BOZA PİŞİRİR TEPENDE ...........!

Ömrünle, gönlünün sırçadan sarayı tez yıkılıp, yerle eksanlıklarda tarümar olmasın istiyorsan ......
Karanlık ta sevişenin, gün gelip, vakit tamam olduğunda .....
<< - AYDINLIK TA DOĞURABİLECEĞİNİ . >> Ve gizlenenin, alenileşip, aşikarlaştığında, yitirenin sen olacağını .....
Kuru vaadin karın doyurmaycağını, aç ayıyla, maymunun oynayamayacağını ....
Lafla, peynir gemisi yürütülemeyeceğinin gerçekliğini asla
unutmaman, hele, hele de .....
Asla ama asla yadsımaman gerektiğini,ömrü billah unutmamalı.
Bunlarında ötesinde ....
'' - GÖLGELERE SIĞININCA, GÖLGEN OLMAYACAĞINI ''
Ömür ve akıl defterine, altını çizerek kaydetmelisin ....
Hayatın sillesini, köteğini, yeyip, cürmünü çektikçe.....
Önce, diş bilediklerini, eli-alemi değil .....
Mutlaka, kendini eleştirmezsen, asla doğruya erip ....
Sükunun,sulhun,sağ duyunun nimetinden yararlanamayacağını..
İşlerin kadar, aklının dolaşıklığının da süreceğini sen, sen ol
gözardı etme .....
Burnunun sığmadığı yere, dal yallah başını sokmamanın ....
Sadece gereklilik değil, kaçınılmazlığında, şartlığını yadın da tutmalı ...
O, sağduyu ve ferasetten ayrılınca da ....
Meşru, makbul ve hak yola giremeyeceğini, adından da iyi bilmelisin, bilmeli ...
El-alem ....
Yer, yol, yordam ararken ve bunu öğrenmek , usul-erkan bilmek adına, ebeveyin nasihatını dinlerken ..
Sen ....
<< - KIZIL İTİN ÇÜKÜNDE Kİ SİNEKLERİ SAYMAYI ..! >> Marifet ve
iş sayıp ......
'' Anam, babam nasihat ederken, kızıl itin çükünde, kırk sinek saydım !''
Demeyi bırakmayıp, ahmaklığını idrake niyetli olmadığını ulu-orta sergileyerek ...
'' - İnadım, inat, muradım, murat....
Yolum, yol, kararım da kaviyim ...!''
Şarlatanlığında talim edip ....
Bu tavrını sürdürdükçe ....
BAŞININ BELADAN, BURNUNUN BOKTAN VE BEDENİNİN DAYAK LA, CEZA DAN ....
RUHUNLA, ÖMRÜNÜN ......
Pürmelallik le, gam dan, yas tan, ezinç ten kurtulamayacağını bilip .....
Adımını, denk at .........
Sözünü, üslubunca, makamıyla söylemeyi, asla ıskalama ...!
ISKALAMA Ki, BAŞINA BELA, PAÇA NA BOK MUSALLAT OLMASIN VE ....
Bunu yapar, sağ duyulu davranır, yaklaşırsan, YARAR GÖRECEĞİNDEN EMİNLİKLE BİL, UNUTMA Kİ..
Günümüzün dünyasıyla HAYAT ARENASINDA ...
Eşeği de makamıyla anırtırlar, MAKAMIYLA ........!
MAKAMI dil den, hal den, tavır dan, eda dan ....
USULÜ, ömürden ....
VE dikkati, ÖZÜNDEN YOKSUN EDER, ırak tutarsan ....
Seni de, MAKAMINLA SÖYLETECEK BİRİLERİ ÇIKAR, asla unutma !
SEN,<< - YOK DEYİP, İNATLA, AKSİNİ İDDİA ETTİKÇE .>>
Hayat, KÖTEĞİNİ ........
El, ÖFKESİNİN CEREMESİNİ, EKSİK ETMEZ VE BOZA PİŞİRİR,
TEPENDE .......
BOZA PİŞİRİR TEPENDE ...........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

27 / 08 / 2025 - Çarşamba

Saat ; 16_32 

YUTKUNUP, YUTKUNUP SÖYLEYEMEDİKLERİM ......!

