15 Haziran 2024 Cumartesi









ÇOĞALDIKÇA YİTMEKTİR, BU KISIR DÖNGÜNÜN ADI .....

Kızıl kor alevden göleği giyinmekten başka adı ve anlamı olmayan
olursuzluk sarmallarına belenen aşka öykünüp, ömür adamak .....
Doğruların bağrında, yanlışların boy atmışlığında ......
Serpilip-büyüyen yalnızlıkla, çoğaldıkça devasalaşıp insanı yutan korkularla baş etmek adına ...
Dolap beygirliğinde, nafileliklerde ömür tüketirken .....
Denize düşenin, yılana sarılanlığında .......
Sevda ve umut adına, serin derin, ürkütücü ve yutucu dipsiz kuyularının çıkmazlarına ve kör karanlığına sarınıp, aşk, avuntu ve teselli aramalar adına ....
Olta atmak gün tüketip, ömür telef etmektir, ömür telef etmek ......
Böylesi aavuntularda ömür telef etmekten başka bir anlamı olmayan bu amansız ve acımasız kör dövüşlere soyunup, koyularak heba edilen ömürlerde ......
Aşkı çoğaltma garipliğinde un-ufak olmak ......
Kaçınılmaz sona ve malumun ilanına yelken açmakla kalmayıp ......
Olursuzu ,olur kılma angaryalarında, yanılgı ve hüsranlarında boğulup, hiçliği yaşamaktır, hiçliği yaşamak .....
Hayat denen muammalı dehlizin, karanlık girdaplarında yutulurken .....
Çoğaldıkça yitmektir, bu kısır döngünün adı .....
ÇOĞALDIKÇA YİTMEKTİR, BU KISIR DÖNGÜNÜN ADI .....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
15 / 06 / 2024 - Cumartesi
Saat ; 20_30





Gerçeğin, zamana,hayata, koşullara rağmen değişmeme huyu vardır ...

Asırlar bile, onun bu yönünü, yok edemedi ve edemeyecekte ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

 






GERİYE ....


Hamım, dedim ...
Piş dedin ..
Nar ateşlerin ortasında koydun gittin ...
Yandım ....
Medet, dedim ...
Gel gör ki ...
Umursamadın ...
Ne, sana yar oldum ,
Ne kendime, ne'de, alemlere yararım oldu ...
Dumanımı, yel aldı ..
Geriye, külüm kaldı ...!
Geriye, külüm kaldı ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

06 / 05 / 2017

Saat ; 01_01

 


Gün ortasının aydınlığındayken bile zifiri karanlığın derinlerinde yaşamak .....


İz bırakmadan, izleri takip ederek, ömür tüketmek .....

Adeta, hayatı el yordamıyla yaşamaya tutsaklık gibi, ağır mı ağır bir yükün, yorgun hamalı olmaktır ...

Külfet, diyet ve nimet dengesinde bıçak sırtı zaman, gün ve ömür tüketmek ...

Zevk ve mutluluktan yana, hayatın cimriliğine razılıklarda boyun eğip, katlanmaktır ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

9 Haziran 2024 Pazar




BEREKETSİZ HARMANDIR..
Yürek, yangın yeriyse..
Ömür, bereketsiz harmandır..
Bereketsiz harmandır.
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad /Almanya
09/06/2024 - Pazar
Saat; 05_30

6 Haziran 2024 Perşembe

 

