yağmurdan kaçarken, doluya tutulmuşluğu yaşarsın ...... Savmaya ve aklından, ruhundan ırak etmeye çalışsan da, ölümle gelen hüznü, tadarsın ... Gözlerinde, bir manzara peydahlanır, apansız, dün elini tutup, dudağından öptüğün ... Kucaklayıp, saçlarını okşadığın, gülüp, güldürdüğün, sevdiğin biri .... Karışarak, kaçınılmaz, ertelenemez yitmeler ile, yokluğa, apansız çekip gidivermiştir, dün göz bebeğin iken .. Bu gün, gözünden ırak ve çoğalan acıyla, yürek yakan ebedi hasretliği ile, karışıp giderek, tarumar olmuştur, ölümün elinde ... Anlarsın ki o, zaman, ölüm asla ırak değildir, insana, tıpkı aşina ses, gördüğün yüz, düşlediğin güzellik, gibi .....! İşleyerek içine, çıkar gelir ölüm, gözlerine, andığında, ölüm ülkesine göçeni .....! Kurur dudakların, kesilir soluğun, çekilir yüzünün kanıyla, rengi ...... El, elde, baş, başta hallerde, fark ettiğinde ölümü ve öldüğünü, sevdiğinin ... Vakit çok geç ve iş işten geçmiş olur ... Peydahlanır o, anda inceden inceye içe işleyerek, yakan yürek sızısıyla, gözlerinde nem ve dudaklarında bitiveren, içinden kopup gelen o, ince titrek sesle ... Dersin ki, kendine ..... '' _ Kaçışta yok, kurtuluşta ....! '' İnsanın faniliğin de, dünyanın misafirhaneliğin de, ölümün kaçınılmaz, olmazsa, olmaz gerçekliğinde ..........! Bir gün, mutlaka her bedeni, dahası, senide saracağını da anlar ve önce yutkunur ardı sıra susarsın, ölüm sessizliği, denilecek hallerde ...... Çalınca acılar, hüzün ve yas kapını, çıkıp ta gelen odur, bilirsin .....! Çıkıp ta gelen, odur bilirsin, yadsı'sanda gerçekliğinde ölüm denen, kaçınılmaz randevuda buluşur insan, eninde-sonunda, günün birinde ......! Ölümden korkmanın, beyhudeliğin de .... Alna düşen yağmur, yanağa konan buse, gözlere inen buğu, hallerinde ... Er yada geç ölüm, çıkarda gelir, günün birinde ..... Kıyarak, kıyılmaya korkulan bedenlere .... Koyar busesini, öpmelere kıyılamayan, doyulmayan, leblere .....! Koyar busesini, öpmelere kıyılamayan, doyulmayan, leblere .....! Ölümden korkunun, beyhudeliğin de .....! ÖLÜMDEN KORKUNUN, BEYHUDELİĞİN DE .....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 25 / 04 / 2021 - PAZAR Saat ; 02_00

 


<<- SUNDUM YARE, YÜREĞİMİ, ÇOBAN ATEŞİ GÜZELLİĞİNDE ...! >>

 

 

AŞKIN, HER HALİNİN, HAYATA VE İNSANA DAİRLİĞİNDE .......

 

Yar, suskunluğun diliyle dillendirmiş duygularıyla, isteğini, kaşla-göz arasında bir solukta, en munis hallerle içime işleyen bakışlarla, ummuş ki, dünden ve andan esintilerle, hoşluklar ve aşka dair güzellikler sunup, yaşatayım istemiş, kendince ....

Elbette, sık boğaz etmeksizin ve kendine has, dahası yakışan o, zarafeti, kayaları delen su kararlılığı dinamizmi, onunda ötesinde ve öncelikle .....

Yüreğimin, ömrümün, gözümün, gönlümün yağını eriten o, su duruluğu ve inancıyla .

Yar ister de, gönül durur, yürek duymazdan gelir mi?

Hele ki, isteğin kaynağı aşk ve özü için, için yanan duygunun ......

Yellenip, harlanarak, adeta çoban ateşi kesilip, yarin arzusunu, değil unutmak, nutkumu tutturmacasına sununca, usulü-erkanı ve kendine has kararlılıkla ...

İşin başa düşmüşlüğün de, koyuldum, yelken kürek .....

Azımı, çoğa saydıracak, yüreğine dokunup, gönül otağına aşk ve iştahla kurulup, gün yüzü görmemişin den dizeleri..

Yeniden kotarıp, onlara, yeni çehre ve renk, dahası anlam zenginliğiyle, gönül güzelliği katarak, ahenkle duygularımı harmanlayarak .....

Kökü, kökeni eskide olsa ve ondan hazla beslense de ....

Ana, hayata ve aşka dair yeni güzellikler üretip, çoğaltıp, zenginleştirerek .....

Aklımca ve kendimce, dilimin dönüp, aklımın yettiğince, tozu alınan duyguların ışıltısı, albenisiyle, yeni güzelliklerle, aşka dair yürek ve duygu kıvılcımlarını..

Adeta  yeniden bir heyecan ve solukla, dizip, düzüp, dillendirerek, yari hoşnut, dahası gönlünü şad, gönlümü bahtiyar edebilmek uğruna,..

Koyuldum, yelken kürek heyecan ve aşkın en coşkulu, en renkli çiçeğe durmuşluğunda ....

