İKİ KARA ARASI ……,
BİR TUTAM MAVİ …..!
Bağrında, sitem, öfke, nefret, düşmanlık, savaş ……
Umut, özlem, sevgi, istek, tutku, barış, aşk barındırıp ….
Besleyip, büyütüp, çoğaltmış'lığında ….
İnadına, inadına …..
İNADINA …!
İki kara arası, bir tutam mavi …..!
İKİ KARA ARASI, BİR TUTAM MAVİ ….
BİR TUTAM MAVİ ….. !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya
28 / 02 / 2020
Saat ; 02_50
28 Şubat 2020 Cuma
27 Şubat 2020 Perşembe
DUDAK,DUDAK ÖPER GİBİ....
Kar üstüne, kan düşünce al, al olur, güller açar .... Emek, emek sevgiye uzanan, yüreklere dokunan eller, Al üstüne, siyah işler .... Yar sinesindeki mavzer yarasını, dudak, dudak öper gibi ... Dudak, dudak öper gibi ....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immestaad/Friedrichshafen /Almanya
27/02/2020 Saat ; 13_00
26 Şubat 2020 Çarşamba
VATAN DENEN, GARİBİNDE ……
Aynacılar çarşısında, aynasızlar volta atıyorsa ….
Bil ki …..
Vukuatlar ile failler ve zanlılar da, istibdat haddi aşılmış …
Vakayı adliyelik işler, çoğalmış …
Meydan, farelerle ….
Muhbir, gammaz, ispiyoncu cümlesinden ….
Nam-ı değer, DİK KUYRUKLU ÖTLEĞEN KUŞLAR’ a kalmış ….
Asayiş halleri, berkemal olmaktan çıkmış ….
Tepeye tünemiş doymak-kanmak bilmeyen, semirilmiş filler rant kavgasında birbirine girip, tepişeli …
Arada biçare çiçeklerle otlar, ezileli …
Bilinse de, göz yummalar da bilinip-bulunmayan failler kirişi kıralı …
Atı alanın, Üsküdarı çoktan aşıp, geçmişliğin de …
At izi, İt izine karışalı ….
Ayan-beyan bilinen ekabir suçlular dururken ….
Danışıklı dövüşlerde ki, göstermelik ‘’ –TAVŞANA KAÇ, TAZIYA TUT ‘’ oyunlarında ….
Şamar oğlanına dönen Masumlar, kafese, kodese tıkılalı …
İmamlar, kirişi kıralı, Keçiler Evliye çelebi sayılıp, görüleli …
Cümle Dümbük, fırıldaklar, kendi çıkarları için..
Durumdan, vazife çıkarıp, vaziyete uygunluklar da ….
Hem cemaat’e şirin görünüp, hem malı götürerek …
‘’- DÖN BABA DÖNELİM, HACILARA GİDELİM .! ‘’ Oyununa
Koyularak …
Sürmeyi gözden çalarken ….
Cemaat kör inatlar da ayak direyip, ille de odunumun parası, hallerinde koro halde bağırıp-çağırarak …
Kıçıyla inatlaşmalar da, donunu kirleterek ….
‘’ – Dediğim, dedik, çaldığım, düdük ‘’ nidalarıyla yeri-göğü inletirken …
İşinin ehli ŞERBETLİ MAHİR HARAMİLER, çaldıkları minareye, kılıfı uydurup, malı götürürken ...
Rivayete dayanan dedikoduların, ayyuka çıkmışlığın da ….
‘’ – ZENGİNİN MALI, ZÜĞÜRT ÜN, ÇENESİNİ YORAR ! ‘’
Ata sözünün, hayatın içinde ve acı mı acı gerçeğinde yeniden ve bir kez daha doğrulanmışlığında …
Meydanın, fiskoslarla, fitne dedikoduculara kalmışlığında ….
