28 Şubat 2021 Pazar


 GIDIM GIDIM ...

Ha bugün, ha yarın ..
Gideyim diye, diye ....
Kalırsın eskimeler de ve eksilmeler de ..
Tükenir'sin an be an, gıdım, gıdım ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli/KONYA
24/01/2018

 


GÖZLERİNDE .....!

Ayrılıkların ve hüzünlerin çengelinde tükenen, sabrımın, ömrümün ...........
Hasretlerde, özlem büyütmüşlüğün de .....
An gelir, takatimin ve sabrımın, kum saatinde akan kumlar misali .....
Akıp, tükenmişliğimde, gücümü ve direncimi yeniden ve bir daha tazeleyip, artırmak istersem ......
Dikerim, gözlerimi, gök yüzünün derin, engin maviliğine ...
Semanın, huzur saçan, uçsuz-bucaksız maviliğine , umutla ve inançla ...
Aradığımın o, albeni kaynağı mavilikte olduğuna olan sarsılmaz inancımla ...
Sığdırabildiğimce maviyi, gözlerime boca etmişliğimde .......
İçimi kaplayan huzurun getirdiği, ferahlık ve rehavetin, içime, yayılmaya koyulmuşluğunda ...
Farkındalıkların tetiklediği güvenle, bahşedilen kendimden eminlikle, kaldırıp koyuveririm kendimi ......
Huşuyla beni sarıp, sarmalayan, mavi atlasın, iliklerime dek, yaşama sevinci sunmuşlukla, şefkat saçan hallerde, haz sarhoşu yapıp, çıkmışlığında .....!
Öyle bir an olur ki ...
Adeta, sil baştan hallerde, arınır, durulanır, yenilenirim, tepeden-tırnağa ve çocuksu coşkuyla için, için tebessümler kaplar, gözlerimi ......
Sevince aralanan, dudaklarımdan, kanımı kaynatan, aşkla bezeli şarkılar, dökülür, art, arda
O, an ki, ruh halime uygunlukla ve hatta, ayak uydurmuşluğunda ....
İçimdeki esrarengiz kelebekler, havalanır, rengarenk güzelliklerle, raksa koyulmuş hallerde
Kanat çırpar, can havliyle o, maviliğe erişip, doya, doya tadını çıkartmacasına ....
İşte o, an anlarım ki, aradığımın, şu an adını koyamadığım, tarifini yapamadığım, emsalsiz,
gizemli sevinç ve mutluluğumun kaynağı, uçsuz-bucaksız, esrarengiz mavilikte .......
İnsana huşu veren, onu tepeden, tırnağa aşka bezeyen, tılsımlı mavinin de .........
Gözlerinde saklılığını bilip, kavramışlıkla, anlarım ....
Hem de, öyle-böyle değil, iliklerime dek, hissetmecesine ....
Bu duygu sağanağında, kendimden geçmiş hallerde, sevinçten, ağzımın kulaklarıma varmış lığın da .....
Şu anın, tadını, keyfini, hasılı, mutluluğunu yaşarım ....
Mutluluğunu ....
Bilirim ki ......
Emsalsiz, gizemli sevinç ve mutluluğumun kaynağı, uçsuz-bucaksız, esrarengiz mavilikte ...!
Tılsımlı mavinin de, gözlerinde saklılığını bilip, kavramışlıkla anlarım, vesselam ....
Mavi, gözlerinde saklı, gözlerinde .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
25 / 02 / 2021 - PERŞEMBE
Saat ; 21_42

 AŞK OLMUŞLUĞUN DA

Tüm ışıklar sönse ..
Ve hatta, semada kandiller dürülüp derlenerek ..
Koysa da fezayı karanlıkta ..
Yanar gönlümün kandilleri ..
Yakıtının sevgiyle, aşk olmuşluğun da ...
Aşk olmuşluğun da ....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli /KONYA
20/01/2018
Saat; 00_25

 ÇOKTAN VARMIŞTIR, YOLUN SONUNA ......!

