31 Mayıs 2021 Pazartesi

MELTEM GÜLÜŞLÜ YİĞİTLER.
İnancın, vefanın, özverinin, umudun ve zaferle taçlanmış gelecek aydınlık günlerin sembolü ....
Çetin mücadelelerden geçerek layık oldukları onurlu ömürlerin, insanın, insanlığın ve zamanın yüz akı olmuşluğun da ....
Zaman ve insanlığın ömrü ve tarihi kadar eski, nurani ışıltılarla bezenmiş kutsal ve pürü-pak idealin, ona koşut misyonun neferleri GÖNÜLLERİN ,RUHLARIN TAÇ MAHALLERİNİ SÜSLEYEN, EMSALSİZ, DESTANLARA SIĞMAYAN ....
ONURLA KAHRAMANLIĞIN MENKIBESİNİ YAZAN, MELTEM GÜLÜŞLÜ, KOCA YÜREKLİ YİĞİTTİLER ....
Vaat edilen ve uğruna ömürler adanan o, kutsal günü ve devasa, tarifsiz sevinci muştulamacasına ....
ÖMÜRLERİ PAHASINA SER VERİP SIR VERMEMEK ADINA CANLARINI FEDADAN KAÇINMAYACAK KADAR ÖZÜ ve GÖZÜ PEK .....
'' - ZAFER; ONA SONUNA KADAR İNANAN YÜREKLERİN , ADANMIŞ ÖMÜRLERİN VE ASİL RUHLARIN ESERİDİR ..! '' Şiarına, sadık ve onu EN HARLI VE KANLI KAVGALARIN İÇİNDEN GEÇEREK, ONURLA DOĞRULAYAN ....
İdeal uğruna girdikleri her mücadele de gereğini yapıp, hakkını vererek ....
Toprağa düşen cansız bedenlerinin biri bile ....
PİŞMANLIK VE NEDAMETLE UTANCA BÜRÜNMEKSİZİN....
Asla ve kata gözleri açık olmamacasına huzura belenmişliklerle, ruhunu teslim edebilmenin şeref ve hazzıyla ödüllendiklerini ayan-beyan sergen ederek ...
Son nefeslerinde bile, ömür ve ruhlarına sinen inançla, adanmışlığı taçlandırarak
Onur, erdem ve asaletle bindikleri ÖLÜMÜN BEYAZ ATINDA bile....
Kendilerine yakışanı yapanların edası ve tunçtan duruşunu sergileyen halleriyle ....
Ufukları ve sınırları, daha da önemlisi .....
ÖMÜRLERİ, GÖNÜLLERİ ve RUHLARI FETHEDEREK coşkulu ve delişmence koşarken ...
Tartışmasız ve sonsuz güvenle, kendilerine teslim edilen emanete layık MUZAFFERLİĞİN ŞAHİKASI OLARAK TARİHİN BAĞRINA İSİMLERİNİ IŞILTIYLA KAZITARAK YAZDIRMANIN ...
TARİFSİZ İÇ HUZURUYLA, ÖDÜLLENDİRİLMİŞLİĞİN MUNİSLİĞİYLE KAİNATA, HAYATA, İNSANLIĞA, MELTEM GÜLÜŞLERİNİ MİRAS VE ARMAĞAN BIRAKIYORLARDI ...
ÖLÜMLERE KORKUSUZ GÖÇLERİ DE, TIPKI ADANMIŞLIĞIN ABİDESİ MÜCADELELERİ GİBİ ....
ONUR NEFERİ ÖMÜRLERİNİN NİŞANESİ MELTEM GÜLÜŞLERİNE ÖZGÜ VE ONLARI ÖLÜMSÜZLEŞTİREN ...
'' - NEVİ ŞAHISLARINA MÜNHASIR OLMACASINA.'' ONURUN İPEK ATLASTAN ŞALINA SARILMIŞLIKLA ... SÖNMEYEN ALBENİ MEŞALESİ OLARAK, EVRENİ VE GÖNÜLLERİ NURA BOĞUYORDU ....
HALEN SEFERBERLİK BİLİNCİ VE ADANMIŞLIK RUHUYLA SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ .....
DÜNDEN MİRAS ONURLA TAÇLANAN, BU HENGAMELİ YOLDAKİ, ÇETİN VE ÇETREFİLLİ SEYRÜSEFER DE ....
O, İLK MEÇHUL ADSIZ KAHRAMAN DESTANSI MENKIBELİ YİĞİT ONUR SAVAŞÇISI, MELTEM GÜLÜŞLÜ EFSANEVİ NEFERDEN BERİ, ARTLARI SIRA KALAN ...
ONUR BEKÇİSİ BİZLERE VE ÖMRÜNÜ ONURA ADAYAN CÜMLE İNSANLARA KALAN TARİFSİZ, EMSALSİZ ZENGİNLİK ....
DAHASI .......
YEGANE KUTSAL MİRAS ....
HAYATTAN, ÖLÜME UZANAN BU İPEK YOLUNDA HAYATA VE KAİNATA SİNEN MELTEM GÜLÜŞLERİ İDİ ....
ŞİMDİ, ESEN TÜM MELTEMLERDE TENLERİMİZİ VE RUHLARIMIZI ONUR VE HAZLA ÖPEN ONLARIN GÜLÜŞLERİDİR ....
MELTEM GÜLÜŞLÜ YİĞİTLERİN, MELTEM GÜLÜŞLERİDİR.
MELTEM GÜLÜŞ'LERİDİR ....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad/ Friedrichshafen/ Almanya
29/05/2019
Saat ; 18_18

