27 Mart 2015 Cuma


SÖZCÜKLERİN VALSİ BAŞLAR....
Susunca diller,taşınca yürekler..
Dökülür kah kağıda ,kah beyaz cama ..
Çeşit , çeşit harfler...
Her birisinin bir ayrı gizemi,
Bir edası vardır, kendince....
Parmaklar uzanınca kimi zaman tuşlara,
Kimi zaman kaleme ..
Bürünerek al benilere ,
Sözcüklerin valsi başlar ....!
Sözcüklerin valsi başlar ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk /Edremit
27/03/2015
Saat:02_15

25 Mart 2015 Çarşamba

KEŞFET DİYE...
Salınışım, gizemler şalında ..
Belkide,beni, yeniden ve bir daha, bir daha keşfetmeni istediğim içindir ..
Bildiğin, bende..
Bulacağın,bulduğun yeni ben..
Aşkı tazelemişliğinde, daha çok sevecektir, seni..
Aşkı yeniden ve bir daha keşfetmişliğiyle..
Gizemin şalı sararken, beni..
En davetkar haliyle,sessiz çığlıklarla, çağırıyor seni..
Keşfet diye, bendeki, beni ..!
Keşfet diye, bendeki, beni ..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
25/03/2015
Saat:23_00


AN GELİR ...

An gelir,viraneliklere..
Viraneliklerinde, ölümlere terk edilir kentlerde ..
Kendi yalnızlıklarında ..
Küskünlükleri, kahırları,keder ve elemleri içmişlikle..
Tıpkı;
Ruhlar,bedenler,ömürler..
Ve,ölü canlar gibi ..
Tükenmişlikleri biriktirmişliklerinde ...
Çanların bile suskunluğa gömülmüşlüğünde ..
İçerek sessizliği,sessizlik içinde, ölüm ve yas sessizliğinde ....!
Tadarlar için,için ...
Ölümün o görünmez ağırlığını, tüm zerrelerinde ...
Zaman ırmağının..
Don durgunluğuna taş çıkartan ...
Ağır ağır..
Tıpkı..
Ağır roman akışı durgunluk,dinginlik ..
Ve,sükun içindeki akışında ..
Lacivert sükutlara .....
Ölüm sükunlarına gömülerek ..
Giyerler sessizce, kefenlerini ..
Görünmez görünürlüğünde ..!
Görünmez görünürlüğünde ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
24/03/2015
Saat:06_10

24 Mart 2015 Salı


BU DÜNDEN 


Güzelliklerden arda kalan be Anne.?
Ne zaman baksam ona..
Gülüş gülüş sen,coşku coşku babam, çıkar gelir Anne.
Siz çıkıp geldikçe ..
Ben acıdan kahrolarak,
Un -ufak olurum elemlerde ..
O, an....
Göz yaşı sağanakları yıkar, ruhumun acılarını Anne...
Ruhumun acılarını Anne ...
Pencerenin önünde, O
Ardında ben
Anıları ,Anılarda kahırları ...
Ağu , Ağu
Ölüm acısının dağlayışını içeriz be Anne ...
O, an ......
Göz yaşı sağanakları yıkar ruhumun acılarını ,Anne !
Göz yaşı sağanakları yıkar ruhumun acılarını ,Anne !
Ruhumun acılarını ,Anne !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
24/03/2015

Saat:07_00
 

21 Mart 2015 Cumartesi


YANAKLARINDAN AŞAĞIYA ..
Diller lal, dudaklar mühürlüydü ...
Adeta yemin etmişcesine..
Kenetleyerek, dişlerini ..
Savaşarak kendiyle
Yumdu, gözlerini,sıkı sıkıya, kadın ..
Hapsetmeye çalışarak, göz yaşlarını .....
Sindirmek istiyordu sanki, elemlerin tek, tek ...
Yalayıp geçince rüzgar,bedenini ..
Ilgıt ılgıt,öperek, saçlarını ve yüzünü ...
Bir hicran şarkısını fısıldayarak kulaklarına ..
Sürüp savururken kadını duygusallığın gelgitlerinde ..
Dayanamadı kadın, göz yaşlarına yenik düştü sonunda .
Daha çok kalamadı ..
Kirpik uçlarına tüneyen yaşlar,
Yanaklarından aşağıya, ılık, ılık aktılar ...!
Yanaklarından aşağıya, ılık, ılık aktılar ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Altınoluk/Edremit
21/03/ 2015
Saat;05_07

