7 Nisan 2022 Perşembe

KORKU SİNMİŞ İSE BENLİĞİNE ...
İliklerine işlemecesine, değil esir alması ..
Tırnakları sökülen aslana, süt dökmüş kediye dönersin ..
Çıkmaz sesin,soluğun..
Tir,tir titrer, bacakların ..
Kurur, kanı çekilmiş dudakların ..
Solup atar betin-benzin ..
Lal olmuşluk da gömülürsün sessizliğe ..
Sinersin köşe -bucak değil düşmandan, el-alemden kaçmak ..
Kendinden bile kaçmalara koyulmuşluğunla ..
Dün ferle çakmak, çakmak bakan gözlerin ..
Korkuya teslim olup,yelkenlerini indirmişliğinde..
Sönmüş kandillere, tükenmiş mum artıklarına döner, çıkar sonunda
Yiter ferleri, musallat olur ürkek, edilgen ve donuk bakışlar gözlerine
Kulağın kirişte yaşamanın zorluğunu anlar .....
Cebelleşmelere koyulursun karaltılar ve evhamlar girdabında ....
Yer yarılsa da, yerin yedi kat altına girsem,dersin kendi,kendine ...
İsyan etse de yüreğin sessiz çığlıklarla sana .
Para etmez, söz geçmez nefsine ve korkuna yenilmişliğine ..
Sözün özü, muhabbetin sonu ...
Diyeceğim, o,ki ...
Tepeden tırnağa, zerrelerine dek ....
Korku sinmiş ise benliğine ...,
Susuz kalmış sümbüllere döner, bükersin boynunu, sessizce ..
Bükersin boynunu, sessizce ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen / Almanya
26/ 03 / 2017
Saat ; 03_47

 


 BAZEN ....,

Akar, zaman ırmağı, sürükler bedenleri, ömürleri ..
Hayatın atlasın da ,karışır zaman, zaman ...
Meçhul ömürler,bedenler,ruhlar ve duygular, birbirine ..!
Keşişmişliğinde, yolların .!
Bazen bir film kopar, bazen atar sigortalar, kesilir elektrik ..
Kaos işler, özlere ve yaman çelişkilerde yutulur, ömürler ve anılar ..!
Karardığında, hayatın içinde bazen gözler, ruhlar yada umutlar ..
Ortalıkta kol gezer ..
Panzehir'sizlik de en bayağısından ve ölümcüllük de, virüsler !
Keşmekeşlik de telef olan hayatlarda, girer iç, içe umutsuzlukla, umut, vehim ile kuşku iç, içe ..!
Uğuldarken beyinler, tarifsiz seslerle ..
Göz kapaklarına tüneyen, son yaş taneleri dökülürken, karanlığa ..
Alıp-götürür beraberin de ...
Umuda dair son zerreleri de , sessiz ıslaklıkla, içinde ..!
Karamsarlığa tutsaklıkta...
Ne kadar isteseler, gayret etseler de , gülmeyi beceremez..
Yorgun,solgun yüzler ve göz bebekleri ..
Köşe başında it ulumalarına karışırken, naralar ve çığlıklar ..
Kesif bir sessizlikte, nice yürek sesleri yutulur ...
Tarifsiz kör sancılar da, ruhların acıları dökülürken, ortaya ..!
Aynada sırıtan, kahpe bir gülüş ve kinayeli bir bakış kalır..
Onca yaşanmışlıkların, ardında ..!
Vehim ve cerahat artıkları, sidik kokuları ...
En çokta, kahpeliğin yılışıklıkları, yayılırken karanlık sokaklarda ..!
Kentin en lüks yerinde,en pahalı ve popüler semtinde ..
Işıl, Işıllıklarda peşkeş çekilir...
Körpe çocuk bedenleri, ucuz ve iğrenç, zevklere ..!
Paranın kir’inin ...
Vicdanları, göstermelik namusları ve çürüyen onurları, yutmuşluğun da ..!
Yaşanırken en yüksek perdeden çürümüşlük,ahlaksızlık ve yosmalık bu lüks semtlerde ..
Peşkeş çekilir değerler,karakteri beş para etmeyen, şerefsizlerin iğrenç emellerine ..!
Kan emen sülükler bile, bunların yanında pürü-pak iken ..!
Geçinir ahlaksızlığın, şerefsizliğin lağımlarında sürünen, bu aciz ve yavşak sürüsü ,insanım ,adamım diyerek'ten ....
Sanarak kendini, hergele de imam eşeği...!
Güvenerek üç kuruşlarına...
Dahası, rüşvet ve torpil batağında avladıkları piyonlara, bel bağlamışlıkla ...
İç edilirken hayatlar, kirli,karanlık odalarda, rezil emellere, körpe ömürler..
Öndeki, şık ve göz alıcı parlaklıkta ki, oda da ...
Üç-beş kuruşa peşkeş çeker, çocuk bedenleri ..!
Anne-baba-ya da ebeveyn geçinen, diğer cümle şerefsizler sürüsü....
Pis-pis yılışık, gülüşlerle ..
Günü kurtarmanın keyfiyle ..
Mış gibiler de, bataklıklarda ve yaşarken ölmüşlüklerini fark edememişlikle..!
Devran sürdüğünü sanır..
Bazen sünepeler, insan geçinen, hilkat garibeleri ..!
Işıkları yutan, kör karanlıklarda ..
Rezilliklerin, resmi geçidinde ..
Bazen, dünün, yarını, ölünün-diriyi yemişliğin de ....!
Bazen, dünün, yarını, ölünün-diriyi yemişliğin de ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ
Friedrichshafen /Almanya
06/ 04 / 2017
Saat ; 00_21


