30 Haziran 2015 Salı


DALIP, DALIP GİTMECESİNE ….
Duyarlı bir fısıltı kadar cazip ve çekiciydi, yel …
İmbat güzelliğinde, dolarken gönüllere ,
Uçuşup sararken saçları, yumuşacık ve tahrikkar yalayışlarla ..
Sanki, bildik bir şarkıyı mırıldanıyordu ..
Dünkü zamanlardan, güne sarkan ..
Yarım kalan bir masaldan güzellikler saçıyordu ..
Bu sükun dolu zaman içinde ..
Hayatımdan anılar geçiyordu, gözlerimde ..
Katar, katar ahenk içinde salına, salına …
Nefti yeşili güzelliklerden ..
Aşk davetkarlığı alımlılığında pembelere uzanan, renk harmonisinde.
Yüreğimin, ruhumun mutlak huzura muhtaçlığında ..
İlaç gibiydi akşam güzelliği, sazlıkların türküsü ..
Ötüşen kuşların sesi ..
Anlaşılan o ki, evren karar vermişti, yaralarımı sarmaya ..
Son aşk savaşının mağlubu , 
Ağır hasarlı, aşk gazisi, bana ..
Takvim yapraklarının art arda ..
Sonbahar rüzgarları misali savrulmuşluğunda..
Kum saatinden süzülen kum zerrecikleri misali ..
Akıp giderken zaman ..
Bir demet yasemindi şimdi, senden ve aşkından ardı sıra, bana kalan 
Senin, gönül gözüme ve ruhuma nakşolmuşluğunla ..
Ben, yokluğunda bile seni görerek ..
Bakıyorum sana, hayran, hayran ..
Aklımın, ayran budalalığın da ..
Gönlümün, sana prangalılığında ..
Tutkularımla, limanına demir atmışlığımla ..
Divane aşıklığın o, tılsımlı, melankolik baygınlığıyla ..
Bakıyor, bakıyorum, kızıl şalına sarılan güneşin ..
İnsan nutkunu tutturup, dili lal, gönlü sarhoş eden
O, akıllara ziyan, büyüleyici endamlı salınışında, 
Tutku ve arzuyla, seni aramışlığımla ..
Dalıp, dalıp gitmecesine …..
Kan rengi güzelliğe bürünen …,
Renk cümbüşlüğünde, ala-mora kesmiş, 
Zarafetler şahikası, alımlı mı alımlı ufuklara ..!
Zarafetler şahikası, alımlı mı alımlı ufuklara ..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
30 / 06 / 2015-06-30 
Saat ; 12_12

29 Haziran 2015 Pazartesi




HASRETLİĞİN ACISI MİRAS, BANA …
En delişmen, en hararetli ..
İhtirasın doruklarında yaşanan bir aşk öyküsünden, arda kalan ..
İçimde gittikçe çoğalan ve beni yutan hasretle …
Hasretliğin acısı miras, bana ..!
Avuntusuzlukların girdabında, kıvranmak ..
Sensiz zamanların, saman renginde ..
Anıların külünde, duyguların, toz-duman savrulmuşluğunda,
Dönenip durarak …..
Ömür tüketmek, zaten yeterince azapken, bana ..
Birde, sen dolu yüreğime konuşlanan bu tarifsiz acı ve sancı ..
Tuğ dikti adeta, ruhumun karaltılara kesmişliğinde .
Gözlerimin uykuya, ruhumun huzura açlığında ..
Fincan, fincan beni yutan …,
Koyu kahvelerin, sancılarımı bastıramamışlığında ..
Kül tablamda çoğalan her izmaritte ..
Köz, köz yaralar çoğaltmaktayım, geceden sabah ..
Gün ışığından, zifiri karanlıklara dek ..
Müptelalığa tutukluluklarda gün eskitip, ömür tüketiyorum .
Bu nohut oda, bakla sofa viranemde .
Perdelerim de sen, pencereye vuran güneşte, elemlerim asılıyken ..
Ne akşam olmakta, ne de sabahlara erebilmelerdeyim .
Ben, bensizliklerde, bir külçe halde yuvarlanıp giden ömrümle ..
Tutkulu tutukluluklarda ..
Doldurup, doldurup boşalttığım elemlerimde
Yalnızlığı içiyor, içiyorum ..
Kendimden geçtiğim anlarda, gözlerimi kamaştıran ışıklığında ..
Sen, çıkıp geldikçe ..
O, arsız ve umursamaz gülüşlere ..
Ben göçüp, kaçıyorum içime, içime ..
Ömrümün hüzün mağarasında, yaralı yarasalar misali asılıp ..
Kanımı içip, yaralarımı didikleyip durmuşlığumda ..
Kahredici dayanılmazlığında ..
En koyu morlukların ortasında kala kalmışlığım da ..
Vıcık, vıcık olup,
Hortlayan göz yaşı –sümük düğünü, duygu sağanaklarında ..
Zamanların yaramı saramamışlığında ..
Tilledeki bedenime vızıltı, vızıltı sineklerin konup-kalkmışlığında ..
Sürüklendiğim mecalsizlik çukurlarında ..
Debelenerek, hayatı ıskalayarak ..
Hiçliğe ve piçliğe saran aklımın makaralarının boşanmışlığında ..!
Voltalar atarak, dönenip duruyorum
Aklımın, arka sokak çıkmazlıklarının, kuytuluklarında ..
İyiden, iyiye kendini kaybetmişliğinde ..
Zamanlara,sensizliğe ve en hoyratça yalnızlıklara..
Ve, tarifsiz sefilliklere bölünüp..
Un-ufak olmuşluğum da ..
Gönlümün, gün ışığına hasretlikler çoğaltmışlığında
İçtiğim azapların, genzimi, ruhumu ve ömrümü yakmışlığında
Hasretliğin acısı miras, bana …!
Hasretliğin acısı miras, bana …!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
29/06/2015
Saat ; 13_20

