29 Haziran 2021 Salı


 

'' - HAYAT, BOZUK PARA GİBİ, HARCAMADAN SENİ .....!

 

 

 

Seni tanımak, yollarımızın kesişmesi, kendi adıma ne büyük, kazanım, armağan ve hatta mucizevi şans sa .....

Bunun zamanlamasının geçliği, hatta benim için, kelimenin en hafif ve iyimser dillenişi ile .

Kestirmeden söylemem gerekirse, düpedüz '' - Trenin Kaçmasından ''.....

Yani .......

<< - Malumun ilanından başka bir halt değildir .....! >>

Bu başlı başına ziyan hal ve dahası ....

Aklımın, dumura uğrayışının tescilidir, tescili ....!

Hayatın tırpanından erken ve oldukça ağır yaralı hallerde, nasibini alanlığımda .....

Önce, apansız ve hazırlıksız yakalan'mışlığımla ......

Zedelenmekle kalmayıp, düpedüz yerle yeksan olan, aitlik kavramını yeniden keşfetmek gerektiğini öğrenenliğimle, çok cebelleştiğim anların, armağanıydın, bana .....

Özcesi hayatın kıyağı ve armağanıydın ....

Böylesi armağanlara hiç alışık olmayan hatta, tümden yabancı ve ırak olanlığımla yaşadığım bu acemi şansının önemini, değerini ve güzelliğini bile yeterince idrak edemediğimi söylemem .......

Asla ama asla abartı değil,  alenen içtenlikli itiraf ve hayata  sunduğum, sunacağım nadide şükran anlarından ve fantastik duygu gelgitlerini yaşamamın güzelliğiyle ortaya çıkan, hal ve durumdu, durum .....   

Sayende, yerimi-yurdumu ve halimle, konumumu tayin etmeyi öğrendim .......!

Dahası, işe yaramaz diye kestirilip attığımda artık bana, sen buraya ait değilsin, yitiren, eksilen ve  ........

Ne olursa, olsun asla bir daha belini doğrultamayanlardan olmaya mahkumsun demenin, başka biçimiyle dillendirilip, söylenmesiydi .....

O ana dek, konduramadığım gerçekle ilk kez bu denli netlik ve üryanlık la tanışıp, hatta yüz-göz olacak kadar yakından görüşüm ise ......

Aslında, kötünün iyisini yaşamak anlamına gelecek, minik bir teselli ödülünden başka anlama gelmeyen durum ve kendi gerçeğim di, kendi gerçeğim .....!

Bana, ıskartaya çıkan lığın ne menem bir herze olduğunu öylesine usturupluca anlatıp, öğrettin ki ....

'' - İki ters, bir düz ilmek atacaksın ...! '' ....

Diye, tarif edilen örgü işini, aceminin bile yapacağı kadar kolaylaştırmacasına olumlu sonuçları bağrında taşıyan güzellik ve ödüllerin en hoşu ............

Hatta bulunmazı ve yaşanmasıydı, yani alenen itiraf etmeliyim ki, bunun adı olsa, olsa mucizeydi ve onuda, bana, bu hayat sundu .......!

Nankörlük, değil sineme, yakama yapışmasın diye ....

Özenle ömür tüketenliğim de ......

Gerçeğimin adıydı bu ve bunu açılımı, özcesi de, en anlaşılır ifadeyle, mucizeydi, MUCİZE .!

Hemde, öyle- böyle sıradan olmamacasına tepeden, tırnağa, baştan, ayağa mucize ....

İçtenlikle dillendirdiğim den emin olarak, bilmelisin ki ......

Sayende, ezilip-büzülmek'sizin ıskartalığım da da, hayatın içinde kalıp...

Hayatla baş etmenin inceliklerini, yolunu-yordamını öğrettin, bu kısa ama final mahiyetinde maratonun, finiş etabında ......

İpi göğüsleyen olmanın tarifsiz hazzını bana en cömert hallerde yaşatan sana yalın ama yalınlığında da derin ve köklü ifadeyle betimleyerek söylüyorum ki ...