Hayat insanlara her zaman, tek yönlülüğü ve yüzüyle göstermez, yüzünü ......
Kişi, neyin ne olduğunu ve hayatın kendine hangi yüzle yaklaşacağından emin olamamanın tedirginliğiyle çıkar, hayat denen, zorba devin karşısına ........!
Düşünür, ürker insan, çoğu kere ......
Anlayamamış lığında, hayatın kendine sunuşları ve yüzleriyle ilgili olarak ......
Sormadan edemez, kendi, kendine ...
Sorun, bende mi, yoksa karşıma sıkça farklı ve birbiriyle çelişen yüzleriyle çıkan, hayatta mıdır, diye ?
İnsan ömrü, öğünüp, tükenir gider, zamanın ve hayatın acımasız, değirmenliğin de ...
Tam, '' - Anladım, anlamaya, diyecekken ......!
'' Göçer gider, dünyadan, ölüler ülkesiyle, alemine .....
'' - Bir varmış, bir yokmuşlar döngüsünün . '' Gizemli çarkında .....!
Hayatın, kendini, kendinin, hayatı derinliğinde tanıyamayışı, anlayamamış lığında .....!
Kim ki, sanar ve düşünürse, hayatın, kendine tek yüzü ve haliyle çıkar, o yanılgı ve düş kırıklıklarının, en büyüğünü ve en acımasızlığını, yaşar .....!
Hayat, insana, cömert davranmış lığında bile yaklaşsa ........
İşin, çığırından çıkmışlığın da ......
İnsanın kusuru kendinde aramak yerine, hayatta aramış lığın da ......
Hüsranlar ve umutlar coğrafyası arasında, '' - GELGİTLERDE, İNANIŞLARLA, ALDANIŞLARDA ...! '', Tükenmekle geçer hayat, insan için .....!
Zamanın, gizemli tanıklığında, bir de bakar ki insan, çoktan varmıştır, yolun sonuna ......
Çoktan varmıştır, yolun sonuna .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
10 / 02 / 2021 - ÇARŞAMBA
Saat ; 21_09

 

ÇANLAR ......

 

MALUMUN İLANI İÇİN, ÇALIYOR, DEMEKTİR ......!

 

 

Cebelleşmekten yorgun düştüğün, hayatın gidişatının, senin adına,  KARABASANLARA .....

Ruh halin içinse, KARAMSARLIKLARA dönmüşlüğünde ... ...

HALİNİN berbat, DURUMUNLA, KONUMUNUN, VAHİM olmuşluğun da ......

Çoğalır, düş kırıklıkları  ......

Elden gelir bir çözümün, çarenin olmamış lığın da, ekşimiş süte dönersin ....

Hallerinin böyleliğin de  ....

Hüzün çöker omuzlarına ve göynür özün, gönlün, elemler le ......

Ağacının dalında yada koyulduğu kapta, daha olmadı, alış-veriş esnasında, konulduğu file yada pazar çantasında, kalamayıp ............

Bir badireye, kurban gidip, dökülüp, yere düşmüşlüğün de .....

Çekirdeği bir yana, eteni ile, kabuğu bir yana, hallerde ......

Dahası, üstünden gelip-geçenlerin ayakları altında çiğnenmeler de, ezile, ezile, içi dışına çıkmış ......

Yerle yeksan olan, rengi taşa-toprağa sinen çürümüş, eriklik ten çıkmış, Mürdüm eriğine dönersin .....!

Hele birde, kararıyorsa gök yüzü gibi, ufkun la, ruhun..

Gel


de, çık, işin içinden hallerini yaşıyorsan, o an, naçar lığın pençesinde ...

Bilesin ki, çanlar senin için ve  makus talihin, bilinen sonu ve malumun ilanı için, çalıyor demektir .....!