YASAK AŞKLAR KENTİNE , ÇELENKLER KOYDUM ….

Her yerinden azaplar, acılar, hüzünler ..
Feryat-figan ve dizginlenemez hıçkırıklar ..
İhtiraslı, azgın iniltiler-fısıltılar….
Şuursuzca savrulan, kahkahalar ..
Yılışık-yapışkan ve yavşakça sırıtışlar …
Anırtı, anırtı duygu patlamaları ve ahlaksızlıklar ..
Namus kum kumalıkları fışkıran ..
Bu, yasak aşklar ve kaçak hayatlar kentine ..
Sadece, yedi tepesi değil, her bir yeri delik-deşik edilen ..
Her saniye ırzına geçilip, göz göre göre ..
Kalabalıkların körlüğünde,
Perdeli gözlerin, görüp de –görmemişliğin de ..
Duyarken sağır kulakların ,çığlıklara kulak kapatmışlığında ..!
Arsız ve fütursuzca iğfal edilen, yasak aşklar kentine ..
Bu, mezberelik ve insan çöplüğüne dönmüş bahtı kara kente ..
Galata’dan, Hazerfanların ,
Kız kulesine, kanat çırptığı ..
Altın boynuzu, Haliç’in ..
Kokuşmuş lağım artığı halinde için için öldüğü ..
Sokaklarında irin-lağım ve yığın, yığın sessiz çığlıkların ..
Ölü hayatların …
Ve, silik, kişiliksiz ömür ve bedenlerin, sessiz-sedasızca
Pejmürdeliklerde, akıp gittiği bu kente ..
Anılar ve acılarla yoğrulan bedenimden
Ve,
İnsan eskiliğimden arta kalmış,
Miskin ve yorgun ömrümden çelenkler koydum …
Ülez, ülez…
Eskimişiliğimin, tüm işaretleriyle bezeli ..
Çiçeklikleri, çelenkliğinde ölü..
Solmuş, kopmuş..
Renklerini ve canlarını zamanların ve insanın çaldığı ..
Renkleri yitik ve birbirine karışmış ölü çiçeklerden donanan ..
Çelenkler koydum, ardım sıra benden iz kalsın diyerek ..
Kimselerin bilip-farketmemişliğinde
Ve, hatta kanıra, kanıra tükürüp, balgamlar ve sinkefler saçıp ..
Tıpkı, yorgun kaldırımlarının hoyratça çiğnenmişliği misali ..
Üzerinden geçen hoyrat bakışların göz izleriyle bezeli ..
Ölü çivit mavisi renk bozukluklarının aktığı ..
Çelenkler koydum ..
Ömrü, günleri, günleri ve çocukları, umutları ..
Irzına geçilerek piç edilen, bu kentte ..
İnsan, insanlık ve ne kalmışsa güzellik adına..
O güzelliklerin, göz izlerimi taşımışlığında ..
Ömrümü çelenk koydum ..
Kaldırılmayan ..
İzbe ömürlü bataklıklarda, un-ufak kemik olup ..
Kimsesiz ve kimliksiz hayatlar yığınına kalan ..
Bedenliğimden iz, ömrümden yük kalmamışlığında ..
Bir bana mekan ve vatan olamayan .
Ve,milyonlarca naçar çaresizlere ve çaresizliklere vatan olurken ..
Bir beni, sığdıramayarak…
Bir bana, vatan olamayan ..
Bu vatansız sünepelikler yığını kente ..
Ömrümü, ölümlülüğün de, çelenk koydum giderayak …..!
Ömrümü, ölümlülüğün de, çelenk koydum giderayak …..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit
29 / 06 / 2015-06-29
Saat ; 12_03