Kasketimin altına sinen bet çehre buğday yanığı suratımda oynaşan, asabi gölgelerle .....
Kanı çekik, çürümüş mürdüm eriği rengine kesen, ince dudaklarım arasına hapsedip ...
Dumanıyla, efkarımı göğe savurduğum cigaramın, közüne sığar ...
Yürek yanığımla, gönül savrukluğumun tüm izleriyle, sırları ..
Ve acı küpü kesen ömrüden taşan, karmaşık duygularla, yutkunup, yutkunup söyleyemediklerim .....
YUTKUNUP, YUTKUNUP SÖYLEYEMEDİKLERİM ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstad / Almanya

21 / 08 / 2025 - Perşembe

Saat ; 07_07

 

ÖMRÜNÜ, YARINLARA SAÇANLAR .....

DOĞANIN BEKÇİSİ KIR ÇİÇEKLERİ VE SEMANIN KANDİLİ YILDIZLAR GİBİDİR .....

ÖMRÜNÜ, YARINLARA SAÇANLAR .........!

'' -ÖMRÜNÜ, YARINLARA SAÇANLAR .....

DOĞANIN BEKÇİSİ KIR ÇİÇEKLERİ VE SEMANIN KANDİLİ YILDIZLAR GİBİDİR .......! ''

Nicelerinin kendilerini << - ALEMLERİN TEK SAHİBİ VE HAKİMİ GÖRÜP, SAYIP, SANARAK ...! >> Beyhudeliklerde göçüp, giderek, HAYATI ISKALAMIŞLIĞINDA ...

Emsalsiz tevazu Abidesi, içsellikle, içtenliklerde umarsız sevgiyle doğallıklarındaki yalın derinlikleriyle kendi hallerindeki büyük etki ve etkinlikleriyle ......

Böbürlenmelerden, kibirden, ben' den ve narsist acizliklerden bihaberliklerde ....

<< - BEREKET, BEREKET ÇOĞALARAK ...! ''

Cümle savurganlara, iflah olmaz savurganlıklara inat ......

Devinim, devinim, tılsımlı ve mucizevi zenginlik ve güçle

 serpilip, çoğalışlarıyla ....

'' - Hem, YARININ BEKÇİSİ ve TEMİNATI ...

Hem de, UMARSIZ SEVGİNİN BÜYÜSÜYLE .....>>

Bir de, BİN ve hatta .....

Emsalsiz ve tarifsiz ve daha fazlasını ver enlikleriyle ...

'' - HAYATIN, MİRASLIĞINDA.!

 '' Devralanlara umut, inanç  ve << - EVRENSEL AYDINLANMA IŞIĞI. >> Misyonu ve  göreviyle ömür sürenlikleriyle .....

Hayatı, kainatı ödüllendirmekle kalmayan ....

Şanlarına yakışan adlandırılmayla << - GÖREV AŞIKLISI >>  Betimlemesini ve adlarını çoktan ve fazlasıyla hak etmiş hallerdeki .....

Can-ı gönülden adanmışlıkların, sadece sembolü değil .....

Ve yalnızca bir başına NURANİ ŞAVKLARIYLA, değil .... 

Tevazu, teveccüh ve KIYASSIZ DERİNLİKLERİYLE DE ....

Tıpkı, DOĞANIN KENDİNİ ENİLEYENLİĞİNE EVRENSEL ÖRNEK VE ROL MODELLİK NİŞANESİ OLMALARININ YANI SIRA ...

Azmin, kararlılığın, disiplinli sistem atinin ve ZORLUKLARA İNAT GÜÇLÜLÜKLE, MUZAFFERLİĞİN yaşayan canlı tanığı ve anıtsal sembolüdürler, ANITSAL SEMBOLÜ .......!

Bırakın diğer nitelik, güzellik, kıymet ve cevherleriyle, cevherliklerini .....

<< - DOĞRU REHBERLİK KİŞİLİKLERİYLE.>> Her dem ve her

halükarda .....

<< - ŞAŞMAZ PUSULA ...>>  ve....

