26 Aralık 2017 Salı
25 Aralık 2017 Pazartesi
14 Aralık 2017 Perşembe
YANDIM ..........
Sevda, ömrümde, ruhumda, hayat saçan cemreydi
..
Düşünce ömür ve gönül toprağıma ..
Çiçek, çiçek açtın sevdamda, bağrımda ..
Hoyratlar, mahremime el uzatan arsız haramiler
....
Seni, benden çalanlar ..
Bilsen yüreğime, ömrüme, nasıl korlar döktüler
...
Yanmaksa bunun adı, yandım kül olmacasına ...
Yandım, kül olmacasına ...
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad/
Almanya
14/11/2017
Saat; 15_48
7 Aralık 2017 Perşembe
BAŞLAMA .....,
Ey yüreğim,gönlüm...
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...
Sürünmelerde kendimden geçmişken, tam da ben ..
Değil, yeni bir serüvene ve aşka yelken açmak .
Soluklanmaya gücüm, tahammülüm yok ...
Ondandır demelerim, yalvar-yakar oluşlarım ..
Gönül defterini açma ..
Aşka dair, adımlar atma ..
İtme, atma beni, duygu sağanaklarında sürülüp,savrulmaya tutsak edecek, bu dipsiz uçurumlara ...
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...!
Bitirmeye, gücüm yok .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad /Almanya
26/11/2017
Saat; 10_05
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...
Sürünmelerde kendimden geçmişken, tam da ben ..
Değil, yeni bir serüvene ve aşka yelken açmak .
Soluklanmaya gücüm, tahammülüm yok ...
Ondandır demelerim, yalvar-yakar oluşlarım ..
Gönül defterini açma ..
Aşka dair, adımlar atma ..
İtme, atma beni, duygu sağanaklarında sürülüp,savrulmaya tutsak edecek, bu dipsiz uçurumlara ...
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...!
Bitirmeye, gücüm yok .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad /Almanya
26/11/2017
Saat; 10_05
2 Aralık 2017 Cumartesi
HAYAT
Hayat, kah elimizden çalıverilen bir mavi
bilye ..
Kah,avucumuzu
yakan bir alev ..
Kah bizi
fırıldak edip döndüren afacan bir çocuk ..
Kah,aklı
baştan alıp,divane eden, gece gök yüzü güzelliğinde savrulduğumuz melankolik
düşsellik ve renk cennetidir...
Mualla SEZGÖR
YASSIBAŞ
Immenstaad
/Almanya
30/11/2017
Saat; 19_06
DEDİ Kİ..
Ve,Zerdüşt dedi ki ;
'' - Ödedi ömürlerin ve gönüllerin diyetini
gün,elemlerden nar rengi utanca bürünerek ..
Arınsın diye evren ..
Yıkar onu geceden..
Şafakla doğan her yeni gün ..
Ruhların yıkanıp,arınmışlığında selamlar
kainatı ..
İçi kan ağlasa da güneşin ..
Demlenir hazla aşkı içtikçe ruhlar ..
Hüzünden mutluluk derebilmenin zarafetiyle ..
Yıkıyordu Zerdüşt ruhunu ..
Kan kırmızı güzellik ve göz yaşı duruluğuyla..
Göz yaşı, duruluğuyla ..
Secde ederken, güneşin, albenili haşmetinde
...
Güneşin,albenili haşmetinde …
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad /Almanya
02/12/2017
Saat:08_22
1 Aralık 2017 Cuma
ÖMRÜMÜ, AŞKA VE SANA ADAMIŞLIĞIM DA ...!
Sarıp, sarmalar, saklarım seni ...
Korkular üşüşüp, sardıkça beni ...
Kendimi, ateşlere atmacasına ..
Varsın, zararı yok ...
Yanan ben olayım, sen kurtul, karanlıkların dehlizinden ..
Savda duyarlılıkla,sahiplenme ve umarsızca sevme değilmidir ki sonuçta ?
Biz aşkı bile, acılarda keşfedip, el yordamların da tanıdık ...
Bilip-öğrendiğimiz yetmedi bize ...
Gördük ki, çoğu kez ..
