Ruhun çerağı söner, ufku kararırsa, gönül hazzı unutur, yürek bedbahtlıklarda pürmelal olur ...

Bu 'da, ömrün mutsuzluğa belenmesine kapı aralar, zemin hazırlar

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Saat ; 02_44

 AH, BİR BİLSENİZ .....

KİMLER KONDU, GÖÇTÜ, NİCE ÖMÜRLER, DÖNÜŞSÜZ YOLCULUĞA YELKEN AÇTI, YELKEN .......!

Altı-üstü bir ahşap masa, iki dandik, uyduruk tahta sandalye, der geçer çoğu, bize bakan, dahası .....

Kendilerine, '' İnsan (! ? ) Demişlikle ve hatta belki de bizimle zamanı, anları ve hayatı paylaşmış lığını bile unutarak .......!

Biz ki, yine insan denenin elinden çıkıp, yolumuzun ve ömür maceramızın bu asırlık güzelliğe,

Zamana, hayata, tarihe yetmedi ....

Şu ılgıt, ılgıt eserek iç ferahlatan yelle, göle ve nice manzara ve hal güzelliklerine, yaşanmışlıklara tanıklığımızda ...

Bir an durup, düşünerek, hatta .....

Yerimize kendinizi koyup, üstelik duyup-duyumsayıp bunu sözcüklere dök enliğinizi unutmaksızın düşününce, anlarsınız meramımızı ve neden içlenip, an gelip sitemkar söylendiğimizi ....!

Uzun, uzadıya anlatmaya, uzağa gidip, kafa ve çene yormaya gerek te yok, hani ya, şunun şurasında ...

Ahşaptan ve metalden ibaret ve insan emeğinden imal , siz insanların eseri oluş musluğumuzla ......

Yani, altı-üstü ahşaptan bir masa, iki sandalyeliğimizde ......

Bir bilseniz, nelere ve kimlere yoldaşlık, paydaşlık ve sırdaşlık yapan lığımız da .......!

Dilimiz olsa da söylesek, nelere, neler tanıklığımızı .....

Ondandır, bizi anlasa, anlasa gönül ve sevgi dilini, sessizliğin sesini çözüp, anlayıp, bilenler anlar, ancak .......!

İşte böyleliğimizde ..

Altı-üstü tel maşa ahşaptan, iki sandalye bir masalığımızda biz anlatabilsek .....

Sizler de duyabilseniz, emin olunuz ki şaşkınlık ve hayretle hem kulaklarınıza inanamazsınız, hem de duyduklarınızla, şaşkınlıkla açık kalır ağızlarınız ve siz insanlara has o edayla ...

'' - VAY BE .. ! '' Der, çıkar şaşırmaktan, hayretten kendinizi alamazsınız ...

İşte böyle ligimizde ....

Dahası, bir masa, iki sandalyeliğimize dudak büküp geçip, .

Tepeden bakıp, üst perdeden konuşarak ....

Yetmedi, ENGİN DAĞLARI BEN YARATTIM (!) edasına bile bürünerek, hatta....

Hatta, düpedüz küçümser hallerle, edalara bürünüp, pozlara, havalara girip, racon kesmelere kalkarak .....

Bunun sizi kesmemiş liginde, içinizde takdir edenler kadar, belki de onlardan da çok olmacasına....

Hakir görüp, bize bu derinliği, yeteneği, zarafeti, kemali, olgunluğu,

hüneri yakıştıramayan lığınızda, bizim bildiklerimizi bilseniz ......

Yerimizde olmalar için, neler, neler vermezdiniz, kim bilir ?

İşte, tam da böyle ligimizde..

Altı-üstü, ahşaptan imal bir masa, iki sandalyeliğimizde buraya göçüp, hayata burada tutunan lığımızda ......

İnsana, insanlığa hizmet verip, katkı sunarak, dünyanızı ve kendimizi zenginleştiren ligimizde .....

Neler, neler görüp, neler yaşadık, emin olun ki asla ama asla tahmin bile edemezsiniz, kısacası .....

Sığmaz, taşarız hayal dünyanızla, gerçekler dağarcığınızdan .......!

Tam da, işte iki sandalye bir masa halimizde .....