<<-AZ' da ÇOĞU ANLATANLIKLARI, TEMSİL GÜÇLERİ VE TEMSİL EDİŞLERİYLE ....! >>

Hayranlıkla, saygıyla ve hürmetle, gıpta ve özlemle, özenle SELAMLANIP, İZLENMEYİ VE .....

KIVANÇLA, GURUR DUYULMAYI HAK EDEN .....

İnsana, insanlığa kıvancı tattırıp, yaşatanlar olarak....

Başlı başına kıvancın anıtıdırlar, kıvancın anıtı .....

KIVANCIN ANITIRLAR, KIVANCIN ANITI ...!

Bu halleri, güçleri, doğalarına sinen güçlülükleriyle yalınlık ta azametli, dahası ....

Kendi içlerindeki o, kendilerine özgü dinamizmleri ve haşmetleriyle....

DERİNLİKTEKİ, YALINLIKLARI .....

NİTELİKLİ ZENGİNLİKLERİYLE, ÖMRÜNÜ YARINLARA SAÇANLAR .....

Doğanın bekçisi KIR ÇİÇEKLERİ ve SEMANIN KANDİLİ, YILDIZLAR GİBİDİR .....

ÖMRÜNÜ YARINLARA SAÇANLAR .....

DOĞANIN BEKÇİSİ KIR ÇİÇEKLERİ VE SEMANIN KANDİLİ, YILDIZLAR GİBİDİR .....

ÖMRÜNÜ, YARINLARA SAÇANLAR .....

ÖMRÜNÜ, YARINLARA SAÇANLAR .........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

22 / 08 / 2025 - Cuma

Saat ; 23_00

UYDUM KARANLIK AKLIMA, ÇORAPLAR ÖRDÜ BAŞIMA ......

İş havanda su dövmecesine lafa gelince ve .....

Cümle işgüzar laf cambazlarının lafla peynir gemisi yürütmelere kalkarak, ahkam kesmişliğinde ........

Hakkımda kelam etmede sıranın bana hiç gelmem işliğiyle, hakkımda fikir yürütmeme hiç cevaz verilmemişliğinde .....

Bundan da garibi ve akıl-sır ermemiş liginde ....

Hemen, herkesin beni, benden iyi bilip, tanıyıp, teşhis ve tanı koymuşluğunda ..

Üstelikte etraflıca ve teferruatlı laf etmişliğinde ....

Yani ...

Mevzu ben olunca .....

En son duyanın, hatta laf söyleme hakkı bile olmayanın ben, olmuşluğumda, dahası ...

Kendim hakkında hüküm söz konusu olunca, benim ....

'' - DIŞ KAPININ, DIŞ MANDALI '' İlan edilip, buna uygun muamele görmüşlüğümde ....

bence hiç gerekmediğinde fazlaca itilip-kakılıp, yontulup, biçilip ...

Halden, hale, şekilden, şekle sokulup, yetmedi fincan gibi oyulup, orta yere konul musluğumda ....

Hasılı ...

Kendi yağımda kavrulmama bile, izin vermeyenlerin çokluğuyla, kuşatmış lığında ...

Yoğun şakşakçılarla, göğe çıkarılışım, eleştiri adına yedin yedi kat dibine batırılıp, batırılıp kabir azabından bin beterine uğramışlığımda ...

Üstelik hayatla, gizli ittifak ve danışıklı dövüşlerde aşna-fişneler yemeyi sürdürüp ...

El birliklerinde bana şapkayı-külahı hep ters giydirmişliklerinde .....

Karanlık aklımın çanak tutup, ön ayak olarak, hayatın değirmenine su taşımış lığında ....

Ondan geri kalmayan hayatın heyheyli liginde ....

Hayatın birde dibeğin de dövülüp, kızgın sacında kavrulup, tozumun, dumanımın, göğe savrul musluğuyla ...

Hayatın keyfinin kahyalığında, imbiğinden süzüp, kaptan, kaba dökerek, tavına ve ağzın uygun bulduğunda, fon diplerde lüpletip, içmişliğinde ...

Ettim, edemedim ne hayatla, ne de KARANLIK AKLIM LA baş edememiş ligimde ....

Üstelik te hep.....

Hem, DERSİMİ ....

Hem de , PABUCUMU ELİME VERMİŞLİĞİNDE ....