Sevdaya adandık dediğimizde kurutandık, kökten masumiyeti,duruluğu ve sevgiyle,aşkı ..
Yeri geldi, doğru diye yanlışı, hatalıyı yaptık
..
Ama bilesin ki, bunu bile ..
Sevda adına yaptık ..
Kah, öykündük tanrılığa, kah, koyulduk şeytanlığa ..
Kanatsız melekliklerde,adarken ömürlerimizi aşka ..
Semaha
durup,pervane olup
Aşk diye,diye yandık .
Aşk diye,diye yandık ...
Tüm bunları yaşayıp ..
Ateşlerde yanıp,küle dönerek çıkıp gelmişliğim de..
Korkular ve kabuslar cenderesinde, ömür tüketmişlikten ..
Yine de adadık canlarımızı, kuş intiharı uçuşlarda ..
Ölüme, gözümüzü kırpmaksızın, delişmence, kanat çırpmışlıklarda ..
İstanbul'u alamasam da, kanatlarımın altına ..
Seni alırım,seni...
Yangınlardan, korkudan ve pisi, pisine yaşanacak ...
Olası ölümlerden korumacasına, kanatlarımın altına ..
Sevdayı, kanat altlarımız da çoğaltıp
..
Sinemizde, naçarca çarpan yüreğimizi, ataşlara atmacasına ..
Yeter ki, yönün beri ..
Duruşun, sevdadan yana olsun ..!
Bil'ki yinede ve inadına ...
Sarıp sarmalar, saklarım, seni ...
Aşkı sende tadıp,ömrümü, aşka ve sana adamışlığım da
...!
Ömrümü, aşka ve sana adamışlığım da ..!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad/Almanya
01/12/2017
Saat ; 12_26
Kardelen Ömürler: İNSANLIĞIN, IRZINA GEÇMİŞLİĞİN DE ....!Zamanın ...
Kardelen Ömürler:
İNSANLIĞIN, IRZINA GEÇMİŞLİĞİN DE ....!
Zamanın ...: İNSANLIĞIN, IRZINA GEÇMİŞLİĞİN DE ....! Zamanın behrinde, bilinmezken hile-hurda ... Bölüşülürken ekmek ve üretim, hakça ... ...
İNSANLIĞIN, IRZINA GEÇMİŞLİĞİN DE ....!
Zamanın ...: İNSANLIĞIN, IRZINA GEÇMİŞLİĞİN DE ....! Zamanın behrinde, bilinmezken hile-hurda ... Bölüşülürken ekmek ve üretim, hakça ... ...
İNSANLIĞIN, IRZINA GEÇMİŞLİĞİN DE ....!
Zamanın behrinde, bilinmezken hile-hurda ...
Bölüşülürken ekmek ve üretim, hakça ...
Gel zaman-git zaman sonra, insan oğlu düşünce, zora ....
İnsanlık, masumiyet, sevgi,aşk ve barış çekilince, dara ..
Güçler ve kuvvetler ayrılığı çıkınca ortaya ...
Zalim, ezen ..
Mazlum, ezilen olunca ...
Nefis kalkınca şaha, yürekler tarümarlıklarda öldü, düştü ayaklar altına ...
Kelama, yüreğe, ömre, inanca, hayata yalan girdi ..
Çalındı masumiyetler,kirlendi duruluklar ...
Kar, iktidar, hırs, güç ve erk kavgasında ..
Alın teri, göz nuru,emekle,sermayenin amansız savaşında ..
Yazıldı insanlığın açmazı ..
Utançların tarihi ...
Gün o gün-bu gündür ...
Dinmiyor, kin, nefret, hırs ve öfke ...
Bitmiyor kavga, durmuyor kan, körükleniyor savaşlar ...
Nihayette değişmezliğinde,ölümün gerçekliğinde ...
Kefenin cebinin olmamışlığında ..
Ölüm denen öte aleme yanında mal-mezat götüremiyeceğinin gerçekliğinde ...
Üstelik te ...
O'da nasipse, insanın gördüğü-göreceği varvarası ...
Altı üstü bir arşın bez, bir avuç toprakken ..