Bu içtenlikli itirafımla, tarihe adıma not düşen olarak, bilmeni isterim ki ...

Bu itirafı kafama kimselerin silah dayayarak dedirtmemişliğinden emin olarak bilesin ki ....

Sayende, dünya daha az yıkılır oldu tepeme, daha doğrusu .....

Ben, başta kendi üstüme devrilme de öncelerde yaşadığım hayati tehdit'i yaşamamayı yada en azından bunu karşılayıp, savuşturan olmayı öğrendim, bu hengameli süreçte .....!

Zorluklarla yüz, yüze kaldığım bu anlardan, böylesi salvolardan kurtulmanın ve derlenip-toparlanarak, hayata diklenmenin asla dik kafalılık olmadığını keşfettim ......

Dik duruşun yeğane yolununda, karakter ve omurgalılıkla, farkında'lıkdan geçtiğini keşfettim, bu süreçte ....

Dahası, hayatın dayattığı rolü, sineye çekip, onunla yetinip-avunarak,

Amacına, isteğine erişemeksizin, sırf bulduğunla yetinme formatı çerçevesinde dayatılan razılığa ve gösterilen suni rızalığa ....

Daha bir adım öteye giderek söylemem gerekirse ....

Çabana ve öz verine karşın, ereğine ulaşmaksızın asla gerçek mutluluk la tanışamayacağımı da sayende, keşfeden ve öğrenenim .....

Sus-pus, el-pençe divanda AKBİLİN KEÇİLİ Ğİ ROLÜNDE olmayı, gerçeğin sanarak çek sineye, de eyvallah hallerinin yanlışlığını da sen gösterdin ......

Gözünü açan maymun oldum, sayende, ne mutlu ki ....!

Dahada önemlisi ve adıma belirleyici olanı, mutluluğun .....

Asla ama asla, Kokmaz-bulaşmaz olmadığını, gerçek ve kalıcı mutluluğun, göz yummaktan değil, tam aksine farkında lıktan ve sorgulamaktan geçtiğini  keşfettim ....

Bencileyin, el artığı, elek kalıntısı, atıntı insan eskilerinin,

Pespayece sünepelik de zaman ve ömür tüketmecesine pinekleyen güruhunun ayrılmaz parçası olup-çıkmanın ....

En kötü yaşam senaryosu olarak, önüme koyulduğunu idrak ve fark edişimle, ensemi karartıp, yüzümü düşüren dahada çarpıcı, tehlikeli ve endişe verici olanıysa ...

Acıma, acındırma ve duygu sömürüsüyle, istismarından nemalanmaktan geçen ve geçinen olmayı, adeta sineye çeker olmanın, kahrediciliğini idrak edip .....

Zamanında ve en önemlisi de gereği gibi, silkinip, silkelenerek .....

Hayatın bu olmadığını ve dar kalıplara prangalılığı kabulün ......

Alenen, << - YAŞAYAN ÖLÜ CANLIĞI KABUL, SİNEYE ÇEKİŞ VE  TÜKENMİŞLİKLE İFLASIN İLANI ....! >> Demek anlamına geldiğini idrakle .......

Mutluluk denen, zorlu yürüyüşe .....

Donanımsız ve kendime çeki-düzen vermeksizin çıkmanın, düpedüz, ahmaklık olduğunu keşfettim .....!

Ahmaklık ....

Ki pahalı tecrübeyi, üstüne para versem alıp, edinemeyecek iken .....

Seninle çıktığım keşif yolculuğunda, hem beleşe getirdim, bununla da kalmayıp ....

Riyasız hayatın, kendine dürüst olmakla başlayıp, önce ve sonra hep FARKINDALIK ZIRHINI KUŞANMAYI ASLA ELDEN BIRAKMAMAK OLDUĞUNU DA .....!

Yamaca karşı dik dur, gölgene basmadan ve çizgiyi bozmadan yürümeyi başarmaktan geçtiğini de bu hengameli süreçte ve seninle kol kolalık da öğrendim ........

