13 Mayıs 2021 Perşembe


 

ÖLÜMCÜL, PASLI HANÇER YARASI .....!

 

 

Ömrümün, hayatın çile tezgahlarında ilmek, ilmek çoğalıp  ...

Yüreğimin gam, gözlerimin pus bağlamışlığında ...

Erken çöküyor, hüznün demi akşamlarda, ruhuma, ömrüme .......

An gelip, tellediğim sigarada yanık, yanık sen çıkıp geliyorsun, böylesi anlarda ...

El mi yaman, bey mi ?

Hem yanıtsız, hemde çok yanıtlı gizemli sorusunun, alaturkalığının eşliğinde, ömrümün .....

 Hayatın mengenesinde, cenderesinde, sıkıldıkça, sıkılmış lığın da ..

Yağı süzülürken dillenen zeytinler gibi ....

Gamın süzülüşünde, dillenmişliğin de, ruhum  ...

Hüsranını, hicranını, efkarını, hasılı ......

Dur-duraksız, bitimsiz göz yaşlarıyla, yürek darlıklarını ve gülmelere hasret, ağıtlara kesmekten pus bağlayan, hicran, hicran bakan, pestili çıkmacasına yorgun gözlerim .....

Kalabalıklarda acınası yalnızlıkları giyindiğim geceye, tutuklusu olduğu duygularını yele dökmelerde .....

Gizemlerin ve gecenin koynunda, halden, hale girmekten helak olmuşluğun tarifsiz sancısı

ile kıvrım, kıvranarak ..........

Canını çıkartıp, pabucunu ele veren, yüklü kederlerini, ömrünün gam dağına .....!

Hayatlarımızın, sevinçlerimizin, peşin alıp, haraç-mezatlar da .....

İşportaya düşüp, veresiye satılan, tapon mallar gibi, telefler de, heba olmuşluğun da ......

Gülmeleri unutan göz bebeklerimin, pusular bağlayıp, kan ağlaması ....

Hayatı ıskalayanlar dan olma bahtsızlığının, yaftasından kurtulamadıkça ...

Mutluluğa özlem den de çok, korkunun dehlizlerinde yitmede ....

Sadece, mutluluğu değil, yarına dair umudu ve hayatla, kırık-dökük de olsalar sevinçleri ıskalar, sevinçleri .....!

Gözlerimin pusu, ömrünün ve ruhumun mutsuzlukta, karalar bağlamaya, müptelalığında .

Geceler, zifiri karaya keser, ruhumun yağlı kara isleri ve gözlerimin, pusları çoğalır ....

Akşamın, kerahat saatlerinin hüznüne belenmişliğinde .....

Patlar ufukta hem kızıl harlı yangın, hem de,  ömürler yemeye, telef etmeye yeminli, kasırgalarla, tufanlar ....

Karamsarlıklarla, bedenimi gayya kuyularında boğmaya yeminli efkar sarar, efkar, efkar .....

Çoğaldıkça katmer, katmer gönül ve ömür ufkumu, katran karasından dan beterlik de, ruhumun ve gözlerimin aydınlığa ve huzura hasretin de, kopar ömrümün kasırgaları, başlar ve en ağırından yaşanır, ardı kesilmeyen tufanlar .......

Hallerimin böyleliğin de, kesilir, elim-ayağım, çözülür dizlerimin bağı, pusuda geçip, körlük iner çileli gözlerime...

Körlük iner, çileli gözlerime .....

Hicran bir yana düşer, mutluluk telefler de savrulur, öteye-beriye, dermelere olanağın olmamış lığın da göz yaşı selleri boğmaya yeminli yutar beni, girdap, girdap ...

Hüzün ummanında, kulaçlasam, kulaçlasam derdiğim hüzün, kovaladığım sevinç oldukça ....

Iskaladığım hayatın diyetini ödemelere tutsaklığım da ...........

Sirkteki palyaço misali, avuç,avuç gülüş dağıtırken, sevinçlerin kırıntısına taklalar atarım ...

Hayatımın,

Tongaya düşüp, peşin alınıp, veresiye satılan, elde kalmış defolu mallardan beter olmuşluğun da .......

Elde kalmış, defolu mallardan beter olmuşluğun da ...

Silinmez gözlerimin pusu, gönlümün yası, ihanetin, acıların, iflah olmaz, ölümcül, paslı hançer yarası ....

Ölümcül, paslı hançer yarası .....!

ÖLÜMCÜL, PASLI HANÇER YARASI .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

12 / 05 / 2021 - Çarşamba

 

 

 

Saat ; 21_42

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...