ÖMRÜME HÜKMEDİP, KALEMİMİ KIRIP, KURTLAR SOFRASINDA YİYENLER, MALUMU İLAN ETTİLER ........

MALUMU İLAN ETTİLER .......!

Ruhumun derinlerindeki kasırgada yaşadığım talanlarda değil, sadece elimdeki-avucumdakini .......
Beni, ben yapan duygularımı, irademi, güdülerimi, yitirip, üryanlıklarda dımdızlak kalmışlığımda ........!
Çöllerde savrulan kum zerreleri misali, hayatın bağrında, esriklikleride aşıp, divaneliklerde düşüp kalkan ......
Sıra ve us dışı, akla ziyan acizliklere tutsaklıklarda, yerden
yere vurulmalarda ........
Adeta, dilim, dilim dilinmelerde, pare, pare olup vesvese,ala-bora, talan ve korkularımın ürküten, meşum karanlıklarına sinip, sığınmışlığımda ....
Kendi, kendimi durduraksız tetiklemelerin pençesinde kıvranarak, için, için yiyip bitirmelerde tükenmişliğimle ..!
Apansız vurgunlarda ömür ve hayat ağacımın ......
Dalının-yaprağının, filizinin-sürgününün, tomurcuğuyla-çiçeğinin kopup, kırılmışlığında .......
Zamansız ölümü içen, savunmasız çiçeklerden beterlikle, adeta, kabuğuna sığınıp, zırhının içine çekilip, sinen nice börtü--böceklerin acısında kavrulurken .......
Hallerim ......
Kor ateşlerle, sinesi kızıla kesen sıcak saçlarda kavrulan, çatlayıp-patlayıp, yanıp-kararan .......
Uzun lafın kısası, özcesi, kendinden geçmelerle kalmayıp,
kanırta, kanırta dayatmalarda ve yakılmalarda .......
Kömür karasını da geçen, düpedüz ....
Katran karalıklarına belenmişliğimde, tanınmazlıklarda,kendime bile yaban gelmecesine ise-pasa belendim ........!
Yağlı karalıklarda, şekli-şemali, yüzü-gözü kaymış demirci çıraklarına parmak ısırtıp- gıpta ettirecek garabette, hala-yola, ucubeliklere kaldım ......
Böylesine sersebillikler'deki sefilliğimde ......
Bırakın eli--alemi, kendimin, kendime acır hallerde, pespayelik cenderelerinde helak olmuşluklarda .....
Ruhum ezim,ezim ezilirken halden, hale girerek özünü, şeklini-şemalini yitirip ......
Zoraki başkalaşmalarda ......
En kötüsü ve acısı, akıl-sır almazı da.....
Bir soluk sonrasındaki akıbeti meçhul buğdaya, nohuta, çekirdeğe, un-ufak olan, özü ve aidiyeti yitikliklerde .....
Kendime yüklüklerde, bunalımlar hamallığında, taşıyamayacağım külfetle-yüklerde, sessiz-soluksuz, takatsiz kalmacasına, devrildim üstüme, üstüme .......!
SEFİLLİKTE, HİÇLİK MEY'İNİ İÇMİŞLİKLERİN tarifsiz muzdaripliğinde, kıvranıp dururken .....
Kimselerden medet umamaz hatta ve hatta ......
Umuda sırt dönüp, hayata, bununda ötesinde, kendine küsen bir leyli, bir süngüsü ve sümsüğü düşük, hayata postu deldiren olmanın ağırlığında ezilirken .....
Yelkenleri suya inmiş, yenilgiyle-malum sonunu sineye çekmişliklerdeki melulluğu, küskünlüğüyle- ölümcül suskunluğunda, boğulmuşluklar da .....
Ekabir ve bilgelerin deyişi ve dillere pelesenk olmuş betimleme ve adlandırmayla ....
'' - Dirhemini yiyen kedinin-köpeğin kudurup ... '', Acımasız, hunharca itlaf ve kıyımda, ölümü tadacağı zehirlenmelerle, içimin-dışımın karaya kesip .....
Gönlümün << -KÜSKÜN ÇİÇEK ...! >> Tarlası olup-çıkanlığımda ......!
Hayata, zamana, dahası ölüme yenik susuz çiçek olup, boyun bükmüşlüğümde .......
Ecelini, azrailini, amansız, gaddar ve işgüzar Celladını bekleyen ....
Şu fani ömrümle,alemde, miyadını erken doldurup,kredisini çoktan tüketmişliklerde ....
Rızkı, suyu kesik ve son isteği sorulduğunda ....
<< - Soluğu kesikliklerde ...>> Alenen dumura uğrayıp, lal kesilip .......
'' - ÖLÜ CAN .. '' Naçarlığında ağzımı-dilimi bıçak açmamışlıklarda, tarifsiz sükutlara gömülüp ....
Dudaklarımın, ÖLÜMÜNE SÜKUN VE SUKUNLUKLARDA MÜHÜRLENMİŞLİĞİNDE .....
Adımın yokluğuyla .....
Değil ki, sadece adımı-sanımı ...
Kendini yitirmiş melullüklerde, divanelerin derin kör kuyusunda yutulmuşluğumda, sesim yankılanırken .....
Çığlıklarımın karanlık derinliklerde yutulup-yitmişliğinde .
Defterimin dürülüp, ölüm yaftama, künyeme .....
''- ISKALANAN HAYATIN,YİTİK ÖMRÜN, ZERUL KURBANI .''
Yazılıp, adsız-sansızlığımda meçhuller ve kimsesizler mezarlığına kürelenip-gömülmüşlüğümde ...
Gözlerimin açık gittiğinden eminlikle, kelamımın tarihe miraslığında son sözüm ve tek diyeceğim şu .....
Biçilen rolün gariban kurbanıydım, yenilgiye tutsaklıkta iç edilmişliğimde,
ÖMRÜME HÜKMEDİP, KALEMİMİ KIRIP, KURTLAR SOFRASINDA YİYENLER, MALUMU İLAN ETTİLER ........
MALUMU İLAN ETTİLER .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

