26 Temmuz 2023 Çarşamba

 

ÇEVİRİRLER SENİ ....

KÖŞE YASTIĞIYLA,AĞA MİNDERİNE....


Hayatın, zamanın ve ömrün zulasında gizli yiten yıllarımla, ödediğim ağır diyetlere dair vesikalarla, evraklar ..

Kimini toz götürüyor, kimisinin rengide, yazılarıda solmuş ...

Dönmüş arabın yağlığına 

DÖNMÜŞ ARABIN YAĞLIĞINA !

Çoğuysa,  ipe-sapa gelmez ve düzene girmez dağınıklıklarla, benden de beter pejmürdeliklerde ....

Tıpkı bencileyin iki yakası bir araya gelmezliklerde ....

Kiminde, dünü yarına taşıyacak dinamizm bile kalmamış

Tıpkı, hiç bir kapının kilidini açmayan anahtar sürüsü gibi, tıkıldıkları karanlıkta pasa kesip, küfe belenerek eskimenin  envayi türünü yaşamaktalar...

Kimisinde, dumura uğrar içindekileri görünce insan ...

Kel alaka konular, saçma sapan sözüm ona tutanaklar...

Bunu yazanlar olanak olsa da şimdi cevherlerini okuyup, incelemeye kalksalar...

Ettiklerinin, edeceklerin en sunturlusunda yakası-bağrı açılmadık ayarsız-gayarsız küfür olacağından adım kadar eminim ...

Ben bu kanaatteysem ,onlar benden binbeterdirler ...

Buna, bahse bile girebilirim...

Bir ömrü kayıt altına almanın zorluğunu yaşayıp, bilenliğimde, dosyaları der-dest edip, koydum bir yana ...

Meramımın dosyadaki değil adı anılanın kendim olduğunu kanıtlamaya durmak olmuşluğunda ...

Çıkamıyorum, işin içinden...

Boşa dememiş diyenler ...

'' - Halim köşe yastığıyla, AĞA MİNDERİNDEN DE BETER''  Derken

Birinde bastırarak  soluksuz koyup canıma kast ediyorlar ...

Öte yandan, işlerine gelince kalem efendisi sayıp ...

Ayaklarıyla, damarlarına basınca ...

Nasırdan çeken Süleyman efendiden bet erliklerde ağız dolusu avaz, avaz bağırıyorlar ...4

Bir garibanın yoluyla, işi düşmüşse devlete ...

Onu ederler, çölde yiten deve...

O hesap, kafanı kuma gömsen kıçın...

Kıçını  gömsen, kafanın  açıkta kalmış hallerinde sığamamış lığında bir yere, çevirirler seni ...

Köşe yastığıyla, ağa minderine ...

ÇEVİRİRLER SENİ ....

KÖŞE YASTIĞIYLA,AĞA MİNDERİNE....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ


Immenstaad / Almanya 


26/ 07/2023-Çarşamba


Saat ; 21_09

23 Temmuz 2023 Pazar

 


SOYSUZLUK VE CİBİLLİYETSİZLİK, ONURSUZLUK, YER EDİP, YUVALANMIŞSA İÇİNE …..
KÖK SALIP, DALBUDAK SARIP, KUŞATMIŞSA KAPI ÇEVRE, SENİ …

