4 Haziran 2023 Pazar

 

YANITI, SENDE SAKLI ......

An gelir, insan << - BETERİN DE, BETERİ HALLERDE >> duygusal ve ruhsal anaforlarda savrulup, alaboralar yaşarken ...
Kahrın yük gelmesine, ne denli şaşırılmıyorsa ...
Bir o kadar hatta daha fazlacasına şaşkınlıklar yaratacak halde,sevinçler de, yük gelir, insana .....
SEVİNÇLER DE YÜK GELİR, İNSANA .......!
Ondandır,boşuna denmez,laf ola, beri gele neviinde laf olmamışılığında ..
'' - Çok sevinme, ardı göz yaşı, sümük düğünü olmasın ...! '' Denmesi ....
Asla mı asla ''- İŞKEMBEBEYİ KÜBRA'dan ''Temelsiz ve sebepsiz değildir ..!
Bu hesap, karmaşık, çetrefilli ruhsal, duygusal dünya hallerinin kaos ve karmaşasında, çokluk ve sıklıkla ....
Eskiler, deneyim ve birikim abidesi ömürleriyle, hayatı ömür ve gönül imbiğinde süzül, kemal ateşinde süzmüşlükle ....
Tevazu ve edep sınırlarını hele de, asla mı asla, ÇİZME'yi aşmadan, salık verirdi yeni yetme nesillere ....
Dünün, geçmişin ve yaşanmışlığın, sevginin ve bilgeliğin sıcacık içtenlikli güzelliğin de ......
'' - İçinde, ayrı, ayrı sevinç ve hüzün gemileri yüzdüremiyorsan ...
Sağlamından heybe taşı bari .... ...!
Aksi halde, bir gemiye, yahutta...
Heybe sağlam olsa da, bir göze yığarsan yükü, ağır gelip ağar......
Böylesi apansız, amansız zamansız, hele, hele de ......
Hesapta hiç olmayan, öngörülmeyen karmakarışıklıklarda .....
Telefliklerle, hüsranlarda, tarümar olma ....
Talan olmasın, bedeninle, ruhun ...
Mazallah, sonra yitirmişliğinle akıldan zayiliklere de kurban olursun ...
Kah...
Olur, çıkarsın SEVİNCİK DELİ'si,
Kah, Kedere, gama kesmekten dönersin GAMLI BAYKUŞ'a, ötersin divaneliklerde avaz, avaz, dur duraksızca ......
Çalanın, söyleyenin, dinleyenin kendin olmuşluğunda .......! ''
Diye, salıklar, öğütler ve hatta .....
Sıkı,sıkı tembihler, ölü canlılığında da, talkınlar verilirdi ....
<< - ELE VERİR TALKINI, KENDİSİ YER SALKIMI ...'' Samimiyetsizliklerinden azade ve İÇSELLİKLİ İÇTENLİK VE SEVECENLİKLE BEZENMİŞLİKLERDE ...! >>
Günün ve dünyanın bu '' - Herc-ü merciliğinde '' Ne aklına, ne de kıçına aşırı güvenip, tedbiri elden bırakmayacaksın, asla ... ...
Güvendiğin dağlara kar yağacağını sen, sen olacak, unutmayacaksın asla ..
Unutma, yine derler o, eski ekabirlerle, kelam ve gönül ustalığında mahir mi mahir ömürlü, erenler ....
<< - Denizi ateş alır mı, alır .....! >>
Hallerin böyle' liğinde .....
Gel de çık, çıkabilirsen işin içinden .....!
Dur, düşün, sorgula hayatı farkındalıkla ve sor kendine...
Denizi ateş alır mı ?
Yanıtı sende saklı ...
YANITI, SENDE SAKLI ......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

31 / 05 / 2023 / Çarşamba

Saat ; 13_13 

 