AKIL ALAN BAKIŞLARLA BAKMAM, YETERDE ARTAR SANA ..
BAHSE GİRME .. 
TİTRER RUHUN.. ACIR YÜREĞİN ..
SEVDALARIN KÖZÜ DAĞLAYINCA YÜREĞİNİ.. 
AĞLAYACAK OMUZ ARAMAYA KOYULDUĞUNDA..
ÇIKIP TA GELECEĞİN ADRES YİNE BENİM ..
DUYUMSA,DÜŞÜN.. 
İNATLAŞMA KENDİNLE,YÜREĞİNLE,DUYGULARINLA.. 
SAVRULUP,SÜRÜLMEK İSTEMİYORSAN ..
HÜSRANIN KASIRGALARINDA.!. 
HÜSRANIN KASIRGALARINDA..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
21/03/2015
Saat:03_05


AL BAŞINI, GİT BU ELLERDEN ...!

Git hadi, düş peşimden, çık hayatımdan ..
Sıyrıl eteğimden, ömrümden..
Zor gelir sana zor..
Katlanamazsın gün gelir dayanamazsın ..
Yasaklı sevdaların kurbanlığın da harcanmadan
Çek,çık git hayatımdan ..
Aldanma neon ışıklarının rengarenk farfarasına,
Caf cafasına, şatafatına ..
Kamaştırmasın, gece aleminin yaldızı gözlerini ..
Kanma, yalancı baharda çiçek açan ağaçlar misali buranın..
Yandım anam havasına ..
Çek çık git..
İş, işten geçmeden..
Zaman geç olmadan
Ve, acılar ömrünü silindir gibi ezip geçmeden ..
Tıfılım, delikanlım, bıçkınım ..
Bir bilsen, aslında ben sana nasıl vurgunum ..
Ama, girmek istemem kanına da ..
Çıkartmam seni baştan ve yoldan ..
Gel sende girme kanıma be annem ..
Yanma sevda ateşinde..
Olursuzluğun cenderesinde helak olma..
Bu yasak ilişkiden bir halt çıkmaz sana
Aşk adına, güzellik adına, sevgi adına..
Çıksa çıksa bokluk-bela ve kanla ölüm düşer payına
Gel etme eyleme onun içinde dola ipi başına, çek git..
Bozulmadan bakirliğin, kirlenmeden duyguların..
Ömrüne kara ve kan..
Yüreğine acı ..
Ocağına, ateş düşmeden..
Al git başını, bu ellerden
Al git başını, bu ellerden
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk /Edremit
20/03/2015
Saat:23_01

An gelip,hangimiz karanlık aklımızın karmaşık ve çetrefilli arka sokaklarında dolaşırken, kendimizi içimizde unutmacasına, yitirmecesine ruhsallığımızın sık ormanlıklarına, meşum bataklığına dalıp, dalıp gitmiyoruz ki ?
Bunu yapmayanlar ya gamsızlıklar, vurdumduymazlıklar ağında, yada delilikler dehlizinde esir olanlardır ..!

Erdem YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit

20 Mart 2015 Cuma

KARDELEN ÖMÜRLER..,GÖNÜLDEN GÖNÜLE BİR GİZLİ YOL VAR: KEŞFEDECEKSİN KENDİNİ...Sadece susup, sükunda dalı...

