15 Ocak 2022 Cumartesi


 AYRILIĞIN ŞARKISI .....


Hayata ve insana dairliğinde ............
Çalınıp, söylenmeye görsün, yeter ki .....
Kıyıda, köşede, eskimeye yüz tutmuş tozlara yenik zihnimizle, gönlümüzün, el değmemiş derinliklerinde ....
Aklımızla, zihnimizin arkasının çıkmaz, karanlık, kuytu sokaklarıyla, köşe başlarında .....
İşte, tam da, o an, ömrünün, tarumar olup, gam yükünün altında, soluksuzca kala kalan bedenlerin, yıllara, acılara yenik düşmüşlüğün de ....
Sanılır ki, unutulur, zaman ırmağının, çavlan olup, insanın içine işlemiş'liğin de ...
Alıp, götürür, insanı ....
Değil, sadece kuzguni kara gecelerde, pencere perdeleriyle, hasrette ömür çürütüp, yılların, hayatları, yaşanılanları, bir toz bulutunun göz, gözü, görmez hallerinde ....
Yaşananlarla, hafızanın .....
Adeta, karma-karışık gardorap ta ki üst, üste atılıp, fırsat bulduğu ilk anda, üstüne, üstüne yıkılıp, o anda aranan kurbanı, bulmuşluğun da .......
Onun, buna hem tanık, hem de, mağdur olup, katlanarak, acılar yaşamışlığın da .....
O, talihsiz insanı, eliyle koymuş gibi, bulmuşluğun da, dahası, onun yağmurdan kaçarken, doluya tutulup, sudan çıkmış fare hallerinde tir, tir titremişliğin de .....
Hatta, her zaman, üstlerine düşeni yapmanın telaşlarında ....
Akreple-yelkovanın, tutuştuğu, amansız yarışta, zamana dair her ne varsa, onların cümlesine lanetlerle, yakası açılmamış, gün yüzü görmemiş küfürleri, savurmalara koyulmuşluğun da ....
Hayatın, talihsiz bağban hallerine düşen biçareyi yine, yeniden ve bir daha, bir daha dövüp, paralamış lığında ..
Garibanın, bu işte bir gariplik olduğunu sezse de, olan-biteni, sinesine çekmişliğin de ...
Bu aykırılığın nedeni üstüne, saatlerce, nafilelik de kafa patlatıp .......
Kantarın topuzunun, kaşla-göz arasındaki, hız ve çabukluk da , hep onun aleyhine kaçıp .......
Hem mağdur, hem de suçlu ve sabık görülmüşlüğün de ......
Dahası ......
Diyeti, en ağırından, hep kendinin ödemişliğinde ....
Yaşananların, zamanın küflü-paslı, hatta, nemli kuytuluklarda telef olmacasına, yitip giderek ....
Onu zapt edeceğini sanan, aklı evvellerin, oyunu daha baştan yitirerek ...
Malumun ilanı demek olan, sonuçları yaşamışlığın da ......
Zaman denen, azman ırmak, yatağına sığmamacasına, gürül, gürül akıp giderken ...
Önüne kattıklarını, sızlanmalara, yalvarmalarına kulak tıkayarak ....
Hak edip-etmediğini, muhakeme etmeye tenezzül etmemişliğin de ..
Hatta, '' - Gülü seven, dikenine katlanır ..! Sözünün nakarat, nakarat çoğalıp, hayatları, ömürleri, yaşanmışlıklarla, anıları silip-süpürerek ...........
Olayın, suç izlerini yıkayarak, pürü-pak hallerde, karalarla-kirleri, kendi usulünce paklayıp, albeniler arasında, şaşkın bakışlarla, birbirinin yüzüne bakarak ....
İçlerindeki, malum suçluyu ilan etmek yerine .......
Unutulup, geçilirciliği öylesine oyar ki ...
Dahası, zamanın eskittiği nice değerlerin, güzelliklerin, ömürlerin ve yaşanmışlıklarının, bundan payını almışlığın da ......
Çalmaya görsün ........
Ayrılığın şarkısıdır, yüreklerden, dudaklara dökülüp, nağme, nağme dağılarak iç yakan'lığın da, insanları ve ömürlerle, ruhları sarması ....
Her, ömrün bir öyküsü, o, öykünün ezinç li yada kırık-dökük de olsa, sevinçler görmüş ama hep, ağzına sürülen, bir parmak bal tadıyla anılan...
Hatta ruhun hicranlarını dillendiren şarkısı vardır ...
En çokta doyumsuz ve bitimsiz sanılan şarkısı ...
Tıpkı, minare yıkılsa da, mihrabı yerinde hallerini dillendiren, derinlerde patlayan fırtınalara dil olan, şarkılardır, ayrılığın şarkısı ....
Ayrılığın şarkısı ....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

02 / 02 / 2020 - SALI

Saat ; 23_23

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

  YARIMSIN …. Hayatın sana oldum olası cömert davranıp … Yediğin önünde, yemediğin ardında, bal-kaymak bir hayatı sunmuşluğunda … Oldum olas...