4 Ocak 2022 Salı

 


Sıddık MELO ;

 

''- HEM LEYLA, HEM DE, LEYLA'YA PARALARI BASAN KURBAN.''

 

 

 

'' - Bas, bas, paraları Leyla'ya '' Diye, avaz, avaz bağırıyordu, en üst perdeden hoparlörden, cartlık mı cartlak bir ses .....

Seyyar Nohut-Pilav arabasındaki .....

Nuh Nebiden kalma teypten, yorgun ve kirli İstanbul gecesine sinesini açan, Kadim İstiklal Caddesinin İSTİKLAL'i, İSTİKLAL yapan, gürültülü-kaotik ortamında ...

Yenice pavyondan çıkan ve yorgunluğu, kirli sakallı yüzüyle, uykuya hasretliğini, kan çanağına dönmüş gözleri, ele veren, adam ...!

Yılışık, yılışık GÜLÜŞLERİ TAMAMLAYAN, YAVŞAK VE SARHOŞ HALİYLE, pilavcı ya yaklaştı, Dilenci vapuru gibi, yalpalayış ve sallanışlar la, sarhoşlara has yürüyüşü ile..

Buraların müdavimi oluğunu belli bizim PAVYON KUŞU, YARASA EDALI, AFİLLİ ADAM ‘ın....

Her hali, beleşçiliğini alenen ortaya koyuyordu hem de, işin ehlince, ilk bakışta anlaşılmacasına .......!

'' - Sıddık Melo' de bakam Bala Kurban '' - Paraları Leyla'ya basan mı, paralar basılan, Leyla'mı suçlu ? ''

Emperyalist talan ve saldırı ile başlatılan,Suriye savaşından kaçıp-gelme ve sanki kırk yıllık Aslanlı kadar Galatasaraylı olup çıkan ....

Hatta, ekmek teknesi Pilav -Tavuk arabasının camına, '' - IŞIKLAR İÇİNDE YATASI '' Rahmetli Kral, Metin OKTAY Üstadın o, insanın içine işleyip, yüreğini ısıtan, tebessümlü, içtenlikli olduğu kadar da, fiyakalı fotoğrafının çıkartmasını asan .......

Melo hayranı Sıddık, arabanın camına, sarı-kırmızılı renklerle ışıldayan harflerle yazdırdığı Sıddık Melo namıyla İstanbullu dan da, İstanbullu olup-çıkmışlığın da ....!

Kendince, basarak havasını, İstanbul gecelerinde nafaka savaşını sürdürürken, tanıdığı bu beleşçinin sorusunun ardında yatan, sinsi amacı sezerek .............

Kinayeli, kinayeli sırıtışla, IĞDIR’lı beleşçinin, yüzüne, dikti gözlerini ....

'' - Meramını anlamışım, anlamaya ama sana vereceğim cevabım, hoşuna gitmese de, hem doğru, hem de gerçek olduğunu bilen olarak, bu sefer…

Pilav ücretinin üstüne yatmayacak, hesabı ödeyecek kadar delikanlı olduğunu sanıp, düşünüyorum .

Doğru mu düşüncem, de bana ? ''

'' - Doğru, hem de sapına kadar, hem ben delikanlının, sende uyanığın hası ve tillahısın, bilirsen, az uyanıkta değilsen üstelik ...

Ben uyanığı severem, benden uyanık olmaması şartıyla, bilesen kurban

Şimdi, çakmışlığınla durumu ver cevabını, duyayım .....

Şerefime-namusuma, kıvırtmadan verecem aklımdan geçen yada can evime işleyense söyleyeceğin, laf, vereceğin cevap .......! ''

'' - Tamam Iğdırlı abeyim, o zaman, aç kulağını, iyi dinle, yanlış olmasın, maraza çıkmasın, sonra  ......''

‘’ - Çıkmaz, ölmedik daha, Şerefimize kemlik getirmeyiz evvel Allah, kulağım sende, Pür-dikkat dinliyorum, hem de ......! ''

Suriyeli Nohut-Pilav-Tavukçu Sıddık Melo'nun, gülerek sürdürdüğü sinsi bakışların yerini ......

Bir anda, hüzün dolu bakışların almışlığın da, solukları pilavın buharına karışarak, Iğdırlının yüzünü sıcakça yalarken .....

Patlattı yanıtını, BELEŞÇİ IĞDIRLI GECE KUŞUNA ...