 

26 Mayıs 2021 Çarşamba


SİSLER, ANILAR VE DÜNDEN BU GÜNE, BEN ...... '' - GÖNÜLDE SENSİN, GÖZDE SEN..... '' Sen, her şeyiyle apansız ortaya çıkan, kent gibisin ... Tenhalığın, kalabalığın ve yalnızlığınla .... Seni keşfetmek, kenti keşfetmekten de zor ve bir o, kadar da fantastik mi fantastik, üstelik eğlenceli de ....... Ben, aklını değil, gönlünü kentlerde bırakanımdır, oldum, olası ... Ondandır ... Görür görmezliğimde, sende kaldım, zerre, zerre,sende ...... Sen, benim için .... Sisler, anılar ve dünden, bu güne ömrüme nakşolan'sın, tüm renklerinle ... Akılda, fikrimin ince güllüğünde .... Hele ki, yürekte, gönülde, gözde hasılı, ömürdeliğinle ..... Sığınağım, limanım, delişmenliklerim ... Kızaran yüzümü gömdüğüm sevgi atlasımsın, sevgi atlasım ... Ömrümde, ömürsün ...... Ömrümde, ömürsün ....... Sen deyince ... Bir solukluk düşününce .... Ömrümde, ömürlüğünle, yaşayan'sın .... Dahası .... Silinmezliğinde, renk cümbüşlüğün de, aklıma, gözlerime sinen, fotoğraf'sın ... Her şeyiyle, apansız ortaya çıkan, kent gibiliğinle .... Kentlerde aklımı değil, gönlümü bırakanlığım la, sendeyim, sende .... Ömrümdeki, ömürlüğünle, beni işkal eden, yutan, kentliğinle ... Ömürde, yürekte, gönülde sensin, gözde sen ......... Beni işgal eden, yutan kentliğinle ... Gönülde sensin, gözde sen ........ GÖNÜLDE SENSİN, GÖZDE SEN .......... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 26 / 05 / 2021 - Çarşamba Saat ; 21_21


 MAVİYDİ GECE, UMUTTU, AŞKIN ADI ..........

Maviydi gece, umuttu, aşkın adı .... Çağırandı bizi, doldurandı yüreklerimizle, ömürleri, aşk'lığın da ...... Bir solukluk sürede, yaşandı, tüm yakıcılığı ve yaratıcılığıyla, aşk ..... Sarı-sıcak alevliğin de ...... O, mavi gecede .... Ne kadar kısa sürse de ağzımızda tadı, ömrümüzde anılar kaldı... O, mavi geceden ....... O, MAVİ GECEDEN ......... Maviydi gece, umuttu, aşkın adı ........ MAVİYDİ GECE, UMUTTU, AŞKIN ADI .......... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 26 / 05 / 2021 - Çarşamba Saat ; 20_40