Ukalalık , kibir, bencillik ile harislik ellerimizle bağrımıza ve ruhumuza sapladığımız paslı hançer ve bünyemize zerk ettiğimiz, bizi çürütüp, mahveden, sonumuzu getiren, iflah etmez illettir.

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Saat ; 01_15 07 / 04 / 2022 - Perşembe

6 Nisan 2022 Çarşamba


 DAHA, ÇOK ESER, KAVAK YELLERİ .......

Hayatın yükü altında ezilip, yamulan, hıltı çıkan bu naciz omuzları süsleyen akıllanmaz başlar,var oldukça .... Hele ki de, o akıllar karış, karış havada oldukça ..... Üstelik söz dinlemeyen gönüllerle, uslanmayan yürekler ve efkar otağı ruhlar, hükmünü sürdürdükçe .... Gönüller başına buyrukluk da, ota da, boka da konma da, ısrar ve inat ettikçe ..... Bu çile küpü ömürlerle, öne eğilmemenin racon kesmelerinde, ömür eskiten başlarda ....... Daha, çok eser, kavak yelleri ...... DAHA, ÇOK ESER, KAVAK YELLERİ .........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 06 / 04 / 2022 - Çarşamba Saat ; 20_30


 YÜREĞİM, MURADINA, BAŞIM, GÖĞE ERECEK .........

BAŞIM, GÖĞE ERECEK ........! İçimde palazlanan ZÜMRÜDÜ ANKA KUŞU, kanatlanıp, uçtuğunda ..... Yüreğim, muradına, başım, göğe erecek ...... YÜREĞİM, MURADINA, BAŞIM, GÖĞE ERECEK ......... BAŞIM, GÖĞE ERECEK ........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 06 / 04 / 2022 - Çarşamba Saat ; 16_20


 KADIN RUHUNDAKİ DEHLİZLER .....!

Her zerresinde,sayısız sır gizler ... Değil keşfedip,çözmeye, gezmeye ....... Ayak,adım ve el atmaya,yürek ister... Kadın ruhun da ki, dehlizler ...... KADIN RUHUNDAKİ,DEHLİZLER ......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 06 / 04 / 2022 - Çarşamba Saat ; 14: 14


 GÖNLÜN DEHLİZE, RUHUN KEVGİRE DÖNÜNCE ....... !