Iskartalar ininde takılıp kalarak, pisi, pisine ölümü beklemenin .......

Alenen, acıma, acındırma sarmalında teleflik  olduğunu idrak edenliğim le .....

Sadece, hayat denen zebaniye yarayıp, zorbalığın ekmeğine yağ sürmek olduğunu da soyunup, koyulduğum bu hengameli, uzun yürüyüşle kavradım .........

Kavrayamayınca ISKALAYAN LIĞA TUTSAK HİÇ olup çıkacağımı da, ömür ve hayat defterime, silinmemecesine nakşederek başardım .......

Öğrendim ve el, ele yürümenin tarifsiz güven ve derin iç huzurunun başlangıcı olduğunu da bu ara keşfedip, öğrendim ...

Hasılı ...

Iskarta'ların, ıskartalığın hayata ve insana dairliğinde .....

İnsanın ayrılmaz parçası ve değiştiremeyeceği, yadsıyıp, yok sayamayacağı gerçeği olduğunu, olacağını .....

Kelimenin en anlaşılır ve iç yakan aleni ifadesiyle, belirtmem gerekiyorsa .....

HAYATTA KALMANIN, KURTLARLA DANSI, BİLMENİN KİFAYETSİZLİĞİNİ ...

BİLMEKLE YETİNMEYİP, EN ALASINDAN YAPAN OLARAK ....

BU OLMAZSA OLMAZ ALTIN KURALI, HAYATINA UYGULAYAN OLMAKTAN GEÇTİĞİNİ DE BU SAHNEDE ROL KAPMA SAVAŞINDA ...

YANİ VE ÖZCESİ .....

OLMAK YADA OLMAMANIN KİŞİDE BAŞLAYAN AZILI VE ZORLU MU ZORLU YOLCULUK .....

Olup, çıktığını, kendimden pay biçmekle yetinmeden, gördüklerimle, yaşadıklarımdan dersimi iyi çıkartmaktan, geçtiğini de ......

Yer aldığım sahnenin, kaygan zemininde durmanın ...

HAYATIN DİĞER ADININ  VE ALTIN KURALININ BU OLDUĞUNU, BU KAÇINILMAZLIKLAR RAKSINDA ÖĞRENEN'LİĞİM DE .........

Oyunu, kuralına göre oynamak olduğunu .......

Yani, hayatın ABC'sini hayat denen mektebin eşiğindeki, bu zorlu tangoda, öğrendim ....

Zorlu tangoda, AYAKTA KALAMAYANIN, VURULAN ATLARIN AKIBETİNİ YAŞAMAMANIN YEGANE YOLU .....

OYUNU, KURALINA GÖRE OLMAKTAN GEÇERLİĞİNİN, KAÇINILMAZLIĞINI, BİZZAT HAYATIN RAHLESİNDEN YANİ KURALLARI İCAT EDENDEN, İLK ELDEN ÖĞRENDİM .....

İLK ELDEN .....

İster, SIFIR KİLOMETRELİK ACAR OL, ister, ISKARTA, marifet ve kaçınılmaz görev, İNSAN GİBİ, İNSAN kalmaksa, İSTERSEN BUNU ÖĞRENMEK .....

'' - Ya bu deveyi gereği gibi gütmeyi öğrenirsin yada bu diyardan gidersin ! '' Hayatın yazılı olmayan ilk kuralını öğrenip, hayatına uygulamaktan geçtiğini öğrenecek, gereğini yapacaksın .....

Hani eskilerin deyişiyle .....

HAPIR SA'da, KÖPÜRSE'de yemeyi hayatın öğretmenliğinde, ilk ağız ve ilk elden öğrenip, su koyvermeden ve layıkıyla yapacaksın gereğini ......

Layıkıyla yapacaksın gereğini, hayat, bozuk para gibi harcamadan seni .....!