GÖZ DİLLENİNCE .....!
Uyanık geçinen, cümle ahmak, safdillerin ....
Güneşi, balçıkla sıva'yamayacağı gerçeğini, külliyen unutmuşluklarında .....
Gerçeği .....
Ne denli, gizleyip, saklamaya çalışırsan, çalış ....
Göz dillenince, karanlığın, yalanın-dolanın ve hasılı ....
Mumunun, yatsıya kadar yandığı söylenen ....
ŞERBETLİ RİYAKARIN, pür telaşlar da ki, panik dolu çabası, iflas eder ...
Gerçekler dökülür, ortalığa, ademi üryanlık dan da beter üryanlık la, ayan-beyan sergen olur ....
Göz dillenince .....
Susar, lal olur, yalana şerbetli, riyakar diller, çanların, onlar için çalmış lığın da ...
Çanların, onlar için, çalmış lığın da .......
Göz dillenince ....
İner perdeler, akla-kara gerçekliğinde, dökülür ortaya gizli-saklı, sandıktaki, kuytudaki tüm kirli çamaşırlar ....
Çıkar foyası da, boyası da, ortaya ......
Foyası da, boyası da, ortaya .....
GÖZ, DİLLENİNCE .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
29 / 12 / 2020 - SALI
Saat ; 20_40

 

 

ONLARDA, ALARAK HAYATTAN PAYINI..

ŞİİRLER DE, ŞARKILAR DA...

 DÖNDÜ, URFA'NIN İSOTUNA, ŞİLİNİN ACI BİBERİNE..

 

Gelen, yaşanan zor günlerle beraber…

Sanatın , sanatçının, şairin, bestekarın, hayattan ve zorluklardan yana payını almışlığın da.

Bestekar, ozan, şair, bir yandan, gönül imbiklerinden, süzerken hayatı.

Beraberinde, hayatın da, onların, pestilini çıkartmış lığın da..

Ne denli, içtenlikli duygularla çabalarsa, çabalasınlar.

Onlarda, alarak hayattan payını..

Şiirler de, şarkılar da, döndü Urfanın, isotuna, Şilinin acı biberine..

Urfa'nın, isotuna , Şilinin, acı biberine.

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

İmmenstaad/Almanya

26/05/2021-Çarşamba

Saat; 13_07

 


14 Mayıs 2021 Cuma


 UZAN KIYIMA ........,



Tüm gecikmişliklerin, ertelenmişliklerin, ıskalanmışlıkların acısını çıkartmacasına, dalmak için, haz denizine .....

Uzan kıyıma, zerrelerime dek doldurmacasına taş, akış, akış yanıp, kavrulup, yaşayalım ...

El değmemiş güzellikleri dermenin, tarifsizliklerini ....

Çoğalmalarda yitelim, birbirimizde ..

Sınırlar kalksın, gizemler kalksın AŞK ÜRYAN OLSUN, AŞK ÜRYAN ....

Coğrafyalar, aşkın yelinde, selinde ve infialli eylemlerinde birleşsin ...

Uzan kıyıma, dol har, har, kasıklarıma, ateşlerde, kızgın potadaki, erimiş cevher kesileyim ....

Kor alevlerde yazalım, aşkın destanı ....

AŞKIN DESTANINI ......

Aşkı, çelik kılalım ben ateş, sen su ol, BEN ATEŞ, AK SULUĞUN DA ATEŞİME ....

Su verelim, su, aşkın çeliğine ......

Su verelim, su, aşkın çeliğine ......

Uzan kıyıma, ister su bassın, ister düş güzelliği, istersen hazzın sıcaklığı, tepeden, tırnağa ....

Yoğu var, ateşi kor, hazzı kor alevlerde yakan ateş, yapmacasına ...

Ne kalırsa geriye ...

Silip,süpürmecesine, uzan kıyıma ..

Kopsun, kıyamet .....!

Ötesini düşünme ...

Kır korkunun çelik kafesini, çık sen, senden ......

Ben, berekete kesen, mümbit topraklığım da, zaten hazırım,aşka kesip, aşkın harın da, nar .

Narında, alev, alev yanıp, eriyip taşan cevherine, toprak ve yatak olmaya ....

Bilirsin, asırların bağrında kainatta kanıtlanmış lığın da ..

Boşa denmez ...

'' - Su akar, yatağını bulur ...! '' Diye ....

En albenili, en cömert, dahası, en isterik hallerimle, bu davet  benim .....

Uzan kıyıma, taş coğrafyama, aşka kesmişlik de ...

