11 Ocak 2025 Cumartesi

 




HAYAT, ZAMAN ve TARİH, ÖĞRETİR, GERÇEĞİ ....!


Sen ne kadar direnirsen diren, yadsı, yok say hatta, olmadı zırla ve tepin ..
Hayat, zaman ve tarih sana HANYA' yı da, KONYA' yı da öğretir ...
Aklın şirazeden çıkmadıysa ve olup, çıkmadıysan ZIR, ZIR DELİ ...
EMBESİL ve AHMAK olsan da, yine de ve o, görünmez çekiciyle vura, vura ...
Dahası, su yumuşaklığı ve sabrıyla oya, oya, …
Dele, dele, içine gerekeni koya, koya, çivileyerek alnının ortasına ….
Yahut ta, kafanın arkasında kalan o, zırnık kadar, BEYİN DENEN, HÜNERLİ KUTU' ya işler, gergef gibi, gerekenleri ...
ALZHEIMER yada diğer bazı tıbbi sorunlarla deforme olmuş olsa da beynin ve diğer uzuvların …..
TARİH, HAYAT ve ZAMAN özünde sana yapması gerekeni, üstelik ve hem de gereği gibi, yapmıştır zamanın behrinde ..!
Ne var ki, insanın çiğ süt emmişliğinde ….
Kendine özgü saplantı, sapma, sapkınlık ,yahut ta ….
Egona köleliklerde, KULA KULLUKLARDA tüm olan bitene ve hatta, insan olarak, kendine ve insanlığa ihanetle ...
Sen '' – Yine de ve inadına . ''
'' - İNADIM İNAT, ADIM KEL MURAT ! '' Deme modunda, pespaye hallerini sürdürerek ..
İşin kolayına kaçarak, AMAN SENDE 'cilikle yada...
Senden önce nice hemcinsin ahmakların yada deve kuşluğa soyunanların yaptığını, tekrara yönelirsen ...
İşine gelince DEVE, işine gelmeyince, çıkarına hizmet etmeyince …
KUŞ HALLERİNDE şakımaya, kanat çırpıp, uçmaya, kaçmaya çalışırsan ..
Özcesi, DÜZENBAZ SAHTEKARLIK VE RİYAKARLIK yaparak … İşine gelip, çıkarına hizmet ettikçe …
YILANDA DA TEHLİKELİ -İNSAN GEÇİNEN HAİN VAMPİRLERE UŞAKLIĞA, KULLLUĞA SOYUNURSAN .....
İşte o, zaman bazı aklı evvellerin diline nakarat ve pelesenk oluşla söyledikleri ….
'' -TARİH, TEKERRÜRDEN İBARETTİR.'' Zırvalığına, saçmalığına ve dogmatiklik balçığına, saplanır kalır ..
Patinaj yaparak, yahut ta bataklıkta debelenerek, bir önceki DANGALAK SÜRÜSÜNÜN AKIBETİNE UĞRAR ...
O, AKLI EVEL GÜRUHUN YAPTIĞINI YİNELER ve üstüne bir de ...
Ahkam kesmelere kalkarak …
‘’ - Tarih, tekerrürden ibarettir .’’ , Zırvasına sarılırsın ...
Tarih, olan-bitenden ders almamakta inat eden, AHKAM KESEN, AHMAKLAR SÜRÜSÜ İÇİN, TEKERRÜRDEN İBARETTİR ....
İnsan, hayatı ve tarihi doğru ve diyalektiğe uygun …
Zamanın bağrında, çağlar arasındaki evrilmeye ve bilimin, ilmin ışığında olayları, hayatı ve yaşadıklarını sorgular …
Sapla-samanı karıştırmadan yaklaşırsan ..
Hem kendini; hem de hemcinslerini, insanlığı felakete sürüklenmekten kurtarırsın ...
Hayatın ABC' si bize göstermiş ve kanırtarak, öğretmiştir ki '' -HER KOŞULU KENDİ DİNAMİKLERİ,DİYALEKTİĞİ VE SÜRECİ İÇİNDE VE ETKİ-TEPKİ, YANSIMA …
Dahası, NEDEN-SONUÇ ilişki ve kombinasyonu içinde ele alırsan ..
Hem tarihe, hem insanlığa, hem de bilime ve ilme doğru katkı …,,
İnsanlığa sağ duyuyla, akıllı hizmet ve onurlu bakış açısı ile, ….
EVRENSEL İNSANİ ÇÖZÜM ÜRETME katkısı sunarak ..
Sadece, üstüne düşeni ve görevini yapmakla kalmaz..
TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR safsatasının yanlışlığını gösterir ….
Ömrünü, aklını, emek ve göz nurunu doğru, verimli, gerekli,
yararlı kullanmış olursun …..
Bilmeli ki insan, önce kendine ve insanlığa ihanet ederken … Özünde tarihe, ilme ve bilime de ihanet ederek ….
İNSANLIK SUÇU İŞLEMİŞTİR yaftasını kendi elleriyle boynuna takar ...
Hasılı ve özcesi ....
Sen, düşünüp, sorgulayıp hayata, zamana, insanlığa ve çağlara hizmet verirken …
Ahmaklığa ve ihanete dur demekle kalmaz ….
HAİNLER SÜRÜSÜ’ ne katılmaz, o sürünün ülkesini, dünyayı, halkını ve sonuçta da …
Dünya insanlığını mahvedip ….
ÇAĞDIŞI KARANLIĞA HİZMET EDEREK …..
İNSANLIĞIN UTANÇ TARİHİNE ADINI YAZDIRAN ….
ALÇAK ve HAİN DAMGASINI HAK EDEN …
Hal, tavır ve hareketleriyle ….