ARAF ÖMÜRDE .....
Dünü yollayamadım, bu günü karşılayamadım ....
Dünden kaçıp, kurtulamadım ...
Acaba' larım, keşkelerim, yanıtsız sorularım ...
En çokta, korkularımla, yeniye sığınamadım .......
YENİYE SIĞINAMADIM .......!
Dünden keşkeler, pişmanlıklar, hüsranlar, krık-dökük gülümsemelerle, yarım, yamalak umut zerreleri ....
İçimde biriken, çokça ukdeler var, ruhumla, duygularımın kördüğümlüğünde ......
Yarına ilişkin se, acabalarım, yanıt bekleyen sorularım, ya sonralarım, en acısı da, hiç mi hiç değişmeyen liginde....
HİÇ Mİ HİÇ DEĞİŞMEYENLİĞİNDE..
Çoğalıp, büyüyen korkularım var .....
ÇOĞALIP, BÜYÜYEN KORKULARIM...
Arafındayım anın, zamanın ve ömrün .....
Tam da böyle ligimde, anlıyorum ki ....
Ne eskideyim, ne yenide, ARAF AN VE ZAMANDAYIM...
ARAF ZAMANDA, ARAF ÖMÜRDEYİM, ARAF ÖMÜRDE...
ARAF ÖMÜRDE.....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
İmmenstaad /Almanya
03/06/2023 - Cumartesi

Saat ; 00_33

 

HER ZAMAN Kİ GİBİ..
Gitme, kal demelerin nafile' liğin de, yürürken, ardına bakmadan ......
Attığın her adımda, yüreğime basıp, acıttığını, bir ben, birde, yüreğim hissetti ....!
Acılara aşinalığıyla, çekti sineye .....
Her zamanki gibi .....
Her zamanki gibi .......

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
06/06/2021 -Pazar
Saat ; 20_00

5 Haziran 2024 Çarşamba

 

AL BAŞINA ÇAL, O, TAHTI-SARAYI …
AT KOŞAR, BAHT KAZANIR, DÖNGÜSÜNÜ KIRAMIYOR SAN …

‘’ - İSTERSEN, UZUNA BAS …. ‘’PARALARI …’’ …! ‘’