Et-tırnak, tek bedenlik de, yakalım geceyi, yarasalar nöbete koyulsun, çığlık, çığlığa baykuşlar aşk serenatlarını bizim için döktür'sün, buğulu sesleriyle, gecenin içinde ....

Söz bitsin, en ateşlisinden eylemli bütünlükler'de yazalım, aşkı geceye ....... ...

En muhaliflik de aşkın kavgasında, ya erelim zafere yada ...

Kefensiz düşelim, toprağın, bağrına .....

Lamsız, cimsiz .....

Yazalım, aşkı geceye .....

YAZALIM, AŞKI GECEYE ......

Uzan, kıyıma ....

Ya aşk dolsun geceye, yada kopsun kıyamet ......!

Yada kopsun kıyamet ......!

YADA KOPSUN KIYAMET .....!

Verelim ateşe, soluk, soluğa ....

Yansın Kartaca, ateş alsın denizleri .....

Kan taşı alına belen'sin, sular .......

Tutku ve isteriyle yutsun girdaplar haz, haz, aşkı .....!

Öylesine delişmen kavgada .....

Kalmasın taş üstünde, taş, omuz üstünde baş ......

Truva sıyrılsın hileli yenilginin utancından .....

Barışta olduğu gibi, savaşta da,yaşanmışlığın da en ihtiraslı'sın dan, aşkın ....!

Ya aşk dolsun geceye, yada kopsun kıyamet .....!

Yada kopsun kıyamet ....

YADA KOPSUN KIYAMET .....!

Uzan, kıyıma ........

UZAN, KIYIMA ........,




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




13 / 05 / 2021 - Perşembe 




Saat ; 23_25

13 Mayıs 2021 Perşembe


 VERESİYE ÖMÜRLER .....


Hayatın kimilerinin üstüne misli, misli dert olup yağmış lığın da .....

Çile vurgunu, gam yükü, göz yaşlarında yıkanıp, kurumaktan renk atıp .....  

Şakülünün kayıp, raydan çıkmışlığın da, rotasını, adresini yitirmekten  aitsizliğin, bilinmezliğin hengamesinde telef olan ömürler, tıpkı .....

Mahalle bakkalının, kara kaplı veresiye defterindeki, ödenip kapatılamayan, borçlar gibidir ...

Henüz düne dair hesabı görüp, ilişiği kesmeden ...

Şapkanı çevirmeden gelen yeni ayla ve ay başıyla ...

Borç dağı  tüm ürkütücü ve can sıkıcılığıyla, hatta bezdirip, göz korkutuculuğuyla yükselirken, gözlerin önünde ...

Dert ve gam kamburuna, borç yükünün de eklenince ...

Kambur üstüne, kambur hallerinin, soluksuz ve takatsiz bırakmışlığın da, değil eski ayı kapatmak ...

Yeni ayın, tüm borcuda külfeti ve can sıkıcılığıyla, hatta naçar'lığa davetiye çıkaran lığın da, peydah'lanı verir, kaşla, göz arasında ...

'' - Derdin iyisi, ölüp, kurtulmak ....

Borcun iyisi, verip, kurtulmak ...! '' 

Sözünde anlamını bulup, ete-kemiğe bürünerek doğrulanmış'lığının yanında, gerçekliğinin iç acıtan, can yakan, yaşama sevinciyle, umutları öldürüp, mutsuzlukları tetikleyenliği ile .!

Tam bir gam ve açmazlar sarmalı olarak, musallat ve müptela olur ömürlere ....

Veresiye ömürler ...

Güdük eşek kuyruğu hallerinde  hayattan, umuttan, sevinçten, huzurla, mutluluktan yana

gittikçe eksilip, telef olanlığıyla .....

Dert büyütüp, çile sarmalında yutulan ömürler mezarlığına döndürür hayatı, böylesi ömürler ve hayatlar için ...

Veresiye ömürler, sümsüğ'ü düşük hallerde ve kaybetmeye tutsaklıklar da .....

Kuyruğu titretmekten, yaşamın zevk, neşe ve mutluluk nimetlerinden nemalanmak bir yana ...

İki yakasının bir araya gelememişliğin de, sevinçleri unutmakla kalmadığı gibi ...

Çoğalan gam yangınına, odun atıp, alevleri ve ateşi yakıp-yutar devasalığa dönünce ...