Üstüne, üstlük emek ve göz nuru, ahşap ürünlüğümüzde, burayı mekan tutup, hayatın içinde olalı ...

Sinemizden, üstümüzden, konup-göçerek, dahası zamanları ve koşulları elverdiğince oturup konmuş'luklarında ...

Sonrasında, kalkıp-giderek, hatta bu kentten olmadı bu alemden bile göçmüş lüklerinde ....

Kah, bir kereliğine ....

Kah, bir kaç kezliğine yada dahada da çok kereliklerde olmacasına, bizimle anları, hayatı, zamanı ve yaşanmışlıkları paylaşmış lığında ...

Neleri yaşadık, neleri, görüp-geçirdiklerimizi görseniz gözlerinize inanamaz, hatta gözleriniz faltaşı olur çıkardı, bilesiniz ki ....

Hasılı, uzun lafın, kısası .....

Ah, bir bilseniz ...

Kimler kondu, göçtü, nice ömürler, dönüşsüz yolculuğa yelken açtı, yelken .......!

AH, BİR BİLSENİZ .....

KİMLER KONDU, GÖÇTÜ, NİCE ÖMÜRLER, DÖNÜŞSÜZ YOLCULUĞA YELKEN AÇTI, YELKEN .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

10 / 07 / 2023 - Pazartesi

Saat ; 00_48

 

DİNGİN BAHAR, HUZURLU YAZIN, KAPI EŞİĞİ VE MUŞTUCUSUDUR, MUŞTUCUSU .......!

Varlığın, sadece bedenimin, ömrümün değil, gönlümle, ruhumun kaosunu da dindirip, yok eden, dingin bir bahar gününe çeviriyor .....

Umarsız sevgiyle, vefanın, kadirşinaslığın nelere kadir olduğunu, sayende gördüm, tanıyıp, öğrendim ....

Dünümün karanlığı, karabasanları, apansız ve sebepli-sebepsiz patlayan kasırgaları ....

Yerini, iç huzuruna ve ruhumun, duygularımın, yüreğimin süt-liman hallere erişip, sükuna kesmesine kapı araladı ...

Anladığım ve diyeceğim o ki ....

Umarsız içselleştirilmiş Sevgi, bir ömrü salt kazanmakla kalmıyor, ona huzurun ve güvenin yolunu, yordamını, anahtarını bahşediyor ..

Yeter ki, anlamaya, almaya, kullanıp, değerlendirmeye niyeti, meyli ve hatta, düpedüz kararı, isteği olsun, hasılı, yeter ki ....

İyi niyetli, istekli, arzulu ama daha da önemlisi içtenlikli ve kararlı olsun, kararlı ....!

Sevgi; Dağınık ve sahipsiz, kurt kapanına açık sürüyü, umarsız sevgi, inanç ve teslimiyetle daha da önemlisi .....

Gönüllülük, adanmışlık ve aşkla,  çekip, çeviren ve ......

Onlara güveni bahşeden, bilge bir çobanın güvenilirliğiyle beslenip, güçlenen güveni, huzuru ve umudu bahşediyor, umudu ......!

İşte böyle liginde sen, ruhumun, gönlümün ve geleceğimin çobanı ve bana huzurla, güvenli, umutla bezeli yarını ve hasılı ...

Dingin bahar günlerini muştulamakla kalmayıp, bahşedensin, 

bahşeden .......

Seninle, nicedir özlemini çektiğim .....

Bununda ötesinde .....

Arayıp bulamadığım, erişip, tadamadığım bahar dinginliğini tattırıp, yaşatansın yaşatan .

BAHAR DİNGİNLİĞİNİ YAŞATANSIN, YAŞATAN .....

Şimdi, pekişen güven ve inançla, içtenlikle diyorum ki ...

Dingin bahar; Huzurlu yazın, kapı eşiği ve muştucusudur, muştucusu ....

DİNGİN BAHAR, HUZURLU YAZIN, KAPI EŞİĞİ VE MUŞTUCUSUDUR, MUŞTUCUSU .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

06 / 07 / 2023 - Perşembe

Saat ; 05_12

Keramet ne imamın hutbesinde, nede hamamın kubbesindedir .....