SEVİYİ, SENİ ANLATMAK .......
'' - Lanet midir, nimet midir ? '' Bilemem' işliğim ve halen yanıtımı veremem' işliğimde '' ......
Pelesenk etmişliğinde, hiç dilinden düşürmediğin şu tılsımlı sorunun ve söyleminin ....
<< - ÖZGÜRLÜK ; YALNIZ OLMAK MIDIR ? '' Sorusunun miras lığında ve kendimden bile azade ligimde .......
Dahası, demli, kıdemli YALNIZLIĞIMDA ....
ÖMRÜMÜN SENLİ DÜNÜNÜ, SEVİYİ VE OLAN BİTENLERİ YENİDEN VE BİR DAHA, BİR DAHA YENİDEN YAŞAYARAK,
Bu yetmezmişçesine birde, bir daha, bir daha sorarak, gözden geçirip, yanıt arayan' lığımda .....
An geliyor, çuvallayarak, boğuşuyorum, yüzleşmelerde seviyle, seninle ve o an .....
Sökün ederek, sözcükler dökülüveriyor, yüreğimden, dudaklarıma ve zihnimden, dilime ....
'' - SEVİYİ, SENİ ANLATMAK ....'' ...
Yinelemelerde dönenip, dönüp duruyorum, DÜNÜN VE SÖZCÜKLERİN ETRAFINDA .....
DOLAP BEYGİRLERİNDEN FARKSIZLIKLARDA, mecalsiz kalmacasına ......
Her şeyden önce, bilmelisin ki, adın, sevin, dilimle, yüreğime vurulmuş mühürdür, mühür .....!
Her düşüncemi, yaşadıklarımın, sorgulamalarımın, sağanak olup ağan çoğu kere yanıtlarından korktuğum, sorularımın, çengellerinde asıl ılıklarda .....
Zaman eskitip, kahır değirmeninde öğüterek, ömür tüketmiş' liğimde ...!
Bu mühürlü lük eksenindeki gelgitlerimde yaptığımın, ol ursuzluklarla, çıkmaz sokaklarda ömür eskitmek olmuşluğunda .....
Yaz aklına ve ömrüne ki, söz konusu, sen olunca ....
Varlığın bela, yokluğunsa, düpedüz, ÖLÜMDÜR VE YAŞAYAN ÖLÜLÜKTEN FARKSIZDIR, adıma ...
Onun için, SEN ZORLUKTUN VE EBEDİ ZORLUKSUN, ZORLUK, benim için ...
Onun içindir ki .......
Kolayı zor etmenin de çok ötesinde, çok bilinmeyenliyi anlatmaktır,
ÇOK BİLİNMEYENİ ANLATMAK, seviyi ve seni anlatmak .....!
O kutsal çembere hiç dahil olamaman, içinde yer alamamış, dahası, muammalar küresi ...
Gizemler kara deliği olup çıkan çemberi, ne sözlüğünde, nede eylemliliğinde, hiç tamamlayamayan olarak anlatıp ......
Duygu selinden kendimi çekip, çıkaramamışlıklarda ....
Dahası, girdabın katran karası karanlık derinliğinde, yutul musluğumda ....
Hep, imamesi noksan ve dört bir yana dağılıp, bulunmayan boncukları bir ipe dizip, sille boncukluklarını, imame albenisiyle taçlandıramamak gibi ..
Hep çözük, kopuk ,başı bozuk, hep dağınık ve hep savrulmuş luklarda çalkalanırlığın adıdır, adı .....
Seviyi, seni ve bu ürperten yangının orta yerinde kalıp debelenen, iflah olmaz beni, düşüp, anlatmak .......!
Sanki, anamali metaforunun, olmadı .....
Bir Bermuda şeytan üçgeninin ürkütücülüğünde, hayata tutunmanın adıdır, adı ......
Böyle' liğinde sen, sevi ve ben ...
Baştan, sona sür git heyecan kasırgalarıyla bezeli ve asla kelamın yetmediği, hatta alenen sözün bittiği hallerle haşır-neşirliklerde ...
Muammalı bir serüvenin içindeliklerde ...
İnsanın ateşle ve suyla dansını ve bilinmeyen çekici, bir o kadar da çılgın mı çılgın serüveni .....
İçsellikle, duygudan söze, sözden, gerçeğe döküp, gün yüzüne çıkartmak .