Bırak el-alemi ….
Kendi çocuğunun yüzüne bakamayacak kadar …..
Utanç balçığına ve ihanet bataklığına batarken ...
Kendinden önce, tarihe adını kara harfler ve utançla yazdıran sapık ve sapkınlar ordusunun neferi olup çıkar ..
Tıpkı, PİNOCHET, Ferdinand ve İmelda MARCOS çifti, FRANCO, MUSOLİNİ, HİTLER ve UZUN REİS gibi …
İNSAN MÜSVETTELERİNDEN BİRİ OLUR ÇIKARSIN ….!
Meramın, UZUN REİS kepazeliğine özenmek ve soyunmaksa, sana sadece şunu hatırlatır tarih...
‘’ - ONUN UTANCINI PAYLAŞMAK YERİNE, İTİN SIÇTIĞI BOK OLMAK EVLADIR ....! ‘’
Eğer, buna rağmen ve bunu bile, bile onun yaptığını yapma ahmaklık ve ihanetinde ısrar ve inat edersen ..
SEN ve SENİN GİBİ AHMAK HAİNLER İÇİN …..
‘’ - TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR . ‘’ Sözü tarihin bağrına KANLI PASLI HANÇER öldürücülüğünde yazılarak …..
İHANET EDEN HAİN, olduğunun notunu ve kaydını düşmekle kalmaz, bağrına ..
Beraberinde, KURUNUN YANINDA YAŞINDA YANMASINA SEBEP, KİŞİ gibi ….
Ölümünle bile, asla silinmeyecek, İNSANLIK SUÇUNU ..
ÇIKMAYAN YAĞLI KARALIKLA YAZAR, ALNININ ORTASINA VE BOYNUNDAKİ UTANÇ YAFTASINA ..
Bu gün iki bin yirmi, yani …..
Yaşanacağa ve yeniye evrilen haliyle ZAMAN ….
ÜÇ BİN yılının eşiğinde …..
İNSANLIĞIN, HAYATIN, ZAMANIN ….
ASLA UNUTMAYAN HAFIZASIYLA TARİHİN, KARA DEFTERİNE
KÜNYEN VE SUÇUN ….
YANİ…..
İNSANLIĞA İHANET EDEN, HAİN, unvanın yazılır ..
Tıpkı, senden öncekilere, olduğu gibi ....
Gerçeğin ışığında, tarihin gerçekliğinde …
Zamanın o, hassas imbiğinden süzülerek, tarihin şaşmaz belleğine yazılıp, kazınmışlığında …
LAYIK OLANA, HAK ETTİĞİNCE, UYGUN GÖRÜLDÜĞÜNCE ...
Ne bir eksik, ne bir fazla olmamacasına, bire bir ve kılı, kılına doğrulukla …..
Bulursun sende, hak ettiğin unvanı …..
Tarihin ve toprağın bağrının ….
Sen ve senin gibi …
‘’ - İNSANIN VE İNSANLIĞIN YÜZ KARASI MENDABURLARIN MEZARLARIYLA DOLULUĞUN DA . ‘’
Sende alırsın, yerini ….
Hem de, HAK ETTİĞİN ÜNVAN VE NAMLA, ANILMACASINA yerini alırsın, TOPRAĞIN BAĞRINDA ....
TARİHİN ÇÖP SEPETİNDE ....!
Asla unutmamalı ve bilip, yadında tutmalıdır, kendine İNSANIM DİYEN herkes, bu tarihsel gerçeği ...
‘’ - TARİH TEKERRÜRDEN İBARETTİR ..! ‘’
Safsatasının yanlışlığını, bir kez daha öğreterek ve ağır diyetini ödeterek ....
Üstelik ...
Adının önüne, çıkmayan yağlı kara yazıyla '' - HAİNDİR. ''
yazarak ve yazdırarak ...
HAYAT, ZAMAN ve TARİH, ÖĞRETİR GERÇEĞİ ....!
ÖĞRETİR, GERÇEĞİ .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