Uydum karanlık aklıma, çoraplar ördü başıma .......

UYDUM KARANLIK AKLIMA, ÇORAPLAR ÖRDÜ BAŞIMA .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad/ Almanya

22/08/2025 - Cuma

Saat ; 17_00

 

ZEMHERİNİN, KAR YANGINLARINDA KAVRULURSUN .....

ZEMHERİNİN, KAR YANGINLARINDA KAVRULURSUN ........!

Sevda, sıradanlığın bulamaçlarına belenip, nemelazımcılıklarda, 

vurdumduymazlıklarda heba edilecek yahut ta .....

Kaybetmeye tutsakların tünediği, kumar masalarına sürülecek 

pey ve ........

Aleladeliğin ateşlerinde yanıp, küllenecek  bir emtia, yada ........ 

Ziyanların kanıtı yanmalardan payını, nasibini almış fotoğrafa.

İşin, işten geçmelerini örtme çaba ve telaşıyla, alel-tecel yalan-

yanlış anlam yüklenecek .....

Gayretkeşlik ürünü mazeretlerle, asılsız-astarsız  miyadı dolmuş

 öykü demeti, .......

Yahut ta, yalanlar manzumesi duygu köpürten popülist ve halk 

dalkavukluğuyla, kuyrukçuluk kokan ......

Akla ziyanlıkda,  mide bulandırmakla kalmayıp, kusturan methiyeler değil ......

Tam aksine kıymeti bilinip üzerine titizlikle ve özenle titreyecek cevheri güzelliktir, cevheri güzellik ....... 

Konup-konakladığı ömürlerle, yüreklerde çiçek açtıran, sevda ...!

O güzelliğin bağrında yeni ömürler, öyküler, sevdalar baş verip,

boy atacaktır, boy .......!

Sırf bu temelde bile olsa .....

La mekan, zamansız hezeyan sağanaklarına heba edilmeyecek değerlerdi .......

Göz kırpmaksızın günaha uzanan, acımasızlıkla güzellikleri

katleden avuçlarında ve ısrarlı kaprislerinde .......

Değerini, kıymetini bilemem işliklerde  yiten emsalsiz, paha 

biçilmez duygu gergefleridir, duygu gergefleri, sevda .......

EMSALSİZ, PAHA BİÇİLMEZ DUYGU GERGEFLERİDİR, SEVDA .......!

Hem sevdayı, hem güzellikleri, hem de hayatı ıskalamamak adına ......

Ziyanlıklarla, hiçliklerde, telefliklere sebep olmamak ve kahreden mutsuzluklara kapı aralamamak için .............

<< - BİN DÜŞÜN, BİR YAP ..! >> Hassasiyeti ve kuyumcu özeni mahirliğiyle .....

Üzerine düşmekle kalmayıp ...

Kelimenin en hafif, açık ve anlaşılır haliyle denilecek olur sa....

<< - TİR, TİR TİTREYEREK ..>> Ve .....

 EN KORUMACI KONUM VE DUYGU DURUMLARINDA KONUŞLANMACASINA  DAVRANARAK  .....

TEDBİRLİ İYİMSERLİĞİN GÜVEN SURLARIYLA, KORUMALARA ALMACASINA ....

İNANÇLI GAYRETLİ VE EMİN ADIMLARLA YOL ALMACASINA YÜRÜYECEKTİN .......

'' - FIRTINAYA KESMİŞ TÜRKÜ.! ''Albenisinde ki SADECE DUDAKLARI .....

Değil sadece ömürlerle, gönülleri....

RUHLARI ŞAD EDECEK....

SEVDANIN, engebeli ama bir o kadar da ALBENİLİ VE İNADINA BÜYÜLEYİCİ  YOLLARIYLA ......

Gün yüzüne hasret MAHVİL, DEHLİZ VE LABİRENTLERİNDE  ....

Sevdayı kuşanan asil bir ömrün savaşçı neferi ve gözü pek militanı olduğun iddiasıyla meydana çıkıp ......

Cafcafalı, şalaş ve alaturka göstermeliklerde, arz-ı endam etmek yerine ....

Sevda adına yapılması gerekenleri yaparak ...... 