HAYAT, BOZUK PARA GİBİ, HARCAMADAN SENİ .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

29 / 06 / 2021- Salı

 

 

 

Saat ; 19_07

27 Haziran 2021 Pazar


 GÖLGEDEN KORKAR MI, İNSAN  ?



Gölgeden korkar mı, insan ?

Siz, siz olun, koro halinde '' - HAYIR, KORKMAZ '' Diye avaz, avaz bağırmalara, çağırmalara durmaya kalkmayın ...

Korkar, hemde öylesine korkar ki değmeyin gitsin, ötesini ne siz sorun, nede ben söyleyeyim ....

Hele ki birde, tetiklenen içsel yalnızlıkların kuzguni vaşak karanlıklarıyla, vesveselerinizin kamçıladığı ışık oyunlarının size boca ettiği devasa gölgeler vardır ki ...

Yutulduğunuzu hissetmekten kendinizi alamazsınız ...

İşin ürkütücü yanı, öylesine illettir ki, suflör kullanmaksızın, susmak nedir bilmeden, dur duraksız konuşan yada en azından sizin konuştuğunuza ilişkin kanaatinizin pekiştiği haller ve bu hallerde raksa koyulan gölgeler vardır ....

Kapınız irkilmenize yetecek aceleciliklerle dövülür, bu esnada perde sallanır, duvara vuran yansımadan sanırsınız ki yarasalar fırlayıp, üstünüze, üstünüze abanıyorlar ...

Çırpınışlarınızın ve çığlıklarınızın nafileliğin de çekilip, yutulursunuz gölgenin kahreden, ömür yutan girdaplarında ...

Bırakın diyeceğinizi unutmayı, kim olduğunuzu hatırlayıp, bilmeseniz yeridir ve o koşullarda anlaşılır bir hal ve duygu durumudur ...

Panik bulutları sardıkça, karanlığın sazlıkları çoğaldıkça, korkunun kamçı sesleri havada şakladıkça ...

Gel de korkma gölgeden, gölgeler ormanının içinize işleyip, sizi kuşatışından ağır  karanlığından, sıkıysa ...

Gölge deyip geçmeyecen, aklını alır ortamı ve koşulları oluşmuşsa gölgelerin bitmez,tükenmez raksı ...

Çeker içine, yutar girdabı, gölgelerin,kaşla göz arasında yaşayacağınız korku gelgitlerinde, kurtulma çabalarınızın nafileliğin de, korkularınızın galebe çalıp, şaha kalkmış lığın da ......

Gölgeler yutar, düşlerinizi, talan, tarumar ve hasılı .....

Çarçur eder o, güzelim ömürlerinizi .....!

Çarçur eder o, güzelim ömürlerinizi .....!

Ondandır, işaret fişeği atarcasına dememiz ve gündeminize getirmemiz ....

Siz, siz olun ...

Koro halinde avaz, avaz bağırmalara durarak ...

Gölgeden korkar mı insan ? Demeden ...

Durun, düşünün etraflıca ve sonra peşin hükümsüz, ön yargısız, objektif hele, helede gerçekçi ve yalın kararlar verin ....

Siz, siz olun bu yüzleşmeyle, yanıtı ötelemeyin ve sakın ha sakın kolaya kaçmayın ....

Gölgeden korkar mı, insan ?

GÖLGEDEN KORKAR MI, İNSAN  ? 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




27 / 06 / 2021 - Pazar 




Saat ; 15_00

26 Haziran 2021 Cumartesi


 ÇEKİLMİŞSE KILIÇLAR, KAN DAMLAR, KININDAN .....



Sağ duyunun ve öfkenin, hırslara yenilmişliğin de .....

Çekilmişse, kılıçlar, kan damlar kınından .....

Yeter ki, kulak vermeye, uymaya gör nefretin sesine ....

O kadar, sebep üretir ve seni bağlar ki kendine ve hayata düşmanlıkta, kurtulmak için ne yapsan nafiledir, düşürür seni, pusuya ....

Çoğalan yalnızlığında, kabaran öfke dalgalarıyla şahlanan  nefretinde, kan bürüyünce gözlerini, görmez olursun burnunun ucunu .....