12 / 01 / 2025 - Pazar

Saat ; 08_08

 

BENİ, BENDEN ÇALANLIĞINDA ......

'' -Tekke'yi bekleyen çorbayı içer, hakikatla, doğruya öz'ü bayvermeyen riyayla, hileyi seçer ....! ''
Demelerin boşa olmamışlığında, görüp tatmışlığımla hakikatı ve senin gerçeğini ...
Diyeceğim sana seni ve bana yaşatmışlığında başıma gelenle, erdiğim sonu ...
Çalanlığında ve tarümarlığımda ...
Benden kalan kırık-dökük eskilerimin asla ben olmamışlığımla ...
Yalanında, talanında, çalanlığında bana benden kalan hüsranla bir insan eskisi ......
Sayende ....
Hurdalığımda, hiçim, hiçliğimde eserinim, eserin ....
Sözün özü, hünerli haramimin sen olmuşluğunda ......
Ben, ben değilim, beni, benden çalanlığında ....
BENİ, BENDEN ÇALANLIĞINDA ........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

12 / 01 / 2025 - Pazar

Saat ; 01_45

 

ÇAĞLAR, TARİHLER VE NESİLLER BOYU '' - SEVGİ VE HAYAT '' DENEN, ORMANI YAKACAĞINI ....

Ebem kuşağının bereket, sevgi ve ışık güzelliğine inat çizdiler yere nefretle, kanla ölümü, intikamın soğuk yüzü kara çizgilerini ...

Dökerek taş yüreklerinde biriktirdikleri kinin zehrini ...

Ağu saçmakla kalmadılar, kan ve acıyla beleli '' - Kana, kan, intikam ! '' Diyerek ...

İflah olmaz vahşet ve vandallıklarının tohumunu ekerek ...

Ama bilerek ...

Ama bilmezden,anlamazdan duymazdan gelerek ...

'' - Rüzgar eken, fırtına biçer '' Gerçeğinin can yakıp, yürek, ömür, gönül ve hatta dünya durdukça sürecek kavuruculuklarda ....

Soy-sop kurutmacasına, insanlığın köküne kibrit suyu dökerek .....

Zamanın, hayatın bağrında .....

Çağlar, tarihler ve nesiller boyu, << - Sevgi ve Hayat ... >> Denen, ormanı yakacağını ....

ÇAĞLAR, TARİHLER VE NESİLLER BOYU '' - SEVGİ VE HAYAT '' DENEN, ORMANI YAKACAĞINI .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

12 / 01 / 2025 - Pazar

Saat ; 00_15

 

DÖNDÜK .....
Hayalleri peşinde koşup, sürüklenirken ....
Döküldük kalıptan, kalıba ....
Girdik halden, hale ...
Kimimiz, kokmuş tuza, kimimiz kurtlanmış peynire ....
Kimimiz yuvadan düşen kanadı kırık kuşa...
Bazılarımız, sona kalan, sürüden kopup naçar ve delişmence kanat çırpan, göçmen kuşlara döndük...
Çoğumuzsa, un-ufaklıklarda, savrulan toza döndük ...
Savrulan toza döndük .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

İmmenstaad/ Friedrichshafen / Almanya

26/12/2019

Saat ; 20_20

 

HÜNERLİ GÖNÜL ERİ, SİMYACILARDIR …..!