Hayat denen azmanın, kadrine ve hışmına kurban giden ömürle, gönül defteri almışlığıyla payını, bu celallenme den ....

Kimi sayfaları, göz yaşlarına eşlik eden sakarlığım dan nasibini almışlığın da, göz yaşına karışan ter ve suyla ıslanıp, kurumaktan, küf bağlayan yazıların, tarumarlığın da ...

Değil seçilip, okunmak, dağılıp, uçuşup,silinmekten, gönül diliyle, telinden ve yürekten sayfalara duygu dolu dizleri okunmaz edip,çıkmış .....

Kimi sayfaları, dalgın ve kendimde olmadığım anların iz ve delilleri, sigara yanıklarına  kurban gitmiş..

Öyle ki o, delik- deşik hallerden derilip,çatılan dizelerde, hayatın vurgunundan, bencileyin fazlasıyla almış, nasibini ...

Zaman ve yılların, zorluk çıkartmada hayatla, at başı yarışmış lığın da, özünü bozamasa da pek çok  duyguların sığıştığı dizelerle, eciş-bücüş yazılarımın çoğunu okutmamaya kavilli ve kararlılıkla, el, hatta elden de öte ambargo koymuş yazılanlara, okumak, fermana muhtaç hale gelmiş, anlayacağınız ....

Hasılı, dizilmişler sille boncuğu gibi,  zaman, yıllar , hayat, en müşkülpesent halleri ve ürkütücü kararlılıklarıyla, akasya dalına tünemiş aygın- baygın kumrular misali ...

Niyetlerinin ayağıma ve dilime, dahası aklıma çakıl taşları ve hatta belleğime pusu kurmaya ahd etmişlik ve ısrarla...

Arpacık kumruları misali, süzüm, süzüm süzülerek, akılları sıra, pusu kurarak yar'la, arama kara kedi yada en azından yel sokup .....

Gönül dilimi,lal, duygularımı tarumar ve aklımla, sağ duyumu dumura uğratarak..

Felekliğinde, sillesinden nasibimizi alalım istek ve hallerinde, tuzu kuruluğun tüm alametleriyle...

Tökezleyip, dil sürçmesinde yare ve bana anı zehir, güzelliği ve yaşanacak duygu sağanağını ,adeta başlamadan bitirmecesine..

Bir kaşık suda koparacakları fırtınaya kurban ederek, aşkın güzel adına gölge, yüreklerimize ateş düşürerek ...

Bir gıdım güzelliği, bize çok görerek, anamızdan emdiğimiz sütü, burnumuzdan getirmecesine...

Yarla ,bana, dünyanın kaç bucak'lığını yaşatarak,hatırlatıp, göstermeye  kararlılığını yansıtan pozlarda, iki dirhem, bir çekirdek ,hallerde  kırıtıyorlar için, için ....

Aşk, her dem, yatağında akan su hallerinde seyretmez, marifet, deli-bozuk coşkuyla  köpüren suyla, baş edebilmekte.

Aşk adına hem hüner, hem de kararlılık, donanım ve sağ duyu gerektirir...

Ve böyleliğin de daha da bir gelişip, serpilerek, eskisinden de güçlü hallerde ,çiçeğe durur ...

Aşk, işte, o zaman aşktır, keskin sirkeyi bala, fırtınayı, sükuna çevirebilmek, ister ....

İşte bir yanda yar,beride tüm heyheyi ve heybetiyle hayat, zaman ve olacaklara çanak tutmaya amade hallerde teste tabi tutarak adeta dara çeker seveni,sevileni, hasılı aşıkla, maşuku ...

Hallerin böyleliğin de , hayatın tuzak,zorbalık ve dayatmasıyla...

Adeta, iki ayağımı bir pabuca koymaca sına hallerle yüz, yüze koydu, yine beni ...

Anlaşılan o ki, dört başı mahmur giden aşk halleri, çoğu kere sadece kimilerini değil,  hayatıda düpedüz ayran gönüllülüğe, düpedüz oyun bozan'lığa itiyor, oyun, bozan'lığa .....

İşte böylesi hallerde, dürdürmemek için defterimi, incitmemek için sevdiceğimi ve hayatın çalımını, salvosunu çıkartmak için boşa...

Koyuldum, gönül hanemin derinlerindeki, eskileri yeni edip, erişip,dokunmacasına, yar yüreğine .....

İçtenlikli yalınlıkla, basmadan yarin bam teline, aşk, emek ve bir o kadarda saygıyla, hürmet ister deyip, aşk söyletir, hallerinde döktüm yüreğimle, duygularımı,aşkla yare, sergen ettim gönlümü, yine aşk için, aşkla ......

Tutarak yadımda ...

'' - Hayat, sınar her fırsatta ve her alanda, insanı .....! '' Gerçeğini ......

Dahası, unutmadan .....

Hayatın, kaçınılmaz ve değişmez, yasasını .....

'' - AŞKIN HER HALİ, HAYATA VE İNSANA DAİRDİR ''

Sundum yare, yüreğimi, çoban ateşi güzelliğinde ......

Aşkın, her halinin hayata ve insana dairliğinde ......!

Aşkın, her halinin hayata ve insana dairliğinde ......!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

25 / 04 / 2021 - PAZAR


Saat; 02_02

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...