KARDELEN ÖMÜRLER..,GÖNÜLDEN GÖNÜLE BİR GİZLİ YOL VAR: KEŞFEDECEKSİN KENDİNİ...Sadece susup, sükunda dalı...: KEŞFEDECEKSİN KENDİNİ... Sadece susup, sükunda dalın göz bebeklerimin derinliklerine .. Bende sizden o kadar çok izler var ki.. İzleyince...
KEŞFEDECEKSİN KENDİNİ...
Sadece susup, sükunda dalın göz bebeklerimin derinliklerine ..
Bende sizden o kadar çok izler var ki..
İzleyince beni ve izlerinizi ..
Bende keşfedeceksiniz kendinizi..
Bende keşfedeceksiniz,kendinizi


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
21/03/2015
Saat:00_20

HİCRANI YAŞARIM .....
Çıplaklığım aldatmasın,yanıltmasın sizi..
Ruhum kederleri, o kadar giyinik ki ..!
Hüzünler üst üste binmişlikte ..
Kat, kat olmuş dertlerle ..
Hicranı yaşarım ben, her mevsimde..
Hicranı yaşarım ben, her mevsimde ..
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
19/03/2015
Saat:01_07

''--Kendinize,hayata,evrene,insanlara karşı şeffaf, donanımlı ve dürüstlükle yaklaşarak kazanmanın, haz almanın yolu..
Önce, kendinize karşı olmak üzere, aleme ve insanlara, hayata karşı yalın,içtenlikli ve ön yargılarla, saplantılardan uzak olmaktan geçer ....! '' Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ




























































































































































































MAVİYE,MAVİYE ÇALAR GÖZLERİN ..
GÖK MAVİSİ SİNMİŞ GÖZ BEBEKLERİNİN DERİNLİKLERİNE ..
ENGİN Mİ ENGİN ..
DERİN Mİ DERİN..
UFUKSUZLUK GÜZELLİĞİNDE..
BULUTSUZLUK ÖZLEMİYLE ..
SARAR BENİ,DERİNDEN DERİNE
SEN BAKTIKÇA, MAVİYE ÇALAN ...
O, BİR İÇİM SU GÜZELLİĞİNDEKİ GÖZLERİNLE ...
MAVİ'YE ÇALAN GÖZLERİNLE..
GEÇERİM BEN ,KENDİMDEN..
GEÇERİM BEN, KENDİMDEN..

MUALLA SEZGÖR YASSIBAŞ
ALTINOLUK -EDREMİT
20-03-2015
SAAT:06_20


SABIRLA SÜKUNU, RUHUNA ...
SEVGİYİ, AŞKI YÜREĞİNE,
SAĞ DUYUYU, DİMAĞINA , BELLEĞİNE ...
MERHAMETİ, GÖNLÜNE CÖMERTLİKLE KOYANA NE MUTLU ..!
O KİŞİ Kİ, KARANLIKTA IŞIKTIR.

MUALLA SEZGÖR YASSIBAŞ

ALTINOLUK/EDREMİT
20/03/2015
06_00

KARDELEN ÖMÜRLER..,GÖNÜLDEN GÖNÜLE BİR GİZLİ YOL VAR: ÖNCE İNSANIM,BERABERİN DE KADIN......Dokunmayın...

KARDELEN ÖMÜRLER..,GÖNÜLDEN GÖNÜLE BİR GİZLİ YOL VAR:
ÖNCE İNSANIM,BERABERİN DE KADIN......

Dokunmayın...
: ÖNCE İNSANIM,BERABERİN DE KADIN...... Dokunmayın,gonca ömrüme,çiçek güzelliğime.. Ellemeyin, elleşip, ilişip kirletmeyin ..! Talan etmeyi...

ÖNCE İNSANIM,BERABERİN DE KADIN......

Dokunmayın,gonca ömrüme,çiçek güzelliğime..
Ellemeyin, elleşip, ilişip kirletmeyin ..!
Talan etmeyin yürek sevinçlerimi ,umutlarımı ,düşlerimi ..
Gönlümde ve koynumda yarına ve sevgiye dair toplayıp, biriktirdiğim ..
Cıncık cıncık yıldız güzellikleri mi çalmayın..
Telim, tülüm ,duvağım ,gelinliğim ..
Muradım..
Kutsallarım kirlenmesin karanlık kanlı ve kirli ellerinizin hoyratlığından ..
Ceberutluğunuz da katlime ferman vererek ..
Almayın canımı ..
Canımın ve yaşam hakkımın kutsallığına el sürmeyin..
Unutmayın ki..
Ben önce insan ...
Beraberinde kadınım ..
Kadınlığımda..
Kızınım,gelinin im,torunun um,kardeşinim ..
Halanım,yengen im,teyzen im,kuzenin im ..
Komşunum...
Komşunun kızı,karısı,bacısı,anası,
Hasılı, hısımıyım,hısımı..
Sana da hısımım insanlığımla, hasım değil hısımım,hısım ...
Ablanım.
Ninen'im..
Ama..
ÖNCE İNSAN..!
BERABERİNDE KADIN VE KADINLIĞINDA ANANIM ANAN..
KADINLIĞIMDA, ANAYIM, ANA..!
BUNU, SOK KAFANA..!
VE,ASLA UNUTMA ,
İNSANIM,KADINIM,KADIN VE ANAYIM,ANA
ANAYIM, ANA..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
20/03/2015
Saat:02_40
 