Sevda muhafızlığını  alemlere, üryanlıkla sergen ederek .....

Gözünü budaktan esirgemeyen şahin pervasızlığıyla yerini

 alarak ....... 

Safını seçmelere ve sevdanın gerdanına  işlenen  ......

O, göz alıcı ihtişamla onurun ve sevdanın Şahika lığında çıkarak

 ulu orta meydana .....

Gönlünün keyif çarklarında lime, lime etmeden yahut ta...

Kibrinin hallacçı başılığında ömrümü, ruhumu ve emeklerimle 

duygularımı atarak pamuklar gibi .......

Tiftik, tiftik etmeden savurup, saçmadan hasılı sevdaya ve sevda

uğruna ........

Yüreğe, emeğe kıymadan koyulacaktın, sevda kervanının yoluna yolculuğuna ....

Bunu, beni paralamadan önce düşünecek ve .....

Bilinmezliğin karanlık girdaplarına itmeden, hırsına ve benine, hasılı nefsine gem vuracak ...

Bu güzelliği paralayıp, kurda-kuşa yem etmeyecektin ....

Son pişmanlığın faydasızlığında üzülmenin tezgahlarında ömür eskitmeyecek, zaman heba etmeyecektin ....

Devşirdiğin benden, birlemeye çalıştığın ruhumdan yeni beni var edememekle kalmaz ...

Eski benden de zerre bulamamanın hüsranında  savrulur .....

Zemherinin, kar yangınlarında kavrulursun .....

ESKİ BENDEN DE ZERRE BULAMAMANIN, HÜSRANINDA SAVRULUR...

ZEMHERİNİN, KAR YANGINLARINDA KAVRULURSUN .....

ZEMHERİNİN, KAR YANGINLARINDA KAVRULURSUN ........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

Immenstaad / Almanya

21 / 08 / 2025 - Perşembe

Saat ; 19_19

 

ZILGIT YEMEKTEN FARKSIZDIR , FARKSIZ...

Mevsimin, yazdan, güze ....

Zamanın, kurşuni şafağa devrildiği ....

Yağmurlu Ağustos sabahında...

Pencerenin, puslu, netameli mi, netameli, ağlamaklı, ağır ağrılı sabaha göz kırpanlığında ...

Camın kirinden, naylonun yırtığından .....

Uykusuz geceden izlerle dolu, kan çanağına dönmüş .....

Feri sönmüş gözlerle, dünyaya ve hayata bakmak .....

Surat döken, geceden kalmışlıkla, öfkeye kesmiş, kadın hışmından payını, nasibini alıp ...

Zılgıt yemekten farksızdır, farksız .....

ZILGIT YEMEKTEN FARKSIZDIR, FARKSIZ .........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /  İSYANİ

Immenstad / Almanya

21 / 08 / 2025 - Perşembe

Saat ; 07_30

 

SOĞUTURKEN, SIZDIRAN TESTİ GİBİ .....

Hayat ; Suyu çok iyi soğutan ama inceden, inceye su sızdıran testi gibidir .....

Her güzelliğin istendiği anda bir arada olamayacağının ders ve ilham veren kanıtı gibi ....

İnsanoğlu sonuçta doyumsuzluğun su yüzüne çıktığı anlardaki kendi içsel yüzleşmesinde anlar, görüp kavrar kendi gerçeğini ..

Tabii ve elbette ki bunu hem cidden ve içtenlikle isterse, hem de ....

Hayatı gerçekliğinde içsellikle sorgula yanlık, olmazsa, olmazıysa becerip, yapılabilir ...

Hayatın insana gerek ihtiyaçlarını, gerekse de istediklerini ver enliğinde her zaman ne  çok hoş görülü ve anlayışlı, nede.....

Çok ama  çok bonkör olmamış lığında, kimi zaman katık var, ekmek yok ...

Çoğunda da ekmek var, aş yoktur hallerindeyken, hatta nice anlarda da ekmeğin de, aşında olmadığı halleri insana kanırtarak dayatmış lığında ...

İnsanoğlu iki güzelliğe de eremediğinde yada birinden birine noksanlığa katlanmak zorunda koyduğunda ortaya çıkar ve tüm çıplaklığı, vuruculuğu ve olanca gerçekçiliğiyle görünerek anlatır bu yönünü ...

