23 Haziran 2021 Çarşamba


 ELİ GÜLDÜRÜR, DOSTUNU SÖVDÜRÜR SÜN, KENDİNE ......!

Eskilerin deyişiyle, Arap bol, bulunca, hem kıçına, hem başına sürermiş derler, hovardaca para harcayanlar, parayı, pul gibi saçanlar için .....!
Hatta, çul tutmaz tazıya benzetmekten de kaçınmazlar, iş lafa gelince bonkör ve bol kepçedir, el-alem .....
Ağızlarının torba olup, büzülememişliğinde ....
Hele, hele de, ağzı olan herkesin laf ebesi kesilmiş liğinde, kolayca susturamazsın, eli-alemi ...
Aklına esen üfürür-yeller, olmadı, ahkam keser, oda para etmeyince döner nasihat eder ......
En ucuz verilen, akıldır derler .....
Yaşamamak için böylesi iç karartıcı halleri ......
Bırak parayı-pulu harcarken ....
Muhabette, laf ederken bile, kaçma aşırıya
Secerene, Çalçene-gevezeliği, adına deliliği ....
Lakabına, nam-ı değer birileri gibi, ÇAKMA FİLOZOF'luğu takma ....
Sen, sen ol, unutma ki, Saadet, sadeliktedir, şatafat göz kamaştırsa da, tez .çıkar, foyan ortaya ....
Ondandır,dememiz, Araplara yakıştırdıklarını demesinler istiyorsan, sana ......
Kelamda da tutumlu ol, parada da, pulda da ....
Sanma ki, hazıra dağ, dayanır, dağken, dağ erir, yok olur gider, müflis tüccarın elinde .....
Tuzu kuru mirasyediler gibi, bol bulunca, müsrifliğe kaçma ....
İsraf ve heba etme umudu, güvenilirliğini, gün olur zerresine muhtaç kalır, döversin dizini ....
İşte o, zaman anlarsın dünyanın kaç bucaklığını, sermayenin nelere kadirliğini, tanırsın pahalıya patlamış lığın da,hancarı, pancarı, insanla, insanlık kaçkını insancık sürüsü hilkat garibe sini ....
Dostluğun paraya tahvil edilmişliğinde, ederini bilememişliğinde, kendi akılsızlığının sana, nelere mal olduğunu görürsün ...
Boşa demez eskiler,
'' - Umutla-Güven, en zor derlenip, birle nen sermayedir, tüketince sıfırı anlarsın değerini, trenin kaçmış lığın da .....
Ahla, vahın para etmemişliğinde, dönersin palanı soyulmuş eşeğe ......
O, an iş, işten geçmiş olur ...
Hazıra dağ, miras yediye para dayanmaz, el parasıyla hovardalığa çıkılmaz ....
Sermayeyi kediye yükleyen, baba parasıyla hovardalığa kalkışan yeni yetmelere döner ....
Bahanesi çok, inandırıcılığı yok gerekçelere sığınmaya kalktıkça, battıkça, batarsın .....
Mekkede dilenip, Medine de sadaka dağıtanlar dan san....
Su gibi para harcadığın gecenin sabahında, sadakaya muhtaç dilenciye benzersin, değil sadece sadaka,ekmek,aş suyu bile dilenirsin, suyu bile.
Oturduğun yer,ahır sekisi, çağırdığın İstanbul türküsüyse, maskara olur, düşersin dile ......
Sevgiler karşılıksız olsa da, ilişkiler de esasın karşılıklılığı söz konusu olunca anlarsın, davulun dengi,dengineliğinin önemini .....
Boşa değildir .....
Davulun sesi uzaktan kulağa hoş gelir diye ....
Davul-zurnayla gittiğin yerden, salya-sümük dönerken yediğin kötekten çok, kösteklenişin gelir aklına, yediğin dost kazığının içine işlemişliğinde ......
Hesapsız-kitapsız ve hele ki de tedbirsiz ve yedek akçe siz çıkarsan yola ...
Taht-ı revanla gittiğin yerden, yaldır-yapalak, yayan dönersin .......
El acıdıkça haline, sen kaçacak delik arayan fareye dönersin .....
Eli güldürür, dostunu sövdürür sün, kendine .....!
ELİ GÜLDÜRÜR, DOSTUNU SÖVDÜRÜR SÜN, KENDİNE ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
23 / 06 / 2021- Çarşamba
Saat ; 20_20

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...