19 Mart 2015 Perşembe


Hangi kapıyı aralasam ...
Havadan ve ışıktan bile önce.. Hüzün giriyor içeriye .... Hüzün giriyor içeriye ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
19/03/2015
Saat:00_55

18 Mart 2015 Çarşamba


AŞK, ÖDETİR İHANETİN DİYETİNİ, HAİNİNE ..!
Aşkta bir çekimdir..
Tıpkı yer çekimi kanunu misali, aşkında kanunu ve hükmü vardır ..
Yalana belenmiş ihanettir, aşkın affedemediği tek düşmanı
İhanettir , aşkın katili ..!
Ve, yine ihanettir, aşkın ölümü
Ömrü,bedeni ve gönlü sararak hayat bulmuşluğunda
Olanca gücüyle çekerken de birbirine yürekleri,gönülleri ,
Filizlenip boy vererek ömürler de yaşanıp tutarken bedenleri sarmalında ,
Cabbar'dır, civan'dır, ataktır ....
Tahammülü yoktur zaafa, zayıflığa, zayıflara ve pejmürdeliğe asla
Hele ki bittiğinde,hışımla ,öfkeye kapılmış'lığın da ,
İterken de kıymetini bilmeyen sabık sahipleriyle ,sahibelerini ...
Yıkarak köprüleri,yakarak gemileri,koyarken noktayı
Fark ederse, yalanı-dolanı ve hele ki de ihaneti
İhanete öfkesini kusarak..
Kapatıp perdeyi, iterek sabık ve sabıkalılarını
Aşk, ödetir ihanetin diyetini, hainine
Aşk, ödetir ihanetin diyetini, hainine .

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

ÖZLÜ SÖZ

Söyleyecek sözü olan değil,
Söyleyebilecek kadar ,mert..
Açık yürekli, dürüst......
Ve,
İçtenlikli  insan, makbuldür

Erdem YASSIBAŞ

17 Mart 2015 Salı

SENDEN ARDA KALANLARDIR , ONLAR ....!
Herkese bir başka duygu anlatır, Siyah-beyazlığında yada rengarenkliliğin, sessiz sesliliğinde resim .. Kimi zaman, burun kıvırıp, üstün körülüklerde ... Altı-üstü bir fotoğraf işte, deyip geçtiğin .... Aslında, senin ömrünün uzantısı ve ayrılmaz bir parçan .. Dünü, sen unutsan da .. Bir fotoğraf karesine sığmışlığında , Zaman, anılar, olaylar, hatırlatırlar sana, kendilerinde saklı dününü Yüzleşmelere durmaktan kaçtığın, anıların.. Akın, karan.. Elemin, hüznün.. Utancın gizlidir onlarda.. Dününe, delil .. Hayatına, tanık .. Yarınına dayanaktır, onlar .. Kah, avuç, avuç, göz yaşın .. Kah, buruk bir tebessümün .. Kah, katıla, katıla gülüşün dür .. Hayatın içinde, insana dairliğinde ... Sana aittir, onlar.. Sen varsın dır, sen... Sen, yok saysan da ... Senden arda kalanlardır, onlar ....! Senden arda kalanlardır, onlar ....! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ Altınoluk / Edremit 17 / 03 / 2015 Saat;23_50
Konuşma Sonu


