CAMA DÜŞEN GÖLGELERDE, ÇOĞALAN ÖMÜRLER .......!

Üşüşerek, cama düşen gölgelerde, çoğalan ömürler, sessiz siluetlerle kalabalaştıkca camda .......
Renklenir camlar, hayata renk katmakla kalmaz sadece, zenginleştirerek hayatı ....
Camda bir resmi geçitte, girdikçe bir birine sarmaş dolaş içi ısınır camın .....
Bayram yerine döner camlar, renk cümbüşü kesildikçe...
Gözler, bakışlar ve iç gıcıklayıcı fısıltılar çoğaltırlar .....
Hayatın bağrındalığıyla, hayata dairliğinde....
Kentten, mahalleden, caddeden, sokaktan, evlerle, odalardan, camlara taşınır hayatlar, insanlar ve rengarenk ömürler ......
Rengarenk ömürler .....
Soluklar, buğular, kıkırdamalar, an gelip hüzünlerde taşarak içlerden, siner cama .....
Cam olur, hayatın aynası, yaşanır hayat, camda .....
Cama düşen gölgelerde,çoğalan ömürler, sessiz siluetlerle kalabalıklaştıkça camda .......
Renk cümbüşlüğüyle, hal içinde, halliğiyle, alem içinde alemliğinde ......
CAM OLUR HAYATIN AYNASI, YAŞANIR HAYAT, CAMDA ......
RENK CÜMBÜŞLÜĞÜYLE, HAL İÇİNDE HALLİĞİYLE, ALEM İÇİNDE, ALEMLİĞİNDE .......!
CAM OLUR HAYATIN AYNASI, YAŞANIR HAYAT, CAMDA .......!
YAŞANIR HAYAT, CAMDA .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

05 / 01 / 2022 - Perşembe

Saat ; 01_10 

 

NAL'A, MIH MI ?
MIH'A, NAL MI ?

İnsanoğlunun naturası, fıtratı ve daha da önceliklisi ve önemlisi de ......

Genetik, tarihsel miras'lığıyla ......

Oldum, olası binlerce yıla serpilip, uzanan, her halükarda şıppadak yanıt'lanı veremeyen, yadsınamayan, halı altına süpürüldüğü sanılsa da ......

<< - Su akar, yolunu bulur '' Ata sözüyle, gerçeğini insana anımsatıp, dayatmış'lığın da .....

Tıpkı, su misali ......

Yolunu, yordamını, usulünü-erkanını ve daha da önemlisi ......

Fırsat, zaman yaratıp, koşullarında heyhey'lemesi ve omuz vermesiyle apansız ve amansız tavırlarla, hatta .........

Arsız, tehditkar hallerle ortaya çıkıveren, hayatın cilvesi olup, çıkanlığıyla .....

Sıkça yaşadığı, '' - ÖNCELİKLİ, ÖNLENEMEZ ÇELİŞKİSİ ......

İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMAMA'sıdır, ÇIKAMAMASI .......!

Böylesi hallerle yüz yüzeliğinde, başı ağrıyıp, keyfi kaçan'lığın da ......

Yanıt aranan an gelip, duyulacak yanıttan korkuyla, sorudan ......

Soruyu sormaktan duyulan korkuyla, feragat edilip, ötelenen sorular sağanağı olup, çıkmış, yaman mı, yaman çelişkisi .......!

Yanıtının, hem çok, hem de malum neden ve koşullarla yok olmuşluğun da, dahası .....

Hemen herkese göre, önceliğinin değişenliğin de, dünden, günümüze hatta

gelmeyen yarına ambargo koymalara muktedir'liğin de, halen artarak süren açmaz'lığın da ......

<< - Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık . >> Durumlarının hengame'liğinde süren, SÜRECEK OLAN, yaşanan zorlu mu zorlu, fiili konumdur ......

Bu durumu, işin içinden çıkılmazlığı gün yada su yüzüne çıkartıp, alenileştirerek ......

İnsanın, insanlığın önüne koyan, ona gerçeğini yaşatarak ......

İnsana, PİRİNCİN TAŞINI AYIKLA'TAN durum, hal ve amansız sorudur, soru.

Soru da, ne soru ?

Sana, bana, bizlere, sizlere özcesi, cümlemize yöneltilmiş ......

Hep tarihin, zamanın, hayatın zulasında saklı ve tetikte durup ......

İnsana, KEÇİNİN OT YEMEDİĞİ YERDEN, OT YEDİRTEN, soru .......!