Köşe başlarıyla, taşak tartan aylak bakkalların KÖHNEZLİKLERİNDE VE KAPI ÖNÜ MUHABBETLERİNDE ….
Göz gözü görmeyecek hallerde, sigara dumanına ve öksürük, aksırıklarla pekişen gürültüye yenik düşen KAHVEHANE MASALARININ böylesi nice dedikodu ve mavallara tanık olmuşluğunda …
Küfre karışan yeminlerin, havada uçuşmuşluğunda, lafla peynir gemisi yüzdürülürken …
İHTİLALLERDE, İKTİDARLAR DEVRİLİP, İKTİDARLAR KURULURKEN …..
ASLI YOK YAYLASINDAKİ TAVLA,TAVLA ATLARLA ….
SÜRÜ, SÜRÜ KOYUNLAR …..
BAHİSLERDE PEY OLUP, MASALARA SÜRÜLMÜŞTÜR ….
Hızını ve gazını alamayıp, öfkesine yenilenlerin …..
Kendine muhalefet edenlerin başında ….
Tavla kutusu yada sandalye paralayıp …..
Boşa dönmekten helak oldukları okey Istaka ları nı ve hasılı kan-revanlar da, kafaları kırmış lığın da …
Her yanı bok götürürken, yakası açılmadık, gün yüzü görmemiş küfürler, hakaretlerle ….
Ağzına dek, izmarit ve kül dolu …
Pres altında canı çıkıp, şekilden şekle bürünen …
Gazoz kapağı imalinde de kullanılan, sıfır birlik, saçtan imal ..
Metal kül tablalarının ve savrulan küllerle, izmaritlerin …
Kahve müdavimi insanların üstlerine ve dört bir yana dağılmışlığında …
Halk deyişiyle, her yanı, bok götürürken …
Ortalığın böylesine mezbereliğin de ….
HALI ALTLARI, süpürülenler le ÇÖPLÜĞE DÖNMÜŞKEN …
Tüm olan-bitenlere inat, sanki ortalığı, güllük-gülüstanlık ve süt limanmış hallerinde gören andavallı safdil’lerin …
Hala, ısrarla ve inadına iyimserliğe sarıp, kafasını kuma gömerek …
‘’ –KÜMESLERLE, YUMURTAYI, CİVCİVLERİ ….
TAVUĞU-HOROZU, ANAHTAR TESLİMİ TİLKİLERE EMANET ETMİŞLİĞİNDE ! ‘’
Olan, kümestekilere olmuş ….
Enayilerin, bağnazların saplantısına kurban gitmiş zavallılar…
Bu arada krizi ve felaketi fırsata çevirmeyi iyi bilip-beceren uyanıklar güruhunun …
‘’ –KOMŞUNUN TAVUĞU, KOMŞUYA, KAZ GÖRÜNÜRMÜŞ .’’
Hallerinde, telef artığı kalan malları, ölü-diri, haram-helal demeden ….
El çabukluğu, marifet diyerek hırsızlığa soyunup-koyulmuşluğun da …
Garip-guraba nın yine karnı aç, kıçı, açıkta kalıp ….
Akılların, şirazeden, düzenin, çivisinden çıkmışlığın da …
Mallar, kapanın, kar, yapanın, suçla-ceza iş bilmez bönlerle ahmakça çekenin elinde kalırken ….
İnsanla, insanlığın piçi ve cılkı çıkalı …
İmamlar, ölü kıçına …
Anam-babam usulü, pamuk değil ..
İthal Orijinal Amerikan malı, yada çakması Çin işi, plastik tıpa, sokalı …
Şeytan bile, kendinden ve kıçından korkup, gözünü açık, kıçını, kapalı tutup …
‘’ –Ölü ile diriden, elini-eteğini çekeli ! ‘’
Ölünün, ödünün ve boku kokusu …
Kabirden önce, teneşirde ….
Olmadı, musalla taşında ...
