24 Kasım 2016 Perşembe



TÜM MEVSİMLERİM, ÖLÜM AYAZI ..

Baharı-yazı görmeden vurgun yiyip..
Ayazda donakalan güller gibiyim ....
Kar yangınlarında tatmışlıkla, ölümü ..
Bir yanım, açmalara dururken ..
Bir yanım ölümün buz gibi soğuğunda, kavrulmaları yaşadı ..
Şimdi ölü güllüğümde ne yazım kaldı ne kışım ..
Tüm mevsimlerim, ölüm ayazı..
Tüm mevsimlerim, ölüm ayazı ..


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya 

27/05/2016

Saat:01_17

20 Kasım 2016 Pazar


AN GELİR .....
KAHREDER, SÖZÜN BİTTİĞİ YER !

Yürekler kan ağlar, ömürler kahrolur ..
İçer bedenler acıyı ....
Sağduyu kırınca zincirini, akıl firar edince ..
İşgal edince zihinleri ilbizli karanlık taassup ...
Sönerse ferasetin ışığı, zorbalık egemen olursa ..
Çıkarlar uğruna, körpecik bedenler ateşe atılır..
Ateşlerde yanan körpe bedenlerin katiliyle ..
Yasa ve egemen erkçe evlilik denen zorbalığa tutsak edilirse ..
Meclis bir akbiller keçisi ahırına döner ..
Bir megalomanyak ülkenin ve halkın geleceğine zorbaca ve kanla, ölümle ..
Hatta, ne pahasına olursa olsun ...
''- İllede ben olacağım,bana tapınılacak'' dayatmasıyla kan kustururken ..
Akıl tutulması yaşayan biatcı güruhlarla ..
Sözüm ona ülkenin umuduyuz denen bir güruh ..
Kayıkçı yarışında ...
O, TEKFUR'a koltuk değnekliğinde, adeta birbiriyle yarışırsa ..
Vicdanlar yok olur, ahlak yerlerde sürünürse..
Sefilliğin daniskasında sefalet ve zerullüğün cenderesinde kıvranırsa kalabalıklar ..
Ve,daha da kötüsü bunu kader sayıp,kutsayarak ..
Sorgulamaya,aydınlanmaya ve onura sırt dönerse..
Özcesi, gün kararır, zulüm tuğ dikerse Korkunun burçlarına ..
Sürü,sürü sürülüşlerde kırılışlar yaşanırken ..
Bir güruh hala olan bitenin farkında olmamaya yeminliliklerde..
Kendi çalıp,kendi oynamalarda..
Ve, aynalarda saç tarama koyulan Mahalle Orospu'luğuna soyunur..
CELLADINA AŞIK AHMAKLAR, cirit atarken ortalıklarda ....
Körpe bedenlere tecavüz meşrulaştırılarak MİNARE'YE KILIF uydurma dayatmaları ..
Karanlık ve kabus olup çökerse ...
İnsanın ve ülkenin başına ..
Diller lal,gören gözler kör..
Duyan kulaklar sağır olup çıkarsa..
Üç maymunu ve deve kuşluğu oynamalar
En ilkel halleri ve iğrençlikle sergilenirse ..
An gelir ...
Kahreder, insan ömürleri ve yürekleri ..
Sözün bittiği yer ....!
Sözün bittiği yer ....!





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

20/11/2016

Saat ; 17_25

AFAKI SARAR....


Serçe yürekleri misali, tedirginlikle çarpar.
Korkuya keser yüreğim..
Duvara vuran, kuş kanadı gölgelerinde,
Uçuşur, hüzünlerim ...
Süzülür gamlar, kan damlar yüreğimden..
Uçar kuşlar , kalır gamlar bana .
Dağılır umutlarım ,gamlar kalır bana, gamlar..
Gamlar katar ,katar...
Ne sesimi duyan var, ne de halimi bilen
İsyan, isyan dillenir, yüreğim....
Sinem, ateşler de yanar...
Sessiz çığlıklarım, gök gürültüsü, yıldırım..
Şimşek olur, afakı sarar..!
Şimşek olur, afakı sarar..!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