İşte böylesi anlar ne çok iyi soğutan ama hem de bünyesindeki gizemli marazlı lığında içindeki suyu dışarı sızdıran o testi gibiliğinde karşılar ve soğuk yüzüyle selamlar ve hatta ....

Ona soğuk duş etkisi yaşatır en hünerliliğiyle, kestirme liginde hayat ..

Tıpkı, soğuturken sızdıran testi gibi ..

SOĞUTURKEN, SIZDIRAN TESTİ GİBİ .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

Immenstaad/ Almanya 

21/08/2025 - Perşembe 

Saat ; 05_28

HERKES BENİ ANLAMAYA, ANLADI DA .....

BİR BEN, BENİ ANLAMADIM GİTTİ, VESSELAM ........

Çözememişliğimle şu alemin çetrefilliliğiyle, alingirliliğini ...

Ne zaman, keşfe kalksam ben, beni ...

Bir ben baş edemedim ben, benle ....

Kendimi önce kendimde, beraberinde de hayatın ayrıntılarıyla, labirent ve dehlizlerinde yitirmiş ligimde ....

Dedim ya ne zaman ben, beni keşfe, aramaya öykünsem

Hep ....

Ya kendime tosladım, yada ........ 

Gölgeden, soluğumdan bile korkan,  hatta .....

Bana göre fısıltı, anacığıma göreyse '' Azman gergedan böğürmesi '' diye betimlediği ....

Nev-i şahsına münhasır sesim den ürken, gölgeme tosladım ....

GÖLGEME ......!

Nicelerinin ....

<< - DEĞİL ÇİZMEYİ, SINIRI..... 

HADSİZLİKLE, BOYUNU AŞARAK KOYULUP, SOYUNDUĞU ..! >>

Akıldaneliğe öykündüğü, '' - ÇEŞNİSİ BOL. '' aklı evvelliklerde ....

Tevatüre boğulduğu alengirli, tumturaklı laflarla, ahkam kesmelere soyunup ...

Beni .....

Bırakın SIRADAN VE BAŞTAN SAVMA tahlil etmeyi, analizlerde lime, lime ederek .....

Beni çözen ve bunu, şatafatla ilandan, geri durmayanların ...

Üstüme oynayıp, işlerine gelince....

Ego, kibir ve narsist' lik havanlarında un-ufak etmecesine dövüp, toz eden...

Koşulları bunu gerektirince ......

Üstten bakışlı eleştiri imbiklerinden üst, üste süzmelerde posamı çıkartmaları .....

Yegane ortak noktaları olanların, hemfikir lik te demişlikleriyle ...

Adeta, Amerika'yı yeniden keşfedercesine .....

Hatta ....

Ondan da beter işgüzarlıklarla, canhıraşlıklarda ....

Beni sözel anestezilerde kendimden geçirerek ....

Kıvamına getirdiklerinde de, gönüllerinden de çok, keyiflerince, kesip-biçip, hatta ......

İğdiş etmecesine, didikleyip, dürterek  ......

Ellenmedik yada göz atılmadık yerimin, halimin ruhsal ve duygu durumumun kalmamış lığında ....

İnceden, inceye eni-konu inceleyerek eriştikleri sonucu ...

Her birisinin, adeta Arşimet kesilerek ....

'' Buldum, buldum ...!'' Çığlıkları hatta, düpe-düz dizginlenemez naraları arasında ....

Beni destursuz çözüp, keşfetmiş liginde ......!

Herkes, beni anladı, anlamaya, dahası .....

Yetmedi, anlamaktan da öteye bile geçti, geçmeye de, bir ben beni anlamadım....

HERKES BENİ ANLADI, ANLAMAYA DAHASI, YETMEDİ.....

ÖTEYE BİLE GEÇTİ, GEÇMEYE  DE ....

BİR BEN, BENİ ANLAMADIM .......!

BENİM DE, YEGANE VE BAŞ EDİLMEZ TEMEL DERDİMİN ..... 