Kağıttan kaplanlar yada şatolar gibi yanar, kül olur dert ve borç yangınında ve gamın, hicranın kör karanlıklarında, debelenmekten ......

Kurtulamaz, helak olmaktan ......

Bırakın gülmeleri, en sıradan işlevlerini yapamazlık da, teslim bayrağını sallayarak ...

Sonuçların ona biçtiği akıbeti yaşamaların yeksenak'lığında ...

Kesimhaneye adımlayan ve bunun da farkında bile olmayan, kurbanlık koyunların akıbeti ve açmazıyla, yürür, hazin sonuna ...

Yürür,hazin sonuna ..

Ne o borçlar ödenip, dertten, tasadan kurtulur ...

Nede, gün yüzü görüp, gülmeler le, sevinçlerle tanışır, huzura hasret, veresiye ömürlerle, hayatlar ...

Akıbetlerinin, bok üstün, bokluğun da ...

Mazi gibi, atinin de katran karası karanlığa kesmişliğin de ...

Yanar külü yok, dumanı yok hallerde, veresiye ömürler ........!

Yanar külü yok, dumanı yok hallerde, veresiye ömürler!

VERESİYE ÖMÜRLER ....!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




13 / 05 / 2021 - Perşembe




Saat ; 11_06


 

ÖLÜMCÜL, PASLI HANÇER YARASI .....!

 

 

Ömrümün, hayatın çile tezgahlarında ilmek, ilmek çoğalıp  ...

Yüreğimin gam, gözlerimin pus bağlamışlığında ...

Erken çöküyor, hüznün demi akşamlarda, ruhuma, ömrüme .......

An gelip, tellediğim sigarada yanık, yanık sen çıkıp geliyorsun, böylesi anlarda ...

El mi yaman, bey mi ?

Hem yanıtsız, hemde çok yanıtlı gizemli sorusunun, alaturkalığının eşliğinde, ömrümün .....

 Hayatın mengenesinde, cenderesinde, sıkıldıkça, sıkılmış lığın da ..

Yağı süzülürken dillenen zeytinler gibi ....

Gamın süzülüşünde, dillenmişliğin de, ruhum  ...

Hüsranını, hicranını, efkarını, hasılı ......

Dur-duraksız, bitimsiz göz yaşlarıyla, yürek darlıklarını ve gülmelere hasret, ağıtlara kesmekten pus bağlayan, hicran, hicran bakan, pestili çıkmacasına yorgun gözlerim .....

Kalabalıklarda acınası yalnızlıkları giyindiğim geceye, tutuklusu olduğu duygularını yele dökmelerde .....

Gizemlerin ve gecenin koynunda, halden, hale girmekten helak olmuşluğun tarifsiz sancısı

ile kıvrım, kıvranarak ..........

Canını çıkartıp, pabucunu ele veren, yüklü kederlerini, ömrünün gam dağına .....!

Hayatlarımızın, sevinçlerimizin, peşin alıp, haraç-mezatlar da .....

İşportaya düşüp, veresiye satılan, tapon mallar gibi, telefler de, heba olmuşluğun da ......

Gülmeleri unutan göz bebeklerimin, pusular bağlayıp, kan ağlaması ....

Hayatı ıskalayanlar dan olma bahtsızlığının, yaftasından kurtulamadıkça ...

Mutluluğa özlem den de çok, korkunun dehlizlerinde yitmede ....

Sadece, mutluluğu değil, yarına dair umudu ve hayatla, kırık-dökük de olsalar sevinçleri ıskalar, sevinçleri .....!

Gözlerimin pusu, ömrünün ve ruhumun mutsuzlukta, karalar bağlamaya, müptelalığında .

Geceler, zifiri karaya keser, ruhumun yağlı kara isleri ve gözlerimin, pusları çoğalır ....

Akşamın, kerahat saatlerinin hüznüne belenmişliğinde .....

Patlar ufukta hem kızıl harlı yangın, hem de,  ömürler yemeye, telef etmeye yeminli, kasırgalarla, tufanlar ....

Karamsarlıklarla, bedenimi gayya kuyularında boğmaya yeminli efkar sarar, efkar, efkar .....

Çoğaldıkça katmer, katmer gönül ve ömür ufkumu, katran karasından dan beterlik de, ruhumun ve gözlerimin aydınlığa ve huzura hasretin de, kopar ömrümün kasırgaları, başlar ve en ağırından yaşanır, ardı kesilmeyen tufanlar .......