Nafiledir ne dense, ne edilip, yapılsa, hatta kurtarma adına elden gelen arda konulmasa, nafiledir ve ne yazar ..
Çünkü, sen karakter ve haysiyet fukaralıklarında yuları kaptırıp ..
Biat da, kul-köleliği seçerek teslim olmuşsan, iki ayaklı, üç harfli lere ..
Şeytana pabucunu ters giydiren, cümle madrabazlar ve madrabazlıklar seni, sen olmaktan çıkartarak ..
Cin olmadan, ağız çarpmalara yeltenen hödük ve ne idüğü belirsiz, hilkat garibesi yapıp çıkmışsa ..!
Marifet, anadan sabi-sübyan ve masum doğmak değil ..
Bu hasletini ve niteliğini koruyarak ....
Karşı durabilmektir, cümle soysuzluklara dur diyerek, insan kalabilmektir, insan ..!
Ondandır ki, dönüp baktığında aynaya, gördüğünde kendini ..
Yüzleşmede, utanmayı unutmuşsan …
Olup çıkmışsan harami, talancı bir vampir ve yalakalığın dalkavuğu ..
O zaman, sana ne kar eder, nede para, insanlıktan ve onurdan bahsetmek …
Soysuzluk ve cibilliyetsizlik, onursuzluk, yer edip, yuvalanmışsa içine ….
Kök salıp, dal budak sarıp, kuşatmışsa kapı çevre, seni ….!
Sana, insan demek bile, alın kiri ve soysuzluğa, cibilliyetsizliğe, vampirliğe suç ortaklığı yapmak demektir..
Boynundaki boyunduruk, alnındaki kir, yüzündeki utançtır, seni tarih ve insanlığa anlatan ..
Yazıktır sana ve sen gibilere, tüketilen nefese ..
Siz ki, kursağına aş düşmemiş yetimin ,garip-gurabanın, kul hakkını ve rızık payını, fütursuzca gasp edenlersiniz ..
Sizde, ar namus dümdüz, insanlık ve cibilliyet kayıpta ve firardadır, firarda ..
Siz ki, darda kalanın, dulun, körün ve mazlumun azılı ve iflah olmaz düşmanısınızdır..
Halkın canına, ot tıkamaya yeminli hilkat garibeliğinizle ..
Girersiniz, insan hakkına ve kanına ..
Olur dini kisveyle, olur oryantal dansözlere taş çıkartan kıvırmanızla kulu Allah ile aldatarak …
Satarsınız memleketi de, cenneti de, ahreti de pervasızca ve soysuzlukla …
Siz ve sizin gibiler, bu anın değil, çağların ve insanlığın derinliğinde hep peydah olup ...
Düzenbazlıklarla ve soysuzlukla emmişsinizdir, kanları ..
Sizler ki, at götüne yapışan keneliğiniz ile....
Kuyruk sallandıkça, kanatlanıp göçtükçe ,göçtünüz diğer at götlerine ..
Kan emmeye yeminlik ve asalaklığı hayat biçimi yapmışlıkla ..
Çağınız,adınız,isminiz-esameniz değişse de...
Ne karaktersizliğiniz nede vasfınız ve misyonunuz değişir..
Bir gün imam olur osurur, cemaati sıçırtır ..
Bir gün masum ve mazlum insanın katline ferman yazar ..
Bir başka gün ise açlıktan ölüp giden, Kübra bebeğin katili …
Öteki gün umut taciri, din tüccarı ve baronu olur..
Sabi sübyana uyuşturucularla ölüm ..
Topluma veba lığınızla, ölüm saçarsınız,ölüm ..!
Değişse de esameniz ve devrilesice boyunuz-posunuz ..
Değişmez asla, işleviniz ve cibilliyetsizliğiniz ..
Ondandır demem …,
Soysuzluk ve cibilliyetsizlik, onursuzluk, yer edip, yuvalanmışsa içine ….
Kök salıp, dal budak sarıp, kuşatmışsa kapı çevre, seni ….

Asla iflah edip, adam etmez, zaman, çağlar ve tarih sizi …
Ve ….
Affetmez asla, insanlık ve tarih, sizi …..!
İnsanlık ve tarih, sizi …!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli /KONYA
26/06/2018
Saat; 19_22

18 Temmuz 2023 Salı


 ÖLÜMÜN ÜSTLERİNE YAĞAN LANET OLMUŞLUĞUNDA ....