Ömrümün, acılarla, işkencelerin le, zulümlerin le talan ve tarumar edilmiş ….
Kelimenin tam ve en anlaşılır haliyle diyecek olursam ….
Adeta, güneş ve ay tutulması halleriyle dolu…
Göz, gözü görmemecesine yoğun karanlıklarla yitmiş çağlarında ….
Sence ve yaşadığım diğer azaplarla çalınıp, sefilliğe tutsak edildiğim gün ve yıllarında …
Nice dayatmalarına katlanarak, kişilik erozyonların da helak olduğum koşullarda …
Çoğu çilelere, ‘’ Haydi, neyse buda böyle olsun…’’ … Deyip, La havle, çekip, sükuta kesmişliğimde …
O kadar azaba, hak etmediğim ağır diyetlere ….
İçime atarak, sessiz kabullerle katlanıp, çoğu kere nice anlaşılmazlığa, kepazeliğe göz yumup …
‘’ – Söz gümüş se, sükut, altındır .’’ Ata sözünü doğru'lama ca sına ….
İçimde kopan, fırtınalara rağmen, irademi katlanma yönünde yapılandırarak, sükutu seçtim …
Gel, gör ki …
Söz konusu katlanamadığım zulmün, riyan ve insan olarak utancımdan söylemeye dilimin varmadığı ...
Utanca ve eleme boğulduğum istismar ve dayatmaların olunca ...
Adeta, kanatsız melek kesilerek oynadığın şirinler rolünün ardına gizlemeye çalıştığın, gaddarlıklar şahı halinin ….
Sadece, rol kesmekten öte gitmeyen çabalarının ve yıllardır ardına gizlendiğin, gerçek yüzün, söz konusu olup ...
Onlar dillendirilince, anlaşılan gerçeklerle beş para etmeyecek karakterinin sırıtacağı eylemlerini …..
Daha doğru ifadeyle, kirli çamaşırların ortaya çıkınca, nasıl vicdansız biri olduğun anlaşılacağı için ...
Konu sana ve yaptıklarına gelince, o sükunet abidesi sinsi, sus-pus adam gider ...
Gözünü kan bürümüş hallerin ile, Ali kıran, baş kesen tavrın, bu temeldeki eylemlerinin sergen olması, söz konusu olunca ...
İşte o an, büründüğün kuzu postun düşer, kamufle etmeye özendiğin canavarlıkların ortaya çıkınca ....
O, eski sen gider, öfke kontrolü olmayan, zalimlikte sınırsız, ama insanlık adına, ürkütücü ...
Dahası, bir o kadar da acınası hallerin çıkardı, ortaya ....
Fırtınalar patlar, kıyametler kopardı, depressiv kişilik bozukluğundan mustarip, vahşete, kana doymayan ....
Çok yönlü ve rollü kişiliğinin tüm emarelerine ilaveten, saplantılı despotluğun sırıtırdı ....
Karanlıklar efendisi, korku kralı hal ve yönlerini bastırıp,
gizlemeye çalışmanın faydasızlığın da ….
Dökülürdü kirli çamaşırların bir, bir ortaya ...
Bir yanınla masumiyet ve iyilikler abidesi, gizlemeye çalıştığın öteki yüzünle de ….
Ezop'un, unutulmaz öykülerinde dillendirilen ….
Kana doymayan kurt ve tepeden, tırnağa vampirliğe kesmiş kişiliğin, arzı endam ederdi ….
Hayat denen, sahnede, sana biçilen rolü icra eden, bırak eli-alemi bizzat kendini, anlaşılmaz bulduğun …
Sözün bittiği an ve yerlerde
Çetrefili, karanlıklar prensliğini sergileyen yönünle, tutarsız hallerinle …
Açıklayamadığın koşullarda, punduna getirip, kirişi kırıp, mağdurlarına ve seni lanetleyenlere, yenilerinin eklenmiş olmasına, aldırmadan ….
Vaziyeti idare hallerinde, postu deldirmeden işin içinden sıyrılmaya çalışmalarınla …
Özrü, kabahatinden de büyük durumunla, aklınca, kendini akıllı, diğerlerini ahmak bularak …
Senin deyişinle ‘’ – Yolunacak kazların, yani kandırılmaya, istismar edilmeye doymayanların, enayilerin çokluğunda. ‘’
‘’ – İş bilenin, kılıç kullananın ! ‘’ Diyerek, daha eskisinin kurumamış lığın da, yeni bokları yemekten, yeni tezgahlarda kurbanlarını yolmaktan geri durmayan lığın la ….
Nice yuvalar yıkıp, ocaklar körlemişliğinde, kendi deyişinle FELAKETİ KAZANCA ÇEVİRME’ de eline su dökenin çıkmamış lığında …
Kumpası kurup, tuzağına düşecek yeni kurbanları bulmakta, asla gecikmemişliğinde ….
Döndürerek çarkını, yürütüyor dun işini …
Sen ve senin gibi haysiyetsizliği, şerefsizliği, onursuzluğu dert etmeyenlerin, haysiyet celladı namusuz düzenbazların çoğalmış lığında …
Size kurbanların, avların adeta bölük, bölük, katar, katar gelmişliğin de …
‘’ - Namusluluğun, ahmaklık, dürüstlüğün, enayilik, nezaketin ve tevazunun, budalalık sayılmış lığında, kurtlar sofrasında, kurban kuzuların eksilmesi şöyle dursun, kat be kat artıp, çoğalmış lığın da …