Böylesi hallerde, çoğu kere, para etmez, ne nasihat, nede sağ duyuyla, sükuna davet .....

Uymaya gör bir kere, seni kuşatan bencillik denen illete ....

Sirayet eder, en kuytu, en ücra ve hatta en müphem yerlerine ...

Taşar öfken dışına, ortalığın kan gölüne dönüp, kan selinin bedeni, gövdeleri, önüne katıp, sürükleyip, götürmüşlüğün de ...

Hele birde çanak tutucularla, egonu körükleyen ebabil çetesinin, hey hey'ine, gazına gelmişsen ....

Dur, durak bilmemiş'liğin de, binmiş sen intikam atına, önünü, sonunu düşünmeden .......

Çekilmişse kılıçlar, kan damlar, kınından ....

İlahların kurban istemişliğinde koparıldıkça, omuzlardan başlar ....

Kanın su olup akmış lığın da, kararır, söner, mahvolur hayatlar .....

Çekilmişse kılıçlar, kan damlar, kınından ....

Kan damlar, kınından .....


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad/Almanya

26/06/2021-Cumartesi

Saat ; 00_59

25 Haziran 2021 Cuma


 AŞK DEYİNCE ................


Aşk deyince, duracaksın orada ......

Yaslayacaksın sırtını nice ömür eskilerine dayanak'lık yapan duvara ...

Çevireceksin başını ve gözlerini, gündüzünde farklı, gecesinde ayrı ve bulunmaz bin bir nimet sofrası olan ......

Yetmedi, sinesinde alemler ve dünyalar barındıran, Sema'ya ..!

Dahası ......,

Mal bulmuş mağribi gibi, görgüsüz- göreneksizlikler de, patavatsızca atlamaksızın üstüne ..... 

Sağ duyunun zenginleşmiş liğin de, aklı selimin le durup, soluklanıp, kafa yorarak, sorgulayan lığın la düşünerek ....

Gerektiğinde kılı kırk değil, kırk bin kere yararak bakmalar dan imtina etmeyeceğin, bıkıp-usanma yacağın aksine her seferinde ilk anki heyecanla yaklaşıp,kavrayarak, kendinden katkıyla çeşitlendirip, zenginleştirdiğin aş yapacaksın,koruğu, helva kılan adaplı, usturuplu aşçı olacaksın ...

Tadan, MİDE FESADINA KURBAN GİTMEYECEK, DURDUK YERDE NALLARI DİKMEYECEK .....

Ne şehittir, ne gazi, hapı yuttu Niyazi hallerinde,olmamanın yolunu,yordamını bilerek, nefsine söz geçirip, iştahına yenilmeyecek ..... 

Aşk diye dayatılan, temcit pilavlarını körü, körüne ziftlenip, zıkkımlanıp, yemek yerine ....

Damak zevkinin bu kadar yerlerde sürünmesinin nedenini çözmeye kafa patlatacan, kendi ipini, kendi çeken olmayacaksın .....

İşkembeyi Kübra'dan, atıp-tutanlık yerine, iradene ve diline sahip, nefsine hakim, böbürlenmeyle, kibri ....

Dahası, sen, sen olacaksın....

Husumetle, nefreti,kapı eşiğinden içeri sokmayan ....

Fitneye-fesada kulak asmayan, dahası ...

Kuru gürültüyle laf salatasına pabuç bırakmayarak, dizini dövüp, sağa-sola tozunu atan olmayacaksın ....

Keşkelere sığınmamak, acabalarla, bakla fallarında, takla atan olmak yerine ....

Söylediğin ve söyleyeceğinden çok ve önce duyacağına odaklanan, duygularına kemlik, dürtü ve niyetlerine hinlik karıştırmayan olup çıkarak, 

Neyi, niye ve nasıl istediğinden eminlikle, damak tadında seçici, hakkaniyetli, vicdanın dillenişin de adil olacaksın, adil ....