Yaşanmışlığında ve halen ki duygu anaforundaki gelgitleri içimde hissetmecesine ......
Hem dışında, hem de görünmeyen paydaşlığında, ta içinde, hatta ......
Tam da göbeğinde olmacasına, savrulup, kavrulmalarla, yalan ve yerleyeksan'lıklar da, kırılıp, dökülerek ....
Yokta varlığı, varlık ta yokluğu yaşamak ve onu dizginsiz, üryan ve yakıcılıkla dillendirip hayata dökmektir ....
HAYATA DÖKMEK ......!
Hem de, lamsız-cimsiz, eğip, bükmeden evirip-çevirip, kıvırıp, mecrasından çıkartmadan ve gerçeğinden kopartmadan, seviyi ve seni anlatmak .....
Kral Çıplak, gerçekliğinde içtenliğe sadakatlerde, seviyi, seni anlatmak ...
İnsanlığımızın alacalı karanlığıyla, gölgelerin ve muammaların dansında, onu iliklerine dek hissetmecesine yaşamak ama sözün bittiği yerde ...
Sessizliğin ve dipsiz uçurum karanlıklarının koyu, vahşi derin karanlığında yitmeyi yaşamaktır, YİTMEYİ YAŞAMAK ......!
An gelip gerek kendim de, erekse de o alevli çemberde olmayanlığımda ..
Aklım sıra, kendimce, var saymalara öykünmelerde, züğürt tesellilerinde kendimi kurtarmaya çalışıp, debelenerek .....
Tıpkı, ateşe düşen kelebek kesilivererek, ilişkiler, karmaşalar dairesinin içine, hem de ....
Tam da göbeğinde olmacasına<< - Sakarlığın yakamı bırakmamış' lığın da etkisi ve katkısıyla ...! '' Düşüvermeyi, becerivermiş' liğimle ......
ÇOK BİLİNMEYENLİ BİR SERÜVENİN ORTA YERİNDE LİKLERDE ...
Değişmez öznesinin, ebediyen ve hep sen olduğun alengirli, çetrefilli, bir o kadar da muammalı mı muammalı bir serüveni .....
Can havliyle ve canhıraşlıkla canlandırıp, ete, bedene ve cehennemi ateşe döndürerek ....
Harda yanarken, yakmak ve yangınların orta yerinde narlıktan, küllüğe ....
Varlıktan, hiçliğe ...
Hiçlik ten , çokluğa uzanan, muammalı, albenili, adsız, dahası ...
Adı hem yok, hem çok ve hiç koyulamayan ÜRYANLIĞINDA muammalar şalına sarınan menkıbeyi, dillendirmektir ....
ÜRYANLIĞINDA MUAMMALAR ŞALINA SARINAN MENKIBEYİ DİLLENDİRMEKTİR .....!
TARİFSİZLİLİĞİNDE, DİPSİZ DERİNLİĞİNDE, DAHA DA ÖNEMLİSİ VAHŞİ ALBENİSİNDE, SOLUKSUZ YAŞAMAK .....
BU SUYLA, ATEŞLE KOTARILAN, HUDUTSUZ, UFUKSUZ, HAŞMETLİ DANSI, TARİFSİZLİĞİNDE ANLATMAKTIR .....
Özcesi ......
Seviyi, seni anlatmak ......
Kolayı zor etmeninde çok ötesinde, çok bilinmeyenliyi ....
Özünde, olmayanı, olamayanı anlatmaktır, seviyi ve seni anlatmak .....
KOLAYI ZOR ETMENİN DE ÇOK ÖTESİNDE, ÇOK BİLİNMEYENLİĞİ ...... ÖZÜNDE, OLMAYANI, OLAMAYANI ANLATMAKTIR .....
HÜSRANDAN, HAZ DERMENİN ULU MU ULU, BİTİMSİZ ALBENİLİLİĞİNDE
GÖZ KAMAŞTIRAN, HAYAT ÖYKÜSÜNÜ ........
Hayal edilenlikle, DİBİNE KADAR YAŞANILANI, olup-biteni, gün yüzüne çıkartmanın ......
Öldü denilen Sevi'ye, HAYAT VERMENİN, CANLANDIRMANIN ....
Uzun lafın kısası, SÖZÜN, ÖZÜ .....
DİRİLİŞİN DESTANINI, ANLATMAKTIR .....
SEVİYİ, SENİ ANLATMAK ........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
31 / 05 / 2023 - Çarşamba
Saat ; 19_19 