Daha da kötüsü, düşündürücüsü ve üzüntü vericisi ….
İşbirlikçi namussuzların, namussuzluğu nun pirim yapmışlığın da, namuslu geçinen bir avuç tuzu kurunun ihanetinin ve suçunun hesabının sorulmak bir yana, halı altına süpürülerek korunup, kollanmış lığın da …
Hasılı, sözde namuslu pısırıkların sesinin en az haydut ve haramilerin ki kadar çıkmamış lığın da ….
Şeytanla yatağa girenlerin Kabe bekçisi olup çıkmışlığın da ….
Kümeslerle, tavukların, Tilki’ye emanet edilmişliğinde ….
Kimselerin şikayete ve sızlanmaya hakkının olmamış lığında …
Çalanlardan da tehlikeli olanlar, hırsızlığa göz yumanlar tayfasıdır ….
Ayakları, Sinagog’ la, Kilise’ de başları Cami’de olan DİN TÜCCARI BEYNAMAZ BARONLARIN …..
İnsanı, İlah’la aldatan, beynamaz haramilerin, insanlığı …
İnsanlığın değer, manzume ve ilkelerini iç edip ….
Rant ve çıkar çarkının hep kendilerine kar getirecek halde dönmüşlüğün de ….
En önemlisi de …
Celladına aşık güruhun hızla çoğalıp, köşe başlarını tutmuşluğunda …
Zulmedilen in, zulmeden ’ in, YANİ ZALİMİN, ayağını öpüp, kıçını yalayarak ….
El-pençe divan durarak, KULA, KULLUK EDENLERİN …
PARAYA TAPANLARIN, haysiyet fukarası satılık ömürlerle, köleleri zahmetsiz bulup,
Kapısına, kul, köle ve it ….
Keyiflerine, KAHYA ederek ….
AR, NAMUS, EDEP sokağa düşerken, İnsanlık yitince …
Hayatlar, namuslar, ömürler paraya tahvil edilince …
Kadınlar mal ve meta görülerek …
‘’ – Elimi sallasam ellisi, üstelik yüzü benli si ..! ‘’
Muamelelerinde alınıp-satılır cariye, metres ve hasılı köle edilirse …
Bir MUHTERİS CAHİL, koca ülkeyle seksen milyonluk halka REİSLİK etmeye yeltenirse …
Ehliyet, liyakat ve kalite göz ardı edilerek, RÜŞVET, TORPİL İLTİMAS VE KAYIRMAYLA, YAĞCILIK baş tacı ediliyorsa ….
Bencileyin İLLET ve ZİLLET GÖREN BALDIRI ÇIPLAK ÇAPULCULAR, İNSANCA HAKÇA DÜZEN DİYE HAYKIRDIKÇA TIMARHANELER LE,KODESLER İ YETMEDİ YARGISIZ İNFAZLARLA, FAİLİ MEÇHULLERDE KATLEDİLMELERİ YAŞIYORSA …..
Acılı arabesk naralar da bir jilet, bir bilet, olmadı uyuşturucu denen illetlerin pençesinde, istismarlarda … ’’ – ZALİMİN ZULMÜ VARSA, SEVENİN ALLAH'I VAR ‘’ Naraları yeri-göğü inletip, hayatlar, kumar masalarına, PEY OLARAK SÜRÜLÜYORSA ….
Derle, birle, çarp, çıkart, böl hallerinde CUKKALAR KANLI, KİRLİ, KARA ELLERCE CEBE İNDİRİLİYORSA ..
BÖL,PARÇALA,YUT FASİT'İN DE ÖMÜRLER TELEF,HAYATLAR YİTİK, UMUTLAR KARARTILARAK KURBAN EDİLİYORSA ….,
KENDİNİ BİLMEZ BİR UZUN AHMAK, AKILLARLA ALAY EDİP, İLLET ve ZİLLET DEDİKLERİNE ….
‘’ –ANANI DA AL GİT ‘’ DEDİĞİNDE, ONU ÜSTÜNDEN ATAN AT KADAR OLAMAMIŞLIK TA LAFI VE YAPTIĞI ZULÜMLER SİNEYE ÇEKİLİYOR …
BİR DELİNİN KUYUYA ATTIĞI,TAŞI AKILLILAR ÇIKARTMAK İÇİN GÜNLERCE EMEK VE ÖMÜR HEBA EDİYORSA ….
IRZINA GEÇİLEN SABİ-SÜBYAN ÇOCUKLARLA…
ÇOCUKLUĞUNA DOYAMAYAN ÇOCUK GELİNLERİN IRZINA GEÇİP, YAKAYI UZUN REİSİN TORPİLİYLE KURTARIP,YAKTIKLARI CANA,YENİ CANLAR, KATLETTİKLERİ ÖMÜRLERE YENİ KURBANLAR EKLENİRKEN ..
KATİLLERLE MAHALLE YANARKEN SAÇ TARAYAN KIÇI KIRIK DÜZENİN SÖZDE ELİT YOSMALARIYLA , AYDIN GEÇİNEN NAMUS TELLALLARI İTİBAR GÖRÜP,BAŞ TACI EDİLEREK ..
ULUFE DAĞITICI REİSCE SANATÇILIĞINDAN ÇOK, YAĞCI'LIĞIYLA PİRİM YAPANLAR, KÜLLİYEDEN KORKANLARLA,KÜLLİYE KAPISINDA YALAKALIK YAPANLAR OMUZ, OMUZA AYDINLIĞI, KARANLIKTA BOĞARKEN TUZU KURU HAİNLERİN, GIKI ÇIKMIYORSA ..
KARAMANIN KOYUNU, SONRA ÇIKAR OYUNU HALLERİNDE, DEVLET HARAÇ-MEZAT PEŞKEŞ ÇEKİLİP SUDAN UCUZA HATTA YOK PAHASINA SATILIYORSA …
MERCİMEĞİ FIRINA VERENLER, KARAKOLDA DOĞRU SÖYLEYİP, MAHKEMEDE ŞAŞIRAN EBLEHLER ADAMDAN SAYILIYORSA ….
MERT GEÇİNEN YAVŞAKLAR, NAMERTLİK DE SINIR TANIMIYORSA ….
BOKLARA,PİS DEYİP,İTİBARLARINI DÜŞÜRMEDEN ….
ÇEKTİĞİN SİFONUN SUYU, BOKLARI ALIP GÖTÜREMİYORSA …
AL BAŞINA ÇAL, O, TAHTI-SARAYI …
AT KOŞAR, BAHT KAZANIR, DÖNGÜSÜNÜ KIRAMIYOR SAN … İSTER LEYLA YA, İSTERSEN, UZUNA BAS …. ‘’PARALARI …’’ …!
İSTER LEYLA YA, İSTERSEN, UZUNA BAS …. ‘’PARALARI …’’ …!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Almanya