Aşk; Hiç bir zaman,

'' - Taze bitti, Kuru verelim ! '' 

Düzeysizliğine tutsak ve kurban edilmeyecek, aksine kadrinin-kıymetinin bilindiğini hissettirenliğinde ....

'' - Armudun iyisini, ayılar yer ! '' Teranelerin de ...

Durduk yerde ve amiyane deyişle pis boğazlıklar da, ömrü kefene, bedeni tabuta sokan olmamaya özenen olacaksın, özenen .....

Çünkü, neticede tıpkı akıl gibi, canda emanettir sana ...

Emanetin ehline teslim edildiğinde, ne yitip, nede akanla-kokanlıkta çöpe dökülen olmayacağını hayatınla doğrulayıp, işinin ehli olduğunu yalınlık ve abartısızlıkla göstereceksin haddince, kararınca, cümle aleme .....

Kem gözden sakınıp, yelden-kuzdan esirgenerek ama ....

Beraberinde de, hep hayatın içinde ve gerçeklerinde büyütülecek fidan görüp, ele alıp, yaklaşan ve hele, hele de ...

Canında serpilen can, görenliğinle, kurda-kuşa yem etmemek adına, dahası lekesiz ve gölgesiz duru gelecek var eden olma adına ....

Aşkın mahremiyet ve masumiyetine özen gösteren olacaksın, özen gösteren ...

Aşk, kabzımaldan alınan, lahana muamelesi görünce, ya ineğe yada değer bilmez aç kuşa- kurda yem olur, 

Bilinmeli ve asla akıldan ırak edilmemeli ki, 

Aşk ......

Kadir-kıymet bilmezler güruhunun lafazanlıklarıyla, hay-huylarında telef ve kurbanlıklarda .....

Düşerse, doyumsuz kursak'lığıyla, aç gözlü hokkabaza...

Ne ineğe süt, ne kurda, et olur ...

İneğin gevişiyle, kurdun uluyuşunda, telefliğin dik alasını yaşayarak, sürülüp, telef olur yerle yeksan lıklar da .....

Kıymetini bilmeyenin eline düştüğünde, çar-çurlar da helak olduğunda, nihayetinde yokluğunda .....

İşin, işten geçmişliğin de, kıymete binen ama kaçan balık muamelesinde büyüklüğü dillere pelesenk olan, tarifsiz ve emsalsiz nimettir, nimet ....

Aşk dediğinde, desturunu çekecen, gereken hürmet ve özenle, kendine gelip, etraflıca durup-düşünecen ...

Aşka kurban olmaya yada kurban yaratmaya aday olanlardan değil .... 

Aşkın kutsiyetine helal ve zeval getirmeyip, onu yücelterek, baş tacı edenlerden olacaksın ....

Dün bulup, bu gün yitirip, aşka, komşunun eskimiş terliği muamelesi yapan olmamaya özenle, 

Aşkın ölüsünü de, dirisini de baş tacı yapıp, başın üstünde taşıyan olacaksın ...

Unutma ki aşk ne fesat lığa, nede ihmalle, adam sendeciliğe gelir .....

Yetmedi, dahası, aşk ......

Aşk, ne tasara, ne kesere, nede hesapla, kitaba gelir, plana projeye, kalıba sokulur .....

İşin içine çıkar girince aşk, çoğu kere alıp başını, çekip gider oradan ..... 

Sessiz sedasızca, olmadı naralar ve isyan dolu haykırışlarla ....

Tevazu asaletin, asalet ise kalitenin grat ı, ölçüsü ve hasılı aynasıdır, aynası .......!

Aşka ne fiske vurup toz kaldıra can, nede ona mumya lığı reva görme ahmaklığına, düşecen ...

Aşk solur, yorulur, susar, acıkır ve hasılı özlem duyar, yaşayan organizma lığın da aşk ....

Hem yakar, hemde girdabında ömürler yutar ...

Gölgesinde mevsimler geçireceğin aşk istiyorsan, surete değil, fıtrata bakan ve öze değer veren olacaksın .....