 

GAMA KESMİŞLİĞİMDE, İÇİM-DIŞIM HÜZÜN .......!

Bilir misin, neden hep çift, hep hüzünlü düşer gölgem duvarlara, hiç düşündün mü ?
Çünkü, gama kesmişliğimde, içim-dışım hüzün ......
Ondandır, hüznüm taşar, vurur hep dışıma, dışıma .....
Ve ondandır .....
Baş edip, engelleyememişliğimde .....
Çifter, çifterdir duvarlara vuran, mekanlara yansıyıp, onları dolduran gölgelerim ......
Gama kesmişliğimde, içim-dışım hüzün ......
GAMA KESMİŞLİĞİMDE, İÇİM-DIŞIM HÜZÜN .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

30 / 06 / 2023 - Salı

Saat ; 15_45

 

SAZLIKTA, GÜN BATIMINDA .......!
Sazlıkta gün batımında, sadece günün ışığı değil di solup, batıp, yiten .....
Ölüp, dirilişlerin hayata dairliğinde, sazlıktaki hayat deviniminde ......
Kuş intiharında, bir kuş ölümü tattı, yitirdi canını .....
Zamanın, batan günün ve sazlığı, sazlık yapan sazların, kuşun ölümünden bihaberliğinde ....
Sazların, batan günün son ışıklarının ve sazlıkta ki .....
Bilinen ve bilinmeyen, görünen, görünmeyen hayatın cümle unsurlarının kendince tanıklığında ......
Sazlık, yine, yeniden ve bir kere daha, dahası kaçıncı kere selamladığını ayırt edemem' işliğinde .....
Yarını selamlayacaktı, aynı sazlık olmadığını fark edemem' işliklerde ......
AYNI SAZLIK OLMADIĞINI, FARK EDEMEMİŞLİKLERDE .......!
Tıpkı ......
Bu günün, kan akşam saatinde, muammalı ve meçhul KUŞ İNTİHARINDA, ölüveren kuşun. ölümünün farkında olmadığı gibi ......
ÖLÜVEREN KUŞUN, ÖLÜMÜNÜN FARKINDA OLMADIĞI GİBİ ........!
Sazlıkta, sazların, zamanın, hayatın tanıklığında, güneş, yine battı ......
SAZLIKTA, SAZLARIN, ZAMANIN, HAYATIN TANIKLIĞINDA, GÜNEŞ, YİNE BATTI .......!
Gün batımında, YİTTİ BİR KUŞUN HAYATI ......
'' - SEBEBİ MEÇHUL VE MUAMMALI BİR KUŞ İNTİHARINDA .......! ''
Sazları son kez yaladı akşam yeli, öptü ve yitti, UFUKTA, GÜN IŞIKLARI ...
Yitti, BİR KUŞUN CANI .......!
Gün, geceye, güneş yerini aya, yıldızlara, bulutlara ve gecenin yeline devrederken .....
Sazlıkta, ölümle, hayatın iç içeliğinde ......
SAZLIKTA ÖLÜMLE HAYATIN İÇ İÇELİĞİNDE .......!
Sazlık gecesinde, sürüyordu hayat ......
SAZLIK GECESİNDE, SÜRÜYORDU HAYAT .......!
Ölü kuşun bedenine ve ölümüne inat ......
ÖLÜ KUŞUN BEDENİNE VE ÖLÜMÜNE İNAT .......!
Sazlıkta, gün batımında ......
SAZLIKTA, GÜN BATIMINDA .......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
01 / 06 / 2023 - Perşembe

Saat ; 22_10

 

Alırlar Be Çocuk.
Bakmadan körpecik bedeninin sancılarına
Ciğerini sökercesine ruhunu bile çalarlar be çocuk.
Alırlar be çocuk.
Elinden Bebeğini ,balonunu, misketini, topunu..
Çocuk masumluğunu, gülücüklerini o saf arı duru sevgini
Daha büyümeden geleceğini çalarlar be çocuk.
Haysiyet cellatlığının da ruhunu bedeninden ,,
Bedeninden canını çalarlar be çocuk.!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Doğaçlama ....
Immenstaad/ Almanya
29/ 05/2023
Saat; 00_50


 BİLİYORMUSUN ?