03 / 01 / 2020

Saat ; 22_44 

 



TÜM KOKULAR SEN ŞİMDİ...



Tüm kokular , sen şimdi...
Zamanlarda, sen..
Günlerde , sen..
Evren , sen kokuyor.
Kokun kaplıyor, benliğimi,
Tüm kokuların ,
Sen olmuşluğun da ...!
Tüm kokuların ,
Sen olmuşluğun da...!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ


Ereğli /Konya


06/12 / 2015


Saat:11_15







KADIN, MARTI VE DENİZ ...!

Kadın, yararken suları adım , adım, aheste, aheste ..
Fısıldadı, onu kucaklayıp, selamlayan ...
Martıyla, denize ..
Olanca yalınlığı ve tüm içtenliğiyle !
'' - Eyyy deniz....
Ve, Martı ..
Bana ne kadar çokluk duygusu yaşattığınızı bir bilseniz, siz bile şaşırırdınız bu etki gücünüze ..''
Yürüdü sevgiyle..
Martıyla , dalgalara ....
Kendi, kendisiyle hesaplaşmaları arasında ..
Söylediklerini, bir kendinin duymuşluğuyla ...!
Söylediklerini, bir kendinin duymuşluğuyla ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli/KONYA
05/12/2015
Saat;02_33

 

Yeğenim Burak´a




Meğer her gülümseyişinde
Ağlamışsın
Masum tebessümün
Uçuşurken dudağında
Yalancı şahidiymiş
O son hüznün

Çaresizlik mi?
Özlem mi?
Yoksa bitmez bir sevda mı?
Nedenindi sonsuza

En yüce sevgileri bırakarak ardında
Gidiyorsun
Tebessümün hâlâ
Uçuşur gibi dudağında

Sanki bir meleğin kanadında
Mutlu ve huzurlu
Uyuyorsun

Süt kokan
Ana kucağında


Mualla YASSIBAŞ, 30,10.2008 Almanya

10 Ocak 2025 Cuma



İÇİMDE ÇOĞALAN ...

DERİN Mİ DERİN,SIZISIN YİNE..!
Yine,sensiz geçen bir günün ardından..
Tükenirken umutlarım,bir bir..
İner,akşam güneşi..
Sarılarak,mor şalına..
Koyulunca,raksa...
Kavuşur gün,geceye.
Bugünde yokluğunda,içimde çoğalan..
Derin mi derin,bir sızı' sın yine..!
Derin mi derin,bir sızı' sın yine...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Hildesheim/Almanya
06 / 11 / 2012
Saat ; 20_55




HANÇEREM'DE GİZLİ ALAMET-İ FARİKASIN, ALAMET-İ FARİKA .......!