İnsanın kendine duyduğu özgüvendedir, özgüvende ....

Özgüven fukarasını, ne hutbe, nede kubbe kurtarır .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

05/07/2023

 

IRZIMA GEÇTİNİZ..

Her hepiniz, birer yanımdan çekiştirerek ..

Lime, lime ettiniz..

Düşünmeden hiç biriniz, canımın yanıp, içimin üşüyeceğini ..

Önce kan ağlayıp, sonra ...

Yenilgi ve sessizlikte ölüme teslim olacağını yüreğimin ..

Hesap bile etmediniz,

Kadınlığımda, hesaba alınmamış lığımla..

İnsan yerine konmamış lığımda..

Körlerin fili tarif edişiydi, beni tarifleriniz..

Hep kendinize göre, kestiniz, biçtiniz..

Bölüm , bölüm bölerek, hesaplara, kitaplara ve hatta hırslarınıza vurdunuz ..

Uymayan hesaplarınıza, beni uydurdunuz..

Kategorize ederek elediniz,belediniz ..

Yetmedi mıncık, mıncık oramı-buramı elle' diniz..

Çıfıt'ını çıkardığınız, insanlıkla ..

Delik-Deşik kevgire çevirdiniz..

Eneyerek, hacamatlar da bedenimi-ruhumu kan-revanlıklarda ..

Egolarınıza ve zevklerinize kurban ..

Sarhoş -ayyaş masalarına meze ettiniz ..

Ve, sonra, sanki hiçbir şey olmamışcasına ..

Arsız, arsız sırıtışlarla ..

Ne, yaptıksa, insanlık adına ve senin hayrına yaptık, dediniz..

Hayatımın içine edip ..

Yetmedi ..

Ölü bedenliğimde bile hayasızca ırzıma geçtiniz....!

Hayasızca ırzıma geçtiniz..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

24/06/2016

Saat:03_03

 

GELİYORDUR, GELMEKTE OLAN VE ÇANLAR, SENİN İÇİN ÇALIYORDUR .......!

<< - Kendini kutsal hissetmediğinde .....

Yalnızlığın, günah işlediğini söylüyor ........! >>

...........

Kendini önemli, değerli ve işe yarar hissetmediğinde, dahası ....

Sen, sen, PAÇAVRAYA benzetiyorsan ......

Sen, senden bile ırak kalıp, kendine dahi el olmuşluğunda ...

O içindeki, hiç susturamadığın  ses, sana ...

Olan biteni ve ödediğin diyetleri, kefaret olarak ödediğini dillendiriyordur.. 

Böylesi hallerle, duygu durumlarında, kendini kirletilmiş ve işe yaramaz hissetmekten alı koymakla kalmayıp ....

Kederle karışık utanç kokteyllerinin, seni sarhoş ederek çalıp, talan etmişliğinde ......

Sadece dilin değil, yüreğinde, lallıklarda sessizliğe gömülüyordur .......!

Kendi üstüne devrilmiş liginde, inleyerek, yalpalayarak kendini, kendinden kurtarmaya çalışan halinle .......

Adeta, DİLENCİ VAPURU kesilip ...

Rotasız, pusulasız daha da beteri, hedefsizliklerde, savrulurken hayatın bağrında yaşadığın, alaboralarda ....

ELEMLERİN GAYYA KUYUSUNDA, DİBE VURMANIN DESTANINI YAZIYORKEN  ...

Bastırıp, susturamadığın yalnızlığının ......

Gerçeğini, yüzüne vuran cümleleri .......

Dur duraksızlıkta çoğalarak ve kahroluşunu artırıp, hızlandırmacasına, uğultu, uğultu, çınlar durur, kulaklarında ...

İşte o an, anlar ve bilirsin  ki ...

Geliyordur, gelmekte olan ve çanlar senin için çalıyordur ...

GELİYORDUR, GELMEKTE OLAN VE ÇANLAR, SENİN İÇİN ÇALIYORDUR .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

04 / 07 / 2023 -Salı

Saat ; 22_30

 

ÇOĞALIYORSUN, TARİFSİZCE ....

Sensizliğimin körüklediği, içimi çok acıtan yalnızlığıma ve hüznüme inat ...

Seni, sende saklı geçmişimin o, tanıdık kokusunu içime çektim ...

Salkım-saçak süzülen göz yaşlarımın yanaklarımı ıslatıp, üşütmüşlüğünde.

Soludum, derinden derine kokladım .....Kokladım ....

Kokladım ...

Küflü, çiçekli ve yağmurlu bir gece gibi rutubetin doldun içime ....

Uzandım gecenin içinde, sevginle zamanın ve gecenin lacivert atlasına ..

Yaralarımı seninle sarıp-sarmalamacasına ..

Yasemin ve Hanım eli kokuları misali sarhoş eden kokunla seni çoğalttım,seni ..

Gecenin içinde, içimde ...

Korku ve sancılarımın silinip-süpürülmecesine ..

Bugün yine ve yeni bir üç Temmuz ..

Apansız ve vedasız ilelebet gidişinin yıl dönümü ..

Yokluğunun hançerinin oya, oya içime işlem işliğinde

Sensizliğin o, tarifsiz, amansız ve dayanılmaz acısı büyürken içimde ..

Yutuluyorum yeniden ve bir daha, bir daha .....

Sensizliğin ve hüzünlerin, gözyaşlarının girdabında ...

Yutuldukça, yittikçe sende ..

Çoğalıyorsun ...

Çoğalıyorsun içimde ...

Bir yeni üç Temmuzda, gidişinin yıl dönümünde ...

Çoğalıyorsun, tarifsizce ..!

Çoğalıyorsun, tarifsizce ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

İmmenstaad / Almanya

03 / 07 / 2017

Saat ; 12_30

 

Dost sesi, tanıdık yel gibidir, hem ferahlatır hem de yaşama sevincini pekiştirir ....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

02/07/2023

 

 

ÖMÜR HEBA EDERLER, ÖMÜR

Yasaklımsın, yangınımsın, kara sevdamsın dedikçe ..

Dünya, tüm ceberutuyla, insan geçinen, güruhlar ..

Öfke taşan bedenleriyle, hilkat garibesi, ucube nobranlıklarıyla ..

Üstelik sevgiye, sevdaya ve insana düşmanlıklarıyla üstüme, üstüme geliyor..

Kara bulut öfkeli halleriyle ağarak, abanıyorlar ve kuşatıyorlar, her bir yandan, beni..

Lafa gelince sevince samanlık seyran olur diyorlardı ya olanca riyakar ve iki yüzlü aymazlıklarıyla aşka ve sevgi dolu ömürlere, insanlara ölüm saçıyorlar ...

Sevgi onların Tekeli, yürekler onların bağı-tarlası,lanetli mülkü sayarak ömürleri ve değerleri hiç ve piç ediyorlar ..

Sonra da sözüm ona sevda ve kavuşamama üstüne ağıtlar, bozlaklar, elvan çeşit şarkı-türkü yakıyorlar ..

Böylesi, dümbük lafazan katiller ..

Ne insanlığı, ne sevgiyi, aşkı, nede kendilerinin ne denli ucube zırtapoz olduklarını bilmiyorlar ..

Biliyorum ve unutma ki ..

Böylesi embesil ve ahmaklar güruhu ..

Eşek hoşaftan ne anlıyorlarsa insanlıktan, aşktan, muhabbetten ancak ama ancak, onu anlıyorlar ..

Nasıl eşek Mekke’ye su taşısa da, eşekliği kalıcıysa, böylesi andavalılar da, ancak bu kadarcık, adam olur..

Kendini adam sayarak aklı sıra sözüm ona adam geçinir, insanlıktan nasibini alamamışlıkla …

İnsanlık adına, değil bir arpa boyu yol almak..

İncir çekirdeğinden bile az onur, haysiyet, akıl ve izan koyarlar velhasıl insanlığa meylederler..

Bu halleriyle..

Yiyemediği ciğere mundar diyen kedilerden bile daha değersiz ve kıymet sizliklerde zaman tüketip, ömür heba ederler, ömür .....!

Ömür heba ederler, ömür ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Ereğli / Konya

02 / 07 / 2018

Saat ; 13_22