Nice tarumar, paramparça hayat ta ......
Nasıl var edilip, özen, hayranlık, gıpta ve hatta kıskançlık bulamaçlı imrentilerle büyütülerek çoğaltıldığını biliyor musun ?
Baharda, yazda, hazan da, kışta..
Kah, karanlık, küflü izbe odalarda ...
Kah, banklarda, barakalarda, olmadı çayır çimenin, toprağın, taşın-betonun,daha da olmadı demir soğukluğunun yatak ....
Gök kubbenin yorgan yapıldığı geceli, gündüzlü, rüzgarlı, fırtınalı, yağmurlu ve hatta çokça da ayaza kesen ömürlerin çoklukla ve sıklıkla hazan, azap ve hüsranda tükendiği muammalı ve alacakaranlık kuşağı zamanlar da, berbat yahut ta albenili boyalı duvarları, koğuşları, kapı artlarını, dolap kapaklarını ve daha da eksantiriği ..
İnadına aykırılıklara soyunanların tavanlarını süsleyerek, konuk olmuşlukta ......
Kaç yüreğe dokundun, kaç ömre ağdın yahut ta kaç gözde kayan, yiten yıldız oldun ?
Kaç dudak öptü, seni ?
Yetme di ...
Özlem, hayranlık, daha da olmadı .....
An gelip, biriken öfke, hınç ve dışa vuran kızgınlıkla bir adım daha ötesine geçenlerde ...
İçindekini kusma aracı paralanıp, yırtıldın, sonrasında gömülünen pişmanlık girdaplarında tamire kal kılınarak yapıştırılıp, bantlanıp, yenilenerek, yeniden hayata döndürülerek .....
İliştirildiğin yerden ona, seni paralayan ellere, yitik, kızgın ve hatta ......
Nobranlık saçan, vandal mı vandal sahibine baktın, baktın, baktın...
Bir daha ki bunalım tufanında, patlamaları bekleyerek, bakıp durdun..!
Bunun bile yetmediği anlarla dolup taşan nice ömürden ağız dolusu patlayan hatta, yüreklerden taşıp, çoğaldığını ele veren kızsa da sevdiğini ele veren naralar, bunun onu kesmemiş' liğinde ...
Havada uçuşun, görselliğinde yüzünü, saçlarını yalayıp geçen, yada tükürük, tükürük yüzüne boca edilen küfürlerle ...
Yakası-bağrı açılmamış, gün yüzü görmemi.,duyabilsen ruhunu iğdiş edebilecek hakaret ve isyan yansıması suçlamalarla oldun..
En olursuzuda, acaba kaç ağızdan bulunduğun yeri hak etmediğini, sevgi hırsızı, ZÜBBE ŞIMARIK yahut ta, ZEVZEK, SÜNEPE ÇITIR DAYLI sataşmalarıyla yüzleşip, İÇ İÇE OLDUN ....
Biliyor musun ...
B İ...Lİ...YOR...MU...SUN ...?
BİLİYORMUSUN ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

03 / 06 / 2023 - Cumartesi

Saat ;08_45

 

GÖNÜL ŞARKILARI ........
Asudeliğinde, sarı-sıcaktı, zamanın rengi .......
Kehribara kesmişti harla yanan, nara bezenen yürek yangınları ...
Senfoniydi, yürekten taşıp, dile ağan,
gönül şarkıları .....
SENFONİYDİ, YÜREKTEN TAŞIP, DİLE AĞAN, GÖNÜL ŞARKILARI ......
GÖNÜL ŞARKILARI ........
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
03 / 06 / 2023 - Cumartesi

Saat ; 20_40

 

YİTER'İM
Düşünce sen aklıma..
Görünmez hançer darbeleriyle delik-deşik olur, bedenim .
Onlara katlanmayı ..
Yaralarımı tuz basıp, tımar etmeyi bilirim ..
Hatta, beceririm de .
Gel gör ki ..
Ayrılığın o onulmaz, kör sancısının girdaplarında...
Yuvarlanmalarıma dur demeyi bilip-beceremem ..
''-Ayrılık, ölümden de beter'' diye başlayan şarkıları,türküleri ..
Daha bir iyi anlar ve yaşarım adeta bire bir ..
Dilden, notalara düşen duyguları ..
Gelincik hüzünlerinde yiterim ..
Sensiz gecelerde, bir yanım sancıya,
Bir yanım, seraba keser ..
Bencileyin çileli,yorgun ..
Zaman ve ömür eskisi çıkrıkların....
İliz, iliz eskiyip, tiftişmiş, işlevsiz urganlarını salarım, kör kuyuların derinine ..
Çekerim, çekerim çıkartmacasına, kendimi ..
Sensizliğin azap kuyularından ..
Beceremem, ne yapsam, ne etsem nafiledir ..
Bitap düşerim sonunda, teslim olurum kabuslara, karanlıklara..
Elimden bir halt gelmez ..
Tutsak kalırım, naçar lığın iç sızılarına ..
Düşünce sen aklıma ..
Düşerim ben ..
Düşerim ...
Olursuz aşkların, dipsiz kör kuyularına ...!
Olursuz aşkların,dipsiz kör kuyularına ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen/Almanya
29/05/2016
Saat:20_25

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...