28 Haziran 2015 Pazar


YAŞAMIŞLIKLA, KOYUN, KOYUNA ...!
Ahhhh elma, ah .!
Sen yok'musun, sen ?
Dillerde pelesenk ettin, Havva adımı ..
Ademin vebali yüklendi, boynuma ..
Şimdi ne olur, ha yesem, ha yemesem, seni ?
Asırlardır sen bende , ben sende ...
İşlenen cümle günahları üstlendik sessizce, beraberce.
İnsanlık kaftanının erillere, kadınlık, şeytan ..
Ve, dahası ....
Günahkar yaftasının, biz dişillere biçilmişliğinde.
Ömürler tükettik, ömürler, gazapların girdabında ..!
Senin elmalığın, benim Havvalığımda.
Yaşamışlık la, koyun, koyuna ..!
Yaşamışlık la, koyun, koyuna ..! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
28/06/2015
Saat; 12_41

YAZIYORUM DUYGU, DUYGU KENDİMİ SUYA ...
Yazıyorum duygu, duygu kendimi suya ..
Kimselere dökemediğim dertlerimi, dökmüşlüğümle suya ..
Yitip su oluyorum, su duruluğunda arınmışlığın haz ve huzuruyla ..
Biliyorum,bazı gerçekleri değiştiremez su , sululuğun da ..
Ondandır ki, gönlümün karasını, ruhumun kirini yıkıyorum suda ..
Su üstüne yazı yazsam da kalmayacağı gerçeğinin ışığında ..
Alıp götürsün bendeki kesvetli beni sular dalga, dalga ..
Suyun ve duyguların harmoni girdaplığında ..
Yazıyorum duygu, duygu kendimi suya ...
Yazıyorum duygu, duygu kendimi suya ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk / Edremit

28/06/2015

Saat:12_05

24 Haziran 2015 Çarşamba


GÜN KARARIR, AY DOĞAR GECEME

Odamın ve benim yalnızlığımı paylaşan duvardaki resmimden fırlarım ..

Yalnızlıklarda debelenen beni tutmacasına, duvardaki resimliğimde .

Benim, bana ulaşıp, tutamamış lığımın naçarlığında ..

Çığlık, çığlık sesim ..

Hıçkırık, hıçkırık, göz yaşlarım ..

Yenilgi, yenilgi umutlarım ..


Yitiklik, yitiklik düşlerim dağılıp, un-ufak olurlar


Odamın boşluğunda ve yalnızlığın soğukluğunda ..


Gün kararır, ay dolanır pencereme ..


Ben hala, kıvrım-büklüm sinerim odamın ay vurmayan kuytu karanlığında ..


Duvardaki çerçevemin saat sarkacı misali ..


Sarhoşluklarda, pejmürdeliklerde ..


Nafileliklerde ...


Sağa, sola sallanıp durmuşluğunda ...


Sağa, sola sallanıp durmuşluğunda ...


Ben, bir başına, odamın ve ruhumun yalnızlıklardan ayaza kesmiş 'liginde..


Ben, beni ararım, ömrümü sakladığım mukavva kutulara gömülmüşlüğümde ..


Tepe-taklakların, hayatıma egemen olup ..


Beni yutmuşluğunda ..!


Beni yutmuşluğunda ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Altınoluk/Edremit


25/06/2015


Saat:00_28



23 Haziran 2015 Salı

BENİ YUTAN HİCRANLARA TUTSAĞIM
Ben susayım, siz bakın ..

Varın,halimi anlayın ..

Yalnızlıkların girdabında..

Hüzünlerin doruklarında ..

Bir kuru oda da, bir başıma yuvarlanmak'tayım ..