Niceleri, tabancasının sapını gülle, kamasının, kasaturasının sapını ,yar zülfüyle donatırken ...
Benim ömrümü, gönlümü, ruhumu, hançeremi seninle, sevginle, sevdanla donatmışlığımda ...
Ömrüm darda-bolda ve hatta Arasat ta bile senin sevdanın yangını, alevi ve hasretiyle bezendi ....
Ömrüm bir sevda yangını, kesmişliğinde hasret, özlem ve düşünle-varlığınla bina oldu, hep sende ve divaneliğinde hayat buldu .......
Dillere pelesenk olan '' - Oğlum bina okur, döner, döner yine okur ... ..!''
Deyiminde anlamını bulan, hayatıma renk,değer ve anlam katan emsalsiz ve tarifsiz güzellikle, şekillendi ....
Ki sadece bunula sınırlı kalmamışlığında ......
Ömrüm, hep seni okumak, tanımak, keşfedip sevmekle geçti ve seni,sende aşkı ve kendini, hayatı tanımakla geçti-tükendi ....
Bundandır ki, oldum olası, ben beni bilip,sevdanın vurgununda yaralanıp, pareleneli ....
Hançeremde düğüm, düğüm soluk, içime dolan hayat, kah titreyen hüzünlü ses rengi .....
Kah, dolu dolu haykırarak çığlık, çığlık çoğalttığım gülüş, avucuma sinen kına albenisi .....
Ömrümle- gönül tarhımın solmayan, yitmeyen çiçekliğiyle sunduğun ab-ı hayat güzelliğisin, ab-ı hayat güzelliği ......
Düşümde, gülüşümde, hazla şekillenen raksımda eda, cilve, naz, dahası ......
Reyhan-kekik kokulu yayla, dağ doruğu, geceye mah, gündüze şavk ve gün güzelliğisin, GÜN GÜZELLİĞİ .......!
Can evime dolan, can suyu, ruhuma nakşolan nursun, nur .......!
Kulağımdan silinmeyenliği şöyle dursun .....
Hare, hare, duruluk, duruluk, arınış,arınış çoğaldıkça, kabuslarımı, karabasanlarımı yok edip .....
İnsanlığımla sevdanın yanıklığıyla gönüllü esaretinde, beni iri, diri, bir ve pek tutan, güçlü ve inançlı kılan sığındığım limanlığında ......
Sevdayla sarıp, sarmalayıp, bağrına basan, ömrüme, ömür katan güvensin, güven .....!
Huzmelerin raks ettiği, bebe sevinci, gözlerimde fer, göyneğimde ter ...
Havan da, dibek te, soku da özenle, aşkla, hazla dövüp ağzında çoğalttığın karanfil ......
İçine sinen rehavet ve çoğaldıkça bana, beni sunup, umudu muştulayan huzursun .....
Hasılı her dem ve halükarda yaşatıp, taşımaktan duyduğum kıvançla, özenle üstüne titreyip .......
Asla ama asla fiske toz, zerre leke düşürmediğim, dahası ....
Beni, ben yapan karakterimin künyesi ......
Sözün özü, kelamın sonu, hayatımın olmaz sa, olmazı ve yegane anlamlılığında ....
Hançerem de bezeli ve derinlerimde hüküm süren, sırlarımın odağı, otağı, şifresi, künyesi, gizli alamet-i farikasın, alamet-i farika ......
HANÇEREM'DE GİZLİ ALAMET-İ FARİKASIN, ALAMET-İ FARİKA ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
10/01/2025- Cuma
Saat ; 00_45

 





KAİNATI AYDINLATAN, NUR-U CEVHERDİR, SEVGİ .....


Can evinde, içsellikli içtenlikle beslenip, büyütülmüşlüğünde .....
Riyadan ırak, içtenlik ve güvenden, özsellikle beslenen, arı-duru, berrak su güzelliğindeyse .....
Daha da önemli, anlamlı ve değerlisi ......
<< -İÇE İŞLEYEN, CAN YAKAN, DERİN CAM KESİĞİYSE, SEVGİ .....! >>
Kalıcı iziyle ve .....
<< - BEDENDEN DE ÖTE, RUHA NAKŞOLANLIĞINDA, UNUTULMAYANSA ......>>
Emsalsiz ve göz nuru, alın teri ve kutsi emek ürünü madalyonun pürü-pak iki yüzünün ayniliğiyle, lekesizliğinde ......
Tıpkı, bir KARDELEN KADAR ANLAMLI, ONURUN VE SAFLIĞIN NİŞANELİĞİNİ SERGİLEYİP, TAÇLANDIRARAK, KUTSANANSA .....
İLAHİLİĞİNDE .....
GÜNEŞE ERİP ONU, DEĞİL SADECE SELAMLAMAYLA YETİNMEK , ONU ÖPMEYE ADANANLIĞINDA .........
ÖMRÜNÜ EŞSİZ-MENEDSİZLİĞİNDE DEĞERLİ KILAN KARDELENLERİN YOLDAŞI OLMAYA, DEĞERLİLİKTEYSE ....
Yalınlığında derin ve tartışmasız CAN SUYU, MERHEM ve ......
Sönmeyen ışık, kainatı aydınlatan, NUR-U CEVHERDİR, SEVGİ .....
SÖNMEYEN IŞIK, KAİNATI AYDINLATAN, NUR-U CEVHERDİR, SEVGİ ....
KAİNATI AYDINLATAN, NUR-U CEVHERDİR, SEVGİ .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