Dirinin yalanı, yatsıdan çok önce …
Hatta teknolojik yardımla, neredeyse, anında çıkar oldu …
Bas tuşa, gir İnternete, gör, dinle ….
‘’ - UZUNDAN MAVALLARLA, YALANLAR …! ‘’.. Misali …
Hele ki de …..
‘’ – Kimin eli, kimin cebinde olduğu, karışalı birbirine ..! ‘’
Bırakın aslını, doğrusunu …
Çakması, geçer akçe olanı ….
‘’ –DİPLOMANIN ÇAKMASI, bile ..! ‘’
Buhar olup, sırra kadem basalı !
İnsanın çakması, Hırsızın, UZUNUYLA, REİSİ ince işlere koyuldu, koyulalı …
El oğlu görüp gerçeği, yakalamış açığı, çıkartmış gerçek ile işin aslını …
O gün, bu gündür ….
Ayaklar, baş ….
Başlar, ayak …
Kullar, ÇAKMA İLAH olalı …!
YANMAYAN KEFEN ile, CENNET’TEN ARSA SATIŞI çıkalı …
Orospunun gözü, malum Timsahınkinden de, yaşlı …
ŞERBETLİ PEZEVENK’ in ENSESİ, AMERİKAN TRAŞLI …
ÇÜKLERİ, BOY, BOY ve RENGARENK YÜZÜKLÜ oldu, olalı …
Gerçeklerle, foyalar bir, bir ortaya çıkalı …
İnsanın çakması, daha olmadı ….
Şişmesi, plastiği, robotu çıktı, çıkalı ..
İnsanlık, sınıfta kalalı …
Plastiği, şişmesi, etli-kemikli, kanlı-canlı bedenler … KERHANEYE, SERMAYE olalı …
Hatta, BEDENLER kerhane, RUHLAR, orospu olup, çıkalı …
Namus, ADRESİ YİTİK MEKTUP …
Bereket, EŞKİYA …
Vefa, İSTANBUL’DA SEMT ADI ….
Şükür, Eski topçu, Namı değer Pensilvanya’ lı taksi şoförü HAKAN, olup …
FETÖ’ nün HANEDANINA, HAREMİNE KATILALI …
ON BEŞ TEMMUZ MAHKEMELERİ, RANT ve KAR KAPISI olalı …
Ne, AR kaldı, ne, NAMUS …..!
CENNET, oldu KERHANE …..!
ÜLKE OLDU, TIMARHANEYLE, HAPİSANE ….
Dahası ….
FAİL-İ MEÇHUL CENNETİ ……!
VATAN DENEN, GARİBİNDE ….
Altı, KAVAL, üstü, ŞİŞHANE …..!
Altı, KAVAL, üstü, ŞİŞHANE …..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya
24 / 02 / 2020
Saat ; 02_20
24 Şubat 2020 Pazartesi
KORKUYA VE İHTİRASA YENİK GECE DE …
AŞK ……..
Korkunun, aşkın, hazzın ve ölümün ……
Adres sorup, neden aramamış lığın da ….
Umarsız sevgilerin, aşka davet çıkartmış lığında …
Sınır, kural, yasak tanımamış lığın da, günahı-sevabı takmamış lığında ….
İsteriye belenmiş bedenlerin çıra gibi alev, alev yanmış lığında ….
Hazzın doruğunda, sarı-sıcak ateşli soluklar öperken, kendinden geçmişlikle …..
Işıltı, ışıltı, ay ışığı güzelliğinde …..
Korkuya ve ihtirasa yenik gece de …..
Sarıp, sarmalamış lığında, aşk kutsadı, bedenleri …..!
Aşk kutsadı, bedenleri …..!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya
24 / 02 / 2020
Saat ; 20_30
İÇE İŞLEYEN,
KIŞKIRTICI LAVANTA KOKULARI, HALA ……?
Ağır, iri,
ürkütücü gölgelerin raksında dalga, dalga çoğalan korku girdaplarında,
yutulduğum ….
Geceye ve
ruhuma kamçı gibi inen, iliklerime işleyen rüzgar uğultuların da …
Ruhların,
masumiyetleri soyunup, ateşli, günahları giyindiği gecelerde ….
İçe işleyen,
kışkırtıcı lavanta kokuları, hala, öper mi geceyi ve ihtirasa kesmiş, üryan
bedenleri ?
Hala, öper
mi geceyi ve ihtirasa kesmiş, üryan bedenleri ?
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad /
Friedrichshafen / Almanya
24 / 02 /
2020
Saat; 19_53
DERİNCE
PİLAKİSİ GİBİ ....!
Efkarlı bir
akşam üstünün çakır keyfiliğin de …
Kırlangıç
telaşıyla ilişip, diz çökülen sofradan…
Burcu, burcu
yükselir sevgi ...
Tıpkı, bir
yanı iyot, iyot Ege ....
Beri yanı ,
tüm alaturkalığı ve albenisiyle içe işleyip, ruha aşk, aşk nakşolan ...
Marmara
mavisi güzelliğine kesen, Derince Pilakisi gibi ...
Derince
pilakisi gibi ...
Mualla
SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad/
Friedrichshafen /Almanya
24/02/2020
Saat ; 01_27
23 Şubat 2020 Pazar
KOYUNLARDA BESLENEN, YILAN ...!
Parmağım, kör gözüne inat ve duyarsızlıkların da….
Talan oldu- olalı, yüreğin, özün ve insanın sevgi bedesteni ...
Unutulalı sevginin şifacılığıyla, panzehirli ği ...
Esirgeneli birbirinden şefkat, hoş görü ve anlayış ..
Lime, lime olalı ruhlar, sevgisizliğin ve riyanın bizar lığın da …
Yüreğe kelepçe, dile kilit, dudağa mühür, vurula, vurula ...
Kini-nefreti, ihaneti büyüttü ömür de , ruhta insan ...
Özgürlüğü gasplar da, düşünceyi esarette, nesilleri katletmede kıra, kıra, insanlığın özünü…
Göze, göze kaynağını, can suyunun pınarını kuruttu ..
Bastığı dalı kırdı, nesline ve kendi ayağına kurşun sıktı, sureti insan, fıtratı hilkat garibesi ucube güruh ...
Soydu-soğana çevirdi talanlar da tarumar etti insanlığı ,insan kılıklı ucube hilkat garibeleri ..
İnsan geçinen eciş-bücüş ucube insancık kılıklı şeytan artıkları, bulandırdı suları, kararttı ufukları ..
Sözüm ona insanlığa hizmet diye, diye kazdı, kazıdı insanın bastığı toprağı ...
Kurdu kurt kapanını ayakların altına, aldatarak kulu yaradan la düşürüp birbirine kırdırdı insanı, dinin,softalığa ve yobazlığa çanak tutan, hor ve kör karanlığında ..
İnsan evlatlarının omzundan tüfek sıka, sıka- yara bere etti omuzları dara gerdi insanı, insanlığı , vicdanı ...
Biri yaptı, biri bozdu ondandır ki insanlık, ne döl nede düzen tuttu ..
Sevgisizlik çorağın da çoğalan yılan – çiyan garibanın, canını, iliğini kuruttu ..
Ezenin ezdiği yanına kar, ezilenin azabıyla yarası .....
Ömrüne, geleceğine musallat iflahsız, dermansız dert, ruhuna kasvet,
Gamda, yasta darlanan gönlüne, göynümüşlükler de için, için, çürüyüş oldu ...
Kula, kulluk yol, el-pençe divanlı hal, içinde, hal oldu ..
Daldıkça balçığa,bataklığa insanla, insanlık ..
Kendine uzanan ellere, umudu ve kurtuluşu sunuşuna aldırmadan ...
Ölüm ve illet saçan kemlikler de, cana kasteden, illet oldu ...
Saçıla,saçıla nefret,ihanet, korku ....
Dağlara tüneyen eşkıya, evlere çöken kasvet, virane yurtta, ötüşen baykuş oldu ..
Göz göre, göre, nankörlük ve soysuzluklar da ..
Kiminde ilah, kiminde şeytan, çoğunda, soyuna düşman kesildi ...
İnsana has karakteriyle, vicdanını, nedamet, haysiyet ve ferasetini yitiren bu eblekler sürüsü ...
Kendine akrepliğinde soktu,zehirledi, öldürdü soyunu,neslini,kararttı geleceğini ..
Döktüğü timsah göz yaşlarıyla,riya selinde boğulmayı, çekerek sineye ..
Yine yaptı, yapacağını, sergen etti soysuzluk la, cibilliyetsiz liğini ...
Döndü yüzünü ihanete,sırtını insanlığa, koyuldu engerekliklerde anaçlığa ..
Süyüm,süyüm süyülerek, zehirler kattı insanın sütüne,suyuna,soyuna-sopun a ...
Beslenerek insan kanından,ekmek doğrayıp içti, beslendi bundan..
Semirildikçe ihanete, azdıkça caniliğe, soyunup,koyuldu ..
Sonunda, insanın ve insanlığın, katline fermanlarda ..
Ali kıran, baş kesenlikler de dur durak bilmeyen, azman mı azman, cellat başı olup çıktı ......
Koyunlarda beslenen, yılan ...!
Koyunlarda beslenen, yılan ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli / Konya
19 / 05 / 2018
Saat; 12_56
Parmağım, kör gözüne inat ve duyarsızlıkların da….
Talan oldu- olalı, yüreğin, özün ve insanın sevgi bedesteni ...
Unutulalı sevginin şifacılığıyla, panzehirli ği ...
Esirgeneli birbirinden şefkat, hoş görü ve anlayış ..
Lime, lime olalı ruhlar, sevgisizliğin ve riyanın bizar lığın da …
Yüreğe kelepçe, dile kilit, dudağa mühür, vurula, vurula ...
Kini-nefreti, ihaneti büyüttü ömür de , ruhta insan ...
Özgürlüğü gasplar da, düşünceyi esarette, nesilleri katletmede kıra, kıra, insanlığın özünü…
Göze, göze kaynağını, can suyunun pınarını kuruttu ..
Bastığı dalı kırdı, nesline ve kendi ayağına kurşun sıktı, sureti insan, fıtratı hilkat garibesi ucube güruh ...
Soydu-soğana çevirdi talanlar da tarumar etti insanlığı ,insan kılıklı ucube hilkat garibeleri ..
İnsan geçinen eciş-bücüş ucube insancık kılıklı şeytan artıkları, bulandırdı suları, kararttı ufukları ..
Sözüm ona insanlığa hizmet diye, diye kazdı, kazıdı insanın bastığı toprağı ...
Kurdu kurt kapanını ayakların altına, aldatarak kulu yaradan la düşürüp birbirine kırdırdı insanı, dinin,softalığa ve yobazlığa çanak tutan, hor ve kör karanlığında ..
İnsan evlatlarının omzundan tüfek sıka, sıka- yara bere etti omuzları dara gerdi insanı, insanlığı , vicdanı ...
Biri yaptı, biri bozdu ondandır ki insanlık, ne döl nede düzen tuttu ..
Sevgisizlik çorağın da çoğalan yılan – çiyan garibanın, canını, iliğini kuruttu ..
Ezenin ezdiği yanına kar, ezilenin azabıyla yarası .....
Ömrüne, geleceğine musallat iflahsız, dermansız dert, ruhuna kasvet,
Gamda, yasta darlanan gönlüne, göynümüşlükler de için, için, çürüyüş oldu ...
Kula, kulluk yol, el-pençe divanlı hal, içinde, hal oldu ..