Hallerimin böyleliğin de, kesilir, elim-ayağım, çözülür dizlerimin bağı, pusuda geçip, körlük iner çileli gözlerime...

Körlük iner, çileli gözlerime .....

Hicran bir yana düşer, mutluluk telefler de savrulur, öteye-beriye, dermelere olanağın olmamış lığın da göz yaşı selleri boğmaya yeminli yutar beni, girdap, girdap ...

Hüzün ummanında, kulaçlasam, kulaçlasam derdiğim hüzün, kovaladığım sevinç oldukça ....

Iskaladığım hayatın diyetini ödemelere tutsaklığım da ...........

Sirkteki palyaço misali, avuç,avuç gülüş dağıtırken, sevinçlerin kırıntısına taklalar atarım ...

Hayatımın,

Tongaya düşüp, peşin alınıp, veresiye satılan, elde kalmış defolu mallardan beter olmuşluğun da .......

Elde kalmış, defolu mallardan beter olmuşluğun da ...

Silinmez gözlerimin pusu, gönlümün yası, ihanetin, acıların, iflah olmaz, ölümcül, paslı hançer yarası ....

Ölümcül, paslı hançer yarası .....!

ÖLÜMCÜL, PASLI HANÇER YARASI .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

12 / 05 / 2021 - Çarşamba

 

 

 

Saat ; 21_42

12 Mayıs 2021 Çarşamba


Günümüzün sömürü ve talan dünyasında, kutsalların ve değerlerin bile paraya tahvil edilmişliğinde, ömürlerimiz ve ruhlarımız ....

Kap kaççı tezgahlarında, beleş çağrılarının kazığın da ve asılsız astarsız'lığında, peşin alınıp,veresiye satılan, elde kalmış defolu mallardan, beterdir, beter ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

İmmenstaad/Almanya

12/05/2021-Çarşamba

Saat; 21_56


 

‘GARİBANLA, İNSANLIK ÖDER’ DİYETİ

Yüzsüzlüğün yolu riya, arsızlık, kaşarlanmışlık ve çok yüzlülükten geçer.
Kişi bir kez bile olsa, yüzsüzlükle tanışarak,
İşi, pişkinliğe vuruyor ve bunu hayat biçimi, değişmez davranış şekli yapıyorsa;
Bundan beslenerek, karaktersizliği ve haysiyetsizliği kanıksayan için
Yüzsüzlük, alçalmanın ilk adımı ve insanlığa ihanetin ilk eşiğidir.
İş, lafla peynir gemisi yüzdürmeye gelince; mangalda kül bırakmayanlar
Haysiyet fukarası olmakla kalmaz;
Ar-namus, edep, adap ve hayadan yana da müflis tüccardan beter olur çıkarlar!
Bilindiği gibi böyleleri için ibret-i alemlik şu söz denir insanlığın Lügatında,
” – Yoktan, yonga kalkmaz, kalksa da, ateşi ferli, külü kavi ve bereketli olmaz!… ”

İş bu hale gelince ve kişi bu seviyesizliğin doruğuna erince,
Hayatı mazeretlere, amalara, acabalara, şeylere ve keşkelere kurban edip,
Suçu, kara kediye yıkınca,
İşin, işten geçip, kurtuluş için, geç kalınıp ve imkansız olunca,
Sağ duyu ile akıllar firar edip, başlar taşa vurularak, saçları yolmacasına kafalar kaşınıyor sa,
Takkenin düşüp, kelin görünmüş'lüğünde,
Ömrün, hayatın hengamesinde beyhude telef edilmişliğinde,
Nafilelik de volta atmaların faydasızlığın da,
Müflis tüccar nasıl eski hesapları ve defterleri karıştırmaya kul oluyorsa,
İnsanlık ve haysiyet fukaraları da
Anılardan, eski günlerin kırıntılarından teselli aramaya koyularak,
Kendilerini kandırmalar da ömür defterlerinin dürüldüğünü kabullenmemeye ve inkara yeltenirler…