CAN HAVLİYLE, KANATLANIYORLARDI, ARAFA ........!
Hemen, herkesin canı-başı derdine ve kendini .....
Bu topyekûn katliam belasıyla kaotik saldırıdan, girdaptan kurtarma telaşına ve katmerli çabasına ...
Dahası, apansız ölümle burun, buruna kalmanın, anlaşılmaz ve bir o kadar da anlatılamaz, anlatılmaz tarifsiz korkularında ....
Debelenip, çırpınarak, acze yenilgiyle .....
Son nefesi vermenin bile farkında sız lığında, ortalığın cehenneme ve ana-baba gününe dönüp-çıkmışlığında ......!
<< - ÖLÜMLE,KURŞUNUN ADRES SORMAZLIĞINDA ....! >>
Saldırganlık ve acımasız saldırıyla gelip-bulan ölümü tatmışlığındaki nafile koşuşturup, kaçışma telaşındaki hezeyanların pençesindeki, bu son ve nafile gayretlerde ...
Son bir çaba ve direniş-kurtuluş hamle sininde işe yaramayıp, aksine, boş çıkıp, güme gitmişliğinde .......!
Adeta, bir anda, gökten ipi-yuları, zinciri-bağı kopmuş menzille ağıp, haldır, haldır yağan ......
İlk anda, bakışta görünürde nedensiz, bir o kadar da meçhul, dahası ......
Ceberutça dayatılan, zoraki ölümde, sergilenen çok can almaya yakın işgüzarlıktan, ölümle, Azrail'in pususuna düşmekten kendini kurtaran ...
Nedensiz, sorgusuz, sualsiz ölüme yenilenlere, değil yardım edebilme, kendi telaşına düşmekten dolayı .....
İlgi dahi göstermekten bi haberliklerde ....
Sanırsın ki ....
Adeta, zehirlenmiş haşaratlar gibi oraya, buraya düşüp, kıvrılanlara acıma hissi bile duymalardan ırak ve şoklarda, sadece pusulayı, rotayı değil ...
Neredeyse, seçilmiş kurbanlıklarda, kendilerini yitirmişliklerin de, sergen oluyorlardı .....
Kah, asfaltın .....
Kah betonla ve parke taşlarla örtülü '' - ARAF MEYDANINDAN . '' FARKSIZLAŞIP ÇIKAN, GARABETLER ATLASINA DÖNEN, MEYDAN DA .....
Son anda, bir kazaya kurban gitmemek ve kefeni yırtmaları sevinçle taçlandırmak gayretiyle ......
Olağanüstü emek sarf edip, sergiledikleri son gayretle ....
Nereye gittiklerinin, kendilerini neye, nereye ve nasıl atıp, kendinden gayrı kimi çekip kurtarmaya çalışmanın .....
Kurbanlar ve izleyenler için neredeyse önemsizleşip, aldırılmaz, anlamsız, hatta o an için olanaksız hale gelmişliğinde ......
Kasırga önündeki çekirge sürüsü gibi, her bir yana dağılışın kaçınılmazlığında .....
Bel bir vurgunla-kırgının, özcesi adı konulamaz afatın sonunda gelen .....
Zoraki dayatma ve zorunlu ölüme, mat olup ....
Sadece eli-yüzü, kestaneyi değil , canlılığa ait tüm emareleri çizdirmemek ve can havliyle korumak adına ......
Metan gazından kendinden geçmiş KUYU AMELELERİ gibi, öylece oracıkta .....
Böylesine pisi, pisine gelen ölüme, yenilmemek adına ...
Bir atımlık kalan barutu andıran konum ve koşullarda .....
İçlerindeki, son hayat ve cevher kırıntılarını da kullanıp ...
<< - Ya Herro, ya Merro .. >> Modunda ......
Kah, kaçıp kurtulmanın, buruk sevincini ......
