31 Ağustos 2017 Perşembe



Kendini tanımaya çalışmak ve keşfe koyulmak ....

Bildiğini sandığın yada aşina olduğun bir adres ve mahalde, bilmediğin nesneyi aramak gibidir ..

Çok iyi bilirim ve tanırım diyenler, daha baştan ıskalamaya,hataya yakındır ve aradığını bulamama riskiyle, yüz yüzedir ....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ


Ruhum girift, aklım çetrefil, gönlüm, sönmüş bir kandil ...
Bu gün bayram mı,dediniz,siz ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad /Almanya 

31/08/2017

Saat:19_50

20 Ağustos 2017 Pazar

Kardelen ömürler.Gönülden gönüle bir gizli yol vardır.: ÖLÜME KURULU SAATLERDE ...Para etmemişse insani ça...

Kardelen ömürler.Gönülden gönüle bir gizli yol vardır.: ÖLÜME KURULU SAATLERDE ...Para etmemişse insani ça...: ÖLÜME KURULU SAATLERDE ... Para etmemişse insani çabalar ve insanlığın gayretleri .. Beyhudeliklerde, çar-çur edilmişse emekler,göz nurla...
ÖLÜME KURULU SAATLERDE ...
Para etmemişse insani çabalar ve insanlığın gayretleri ..
Beyhudeliklerde, çar-çur edilmişse emekler,göz nurları,çabalar ve ömürler,
Hırs, kar, aç gözlülük,kin,kan,nefret,ölüm ve tamahkarlık bürümüşse ...
Evreni,hayatı ve dünyayı işgal ve talan eden sürüngen sömürgeci insan geçinen soysuzcibilliyetsiz asalaklar sürüsü güruhun gözünü, aklını ..
Akıl tutulmalarında ve vicdansızlıklarda ....
Katledilip,kıyılmışsa hunharca hayatlara, aydınlığa ....
Bombalar atılıp, zehirler serpilmişse ..........
Ölümler saçmacasına, barışın, sevginin, aşkın ve insanlığın üstüne ..
Ölüme kurulu saatlerde ..
Tıpkı dün olduğu gibi, bu günde ..
Yeni Hiroşimalar yaratılmacasına ,dünya atlasının değişik coğrafyalarında ..
İnsanlığın soyuna katledilerek, Jenosistlerde ...
Soy kırımın tüm rezillikleri ve kanıtları ortadayken ..
Maskeliler balosunda riyalar kusuluyorsa barış,insanlık ve sevgi adına ...
Toplu mezarlarda çocuk iskelet bedenlerine ....
Ölümle, korkuyu da delip geçen, gülüşlerin takılmışlığında ..
Ve mazlum masum ölü çocukların son sözü ..
''Küçük kurşunla öldürürler çocukları ve az acır ölü çocukların canı,değil mi baba ?''ise ..
Daha neyin insanlığından ..
Hangi bağın üzümünden,kimin suçundan,günahından ..
Kimin vampirliğinden bahsedeceksin ki ..?
Ölümün acı gerçekliği ve vahşetli tabloları karşısında ..
Dil-diş kesilip, lal olmuşsa vicdanlar ve yürekler...
Ölüme kurulu saatlerde, yağarken ölüm havadan ve karadan ..
Fışkırırken ölü bedenler ve kanları havaya ..
Hayatı kan göllerinde boğan caniler tutmuşlarsa köşe başlarını ..
Ve, ölüm meleği kesilen katil baronlar ..
Karlılığın hazzı ve şerefsizlikleriyle ..
Sevinç ve heyecanla ovuşturuyorlarsa, o kırılası ellerini ..
İnsan üstüne rant hesabı yapan, sütü bozuk kansızların daldığı safahat
Yüksek karlılığın ve semrilmenin baş döndürücülüğünde ve sarhoşluğunda ..
Ölüm dağları türemişse, yer kürenin bağrından, bir anda, utançla ..
Ve, tarih, çağlar, yakılan kütüphane dolusu kitaplar ...
Hala, insan geçinen katliamcıların, kara yüzlerini ...
Zor mu zor hayatın, zulüm kurbanı mazlumların acı gerçeklerini sergileyememenin sancısıyla kıvranarak ..
Korku kralları canilerin, pervasızlıklarını anlatmaktan ....
Mecalsiz kalıp, helak olup, yorgun düşmüşse ..
İnsan ve insanlık ders almıyorsa, dününden, yaşanan kepazelik ve katliamlardan ..
Ve hala bir yığın soysuz ....
'' - Hep bana, rab bana..! '' diye avaz, avaz ürüyorsa ...
Kuduz itler yada kana doymayan aç kurtlar, kesilerek ..
Geçiliyorsa insanlığın, kardeşliğin, barışın ve aşkın ırzına ...
Ölüme kurulu saatlerde ..
Ve,ne hazindir ki ..
Aynı avaneler bildiğini yapmaktan ..
Doğmatik ,safdillerle ,koyunlarda, kanmaktan ve biattan vaz geçemiyorsa ..
Daha nice ocaklar söner, canlar telef olur ..
Savaşa yenilen, barış türkülerinin, dillerde pelesenk olmuşluğunda ..
Dillerde pelesenk olmuşluğunda ...
Art, arda ölüm ağıtlarının, yankılanmışlığında
Ölüme kurulu saatlerde, bitmez-tükenmez, ölü bebek gülüşleri ..
Ne acı, ne yazık,utanç verici, ne hazin ki ..
Dramlar ve hüzünler kol gezer ...
İnsanlıktan yana hasarlı ve hayalet şehirlerin ....
Kan gölüne dönmüş, harabeliklerinde ....
Yeni türedi Vampirlerin, mantar gibi üremişliğinde ..
Soysuzluğun,haysiyetsizliğin paçavrası, asılı durdukça yıkık-dökük saat kulelerinde ..
Saatlerin, hala mı hala, ölüme kurululuğunda ..
Ölüme kurulu saatlerde,akreple-yelkovanın ...
At başı yarışmacasına koşmalarda bile ...
Hala, ölümlere yetişememişliğinde ...
Ölü çocuk gülüşlerinin,
Kana ve utanca kesen toprağı, delik deşik etmişliğinde ...
Tükenir hayatlar, katliama dönen vahşi toplu ölümlerde ...!
Ölüme kurulu saatlerde ...!
Ölüme kurulu saatlerde ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad /Almanya
20/08/2017
Saat ; 02_29