Malumun ilanı için, çalıyor, demektir .....!

 

 

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

 

 

 

Immenstaad / Almanya

 

 

 

28 / 02 / 2021 - PAZAR

 

 

 

Saat ; 18_00

25 Ağustos 2020 Salı

 





HİÇ BİRİMİZ MASUM DEĞİLİZ..


Hayatın sillesini yemişliğin de,
Günlerdir yaşadığı permeperişanlıkla,
Değil uykularının,hayatının kaymışlığında,
Yarı uyur, yarı uyanık kaldırdı başını...
Saçının ,başının darmadağınıklığında ..
Mora kesmiş, şiş gözlerle baktı çevresine .
Ne edeceğini bilememenin çaresizliklerinde...
Günlerin yorgunluğuyla bitap düşmüşlüklerde.
Ateşin düştüğü yeri yakmışlığında,
Hayatın boz bulanık akmışlığında.
Dayattığı acılardan bihaberliklerde,
Karşıdaki plakçıdan yayılan ses güzelliğinde..
Sezen Aksu, dillendiriyordu o güzelim,buğulu sesiyle.
Yüreklere işlemecesine...
''-Hiç birimiz masum değiliz'' deyişliklerde.
İç acıtan şarkısını söylemişliğinde..
Kadın düşündü bir an ,
Dört gündür sorgudaki oğlunu..
Yaşanmışlığın da acıların ,
Olmuşluğun da olayların....
Kızının ölümlülüğün de,
Olayların gelişmişliğindeki suçluluk payının utancıyla.
Ama, daha çokda beceremediğini sandığı analığının yürek sancısıyla.
Üvey babasını öldürmekle suçlanan çocuğunun,
Karakoldaki gözaltındalığından duyduğu azabın da ruhunu sarmışlığında..
Yanlışlıklar ve acıların kıskacında, suç batağında ,
Gepegenç bir ömrün adım adım yitip gidişini anımsadı bir an...
Düşmüşlüğüyle aklına olaylar.
''-Helbet ya,suçsuz değiliz hiç birimiz''dedi, kadın öfkeyle....
Sonra,daha bir hafta evvel toprağa verdiği ,
Genç ömrüne doyamadan ölen, kızı geldi aklına...
Başladı ağlamaya , hıçkıra hıçkıra..!
Gazetelere düşmüştü bile haberi çoktan.
''Üvey babasının tecavüze yeltendiği kız asmıştı kendini tavana.
Ve,
Ağabeyi ,vuru vermişti iki kaşının ortasından ,
Olmaz olası üvey babasını''
Dününe gitti bir anda kadın...
Nasıl berdel'e kurban gidişini,
Zoraki evlenişini,
Ağabeysinin yengesini boşamışlığında ,
İlk kocasınında onu nasıl kapı önüne koyduğunu...
Sonrasında da hayatın acımasızlığıyla filaka oyunundaki taş gibi,
Oradan oraya savrulmuşluğunu anımsadı.!
İki sokak ilerideki karakolda,
Sapsarı yüzü, kan çanağına dönmüş gözleriyle,
Son kez anlatıyordu olayları polise, oğluda.
Sezen Aksu'nun sesinin taş duvarları aşamamışlığında ,
Sokağa yayılmışlığında..
''Eller Günahkar'' diye haykırışı savruluyordu rüzgarlarla..
''-Amirim o şerefsiz, babalık olacak adam..
Bacımı mahvetti ....