Kah, Azraile hazırlıksız yakalanıp, ölüme sünepece yenilmenin ezinci ve duygu anaforunda düşen, düş enliklerde ...
Bir biriyle kıyasıya yarışta oracığaserpilip-serilen ölü canlarla, hareketsiz bedenlerin, mevta hayatların ....
Mantar, pıtrak yada ayrık otu gibi arsızlıkta, apansız ve hızla çoğalmış lığında ......!
Acıyla yudumladıkları son ve ölüm kokteylinden başka bir şey olmayan elemi ....
Gönülsüzlüklerde hatta düpedüz mecburiyetlerde fon diplerde tüketip, kendilerinden geçerek, son anda ....
Ölüme yenilmeyle ...../ Hayata tutunmanın ....
Ayracı kesilen o görünmez ince çizgisinde ve ......
KAN-REVANLIKLARLA ACILARDA, APANSIZ OLUŞAN .....
<< - ALACA KARANLIK ATLASINDA . >> Girişilen, AMANSIZ KORKU VE KOŞUŞTURUP, KAÇIŞMA, KURTULMA YARIŞINDA ...
'' - Mağluplar . '' Apansız gelen vahşet ve ibret belgesi bu ölümle ZORBA HAYAT TAN, istemeden inadına kurtulurken ....
YAMAN ÇELİŞKİLERİN, BİTMEYEN SONSUZ RAKSINDA ....
'' - ÖLÜMDEN KIL PAYI KURTULAN, GALİPLER ....''
Neye uğradıklarını veya neyi, nasıl yaşayıp, hangi halde Azrail'e tarihi çalımı atarak kurtulurken ki idraksizlikleriyle, farkındasızlık da .....
Bu, can pazarı savaşını, nasıl atlatıp, kazandıklarını ....
Bilememenin bunalım ve bulanıklığıyla, derin şaşkınlığında, korkusundaki nefes, nefesliklerde, sanki ...
O, SON NEFES'İ İÇLERİNDE SAKLIYARAK ....
ACABALARLA, UMUTLARIN VE ELEMLE ÖLÜMLERİN TİLLESİNE TAKILI, ÇIRPINIP, DÖNÜP DURUŞLARDA ......!
Mezbaha yada kasaphanelerdeki, ÖNCEKİ HALİNDEN ESER VE İZ KALMAMIŞLIĞINDA, CANSIZ ET BEDENLERDEN FARKSIZLARDA SALINIP DURUYORLARDI ....
ARZLA-SEMANIN, ÖLÜMLE-HAYATIN İÇ, İÇE OLDUĞU, ARASAT KESİLEN, BU ALANDA ..
ÖLÜ SİNEKLER' den farksızlıklarda .....
Kah....
CANLI CENAZELİKLERDE,
Kah ....
KAS KATI KESİLİP, DONA KALARAK ÖLÜME YENİLMİŞLİKLERİNİN BİLE FARKINDSIZLIĞINDA ....
Bununda ötesinde ....
Kah, ÜŞÜŞÜP .....
Kah ....
DÜŞÜP, ÖLÜP kala kalıyorlardı meydan da ....
KALA KALIYORLARDI MEYDANDA .........!
İnsanların '' - ÖLÜ BEDENLİKLERLE, BEDENLER '', DERİN ACILARA YENİLMİŞLİĞE BİLE ÜZÜLMYİ DAHİ ....
TADIP, YAŞAYAMAYACAK KADAR Kİ DAR VE KISA ZAMAN ARALIĞINDA .....
KARGA TULUMBALIKLARDA ...
Düşüp, düşüp hayatlarını yitirerek, apansız ölen, yiten canlar .....
Ölümden, ölmekten de çok, kendilerini katledip, öldürenlere yenilmenin ....
Boz-bulanık, hummalı muammalarında, düşüp, kendilerinden geçerek ....
BOZ-BULANIK HUMMALI MUAMMALARINDA,DÜŞÜP, KENDİLERİNDEN GEÇEREK ....
Tadıyorlardı böylece bu meydanda, ölümle-yaşamın karmaşık ve zor mu zor dansında ......
Ölümün, üstlerine yağan LANET olmuşluğunda .....
Can havliyle, kanatlanıyorlardı, Araf'a ....
ÖLÜMÜN, ÜSTLERİNE YAĞAN LANET OLMUŞLUĞUNDA ....
CAN HAVLİYLE, KANATLANIYORLARDI, ARAF'A ........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
17 / 07 / 2023 - Pazartesi
Saat ; 22_40

