AFATLAR BAŞLAR
Bir yanını arsız, sırnaşık ayrık otları sarar
..
Hayat sana genellikle zindanının kapılarını ve
gayya kuyularının dipsiz derinliklerinin karanlığını açarsa ..
Gülmelere hazırlanmışken, görünmez bir elce
tebessümlerin çalınıp ..
Yüzüne-gözüne, gönlüne, yüreğine karamsarlıkları,
bet-çehre halleri iliştiriverirse ..
İllallah diyerek, bezginlik, hüsran ve
yenilgilerde ..
Yaşam gemisinin yelkenlerini, indirivermek zorunda koyarsa..
Çıkamazsan işin,dertlerin,gadanın-belanın ve
karamsarlıkların ..
Değil elden ve gözden ırak sırçadan sarayların,
elinin altındaki hemen-her şey yıkılıp-dökülü veriyorsa ...
İğdiş ediliyorsa duyguların ..
Bayram yerlerini, sevinçler yerine ...
Halk dilinde '' - ŞEYTAN FIRTINASI '' Denen
...
Apansızlıklarda ani kum hortumlarının fırtınalarının göz, gözü görmemişliğindeki ....
Naçarlık çığlıkları kaplayıveriyorsa, sıkça ve
apansızca ...
Oynamaya-zıplamaya hazırlanmışken, acılara
belenerek, dizlerini dövmelere koyularak ..
Yürek ve yaralarının kor, kor dağlanmasıyla ..
Yerle-yeksanlıklarda sürünüp ..
Son bir gayretle, el yordamıyla, hayata tutunmaya çalışırken bile ..
Bastığın topraklar kayıyorsa, ayaklarının altından .
Hatta, tüm bu melanetlikler
yetmezmişçesine üstüne, üstlük ..
Birde, düşlerinle, umutların
çalınıveriyorsa, amansız haramilerce ..
Nafileliklerde soluk ve ömür tüketerek ...
Dermansızlığa teslim, karamsarlığa yenilme
hallerinde, helak olursan ...
Bil ki ..
Bir yanını arsız, sırnaşık ayrık otları sarar
....
İşte tamda, böyleliğinde ..
Çoğalır öfke ve hınç, yüreğinde ..
Şükürlerini de, silip-süpürmecesine kabarır en
aykırı duyguların ..
Kork ve korksunlar senden, hayat ve çevrendeki zebaniler..
Şirazeden çıkmışlığın da her şey hatta ..
Beklenmeyen, akla gelmeyen...
Dahası kondurulamayanlar bile olmak üzere, her bir eylem ve devinim
beklenmekle kalmaz ..
Sarar
seni, en azgının dan, cinnet halleri, kan bürür, gözlerini.....!
Nuh'un tufanından da, beterlikler de, afatlar yayılıp-saçılır, senden ..
İşte o an gözünün kararıp, öfkeden, sağını-solunu görmez hale gelmişliğin de ..
Ürker senden, tüm fincancı katırları ve kervanlar bile ..
Dişlerinin öfkeden birbirini
yiyip -yutup-dökmüşlüğünde ..
Saçılır içinin alevleri, etrafa ..
Ölüm, ölüm diye nar rengi felaketler saçmışlığında
..
İnsanın içindeki o, muammalı dev canavarın uyanmışlığında ..
Önlenemez yıkımlar ve felaketler yağar, arza ...
Bunun adı ne kaderdir, nede kaza ..
Düpedüz göz göre, göre gelen
beladır, bela....
Belanın geliyorum demişliğidir, hissedene, bilene ..
Sezgi
gücünü, yetisini, sevginin ve insanlığın emrine veren bilgelerce
Yangına
körükle gitmeyip, sevgiyi ve barışı
kendine yaşam biçimi ve rehber edenlerce
Görünen deki, görünmeyeni keşfedenlerce..!
Sen, senden geçersin...
Yaranı Tuz'un, sineni, öfke alevlerinin dağlamışlığında ..
Çıkarsın sen, senden hatta
insan olmaktan
..!
İşte o an çıkar ortaya, içindeki canavar ..
Öfkenin alevleri ....
Hem seni, hem çevreni, hem de, hayata ve sevgiye dair, her ne varsa, onları yakar ..
Felaket sağanaklarının girdabı ,seni ve nice canları ve güzellikleri yutar ...
Yıldırımlar olup, semadan yere yağar ..
Saçılan ateşlerde kor, kor yangınlar ..
Yangınlarda, ölümünde ötesine geçen, afatlar
başlar ....!
Afatlar başlar ....!
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ
Immensataad / Almanya
23 / 11 / 2017
Saat ; 09_33
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder