18 Ağustos 2020 Salı

SAZLIĞIN TÜRKÜSÜ ...
DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNÜP, LAL OLAN KAMIŞLARIN SUSKUNLUK VE SÜKUNU ?
'' - KERAMET HANGİSİNDE, ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE ? ''

Çok değil daha dün gece ,gezinti yapıp, kendini aradığı göl kıyısının ...
Bataklığa dönüp,devasa sazlığa döndüğü kıyısındaki akşam keyfinde ...
Esen yelin,suyun ve kamışların ahenkli uyumluluğunda dinleyip,mest olduğu  ..
İnsanın içine işleyip, onu dalgınlıklarda sürükleyip alıp götürdüğü o muazzam gizemli sesin, müziğin, bedenine,ruhuna işlemişliğinde ..
Bu güzelliği devamlı kılıp, hazzını sürdürerek çoğaltmak adına eve götürme amacıyla kestiği kucaklayabildiğince  kamışı üşenmeksizin ..
Üstelik onca yorgunluğuna inat,dahası gören el-alemin ne diyeceğine aldırmaksızın yüklenip,evine götüren adam ..
Ne yapıp,ne etti ve su dolu küpe yerleştirdiği kamışları evinin balkonu dahil tümünde gezdirmedik yer koymacasına dolaştırıp, yerleştirmişliğinde..
Uğradığı düş kırıklığına ve çektiği çileye değil .....
Neden o sesi evin de de bulup, duyamamışlığına saatlerce kafa yorup, cebelleşerek  ...
Emek, göz nuru, ömür ve saatlerle, avuç,avuç ter dökmüşlüğünde ....
Yine de yenilip, hüsrana uğramışlıkla, tutulduğu düşünce ve yanıtsız soru sağanığın da ..
Sordu, durdu, yanıtsızlığına ve saçmalamasına aldırmadan ..
Dün adeta sazlığın gizemli müziğinne ererken ..
Aynı kamışların evine gelip, adeta lal olarak .....
Dut yemiş, bülbüle dönmüşlüğünde..
Diyor du, Söylenerek kendi, kendine ..
'' - Su var, iyi kötü evin cereyanında yada balkonun esintisinde, yelde var, var olmaya ..
Dahası,kamışlar, aynı kamış. öyleyse, niye o, beni mest eden, ahenkli güzelliği ve sesi duyamıyorum ?
Neden lal oldu, kamışlar, o gizemli güzellik, nerede saklı ?
'' - Keramet hangisinde, kusur nerede, şeytan bunun neresinde  ?
....Keramet hangisin de, kusur nerede, şeytan bunun neresin de  ?
KERAMET HANGİSİN DE, ŞEYTAN BUNUN NERESİN DE  ???? 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


18 / 08 / 2020  


Saat ; 01_10
 

17 Ağustos 2020 Pazartesi

RÜYALARA MEZAR OLAN, GÖZ YAŞINA VE KANA DOYMAYAN, BU TOPRAKLARDA .....!


Rüyalara mezar olan, göz yaşına ve kana doymayan bu topraklar da ...!
Hüzün kasırgaları kavurur, yakar, ömürleri ......
Yüreklerin sessiz çığlıklarında saklıdır, mutluluktan yana yaşanan hüsanları, dillenir ......
Yıkanır ruhlar, kan karışan göz yaşlarında,ne denli yıkanırsa, yıkansın, düne ve ihanete dair silinip, paklanmaz ....
Adeta, nesilden, nesile mirastır ihanet ve kahpe pusular da, can almalar .
Toprağa akan kan-ter ve göz yaşlarıyla ıslanır günler, yıllar ve zaptedilemeyen dur duraksız saatler ...
Bir eli aşkta iken, öteki elleri acıda, kanda,göz yaşında dahası yaslara belenen günlerin kaynağı ölümlerdedir, ölümlerde ...
Patlamış zarlarıyla sağırlığa tutsak kulakların kirişler de iz ve gerçeğe dair dillenenleri duymacasına kah duvarı, toprağı ...
Kah, kapı eşiklerini,pencere pervazlarını sayısız kereler, bıkıp-usanmazlıklar da öpmüşlüğün de ..
Derdiği hüzün haberleriyle, kahroluşlara belenip, aşka dair albenili sözlerde sevinçten esrikliğe uzanıverip, hazdan ve zevkten dört köşe olmuşluğunda ...
Ne türküler düzülür, ne ağıtlar yakılır ...
Bilse,bilse buna tanık olan günler, zaman ve giderilemeyen meraklar uğruna ölüme yuvarlanılmışlığın da..
Toprak bilir, gerçeği ve dillendirir, doğrulukla  ...
Mutluluk ve acılar pahasına ömürler hasrederek vatan tutulan ....
Rüyalara mezar olan  göz yaşına ve kana doymayan bu topraklar da,
bu topraklar da .....! ''
Yağlı ipliklerde çalınmıştır, ömürlerle, umutlar ve yarınlar .....!
'' - Kader, gayrete aşıktır ''  Kelamın hikmet,keramet ve derinliğinde ...
Kana, kine, nefrete dahası intikamla, töreler dayatmasıyla yaşanan ve yaşatılan kan davaları uğruna ...
Yuvalar, yıkılıp, ocaklar söndürülerek ..
Evde-barkta Baykuşlar ötsün dileklerin de ..
Önlenemez ve önüne geçilip, durdurulamaz can almalar da .....
Ana-baba kokusundan hasret kalışlar da, bebeler bile, kundakların da, kana belenirler, kana ...!
Rüyalara mezar olan, göz yaşına ve kana doymayan bu topraklar da ...!
Bu topraklar da .....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


17 / 08 / 2020 


Saat ; 00_24
 

16 Ağustos 2020 Pazar

NE, 
SÖZ, KAR  EDER ......
NE DE ......
KÖZ ......!

Zamansız yağan kara, ömür de, yürek te, yara açan, yar'a ...
Çıkmamacasına sinen, alın kiri, yağlı kara'ya ...
Gidildikçe uzaklaşan, insanı seraplar da tüketip, helak eden kara'ya ...
Canlar alan yar'a, iyileşmek bir yana, kurtlanıp, mevte sebep olan yara'ya .....
Helale haram katmayi iş ve yaşam biçimi yapan, haksız kara alışmış, haramzade aç gözlü, harami tacire ...
Kara çalıp,iftira atan fetbaz, fitnebaza .....
Ne söz, kar eder, ne de, köz .....! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


16 / 08 / 2020 


Saat ; 18_48
 

ÖLÜ FİL'İN GÖZLERİN DE ......!

Saatler önce denecek kadar kısa süre önce ....
Yani, daha dün, evin ve ailenin en küçük bireyi, kız çocuğuyla alın, alına saatlerce bakışarak birlikte vakit geçiren ....
Son günlerde hayatla bağını iyiden, iyiye kesip, yaşama sevincini yitirmişliğini  dışa vurup,ele veren hallerde ...
Melul, melul bakışlarla dolaşan Fil, 
El-ayak çekildikten sonra, gecenin sükuna teslim karanlığın da ....
Yıllarını geçirip, ömrünü tükettiği evin geniş avlusunun ...
Gözden ırak, en kuytu köşesindeki barınağın da, sabaha karşı, sessiz-soluksuzca  apansız ölüverdi ....
Filliğinde, hayvan duyarlılığıya gözün de... 
Umarsız, içtenlikli sevgiyle kendine bağlanan, dahası sadık, vefalı ve bir o kadarda uysal, masumiyet sembolü yaşı, bedeni küçük, yüreği,gönlü büyük,arkadaşı, Prem'i  elemlere beleyerek ...
Sabah telaş, panik ve feryat figan hallerle, en çokta üzüntü ve acıyla durumu öğrenen ev halkının ses sağnağıyla gözünü açan Prem ne olup, bittiğini anlayıncaya dek şaşkın ve sorgulayan hallerde,kulak verdi seslere ..
Sonrasın da üzüntüyle hıçkırıklara boğularak canhıraş halde koştu solgun ölü gözleriyle kendine bakan filin başına ..
Bu arada işi, fil terbiyeciliği olan babasının, ağlamaklı ve öfkeli sesiyle, annesine söylediklerine kulak verdi dikkatle ...
'' -Ne oldu böyle,anlamadım,apansız ölmesini,üstelik hasta da değildi ..! ''
O an elinde olmadan, ölü fille göz göze hallerde yanıtladı babasını ..
Adeta ölüme yenik düşen filin gözlerinden okuyup,anlayarak, çözüvermişti,gerçeği ve sevgili arkadaşı filin ölüm sebebini ...
'' - Ne oldu, neden öldü bilip, anlamadın mı ? ''
Sonra hıçkırıklara ve öksürüğe yenilen sesiyle, dediğinin yarı anlaşılır,yarı anlaşılmazlığın da ...
'' - Neden olacak baba, o eşinin ölüm acısına, hasretine, yalnızlığa dayanamadı ?
O -gün-bu gündür mevta gibiydi,sende geçen gün demiştin ..
Aşk acısından öldü,aşk acısından ! '' Dedi, o sevecen hali yitip, kedere bürünmüş haliyle Prem,
Çocuk yaşına inat ....
Adeta, büyümüşte, küçülmüş, duyarlı, kamil insan hallerinde .....! 
Yaşının üstünde ve ondan umulup, beklenmeyen olgunlukla ....
Büyüklerinin, ölüm sebebini doğru bilemeyip, söyleyememişliğinde ... 
Onca acısına rağmen, çocuk aklı ve duyarlılığıyla ...
Gerçeği okuyup, bilerek, hala ağlamaktan ve biricik arkadaşının, feri yiten gözlerine bakmaktan, kendini alamamışlığında,  
Has arkadaşı, aşk kurbanı, müzmin aşık, ölü filin ....
Donuklaşan, kara gözlerin de, okumuştu, gerçeği ...
Okumuştu, gerçeği ...! 
ÖLÜ FİL'İN, GÖZLERİN DE .....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


16 / 08 / 2020 


Saat ; 05_05
 

14 Ağustos 2020 Cuma

İTE DALANACAĞINA ......



Akıtıp, boşaltsam öfkemi, nehirler taşar, ummanlar  yükselir ...
Taş, taş,omuz üstünde baş koymamacasına sunar ölümü, söndürür hayatları, ocakları, yuvaları ...
Tasam o'ki, şimdi bünyem kaldırıp, ruhum, iyi-kötü hükmederken duygularıma, öfkeme ...
Yarın kuru ağaca, duvar artığı hisara, harabeye dönmüşlüğümde ..
Zapt edememişliğimde, nasıl  felaketleri yaşar,yaşatır, hasarlar veririm kendime ve insanlara .
Ondandır demem ...
Hamur suyuyla ıslat yumuşak tut ruhunu, gönlünü, duygularını ..
Düşün öfke kontrolünü yitirdiğinde yaşatacaklarını, yaşayacaklarını ve başına gelecekleri ?
Öfkenin atına değil binmek, bağlama kapı ağzına, hane duvarına öfke isimli atını ...
Soy, eyerini, dola başına yularını dehle yolla öfkeni ulu dağlar ardına, ne sen onu gör ...
Nede onun yolu kesişsin seninle ...
Unutma, der ki atalar ...
'' - İte dalanacağına, çalıyı dolan .....!
.... İte dalanacağına, çalıyı dolan .....! '' 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


14 / 08 / 2020 


Saat ; 13_41
 

13 Ağustos 2020 Perşembe

KAYIPSA İNSAN, KENDİN DE .....!


Kayıpsa, insan kendinde, bulmalara çalışmak zor ve zahmetliden de, öte ....
Hayra delalet etmeyen, olay ve samanlıkta, iğne aramanın da ötesinde zor mu zor iştir ...
Varken yok olmak nedir, nasıldır bilirmisiniz ...
Gelmediyse başınıza, yaşamadınızsa böylesi kasveti, belayı ...
Hariçten gazel okumanın ötesinde bir anlam ifade etmez çoğu kere ...
Bir düşünün, o bedenen varken gözlerinizin önünde yahut ta, yanı başınız da ...
Erişip, iletişim kuramıyorsanız ....
Dahası değil yüreğine dokunmaya çalışma, elini,eteğini tuttuğunuzu bile fark edip, anlamayacak kadar ıraksa, yitikse ...
Hasılı  '' - VAR'DA, YOK ...! '' Hallerindeyse ...
Hele ki de, kendi içindeki KÖR EBE yada SAKLAMBAÇ oyunun da yakalanmamak yada söbelenmemek için saklandıysa kendi içine, ruhsal zulasına ...
Kendi içinde saklanmışlığında, kayıpsa, insan, kendinde ....
Ayaklarınıza kara sular inmecesine de arasanız  boştur, çünkü o, o an varda yoktur ...
O, o an var'da, yoktur  .....!
Var'da, yoktur ....!
Çünkü .....
Böylesi hallerde ....
Kayıptır insan, kendinde  ......!
KAYIPTIR İNSAN, KENDİNDE .....!  


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


13 / 08 / 2020 


Saat ; 22_10
 

GEÇMİŞ İLE GELECEK ARASINDA .....!