Namusumu temizledim,leşini serdim.''demişliğin de,
Komiser Davut,naçarlıkların çarmıhında asılı duran gence baktı...
''- Tamam ,göndereceğiz dosyanı ve seni nöbetçi mahkemeye..
Nerden bulaştın oğlum be,kanun verseydi cezasını pezevengin '' dedi.
Şarkı çalıyor Sezen söylüyor du,
İçlimi içli, o hüzünlü sesiyle hala,
Plakçıdan,sokağa taşan nağmelerle..
''Hiç birimiz, masum değiliz'' diye.
Avaz avaz ağlamaya durmuşluğunda kadının ..
Bu arada karakol da sürüyordu ,macera.
''-Toparlamak gerek ''dedi komiser Davut ,
Ve ,
Söylendi kendi kendine...
''Berdel'e kurban bir ana,
Yanlış evliliklerin kurbanı iki çocuk..
Boğaz tokluğuna sığınılan, nikahsız bir koca...
Kocalıktan bihaber,insanlığın yüz karası ...
Karakter fukarası,insan artığı
Pejmürde bir üvey baba.
Tecavüze yeltenilen maktul,
İntihar etmişliğinde sonlanan çileli bir ömür..
Namus cinayetinin faili,kurban ve mağdur ağabey,
Ama,
Katil de kanuna göre, aynı zamanda...
Eyyyy hayat.!
Nerenden tutulursa tutulsun, ele bulaşan ...,
İki ucu boklu değnekliğinle....
Vurmuşsun vurdukça bu insanlara...''
Kendi sesinin kulağına çalınmışlığıyla toparlandı bir an da,
Sonra efkarla yaktı sigarasını ,
Döndü, onu merakla süzen memur arkadaşına...
Seslendi ,sinir kesmişliğinde titreyen sesiyle ona.
''-Yaz gerekeni,
Gönder dosyayı savcılığa Ayhan bey'' ,dedi.
Polis Ayhan ,gencin dosyasına- cinayet zanlısı -diye,
Resmini fişlemekle meşgulken yanıtladı Davut'u.
''-Anlaşıldı amirim'',dedi.
Dönüp çocuğa seslendi.
''- Söyleyeceğin var mı başka''?
Çocuk yorgun ve bezgin,
Dahası,
Hayata yenilmişliğini ele veren sesiyle.
''-Ben delikanlı adamım, namert değilim...
Üstelik, inkar da etmiyorum suçumu....
Bitsin bu azap ,
Kırsın kalemi, versin cezamı Adalet(!)
Razıyım amirim ,cezama .
Adaletin kestiği parmak acımaz .''dedi.
İki sokak ötesinde iken bile,
Çocuğuna, çok uzaklıklarda bir ana (!)
İki evladının kurban ve mağdurluğun da ,
Nikahsız herifinin toprak altındalığın da,
Hayatın, hayatını harcamışlığın da ,
Ve ,
Bunları hep kader saymışlığın da .!
Lanetler yağdırıyordu , kaderiyle, hayatına..
Ağıt ağıt öfkesini ,biçareliğini dışarı vurmuşluğun da .
Sezenin sesini bastırmışlığıyla..
Şimdi iki sesin ,
Hayatın içinde birbirine karışmışlığın da,
Yankılanıyordu ev de ve sokakta ,
Yürek dağlayan haykırışlar hala...
''Hiç birimiz masum değiliz''
....................................................................................................................