'' - Abey, tıpkı senin gibi, benim gibi, ahhacık şurada akıp giden, nice posası çıkan insanlar gibi ....

Hem Leyla, hem de Leyla'ya paraları basan, kurban '' Var mı ötesi ve yalanı, de bakem ?

Adam şaşkın ve hatta nutku tutulmuş bakışlarla süzerek, Sıddık Melo'yu, eli cebine uzandı .....

Onu, can evinden vuran pilavcının yanıtıyla, lal olmuş hallerde, hiç saymadan, hatta avucunda buruşup-kırışan, hıltı çıkmış paralara dahi bakmadan .....

Üstelikte gönüllülükle ve elleri, asla ama asla titremeden, bir avuç parayı, koydu Sıddık Melo'nun açık duran çekmecesindeki, mavi-yeşil renkli, teneke para kutusu na ...

'' - Doğru söze, kadı ne buyur’sun ? Bu kelamın üstüne kelam konmaz, gönlüne sağlık....

Vurdun beni can evimden, paşam ..... ''

Mırıltıları arasında, her keresinde arabaya dayanarak tükettiği,  pilav dolu plastik tabağını ve kaşığı avuçladığı gibi..

Kovalayanı veya acelesi varmışçasına hızla yaylanarak, kaşla-göz arası denecek kadar kısa sürede, daldı sokağın karanlığına ve kayboldu gözden ...

Adımları kadar hızlı halde, '' - Harbi Aslanlı, Suriyeli Pilavcı Sıddık Melo' nun '' Dedikleri  çınlıyordu, hala kulaklarında ....

'' - Hem Leyla, hem de Leyla'ya paraları basan kurban .''

HEM LEYLA, HEM DE, LEYLA'YA PARALARI BASAN KURBAN ......... !!!!!!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

04 / 01 / 2022 -  Salı

 

 

 

Saat ; 16_45


 DÜR, KİTABIMI-DEFTERİMİ ......

ÇEK İPİMİ, İNDİR ÖMÜR PERDEMİ .........

ÖMÜR PERDEMİ .......!




Sevdayı, adeta hayat üniversitesi mezuniyet tezine, beni ...

Elemden, hazza dek uzanan hayat yelpazenin yaz-boz tahtası ....

Sevda vurgunu, hayat yorgunu, cebelleşme mağduru ve  talihsizlikler dahası, egonun ve isterilerinin kurbanı yapıp, çıkarak ...

Defteri dürülmüş, posası çıkartılmış insan eskiliğinde heveslerinle, maymun iştahlılık gelgitlerinin girdaplarıyla, 

Her zerresi senin anlaşılmazlığının izleri ve kanıtlarıyla dolu ininin, sığınanın ........

Geniz yakıp, ciğer çürüten, içe işleyecek denli yoğun mu yoğun rutubetli, insanı  mum gibi eritip

 yaşayan ölüye çevirmecesine diri, diri karanlık kuytularına gömüp .....

Yetmedi, kurtuluşum olmamacasına üstüme sürgü, üstüne, sürgü, kilit üstüne kilit vurarak  zapt-ı rapt almışlığın da bakışların, heybetin ve hep doruklarda dolaşan öfkenle, derimi yüzüp, pabucumu elime versen de ...

Değil birilerinin, bizzat kendimin adlandırıp, tarifte zorlandığı us dışı tutkuyla vurgunun olup çıkmışlığın da tutukluluğu sineye çekmekle kalmayıp, hazzımın ve vecdimin kökü,kökeni, kaynağı görenliğimle diyorum ki sana ......

Önce yerime koyarak kendini, elini yüreğine, kutsalın olan neyse onun üzerine koyarak söz ver and iç .....

Beni sevdanla,kendinden ırak ve sürgün etmek yerine an, o an olduğunda ellerinle al canımı, durdur kalbimi, çek ipimi, bitir işimi ...

Ben seni sevmeleri ve sevdayı böylesine müptelalık da seven ve isteyenliğimde ölüm senden gelecekse boynum kıldan ince hallerde canımı vermeye hazır-nazır ve gönüllü amadeyim ...

Azad edeceğine, kurban et, sevda yücelsin aşkın zaferiyle taçlandır ömrümü yahutta, ölümü ...

Çünkü diri, diri ölmek demek olmuşluğun da senden ve aşkından ıraklık değil midir meftimin sebebi ...

Her halükarda meftime sebep ve ömrüme el koyan lığın da ...