Beni yutan hicranlar da tutsağım...!

Beni yutan hicranlar da tutsağım ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk/Edremit

23/06/2015

Saat:01_35

22 Haziran 2015 Pazartesi

AZAPTA YANSIN ..!

Hangi duygu körü ömürler çaldı senden, seni ..

Lallığa tutsak dillerde, kıydılar gül ömrüne ..


Talanlar da, tarumar ettiler, seni ..


Hüznün ve sükunun, yüzüne vurmuş ..


Surat dökmelerin bundandır, ey gül yüzlü ...


Elemler ecesi, mahzun yürek..


Haydi esaretin simgesi lallığın ifadesi, o, kara şalını, yırt, at ..


Azat et, ruhunu, yüreğin özgürlükte sevgiyi ,aşkı tatsın..


Seni, senden çalan, ceberut, çıyan ruhlu dilsiz şeytanlar..


Azapta, yansın ...!


Azapta, yansın ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk/Edremit


22/06/2015


Saat:00_01

21 Haziran 2015 Pazar


AŞKTA TADACAĞIM, ÖLÜM MEYİNİ ..!

İlahiliğin de evrene, insana, cümle mahlukata ve..

Aşka vurgun, ben adem oğluna, lütfedilip ...


Cömertçe bahşedilmişliğinde, aşkın ..


Ömrümün, aşka kesmişliğin de..


En arı-duruluklarda,


Su katılmamışlığında ..


Ömrüme, gönlüme, ruhuma aşkın nakşolmuşluğuyla ...


Davetim, aşka ..


Sunduğum, aşk ..


Gönül ve ruh yoldaşlığında yitmecesine ..


Ömrümü, ömürlüğüne aşkta, aşkla feda etmecesine ..


Sevgi sevgi, sevi güzelliğinde, aşk ummanına yelken açıp ..


Ömrümün o, son nefesinde ..


Vedaya, aşkla başlayıp, dönüşsüz yolculuğa aşkta koyulmacasına ..


Ya, dönüşsüz bir akşamın ufkunda ..


Yada, ala doruklara vuran kızıl güneşin şalında


Kızıl sabahlarda, çiğ tanesi nuraniliklerin eşliğinde ..


Gözlerimin sevgilinin göz bebeklerinde, yitirmenin ..


O, tarifsiz güzelliğinde ..


Aşka adanmış bu ömrü, teni-bedeni, bir ömre sunmanın hazzıyla


Vecdde göz yumup,vererek son nefesimi ,


Aşkta tadacağım, ölümün mey'ini ..


Aşkta tadacağım, ölümün mey'ini


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk/Edremit



20/06/2015


Saat;23_53

20 Haziran 2015 Cumartesi


AŞK UMMANINDA BOĞULAYIM ...!

Uzanıp, yatıver zümrüt vadisi yeşilliğinde caziben le ..
Ömrümün sevgi vahası olmuşluğun da ..
Sevginin ,ömrümde boy atıp, kök salmışlığın da ..
Tutuver ellerimi, ,sar ruhumu geceden sabaha sererek aşkın tılsımlı atlasını ömrüme,bedenime ..

Işık ol,kum ol,yel ol,su ol..

Kanat, kanat çoğalan Zümrüt-ü Ankam ol, dol dünyama .

En davetkar, en cömert, en munis hallerinle ..
Yediveren güllerini, sarmaşıkları kıskandırarak sar beni ..
Tepemden, tırnağıma ..
Soluduğum hava, yudumladığım su, yüzümü tutum,ruhumda hissettiğim ..
Saçlarımı ve sevgimi sürüp-savuran aşk yelim ol ..
Ayaklarının altında un-ufak olan sedef albenisinde ki kum olayım ..
Bas tığın her yerim senden gelen davetle titresin zerre, zerre ..

Heyecanla, hazla, aşkla ..
Öğrendiğim her ne varsa onları unutup ..
Hayatı ve güzelliği sil baştan senden öğrenmenin heyecanıyla ..
Geçeyim kendinden, için, için içeyim esriklikler de haz, haz dolup-taşmacasına ...
Aşkın kadir gücünü keşfe koyulup ..
Doruklarında kanat çırpan kuşun olayım ..
Kanat çırpıp, göz süzeyim ..
Sende yorulup ..
Takatsizliğimde gönül bağına konayım ..
Aşk ummanında, boğulayım ..!
Aşk ummanında boğulayım ..! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit
20/06/2015
Saat; 23_20

19 Haziran 2015 Cuma


GEL, DOL ÖMRÜME, BEDENİME

Serilip, serpileyim düşlerine ....
Gel, tutun yüreğime ..