ASLA TOPLAYAMAZSIN, BİR DAHA ..!
Paran,pulun incilerin,elmasların saçılıp, savrulsa ..
Zar-zorda olsa, belki toplamaya toplarsın da ..
Göz yaşlarına belenmiş
Küfürlere karışmış hüsranlarını , düş kırıntılarını,
Tuz -buz olmuş umut ve güven kırıklarını ..
Hayatı, ıskalamışlığında ..
Ne yapsan,ne etsen ..
Asla toplayamazsın, bir daha ..!
Asla toplayamazsın, bir daha ..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
17/03/2015

Saat:23_23

KARDELEN ÖMÜRLER..,GÖNÜLDEN GÖNÜLE BİR GİZLİ YOL VAR: BAKIP, BAKIP KIYMA, BANA..Senden arda kalan, bakma...

KARDELEN ÖMÜRLER..,GÖNÜLDEN GÖNÜLE BİR GİZLİ YOL VAR: BAKIP, BAKIP KIYMA, BANA..Senden arda kalan, bakma...: BAKIP, BAKIP KIYMA, BANA.. Senden arda kalan, bakmalara doyamadığım .. Kendimi alamadığım, hatıran .. Duvardaki resminden ... An be an, ...
BAKIP, BAKIP KIYMA, BANA..
Senden arda kalan, bakmalara doyamadığım .. Kendimi alamadığım, hatıran .. Duvardaki resminden ... An be an, bakış bakış çoğalışlarla, çıkıp ta gelişinle .. Beni, benden çalmışlığında ! Girerek kanıma, aklımı alma.. Ne olur, yalvarırım .. Bakma öyle, zeytin karası güzelim gözlerinle .. Yokluğunda, varlığınla .... Ok, ok bakışlarınla alma canımı, zerre, zerre ..!
Hergün defalarca öldürüp, öldürüp diriltmecesine .... Ömrümü azaba, hasrete ve kahra kestirmişliğinle .... Bakma, ne olur ... Beni, tanrı bağışlasada , Sen, asla bağışlama, bağışlama ..! Ama ...., Yalvarırım .. Zeytin karası göz bebeği güzelliklerinin albenisinde ..., Girme kanıma ... Aklımı , alma ...
Bakıp, bakıp kıyma, bana ..! Bakıp, bakıp kıyma , bana ..! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
17/03/2015

BU ÇARK, HEP BÖYLE DÖNER ...