26/10/2016

Saat:17_30

16 Kasım 2016 Çarşamba


AYDINLANIR UFUKLAR .....,

Uzak kıyılardan, karşı ufuklardan bir ses çalınır kulağıma..
Sevdaya kesen, barışa sevdalı yüreklerin, ömürlerin türküsüdür bu ...
Yüreğim sığmaz sineme , sessiz çığlıklarıyla yoldaş olur o seslere
Sesin sese, yüreklerin yüreklere
Barışa inançların, barışa sevdalıklar da birbiriyle sarmaş-dolaş harman olmuşluğunda ..
Gamlar silinir, yüreğimden ..
Akpacık bulutlar sarar, o ufukları..
Gönlüm gibi, ruhum gibi aydınlanır ufuklar ...!
Gönlüm gibi, ruhum gibi aydınlanır ufuklar ...!
Aydınlanır ufuklar ...!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ 


Ereğli / KONYA 


27 / 10 / 2015

Saat ; 23_21




SENSİZ, SENLİLİKLERDE …

Bu garibin, senli düşler çoğaltarak …
Aşk çöllerinin serabın da kaybolmuşluğun da .
Yel eserdi …,
Sen, kokardın …
Odam, gecem, ruhum, dünyam …
Seninle, dolar-taşardı .
Ilgıt, ılgıt yelde, perdeler melankolilerde savruldukça ..
Sen raksa koyulur dun onlarla,
Usuldan, usula, salım, salım salınışlarla ..
Huzme, huzme süzülen ay ışığında ..
Gölge, gölge uzayışlarla, çoğalıp, odayı kaplamacasına .
Sen dolardın sen,
Yalnızlığın kasırgalarında, savrulmuşluğumla ..
Hava serinlemeye koyuldukça ..
Daha çok sana odaklanmışlığımla..
Yerine ben üşümeye koyulurdum, inceden inceye …
İyiden, iyiye, sana kesmişliğimde ..
Yağmur başlardı, dışarıda..
Gecenin bağrında ..
Mavi atlasın, huşuyla derdest edip …
Düşselliğimdeki seni, beni ve yalnızlığımı,
sensizliğimi sarmışlığında !
Cama vuran tanelerin ,hüznümü iyiden iyiye kamçılamışlığında…
Sen kokardın burcu, burcu ..
Toprak kadar güzel, toprak kadar albenili..
Toprak kadar, anaçlık ve cömertliklerde ..
Toprak, sen kokardı …
Gece koku, koku sende,senle,senli çoğalırdı ..
Oda ve ben kokunla geçerdik kendimizden ….
Tamda, böyleliğinde hallerin …
Sen ağardın, sen, bana .
Yağmurla basan efil, efil gelen iyot kokulu serinlikle …
Ben üşürdüm iyiden iyiye, senin yerine ..
Oda büyüdükçe ben un ufak olur, zerreciklere bölünürdüm ..
İçimde esen yelin, beni sarıp tir, tir titremelere salmışlığında ..
Kanı-benzi çekilmişliğimde ..
İşte, o zaman..
Sen, çıkar gelirdin .
Sırtındaki o mor panconla ..
Gecenin karanlığını yarıp, onu, morda boğmuşluğunla .
Açardın kanadını, içinde dupduru parıldayan, üryanlığınla ..
Nutkum tutulurken , benim …
En munis halinle, usulca uzanır …
Aldırmadan titremelere ve al, al kesmelerime, öperdin beni ..
Hünerli ve usta işi, ateşli öpüşlerinle ..
Aldırmazdın, acemiliğime, toyluğumun kışkırttığı, mahçupluğuma ..
Naifliğin ve duruluğunla kaplamacasına, beni ….
Ben, şeker pembeleri ne kestikçe, iyiden iyiye ..
Halimi umursamayarak, bastırarak iyiden iyiye göğsüne, beni …
Okşardın saçlarımı ..
Parmaklarının, ekinleri öpen rüzgar misali..
İçime huzur, huzur, aşk, aşk, mest edişlerle, dolmuşluğunda ..
Ateşlimi ateşli, öpücüklere boğardın, iyiden iyiye .
Sen çoğalıp kaplarken beni, tepeden, tırnağa ..
Ben, yiterdim …
Senin, sarı-sıcak ateş sağanağında ..
Kaybolurdum, gümüşi aşk ormanının sonsuzluğunda ..
Ben, geçerdim kendimden…
Meşkle, vecdde ..
Sen öptükçe, beni ..
Dilin çoğaldıkça, ağzımda ..!
Ben, bitmesin diye bu mest halinin sarhoşluğu ..
Dileklerimin , dilime üşüşmüşlüğünde ..
Sana gönüllü esirliğin mazohistliğinde , sessiz sözler çoğaltmışlığımda ..
Sözcüklerden armağanlar sunar ,
Duygu sağanağımda, yalvarışlarlardan taçlar takardım başına ..
Erir giderdim, sıcak çaydaki şeker misali ..
Farkında olmaksızın, tükenişlerimin .
Öpücüklerin beni, benden alır,
Haz okyanuslarının, girdaplarına savururdu ..
Lime, lime olmacasına, yutardı suları beni ..
Senin ardı-arkası kesilmeyen öpücüklerin çoğaldıkça …!
Dileklerim, heyecanım,titreyişlerim..
Hele ki de , kendimden geçişlerimde çoğalırdı ,terlemelerim ..
Kayan yıldız misali, yiterdim seman da, bir renk cümbüşü patlamasıyla …
Gökte ben, odamda her yerde ışıl, ışıl, yaldız, yaldız yıldızlar ..
Tuba ağacı kesilmişliğimde..
Sevinçlerden..
Başım yerlerde, ayaklarım odanın semasında boy atmacası na..
Döner, döner dururdum, sana, aşka tavaflarda
Geçip gitmişliğimle kendimden..
Sürülüp savrulmuşluğumla ..
Aşk sahranın kumlarıyla, semanın kandillerinin gözlerimi kamaştırmışlığında …
Süzülür, akıp giderdi göz yaşlarım..
Ilık, ılık sessizce , odamın boşluğunda ..
Düş sarmallığında benim, benden çıkmışlığım..
Sende,yitmişliğimde ..
Geçer giderken sen, tüm albeninle ..
Düşün ufkumun serabından, öylece sessizce..
Benim seni düş güzelliğindeki albenilerde var etmişliğimle ..
Geçer giderdin sen, süzülen kuğu güzelliğinde..
Serabına düşmüş biçarenin, kendini avutup ..
Sensiz, senli aşk çöllerinin serapların da, kaybolmuşluğun da …!
Sensiz, senli aşk çöllerinin serapların da, kaybolmuşluğun da …!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk /Edremit