TIPKI ......, 

ÇAĞIMIZIN,  GÜNÜMÜZÜN Kİ, ÇÖZÜMSÜZ DERDİ, GİBİ  ....

'' -ANLAMAMA, ANLAŞILAMAMA VE ÇÖZEMEME DERDİ'' İLE MUZDARİPLİKTEN KIVRIM, KIVRIM KIVRANDIĞIM ....

<< - Onlara göre ..>> İFLAHSIZ VE AMANSIZ DERDİMİN .....

ÇAĞIMIZLA VE GÜNÜMÜZLE PAYDAŞLIĞIMDA, BU OLMUŞLUĞUNDA ...

Yani, anlamamak, anlaşılamamak, çözememek yada anlamak' tan ibaretliğinde .....

BİR BEN, BENİ ANLAMADIM GİTTİ, ANASINI SATAYIM, VESSELAM ....

NE HİKMET, NE KERAMETSE ?

ANLAYANLARIN ÇEVREMDE CİRİT ATIP, AHKAM KESMİŞLİĞİNDE HATTA, TEPEMDE BOZA PİŞİRMİŞLİĞİNDE ....

HERKES BENİ, ANLAMAYA, ANLADI DA .....

BİR BEN, BENİ ANLAMADIM GİTTİ, VESSELAM ........

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

20 / 08 / 2025 - Çarşamba

Saat ; 23_14

KORKARIM Kİ ....

BENİ, ALAN DA ÇIKMAZ .....

Epeydir kafamı kurcalamlarda, zihnimi meşgul etmelerdeydi bu konu ..
Şimdilerde su yüzüne çıktı eni-konu....
Son zamanlarda saatlerde mi bende mi bir sıkıntı, sorun yada arıza vardı ..
Saatlerdemiydi, yoksa bendemiydi kusur ..
Karar veremiyordum, vermeye çünkü ...
Meselenin kör düğüm olduğu nokta da
Yanıtından korktuğum şu soru sıkça çıkıyordu karşıma ve düşüveriyordu zamanlı, zamansız aklıma ...
Saatlerdeyse kusur, mesele yoktu ..
Toplardı bendeki tüm saatleri alıcısı çıkar sa satar, daha olmadı atardım, atar ...
Mesele biter di o an ve orada, vesselaam ......
Gelin-görün ki ayarsızlık-gayarsızlık hasılı bozukluk bendeyse ne yapar, nere giderdim ?
Nasıl çıkardım işin içinden ?
Çünkü, satar olmazsa,atar kurtulurdum, saatlerden ..
Ya bendeyse maraza ne yapar, ne eder, nasıl baş ederdim hem derdimle, hem de kendimle ?
Çünkü korkarım ki benim alıcım da çıkmazdı iş, başa düşünce ....
Çünkü, kim alırdı beni, üstelik hurdaya çıkmış insan eskisini ?
Bakmayın .
'' Her kör atın, bir kör alıcısı vardır ve çıkar ..! '' Dediklerine ....
Kör at kadar bile ederimin ve geçer akçeliğimin olmamışlığında ..
Kim alır ki beni bu saaten, üstelik te, hurdalığımdan sonra ...?
Hallerimin böyleliğinde ...
Korkarım ki, beni alanda çıkmaz .....
KORKARIM Kİ ....
BENİ, ALAN DA ÇIKMAZ .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

20 / 08 / 2025 -Çarşamba

Saat ; 01_43

BABA, YÜREK YANGININ,  GÖNÜL KANDİLİN SÖNDÜ MÜ ?

BAYKUŞ YUVASINA DÖNDÜ MÜ ?

DE HELE, BABA.... DE HELE....!

De hele baba, de hele ....

Yürek yangının, gönül kandilin söndü mü ?

Baykuş, yuvasına döndü mü?

Yaren, yiğidini gömdü mü ?

Anası dizlerini, yâri döşünü, bacısı yerleri dövdü mü ?

Babey yasa durup, gönül küslüğünde yürek döktü mü ?

Acının ateşi tavsıdı, yüzler, gözler hayata, dosta döndü mü ?

De hele baba, de hele, gecenin karası, matemin yası, gözün yaşı bitip te ...

İşler normale, hayat bilindiğe döndü mü?