15 Ağustos 2017 Salı

KUBUR FARELERİ ..........,

Onlar ki, literatürde adlarına insan denen soysuzlar güruhu, kubur fareleridir ...
Ne ederleri vardır özünde, ne onur, ne karakter, haysiyet ve vicdanları ..
Üstüne, üstlük birde '' Ebeveyn '' yazmaz mı, künyelerinde ?
Düşününce böyle absürtlükleri ve gayri insaniliği, akıl almazlığı ..
Ne vicdanın kaldıracağı, ne için alacağı, nede akla yatacak gibi olmayan hallerde ..
Çıkarsınız şirazeden, hem de, öyle-böyle olmamacasına ..
Tıpkı, okun yaydan fırladığı gibi ..
İçinizi bir ateş kavurur, gözleriniz kararır, sürülür-savrulursunuz öfke nöbetlerinde ..
Dahası, adını koyamadığınız, tarifi zor bir halde küpteki keskin sirkeden de berbat ruh hallerinde kıvrım, kıvrım kıvranırsınız ..
Devlet dersiniz, tam bir hoyratlık, ucube ve her haliyle ….
Arsız-uğursuzlukta, kötülükte azmanlaşan, ahtapotvari halleri gelir ….
Öfkeden, fal taşı gibi açılan gözlerinizin önüne ve şirazeden çıkmış aklınıza ..
Toplumsal kirlenmeye çanak tutan yapısı, halleri ve uygulamalarıyla tam bir gulyabani olup çıkmıştır ,devlet …
Tarih, çağlar, zaman ve uygulamalar içinde ..
Aile, kutsiyet vesaire dersiniz ...
Tüm insani değerleri, erdemleri ayaklar altında çiğneyen ….
Bok böcülerinden de beter ve zararlı, kubur faresi sürüsünü görürsünüz ..
Eciş-bücüş ve insanlığa sığmayan kokuşmuş, cılkı çıkmış vıcık, vıcık ilişkiler içinde ….!
Bunlar ki, toplumun virüsleri olarak, günü ve ömürleri ziyan etmekle kalmayan ..
İnsanın, toplumun, ülkenin, hayatın ve hasılı dünyanın da içine edip …
Karartan ve bundan nemalanma da, kaşarlaşan ..
KUBUR FARELERİ' dir ..
Adı üstünde ..
Kubur faresi bu meymenetsizler güruhundan, yoktur ne insana, ne de topluma, fayda ..!
Kendi öz evladına hainlik ve namussuzluk yapandan ….
Ülkeye ve topluma, insanlığa gelir mi, fayda ?
İşte bunlar, karanlıkta beslenip, çoğalan ve karanlığı çoğaltan ..
Önlenemez mikrop, geleceğin tehlikesi, nesillerin katili ..
Suretleri insan, fıtratları ve cibilliyetsizlikleriyle, masum farelere bile ferman okutup, taş çıkartan ..
Boktan ve lağımdan beslenen, KUBUR FARELERİ’ dir …..!

KUBUR FARELERİ ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

15 / 08 / 2017

Saat:13_34




15 Ağustos 2017 07:33
'Beni öz annem sattı!'
'Beni öz annem sattı!'

Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman'ın 'Beni öz annem sattı!' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:

18 yaşına yeni girdi.İsmini veremiyorum, devlet korumasında. Yaşadıkları akıllara ziyan. Bir insan evladının, asla karşı karşıya kalmaması gereken bir durum. Öz annesi tarafından fuhuşa teşvik ediliyor. Bitmedi! Satılıyor! Defalarca. Bu anne-baba, daha büyük bir fuhuş çetesine bağlı çalışıyor. Ve kendi evlatlarını kurban vermekte bir sakınca görmüyorlar, aynı şekilde kız kardeşlerini de... Kız kardeş yani teyze kaçmayı başarıyor ama küçük kız ne zaman kaçsa, bir şekilde eve iade ediliyor. Çünkü bu ülkede yasalarda boşluklar var.

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...