06/05/2015

Saat;14_56

15 Kasım 2016 Salı



DÜŞMEDİ DİLE.....


Hangimiz sökün eden duygularımızı dökmedik, suların derinliğine ?
Hangimiz,ömrümüzden izler koyup ta göçme dik, yüreğimizin git dediği yerlere?
Bir sular, bir martılar, bir de rüzgardı tanığımız ..
Sırdaşlıklarında dile düşmedi anılarımız, acılarımız ..
Dile düşmedi anılarımız, acılarımız..



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

07/11/ 2016

Saat:16_22


ISLANIRIM İSTANBUL, İSTANBUL ....


İstanbul yağar üstüme, üstüme ..
Seninle, koyun koyuna iken sahilde.. 
Sökün eden bulutların hamaratlığında, 
Çözün, çözün ağlayışı misali;
İştahla ve kesintisiz yağarak ...
Sar beni, sırılsıklam ederek, sar ..
İliklerime dek, içime işlemecesine
Sar, yağmur güzelliğinde ..
Sardıkça aşkla sen, beni, tepeden, tırnağa ...
Yağmur güzelliğinde, ıslanırım İstanbul, İstanbul ...! 



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen/Almanya

09/11/2016

Saat:16_15


ŞU, BİÇARE ÖMRÜMÜN....


Kızıl deniz yarılsa ne çıkar, efsanede.. 
Suyum çekildi,çöle döndüm sensizliğin türaplıklarında Yitikliğim sensin,yitikliğimde sendeyim . 
Ne kıblem belli,ne keşişlemem nede Kabem ... 
Her yanım yokluğun...
Her yönüm sen doluluk ..
Ateş'sin, harın da yandığım ..
Ayaz'sın,yalancı baharda donduğum .. Kasırga'sın,yanıp ,kavrulup,savrularak un-ufak olduğum..
Ne Nuh'un, fırtınası, Ne'de, Musa'nın yürüyüşü baş edemez, bu çileli ömrümle ..
Kasırgamın,ummanımın, çölümün sen olup ..
Sende yitmişliğinde şu biçare ömrümün ..
Şu, biçare ömrümün !