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ.

Hildesheim / Almanya

27/07/2009


23 Ağustos 2020 Pazar










ANLATIYORLAR ......

'' - DİNLEYENDEN DE ÇOK, DUYANLARA  .....! ''

Bir ömürde, bin öykü ....
Bin öyküde, bir ömür  .....
Öyküsüzce toprak olan, her ömürde, bin bilinmezlik ve sır ....
Bilinmezlik, sır ve yitiklik öykülerinin öksüzlüğünde, telef ve heba olan ömürlerin yoksunluk ve yoksulluğunda toprak olan acılarla, iç yakan gerçeklerin  sarmalında ....
Kimsesiz ömürlerin sahipsiz ve yetim kalan öyküleri ve sırları ....
garip ve garabetlikle, ibretlik ömür ve öykülerinin yitik, sahipsiz ve bilinmeyen adsız kahramanlarının ...
Bir araya geldikleri atlı karıncada, birbirine karışan seslerinde, nefeslerinde yitip giden, heba olan telef ömürlerle, telef hayatlar ...
Cem olmuşlar hayat denen Luna parkta, dönüp duruyorlar ....
Sahipsizliklerde semada, sessizliğin sesi ve diliyle suskun bedenlerin susturulamayan, bastırılıp, yok edilemeyen çığlıklarıyla ...,
O sesler ki, duyacak kulaktan çok, anlayacak gönül, dillendirecek yüreklerle ruh arıyorlar, tarihin,zamanın ve sonsuzluğun bağrın da ..
Sahipsiz, kimsesiz atlı karıncaların, renk cümbüşünün hüzünlü parıltılarıyla, bir başına başıboş dönüp durmuşluğun da ...,
Anlatıyorlar kendi dillerince ve kendilerince ömürlerin öyküleriyle ...
Sahipsiz öykülerin, yitik ve bilinmez ömürlerinin doyumsuz, bir o kadar da hüzünlü ve iç yakan öykülerini ....
İç yakan, öykülerini, dinleyenlerden de çok, duyanlara .....!
Dinleyenler den de çok, duyanlara .....!
Duyanlara .....!    


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


23 / 08 / 2020 


Saat ; 14_14
 

21 Ağustos 2020 Cuma

YALNIZLIKLAR BEKÇİLİĞİM DE  .....


Yalnızlıklar bekçiliğimde .......!
Volta, volta, adım, adım, hüzün, hüzün, an gelir, kırık-dökük sevinçleri koynuma alıp, bağrıma basmışlığım da  ...
Adımlarım, yolları, kaldırımları, kentleri, geceleri, gündüzleri ...,
Bencileyin, yorgun-bezgin akşam üstlerini ...
Sis, sis, yağmur, yağmur, göz yaşı, göz yaşı ...,
Dahası ...
Keder, keder ....
Hasılı, ömrümü, hayatı, bilinmezliklere dolaşıklığım ve çoğalan ömür ve gönül yorgunluğumla ...
Yıllardır ....
Yalnızlıklar bekçiliğim de .....!
Yalnızlıklar bekçiliğim de .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
21/08/2020

Saat ;02_30
 

18 Ağustos 2020 Salı

O, GİZEMLİ ÜLKEYE ....!
İhtiras, isteri ve erotizm kokteyline düşüp kendini kaybeden bedenler, müzmin ayyaş ....
Ruhlar, sünepe orospu ...
Mutluluk, avuçtan uçan kuş ….
Bedbahtlık ve hüzün, avuçlarda kalan, rengarenk hüsran demeti oluyor ...
Utkuların, tutkuların gerçekleşmeyen düş ve dileklerin ...
Bitimsiz yürek sancısına dönüp ...
Gerçekleşemeyen arzu ve heveslerin, ölü bedenlerin,
görünmez yükü olup-çıkmışlığın da ....
Yaşanan düş kırıklıklarının çoğalttığı ezgi ve ağıtların, kırık-dökük gülüşlerin ....
Kelebek öpüşler in, ölü beden soğukluklarında ebedi
dona kalmışlığıyla ...
Mühürlü dudakların ardında, müebbete hapsolmuşluğun da ...
Hüzün ve ölüm ....
Dinginlik, sükun ve suskunlukla, kondururken dudaklara kelebek öpücüğünü ....
Kapanır gözler,sessizce,bir daha açılmamacasına ebedi uykuya ....
Bir varmış-bir yokmuş döngüsünün, amansız kıskacında ..
İsyanların, yalvarış ve yakarışların, el-aman demelerin para etmemişliğinde ...
İşinin ehli Azrail'in, mihmandarlığında ...
Başlar, ölüm denen, dönüşsüz, zoraki yolculuk ....
Bilinen ve bilinmeyen coğrafyalara, sınırlara sığmayan o, gizemli ülkeye ....!
O, gizemli ülkeye ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Friedirchshafen / Almanya
10 / 10 / 2019

Saat ; 15_15
 

AN GELİP .....
İÇİN, İÇİN YANARAK ......