İnsanlığın, dürüstlüğün, faziletin yok olduğu yerde,
Farkında'sız çoktan cılkı ve çivisi çıkan insanlığın, nice ömürleri hayatlar yutan bataklıkta telefliği çıkar ortaya…
Ondandır, boşa değildir…
” – Haysiyetini, nefsinle, dünya çıkarına…
Özünü, ruhunu ve karakterini, şeytana tahvil edene…
Kala kala kubur bekçiliğinde debelenerek, Azrail i davet, sefillik ve paspayelikte ölümü beklemek kalır…
İşte böylelerine…
” – YAŞAYAN ÖLÜLER . ” Denir…
Ki, böylelerinin YÜZSÜZLÜK AYIBI’ nı , ölüm bile silip-süpürüp, yok edip, kaldıramaz ortadan…
İşte bu koşullarda, insanlığın utancı ve yüzsüzlüğün ayıbı miras kalır nesiller boyunca…
Kimselerin, pirincinde taş
Aş olarak pişirilen pilavında, kemlik-kusur ve çiğlik olmamış lığın da
Yüzsüzlerin ulu-orta kol gezip, cirit atmışlığın da
Kötülerin yaptığının, yanına kar kalıp
Suçluya, hesabın sorulmamış lığın da, diyetin ödetilmemişliğinde
” – ALTIN TEPSİYE KONARAK, KUSURUN SAHİBİNİN ARANIP’TA, BULUNAMAMIŞ LIĞINDA . ”
Kirin-pasın, tozun-toprağın, kusurun-hatanın, suçun-suçlunun halının altına süpürülüp,
İnkar kılıçlarının çekilip mertliğin, namertliğe kurban edilmişliğinde;
‘Garibanlarla, insanlık öder’ diyeti…!
‘Garibanlarla, insanlık öder’ diyeti…!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

16 / 02 / 2020, Saat ; 20_00

11 Mayıs 2021 Salı


 ANLATAMADIKLARIDIR, ANLATAMADIKLARI ......



Çığlık, çığlığa, acı, acı kornalarla, sirenlerin feryat-figan ederek ....

Duygularla, yüreklerin, gönüllerle, ruhların, alt-üst olmasına, tuz-biber ekmişliğinde .....

Hayatın, anlara, ömürlerin, yaşanmışlıklara bölünmüşlüğünde .....

Hüzünlerle, sevinçlerin, hayat rüzgarında salınarak, boy atmalarda, yarışmış lığın da ......

Bir  otobüsün yada yolcu treninin, camına düşen, ağlamaklı bir çift göz ...... 

Dillendiremeyip, sakladıklarının da ötesinde, duyguların ıslak, ıslak taşan'lığı ve allak-bullak haliyle, neler, neler, anlatır .....

Anlatamadıklarıdır... 

Göz yaşı sellerine yenilip, sırılsıklam olmacasına, ıslananlar .....  

Sırılsıklam olmacasına, ıslananlar ......

Anlatamadıklarıdır, anlatamadıkları .......

ANLATAMADIKLARIDIR, ANLATAMADIKLARI ...... 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




11 / 05 / 2021 - Salı 




Saat ; 22_55


 İŞİNİN, İŞLEVİNİN, BU OLMUŞLUĞUN DA .....

'' - BAKARKEN, YORGUN DÜŞEN GÖZ ......'' Taş çarpınca, kırılır cam, kırık, camdan bakınca ... Farklı ve boz bulanık görünür dünya ve nesneler .... Kırık camın ceremesini, çeker, öder diyetini, çokça ve sıklıkla.... Suçlusu ve sorumlusu da değilken, dahası hiçte hak etmemişken...
Üstelik, işinin, işlevin bu olmuşluğun da .... Bakarken, yorgun düşen göz ....! Bakarken, yorgun düşen göz ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