Yas evinde ağıtlar dinip, aşlar yenip, şerbetler içilip, bitti mi ?

Çifte, çubuğa gidilip, evin çarkı, değirmenin taşı döndü mü ?

Konan göçtü, gelen  gitti mi ?

De hele baba, de hele, babey yiğidini toprağa verip, uluya emanet etti mi?

Acının izi, yüreğin yarası, gönlün karası yitmeye yitmez, elemin yası bitmeye, bitmez...

Gel, gör ki ......

Hayatın bağrında, görgü, göreneğin, törenin kuralında, zamanın çarkında, feleğin burcunda, kaderin çiftinde-çubuğunda ......

Dönüp, dönendikçe ömürlerle, devirler ....

Kara gün, kararıp kalmaz, KUL, HER DEM BUNALIP, ÖLMEZ, SURAT DÖKMEZ.......

GÜN ACI DA, ÖMÜR YAS TA BİTMEZ.....

SARILIR SABIRLA, METANET ŞALINA...

KOYULUR HAYAT YOLUNA, KATILIR HAYAT-MEMAT KAVGASINA ...

GİDER KAH, TOYUNA, KAH KOYUNA Hani boşa demezler ...

Hancı hanına, yolcu yoluna, diye ...

Gün görüp, kelam edenler, gerçeği, üryanlık ta diyenler ....

Kemter kula azar-beter edenler .....

Olur-olmaz laf sokup, sözde ayar verenler .....

Çekmeyen liginde kahrı, acıyı, elemi, ağrıyı-sızıyı bilmeyenler ...... 

O hesap ....

Acı ne denli ulu, göz de yaş, yürek te yara, gönül de sızı ne kadar çok olsa...

Ve elem, nasıl, ne kadar yoğun yaşansa da ....

Gün gelir, devran döner, yara küllenir, gönül şenlenir, dil dillenir ....

Yas' ta, yas gerek, gel gör ki, ömür her gün yas ta ....

Gün kara da, yıl acı da ....

Mevsim zemheri de geçip, tükenmez .... 

Döner kış, bahara, yaza ..... 

Yüzler çevrilir sabaha, güneşe, gülüşe ...

Gönül, şad lığı ....

Ömür , huzuru .....

Ekmek-aş kavgasında kursak, kavurgasını arar, tayımı tadar .......

İçi yanan, suyla kanar ...

Gönlü şen olan tencere şıkırtısında, pencere tıkırtısında, kapı gıcırtısında oynar .....

Kah, halay çeker, horon teper....

Kah, semah döner ...

Yas evinde öten Baykuşlar iline, yuvasına, yurduna döner ...

Acı dinmeye, dinmese de matem biter, evin ocağı tüter, çarkı döner ...

Toy kurulur, bebek doğar, arife de, bayram da yüzler güler, gönüller coşar ....

Aşlar kaynar, bebelerle, tazeler oynar .....

Kamiller dününü, eskiyi arar, iç geçirip, özlemle geçmişi anar ....

Hayat denen su, bulur yatağını, yatağında, bildiğince akar ...

Ateş bulur tandırını, ocağını, aş bulur kabını, kaçağını ...

Su, süt, ayran, keşkek bulur helkisini , kazanını ...

Sarılır yaralar, sabır kundağına, şifa beleğine ...

Gün gelir yas ta küsen gönül, dost ta, bayram la, seyran da şad olur, güler ...

De hele baba, de hele...

Yaren, yiğidini gömdü mü ?

Baykuş, yuvasına döndü mü?

Baba, yürek yangının, gönül kandilin söndü mü ?

BABA, YÜREK YANGININ,  GÖNÜL KANDİLİN SÖNDÜ MÜ ?

BAYKUŞ YUVASINA DÖNDÜ MÜ ?

DE, HELE BABA, DE HELE ....

BAYKUŞ YUVASINA DÖNDÜ MÜ ?

BABA, YÜREK YANGININ, GÖNÜL KANDİLİN SÖNDÜ MÜ ?

YÜREK YANGININ, GÖNÜL KANDİLİN SÖNDÜ MÜ ?

DE HELE, BABA.... DE HELE....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

19 / 08 / 2025 - Salı

Saat ; 09_09