Ellerin değmese de..
Duygu, duygu değ, sana hasret çoğaltan yüreğime ..
Hiç bir ırak'lığın seni, benden alıp, götürememişliğinde ..

Ağ bana, ağ bana gecelerin içinde ..
Sema kandilleri güzelliğinde ışısın ömrüm, ruhum ve bedenim, seninle ..

Tutukluluğumun tutkuyla taçlanmışlığında ...

Söz, söz, hece, hece, şiir, şiir, gel, gir, düşlerime ..

Seninle çoğalıp, seninle taş'ayım geceden ,
Seninle bezensin ömrüm ve günlerim ..
Uykusuzluk nöbetlerimi bitir ..
Göz bebeklerim süslensin, senli gülüş güzellikleriyle 
Mutlu mu mutlu bir ömrü karşılayayım, aydınlık ve sevgin dolu şafaklarda ..
Kızıl gül güzellikleriyle dolsun ruhum, aşkla donansın ömrüm ..
Irakta olsan, ellerinle değemesende ..
Heyecan, heyecan, isteri, isteri, aşk, aşk ..

Nota, nota, ezgi, ezgi ...
Söz, söz sevda yeli ol, es evrenimde ...
Gel dol, ömrüme, bedenime ...!
Gel dol, ömrüme, bedenime ..! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
20/ 06 / 2015
Saat; 00_09
KEŞFETTİKÇE, BENİ ...
Sevgi ummanında incilere keserim, ben ..
Dalarsan sularıma, keşfedersen beni .
. Evrenin bana bahşettiği tüm güzellikleri, cömertçe sunarım, sana ..
Fütursuzluğunda sevdamın, sınırsızlığında duygularımın ..
Pervasızlığında, en delişmen ihtiraslarımın ...
Kumuma gir, zerrelerime er..
Bereket'imi, fark et ..
Al avuçlarına yoğur beni ..
Süzüleyim gönül imbiğinden, sevgi, sevgi, nurani damla hüzmecikleri olup ..
Dudağında su, ruhunda dalga , dalga çoğalan, aşk ..
Gönlünde, seni aşkla sarıp çoğaltan Med-Cezir ..
Gözlerinde merak, merak Serap ..
Gecene düş .
. Ufkuna, sevda bulutu .
. Uykuna, huzur olayım ..
Sana ağıp, sana dolayım ..
Keşfettikçe beni ..
Aşka kanmışlığımda, sökün ederek, sana ...
Avuçlarında çoğalt'tığın, güzellikler olayım ..
Çöz düğümleri mi ..
Çözüldükçe ben, çile, çile..
Sarayım seni, aşk olup, ibrişim güzelliklerinde ..!
Sarayım seni, aşk olup, ibrişim güzelliklerinde ..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
19/ 06 / 2015
Saat; 14_20

YÜREK ÇARPIŞLARINDA ....,
DAĞILIR, ÇOĞALIRIM SEVGİDE KANAT, KANAT..
TÜY YUMUŞAKLIĞI, BÜYÜLEYİCİLİĞİNDE..
KEŞFEDEREK SEVDA DENEN O, MUAMMALAR DÜNYASINI
KUŞ KANATI ÇIRPINIŞLARINDA ..
MAVİ GÖK KUBBENİN SONSUZLUĞUNDA ..
RUHUM, BULUT, BULUT, SEVDA ..
BEDENİM, BURAM, BURAM AŞKA VURGUNLUKLA
SAVRULURUM, SAVRULURUM KUŞ UÇUŞLARINDA
DAĞILIR...
ÇOĞALIRIM..
ALLI TURNA KATARLARINDA..
SAZLIKLARDAN HAVALANAN KUŞLARIN ,YÜREK ÇARPIŞLARIDA ...
YÜREK ÇARPIŞLARINDA Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
19 / 06 / 2015
Saat; 13_50
MEST EDERİM SENİ,MEST ..!