Sırrın, nefese,
Nefesin, sura üflenmişliğiyle ..
Bina edilmişliğinde canda ruhun ...
Ruhta, aşkın can bulmuşluğunda ...
Canların, rengarenk çiçek olup açmışlığınnda ..
Havanın, suyun, ateşin sarmal olup..
Toprak ananın bağrında, herc-ü merç olup karışmışlığın da !
Özün, köze ,
Közün cana ..
Canın, dara ...
Gönlün, nara ..
Canın, cefaya ...
Bedene, canın ..
Cana, cananın ...
Cana, ömrün ..
Ömre, aşkın düşmüşlüğün de ..
Aşkın, ilahi yolculuğunda
Aşka düşen, her ömrün mihnet ve çilesi ..
Çilesinde, demlenip, meyleneceği ..
Gamlanıp, yanacağı ..
Yandıkça seveceği, vuslata ereceği, çilegahı ...
Her çileli ömürle, başın, bir çileci başı .
Bir de, tükenen ömrün, olgunlaşan ruhun, mekanı .
Sırlara ermiş ruhlara, sırdaş, çilehanesi vardır ..!
Türablığında, ömrün
Viranlığında, gönlün ...
Yıkanıp, arınması ..
Dövülüp, savrulmasıyla ..
Ruhunun soyunmuşluğun da ..
Ele,dile, bele sahip çıkmışlığıyla .
Yele, yola, cana yoldaşlığında ...
Çilede kavrulan, ruhun ...
Savrula, savrula dağılmasıyla, zerre, zerre .
Efkarı göğe, figanı yele karışır ...!
Azabın özü, ateş ......
Sabrın ödülü, vuslatta azadlığıdır, ruhun ..!
Ondandır ki,
Hamlığın da yanma, çiğliğinde pişme ..
Kemale ermişliğin de, aşk-ı kevser şarabını içebilmek için ..
Soyunmuş ve yola revan olmuşluğuyla, ruhun ..
Üryandır alemlerde, gizemlerde, o, cana ..
Ödülün, emsalsizliğindeki, albenisiyle ....!
Gönüle aşk, yüreğe ateş düşmüşlüğüyle koyularak yola..
Ömrü divaneliğe, bedeni, türablıklara vurulur ...
Vuslat uzadıkca, üzülür canlarda, ruhlarda ..
Kıvrım kıvrım kıvranarak, gün tüketir, ömür eskitir, ömür, beden ..
Çilegahın, ketum ve keşfe değer ömrü noktalanır ..
Çilehanenin loşluğunda ve alemlerden alemlere uzanan, boşluğunda ..
Bir nefes üflenir, neyler le ruha ..
Savrulur ruh, halden, hale ...
Neylerle yüklenir, meylerle süzülür ,
O ilahi aşkın huzuru, çilegahın ruhuna ..
Yolun ıraklığında, mihnet ve zilletin çokluğunda ..
Mevkisi kıdemlenir, kademlenir ...
Gün-ü mahşerde, makam-ı huzurda ..
Lebler, sufilikte meyi, aşkla bade, bade tattıkça ..
Geçerler kendilerinden, aşkın narında, yana, yana .
Gün döner, zaman döner ..
Irağa giden, kervan döner ..
Gün gelir, canlığında, ruh-i ömür, Şah-ı merdanına ..
Beden, cismaniliğinde suya, toprağa, küle döner ...
Devrilince toprağa, bedenler ..
Azadlığında ruhlar ...
Makam-ı, arş-ı alaya, erer ..
O zaman, ne çilehane gerek, nede mey ...
Gönüllerin, mürvete ermişliğin de ....
Dillenir nefes, nefes, ruhlarda ney ...
Hiçliğin şadlığında, çokluklara erilir ..
Bezm-i alemleri tavafta ...
Arş-ı alada katman, katman olsa da, makamlar ...
Açılır perde, kalkar mesafeler, aşılır merhaleler ..
Zorun kolay, ırağın yakın kılınmışlığında ...
Alemlerden, alemlere, bir nefeste erilir, bir nefesle geçilir ..
Alemlerin sırrı, alemlerin semasında, semahlarda seçilir ..
Sırların sarmallığında, özde yanan, nurda dır, gizem ..
İşin sırrı ruhta, ruhun sırrı alemde, alemlerin sırrı ilmin nurunda ...
İlmin ruhu, adap-edep ve tevazuda kendini bilen candadır, canda !
Canda, ilimde, sineyi kafeste saklıdır ..
Cevheri aşktır, onun özü ....
Sevgidir, özün, közü !
Közün narlığında, kafesin darlığında, menzilin ıraklığında ..!
Zamanın kıtlığında, çarpar durur, yürek hücre, hücre aşk ile aşka ...
Gönüllerin sırçadan saraylığında, ruhlar koyulur tavafa ...
Kabeninde, Kıblenin de, insan oğlu insan olmuşluğun da !
Selam ile salah ile, döner canlar, semah ile ..!
Canlar döner, canlar, yanar .
Canlar semaha durur, can cana lığın, çanağında
Gün olur, devran döner ...
Semahlarda dünya alem ...,
Alemlerde semahta, ruhlar döner
Et- kemikliğinde, beden, ömür ....
Ömür, çile ....
Çile, çilehane ..
Çilehane, sabırla ..
Salah ta azadlıklara erecek, yeni çilegahlar bekler ...
Tasavvuf denen bu gizemli alem,
Böyle gelmiş, böyle gider ..,
Bu çark, hep böyle döner ..!
Bu çark, hep böyle döner ..!

Erdem YASSIBAŞ
Altınoluk/ Edremit
17/03/2015
Saat;01_32

16 Mart 2015 Pazartesi


GÖZBEBEKLERİMDE HAPSETMİŞLİĞİMDE ..!