16 Temmuz 2023 Pazar

 

BENİ, SEN ......
SENİ ......
BU MENDABUR, ÇIFITI ÇIKMIŞ, YAŞAYAN ÖLÜ CANLAR MEZARLIĞI KESİLEN, KENT YUTTU ......
KESİLEN, KENT YUTTU .......!

Uzatmalı askerlikten yada ağırlaştırılmış, katıksız müebbet mahpusluktan da beter, çetin mi çetin, serencemeli ......
Umutları, ömürleri, hayatları yutan, ruhları göynümüş mürdüm eriğine döndürüp .....
Lime, lime eden mevtine sebep ölümüne sürgünlük, mültecilik olup, çıkan .....
Toyluğun ve kimilerince, '' - Cahil cesareti ..! '' Denen, gözü karalıkla .....
Tarihsel miras lığında, adına << - SEVİ ...>> Denen ....
Kendimizi, içinde bulup, ateşten gömlekliğinde, sorgusuz-sualsiz giydiğimiz, ilk andan beri .....
Her anı, zamanın dehlizlerinde, acımasızca tarumar eden, çetrefilli ve bir o kadar da netameli, dipsiz gayya kuyusunun .....
Bu, GİZEMLİ, MUAMMALI UÇURUMUN, ZİFİRİ KARANLIĞINDA
Beni, sen ....
Seni,
<< - HER GEÇEN GÜN, KUBUR FARELERİ MEKANINDAN FARKSIZLAŞAN ......>>
Mendebur, Çıfıt'ı çıkmış, yaşayan ölü canlar mezarlığı kesilen, kent yuttu.
Kent, yuttu ......
BENİ, SEN ......
SENİ ......
BU MENDABUR, ÇIFITI ÇIKMIŞ, YAŞAYAN ÖLÜ CANLAR MEZARLIĞI KESİLEN, KENT YUTTU ......
KESİLEN, KENT YUTTU .......!

Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ

Immenstaad / Almanya

15 / 07 / 2023 - Cumartesi

Saat ; 22_44

15 Temmuz 2023 Cumartesi

 

KORKUDUR, YÜREĞİNİZE SAPLANAN O PASLI VE KIRILASI KÖR HANÇER…
Sizler , karanlığın ve yozluğun simsarları..
Emperyalizmin ve VANDALİZMİN adi ve tabansız bekçilerisiniz..
AK’ta koysanız korku krallığınızın adını..
Sığınsanız da karanlığın ve kanın, talanın..
Haramiliğin itirafı olan o karanlık ve yüz karası saraylarınıza..
Kurtuluşunuz yok, bilesiniz ki..!
Kaçsanız da ininizden, çıkarılacaksınız yükselen halkın öfke seliyle..
O ceberut ve kan kokan, korku ininizden..
Sizler ki, harama ve namusa uçkur çözüp, kul olan..
Ülkeyi talanda soyup..
Ağababalarınıza kumar masasında pey sürüş misali..
Fütursuz ve onursuzca peşkeş çeken ..
Ve, dahası..
Kuzu postuna bürünüp, kulu Allah ile aldatma çamurunda debelenip..
Kana susayan karanlığın ve korkunun Vampirleri..
Karanlığın ve Çalanın, Talanın yaftalı sabıklarısınız..
Bilesiniz ki; KORKUDUR, YÜREĞİNİZE SAPLANAN O PASLI VE KIRILASI KÖR HANÇER...
Titreseniz ve korksanız da nafiledir, nafile..
O hak ettiğiniz KARANLIK VE KANLI sonunuz yakındır..
Bugün hatta bugünden de yakın bir zamanda..
Düşecek ,karanlık kalelerinizdeki o ‘’-Kanlı sancaklarınız’ da’’ elbet o anda..
Boğulacaksınız, boğulacaksınız..
Döktüğünüz masum ve mazlum kanında..
HALKIN KURTULUŞ KAVGASINDAKİ.
O ONURLU VE ŞANLI ZAFER ŞAFAĞINDA!
ZAFER ŞAFAĞINDA.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Altınoluk/EDREMİT
26/12/2014