Gönlün dehlize, ruhun kevgire dönünce ..... Ne alır, anlarsın hayatın tadını, tuzunu, rengini .... Nede yüreğin şad, yüzün güleç olur .......! Bakar durursun hayata, karşı yakasından ...... Kanı çekilip, rengi kaçıp, solan yüzündeki o , bön, bön ifadeyle ......! Amiyane deyişle ..... '' - ÖKÜZÜN TRENE BAKTIĞI GİBİ ... '' Sen, hayata ilgisiz ..... HAYAT SANA, FRANSIZ KALIR .......! Ağzının tadının kaçıp, dudaklarına mühür vurululuklarda, dilin lal kesilir, nafileliklerde yutkunsanda .... Dizilir boğazına soluğunla, sözcükler ... Yerine yaşlar akar gözlerinden sessizce, iki gözü, iki çeşmeliklerde ..... İKİ GÖZÜ İKİ ÇEŞMELİK DE ........! Öğür, un-ufak olmacasına bu arada, amansız ve acımasız ZAMAN DEĞİRMENİNDE, çilelerde kavrulan ömrün ..... Dönüp, çıkarsın, suyu kesilmiş, taşı dönmeyen değirmene ......! Farkındasızlık da .......... Danenin, toza, samana ....... Samanın, sapa karışmışlığın da ....... Tutamamış'lığında ömür ve hayat arabanın yularını, elinde ......! Yuvarlanır, tepe taklak olur, atlar bir yana, araba bir yana ..... Okla, dingil tekersizlikde savrulurken, beri yana ... Sen hala, katmerli dertlerin ortasında, sürünür, sürdürürsün karalara kesmeyi, karalara kesmeyi .......! Dönmeye görsün, yazın güze, umudun, mutsuzlukla, umutsuzluğa .... Hasılı ..... Ne alır, anlarsın, hayatın tadını, tuzunu, rengini, güzelliğiyle, haşmetini. Nede, yüreğin şad, yüzün güleç olur .........! Gönlün dehlize, ruhun kevgire dönünce ..... GÖNLÜN DEHLİZE, RUHUN KEVGİRE DÖNÜNCE ....... ! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 06 / 04 / 2022 - Çarşamba Saat ; 12_24


 BİR TÜRLÜ KARAR VEREMİYORUM...

Çerçici den, veresiyeye alınmış, mallar gibiyim ..
Taksitlerimi ödedikçe, daha mı çok seviyorsun, beni ?
Neden mi, böyle hissediyorum ?
Kıyıda,köşede unutulup,unutulup ..
Sonra apansız anımsanıp, sarılıp-sarmalanınca ..
Kendimi, böyle düşünmekten alamıyorum ..
Sevmeye mi, eskitmeye mi kıyamıyor sun, bir türlü karar veremiyorum !
Bir türlü karar veremiyorum ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ
İmmenstaad /Almanya
03/11/2017
Saat; 23_35


 DONAKALDI GÖZ YAŞLARIM, GECENİN AYAZINDA ....