Zamanın bağrında saklıdır insana, hayata ve daha nice olayın sırrı ....
Görünüşte karmaşık olsa da  olaylar silsilesi ve insan ilişkileri ...
Bu günün kökü, kökeni, dündeyken dünün ip uçları ve tüm izleri bu günün bağrında konuşlanmıştır ...
İnsan bizatihi, dünden bu güne uzanan yada armağan olan lığıyla ...
Taşırken yenide eskinin tüm emarelerini, zayıflamış olsa da onu düne bağlayan unsurlar, en sıradan hal, yeti ve alışkınlıkları beraberinde taşıdığı dünün eseridir, dünün eseri ...
İnsan hayat ve zaman endeksli bir saat yada takvimin ta kendisi olup çıkmışlığıyla ....
Dururken, yeninin bağrında, eskimeyen  halleri ve yenilikleri hayat biçimi yapmışlığında .. ...
Dünü, unutmak, silmek istese de tümüyle, asla, silip, kurtulamaz, dününden ve düne dair izlerinde ...
Dillerin, ömürlerin ve hayatların, çift yönlü merdivenliğinde, taşınır durur hayatlar ve olaylar, dün ile yarın ......
Geçmişle, gelecek arasında .....!
Geçmişle, gelecek arasında .....! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ  


Immenstaad / Almanya 


13 / 08 / 2020

Saat ; 20_40
 

YÜZ DEĞİL ....
'' - AYAKKABI KÖSELESİDİR, AYAKKABI KÖSELESİ .....! ''

Sonradan görmeliğini, dahası ve işin doğrusu, GÖZ BOYAMA ADINA, '' - GÖRGÜSÜZ HÖDÜK 'LÜĞÜNÜ (!) '' GİZLEMEYE ÇALIŞARAK ....
Sana göre, keyfinin kahyalığında, evinin duvarını süslesin niyetiyle, SENİN DEYİŞİNLE,                             '' -  Basıp parayı, satın aldığın ....! ''
Gel gör ki, asacağın yere karar vermekte zorlanarak, yaşadığın ikircekli duygu hal ve karmaşası nedeniyle ...
Sonra asma, kararıyla, evin kilerini süsleyen ....
Sonrasında da, unutkanlık furyana, kurban gidip ....
Önceliğini yitirmişlikle ...
Değil asılmak, yüzüne bile doya, doya bakmaları ihmal edip, geçiştirdiğin o, pahalı tablo ile ilişkin gibi, insanlarla sosyal, dahası, sevgi ve aşk temelli ilişkilerin ...
Asla nitelikli ve kalıcı olmayan, gel-geç ve düzeysiz bir halle, zeminde olan, ilişkiden ibaret hallerde ....
Ne olduğu belirsiz, yüz-göz denen cinsten, yoz ve  sıradanlığı aşamayan, çarpık ve kendin gibi yamuk ilişki ...
İşte tam'da, bu zemindeki hallerde, diyaloğun la, insanlara, hayata, dünyaya para, para bakıp mal, gören, sığ, dahası, adam sende'cilikle şekillenip, bezenen, bir gerabetlik te .....
Pahası, cebini yakmayan, olsa da olur, olmasa da, karmaşasında, varlığını bile unutarak ...
'' - Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur ! '' Hallerinin tillesin de sallanarak, unutulamalara kurban gidip, düpedüz, heba olan güzellik, misali ..
İlişkilerin ve ilişkilerinin, unutulmaya tutsak ve kurban olan, kahramanı insanlarla dolu, ömür ve gönül ajandan ...
Kimileri için, yokluk belayken, sende, senin gibiler de, varlık, dahası çokluk hallerinin, bela olup, çıkmışlığın da ...
Bırak, simalarını, isimlerini bile unutup, çıkarak ....
Ciddiyet ve önem vermediğinden, bilemediğin ve asla hatırlamayacağın, onca insanının, senin ömür, hayat ve beyin çöplüğünde, telef olmuşluğun da ....
Öncekilerle, aynı akıbeti paylaşarak, senin çöplüğünde, heba ve helak olan ....
Maymun iştahlılığının kurbanı o, canlardan o kadar, çok ki .......
Sende o, çoklar yok olup gittiğinde . ....
Adeta, saçından düşen, kepek tanesi gibi, anlamsızlık ve değersizlik silsilesinde, kurban gidenler ...
Zombi'ler gibi, hortlayarak yüzüne karşı dizilseler yada ardın sıra kovalayarak seni, çembere almaya koyulsalar ....
Eminim ki, onlara emek ve zaman  harcadığından, çok süre gerekir ...... 
Onlardan, yakanı sıyırıp, kurtulman ve feraha kavuşman için ...
Senin mutluluğun uğruna, mutsuz ve telef ettiğin, bunca insanın, senin için kıymet-i harbiyesi hiç yok yada yok denecek kadar az ...
Senin için, değersiz ve hükümsüzler, seni hükümsüz ve işlevsiz kılmaya kalksalar, bırakın başka devinim ve eylemi ..
Ortam ve koşullar elverip denene bilse, görülecektir ki, seni tükürük denizinde boğuvermeye, kadirler dir ...
Lakin, canlarını yakıp, acı ve hüsranlarıyla baş başa koymaktan, üzüntü ve utanç duymaktan bile, bihaberliğin de o, kurbanlar ..
Senin için, gönlünü şad eden, oyuncaklardan farksız ve hatta değersizlerdir, onlar, senin için  ..
Yokluktan çok, bencilliğin ile çokluktan bunalıp, telef ettiğin, kanına girdiğin bu ömürler, senin utanç sayfaların, olup çıksa ...
Değil cilt, cilt ton, ton denecek kadar çokluklar da roman ve hatta destan olup, çıkarlar .....!
Sen ve senin gibi uydum akıllı, bencil güruhun yüzünden telef ve mutsuz olan, beden, ömür ve ruhları dersek, 
Ömür tüketip, hayatlar telef edip, dünyalar karartıp, yürekler yaktığın, o ürkütücü, kasvet şatosu ininden, ekvatora yol olmakla kalmaz..
Kuşak olur, kuşak, üstelik dünyayı bir kaç kez sarmacasına, hem'de ..! 
Harisliğin heykeli dikilmeye kalkılsa, fezaya uzanmakla kalmaz, aya-güneşe merdiven olur, merdiven .....!
İnsanlıktan ve gerçek sevgiden bihaber, lakayitliği ve nemelazımcılığı davranış ve hayat biçimi yapıp, çıkmış ....
Yüzsüz, utanmaz-arlanmaz, insan müsvetdelerisiniz, haysiyet celladı insanlık müsvetteleri ...
Size değil, bu yuhum, sizi insan görüp, sayan ve hak etmediğiniz halde....
Bönlükle, insan muamelesi gösterip, gerçeğinizi saklamanıza, olanak verip, cirit atmanıza sebep olanların, cümlesine yuhlar olsun, yuhlar .....!
Öyle ahmaklar olmasa, sizin gibi, cellat madrabazlar, değil, at oynatıp, can yakmak ...
Layıkınızca sürüngenliğe talim ederdiniz, sürüngenliğe ....
Ne yazık ki, sen ve senin gibi ŞAM ŞEYTANI DÜMBÜK'LER'E, hayat hakkı verenler, kendilik siz ahmaklar tayfasıdır, ahmaklar tayfası .....!
İşte, tam'da, bu bağlamda, sen ve senin gibiler deki, yüz değil, ayakkabı kösele'sidir ...
Ayakkabı köselesi .....! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