İnsan olmanın ve insanlığın yolu ….
Doğru, gerçekçi ve ilkeli tavır, yaklaşım ve ilişkiden geçer ,
gerçeği ....
Gecedeki ayla-yıldız, gündüz ki güneş kadar aşikar ….
Yadsınamaz ve ayan-beyan anlaşılır halde gerçektir ...
İnsan ilişkilerinin daha az sorunlu ve daha güvenilir, kalıcı, sağlıklı ve uzun soluklu olmasının yolu ...
Söylemekten çok, dinlemekten ve anlamaktan ...
Sevgiyle mayalanan saygı, hoş görü ve barışıklıktan geçer ...
Yüreklere ve ömürlere doğru, sağlıklı ve umarsız sevgiyle dokunabilmek, kalıcı dostluğu ...
Dostluk, güvenli, sağlam ilişkiyi ve iç huzuru ….
İç huzuru da, barışı ve mutluluğu pekiştirir ...
Demirin tavında dövüleni, yüreklerin sevileni, ömürlerin isteneni ….
Özü-sözü ve hali, tavrı, içi-dışı bir ve yapmacıklıktan uzak dostluğun pekişenidir, insanlığın temeli, mayası ve beşiği ...
Sağlıklı, seviyeli, onurlu ve haysiyetli ilişki ve birliktelikleri var edenler …..
Zoru başararak, ömürlerin ak menkıbesini, medeniyetin tarihçesini yazabilenler .....
Ömürlerini sevgiye ve barışa hasredenler toplumları ayakta tutan gizli kahramanlar ve dünyayı zalim ve gaddar hükümdarlara inat ömürleri, nesilleri, çağları ve medeniyetleri birbirine bağlayarak ...
İnsanlığın destanını harf, harf, ilmek, ilmek sağduyuyla inşa etmek uğruna canlarını feda edebilecek kadar gözü kara bonkör sevgi neferi ....
Toplumsal önceliği, kendilerinin öncelik ve geleceklerinin de önüne koyarak ..
İĞNEYLE KUYU KAZMAYI GÖZE ALAN, KELAM VE SEVGİ ÜSTADI …..
YÜREK VE İŞİNİN ERBABI, TEVAZU ABİDESİ, SABRI, SEVGİYLE HARMAN EDİP ….
YÜREK VE GÖNÜL POTASINDA, kıvamda zırnık şaşırmamacasına ….
HOŞ GÖRÜ MACUNUYLA KARARAK ....
ZORU, DARDA BİNA EDEBİLEN, EHİL ….
HÜNERLİ GÖNÜL ERİ SİMYACILARDIR ....!
HÜNERLİ GÖNÜL ERİ, SİMYACILARDIR …..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

07 / 01 / 2020

 KEYFİ ve KASTİ KADIN KATLİAMLARINI ……,

Falcı olmaya yada müneccim boku yemeye gerek kalmamacasına …
Alenilik ve aşikarlıkla ….
Bu cani ve cellat iktidarın …
Yaptıkları katliamların, yapacaklarının teminatı olmuşluğunda ….
Ülkenin ve halkın tepesine CEBERRUTÇA ÇÖREKLENEN ….
Ülkenin ve halkın ufkunu ve geleceğini karartan …
Acılarla yoğrulan şu On sekiz yıldır, insanı canından bezdirip, bıktırıp-usandırarak ...
Umudunu, yaşama sevincini ve yarınlarını acımasız ve amansızca çalan ....
Haramiler ve cellatlar güruhu MEGALOMAN DESPOTİK UZUN İSTİBDATINDA ….
Masum, mazlum ve savunmasız kadınların, daha bir azaba ve inim, inim inlemeye tutsaklığında ....
Kuş intiharları misali, çığlık, çığlık çoğalan daha nice kadın katliamlarını, keyfi ve kasti kadın katliamlarını, ….
Zoraki dayatmalarda, zamansız ve amansız, acımasız genç kız ve kadın öldürülmelerini, masum kadın kurbanların kıyımını, duyup, görebiliriz ....!
Namluya sürülü mermi, boyna dolanan yağlı ilmek gibi birebir hissetmecesine …..
Çığlık girdaplarında yutulan ömür acılarını ….
Kuş intiharları misali, çığlık, çığlık çoğalan daha nice kadın katliamlarını, keyfi ve kasti kadın katliamlarını duyup, görebiliriz ....!
Falcı olmaya yada müneccim boku yemeye gerek kalmamacasına …
Yaptıkları katliamların, yapacaklarının teminatı olmuşluğunda ….
Hala, yine ve dur durak bilmemecesine …..
KEYFİ ve KASTİ KADIN KATLİAMLARINI yaşar, görür, duyabiliriz ….