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

13/11/2016

Saat:12_45


KİRPİK UÇLARINDA TUTMAK...


Bir düşten uyanı vermek.. 
Uzanan eli sevgide ,güvenle tutuvermek .. 
Bir eski şarkı dinlerken, ezgilerde kendini buluvermek .. 
O ilk aşk heyecanı ve hezeyanların da..
Daldaki yaprak misali, heyecan ve ürpertiyle..
Tiril, tiril titremek gibidir.
Albümleri avuçlarda, göz yaşlarını kirpik uçlarında tutmak ..
Göz yaşlarını, kirpik uçlarında tutmak ...!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

10 /07/2016


BİR SIZI.....

Bir sızı sarıyor bedenimi,
Kör sancılar da,öygün , öygün ağrı saplanıyor sol yanıma..
Dalda soğuk alan,yalancı baharlara kanmış..
Ayva çiçekleri,misali kararıp kalıyorum..
Sevi ülkemin tüm çiçekleri,tüm kırlangıçları..
Zamansızlıkların tuzaklarında,esir düşüyor..!
Yenilgiyi içiyor yüreğim...
Kan yerine,kahır dolaşmacasına damarlarımda..
İliklerime dek donakalıyorum,kırlangıç ölümleri yağdıkça gökten...
Uzanıp koynuna gecenin,çekiyorum üstüme..
Kahrı,elemi yorgan, yorgan...!
Yorgan, yorgan...!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

13/09/2009

Hildesheim..

5 Kasım 2016 Cumartesi


Açık giden gözlerimde , sendin inen son perde.

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ..

3/10/2016


SONUNDA .....,

Önümdekiler'den çok..
Ardımda kalanlara ve dağılan umutlarıma bakıp yürümekten ..
Bir arpa boyu yol gidemez oldum ..
Zaman ve hayat değil,
Ben yutuyordum ben,içimdeki çocuğun umut ve sevinçlerini ..
Kahır bezirganlığın da eskiyen ömürle .....
Bit pazarının demirbaşı olup çıktım sonunda !
Bit pazarının demirbaşı olup çıktım sonunda !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen /Almanya

01/11/2016

Saat:22_30

KAPI VE BEN...

İçi,dışına çıkmış ..
Virane kapı eskisi gibiyim ..
Garibim kapıyla aynı kaderim ..
Gelen tepti horlukla ..
Giren girdi ..
Çıkan çıktı ..
Yalama oldum,kapı menteşeleri misali ..
Her yanımdan dökülür gıcırtılar ..
Haini, nankörü, ceberutu acımasız ve hunharca kırıp döktü ..
İçimi dışıma çıkartmacasına ..
Delik-deşik etti, beni ..
Ha ben,ha virane kapı eskisi ..
Al birimizi ,vur öbürümüze..
Yok aslında, bir birimizden farkımız ..
O kapı eskisi, ben insan müsveddesi ..!
O kapı eskisi, ben insan müsveddesi ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

01/11/2016

Saat:23_58


At deyip,dudak büküp geçmeyeceksin...

'' - Hayvanların masumiyetleri ..
İnsan geçinen hilkat garibelerinin, maskelerini tez düşürür ! !!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ


İçimizdeki hiç kapanmaması gereken yegane gözdür,VİCDAN ...

İNSAN OLAMAZ, ONU YİTİREN ....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

GEL DE, ISINSIN ..!

''...Leblebi,kavurga kokularına karışan masumiyet akan çocuksu gülüşlerini özledim ...
Yufka ekmek arasında ateşle eriyen, küflü peynir güzelliğim'sin ...
Burnumda buram ,buram kokularla çoğaldıkça ..
Çocukluğumun közünü, külünü ...
En çokta...
En çokta..
Sabi-sübyan masumiyetini özler, arar oldum ..
Burnumun direği sızlıyor şimdi, her dünü anışımda..
Sen, alıp başını gidiveriyor'sun ..
Beni, naçar'lığın tozuna-çamuruna belenmişliklerinde koyarak ..
Pulsuz dilekçeler ve sessiz çığlıklar demeti biriktirdim ..
Kucağım,gönlüm ve ömrüm ..
Özlem demetleriyle dolup, dolup taşıyor..
Ve..
Ben, yitiyor'um..
Sen, yok oluyorsun ..
Özlem dolu duygularımın üstüme, üstüme devrilip..
Benim altlarında soluksuz kalmışlığım da..
Gözlerin ve yüzün misali parlak kalaylı bakır tasta ...
Seni ve o güzellikleri içtiğim Tarhana çorbam soğumuş bak ...
Gel de ısınsın, bacım ......!
Gel de ısınsın ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

04/11/2016

Saat:16_45

3 Kasım 2016 Perşembe


ACISINA KATLANMAK ...!