İmmenstaad/Almanya

11/05/2021- Salı
Saat ; 22_44


 GEL'DE ................,

An gelir, sığmaz için, içine ..
Bir, laf diye söylenen, zırva pespayeliğe ..
Bir de bunu sarf eden, iblis şarlatana bakarsın ...
La' havle okuyup, geçeyim dersin ..
Dersin, demeye de, gel gör ki ağzı olanın, yellendiği koşullarda ..
Sap yeyip,saman sıçan hödük ve dümbüklerin kendi karaktersizliğine bakıp,aldırmadan ..
Çağlara ışık, bir büyük insana ..
Dağınık ve kimliksiz hale gelen,işgaldeki insan kalabalıklarından ...
Ülke ve ulus yaratan, Büyük Önder ATATÜRK'e , sataşmaya yeltenince...
Çıkar, insanın aklı ve duygusu şirazeden ..
İşte o zaman, güzel halk evladı Baba Can YÜCEL üstadım..
Gevrek, gevrek sövüp,sapanla'yarak, çıkar gelir,anılar ve yıllar içinde ..
Kendini darı ambarında gören, dört-beş sefil aç tavuk ..
,Dil uzatmaya yeltenmişler yine, dün ..!
A be zındık oğlu zındık, aran mı kaşındı, anan mı selam istedi de ..
Durduk yerde kaşınırsın, uyuz it kesilirsin , küfür yemeğe.. !
Bilesiniz ki, dürzüler ve deyyuslar güruhu ..
Olmasaydı O, YURTSEVER YİĞİT ÖNDER ..
Görürdünüz, ananızın hörekesini ..
Babası belirsiz Veledi zina da olup çıkardın, onun-bunun çocuğu ..!
Piç oğlu, piç, olurdun sende..
Gel'de, okkalı küfürle kalaylama arasını, sülalesini böylesi zındık Ebu Cehil ve Cahillerin ..
Sığmayınca minare kılıfa, dokununca ucu münasip yerine ..
Neden küfredersin ki , bilmem yüce önder ATATÜRK'e ..
Değil, onun adını sinkaf'la anmak ...
Ona, hakarete ve küfre yeltenmek ..
Haddine değildir, kubur dan beter ağzında, onun adını dillendirmek ..!
Durduk yerde ayranımızı köpürtüp ..
Okkalısından ve müstahak'lığın da yedi ceddine küfür yemek ..
Ürmeyi bilmedik it, sürüye getirir kurt,misali ...
Engerekler sürüsü, koro halde sallıyor, ATATÜRK 'e ..
La havle çekip,atıyorsak içimize ..
Bilesiniz ki, ey zındık uşaklar sürüsü ..
Korkumuzdan değildir, efendiliğimiz'dendir, sükutu'muz ..
Açtırmayın kutuyu, söyletmeyin deliyi, misali ..
Sahip çıkın kubur çukuru ağzınıza, engerek dilinize ..
Saydırmayın, yedi ceddin'ize ....!
Saydırmayın, yedi ceddin'ize ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
09 / 04 / 2017
Saat ; 11_22


 SÜRÜYOR, HALA ...

Yeni, hala, eskiyi bağrında taşıdığı için...
Bitmiyor insanlığın, ezinci,utancı,barbarlığı ve azabı....
Ondandır, hala aydınlığın sinesinde, karanlığın,kanın ve kirin izlerinin oluşu.
Ve ondandır, sürüyor hala, insanlığın, kendisiyle olan, amansız savaşı.
Amansız savaşı ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

10 Mayıs 2021 Pazartesi


 SÜRÜNMENİN ADI, YAŞAMAKSA .....


Hayata ve insana dairliğinde, sürünmenin adı, YAŞAMAK'SA .....
Ölümlerle, ölmeler le, ölümün adı .....
Fanilikten, bakiliğe geçmecesine ....
Faraziyeden, soyunup, kurtulup .....
Azatlık ta, giyinerek ....
Mutlak ve arı-duru gerçeği .....
Arınarak, etten, bedenden ....
Sırrın ve hakikatin ilmini, fark ve idrak ederek ....
Kaçınılmazlığında, ölümün fıtratı gereği ...
Hayatın doğasında ve bağrındaki yaşanmışlığın da, kabullenilen evrensel gerçekliğinde ....
Faniliğe, kalıcılığında, son noktayı koyarak ...
Yüzünü, ölüme dönerek, tecelli ve takdire itaatle ....
Faraziyeden, kalıcı, mutlak gerçeğe yönelerek .......
Fanilikten, bakiye yürümektir ......
Yürümektir, yürümek, bakiye yürümek ....
Adı üstünde , ölümdür bu yürüyüşün adı, ölüm ....
Buda, malumu, ilan etmektir ....
Ölüm .....
Malumun ilanıdır, malumun ilanı ....
Hasılı, özcesi .....
Sürünmenin adı, YAŞAMAKSA ....
Ölümün ki, malumun ilanıdır, MALUMUN İLANI .......!
MALUMUN İLANI ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

09 / 05 / 2021 - Pazar

Saat ; 23_32

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...