Saat;14_16

13 Temmuz 2023 Perşembe

 

DURDU, SEVİ İLE RAKSA ......
GEÇEREK KENDİNDEN, AL'I AL, MOR'U MORLUKLARDA .....
SARI SICAK DUYGULAR SAĞNAĞINDA, KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE ....
KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE .......!

Sanki, nicedir tutkuyla özlemini çektiğin muzdu, soyduğun ....
Değince en munis hallerde okşayarak ellerin, tenime, bedenime, kendinden geçerek ruhum, soyunup, dökündü ....
Haz ummanında kulaçlarken, tutkunun girdaplarında yutuldum ......!
İçimdeki, ölü ben canlandı, keşiflerinde erişip dokunduğun, sadece yüreğim değil, ta derinlerimde sinip, saklanan ...
Hayata küsmelere yüz tutan, bendim, ben .......!
Uyanınca toprağım, tenim, bedenim, yüreğim, gönlüm ....
Karışınca çetrefille nen aklım gibi düşüncelerimle, duygularım birbirine ..
Kararıp geçmelere duran aklımın, unuttuklarını anımsamayı da geçip, birebir yaşamaya koyul musluklarında, aydınlandıkça, içim-dışım ....
Dumura uğramışlıklarında, koptu film, döndüm, dönenmelere durdu, ruhum, fırıl, fırıl sevinin harlarında, nara kesmişliklerde.....
Uydu onlara ruhum, açılıp, saçıldı kabak çiçekliğine öykündü ...
Hasetten çatlatarak, kabak çiçeklerini .......!
Hele ki, dudakların değince, muzu dişleyen hallerinle, hazla ve kendinden geçenliğin de ...
Lezzet, lezzet, duygu, duygu, isteri, isteri çoğalırken, sen ...
Çekip, çıkarttın doruklara, indirip, gömdün haz ummanının, derin karanlık, dipsiz, ürperten sularına .....!
Tutkunun med-cezirlerinde, savruldukça, soyundukça, soyundu, her bir yerimle, yarışa giren, ruhum ...
Sen, dil, dil, dudak, dudak dolaştıkça, en müphem yerlerimde .....!
Haz esrikliklerinde yutulup, döndükçe başım, kararıp geçtikçe gözlerim, kanı çekildikçe dudaklarımın ...
Sevincik delisi olup, çıktı .....
Durdu, sevi ile raksa .....
Geçerek, kendinden, Al'ı al, Mor'u, morluklarda ......
Sarı-sıcak duygular sağanağında, koyuldu, özündeki cevheri keşfe ......
DURDU, SEVİ İLE RAKSA ......
GEÇEREK KENDİNDEN, AL'I AL, MOR'U MORLUKLARDA .....
SARI SICAK DUYGULAR SAĞNAĞINDA, KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE .....
KOYULDU, ÖZÜNDEKİ CEVHERİ KEŞFE .......!

Erdem YASSIBAŞ / İKRARİ

Immenstaad / Almanya

13 / 07 / 2023- Perşembe

Saat ; 16_00

 

BEN, GECE DE SENİ BEKLERİM ......!
Gece, ayı, yıldızları bekler .....
Ben, gece de seni beklerim ...
BEN, GECE DE SENİ BEKLERİM ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
13 / 07 / 2023 - Perşembe

Saat ; 14_52

 

Ayrılıkların acı olduğu kadar eğitip, öğretici ve hayata daha donanımlı hazırlanmaya katkı sunan yanları da vardır.
Dahası, bu yönleriyle zaman, zaman ayrılıklar, başlı başına okuldur, okul....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ


 SENİ ANLATIR, GECENİN LACİVERTİYLE, SÜKUNU .......!