06 / 05 / 2020

Saat ; 19_29

 


ÖMÜRLERİDE SAKLAR, ÖMÜRLERİDE .....!


Karanlık, sadece ayıpları, hata, kusur ve ihanetleri örtmekle kalmaz ....
Sevinçleri, aşkları, fısıltıları ve gülüşleri de örter, yutar ...
Dahası, umudu, beklentiyi, arzuları, mutlulukları da sarıp, sarmalayarak, bağrında saklar ...
Hayatın, zamanın, insanın olduğu gibi gecenin de zulası vardır ...
Gecenin zulasında neleri, neleri sakladığını bilip, görseniz
küçük dilinizi yutmakla kalmaz, zıvanadan da, şirazeden de çıkarsınız ....
Karanlık, aynı zamanda, kişilerin ayak izlerini, hatta, hatta
sevaplarıyla, günahlarını, aşklarını da saklar ....
Saklananlar gün gelir, ömre ait ip uçlarını da saklar .....
Ve, çok, çok daha önemlisi de ....
Kendiyle ve hayatla olan barışıklığını da, kavgasını da, saklar ...
İşte, tamda bu anlamda .....!
Ömürleride saklar, ömürleri de ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Almanya

05 / 06 / 2020

Saat ; 00_03

ÖLÜME KÖPRÜ VE ELÇİLİKLERDE ..... AZRAİL KESİLİRLER, AZRAİL ........! Çözümsüzlükleri tarifsizliğe kurban giden anlar, haller ve olaylarla k...