Bu amansız didişme, bu cebelleşip ..
Gırtlak-gırtlağa girerek amansız kör kavgaya,
Birbirini boğazlamak, dünyayı birbirine dar etmek niye ?
Üstelikte ..
Öleninde, öldüreninde ..
Ulu-orta ..
'' - İNSANIM '' diye böbürlenip ...
İnsanlığın, ırzına geçmişliğinde ...!
İnsanlığın, ırzına geçmişliğinde ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
01 / 12 / 2017
Saat; 03_03
29 Kasım 2017 Çarşamba
AŞKLA, ÖMÜRLERE .......,
İçimdeki pervaneler semaha durur, döner, döner aşk ile ..
Yanarım için, için günlerden, günlere taşmacasına ..
Aşk için, aşkla çaldığım kapılar açılır, aşkla ....
Güneşi selamlayan aklı, allı-morlu kardelenler albenisinde ..
Gönlüme düşen, çiğ tanesi güzelliğinde .....
Duru mu duru duygular, taşar yüreğimden alemlere, ömürlere..
Alemlerden, alemlere aralanan o, sır kapılarından saçılır mucizeler, gönüllere ....
Aşk ki, hayatın özü, varlığın kaynağı ve duygu ırmaklarının çağıldayışıdır ...
Kim ki, kemlikle dil uzatırsa aşka, bilsin ki saygısızlık ve hadsizlik yapar, sevginin sultanı, Hünkara ....
Yalancı baharlarda çiçeğe duran ömürler, eremeden aşka,
donakalırlar ayazda ..
Böyleliğinde bükülür boyunlar, arşa erer, canhıraş çığlıklar ..
Aşk, an gelir bir ateş topu ..
An gelir, kar yangını olup, sararken ömürleri, ruhları ..
Sürer, savurur alemlerden, alemlere, insan oğlu insanları ...,
Aşk ki, nimettir, bilene ..
Afattır, felakettir kendini bilmeyenlere, idrak etmeyen, değer bilmezlere ....
Düşünce aşk cemreliğinde, gönül ve ömür topraklarına ...
Kimi gün serap olur, kimi an yakamoz ..
Ömürler ağar, aşkla ömürlere ...
Aşkla, ömürlere ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
29 / 11 / 2017
Saat; 16_01
YÜREĞİMİZİN VE RUHUMUZUN GÖRÜNMEYEN KELEPÇELERİ, YAŞAMA SEVİNCİ YİTİKLİĞİNDE YAŞADIĞIMIZ ENDİŞELER SARMALINDA, UFKUMUZUN KARA BULUTLARLA KAPLANIVERECEĞİ KORKUSUDUR.
BU KORKU KOLUMUZU KANADIMIZI KIRIP, BİZİ ESİR ALDIKÇA GÖRÜNMEZ ZİNCİRLERLE KARAMSARLIĞA VE KARABASANLARA KÖLE OLUYORUZ.
KENDİ BULANIKLIĞIMIZDAN BAKTIKÇA DÜNYAYI VE HAYATI DAHADA MUĞLAK VE İLLETLİ BULMAKTAN KURTULAMIYORUZ.
İÇE KAPANIŞLARDA,KAÇ KELEBEĞİN CANINI KATLETTİĞİMİZİ BİLE FARK ETMEKTEN UZAK KALIYORUZ.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
IMMENSTAAD /ALMANYA
29/11/2017
Saat; 00_43
28 Kasım 2017 Salı
AÇMAZLAR MANZUMESİ .....,
Gerek kalabalıklardaki yalnızlıklarda,
Gerekse de, içsel yalnızlıklarımızda savruldukça ...
Sığınacak liman ...
Sığınacak liman aradıkça ..
İyiden, iyiye yiten güven duygumuzun dürtüsüyle ...
Yine dönüp dolaşıp, kendi içimize sığınmalara ..
Güveni,burada aramalara, bulmalara itiliyoruz ...
İşte, bu iflah olmaz kısır döngü...
Hem çağın, hem de insanın ve insanlığın, önlenemez illetidir .
Bu bumerankta, kendimize saygıyı, öz güveni ve gerçeklerle yüzleşememeyi ..