Seni anlatır, gecenin lacivertiyle, sükunu .... Derin ve haşmetli okyanuslar gibi, albenili ve davetkar bakışlarla içime işleyen göz bebeklerinde saklı, mutluluğum ... Onlara ve geceye bakarken, çekilir giderim ...... Adeta, okyanusların o, muammalı ve bir o kadarda büyüleyici dipleriyle ... Gecenin lacivert atlasının bağrında kayıp giden yıldızlara bakarken, kopmuşluğumla ben, benden ..... Çıfıt'ımızı çıkartan hayatın, yoran gerçekliğinden, yiterim, birden ... O, an görünmezliğinde bir el uzanır, itiverir beni senin okyanuslar kadar derin ve mavi göz bebeklerinin içine ... Geçerim kendimden, esrikle şen gönlüm ve uçarı ruhumla ...... Sevinçten, sinemdeki kafesine sığamayan yüreğim ...... Sevincik delisi olup, çıkmış haliyle, canhıraş çarpışlarla heyecan ve haz çoğaltarak katılır, bu akıl almaz, tarifsiz çılgın resitale ..... Tam da, bu anda ...... Antik çağlardan kopup gelen buğulu, büyülü bir ses ..... Seni ve aşkı anlatır bana....... Yitikliğime aldırmadan, ürküntüsüzlüğü de aşıp, huzura belenmişliğin iç rahatlığıyla, kulak kesilerek ...... Huzurla, sükunda dinlemeye koyulurum geceyi, okyanusları, o buğulu büyülü sesi ... Gece yeli güzelliğinde dolar içe o tılsımlı ses, iyiden, iyiye işler içime ...... Kah Pervane kesilirim, kah, Ateş Böceği ..... Dağılıp-saçılırım gecenin albenisine ayak uydurmuşluklar da ..... Aşk ve sen bir arada mükemmelliğin, ihtişamın ve albeninin odağı olup çıkmışlığında, iyiden iyiye yutar, bedenliğim yitmecesine geçerim ben benden vu bu alemden ... Adeta paralel alemlerin büyülü atmosferine itilivermişliklerde .... Mutluluktan sarhoşluğun ve senliliğin dayanılmaz hafifliğinde kendimden geçmişliğin tarifsiz hazzında ...... Pervanelerle, ateş böceklerine eş olur, koyulurum Şaman danslarını bile kıskandıracak kadar mükemmel ötesi, büyülü mü büyülü, dansa ..... O, an o, büyülü, buğulu sese koşut ve paydaş olur gece, haşmetli lacivert atlasıyla beni sarıp, sarmalamış lığında ... Sürerken bu bitimsiz az anaforlarında yutularak, kendimden geçişim ..... İçime işleyen o, müstesna ve bir o kadar da davetkar sesle sürdürür gece ,söylevini .... Seni ve aşkın mükemmelliğiyle, dayanılmazlığını ve albenisini özene-bezene,itinayla anlatmayı ..... Tıpkı, benim gibi kendinden geçip, koyul musluğuyla seni anlatmaya ...... Sürdürür, bu masalımsı, düş ötesi güzelliği ..... Öyle bir an gelir ki, düşlere sığmaz mutluluğum ... Düşlere sığmaz, mutluluğum .....! Ve hallerimin böylesine eşsiz ve tarifsiz güzelliğinde, hala ve dur duraksızlıklarda ....... Seni anlatır, gecenin lacivertiyle, sükunu ...... SENİ ANLATIR, GECENİN LACİVERTİYLE, SÜKUNU .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ Immenstaad / Almanya 12 / 07 / 2023 - Çarşamba Saat ; 22-55

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...