Günlerdir bir bardaktaki ağzı açık, korunmasız su gibi beklemeler'deyim ..
Görünürde her şey yolunda ..
Gel gör ki ..
Zerre, zerre virüs doluyum ...
Bırak, tozu-toprağı ..
Günlerin, zamanın ve bardağın yorgunluğu karışıyor, özüme ...
Gün vurdukça ılıyor, gece de karanlığı emiyorum ...
Her gün, bir önceki günün ..
Görünemeyen yüklerini, kahrını yüklenip ..
Hala bardağın beni sınırlamışlığında..
Dahası ...
İçin, için tazeliğini ve albenisini yitirmiş suluğumla ..
Cam ardındaki, akıp giden hayatı gözlüyorum ..
Durduğum yerde, durgunluğumda ..
Üstelik kimselerin fark etmemişliğinde, eksiliyorum...
Eksilip, tükenişleri içiyorum ..
Tüm bu monotonluk la kuşatılmış ..
Hayatın kendi adıma, ağır ve dingin akıp gidişini kuşanmışlıkla ..
Hemen dışımdaki hızlı devinimlerde ..
Göz açıp kapayıncaya dek ki kısa süredeki ...
Tükeniş ve eskiyişini izlemenin ..
O tarifsiz, dayanılmaz yorgunluk ve bedbahtlığı ile..
Bardakta ki esaret ve tükenmelerimle
Bana kalansa .....
Bir işe yaramamanın acısına katlanmak ..
Acısına katlanmak ...


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

03/11/2016

Saat; 09_56


YAŞADIK SAY...
Sen gittin, bittin .
Ben bekleyerek, tükendim ...
Ayrılık ve azapta hiçlik ise, yaşamak...
Yaşadık say ..!
Yaşadık say.. !



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
02/11/2016
Saat:18_34

2 Kasım 2016 Çarşamba


Masumdu tüm duygular ve uykular,

Sinsice,kalleşçe,hunharca ve kahpece riya ile kirletilmeden önce..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ


ŞU, ARSIZ MARTILAR
Hüzünle ladese tutuşmuştum
Aklımca güvenerek, sana, aşka ve kendime ...!
Az gittik,uz gittik, dere-tepe düz gidemeden ...
Egolarımıza, hırslarımıza yenilip aşkı ve birbirimizi yitirdik ...
Sen gittin, aşk bitti, ben tükendim,
Hüzün, yine lades'i kazandı ..
Ben yenildim, bir kez daha hayata, aşkta, kaybettim lades'i ....!
El, ele vermişler, kıs, kıs gülüyor şimdi ..
Hüzünle olan lades'imin tanıkları ..
Gökte yıldızlar, sahilde kumlar,
Denizde dalgalar, yakamozlar ve balıklar ..
Ve çığlık çığlığa öterek benimle dalga geçen şu, arsız martılar ..!
Şu, arsız martılar !


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

02/11/2016

Saat:12_46


LİMONİ RENK KALIR ...!
Vurgun yeyince, ayaz da, yalancı baharlarda
Beklentiler, hüsrana döner :...
Umutsuzluğun, hüznün ağırlığı, omuzlara .....
Derinden, derine çoğalan kanamalı acısı, yüreğe ..
Boş vermişliğin, miskinliğin, yenilginin yitikliği ...
Karabasanın o iç karartan bezginliği ruha çöker ..
İnsan ..
Bayram şekerleri çalınmış, çocuğa döner.
Dökülen, sade göz yaşları değil ..
Kasvetin kuşatmasında, ezinci dolu, dolu yaşayan gönlün ...
Umudu, yaşama sevinci, gülüş güzelliğidir, dökülen ..!
Geride, solgun bir yüze sinen, limoni renk kalır ...
Limoni renk kalır ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
02/11/2016
Saat:10_02

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...