Yani ...
Yine ve yeniden, içsel korkularımızın karanlık,çıkmaz sokaklarına düşüyoruz .
Buda, bizi bırakın hayata ve çevremize,kendinmize bile ıraklaşıp, yabancılaşmalara sürüklüyor
Bu, dalgalarla,kumsalın med-cezir ilişkisini ortaya çıkartıyor..
Eksilen kumda,çoğalıyor görülen su'da kaybedenliğinin farkında olmuyor ..
Gerek bireysel, gerekse de toplumsal yalnızlaşma,yozlaşma,soysuzlaşma ve yabancılaşma kör döngüsünde, un-ufak oluyoruz ..
Gerek ruhsal,sosyal ve psikolojik deprasyonlar ve farklı rahatsızlıklarla tetiklenen ..
Ya, kendimizi ispat ..
Yada, kendimizi ilhak sonucuna ..
Yani ya deliliğe ...
Yada,intihara sürüklüyor..
Sorun ve yüzleşmemiz gereken,yada doğru yanıt ve gerçekçi çözüm bulmamız gereken soru şu ?
'' - HANGİSİ, HANGİSİNDEN DAHA İYİ YADA DAHA VAHİM VE TEHLİKELİDİR ? ''
NE DERSİNİZ ?
VİCDANLARIMIZ MI ?
İÇSEL AYNALARIMIZ MI, KİRLENİP, YOK OLMALARDA ?
YOKSA ....
HER İKİSİ DE, BİRDEN Mİ ?
HER İKİSİ DE, BİRDEN Mİ ?
Bu mudur günümüz insanının ve insanlığının açmazlar manzumesi ?
Açmazlar manzumesi ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
28/11/2017
Saat:23_10
HALA, RUHUMDA ...!
Görünmezliğinde başında ötüp duran kargayla kavga ediyordu
ömrünün son deminde, maviş 'im ..
Zekaretle, ölüm
arasındaki o daracık eşikte ..
Canın
tatlılığında, can vermenin tarifsiz gelgitlerinde dönenip dururken, can
havliyle, yatağında ..
Sonra...
Sustu
karga, ilelebet ..
Çıktı son
nefesi, kanı çekilmiş dudaklarından ..
Ne karga
sesi, nede kargayla kavga eden, anacığımın canı kaldı ortada ..
Karga sustu
görünmezliğinde, uçtu baş ucundan ...
O
an, anamın da ,kanatlandı uçtu, canıyla, ruhu bedeninden..
Tıpkı o
görünmez karga misali ..
Kanatlandı
kargada, anam da o, son nefesle ..
Ne
sesleri, sedaları, nede kavgaları kaldı artlarında ..
Şimdi buruk
anılığında ..
Kargayla,
maviş 'im yaşıyorlar, hala ruhumda .....
Hala,
ruhumda ...!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad
/ Almanya
28 / 11 /
2017
Saat; 01_18
27 Kasım 2017 Pazartesi
NE MUTLU
SANA...
Kalmadı dediğinde, olanının farkındaysan ...
Sende
olanlara, muhtaçları unutmayıp, aşkla düşünüyorsan
Üstelik,
kanaatkarlıklarda içtenlikli şükredensen ...
Mumlukta,
hiçliğin bayramını yaşıyorsan, sabırla ..
Hiçlikte
ışık saçansan, sönmelerin azabını duyumsamadan ...
Farkındaysan
sırla, mucizenin ...
Cennetinde-cehenniminde
sen deliğini biliyorsan ...
Hoş görüyle
gamlara sevinç, dertlere merhem ..
Karanlığa
ışıksan ...
Ne mutlu
sana ..
Alnın ak,
yüzün pak, gönlün şad yürüyorsan çalaba ...!
Gönlün şad
yürüyorsan çalaba ..
Ne mutlu,
sana ....
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad/Almanya
27/11/2017
Saat: 18_22
BAZEN..
Bazen, bendi yıkılır gönlün, taşar sular, seller misali
Bazen, kirişi kopar , bedenin ve ömrün ..
Sürülüp savruluruz esrikliklerin bağrında ..