Ver sözünü ve verdiğin sözü tut, taahhüdünü yerine getir....

ÖMRÜMÜN ve SEVDAMIN kaynağı, teminatı olup-çıkan lığın la ...

Leke düşürme ömrüne, sevdaya ve aşka adanan insanlığa ...

Koyma beni sensiz ve sevdan'sız .....

Dileğimle, vasiyetimi sundum sana, emanete ve sözüne sadakatle, yap icabını, yerine getir, görevini ...

YAP İCABINI, YERİNE GETİR, GÖREVİNİ

Dür kitabımı-defterimi senden sonrasında bir başka elin değmemecesine, gözün görmemecesine , dür kitabımı-defterimi .....

Çek ipimi, indir ömür perdemi ilelebet, kararıp kalarak, açılmadan, derdest de, toprak olup, çıkmacasına ....

DÜR, KİTABIMI-DEFTERİMİ ......

ÇEK İPİMİ, İNDİR ÖMÜR PERDEMİ .........

ÖMÜR PERDEMİ .......! 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ




Immenstaad / Almanya 




03 / 01 / 2022 - Pazartesi 




Saat ; 22_10

3 Ocak 2022 Pazartesi


 

SON TANGODUR .......

                                                                                           

SON TANGO .................!

 

 

Ölüm, ne zaman, nerede ve hangi koşullarla, ortamda olacağını, önceden kolay, kolay, bire, bir kestirememişliğinde ....

Hayatla dansa başlayan kişinin, sonunu getiremediği ve akıbetini asla bilemeyeceği, yapılan, son tangodur .......

SON TANGO ..........!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

03 / 01 / 2022 - Pazartesi

 

 

 

Saat ; 21_09


AVUTARAK, KANDIRIYOR KENDİNİ, UTANCIN KARANLIĞINDA YİTEN İNSANLIK  ........

UTANCIN KARANLIĞINDA YİTEN İNSANLIK ......!




Yurdunun, memleketinin talan ve tarumarında, vatansızlığın, sürgünlüğün, mülteciliğin, naçar'lığın tutsaklığıyla .....

İliklerine dek işleyen tarifsiz acının-azabın, kanırta, kanırta dayatılan zorbalığın ürünü, canına, hayatına mal olan çilelerin pençesinde ...

Ana Yüreğiyle, soğuğa kurban olmasınlar, hayata tutuna bilsinler diye .....

Ölüm pahasına, çoraplarını bebelerine eldiven yapan, naylona belenmiş çıplak ayaklarıyla hayattan koparılan zulümlerin kurbanı fedakar Afganlı anne ......

Soğuğa kurbanlıklarda, donmuşluğunda, telef oldu , donan bedeniyle yüreğinde dona kalan umutların azap çiçekliğinde  ölümü içmişliğinde .....

Emperyalizmin, yeni teleflikle, kurbanlara, katliamlarda insana kıymalara, acımasızca ve ceberutça, hunharca devam etmişliğin de ....!

Donarak yenilmişliğin de, ölüme, ardında bıraktığı sabiler ve o sözüm ona yine adı insan olan boyu-posu devrilesicelerce .....

Üstelik, sözde din ve ŞERİAT- İSLAM DİN DEVLETİ adına .....

Hem de,  İSLAM DİYE DAYATILAN NE İDÜĞÜ BELİRSİZ HURAFELER VE  HOYRATLIKLA, UCUBELİKLER DÜZENİ , TALİBAN ve VAHABİZM UCUBELİĞİ ve TERÖRÜYLE,ona reva görülen zulmün, zalimliğin ......

İNSANLIĞIN YÜZ KARASI, UTANCI OLARAK SİLİNMEMECESİNE KAZINARAK, TARİHE NAKŞOLMUŞLUĞUN DA  ........

İnsanlığa, yüzsüzlüğünün gerçeğinde utancını ve pespayeliğini bırakarak, donarak, göçtü ölüme ........!

Umuda göçüyle, yolculuğunu, ser-sefillik de gurbette perma-perişanlıklarda katlanmak zorunda kalarak, çektikleriyle ölümle noktalanmış'lığın da ......!

Ölen, sadece onun yenik bedeni değil, sözüm ona, İNSANLIKTIR, İNSANLIK .......!!!!!!

NE MEN-EM İNSANLIKSA ?????

ASIRLARDIR, HELE Kİ DE, İNSANLIK VAR OLDU, OLALI, BİLMEM KAÇINCI KEZ ÖLSE'DE, KABAK TADI VERİP, TEMCİT PİLAVINA DÖNMÜŞLÜĞÜNE İNAT HER  ZAMAN VE HEP BEYHUDE , AKIL ALMAZ  VARLIĞINDAN, BEYHUDE BAHSEDİLEN, İNSANLIK ........

LANET OLSUN BÖYLESİ İNSANLIĞA ......!

Aslı-astarı olmayıp, YİTTİ YİT'ELİ BULUNAMAYAN VE UTANCI ULU DAĞLARDAN DA BÜYÜK, UTANÇLAR DA YOK OLAN .......

Dahası .......

DÜNYAYI TALAN EDİP, CÜMLE CANLILARA HATTA DAĞA,TAŞA VE ÇEVREYE ZARAR VE ÖLÜM SAÇIP .....

EN BAŞTA DA, KENDİ NESLİNİ YOK EDEN, SOYSUZ İNSANLIK ........!

SOYSUZ İNSANLIK ........!

Ne denir böylesi çarpıcılıkla, vuruculuk la yaşanmış, utançlı ve yüz karalığına belenen acıya ?

NE DENİR ?

Ne dense, az gelir, AZ GELİR .....!

Bebeleri uğruna, ölüme gövdesini siper eden, VATANSIZ KURBAN AFGANLI  ANADAN, ARDA KALAN ....

ARI-NAMUSU, VİCDANIYLA, UTANCI  OLANI ÖLDÜRMEYE YETERDE-ARTAR, BU UTANÇLA AYIP .......!

Sözde insanlığında, avutarak, kandırıyor kendini, utancın karanlığında yiten insanlık ....!

AVUTARAK, KANDIRIYOR KENDİNİ, UTANCIN KARANLIĞINDA YİTEN İNSANLIK  ........

UTANCIN KARANLIĞINDA YİTEN İNSANLIK ......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ  




Immenstaad / Almanya 




02 / 01 / 2022 - Pazar




Saat ; 20_20


NOT ; 

Türkiye sınırına yakın İran’ın Belasur köyünde Afgan bir anne, iki çocuğu ile yasa dışı yollarla yurda girmeye geçmeye çalışırken, soğuktan donarak yaşamını yitirdi.

https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/coraplarini-cocuklarina-eldiven-yapan-anne-donarak-oldu-6863765/?utm_source=anasayfa&utm_medium=free&utm_campaign=sol_surmanset

2 Ocak 2022 Pazar


 GÜN OLUR …..!


Sanma ki bakidir, sultanlığın, cellatlığın, Ali Kıran, baş kesenliğin ….
Gün olur, devran da döner, rüzgarlar kasırga olur tersine, aleyhine eser ….
Neye uğradığına, nereye savrulduğuna şaşarsın …
O an eren aklın, ermez olur zıpkın yemiş balıktan, çarkı düşmüş yel değirmenlerinden beter olursun, karışır ak’ın , bokuna …
Yıkılır, yerle yeksan olur sırçadan saraylarınla, zalimlikle bina ettiğin o, İhtişamlı FİLDİŞİ KULELERİN …
Unutma ki, senden önceki TEKFURLARDA ihtişamla debelenirken, vurgun yiyerek yerle yeksan oldular ..
BABİL’İN KULELERİ ile BAĞDAT’IN ASMA BAHÇELERİNİN yerinde, yeller eser oldu ..
Kalmadı Muhteşem Süleyman’a dünya ile Taç-Taht, şan-şöhret ve servet ….
Gelince anlarsın başına BEYİN BEYLİĞİ BİR GÜN, ELİN BEYLİĞİ HER GÜN’DÜR …
Yaşayınca anlar ve diyetini ödeyince idrak edersin en yakıcılığıyla GERÇEĞİN HÜKMÜNÜ ….
Bilesin ki NİFAKLA GELEN, ZULÜMLE YÖNETEN YALAN RÜZGARI OLUR SONUN DA …
Yıkılınca başına O DEVRİLMEZ SANDIĞI İKTİDARI, YİTMEZ SANDIĞI ERK’İ, ZULMÜ, ŞATAFATI …
Dolar kurt, börtü-böcek, karınca erişilmez sandığın o bedenine, devrilip düşünce toprağın bağrına …,KALMAZ CİSMİN, İSMİN, HÜKMÜN, AH VE BEDDUA İLE ANILIR OLUR ESAMEN …
Gün olur ….
YAD EDİLİRSİN HAK ETTİĞİNCE KÜFÜRLE, LANETLE ….
TÜKÜRTÜRSÜN DİRİ NE DE, ÖLÜNE DE, YETMEDİ YEDİ CEDDİNE DE …..!
Sürmez olur debdebe, ihtişam ve zulme dayanan devranın …
Değil sarpta, dağda, taş ta, ova da, düz de, şaşar, tökezler, yolun şaşar, dara düşer hem kervanın, hem de başın …
Düşmez deme dara, başına gelmedik iş kalmayınca değil başın, ömrün de, kıçın da, düşer dara ..
Çekilirsin sende, bir zamanlar masumları, sabi-sübyanları günahsız mazlumları çektiğin dara …
Bilmelisin ki, insan nerede varsa, gaflet,dalalet ve hatta ihanette vardır orada ..
Unutma, dün iktidarında değirmenine su taşımakta yarışan bazı aklı evvel başı kabak, yalın ayak tayfasıyla takımı teneşiri'ne su taşırlar ..

Zil takıp, güle oynaya devrilen kavuğunun, yıkılan tacının, tahtının ve haşmetinin, zulümde geçen iktidarının ardı sıra ..
Mülkte kurtarmaz, malda, şanda, şöhrette üstelik en iyi bildiğin entrikalarda seni, o zor günde ..
Şaşar Kıblen, bozulur pusulan üstelik terk edince seni o zor günde dünkü kılavuzun, kargan ….
Şirazeden çıkınca işler, boka düşünce sakızın, koyup üst üste iki lafı dinletemez olunca hükmün ile-sözünü …
Ayaklar baş, başlar ayak ve ikbalin ile-iktidarın la- geleceğin dört iş bilmez sefilin eline kalınca …
Sen muktedirken kapında havlayan it-avane sürüsü, döner havlamaya başlar sana, hatta yetinmez ….
Eceli gelen köpeğin, Cami duvarına işemişliğinin ruh halinde ve can havliyle, ısırır baldırından ..
İşlerin bu hale gelip, ipini kırınca uçurtman, dört döner ters taklalar da düşer baş aşağı ya …
Hal böyle olunca, avanem dediğin halk kontrolden çıkıp, idarenin ipleri elinden kaçınca, görününce kara, su alıp-batmaya durunca gemin …,
Bulamayınca sığınacak liman, güvenecek dalda-dulda, hele ki de dost ….
Üstelik bir de, güvendiğin dağlara karlar yağınca düşünce takken-görününce kelin ….
Hele ki de itibarınla, hegemonyan yitince …
Aklına yaz ve bilesin ki, o batmaz sandığın HARAMİLER TAYFASIYLA YÜZDÜR'DÜĞÜN HARAM GEMİSİNİ ilk terk eden …
Dün güvenip sırtını dayadığın ehil ve sadık sandığın o çok güvendiğin fareden de suratsız Tayfan terk eder seni …
Tayfan terk eder seni …
Gün gelir …
Keser döner-sap döner, hep böyle sürer sandığın hesap döner ….
Yıkılır tacın-tahtın, devrilir kavuğunla –saltanatın …
Sığamadığın o muhteşem saraylarında, BAYKUŞLAR ÖTER ….
Gün olur, devran döner, burunlardan getirip dar ettiğin dünya al takke-ver külahlarda ..
MEN DAKKA DUKKA HALLERİNİ YAŞAYINCA ..
DELDİRİNCE POSTLA-KIÇI ….
DAR EDERLER DÜNYAYI, DARA ÇEKTİKLERİN, ÇEKERLER, DARA SENİ …
ÇEKERLER, DARA SENİ …
GÜN OLUR, ÇEKERLER, DARA SENİ …!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

26 / 04 / 2019

Saat ; 15_40


 ‘’ - PENCERE ÇOK, IŞIK YOK …! ‘’

PENCEREYİ YAPAN DA, IŞIĞI ÇALAN DA İNSAN SA ….!
İşin içine girince çıkar kavgası, benlik çatışması .
Kimi işini bilip becerip dağdan aşırırken gemisini …
Kimisi düz ovada, yolda, çarşaf gibi deniz ortasında kaybeder yolunu, rotasını, pusulasını ..
Aşırırken birileri malı, avucunu yalar hakkı olsa da mazlum ve gariban'lığıyla, daima üvey evlattan da beter muamele gören mazlum …
Yollar bükülmek le kalmaz, değişir bile, işin içine çıkar ilişkisi girince ..
Beller bükülür, eller ovuştur'ulur, avuçlar ,olmadı ayaklar öpülür..
Kula kullukta, yol bulan madrabazlar..
Görünce kendinden güçlüsünü, ilah yapar koyar tepesine taç diye kendinden de, haramiyi, madrabazı, üç kağıtçı şaklabanı ..
Dinsizin hakkından, imansız gelir, denirse de, pek itibar edip, kanmayın o, söze.
Tepeye haramilerle, haydutlar çöreklenmişse ..
Dinsizle-imansız verirler el –ele, çökerler garip-guraba, mazlumun ümüğüne..
Dünde öyleydi, bu günde böyle ..
Ne yazık ki hep çıkar, altta kalanın canı ..
Binalar dikilir, zinalar çoğalır, haramlarla, haramzadeler kol gezerse meydanlarda ..
İlmin, irfanın, erdemin, ahlakın, onurun, ışığı sönerse..
Binalar yapılırken olmazına niyetle ….
Konursa pencereler, körlenerek daha baştan..
‘’ - Pencere çok, ışık yok olur..! ‘’ ,Ülkede ….!
Karanlığa tutsak edilmişse bir ülke ..
O ülkede insanlık, bir arpa boyu yol almaz, bu böyle biline..
İsyani kelamını boşa etmez..
Ne yalana, nede safsataya, asla mı asla meyletmez ..
Hele ki harama, kıç yalamaya hiç mi hiç tenezzül etmez ..
Doğru bildiğini kuldan esirgemez ..
Ondandır der ki, özünden fikrini …
Değil mahkeme de, dar ağacında bile, sözünden dönmez.
Biline ki, sarmışsa ayrık otu gibi insanı, insanlığı ve ülkeyi baştan başa ..
Pencere çok, ışık yok olur, zinada, haramda, yolsuzlukta çoğalırsa bina …
Çaresi de, çözümü de, mağduru da, kurbanı da insansa, üstelik ….
Gel de çık, çıkabilirsen işin içinden ..
Sor ,sorgula ‘’ –Şeytan bunun neresinde ‘’ denen tekerlemelerin eşliğinde …
Pencereyi yapan da, ışığı çalan da, insansa …
PENCEREYİ YAPAN DA, IŞIĞI ÇALAN DA, İNSAN SA ….!
Asiyeler ve vatanla, insanlık nasıl kurtulur bu durumda ?
Salozların mavalının birbirini kovalamış lığın da ..
Tozu-dumana katıp, malı alan Üsküdarı aşmışsa çoktan ..
Nasıl kurtulur, ASİYE ile VATAN ?
‘’ - PENCERE ÇOK, IŞIK YOK …! ‘’
PENCEREYİ YAPAN DA, IŞIĞI ÇALAN DA İNSAN SA ….!
Düşün bir yol ..
Müstahak mı, Asiye ile, vatan buna ?
Müstahak mı, Asiye ile, vatan buna ?
‘’ - PENCERE ÇOK, IŞIK YOK …! ‘’
PENCEREYİ YAPAN DA, IŞIĞI ÇALAN DA İNSANSA ….!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Friedrichshafen /Almanya
02 / 01 / 2019
Saat ; 01_46

1 Ocak 2022 Cumartesi


 

SENDEN GAYRISI ........

 

HÜKÜMSÜZDÜR ....HÜKÜMSÜZ ............!

 

 

 

Ayrılıklardan muzdarip, acılara müptela gönlüm misali ...

Alev, alev tutuşmuş harlı, kızıl gecede ...........

 Senden gayrısı, hükümsüzdür ......Hükümsüz ..........!

Yerime koyarak kendini, düşün ve varsa vicdanının dillenmişliğinde, de bana ......

De'ki,

'' - Elden ırak, sevgiliden, umuttan yana, yoksun ......

Çileden, gamdan, hüzne yenik yürekten yana, gam yükü kesilmiş baht-ı kara, kısmeti bol mu bol birinin ....

Elinde ne kaldı hayata dair ?

Yerime koyarak kendini, düşün ve varsa vicdanının dillenmişliğin de, de bana ......

De'ki, yüreğim soğusun, içim ferahlasın, gönlüm sükuna ersin ......

Ağıtçı başı olmalar dan bıkıp-usananlığım da .....

Hayata, insana ve sevdaya dair yeni sözler ve duygular, düşünceler, güzellikler üretmenin zamanıyken, üstelik .....

Dahası, yüreğimle, ömrümü sevdana bilerken, gönlü şad olanlığımda ...

Üstelik birde ....

Şafağa aşkını, özlemini ve beklentisini dillendirmecesine .......

Alev, alev tutuşmuş harlı, kızıl gecede .....,

Senden gayrısı hükümsüzdür ......Hükümsüz ..........!

SENDEN GAYRISI ........

HÜKÜMSÜZDÜR ....HÜKÜMSÜZ ............!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

01 / 01 / 2022 _ Cumartesi

 

 

 

Saat ; 15_15


SONUNDA DA, DİYECEK HAKLI VE SAYGI DUYULACAK KELAMIN OLSUN .........! SAYGI DUYULACAK, KELAMIN OLSUN ......... Her zaman ve hep ..... '' - Herkes gitse de, ben kalırım, yanında ...! '' Diyenlere, sen, sen ol, körü körüne bel bağlama ..... Hayat kanıtlayarak göstermiştir ki .... İnsan geçinenlerin, ortak naturası gereği ve sonucu .... Kirişi ilk kırıp, HIZLI GONZALES hallerinden de hızlılık da, ilk sıvışanlar, hep onlar olmuştur, hep onlar ..... HEP ONLAR ......! Tıpkı, batan gemiyi ilk terk edenlerin, fareler olduğu, söylenti'sin deki gibi .... Dünün, tozlu savaş tarihi kitaplarının, geniz yakan kokusuna katlanıp ... Gerçeğin ve sağ duyunun ışığıyla, egemenliğinde araştırılınca ...... Ortak payda olarak, en sık göze çarpıp, görülen gerçek ...... En güvenilir sanılan askeri birlikler, çoğu kere ve sıklıkla, safları ilk değiştirerek, terk edip .... İhanetle, karşı safa geçen ve mensup olduğu orduları, ilk terk edenler olmuştur .......! Böylesi tarihsel gerçeğin, insanla, insanlığın üzerinde, << -DEMOKLESİN KILICI >> Misali, sallanıp-durarak, insanı, insanlığı GÖLGELEMİŞLİĞİN DE ......! Dahası, güven olgusuyla, kavramını, tartışılır kılmış lığın da ...... Söz konusu olan, SADAKATSİZLİK, İHANET VE HAİNLİK ise .... Bugün insanlığın içinde bulunduğu berbatlıkla, dibe vurmuşluk ta, ilk akla gelen olay ve söz ........ '' - ZOR, OYUNU BOZAR '' Olup, çıkmışsa, varın, ötesini siz düşünün ... '' - GERİSİ TEFERRUATTIR, TEFERRUAT ....! '', ÇAĞLAR ÜSTÜ ÖNDER ATA'nın, doğru öngörü tarihsel haklılıkla söylediği gibi .......! Hallerin böyleliğin de, gerçeğin, iç yakan harın da kavrulmuşlukla ...... İnsan ve insanlık, ne çektiyse İHANET ile HAİNLERDEN çekmiştir .... Bu cümleden olmacasına ... Denileni, vaat edileni, yahutta HAMASİ PALAVRADAN ÖTE GEÇMEYEN laf ola-beri gele hallerindeki lakırdıları duyup, dinlesen de ... '' - Herkes terk etse de, ben ...yahutta, bizler .... '' İle başlayan, sözüm ona ..... << - Kuru laftan ibaret . >> Sözde, sözle güven vaat eden, yahutta, sadakat ilan eden sözcüklerle, tümcelere inanma, güvenme, en önemlisi ve önceliklisi de, BEL BAĞLAMA .......! Sen, TEDBİRLİ İYİMSERLİĞİ asla ve asla, katiyen elden bırakma..... Söylenen cümle lafları, SABIRLA, TEBESSÜMLE ve gerekeni, aslolanı, eşyanın tabiatına uygun olanı yapmayı ihmal edip, erteleme .... Son aşamada, gün görmüş ariflerin sözüne uyarak, onların dediği gibi .. << - İCAP EDENE, RİAYET ET .... >> YÜREĞİNİN, SAĞ DUYUNUN SESİNİ DİNLE.... O, İÇ SES, sana, neyi diyor ve öneriyorsa .... << - GERÇEKLİĞİ VE DOĞRULUĞU ... >> Canını acıtsa da << - YİNEDE VE İNADINA ...>> Gerçekliğinde ve gerekliliğinde onu, olması gerekeni, doğruyu yap, doğruyu .......! Tarihten ders almayanlar, içindir ..... '' -TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR . '' Ahmaklığına, sorgusuz sualsiz ..... Dahası, alenen deyişle, ahmakça inanarak, pabuç bırakmakla kalmayıp, inanarak dahası kanıp-aldanarak ......... Kapı-çevre teslim olup, yelkenleri indirerek, sineye çekmek....! Yanlış formülle, işlemden çıkacak sonuç, belli olmasına karşın, yap-et, sonrada ...... Bile, bile yanlışı ve çıkacak sonucu, yaşanacak sonu, hatta sonucun isteyip, umduğun gibi çıkmasını bekle .... Bu ahmaklık ve olumlu sonuç bekleme halleri değil midir, insanı ve insanlığı mahveden ve derin acılar yaşatan haller ???? Hamasiliğin para etmemişliğin den de çok, pahalıya mal olmuşluğu gerçeğini, akılla, gözden ırak tutmadan, dahası ..... Yaşananlarla, tarihten, doğru ders alıp, doğru sonuçlar çıkaran olma adına ..... Mutlaka ama mutlaka, hayatı sorgulayanlıkla olaya ve soruna yada duyduğuna, denilenlere, tedbirli yaklaşarak, düşün ki ...... Sonunda, hüsrana dönen ve hatta, seni mahveden sonuçlar yaşayarak, perma-perişan olup, acı ve ..... Acıdan da çok, utanç duyma, kendinden iğrenme ......! Denileni dinle ve eskilerin, ekabirlerin deyişiyle .... << - İHTİYATLI İYİMSERLİKLE >> Dur, düşün .... Son aşamada karar verirken, bilinçle, bilgi, fikir ve kanaat sahibi olarak karar ver ki ...... Kendinle, hayatla ve olaylarla, gerçeklerle yüzleşmeye, yüzün ...... Sonunda da, DİYECEK HAKLI VE SAYGI DUYULACAK KELAMIN OLSUN .........! SONUNDA DA, DİYECEK HAKLI VE SAYGI DUYULACAK KELAMIN OLSUN .........! SAYGI DUYULACAK, KELAMIN OLSUN ......... Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 01 / 01 / 2022 - Cumartesi Saat ; 11_11

 

TOPLADIM, KIRIK AYNADAN ........!




Ömrümün, gönlümün bu yeni yılın eşiğindeki yorgunluğunda .......

Baktığım aynada gördüğüm kırık dökük sevinçler, edilgen haller, kararsız ve mahcup gülüşler .....

Dahası ....

Ruhumun derinliğindeki fırtınalarla-sarsıntıların yüzüme, gözüme ve oradan da aynaya vurmuşluğunda ....

Yeniye saniyeler kala, eskiye vedada yılın ömrünün sonunda onu uğurlamaya çalışırken ....

Gözlerimden, yanaklarıma ve lavaboya süzülen yaşların bakışlarımı esir almışlığın da can havliyle, son bir gayretle göz yaşlarıma egemen olmaya çalışırken çarptı elim aynaya çatlayıp,kırılınca ayna, şaşkınlığım, göz yaşım,sevincim, gülüşümle-ağlayışım bir kokteyl olup birbirine karışmışlıkla ayna kırıklarıyla saçıldı banyoya ...

Ne yapacağımı bilmemenin hele ki de, ağlayacağımı-güleceğimi kestirememişliğin ala-boraların da ardımda koyarken eskisini ...

Karşılarken yenisini ..

Eskinin yeniye, hüzünlerimin, sevinçlerime,

gülüşüm'ün, göz yaşıyla belenen ağlayışıma karışmışlığın da .......

Elemin izlerinin, ruhuma, geceye ve eskisiyle-yenisiyle yıllara bezenmişliğin de .........

Bir yılbaşı gecesinde, topladım, kırık aynadan, ömrümün parçalarını ....

TOPLADIM, KIRIK AYNADAN, ÖMRÜMÜN PARÇALARINI ........

Ömrümün parçalarını ........

TOPLADIM, KIRIK AYNADAN ........!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya




01 / 01 / 2022 - Cumartesi 




Saat ; 01_05

 

OLSA BÖYLE BİR OLANAK ....  BİZDE, MUTLU MESUTLARIN MENKIBESİNİ YAZSAK ..... Olsa böylesi bir olanak ile  şansımız, ortamımız ve gönüllerimi...