Aşka davette, aşkla sarınır sa özüm ..
Yatağını bulan su olurum ..
Ona hasret toprakta, derinlere işleyen su misali ..
İşlerim derinlerine, zerre, zerre, hücre, hücre işgal ederek seni ...,
Sunarak bereket, bereket cevherimi, yaşama sevincimi ve aşkı sevgide, sana ..
Doyumsuzluğumda,doyurup,taşırarak seni ..
Eriştiririm, meşkte, vecde ..
Ask divanesi pervaneliklerde uçarsın arşa, kanat, kanat ...
Vecd'de, yeni alemleri keşfe koyulmacasına ..
Adım, kadın benim ..!
Oyun olmaz, asla benimle ..
Yakarım seni, kor, kor, derinliğinde..
Döner ,kıyamamışlığımda ..
Ve, ihtirasımın duygu duygu şaha kalkmışlığında ...
Can suyu olur akarım, ılgıt,ılgıt sende çoğalmacasına ..
Ab-ı hayat suyunun esrikliğinde, aşkı sunarak ..
Seni, senden almışlığım da,
Mest ederim seni, mest..!

Erdem YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
16/06/2015
Saat; 23_23

18 Haziran 2015 Perşembe

SEN BUNU, HİÇ ANLAMADIN
Et, kemik bedenliğinde yanımdaydın ..
Ama, bana yaban'lığında ...
Fersah, fersah uzaktaydın ..
Ondan, ben seninleyken bile..
Hep yalnızlığımla, koyun koyuna yaşadım ..
Ve, ne acı ki,
Sen bunu hiç mi hiç anlamadın .....!
Sen bunu, hiç mi hiç anlamadın ....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
18/ 06 / 2015
Saat;19_36
HAZAN ÖMÜRLÜ, GÜZ GÜLÜM ...,
Biraz sitem, çokça gizem ..
Arda kalan .
Tarifsiz hüzün .
. Gülmeyecek mi hiç, senin o gül yüzün ..?
Hazan ömürlü, Güz Gülüm ..!
Hazan ömürlü, Güz Gülüm ..! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
18 / 06 / 2015
Saat ; 02_38

''-- Hükmedilemeyen,durdurulamayan, engellenemeyen en önemli üç temel olay vardır..
İnsanlık ve İnsanoğlu bu üç kavram ve gerçekle baş edememiştir ..

Bunlardan ilki , ÖLÜM ....

İkincisi, ZAMAN ..

Üçüncüsüyse , MERAK ..

Tarih,asırlar ve mezarlıklar buna hükmedemeyen DAHİLER VE BİLİM ADAMLARIYLA,MUCİTLERLE, 

İLİM VE SANAT 

ADAMLARIYLA, HANLAR, HAKANLAR, SULTANLARLA, HÜKÜMDARLARLA, KRALLARLA, 

KRALİÇELERLE, 
ZORBALARLA VE ŞARLATANLARLA DOLUDUR ...! ''

'' Erdem YASSIBAŞ ''

BİRBİRİNDE YİTİŞİDİR, AŞK ..!

Hindi bağ güzelliklerinde savrulur, bedenler, duygular, ruhlar ..

Aşka kesmişliğin hazzında esrikleşerek..

Aşkın gizemli gergefini dokurken, ömürler ve zaman ..

Bir güzellikler manzumesidir, gönüllerden zamana ve evrene sunulan ..


Aşk, giriftliğinde albenili...


Yaşanmışlığın da, müstesna güzellik ..


Onurlandırılıp, taçlandırıldığında, vazgeçilemez vecd ve mutluluk ..


Kıymeti bilinmediğinde, azap cenderesidir..


İnsana, hayata ve aşka dair güzellikler,


Var edilen bir aşk masalının ..


Tılsımlı güzelliğinin ..


Ömürlerden, ömürlere ve zamanlardan, zamanlara uzanıp, ağan ..


An'a ve ömre sığan efsanevi ruh şarkısıdır..


En derin, kalıcı ve güçlü aşk,


Saygı ve yürekle, emekle taçlandırılan ..


Yaşanmışlığın da, içinde kaybolunan dır ..!


Rüzgarların şarkısını, bulutların tebessümünü duyabiliyorsa yürekler ve gönüller..


Aşkta, mutluluğun resmini çizerler..


Ondandır ki,


Hem tarifsizliğinde ...,


Hemde, çok tarifliliğinde ve tahrikkarlığında ..


Son aşamasında ve ilahiliğinde , albenililiğinde aşk ...


Aşkın meyin de ve deminde kendinden geçen canların ..


Birbirinde yitişidir, aşk ...!


Birbirinde yitişidir, aşk ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk/ Edremit

18 / 06 / 2015

Saat ; 01_43

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...