Neden mi, kapalı gözlerim ?
Düşselliğimin ve yaşama sevincimin renkleriyle bezediğim ..
Göz nuru, göz nuru..
Emek, emek var ettiğim ...
Umudun resimlerini, talan eden arsız- yüzsüz haramilerin ..
Teneşir paklayası, yüzlerini ..
Cibilliyetsizce sırıtışlarını, hiç mi hiç unutmamacasına, belleğime kazımak...
O anı ve o haramileri göz hapsinde tutmak ..
Dahası ...,
Yeniden ve bir daha, bir daha ...
O, anki canımın yanışını, unutmamak için ..!
Affetmek, tanrıya mahsus derdi, ustam ..
Ondandır..
Koymadan öteki aleme, havale etmeden ahiret mahkemesine ..
Göreceğim hesabımı bu dilsiz iblislerle ..
Ödeteceğim onlara, umudumu, sevincimi, yarınımı çalmaların diyetini ..
Öfkemi biliyorum, öfkemi ..
Hesaplaşma gününü bekliyorum, hesaplaşma gününü ...!
Sabık haramilerin, yüzlerini, ellerimin altında ....,
Engerek soğukluğunda, arsız, arsız bakan o, vahşi gözlerini..
Göz bebeklerimde, hapsetmişliğimde ..
Göz bebeklerimde, hapsetmişliğimde ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
08/ 03 / 2015
Saat; 17_22
 

15 Mart 2015 Pazar


BAK, BATIYOR GÜNEŞ CAMDA ..
BİR KADEH ŞARAP KIZILLIĞINDA ...,
Zaman içerken sinsi, sinsi günü, hayat için, için tüketirken, ömrü..
Bir bahar akşam üstü ,camlara tünemiş ömürler, yürekler ve gönüller..
Kimisi hüzünlü,kimisi neşeli..
Kimisi ise, ne hissettiğini bilmemekte,
Iskalanan hayata sövüp sayıyor, kendi halinde, her halinden belliliğiyle ..
Gözler düşecek kelamlarda,ellerse dolaşmakta klavye tuşlarında hararetli, hararetli..
Bir yanda, anılarda dünler durmakta ..
Bir yanda, yarınlar yığılı, yaşanmamışlığın da ..
Orta yerinde kala kalmışlığıyla insan yalnızlığıyla bir başına, iç dünyasında ..
Tüketiyor yine ömrünü, bir camın karşısında ..!
Zamana yenildiğini, fark etmişliğin durgunluğuyla..
Akıp gidiyor ömür, Don nehri misali yanımızda..
Bak, batıyor güneş camda, bir kadeh şarabın kızıllığında ...
Bak, batıyor güneş camda, bir kadeh şarabın kızıllığında ..
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit..
15/03/2015
Saat:18_00

MÜHRÜNÜ VURARAK, ZAMANLARIN BAĞRINA..
Hesaplaşmalar okyanusuna dalmışlığında, kadın!
Çekerek gümüş hancerini kınından 
Pervasızca giderken...,
Tortu, tortu nasır bağlamış korkularının üstüne, üstüne ...
Dilsiz şeytanlığın da zamanın...
Korkunun, küf kokan inlerini,darmadağın etmecesine..!
Sanki,karanlığın ,korkunun ,vesveseye bulanmış,
Dünkü hasarlı,yitik zamanların..,
Ciğerini sökmecesine bakıyordu kadın...
Gözlerinin çakmak, çakmaklığında,
Mührünü vurarak ,
Zamanların bağrına..
Mührünü vurarak
Zamanların bağrına..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
15/03/2015
Saat:16_35

Kayıp Umutlar

Islak gecenin ayazında,
Titreyen narin vücuduna
bulutlar yorgandır ...
Taşların, soğukluğunu hissetsen bile....
Kuş tüyü bir yastık canlanır,

hayalinde.. 

Gömülür ağırlaşmış başın,
narin öksüz omzuna.... 
Sen biçareliğinle ağlayamazsın. 
Şimdi sadece üşüyüp,
ısınmaya çalışırsın..
Tutunup sımsıkı
çocuk umuduna...

