26 Mayıs 2016 Perşembe
23 Mayıs 2016 Pazartesi
HASRETLİĞİN İSYANIYLA ...,
Turnalar uçmaz oldu, semadan geçmez oldu ..
Yârimi seçmez , selamımı demez oldu ..
Oysa ki, sılaya hasretler de..
Turna kanatlarında yüklerde yollardım, selamımı, meramımı , yare ..
Hasretlerim de sevda ve özlem çoğaltırım ..
Günlerin, gecelerin koynunda ,
Turnaların yokluğunda ...
Tan yeri güzelliklerine belenmişliklerde..
Uykusuz gecelerimin şafakların da ,
Sevdaların vurgununda , yaralı yüreğimin yorgunluklarını ..
Elvan, elvan duygularımı ,efkar, efkar savururum ..
Sessiz çığlıklarla, afaka ...!
Yarime ve turnalara hasretliğin isyanıyla .....!
Yarime ve turnalara hasretliğin isyanıyla .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Frıedrichshafen/Almanya
23/05/2016
Saat;21_32
DÜŞLER DAĞARCIĞINDAN İNCİLER..
Dökünce içimi,haldır haldır yazmalara koyulmuşluğumla kağıtlara..
Bir rahatladım, bir rahatladım ki ..
Sormayın gitsin..
Hem de, öyle-böyle değil ..
Hafifleyince oldum eni-konu kuş tüyü gibi ...
Hani'ya püf desen uçacam halleri ..
Derken bir meltem gibi sarıp-sarmalayarak çöküverince uyku üstüme..
Geçivermezmiyim,öylece oracıkta .,,,.
Derken bir de ne göreyim ...
Sanki görünmez bir el'ce itilivermişcesine ,
kapakla na kalmışım onca kağıdın-küreğin..
Yazının -çizinin orta yerine ..
Hay gideydi uyku denen bu illet esvelesine ..
Esir alınca beni,sarıp-sarmalayınca bir güzel ..
Giriverince kanıma ..
Fırsat bu fırsat deyip işleyerek içime ..
Bağrım tutmaz mı ?
Kalakalmışım oracıkta tünemişlikle dalıp gidi vererek kuş-uykusuna .
Sormayın halimi ..
Demeyin gitsin..
Kuş tüyü yataklarda yatsam öyle dingin,derin ve huzurla uyuyamazdım hani'ya emin olun ki..
Neredeyse düşler deryasına dalıverecek olmuşum, laf aramızda..
Gönlümün beyaz atlı prenside çıkıp gelmez mi uykuma ..
Kendimi Pamuk prenses sana koydum, hani'ya...
Neredeyse değil kanıma,koynuma girecekti prens hazretleride durduk yere,edepsiz ve davetkarca..
Tam çekerken beni kendine..
Ha,abandı,ha abanacakken mazallah üstüme..
Uyanıverdim de kurtuldum başıma gelecek onca çetrefilli işlerden..
Uykum kaldı yarım-yamalak,bölük-pörçük
Uykumda kaldı benim beyaz atlı prensim..
Üstelikte hayli isterik mi, isterik şuh mu,şuh cinsel gel-git'lerim ..
Dönenip dururken uykuyla
-uyanıklık arasında ..
Neredeyse Havva kesilecek'tim şunun şurasında..
Derken uyanıklığa erişmenin mayhoşluğuyla ..
Hem, kendime,hem de bölük-pörçük uykumla ...
Piç olan cinsel fantazilerime yüreğimin yanıp,canımın sıkılmışlığıyla ..
Açtım olanca mahmurlukla gözlerimi
Kağıtlar ve düşler ortasında dala kaldığım uykudan uyanmışlıkla ..
Döndüm şu sıkkın ve tek düze.monoton hayatıma..
Aklımın ve beyaz atlı prensimin düşlerimde kalmışlığında ...!
Aklımın ve beyaz atlı prensimin düşlerimde kalmışlığında ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/ALMANYA
12/05/2016
Saat:18_32
22 Mayıs 2016 Pazar
AYNALAR DİLLENİR ...!
Yüreğin vurgun yemişliğiyle ..
Aşka kesmeye görsün ..
Dönersin, divanelik çemberinde ..
Yanarsın odunda, sevilerin,sevdaların ..
Girersin, kılıktan kılığa ..
Boyar seni, renkten renge,sevda ..
Her boyayı boyayıp,işin fıstiki yeşile kalmışlığında ..
Dönersin, dolap beygirine ....
Dönersin ,aşkın gayya kuyusunda ..
Kah umutla,kah azapla ..
Aşka susamışlıkla ..
Yanar kavrulur'sun,karalar bağlamalarda ..
Aşk bir yana,gönül ağrısı bir yana ..
Hasretlik öteye,sevda yüreğe ..
Cefa ve rengarenk çile ömrüne düşer ..
Aynalar dillenir, yeri ve zamanı gelince ..
''-NEDEN SAÇLARIN BEYAZLANMIŞ ,ARKADAŞ'' diye, diye !
''-NEDEN SAÇLARIN BEYAZLANMIŞ ,ARKADAŞ'' diye, diye !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Frıedrichshafen/Almanya
21/05/2016
Saat; 22_35
KOYULURSUN,İÇİN, İÇİN ÇÜRÜMELERE
Renklerde, acılar gibidir...
İşledikçe, işler içe ...
Bezendikce, ömüre ...
Vurur, kah yüzüne,
Kah gözlerine ...
Hele ki,
Bir tutam sevinç, çokça hüzünse hayat değirmeninden sana düşen ..
Sormayın işte, o zaman insanın halini ..
Ne renk kalır, ne beniz ...
Ak'ı, bokuna karışır..
Tepesinden çıkar efkarları, hüzünleri buram , buram ..,
Kan sıçrar beynine, öfke dalgalarına yenildikçe ..
Çalıyorsa tüm şarkılar gam makamında ..
Başlar kurnaları bozuk gözler sulanmaya..
Suların, an gelip,boz-bulanık akışı gibi ,
Gönülde bulanır,gözde kararır ...
Hayatın kasırgasında, savrulan insanda..
Hayat denilen, ressamın fırçasından ..
Ömür denilen, tuvale dökülen renkler
Dillenir derinden, derine ..
Anason, kokularını yutarken karanlığı, gecenin ..
Elinden şişe, dilinden kekremsilik düşmez olur ..
Gömüldükçe dertlere ve hüzünlere ...
Gömülür kalırsın şişelerin dibine ..
Keder tortularının çivit mavisi renginde ....
Koyulursun için,için çürümelere ...!
Koyulursun için,için çürümelere ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/ Almanya
22/05/2015
Saat;02_26
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
GÖÇLERİN, EN ZORU, OLURSUZU, İÇE SİNMEYENİDİR ........ İÇE SİNMEYENİ .......! Göçler vardır, hayatımızda adlandıramadığımız, alışamadığımız ...