2 Mayıs 2015 Cumartesi










İPE....
İp'e, çamaşır .. İp'e, un ... İp'e, öte-beri, zerzavat .. İp'e, kabak, çiçek, meyve-meşe ... Ve,hatta.. İp'e, Ampul bile asmadılar .. İp'e, umutlarımı,duygularımı,coşkularımı .. İp'e, korkularımı, gülüşlerimi ,haşarılıkları mı, nanikler'imi, haylazlıkları mı, çığlıklarımı. İpe, yüreğimi,gönlümü ruhumu Hasılı .. Uzun lafın kısası .. İp'e, bedenimi,ömrümü çocukluğumu İp'e çocukluğumda,beni... Çocuk beni.. İp'e, beni astılar, beni.. İPE, BENİ ASTILAR BENİ ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ Altınoluk / Edremit 02/05/2015 Saat;15_05
DESELERDİ, İNANMAZDIM…
MÜPTELALIK , BU OLSA GEREK … İliklerime dek yaşamacasına tatmasam, Deseler di … Saatlerce ,günlerce hiç mi hiç susmamacasına ve ben sabırla dinlesem .. Diller döküp, damaklar tutmacasına anlatsalardı, bile .. Asla mı asla inanmazdım .. Ki,olmaz olmaz’a sonuna dek inanda biriyim üstelik .. Ama, buna karşın inanmazdım, hiç mi hiç .. Müptelalığın, iflah olmaz dert olduğunu .. Hele ki, bu sevda üstüneyse ve dahi, bunu ölümün bile paklamadığını .. Kırk yıl düşünsem değil,aklıma gelmesi .. Aklımın kıyısından,köşesinden teğet bile geçmezdi .. Ama, düşünce sevdanın kayya kuyusuna.. Vurdukça ölü balinalar gibi, aşk sarhoşluğunda gönül kumsalına .. Ağda debelenen balıklar misali, çırpınmalara durdum sa .. Aşk kemendinden kurtuluşlar için, nafile çabalarda ömür eskiterek .. Didinişlerime inat , ne senden nede sensizlikten .. Sensiz senliliklerde, sana vurgunluklardan kurtulamamışlıkla .. İşte tamda burada söz bitiyor, kelimeler kifayetsiz kalıyor. İnan ki, sevdiceğim.. Müptelalığım, vazgeçilmezim .. Uğruna, daha kaç ömür eskitmeye hazır ve nazırlığa nikahlığımın yegane sebebi .. İşte, müptelalık bu olsa gerek .. Sana düşmeden gönül denen bu Yılkı atı .. Sürer savururdu kendini, gönül atlaslarında .. Yürek coğrafyalarında , sınır tanımazlıkla .. Oysa ya şimdi öylemi .. Kovsan gitmeyen sadık köpek edasında.. Gönül kapının eşiğinde .. Adeta süt dökmüş kedi uysallığın da ömür tüketiyor , ömür .. Varım – yoğum , gençliğimden beri ömür yoldaşım .. İçtiğim sigarama veda da bile, hiç mi hiç zorlanmadım .. Anason kokularına hasretliğimi de sardım, ömür kilimime, ‘’--Eyvallah, başım gözüm üste ..,’’ diyerek geçtim gittim .. Biçare dudaklarıma inat, şen şakrak şarkıları da attım dilimden .. Ne kaldı, bilirmisin geriye ? Sana sırılsıklam aşıklıklarda ömür tüketen , kerkenez kaldı .. Evet , sevdalarda sırılsıklam.. Aşkında ömür eskiten,sevda çoğaltan.. Vurgun yemekten bıkıp-usanmayan… Uslanıp,durulmayan, iflah olmayan, bir kerkenez kaldı.. Ondandır demem.. Biri bana.. Değişirsin, dese … Öğrenirsin, dese …. Müptelalık, böylesi vurgundur, dese.. Hastir çeker, güler geçerdim, imanıma .. Ah be, aşk.. / Ah be, sevda .. Ah be, aşka tutukluluk, sevdaya sürgünlük .. Adamı, ne eleklerden geçirip .. Hangi feleklere kul-köle yaparmışsın sen ..! Anladım ki Büyük lokma yesen de , büyük kelam etmemelerin … Anlamını şimdilerde, iyiden iyiye.. Sana, müptelalıklarda vurgun.. Sana, olursuzluklarda tutkun ve tutuklu olalı.. Müptelalığın, nelere, nelere kadir ve nelere, nelere mal olduğunu .. Adamın derisini, Nesim'i misali, diri, diri yüzdürdüğünü ..! Adamın derisini, Nesim'i misali, diri, diri yüzdürdüğünü … Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ Altınoluk/Edremit 02/05/2015 Saat:14_00


ALACAĞINIZ OLSUN...

Alacağın olsun,zaman,gece ve hayat....
Ben yalnızlığın kör kuyularında ..
Umutsuzluğun ve düş kırıklığının dehlizlerinde, ömür tüketirken ..
Yok saymışlığınızla,fark etmemişliğinizle ..
Yada,kim bilir belkide ..
Vurdum duymazlıklarınızla..
Dalıp gitmişsiniz ömrünüzün safahatına..
Raksa koyulup dönüp durarak geçmelerdesiniz kendinizden..
Ben, hıçkırıklarıma boğarak acılarımı ..
Yaşamayı öğrenmeye çalışıyorum,kendi yalnızlığımla..
Başbaşalıklarda bağrınızda..
Tutunmaya çalıştığım her ne varsa..
Elimden avucumdan bir bir ve ard arda kayıp gitmişliğiyle..
Un ufak oluyorum,her gece yeniden ve bir daha,bir daha..
Bana, elemlerin miraslığında...!
Bana, elemlerin miraslığında ..!

Erdem YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
02/05/2015
Saat;04_06

Samimiyetsizlik insanın dilini, ayağını, sıkça sürçer ve o kişiyi,
çok tökezletir.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
                                     

                                     
Zümrüt gözlerinde, 
Ay tutulur...
Gömülür karanlığa.
Karanlığında yiter,
Kaybolurum ben...
Karanlığında yiter,
Kaybolurum ben...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Sadakat ,cesareti,yüreği,gücü yetmeyen,haysiyet fukarası ,sabırsız  ve egosuna köle insanlar için ,taşıyamayarak  altında kalıp ,ezilecekleri kadar ağır yüktür.

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ 


GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...