Hayat, doğdum doğalı, hep dut ağacı gibi, silkeledi ..
Dalımı,yaprağı mı, kolumu-kanadımı kırdı ...
Değil güldürüp, mutlandırmak ...
Feleğin çemberinde çevirip, sillesiyle bezdirdi ...
Katımı-kanadımı açtırmadı, mutsuzluğun çarmıhında diri, diri öldürdü ...
Gayya kuyusunda, ömür tükettirdi ..
Gün yüzü göstermedi, hiç mi, hiç ..
Umduklarım la, bulduklarımın aykırılığında, ezim, ezim ezdi, yüreğimi ..
Tutmaya koyulduğum dallar, kırıldı kaldı, elimde ..
Düşmüşlüğüm le bela ve gam denizine ....
Can havliyle sarıldım, önüme gelene ve hatta, yılana bile ..
Dalda sız-duldasız kala kalmışlığım da ...
Temmuz sıcağında bile ,yaşadığım zemheri ayazında ...
Bedenimden de çok, ruhum üşüdü ...
Dona kaldı umutlarım,düşlerim, gecenin ayazında ...
Boynu bükük ölenler kervanına katılmışlığım da ..!
Hayatın hay-huyunda, ölüm-kalım savaşında ..
Yittim, kederlerin ortasında, bok böcüsü misali ....
Kaybolmuşluğumla, gamlar yumağında ...
Çırpındıkça battım, dertler ummanında ..
Bataklığın, amansız lığın da, acımasızca , an be an yutmuşluğun da .....
Kala, kaldım, ölü canlığın naçarlığın da ..
Bencileyin, dert ve nem küpü odanın, kuytusunda ..
Döktüm efkarımı ve isyanımı, gözyaşlarımla ıslanan ,gecenin karanlığına ..
Kimselerin bilip,duymamışlığında ..
Hatta, hiç mi hiç , farkımda olmamışlığında ..
Kendi yalnızlığımda, kabak çiçekleri misali, için, için solmalarda ölümü içmişliğim de ...!
Çekildi yanaklarımda ve dudaklarımda kan ..
Soldu, betim -benzim...
Halka, halka mora kesti göz altlarım ..
Sevgide-sevinçte, gülmek istedikçe, yüreğim ...
Sağ yanım, çiçeklenmeye öykündükçe ...
Sol yanım, zemheri ayazında kurudu-geçti kendinden ...
Karalar bağladı, gam otağı, ruhum.
Kaf dağının ardında yitti, düşlerimle, umutlarım ....
El, elde, baş,başta kala kaldım,mutluluktan bihaber ...
Sonunda, boyun eğdi ömrüm, Azrail denen zorbaya .....
Zamansızlık da ve doyamadan hayata ..
Göçüp gittim, ölüm denen, muammalar ülkesine ...
Düşlerime erememişlikte,açık kalan gözlerimde ...
Dona kaldı göz yaşlarım, gecenin ayazında,azaplar da, kirpik uçlarımda ...!
Dona kaldı göz yaşlarım, gecenin ayazında, azaplar da, kirpik uçlarımda ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ
Immenstaad / Almanya
13 / 07 / 2017
Saat ; 21_45

ÇAĞIN İLLETİ .......




Geçmişin, zamanın , tarihin bağrında kalan nice çağlara baktığımızda gördüğümüz ortak payda ......

Hemen, her çağda o, çağa damga vuran ve o çağın, hayatın, insanların ve insanlığın gidişatını kökten etkileyip, hatta değiştiren ........

Böylesi bir illetin vurduğu damga, adlanıp tarihin, zamanın, toplumun, insanlığın bağrına saplanan, kanlı paslı hançer olup, çıkmışlığı'dır ......!

Buzul çağı ......

Tufan çağı .....

Kıtlık çağı .....

Veba çağı ...

Cüzam çağı ....

Kolera çağı .....

Yüz yıl savaşları çağı ....

Haçlı savaşları ve diğer din savaşları çağı ...

Tsunami çağı ...

AIDS çağı .....

Ve...

Yeni tanışıp, yüzleştiğimiz CORONA VİRÜS ve COVİD 19 çağı  .....

Elbette, unutup, atladıklarımız da vardır, var olmaya ..........

'' - Beşer, şaşar.'' Evrensel genel kabulü ışığında, böyle ıskalamaların da, hayata ve insana dairliğinde .....

Bizde, beşerliğimiz ve onun hazinesi aklımız ve dimağımız'la, dilimizde, dahası, kalemimizde olması da doğaldır ve anlaşılabilir ........

Bununda ötesinde,  genel kabul görecek, iyi niyetli '' SÜRÇ-Ü LİSAN '' halleridir .......

Cümlenizden, olası Sürçü Lisanımız için af dileyim, hoşgörünüze sığınarak << - AFFOLA '' Deyip ....

Sürdürelim kelamımızı, destura uygunlukla .......