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

11 / 01 / 2020

Saat ; 21_30

NOT;

2020’de de bir şey değişmedi! Bir kadın daha cinayete kurban gitti
Iğdır'da, Umut A. (29) evi terk eden 1 çocuk annesi eşi Ebru A.'yı (24) tabancayla vurarak öldürdü….

 

'' - ALMA, MAZLUMUN AHINI ....
ÇIKAR, AHESTE, AHESTE ...! ''

Sessiz, ilgisiz, hele ki hiç kayıtsız kalmadık, neme lazım yada asla mı asla, bana ne demedik ...
Kaldırmadık taş altı, değinip, gündeme getirip, yazıp-çizmediğimiz konu kalmadı hemen, hemen ...!
Dosyaların tozlanıp, nemli depolarda, rutubette çürümesine göz yummadık, Sümen altı yapılmasına ..
Olmadı, danışıklı dövüş ve anlaşmalı kayıkçı yarışlarında dosyaları ve içeriklerini yasal süre aşımına terk ettirmedik, seyirci olmadık ..
Tüm bu özene, sözüm ona uyanıklığımıza karşın ..
Gel, gör ki ...
Yine de ve inadına zıtlaşma ve inatlaşmalarda ...
Kaşarlığın avantajı ve utanıp-arlanmazlığıyla ...
Bir punduna denk getirerek, yahut ta, kılıfına uydurarak ...
Bizi kündeye getirip, tuş ederek, bürokrasi ve teknokrasi denen illet bildiğini yapıp ..
İnadım, inat hallerinde garip-gurabanın işine, ekmeğine taş koyup, engeller çıkartarak ..
Dediğim, dedik, çaldığım düdük hal ve havalarında, ellerinden geleni, artlarına koymayarak ....
Devlet denen çarkın, kontrolleri dışında dönmemesi için, gerekirse ..
Kapı önünde yatar, paspas olurum diyen KISA-KÖSE ESKİ VALİ ...
Yirmi dört-Yirmi beş Aralık sabıkı, malum Bakan'ın...
Mobil gaz tüpü kılıklı herifin, açtığı kapıyı, sonuna dek kanırta, kanırta aralayarak ..
Rüşvet, adam kayırma, torpil ve malum ayı-dayı hikayeleriyle, bir punduna getirip ..
Adeta, İlaha kafa tutup, İlahlığa soyunarak ...
Kendi yandaşlarına ve göz yumup, desteklediklerine '' - YÜRÜ YA KULUM . '' Demeyen tanrıdan da atak davranarak ....
Onu, arş-ı aladan aşırıp ...
Gayya kuyularına düşmemesini sağlayarak, İHYA ETMEKLE KALMAYIP ..
Adeta KARUN GİBİ, ZENGİN olup, çıkmasını sağladılar ..
Sonuçta gördük ve anladık ki ..
Ne hazin ve yazıktır ki ;
Devlet gücü yetenin mazlumu, mağduru delik deşik edip ..
Eşkıyayı, haramiyi ve cambazı daha bir sıklet atlatarak ..
Güçlüyü, daha güçlü ...
Mağduru, daha mağdur, hatta perme-perişan ederek ..
Adeta, palanı soyulmuş, samanı kesilmiş KARA KAÇANA yada nam-ı değer adıyla....
KURTTAN KORKMAYAN EŞEK yapıp çıkarak ..
Onun Azrail’i ve celladı olup, çıktılar ....
Sen, ben, öteki-beriki yada yurtsever vatandaş yummasa da, göz .....
Bürokrat ve teknokrat denen İBLİS İLLET geçirdi mi kancayı, taktı mı kafayı ve olmadı, ÇENGELİ ..
YAĞMURLU HAVADA, SUSUZ KOYUP, CANINA OT TIKAYARAK, CANINDAN BEZDİRİYORLAR MİLLETİ ....!
Önceleri de, olmaya oluyordu, böylesi illet ..
Gelin- görün ki, şu son on sekiz yıllık HARAMİ UZUN İSTİBDAT ve FETRET-NEFRET DÖNEMİ DİKTATORYASIN DA ...
İyiden, iyiye canını çıkartıp, pabucunu eline verir oldular gaip-gurabanın ...
Dilimize düşer, böylesi hallerde ....
Yineleyelim buradan, biz de ...
BÖYLESİ ZINDIKLARIN, KULAKLARINA KÜPE OLSUN diye ...
'' - Alma, mazlumun ahını, çıkar aheste, aheste ...! ''
Bu, böyle biline .....
ALMA MAZLUMUN AHINI, ÇIKAR AHESTE, AHESTE !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

27 / 12 / 2019

Saat ; 21_54