Nala, mıh mı ?

Mıha, nal mı ?

NALA , MIH MI ?

MIHA, NAL MI ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

05 / 01 / 2023 - Perşembe

Saat ; 10_25

 BİLİNE Kİ .......

KÜLLİYEN, HELAK OLACAKLARDIR, HELAK .....
YÜZSÜZ ACUZELER

Bağlasalar da, demir kazık, paslı zincir, bedenimi .....
Tutsak etmeye kalkışsalar da, akılları sıra ve akl-ı evellikleriyle ....
Her zaman ki bağnazlıkları, acımasızlıkları, farkındasızlıkları ve idraksizlikleriyle ....
Naçar koyup, diz çöktürüp, el-aman dedirtmelere kalkışarak ....
Koyulsalarda, tepemde boza pişirip, azgınca naralarla, şuursuzca tepinmeye ......!
Bağlayıp, söküp-koparamamışlıklarıyla ruhumu, inancımı, dahası ...
Sevgiye, umuda, en çok ta .......
ÖZGÜRLÜĞE, ONURA, ONURLULUĞA, AYDINLIK YARINA .....
Ve hatta ....
Ölüm pahasına da olsa, bu yolda en gözü kararlılıkla, hürriyet'e sevdamı, ölümsüzlüğe aşkımı ......
HÜRRİYET'E SEVDAMI, ÖLÜMSÜZLÜĞE AŞKIMI ....!
İnancıma, en canhıraş hallerimle ve katmerlice, sıkı sıkıya sarılmışlığımla davama, kavgama .....
Gözlerim açık gitmecesine, ezinçlerde men edilmeye gayretle ....
Gözlerimin açık gitmecesine sebep olan zorbalıklarda ........
İnatla, bildiklerinden geri durmaz vandallık ve en vahşi bağnazlıklarıyla ......
Yine de ve inadına .......
Asla ama, asla .......
Alamaz, çalamaz ve onsuz koyamaz hallerde .......
Kararlılık ve asaletle bezeli, tavrımla .....
Değil geri döndürüp, utancın karasına belemek .....
Zırnık geri attıramamışlıkla yürürken,
Ömrüme bedel biçtiğim davamla, hak bildiğim yolda yürümeyi rehber ve olmazsa, olmazım bilip, saymışlığımla ......!
Önüm, ardım sıra, kah gizli-saklı ....
Kah, ayan-beyan, ulu-orta ......
Kendilerine has sinsilik ve yakışan kahpelikle
Gaflet, dalalet ve ihanetle için, için .....
Tam da, bezdirip, pes ettirip, çürüttüklerini düşünseler de ...
Verecektir, verecek, yüzlerinde patlayan, en amansız ve ağır şamar olarak .....
Yanıtım ve duruşum ....
Azmim, kavgam ve kararım
'' - AZMİM, KAVGAM VE KARARIM '' Ziyadesiyle hak ettikleri ve onlara EN LAYIK SON'LA ........
Yüzülüp, derilip, büzülesi, yüzlerinde patlayan sillem, yumruğum,
onları kahr ve helak edecektir, helak ......!
İnançla ve benliğimle yineleyerek haykırıp, ilan ediyorum, ilan ....
Biline ki .....
Eninde-sonunda ve gün, o gün olduğunda .....
İstisnasız, külliyen helak olacaklardır, helak ......
Yüzsüzlükleriyle, cümle hilkat garibesi, yüzsüz acuzeler .....
BİLİNE Kİ .......
KÜLLİYEN, HELAK OLACAKLARDIR, HELAK .....
YÜZSÜZ ACUZELER ......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

22 / 10 /2024 - Salı

Saat ; 15_51

 

O, BIÇAK SIRTI FARKTIR, FARK ......!

