21 Kasım 2017 Salı



O, DÖNÜLMEZ ÜLKE'YE ..........!

Oldum, olası hünerli mi hünerliydi ....
Kendini bildi, bileli hep dantela örerdi ....
Hep tedirgin, hep tetikteydi ...
Düşleri, ufukların sonsuzluğu misali, sınırsız ..
İçi, daima ikircekli hatta, çokça huzursuzdu ...
Yinede ve inadına yaşamı, çok mu çok severdi ..
Bir gözü pencerede, kapıda ...
Bir gözü, ellerinde uzayıp giden, dantela örgüdeydi ...
Beklentiler ve acabalar yumağıydı, ömrü ...
Tıpkı, ördüğü dantelalar gibi ..
Rengarenk, çeşit, çeşit, model,model ...
Gizemlerle doluydu, ruhunun derinlikleriyle ..
Doğuştan delik, yaralı, hasarlı, hüsranlı yüreği ...
Öteden beri, dışa vuramaz ..
Ondandır ki, içinde haps ederdi, duygularını ..
Bu sebeple, fırtınalı ve çalkantılıydı ruhu ...
Sıkı, sıkıya kapalıydı her zaman ..
Tıpkı, renk, renk kokalarını barındıran ....
O, uçuk mavi renkli, dikiş kutusu gibiydi, yüreğiyle, gönlü ...
Limandı, bilinmezliklere yelken açan gemilere, ömrü ...
Doya doya yaşayıp, oh dememişliğinde ..
Savrulur, dururdu,dertlerle-gamlar arasındaki, gel-gitlerde düşünceleri ..
Bastırdığı duyguları,yeşeren arzuları, daha çiçeğe durmadan sararır-solar ..
Gazel, gazel dökerdi, hüzne dönüveren, sevinçlerini ....
Böyleliğinde gün eskitti, ömür çürüttü, zaman tüketti ...
Hayallerini, göz nuru, göz nuru dantelalarına dökerek ...
Elvan, elvan hicranlı dantelalar üreterek, ömür dantelasını çilede, sabırla ördü ...
Daha ömrünün gonca çağında, sardı dert-çor, illet, azap ...
İçtiği kezzap, kustuğu hicran oldu ...
Gün yüzü görmedi, beledi ömrünü, gamların ebruli şalına ...!
Ruhunun bizarlığında, gönlünü sarardı, efkar ...
Kukasındaki, aklı-morlu o, rengarenk iplikler misali ...
Bitip, tükenince ömür ve hayat ipi ...
Düşüverdi, iki yana elleri ..
Naçarlıkla çıkıp gelen, ölüme tutsaklıkla ..
Bir yana, çileli ömrü, yitiklikleri, yorgunlukları, düş kırıklıkları...
Öteye-beriye, rengarenk dantelaları ve kukaları savruldu, kaldı ..
Ömür dantelasının ipinin, tükenip-kopmuşluğunda ...
'' - Her ölüm, erken ölümdür ..! ''
Gerçeğinin çıkrığı na, dolayı vermişliğin de , ölüm ....
Sürdü-savurdu, aldı-götürdü sonunda, onu ....
Renk,renk kukaları, emek-emek dantelaları öksüz-yetim koymuşluğunda ..
Hayatın, kahır ve ecel faturasını kesmişliğinde ...
Aldı-gitti başını, bakışları kaldı hatıra, pencerede, kapıda ...
Dantela da, kukalarda ...
Ardı sıra ...
Tutam, tutam hüzün ...
Kuka,kuka ,renk,renk bilinmezlik ..
Çile, çile, ömür, ömür dantelalar ...
Ve, en acısı da ...
Hiç mi hiç tatmadığı,tadamadığı mutlulukların, boynu bükük kalmışlığında ...!
Adı Serpil olsa da, serpilemeden yaşama sevinçleriyle, mutluluğa ...
Koya koymuşluğuyla dantelaları,kukaları ve muammalı hayatı ...
Uzandı, tuttu, sardı-sarıldı o, rengi meçhul ölüm ipine ..
Gitti, ölüm denen o, dönülmez ülkeye ...!
O, dönülmez ülkeye ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
21 / 11 / 2017
Saati ; 03_15

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...