Meydanlardaki
o, tarih kokan saat kulelerindeki dahil ...
Dışarıdaki
cümle saatler dursa ....
Hiç önemi
yoktur, sizin yürek saatiniz çalıştığı sürece .
Değil mi
ki, sizin ritimleri ahenkli sesler saçarak ..
Sineniz de
güm, güm sesler yayarak, ben buradayım diyen ....
İçinizdeki
o, muazzam ve muntazam saat, çalışıyorsa ...
Ne tasa,
nede gam edin, siz bakın ki o, saat durmasın ...
Yürek
saatinizin, akreple yelkovanı....
Yelkenleri
indir ipte, ilahi emre teslim oluverir de, ilelebet durursa ..
Dışarıdaki
tüm saatlerin çalışması, hatta dakiklikleri yada gerilikleri, ilerilikleri ...
Size, bir
anlam ifade etmez, yararı dokunmaz ..
Nafiledir
ve size hayrı da, faydası da olmaz, bilesiniz ki ...
Onun, yani
içinizdeki o, mucizevi saatin ayarı ....
Görünmezliklerinde
o, ilahi ve hünerli kaynakça, yapılıp...
İşlevini yapmaya, ana karnında başlar,başlamaz
..
Siz artık,
canlı ve bir bireysiniz ..
Dahası o
karanlıklarda , muğlak ve bulanık suda, hayat savaşı vermeye durmuşluğunuzda ..
Sizin için,
dışarıdaki saatler, nasıl fazlaca bilinmezlikler anlamına geliyorsa ..
Dünyaya
merhaba diyebilirseniz sağ-salim, işte o andan itibaren, daha da anlam kazanır
..
Beslenme
saatinizde, varsa nasibiniz ana sütünüzü içmeleri taşır, tik-takların da ..
Tabi siz bayağı
bir cadı yada arsız olup ta, hele ki de...
Boğazı
kuvvetliyseniz, emin olun o, saati iplememiş liginizle, o kadar anlamda taşımaz,
onun varlığı-yokluğu ..
Siz, belli
evreleri aşarken, dahası dış saatlerin anlam ve önemini kavramaya başlayıp ta..
Saatlerin,
kaçı gösterdiğini merak edip, öğrendikçe, hayatın renk katmanlarını ..
Güzel yada
çirkin..
Romantik
yada bunaltıcı hal ve yönlerini de, öğrenmeye koyulursunuz ...
Dedim
ya, siz bakın içinizdeki o mini minnacık saat durmadan ve düzenli çalışsın ..
Siz soluk
alıp- vermeleri sürdürürken, hayatı sorgulayın ....
Merakla, ilgiyle...
Hatta,
bıkıp-usanmamacasına keşfedin ve tanıyın akıyla, karasıyla şu üç günlük hanı ...
Emektar
koca ve yaşlı, mavi bilyeyi ..
Bu alemler
içinde, bir ara alemdir ve buradaki eğlenişiniz, bir solukluk mola dır, işin
aslına ve özüne bakarsanız ..
Ne zaman ki
..
Durur,
yürek saatiniz ilelebet ..
İşte o
zaman hapı yutar, binersiniz imamın kayığına ..
Daha ne
olduğunu bilip, anlamadan göçü verip, gidersiniz, ölüm denen muammalı aleme..
İşte o
zaman cenazenize katılan, bir dizi zevat için, önemi sürer o dış alemdeki
saatlerin ..
Unutuverirler,
kendi yürek saatlerinin de, bir gün ebediyen duruverip,susacağını ..
Dünya
telaşına, galesine ve nefislerine yenilmişlikle, kaptırırlar kendilerini, bu
alemin hay-huyuna ..
Ne
demiştik, kelamın en başında ?
'' -
Meydanlardaki o tarih kokan saat kulelerindeki dahil ...
Dışarıdaki
cümle saatler dursa ....
Hiç önemi
yoktur, sizin yürek saatiniz çalıştığı sürece .''
İşte
zurnanın zırt dediği yerde, önemli de ve doğruda olan bu ..
Siz, siz
olun unutmayın, doğrularınızı ve yürek saatlerinizin ahenkli çalışması
gerektiğini..
Yaşarsanız,
çalışırsa yürek saatleriniz ..
Şansınız
sürer, hayatı ve kendinizi keşiflere..
Aşklara
yelken açar,mutlulukları ..
Pek tabii
ki, ara, ara ve yer, yer hüzünleri kucakladığınız da olur, şunun şurasında ..
Hayatın,
Acem seccadesi olmamışlığında ..
Marifet,
kıymetini bile bilmektir..
Yürek
saatlerinizin ...!
Yürek
saatlerinizin ...!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad
/ Almanya
26 / 11 /
2017
Saat; 20_41
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder