12 Aralık 2024 Perşembe

 






GECEYE DÜŞER, GECEYE .......!

Geceye düşer, geceye ...... Yalnızlığın korku cenderelerinde ezim, ezim ezilen gönlümle, ruhumun hüzünleri .... Sarıp, kuşattıkça karanlıklar, gözlerimle, yüreğimi ..... İrerir fal taşı misali, ölü balık gözleri isli açılır göz bebeklerim, tir, tir titrer yüreğim ..... Sürer-savurur elemlerin kasırgaları benliğimi, kendimi yerle yeksan olan kağıttan kaplanlardan da, beter hissederim .......! Acze ve naçarlığın sarp, engebelli meçhul dipsizliğine yuvarlandıkça, göynüyen, çürümelere duran ruhum ... Zaten, oldum olası eğreti hissetmekten kendimi alamadığım hayatla, dünyadan kopmuşluğumda .... Hazanda çürümelere savrulan yapraklar ve için, için ölümü içen gazeller kesilirim .... Tir, tir titrer içim, dışım, solup-kurmuş, kanı çekilmiş çatlak dudaklarım .... Sardıkça kurşini karanlıkların ağırlığı bedenimle, ruhumu ..... Yağı tükenip, sönmelere tutsaklığında, karaya kesen, kandillere dönerim ... Çıka geldikçe heyheylerim, kabuslarım, korkularım girdap,girdap ... Daha bir çeker içine, yutar beni, kederlerimin çürümüş et kokusundan da beter tarifsiz koklarında çoğalan ...... Kelimenin tam ve en hafif anlamıyla, beni, benden alan, genirmeler, kusmalar, kendimden geçmeler .......! Kasım, kasım kasılmalarda, geçerim kendimden, yenikliğin ve karanlığın korkunç uçrumlarında ...... Pare pare olur, yerle yeksanlıklarda, hiçliğe teslim olurum ........ Ardı-arkası kesilmeyen çığlık ve hıçkırık tufanlarında, korkulara boğulmalara .... Böyleliklerimde, musallat olmuşluğunda azapların, ömrümle, ruhuma ..... Tıpkı, ölü kelebeklerle, canı yitik pervaneler misali saçılarak öteye-beriye, yada ....... Tepeleme yığılarak ölü canlığın farkındasızlığıyla üst, üste ... Işığa uçuşlarda içilip-yaşanan, umursamazlıklara tutsak ve yenik ölümlerde boy atan, tarifsiz hüzünleri, geceden, sabaha taşımışlığında .... ÖLÜMLERDE BOY ATAN, TARİFSİZ HÜZÜNLERİ, GECEDEN, SABAHA TAŞIMIŞLIĞINDA ....... Geceye düşer, yalnızlığın korku cenderelerinde ezim, ezim ezilen gönlümle, ruhumun hüzünleri .... Gönlümle, ruhumun hüzünleri, geceye düşer, geceye .... GECEYE DÜŞER, GECEYE .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 12 / 12 / 2024 - Salı Saat ; 01_16





ÖLDÜRMEDİM  UMUDUMU İÇİMDE 




Haykıracak nefesim kalmasada,öldürmedim umudumu içimde..!


Terketmedim yaşama sevinci denen sevdamı nefes aldıkca..

Sarıldım,yorgan yapıp üstüme çekerek düşlerimi..

Çocuksu sevinçlerimde gülüşlerimle süsledim acıya inat,gözbebeklerimi..!

Kan kussamda,kızılcık şurubu içmişcesine mutlu kıldım..

Öğretmişliğiyle içimdeki çocuğun bana, beni sevmeyi..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

11 Aralık 2024 Çarşamba






Sevdim kendimi,düşmeden pençelerine bencilliğin ve ikiyüzlülüklerin..


Hadi,hadi utanmayın,çekinmeyin..

Siz sizesiniz şunun şurasında, büyüklüğünüzle bilirsiniz birbirinizi..!

Zararı yok,hadi yine takın siz maskelerinizi..

Reveranslar yapıp, boylar gösterin,

Sırıtın sırıtabildiğinizce, iğretiliklerde sahte gülücüklerle siz , size...

Maskeli balolarınızın curcunasında....!

Ben, fillerin tepiştiğinde , çiçeklerin ezilip kurban olduğunu..

Solan çiçek ömürlerin, sessiz gözyaşlarında,bükülen boyunlarında öğrendim...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ 


Hildesheim / Almanya 


10/12/2011- Cumartesi 


Saat;  22_06




Saat


7 Aralık 2024 Cumartesi

 






YANITI, SİZDE .....

YÜREKLERİNİZLE, DUDAKLARINIZDA MÜHÜRLÜ .....!

Ne yada neyi bekliyorsun ?
Sorusunun yanıtında, duyulmaktan korkulanı gizlemek için ......
Çoğunlukla, hatta istemsizce, irade dışılıklardaki, nafile çabalarda, ağda çırpınan balık kesiliriz, balık .......!
Bahanelere, kaçamak yanıtlara, lafı ağızda evelemeye-gevelemelere ....
Dolambaçlılıklara sapıp, kelamı, yanıtı dolandırıp, sakız yada lastik yapmalara öykünürüz .......!
Başlarız sıralamaya .......
Yurdu, yuvayı, tüneği, ocağı, yavruyu, yari, yaranı, falancayı-filancayı, torunu-torbayı, kuzuyu, konu-komşuyu, nihayet, akla takılan ...
Ama özünde, hiç mi hiç aslı-astarı olmayan, esamesi okunmayan randevularla, buluşulacak kişi adlarını, hasılı .....
Ölümün dışındaki, cümle seçenekleri, yanıtları, bahaneleri ekler, en sonunda da, kısılan sesimizle ....
Yarı duyulur, yarı duyulmaz, anlaşılırlığı su görütrür hallerde, mırıldanır
...... bekleriz, bekliyoruz, demeler gelir.......
Çoğu kere,sus-pus olunur, içimizde çoğalan sessizlikle, sükuna, boşluğa gömülürüz ........!
Özünde, aslında, gizlenilmeye çalışanın, GERÇEĞİN, KORKULAN YANITIN, YÜZLEŞTİREN ÜRYANLIĞIN küllenmesidir, KÜLLENMESİ .......!
Adı üstünde, yapılan ........
İnsanın, kendini kandırıp, kendine yalan söylemesidir, YALAN .......!
İnsanın naturası gereği, yanıtını bildiği, onu duymaktan korktuğu için ...
Sormaktan da, yanıtlamaktan da imtina edip, kaçındığı soru ...
Ömrün hemen, her aşamasında .....
Hele ki de,
Genellikle de,YAŞLILIK ya'da ....
Cebelleşilen temel sağlık sorunu gibi, hallerle bezeli belli aşamasında, ömrün kemal ve kıdem çağında ......
Yaygın halk deyişiyle, bir ayağın, çukurdalığında ......
Amiyane deyişle, ömrün son virajında yada düzlüğünde, gözleyip beklediği evrede ......
Ürktüğü sorunun, yadsınamayan,sözümona aklımız sıra geciktirilen, son yanıtı .....
Ölümdür, ölüm .......!
Hiç kendimizi kandırmayalım, abesle iştigal etmeyelim .....
Son aşamada beklenen de, gözlenen de ölümdür, ölüm .......!
Onun içindir ki ...
Gelin, kelamı lastiklendirmeyelim, soruyu, yanıtı, alalayıp-pullayıp, küllemeye kalkmayalım ......
Gerçeği, halının altına süpürmeye kalkıp, kendi ahmaklığımız'la, yalancılığımıza kızıp, diş bileme'lere kalkışmayalım .......!
Kaçsak ta , duymamak adına, kulaklarımızı tıkasak, devekuşluğuyla, üç maymunluğa yeltenip ....
Kafalarımızı kuma, tandıra, küle sokup, gömsekde .....
Duyulacak yanıt, havada ki güneş, aldığımız nefes, soluduğumuz hava kadar gerçek ve nettir, net .......!
İnsanın, kendine en büyük yalanı nedir ?Sorusunun, kestirmeden en doğru yanıtı ....
Ölümdür, ölüm ......
ÖLÜMMM !
Bittiiiiiiiiii ......!
Ötesi .......
Laf-ı güzaftır, lafı güzaf .......!
O, zaman .......,
Gelin, bir kez olsun, EĞRİ OTURUP,DÜZGÜN VE DOĞRU OLMAYI deneyip, becerelim .......
Böylesi tarihi fırsatı kaçırmayalım, ıskalamayalım, içimize sinenin,sağ duyunun gereğini yapıp, emrini yaparak .......
BİR YOL, KENDİMİZE İÇTENLİKLİ, DÜRÜST OLALIM, DÜRÜST .......!
İnsanın, hemen herkesten önce, kendisine söyleyeceği, EN BÜYÜK YALANI .....
YANITINI DUYMAKTAN KORKTUĞU SORU, NEDİR ?
Yanıtı sizde, yürekleriniz ile, dudaklarınızda mühürlü .....
YANITI, SİZDE .....
YÜREKLERİNİZ İLE, DUDAKLARINIZDA MÜHÜRLÜ .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

22 / 11 / 2022 

 OLUP, ÇIKAR ......








İNSANIN VE İNSANLIĞIN UTANCIYLA, YÜZ KARASI ......

YÜZ KARASI ......!

Karalıkla, karanlık verince el, ele, gasp edip, kirletince, ömrü ......
Tepeden-tırnağa buna belenip, bunu yaşayan, aşar yüz kızarıklığını, bürünür, yüz karalığını ......
BÜRÜNÜR, YÜZ KARALIĞINI .......!
Daldığı suç küpünde, korkunun simgesi, karanlığın kölesi, olup, çıkar ......
KORKUNUN SİMGESİ, KARANLIĞIN KÖLESİ,
OLUP, ÇIKAR .......!
Olup, çıkar .......
İNSANIN VE İNSANLIĞIN UTANCIYLA, YÜZ KARASI ......
YÜZ KARASI ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 11 / 2022 - Perşembe

Saat ; 09.15 







SEVİNÇLERE IRAK VE YABAN ......

ACILAR, GAMLAR YURDUDUR, ÇİLELER OTAĞI ÖMRÜMÜZ ......
ÇİLELER OTAĞI ÖMRÜMÜZ .......!

'' - Ellere, düğün-bayram, bizlere kalan, gamdır, gam .......!
Neyleyim baharı, yazı, seyranı, Arifeyi, bayramı . ''
Hallerine, perişanlıklara aboneliklerde .....
Gönül yurdu, viran olup, ören yerine dönmüşse ......
Gittiğin yollarla, yittiğin ufuklar, göz, gözü görmezliklerde ....
Halkın diline tesbih, deyişlerlerle; Ala ficirik, toz-duman olmuşsa .......!
Hallerime paydaşlıkla, güller dalını, yarağını, goncasını, dökmüşse .....
Bağbanını yitiren yüreğim, bozulmuş bağlığa ....
Huzura, uykuya hasretliğimle bezenen geceler, katran karasına kesmişse .......!
Sebebisin, sebebimsin, sebebim ......
SEBEBİSİN, SEBEBİMSİN, SEBEBİM .......!
Akıbetimizle, sevda öykümüz, muamma .....
Hasret çoğalt'tığım sen, bilmeceyle, labirent ...
Yitik, yok geleceğimiz, heba da hiç hallerdeyse .......!
Aklımızın dolaşık'lığın da, duygularımızla, devinim'lerimizin birbirine girip, karışmışlığın da ......
Çetrefillikler le, çözülmez kördüğümler kuşatmışsa ......
Ahı'da-vahı'da gitmiş, esamesi okunmayan ömrümüzü .......!,
Arşınladığımız yollar, ayrılığa, hasrete, kedere, pür melal'liğe çıkıyorsa ......
'' - Makaram, sarı bağlar '' Dilimden-dudağımdan düşmeyen, yüreğimin yanığını dillendiren, vazgeçilmezim, ömür türküm ......
Adın, dilime tespih ........
Gözlerim, ağıt odağı ......
Kirpiklerim, yaşlara tünek ise ......
Gelen-geçen, hallerime gülüp, '' - Çek ipini '' Demelere durarak ....
Hariçten gazel okumalarda, makaraya sarıp, dillerine dolayarak .......
Hoş gönüllerine, eğlence, ağızlarına sakız, günlerine kattıkları renk, sayıp-görürlük de ......
Tefin, bir içine, bir dışına vurarak ......
'' - Yaramdan değil, sorandan öldüm '' Konumu ve durumu .....
Benim için, aşinalığı da aşıp, kanıksanan hal olup, çıkmışsa ......
Hallerim, iç güveyin'kiyle, yeni gelinin rezil rüsva hallerinden de beterlik de ......
İç ağrısıyla, el-alem maskaralığına kesmişse ....
Kavuşmamız, gerçek dışılığı, hayal ötesini de aşıp ....
Zaman kavramının ömür, hayat ve lügat'ımızdan, ömrübillah, külliyen çıkmışlığın da .....
'' - Balık kavağa çıkınca '' ......
Ya'da .......
'' - Ölme, eşeğim ölme, bahar gelince, yonca biçiyim de, ye ''
Beterlik'lerinin, körküsürlük ve olursuzluk çıkrığına, sıkıca sarmal' lık da .....
Ayan-beyan, avara olup , hiçler ile, yoklara karışmışsa .....
Hasılı ....
Sevda deyince, yadıma, aklımla, gözlerimin önüne ....
Elleri cebinde, hali zerül mü zerul, boynu bükük adam silüeti ......
Sesine vurgun kulaklarıma, her halükarda, ayrılık ve hasret melodileri geliyor ......
Yüreğim, çığlıklara kesiyorsa ......
YÜREĞİM, ÇIĞLIKLARA KESİYORSA .......!
Elem çanları, hep bana, hep bize ve olursuzluklara, yaslara çalıyorsa ...
<< - Ölmüşüz, ağlayanımız yok .'' Sözcükleri, bir başkalarını değil de .....
Her zaman, her koşulda, beni, bizi anlatıyorsa ......
Bil ki .......
Külü yok, dumanı yok, ateşlik de savrulmuş'luğumuz da .....
Yüreklerimizle, gönüllerimizin, dahası ....
Ömürlerimizin, kızgın, kor közler'deki, çifte kavrul'muşluklarında, külliyen helak lığın da .......
Damgalı eşeklik den beterlik ler de, ömrümüze nakşolan .....
Boynu büküklüklere, kulluklar da ....
Kederlerin, GAYYA KUYUSUDUR, sevinci unutan, hazza hasret ruhumuz .....
HAZZA HASRET, RUHUMUZ .......!
Sevinçlere ırak ve yaban ......
Acılar, gamlar yurdudur, çileler otağı ömrümüz .......
SEVİNÇLERE IRAK VE YABAN ......
ACILAR, GAMLAR YURDUDUR, ÇİLELER OTAĞI ÖMRÜMÜZ ......
ÇİLELER OTAĞI ÖMRÜMÜZ .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 11 / 2022 - Perşembe

Saat ; 11_55

5 Aralık 2024 Perşembe







SEN...


Sen, kem-küm söylemelerinde hep ..
Galiba ve bilmemkilere takılırdın ..
Bense, göz bebeklerinle, kirpik uçlarına ..
Ondandır, göz yaşlarının beni kıskanmaları, boşuna değil ..
O hınçla seli-suya katarak akmalarda göz yaşların ...
Bırak kıymetini bilmeleri ...
Farkında bile olmamışlığımızda ..
Aşkta,aşkla ama mahçupluklar ve acemiliklerde ...
Adımlamaya başlamışlığımızda ....!
Adımlamaya başlamışlığımızda ... ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad /Almanya

05/12/2017

Saat; 09_34

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...