Daldıkça balçığa,bataklığa insanla, insanlık ..
Kendine uzanan ellere, umudu ve kurtuluşu sunuşuna aldırmadan ...
Ölüm ve illet saçan kemlikler de, cana kasteden, illet oldu ...
Saçıla,saçıla nefret,ihanet, korku ....
Dağlara tüneyen eşkıya, evlere çöken kasvet, virane yurtta, ötüşen baykuş oldu ..
Göz göre, göre, nankörlük ve soysuzluklar da ..
Kiminde ilah, kiminde şeytan, çoğunda, soyuna düşman kesildi ...
İnsana has karakteriyle, vicdanını, nedamet, haysiyet ve ferasetini yitiren bu eblekler sürüsü ...
Kendine akrepliğinde soktu,zehirledi, öldürdü soyunu,neslini,kararttı geleceğini ..
Döktüğü timsah göz yaşlarıyla,riya selinde boğulmayı, çekerek sineye ..
Yine yaptı, yapacağını, sergen etti soysuzluk la, cibilliyetsiz liğini ...
Döndü yüzünü ihanete,sırtını insanlığa, koyuldu engerekliklerde anaçlığa ..
Süyüm,süyüm süyülerek, zehirler kattı insanın sütüne,suyuna,soyuna-sopun
Beslenerek insan kanından,ekmek doğrayıp içti, beslendi bundan..
Semirildikçe ihanete, azdıkça caniliğe, soyunup,koyuldu ..
Sonunda, insanın ve insanlığın, katline fermanlarda ..
Ali kıran, baş kesenlikler de dur durak bilmeyen, azman mı azman, cellat başı olup çıktı ......
Koyunlarda beslenen, yılan ...!
Koyunlarda beslenen, yılan ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli / Konya
19 / 05 / 2018
Saat; 12_56
KASIRGAM ....,
Korkularımdan taşanları derle'sem
Yitip, boğulacağım umman olur ...
Sevdalara ait yaşadıklarımla, düşlerimi desem ..
Kutsal,kadim kitaplara sığmayan destan olur ..
Aşk ve ömür zincirimi toplasam,kainatı defalarca sarıp-sarmalayan kuşak ..
Bedenime dola'sam,çözülmeyen prangalar olur ..
Koynuna girsem göğündeki yıldız ..
Düşlerine ağsam, göz bebeklerinden taşan göz yaşı ..
Yüreğine dolsam, taş'sam derya-deniz olurum ..
Dünümde ki korku,yarınım da ki umut, fikrimde çoğalan inceden ,inceye uzayan asma gül kesilirim ..
Bir yanım sen, öte yarın ben olsam ..
Senden asla kopamayan etle -tırnak olur, çıkarım ..
Sevdaysa eğer, tüm bunların adı ..
Okudukça,okunacak bitmeyen destan olurum ..
Ne Manas, nede İlyada ile Odesa yarışa durur benimle ..
Ufkum sen, sınırım sen olmuşluğum da ..
Ömrüne sergen atlas,fethetmeye kalksan ..
Soluksuz at koşturduğun ..
Burçlarına bayrak dikmelerde helak olduğun ..
Zapt edemediğin ülkeliğim le,seni yutarım bağrımda ..
İçine sığamadığım dünyada,içime sığdırdığım canlığın ve ömürlüğünle ..
Hayatına hayat, ömrüne, ömür ..
Eriştiğin, kutladığın zafer olurum ..
Gönlünce kutsayıp ,esrikleştiğin aşk olurum ...
Korkularımdan taşanları, dersem ..
Sürülüp-savrulduğum kasırgam olursun,kasırgam ..
Kasırgam ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli /KONYA
12/03/2018
Saat; 09_34
Korkularımdan taşanları derle'sem
Yitip, boğulacağım umman olur ...
Sevdalara ait yaşadıklarımla, düşlerimi desem ..