İğnedeki, iplikteki, fincandaki, camdaki, canı görmeyen .......!
Emeğin, göz nurunun, alın terinin,insanın, insanlığın kıymetini bilmeyen ......
Tünediği nankörlük atından, bir an olsun, inmeyen .......!
Hele, hele de '' - Bencillikle, Kibre '' Vazgeçilmez karakterimdir, diyen .!
İster, servet, makam, han, hamam, hatta adalı ünvan sahibi ...
İsterse, hakan, sultan hatta Alem-i Cihan Ulema olsun ......!
Özünde, Hicaz'a su taşıyan mektepten, yoktur farkı .......!
Hatta, o merkep kıymetli, hikmetlidir de, ondan, merkepliğinden utanmayan'lığıyla ......
Aslını, neslini inkar etmeyip haramzadeliğe tenezzül etmemişliğinde ...!
Değil mi ki, insanlıktan bihaberse, insan geçinen o, kalıbın sahibi ........
Kalıp, deve de de var, var olmaya ......
Gelin, görün ki, deve katarının başı, garibim merkeptir, merkep .......!
Böylesi derse ki,<< - Yetmedi kelamın, olmadım ikna ...>>
Vardır ona, elbet bir çift sözümüz ......
O,densiz, densizliğinde çapsız, ufuksuz, bilmeli ki, kapıların zövesi ile, pencerenin pervazının zerresi olmaz.....
Hatta, insan evladının kesip, attığı tırnak olmaz ..........!
Bu bağlamda, gelmişliğiyle hilkat garibeliğinde dünyaya,
İşgali bitince bu dünyada, kiracılığı son bulunca, şu gizemli handa .....
Göçer gider andavallılığında, ölüler alemine ........
Toprağın bağrının,kendisi gibiler'in mezarıyla dolup, taşmışlığın da ......!
Varla-yok arası beyhudelik'le,hayatı ıskalamışlık da ömür tüketen liğin de, payına düşen, somun düşmanlığında ....
PAYINA DÜŞEN, SOMUN DÜŞMANLIĞINDA .......!
Ondandır, torba olmayan'lığıyla büzülemeyen ağızlığın da, der ki insanoğlu, böylesi ekabir geçinen, avanağa ......
'' - Adamlık mertebesine ermek için kaç fırın ekmekle, kilometreler dolusu yol yürümesi gerek ....! ''
Farkın dalık'la durup, düşünürsen bir an, insanla, insancığı ayıran ....
Emeğe, hayata, insana, insanlığa saygılılıkla, nankörlüğe dolanan, kıldan ince, kılıçtan keskin o, bıçak sırtı farktır, fark .......!
O, BIÇAK SIRTI FARKTIR, FARK .........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

Immenstaad / Almanya

17 / 10 / 2022 - Pazartesi

Saat ; 10_10

 

TIK YOK ...

TIK ...,

Pes etmeye, etmeyecek,asla vazgeçmeyeceğim ..

Gelin, görün ki ...

Takatim kesilmecesine, bezginliğin ruhumu, ömrümü kaplamasına ramak kalmacasına ..

Yorgunum..

Hani ''-Pestilim çıktı '' Denir' ya , işte öylesine, mecalsizim ..

Ne yapıp etsem...

Çığlık, çığlığa bağırsam ..

Sesimin kısılıp, çıkmaz, duyulmaz olmuşluğunda ..

Hatta, duyurabilmek adına ..

Megafon kullanarak avazım çıktığınca, seslensem de ..

İnsanların, üzerine ölü toprağı serpilmişcesine, derin mi derin...

Tarifsiz ve anlaşılmaz bir sükut var ..

Bir insan evladı ..

Çıkıp ta,,

'' - Duydum ..'' Deyip, ilgi göstermiyor ..

Dünya olmuş, sağır ..

İnsanlar, kanıksamışlıkları ..

Nemelazımcılıkları ..

Hatta, vurdum duymazlıklarıyla ..

Dünyadan ..

Dahası, dağdan, taştan,kayadan da, sağır ..

Nafileliklerde ..

Bağır, bağır ..

Bağır da, bağır ha, bağır ....!

Duyan da, tek kelime edende, yok ..

Tık yok ..

Dağdan,taştan, kayadan yankılanarak, ses çıksa bile ..

İnsan oğlu, insan geçinen, bunca sosyal hayvandan, ne bir ses, ne bir soluk ..

Nede, bir tık var ..

Tık yok, tık .....!

Tık .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

16 / 09 / 2017

Saat ; 01_14

 ACI TEBESSÜM

Yaşam,

İşte,

O biçim

Bir Hayal,

Bir Yüz

ve

Bahar ortasında gelen

Güz

Ölüm ,

İşte,

O biçim

Toprakla bütünleşmiş

Yaşanmışlar

ve

Sonsuzdaki

Rüya

Kurumuş yaprak üzerinde

Bir çiğ damlası,

Misali

Yaşanmışlar

O biçim

geride kalan

yaşanmamışlar

ve

Sadece

Geriye kalan,

Dudaktaki

Acı Tebessüm....

Mualla Çiler SCHWARZ (YASSIBAŞ )
İstanbul /30.04.2005