Tüm bunlara, yukarıda dillendirdiğimiz çağa damga vuran oluşumlara, eksiği, artığıyla << -  Eyvallah, başımız üste >> Diyerek  ......

Bir solukluk mola verip, virgül koyduğumuz çağın illeti temasına, yeniden dönerek, diyoruz ki ......

Tüm çağların ama hele hele de, son iki-üç çağın illeti ve baş belası ....

En kötüsü ve ürkütücüsü de....

Yeni ve iflahsız virüsü ........

 '' _ BUNALIM ve KALABALIKLARIN KAMÇILADIĞI, KALABALIKTA YALNIZLIK ve HÜSRANLA, şaha kalkan .....

 - İÇSEL YALNIZLIK-  ve......

 İNSANIN, değil sadece dünyaya, insanlara, en yakın çevresine, hasılı ...

KENDİNE DAHİ, KÜSMECESİNE ............  

HAYATA KÜSMESİ VE KENDİNİ İZOLE OLMUŞ, KUŞATILMIŞ HİSSEDİP .....

Kendine reva görülenin, düpedüz .........

İYOTLAŞTIRMA MUAMELESİ SONUCU, KENDİSİNİ, YAPA YALNIZ HİSSEDEREK, adeta ......

''- ANLAŞILMAMA, HORLANMA, ARDI SIRA DA, İTİLME- KAKILMAYLA . '' 

 AÇIĞA DÜŞMÜŞ, KRONİK BOYUTTA YALNIZLAŞMIŞ HİSSETME ÇAĞIDIR.

Emin olabilirsiniz ki ....

Bu illet, olanca sinsiliğiyle, tüm insanlık tarihince insanları ve insanlığı için, için kemirip, yeyip, tüketen dir, tüketen ......!

Gelin görün ki, şu son iki-üç yüz yıllık hızlı yozlaşma ve adeta ......

SUYUN ÇÜRÜYÜP, TUZUN KOKTUĞU, YOZLAŞMA-ÇÜRÜME, BOZULMA   Koşullarınca, ultra emperyalizmin AÇ GÖZLÜ KAR ODAĞI TRÖST VE TEKELLERİNCE, ULUSLARARASI DÜZEYDE pompalanan ve .......

Bundan beslenip, azgınlaşan illet, günümüzde iyiden, iyiye, su yüzüne çıktı ......

Öyle ki, bir ev dolusu insan ve aile içindeyken bile .....

Kendisinin, onlardan olamadığını, aidiyet duygusunu yitirdiğini yaşayıp, düşünen ve bunun bunalım ve buhranını, iliklerinde hissederek, hızla .....

İÇSEL YALNIZLIĞA, sürüklenen nice insan, öyle-yada böyle telef oluyor !

Evler, yuvalar dağılmış, hatta, nesiller yitme ile yüz yüzelikde, kendi içine gömülmenin sınırlarını, yerle yeksan edip ......

Adeta, ses ve ışık hızını aşmacasına sürat'le, sınırsızlığa dönüştürerek, alenen ....

KAYIP KITA haline gelen İNSAN YIĞINLARI ve .....

KİMLİK BUNALIMI YAŞAYAN, YIĞIN SİLSİLELERİ VE ULU SIRA DAĞLARI, oluşmuş durumdadır ......!

Bu asla abartı değil tanıklı, ispatlı bilimsel veri ve gerçeklerle kanıtlanıp, doğrulanan ve yüzleşmek zorunda olduğumuz gerçektir .....!

Sadece, sıradan özel yada kamusal TIMARHANELER, ASABİYE VE PSİKİYATRİ KLİNİKLERİ DEĞİL, SOKAKLAR VE ŞEHİRLER, DAHASI ÜLKELER DOLUP-TAŞIYOR  ........!

Alıp başını gitmeler, sessizliğe gömül'meler, daha da düşündürüp, ürkütücü olmacasına ....