Dahası, tutacaksın her dem aklında ......

Aşk, alem içinde alem,  gökten zembille inmese de  hayata ve yeni alemlere kapı aralayan, bereketli kutsanmış nimettir ...

Ondandır ;

Aşk deyince, o kadar uzun boylu değil deyip, durup-düşünerek ona değer katmanın hazzıyla, heyacanını yaşayan olarak ...

Onu sonuna dek, hak eden olacaksın ...

Unutmayacaksın ki, Aşk ......., 

Sokakta bulunup, köşebaşında kaybedildiğinde, sıradan emtia muamelesi reva görülerek, teleflikler de heba edilmeyecek kadar, emsalsiz nadide sungudur .....

Aşk, hayatın mayası, mutlulukla, yarının çamuru ve hasılı, sayesinde dünyalar bina edilip, öpüp başa konulacak emsalsiz

nimetliğin de .......... 

Geleceğin binasına katkı sunup, gönlü, bedeni, ruhu doyuran Nimetin yoğrulup, yapıldığı, ekmek teknesidir, ekmek teknesi !

Kıymetini bilene ......., 

Bilmeyeneyse ....

Türkülere ve halkın gönlüne yazılan, doğana yem olan ....

'' - ....Bitmedi, yedi doğan ....

Hep mi güzel oluyor, senin annenden doğan '' Dedirtecek kadar halka ve insana, insanlığa mal olanlığınla ....

Yemeye kalkınca, gözleri yaşartmakla kalmayıp, iki gözü iki çeşmeliklerde ağlatan, acı soğandır, acı soğan ......

Fazla söze ve teferruata ne hacetliklerin eşiği ......

Hasılı, geleceğin sarılıp, sarmalanarak büyütüldüğü beşiğidir, beşiği, Aşk.... 

Anlayacağın ......

Aşk;

Geleceğin büyütüldüğü beşiktir, beşik ......

Ondandır, davudi gürlemeler le yinelemeler ve yinelemelere, layığıyla, hakkınca kulak vermeler .....

AŞK deyince, duracaksın orada ......

Duracaksın, orada ......




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




25 / 06 / 2021 - Cuma




 Saat ; 21_12

HATIRALARLA, EVLATLAR ...

 

 

Hatıralar, uzakta da olsalar, her an size, kendilerini yanınızdaymış gibi hatırlatan, sessiz-sedasız ama sizin üzerinizde bir o kadar derin etkili evlatlar gibidir ....

Suskunluklarında bile, kulağınıza, yüreğinize sinen sesleri ve siluetleriyle varlıklarını ve etkinliklerini canlı tutarlar ...

Hele ki bunların içinde hayatınızı derinden etkileyenler daha da bir ayrıcalıklı ve öncelikli, önemlidir sizin için ....

Ondandır, hatıralar, evlatlardan farksızdır, siz unutsanız da, onlar kendilerini unutturmamayı bilir, becerir ve başarırlar ....

Tıpkı, isteklerini yaptırmanın yolunu bilip, bulan evlatlar gibi .....!

Bundandır ki ...

Hatıralarla, evlatlar .....

Iraktayken bile, sizi sarıp-sarmalayan, görünmezlik' erinde dahi, soluğunu, varlığını iyiden, iyiye hisset tirmecesine .....

Elinize, eteğinize, paçanıza sıkıca yapışmış hallerde, sizinle, et tırnak olmacasına bütünleşmişler ve ömrünüzün, hayatınızın ayrılmaz parçası olmuşlardır .....

Onlarsız olmak , yavanın da ötesinde çekilmeyecek kadar zordur, dününe, anılarına düşkün ve sadıklar için ....

Dününe, anılarına düşkün ve sadıklar için ........!

 

 

 

MJualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

25 / 06 / 2021 - Cuma

 

 

 

 

Saat ; 06_00

 


 

'' - GÖKTE KIŞLAMA YA NİYETLİ ......

ÇOĞU KEZ, AĞLAMAKLI ......! ''

YAZ MEVSİMİ GİBİSİN .....