Gün boyu, voltaladığın cadde de...
Kuytu bir köseyi arar gözlerin
Gece umutsuz,

Gece duygusuz
Gece şuursuzdur
Ağlamak ister ağlayamazsın..
Taş keser yüreğin..


Gülmenin ne olduğunu bilmemek 
ne zordur?
Ve, sevgiden yoksun yüreğinle ,
bildiğin tek şeydir senin.... 
Acılara gülümsemek.

Sen ,kaldırımların efendisi!
Ezilirken ruhun, her kalp atışında 
ve karşılaştığın 
her haksızlıkta......
İlk önce sövmeyi öğreneceksin
Barut gibi patlayacak isyanın
tüm insanlara
söveceksin.!

Yıldızlarını çalmışlar göğünden,
Akasya dalına bağladığın uçurtmanı.
Bu insanlar denizleri,
Göğündeki bulutları,
Umutları bile aşırır çocuk.!

Ana sütün kadar hakkındır.
Lanet et böyle bir yaşama,
Gönlünce söv,
Küfret

Ama ,Tanrı’nın suçu değil bunlar!
Sakın, ona küfretme...
Ve ,Tanrı bizleri
affetse bile...
Sen ey çocuk!

Bizleri affetme!


Mualla YASSIBAŞ, Almanya 13,10,2008

DAĞINIK YATAK....

Sevdirmeden git kendini derdin
Sevmeler den, aşktan korkardın ..
Ne zaman sana sarılsam ..
Kanadı kırık serçe misali ..
Siner kalırdın ,başının omuzlarının arasında yitmişliğinde ...
Önce derin,derin iç çekip ..
Sonra hıçkıra, hıçkıra ağlamalara koyulmuşluğunla ..
Nen var dememi isterdin, sessizce burnunu silerek koluna
Dönüp bakardın sonra,bana tepeden tırnağa, gömülerek suskunluğa
Ve,yalvarıp,sızlanırcasına söylenirdin bana ..
Usuldan usula,bir keman taksimi hüznüyle sesin dağılırken odaya..
''--Alışkın değilim ben, sevmeler be çocuk..
Yarın vurgun olur,tutulurum ..
Sen, bir kırlangıç ..
Ben, öksedeki kanadı kırık serçe ..
Sen çekip gidince ..
Ölürüm ben, kahrımdan ardın sıra, sana alışmışlığımla ..
Git kendini sevdirmeden,git bakma ardına..
Dayanamam düşerim ardına ..
Yaldır yapalak koşmacasına aşkla, ardın sıra..
Şimdi benden önce sen gittin ..
O yağmurlu günde..
Yola adımını bir attın, pir attın..
Yüreğimi ve ömrümü acın da yaktın ..
Seni ölüm aldı, ebedi ayrılığın ve sensizliğin onulmaz acısıyla ..
Senden miras
Kokun sinen dağınık yatağın, o gün bu gündür öylece bana kaldı ..
Ben yataktan,yatak benden dağınık ..
Ne yapsak ne etsek de
O garibim dağınık yatak ve ben, bir türlü sensizliğe,yokluğuna alışamadık ..
Şimdi el elde baş başta kala kaldık ..
Ben dağınık ,yatak benden de dağınık ..
Yatak, benden de dağınık..
Yatak,benden de dağınık ..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit 

15/03/2015
Saat:01_50

14 Mart 2015 Cumartesi


BİR ZÜMRÜDÜ ANKA EDASI VE HAŞMETİYLE ...


İnsanlığın bu denli dibe vurmuşluğunda
Ve, yerle yeksan olmuşluğun da ..
Silkinip uyanarak, atacak üstündeki ölü toprağını, sonunda !
Vakurca ve kıvançla ....,
İşte, o zaman ..
Küllerinden doğacak insan ve insanlık erdemliliğiyle ,onurla,şerefle,şanla..
Bir Zümrüdü Anka edası ve haşmetiyle ...!
Bir Zümrüdü Anka edası ve haşmetiyle ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
14/03/2015
Saat;18_50
 

  ONDANDIR.. Bir sendin.. Bir de ben .. Hayat mektebinde , sınıfları geçemeyen.. Ondandır, adımızın ,''Baki '' ile ,'...