Kutsal,kadim kitaplara sığmayan destan olur ..
Aşk ve ömür zincirimi toplasam,kainatı defalarca sarıp-sarmalayan kuşak ..
Bedenime dola'sam,çözülmeyen prangalar olur ..
Koynuna girsem göğündeki yıldız ..
Düşlerine ağsam, göz bebeklerinden taşan göz yaşı ..
Yüreğine dolsam, taş'sam derya-deniz olurum ..
Dünümde ki korku,yarınım da ki umut, fikrimde çoğalan inceden ,inceye uzayan asma gül kesilirim ..
Bir yanım sen, öte yarın ben olsam ..
Senden asla kopamayan etle -tırnak olur, çıkarım ..
Sevdaysa eğer, tüm bunların adı ..
Okudukça,okunacak bitmeyen destan olurum ..
Ne Manas, nede İlyada ile Odesa yarışa durur benimle ..
Ufkum sen, sınırım sen olmuşluğum da ..
Ömrüne sergen atlas,fethetmeye kalksan ..
Soluksuz at koşturduğun ..
Burçlarına bayrak dikmelerde helak olduğun ..
Zapt edemediğin ülkeliğim le,seni yutarım bağrımda ..
İçine sığamadığım dünyada,içime sığdırdığım canlığın ve ömürlüğünle ..
Hayatına hayat, ömrüne, ömür ..
Eriştiğin, kutladığın zafer olurum ..
Gönlünce kutsayıp ,esrikleştiğin aşk olurum ...
Korkularımdan taşanları, dersem ..
Sürülüp-savrulduğum kasırgam olursun,kasırgam ..
Kasırgam ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli /KONYA
12/03/2018
Saat; 09_34
Hayatın hesabı ve faturası,sizin hesabınıza uymazsa adisyonu en ağırından ödeyenin siz olacağınızı hiç unutmazsanız. ......,
Mutluluk ve mutsuzluk makasını açmadan yaşamayı keşfedip, başarabilirsiniz .
Karamsarlığın ve kötümserliğin kalıcı izleri, sizin seçiminizde etkili ve belirleyici olur.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
10/03/2018
Mutluluk ve mutsuzluk makasını açmadan yaşamayı keşfedip, başarabilirsiniz .
Karamsarlığın ve kötümserliğin kalıcı izleri, sizin seçiminizde etkili ve belirleyici olur.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
10/03/2018
NEDEN ….,
Neden bebeğimin gözlerini kapatıyorum biliyor musunuz?
Kirlenip, bozulmasın ve gördüklerimden duyduğum azabı yaşamasın diye ..
Gözlerimi kirlettiniz, yüreğimi tarumar edip, yarınımı çalarak ..
Kararttınız yarınlarımı, gülmelere hasret bıraktınız yüreğimi, gözlerimi ..
Hala soracak mısınız, bebemin gözlerini neden kapattığımı ?
Bebemin gözlerini neden kapattığımı ?
Neden ?
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli / Konya
02 / 03 / 2018
Saat ; 20_02
Neden bebeğimin gözlerini kapatıyorum biliyor musunuz?
Kirlenip, bozulmasın ve gördüklerimden duyduğum azabı yaşamasın diye ..
Gözlerimi kirlettiniz, yüreğimi tarumar edip, yarınımı çalarak ..
Kararttınız yarınlarımı, gülmelere hasret bıraktınız yüreğimi, gözlerimi ..
Hala soracak mısınız, bebemin gözlerini neden kapattığımı ?
Bebemin gözlerini neden kapattığımı ?
Neden ?
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli / Konya
02 / 03 / 2018
Saat ; 20_02
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
GÖÇLERİN, EN ZORU, OLURSUZU, İÇE SİNMEYENİDİR ........ İÇE SİNMEYENİ .......! Göçler vardır, hayatımızda adlandıramadığımız, alışamadığımız ...