 

 

 

Her halinle, alımlı, albenili ve bir o kadar da ....

Düşkünlüğü fırsata çevirmeyi çok sevip, iyi bilen, beceren ....

'' - Fazla naz, aşık usandırır ...! '' Hallerindeliği yeğleyen ....

Bir dargın, bir barışıklık da, çokça da eserli ....

Türlü sebeplerle, çıkıp ta, gelemeyen .....

Çoğu kez sulu gözlü, ağlamaklı .......

Gökte kışlama ya niyetli, yaz mevsimi gibisin ....

GÖKTE KIŞLAMA YA NİYETLİ, YAZ MEVSİMİ GİBİSİN ......

YAZ MEVSİMİ GİBİSİN .......! 

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

25 / 06 / 2021 - Cuma

 

 

 

Saat ; 06_20

 

24 Haziran 2021 Perşembe


 KALANIM SENDE BÜYÜR, KÖK SALMACASINA, İÇİNDE ....!


Bilsen, farkında olmadan yaptığın, nasılda büyük bir iyilik bana ....
Aklınca, kolumu-kanadımı kıracaktın yaptığın, amansız, acımasız hamleyle ....
Hayatın fıtratı gereği, toprağına düşen her tohum, yatağını bulan su misali, akıp giden zamanın içinde, büyür bir biçimde ..
Ama, kaya yarığına ama insan bağrına, olmadı, ulu ağaç gölgesiyle, hayvan dışkısına düşmüşlüğün de ....
Kimisi çiçekliğinde döner, katılır hayata, kimisi kelebekliğinde yahut ta .....
Yakın çevresindekilerce hor görülse de, insanken aniden kurbağaya dönüşen prensliğinde, tutunur hayata .....
Kısmetine düşenle kavrulup, pişerek, hayatın ateşinde, hamlığını yener, pişmişliğin ve kemalle hayatın cömertliğinde, kah saçak altında, kah duvar koytuğun da, olmadı kene liğin de yer edinir hayatın içinde kendine, kendince ......!
Aldırmadan, elin ne dediğine, verir kendince hayat kavgasını, diş-tırnak tutunur, hayata ...
İşte tamda böyleliğin de, düşü vermişliğim le, senin bile bihaberliğin de, ömür heybenin derinlerine ...
Senin bile olan-bitenin farkında sız lığın da, ömür tüketmişliğin de, hayatın bağrında, ömrüm olur, ömründe, hayatın azizliğinde ...
Aldırmadan gün yüzü, ışık, hava ve su görmemişliğime, içimdeki dipdiri kalan o, cevher'imle ....
Yani anlayacağın, sönmeyen yaşama sevinci ateş'imle, harlanır içimde, hayata dair kıvılcımlar ...
İşte o, zaman gör sen bendeki yaşama güdüsünü ......
İnadına sarınır, sarmalanır ve hatta sırnaşık demelerine bile aldırıp, kulak vermeden kuşanır, sarınırım tenine-bedenine, tutunurum hayata, ömründe, ömür olmacasına ...
Bakarsın bir gün ....
Hayatın hepimize biçtiği rolle, öngördüğü hayat şeklince, hatta saçlarına örme'şen bir bit olmacasına, tutunurum, sımsıkı hayata ....
Adından da çok, emin ol ki buna ......
Eyvallahımın, sadece ama sadece ömür biçene olmuşluğun da.
Beğenmeyip, aciz görüp-sayıp, sanarak .....
Burun kıvırdığın hallerimdeki, o, çetin ceviz halimle ....
Bendeki bu yaşam inadıyla ...
Aldırmadan zorluklara ve hatta başıma geleceklerle, payıma düşen acılara ....
Kan kus'sam da, kızılcık şerbeti içtim deyip, acıları sineme çekmişliğim le .......
Kalanım sende büyür, kök salmacasına, içinde ......!
Kalanım sende büyür, kök salmacasına, içinde ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 06 / 2021 - Perşembe

Saat ; 18_45

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...