27 / 07 / 2024 - Cumartesi

Saat ; 19_58

8 Ocak 2025 Çarşamba

 

NEDİR, HAYATIN GİZEMİ ?
Senaristin, rejisörün, kameramanın yokluklarındaki, varlıklarıyla …
Dokunuşlarıyla katkı sunup, damga vurup, esere hayat katıp, dünya sahnesinde yerini almasını sağlamış lığında ….
Ünlüsüyle, ünsüzüyle görünür ve görünmez aktörler hayat verir, katkı sunar, emekleri ve parmak ısırtan rolleriyle ….
Sebepler, çanak tutar, körükler, hatta, hızlandırır olayları ….
Ömür ve beyin fırtınaları, ön görülmeyen, istenmeyen, beklenmeyen sonuçlar ve boyutlar kazandırır ...
Daha bir girift hale de getirebilir ...
Yahut, tereyağından kıl çekme hüneriyle kotararak yoluna koyarlar işleri ….
Şuur ve oto kontrol sorunları da, yaşanır ...
Üst, üste gelen bunca terslik yada sakarlık, hatta ….
Planlı, hesaplı, kitaplı dahası, ketum davranışlar demeti ….
Anlık kararlarda tuz- biber eker üstüne, üstlük olaya, gelişmelere, ilişkilere …..
Hasılı, yaşananlara ve doğal olarak ta, sonuçlara ...
Tüm bunlar ve dahası …..
İnsani, teknolojik ve kontrol dışı hal, etki ve gelişmelerde işi çığırından ve kontrolden ….
Hayatı, çığırından, suyu bendinden, olayları şirazeden çıkartabilir mi ?
Evet, çıkartır ...
Üstelik, hem de külliyen !
Beterin, beteri denen unsur ve katkılarda ….
Hayatın akışını, olayın boyutunu, vahametini artırıp, derinleştirip ….
İşin, içinden çıkılmaz hale gelmesine, sebep olabilir …..
Buna da, eyvallah ...
Bunu da öpüp, koyarak, başımıza, yazdık bir yana ….!
Halk arasında ‘’ Dumura uğrama ve nutkun tutulması ‘’ Gibi gelişmelerde geçerli …..
Öngörülebilir, hatta, kabulde görür ….
İşte, tam da bu an da ve bu noktada ....
Şu gerçek ve durumla yüz yüze halde, nasıl çıkılır, işin içinden ?
Taşlar oturmuyorsa, bir türlü yerine, dahası uymuyorsa bütün, parçalara ……
Tersi, parçalar, bütüne ?
Bunun vebali, yine İNSAN DENEN MUAMMALAR KUTUSUNDA DEĞİL MİDİR ?
ANLAŞILMAZ, BİLİNMEZ VE GİZEMLİ AK-KARA HAL, DURUM, GÜÇ VE POTANSİYELİ BÜNYESİNDE BARINDIRAN OLARAK, İNSAN ...
ÖNLEMEK İSTESE VE ZAMANINDA, GEREĞİNİ YAPMA İRADE, TAVIR VE KARARLILIĞI GÖSTERSE ...
ÖNCELİK, BAŞ YADA TEMEL ÇELİŞKİ DEĞİL MİDİR TAYİN EDEN OLMASA DA, TETİKLEYİP, YÖN VEREN, BU DURUMA VE HALLERE ?
DOĞRU AN VE TARZDA MÜDAHALE ETSE, ÖNLEYEMEZ MİYDİ YAŞANAN FELAKETİ, İNSAN DENEN, KUMKUMA ?
İNSAN DENEN, KUMKUMA ?
MAKUS TALİH denen, US’ la adı konamayan herze, neden her halin önüne geçer, suyu bulandırıp, çıkartır işleri çığırından ?
YARAR, KARLILIK, AVANTAJ, KAZANIM ve hasılı ….
KONTROLSÜZLÜK, HIRS İLE BENCİLLİK DEĞİL MİDİR ANA UNSUR ?
YAŞANACAĞI BİLİNEN VEYA EN AZINDAN ÖN GÖRÜLÜP, BEKLENEN O, DEVASA DEPREMİ, FELAKETİ, ASIL HAZIRLAYIP, TETİKLEYEN ?
Hangi görünmez el, güç, irade ve hayatın ömürlerin akışını ve insanların KADERLERİNİ TAYİN HAKKINI TOPTAN DEVRE DIŞI BIRAKIR?
İnsanlar, İLAHİ ADALET DİYE, DİYE ilahi felaketi, gazabı ve önlenemez belayı, kada’ yı, kendileri mi davet ediyor ömürlerine ve hayatlarına ?
Yoksa ?
Yoksa ?
ÇEKİM GÜCÜ DENEN O, GİZEMLİ OLGU MU İRADEYİ BİLE BERTARAF EDEREK …..
BİLDİĞİNCE VE DİLEDİĞİNCE YAZIYOR TARİHİ, ÖMÜR ÖYKÜLERİNİ VE TESLİMİYETÇİLİK VE KOLAYCILIKLA İŞİN İÇİNDEN ÇIKILMA ADINA, TÜM OLAN BİTENE ….,
Kader deyip, işin içinden çıkmaya yeltenmek mi sorumlusu, veballisi hayatın ve olayların ?
Yoksa …..
TIPKI, DEMİR YOLLARINDAKİ TRAFİĞE VE HAYATIN AKIŞINA HÜKMEDEN, MAKASÇILAR GİBİ ..
HAYATIN GÖRÜNMEZ GİZEMLİ VE TARİFSİZ YETİ VE GÜÇLERE SAHİP MAKASÇILARI MI SUÇLU TÜM YAŞANANLARDAN VE OLAN-BİTENLE, SONUÇLARDAN ???
HASILI, MUTLULUKTAN VE FELAKETTEN ….
Kim ?
Kim sorumlu, kim?
KİM?
Nedir O, ANIN VE CÜMLE OLAN, BİTENİN, YAŞANANIN TILSIMI?
Nedir, HAYATIN GİZEMİ ?
Nedir, HAYATIN GİZEMİ ?
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya
08 / 01 / 2020