12 / 08 / 2020


 

12 Ağustos 2020 Çarşamba

CESARET VE YÜREK İSTER BUNA .....!

Hüsran, acılar, düş kırıklıkları, küskünlükler ve  savrulmalar, hep sizi buluyorsa ...
İlla, kaynağının ucu size uzanıp, dayanan bir nedeni vardır, bunun  ...
Hem de üstelik, güçlü bir neden ....
Düşünüp, sordunuz mu, hiç kendinize ?
Mıknatıs gibi çekişlerle, neden olursuzlukları toplayarak, mutluluğa hasretlikle yıl tüketip, ömür çürütüyorum acaba, diye ?
Yüksek sesli düşünmeyi yeğlemesenizde yada yüreklilikle bunu dillendiremesinizde ..
Sorup, sual ederek, sorgulayıp, düşünüp, söylemekte gecikiyorsanız yada bundan imtina etmeye, özenenseniz ......
Hayatı ıskalamaktan şikayete hakkınızın olmadığını bilip, kabulleniyormusunuz  ?
Tüm yollarınızın hüzne ve düş kırıklığına çıkmışlığında ....
Hata, kusur ve hatta suç, yollarda yada hep karşınızdakilerde değil, diyerek  .....
Tercih, seçim ve yürüyüşteki hatalarınızı, nedenlerini, içtenlikle dahası, gerçekcilikle, dürüstçe söyleyebiliyor'musunuz siz, size ?
Biliyor'musunuz, sağ duyu, karakter, haysiyet....
En önemlisi de, cesaret ve yürek ister, buna ?
Cesaret ve yürek ister, buna .....! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya  


11 / 08 / 2020 


Saat ; 13_58
 

  ÖMRÜMÜN DEFTER-İ KEBİR-İ'Nİ, HAYAL-İ SÜKUTLARDA ÇOĞALAN , KAHIRLA ....... SESSİZLİKLE YAĞAN, SİTEMLE ..... ELEM TEBESSÜMLERİNDE KAPA...