Kah kuru yapraklar ...
Kah yırtılıp atılan fotoğraflarla ,mektuplar gibi ..
Ömrün ve kahrın görünmeyen yüklüğünde,
Ağır mı ağır gelmişliğinde !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen /Almanya
28/09/2016
Saat:02_50
26 Kasım 2017 Pazar
Meydanlardaki
o, tarih kokan saat kulelerindeki dahil ...
Dışarıdaki
cümle saatler dursa ....
Hiç önemi
yoktur, sizin yürek saatiniz çalıştığı sürece .
Değil mi
ki, sizin ritimleri ahenkli sesler saçarak ..
Sineniz de
güm, güm sesler yayarak, ben buradayım diyen ....
İçinizdeki
o, muazzam ve muntazam saat, çalışıyorsa ...
Ne tasa,
nede gam edin, siz bakın ki o, saat durmasın ...
Yürek
saatinizin, akreple yelkovanı....
Yelkenleri
indir ipte, ilahi emre teslim oluverir de, ilelebet durursa ..
Dışarıdaki
tüm saatlerin çalışması, hatta dakiklikleri yada gerilikleri, ilerilikleri ...
Size, bir
anlam ifade etmez, yararı dokunmaz ..
Nafiledir
ve size hayrı da, faydası da olmaz, bilesiniz ki ...
Onun, yani
içinizdeki o, mucizevi saatin ayarı ....
Görünmezliklerinde
o, ilahi ve hünerli kaynakça, yapılıp...
İşlevini yapmaya, ana karnında başlar,başlamaz
..
Siz artık,
canlı ve bir bireysiniz ..
Dahası o
karanlıklarda , muğlak ve bulanık suda, hayat savaşı vermeye durmuşluğunuzda ..
Sizin için,
dışarıdaki saatler, nasıl fazlaca bilinmezlikler anlamına geliyorsa ..
Dünyaya
merhaba diyebilirseniz sağ-salim, işte o andan itibaren, daha da anlam kazanır
..
Beslenme
saatinizde, varsa nasibiniz ana sütünüzü içmeleri taşır, tik-takların da ..
Tabi siz bayağı
bir cadı yada arsız olup ta, hele ki de...
Boğazı
kuvvetliyseniz, emin olun o, saati iplememiş liginizle, o kadar anlamda taşımaz,
onun varlığı-yokluğu ..
Siz, belli
evreleri aşarken, dahası dış saatlerin anlam ve önemini kavramaya başlayıp ta..
Saatlerin,
kaçı gösterdiğini merak edip, öğrendikçe, hayatın renk katmanlarını ..
Güzel yada
çirkin..
Romantik
yada bunaltıcı hal ve yönlerini de, öğrenmeye koyulursunuz ...
Dedim
ya, siz bakın içinizdeki o mini minnacık saat durmadan ve düzenli çalışsın ..
Siz soluk
alıp- vermeleri sürdürürken, hayatı sorgulayın ....
Merakla, ilgiyle...
Hatta,
bıkıp-usanmamacasına keşfedin ve tanıyın akıyla, karasıyla şu üç günlük hanı ...
Emektar
koca ve yaşlı, mavi bilyeyi ..
Bu alemler
içinde, bir ara alemdir ve buradaki eğlenişiniz, bir solukluk mola dır, işin
aslına ve özüne bakarsanız ..
Ne zaman ki
..
Durur,
yürek saatiniz ilelebet ..
İşte o
zaman hapı yutar, binersiniz imamın kayığına ..
Daha ne
olduğunu bilip, anlamadan göçü verip, gidersiniz, ölüm denen muammalı aleme..
İşte o
zaman cenazenize katılan, bir dizi zevat için, önemi sürer o dış alemdeki
saatlerin ..
Unutuverirler,
kendi yürek saatlerinin de, bir gün ebediyen duruverip,susacağını ..
Dünya
telaşına, galesine ve nefislerine yenilmişlikle, kaptırırlar kendilerini, bu
alemin hay-huyuna ..
Ne
demiştik, kelamın en başında ?
'' -
Meydanlardaki o tarih kokan saat kulelerindeki dahil ...
Dışarıdaki
cümle saatler dursa ....
Hiç önemi
yoktur, sizin yürek saatiniz çalıştığı sürece .''
İşte
zurnanın zırt dediği yerde, önemli de ve doğruda olan bu ..
Siz, siz
olun unutmayın, doğrularınızı ve yürek saatlerinizin ahenkli çalışması
gerektiğini..
Yaşarsanız,
çalışırsa yürek saatleriniz ..
Şansınız
sürer, hayatı ve kendinizi keşiflere..
Aşklara
yelken açar,mutlulukları ..
Pek tabii
ki, ara, ara ve yer, yer hüzünleri kucakladığınız da olur, şunun şurasında ..
Hayatın,
Acem seccadesi olmamışlığında ..
Marifet,
kıymetini bile bilmektir..
Yürek
saatlerinizin ...!
Yürek
saatlerinizin ...!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad
/ Almanya
26 / 11 /
2017
Saat; 20_41
BAŞLAMA .....,
Ey yüreğim, gönlüm...
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...
Sürünmelerde kendimden geçmişken, tam da ben ..
Değil, yeni bir serüvene ve aşka yelken açmak .
Soluklanmaya gücüm, tahammülüm yok ...
Ondandır demelerim, yalvar-yakar oluşlarım ..
Gönül defterini açma ..
Aşka dair, adımlar atma ..
İtme, atma beni, duygu sağanaklarında sürülüp, savrulmaya tutsak edecek, bu dipsiz uçurumlara ...
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...!
Bitirmeye, gücüm yok .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad /Almanya
26/11/2017
Saat; 10_05
NEDİR Kİ ?
Korkunun
gerçeğinde, görünür maskelerle, gizlenen acizlikler ..
Işıklarda
nasıl ortaya çıkarsa, kırık-döküklükler ..
Öylesine ayan-beyan belli olur yüzlere sinen, korkular ...
Gölgeler
olur, oynaşırlar ..
Kah, feri
sönmüş gözlerde ..
Kah,kanı çekilip,kehribar
sarısına kesmiş, yüzlerde ..
Süzülürken
göz yaşı,göz yaşı korkular, gerçeğin iç yüzüyle ortaya çıkmışlığın da...
İşte,
öylesine ayan-beyanlıklarda, üryanlığında gerçeğin ..
Gizlenemez,
doğrunun okları, yalanın çuvalına...
Delik-deşik
ederek, koyar bilineni aşikarlığında, ortaya ..
Bu hal,
malumun ilanından başka, nedir ki ?
Malumun
ilanından başka, nedir ki?
Nedir ki ?
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad
/ Almanya
25/11/2017
25 Kasım 2017 Cumartesi
VARDIR ELBET ...,
Bilmeli ki, insan ....
Kara gün kararıp, kalmaz, geceler naçarlığa vatan olmaz ...
Elbette, bu tekere bir çomak sokan çıkar ..
Açar beden, gönül ve hane penceresini ..
Uzatır elini muhtaca, garibe-gurabaya, naçara ..
Hatta öyle ki, olması gerekenden de özel, özenle ..
Değil sağ elin verdiğini sol elinin bilmemesi gerçeğini ..
Akıldan ve yürekten geçtiğinde, yüreği ve dudakları mühürlenir ...
Edeple, adapla, eller duymaz, görmez olup biteni ..
İnsana yakışanlığın adabı ve edebiyle ….
Şanına uygunlukla yapılır, hayır, hasanet ..
Dermansız kullara derman, karanlıkta kalana, ışık ..
Sıtırsız kalana dam ve gönül verilip, sıtır olunur ...
Sırdaştır, keme çözülmez, nifaka aralanmaz dudaklar ...
Gün gelir, kul sıkıştığında Hızır'dan önce, bir insan evladı soyunuvererek Hızır’ lığa, yetişir imdada ..
İnsanın, insanın nefesine muhtaçlığında ...
Açılır, gönül otağının kapıları, umarsız sevgiyle naçara, darda-belada olana ..
Ölmemişse hala insanlık, mertler terk etmemişse hayat alanlarını sessiz-sedasızca namertler güruhuna ..
Damarlarda, şu yada bu ırkın veya dinin evladı olarak değil de ...
Önce, ‘’ - İNSANIM, İNSAN ‘’,DİYEN …
Has gönüllü insanın ve insanlığın kanının dolaşmışlığında ..
Ne der, KOCA EREN, BİLGE HAK DOSTU YUNUS EMRE ÜSTADIMIZ ...
'' - Ne gavurum, ne islam, önce insanım, insan ! ''
İşte bu cümleden ve yüreklere düşen sevgi cemresinden olmak üzere ..
İnsanın, insana uzanıp dokunan yüreği ve taşan sevgisiyle ..
Muhanete muhtaç olmaz, insan..
Bilir ki, insan evladı, insan ..
Sevgiye, selama, şefkate ve merhamete muhtaç bir insan evladı vardır, mutlaka şu gök kubbenin altında ..
İşte bundan, aldığı destur ve emdiği insan sütüne layıklıkla ..
Uzanıverir, açar gönül ve yürek penceresini, kapısını sevgiyle,aşkla ..
Uzatır ellerini, ellerinin, sevgiye muhtaç ellere, ermecesine ..
Göz yaşını katık edip, tenceresinde taş kaynatan, naçara ..
Aş olur, eş olur, sevgi olur, koyar tencereye yüreğini, karna düşen lokma olur ..
Yapılan iyiliği kimselerin bilmemişliğinde ..
Uzanıverir yürekler, yüreğe..
Yürekten yüreğe var olan o, gizli sevgi yolundan süzülüp gitmişliğiyle ..
Umudumu hiç kesmedim, kuşkuya düşmedim yaşamış, görmüş ,öğrenip, bilmişliğimle ..
Bir el açılıyorsa,'' -El aman '' diye ..
Bir el uzanıyordur ona, sevgide usulca..
İnsan olmanın onuru ve yaralara merhem olmanın canlığı, bilinci ve huşuyla ..
Yalvar-yakarlıklarda, melem, melem bakan göz varsa, kainatta ..
Bil, emin ol ve inan ki ….
Umarsız sevgi ve insan olmanın adabı ve vakurluğuyla ..
Cömertliklerde açılan yürek, gönül, ruh ve kapı ..
Şefkatle uzanan el, göz yaşını silmeyi bilen, hoyratlıklardan uzak ..
Bir gönül eri’ de vardır, şu gök kubbenin altında ..
Hayatlar vardır, hayatları, sevgide çoğaltmacasına..
Hayatlar ve ömürler, vardır ..
İnsana, insanca ve insan olmanın bilinci ve onuruyla uzanmacasına ..
Ondandır, demem ..
Boşuna değildir, dillenen ..
Hızır ile İlyas öyküleri ..
İnsan varsa, kainatta ..
Hızır gönüllülerde vardır, alemde ..
İlyas yüreklilerde..
Kıbleler ve Kabe’ler İnsansa ..
Ve insan, sevgiyle insana yüz dönüp, aşkla semaha durmuşsa ..
Aşkla, semaha durmuşsa ...
Vardır elbet, çıkmadık candan umut etmeler ..
Gönülleri, sevgide, sevgiyle dermeler ..
Vardır elbet, açılan ele aşkla tutmacasına, insanca uzanan eller ..
İnsanca uzanan eller ..
Vardır, elbet..
Yeter ki, kesme umudu insandan, ışıktan ve ilahtan ..
Dönme yüzünü gama, dökme yüzünden inançsızlığa çanak tutan sitemler ..
Olsa da, katledende insan, yapan ve katlolanda insan ..
Evliya’da, eşkiya da olsa da insan …
Olsa da, mertte, namertte, hainde, yurtsever de insan …
Bilesin ki, nasıl her yıkık çeşmenin yapanı varsa …
Her virane gönlün, imar eden, hünerli ustası da vardır ….
Vardır elbet, bu alemde hala ve inadına...
Kıble' si ve Kabe'si insan olan, insan oğlu insan ....!
İnsan oğlu, insan ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
25 / 11 / 2017
Saat ; 09_09
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...