Acı mı acı gerçekliğinde, İNTİHARLAR, CİNNET ve KATLİAMLAR yada diğer depresif sonuçlar çoğalıyor, her yeni günle ve geçen zamanla .....!

Gün geçmiyor ki, buna dair bir kara haber yada ömürlere, yüreklere, ocaklara ve insanlara, insanlığa düşen ateş ve yıldırım acısı, olmasın ....

Dünün gıpta edilen ailesi, saygın kişisi, örnek bireyi hatta ......

Rol-modeli, bir anda karşımıza, KARABATAK KUŞLUKLARIN'DA, derin mi derin bunalımın pençesinde .....

'' - KAYIP HAYAT ve TELEF ÖMÜR  . '' Olarak karşımıza çıkmasın, halleri adeta günlük,sıradan ve olağanlaşıp, kanıksanan hallerde içler acısı gerçekler olmasın ....!

Buna örnek ilk anda sayıver'meye kalksak emin olun dizeler ve kağıt yetmez, en ünlüsünden en sıradan, içimizden birine dek uzanan bir dolu isim ve hayat girer bu listeye ...

GERÇEĞİMİZ VE İNSANLIĞIN GERÇEĞİ BU ......

Bunun Lamı-Cimi, aması,acabası ,falanı,filanı yok...

Meram sebep üretip, keşke toplayıp dermek mi ?

İş,işten geçmeden, testi kırılıp, su dökülmeden ömür,hayat ve aileler kaybolmadan çare arayıp, bulup, yüzleşerek, önlem almak mı ?

YÜZYÜZELİĞİMİZ, BU SORU ve GERÇEKTE YATMAKTA .....!

Özcesi ondandır, dememiz ....

''-ÇAĞIN İLLETİ; KALABALIKLARDA YALNIZLIKLA HIZLANIP, KAMÇILANIP, 

ÇIĞ OLUP İNSANLARI VE İNSANLIĞI YUTAN ..... 

İÇSEL YALNIZLIK VE AİDİYET'SİZLİKTİR, AİDİYETSİZLİK ....! ''

TOPLUMSAL DUYARSIZLIK VE SÖMÜRÜYLE, TÜKETİM ÇARKININ ACIMASIZ KANLI DİŞLİLERİ ARASINDA EZİLİP YUTULARAK TELEF OLAN ......

İÇSEL YALNIZLIK VE AİDİYETSİZLİK İLLETİNDEN MUZDARİP İNSAN 

MANGALARI GİDİYOR, TELEFLİĞİN KURBANLIĞINA, ÖBEK, ÖBEK .......

Telefliğin, çürüyüp, kokuşarak kangrenle, vebadan beterlik de insanı, insanlığı, toplumu saran illettir, illet ......

İÇSEL YALNIZLIKLA, AİDİYET'SİZLİKTİR .......!

Aman ha aman, asla ama asla siz, siz olun, hafife almayın ......... 

Gelin, durup, düşünün, gözlemleyin, farkındalıkla, hayatı sorgulayarak, bu illete karşı, hem kalkan olun, hem de ......

Paydaşlık kalkanını güçlü kılın, güçlü .....

PAYDAŞLIK KALKANINI GÜÇLÜ KILIN .......!

Hasılı ve özcesi ........

ÇAĞIN İLLET'İNİN, ADI ÜSTÜNDEKİ ADI VE BETİMLEMESİ ........

İÇSEL YALNIZLIK VE AİDİYET'SİZLİKTİR, AİDİYETSİZLİK  ........!

İÇSEL YALNIZLIKTIR , ÇAĞIN İLLETİ ....!

ÇAĞIN İLLETİ ....! 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




05 / 04 / 2022 - Salı 




Saat ; 20_40

 

  ÖMRÜMÜN DEFTER-İ KEBİR-İ'Nİ, HAYAL-İ SÜKUTLARDA ÇOĞALAN , KAHIRLA ....... SESSİZLİKLE YAĞAN, SİTEMLE ..... ELEM TEBESSÜMLERİNDE KAPA...