Saat ; 12_00

7 Ocak 2025 Salı

 

TUTULUR, DİLLERLE LALLIKTA, AKIL .....!
Dile sığmaz, suya, deftere-kitaba yazılmaz, ömre sığar, an'da yaşanmışlığında yüreğe, ruha, gönüle yazılır, gönüle .....
ÖMRE BİÇİLEN ÖYKÜNÜN-MENKIBENİN AKLA-İZANA SIĞMAMIŞLIĞINDA ........!
Ruhun firarlara çıkıp, eşkiya kesilip, hükmünü icraya soyunup-koyulup, öykünmüşlüğünde .....
Ömrün çile bülbülü kesilip .....
dil atıp-damak tutarak söyleyip, söylenmişliğinde ...
Taşar yürek, dillenir duygular dökülür, gönül ummanından, hayata, ömürlere, dudaklara, dillere ...
Dolaşmacasına, ömürden, ömüre ......!
Bu hallere düşüp, bunu yediremeyip, içine sığdıramamışlığında koparıp-kırarak kirişi-ipi ........!
İçmeden serkeşliklerde dolaşır ömür deli-divanelikle, şirazeden çıkıp, şakülünün kayıp ...
Eğrinin, doğruyu yutmuşluğuna, akıl erdirememişliğinde .....
AKIL ERDİREMEMİŞLİĞİNDE .....!
Dillerin, çilelerin, duyguların öykü, hatta ......
Gizemli, büyüleyici, albenili menkıbe olup, dillenmişliğinde, dolaşır dilden, dile ....
DOLAŞIR DİLDEN, DİLE .....!
An gelir yaşandığında sözün bittiği anla, yer, dumura uğramışlığında .....
Tutulur, dillerle lallıkta, akıl, erememişliğinde doğruya ..... EREMEMİŞLİĞİNDE DOĞRUYA ...
ÇIKAMAMIŞLIĞINDAN İŞİN İÇİNDEN ......
TUTULUR, DİLLERLE LALLIKTA, AKIL .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
07 / 01 / 2025 - Salı

Saat; 13_05

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...