Yanmanın halleri, şekilleri, etki ve sonuçları farklı, farklıdır ......
Susuzluktan yanmadan tutunda, sözün gerçek anlamını doğrulayan, yanma hallerine uzanmacasına, geniş yelpazededir ...
İsanın, el-ayak, yüz-göz gibi bedeni yangınla, ruhsal aleminde yaşadığı, 
Derin ve yüksek boyutlu, iç yangınlarda sonuçları ve kapsamıyla, insan hayatını alt-üst eden yangınlarda, öncelikle akla gelenlerdir ...
Aşk için yanmak, felaketlerin değişmez adresi olmacasına yanmayı da kapsayan, yanmalarda, yaşanan hüsranlar, elemler, yaşar insanoğlu veya canlısıyla, cansızıyla mal-mülk ....
Tıpkı orman yangınları gibi ,gözle görülen yada görülemeyen canlı varlıkların dahil tutuşup, kül olarak ....
FELAKET BOYUTUNDA ETKİLERİYLE, DÜNYAYI, DOĞAYI, İNSANLARI VE HASILI İNSANLIĞI TEMELDEN ALT-ÜST VEYA HALK DEYİMİ İLE ALLAK-BULLAK EDEN ENDER GÖRÜLEN VE SON DÖNEMDE ÇOĞALAN, VE NE YAZIK Kİ .....
ÇOĞU, İNSAN DENEN CANAVARLAR ELİ VE MARİFETİYLE ÇIKARILAN YANGINLAR BU BAĞLAMDA KARAKTERİSTİK, ÇOK BOYUTLU SONUÇLARI BÜNYESİNDE TAŞIYAN YANGINLRDIR!
Yangından, yangına farklılıklarla, etki, sonuçları yönüyle, derin izler bırakarak, beklenmedik, düşünülmedik sonuçlar yaşatır ....
Her yangının, kendi içindeki etki ve sonuçları felaket boyutuna varan, telafisi imkansız denecek kadar çok, çok ileri izleri vardır .....!
Yangın var, yangın var, daha da önemlisi, aynı gibi görünen yangınlarda bile, kendi içinde çok büyük farklılık ve aykırılıklar vardır ...
Yangınların, iç kanatan olduğu kadar da iç, yakan halleriyle, insan yaşamına, geleceğine, umut ve mutsuzluğuna, hatta, mutluluğuna etki, katkı ve sonuçları vardır ...
Yangınlar da, sadece bedenler değil, umutlar, yaşama sevinçleri, umut ve  elemleri, acıları harmanlayarak, kül etmeleri ve insan dünyasını karartması, acıdan yana, devasa sonuçlarıyla ..
İnsanın belini kırıp, hem bu gününü, hem de, yarınını mahveden, akıbet ve sonuçları da insan hayatına damga vurup, onları alt-üst ederek  ....
Geri dönülmesi, telafi edilmesi mümkün olmayan sonuçlara gebeliği, söz konusuduır ...
'' - Yanar, içim, göz bebeklerim, ateşinle, kavrulmaktan ..! '' Tümcesi kapsamın da, insan adına ..
 AŞK YANGINLARININ, KAÇINILMAZINA VURGU YAPILMASI ...
Yangınların, görünen de çok, görünmeyenleri de etkileyerek, hayatları mahvetmesi, gün gibi aşikardır, aşikar ....
Yanar insan, yangınlarda kül olup, ölüm alemine, göçlere çıkar ....... 
An gelip, alev, alev , an gelip, için, için yanarak .....!
An gelip, için, için yanarak ......!  


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


18 / 08 / 2020  


Saat ; 14_41
 

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...