17 Ocak 2025 Cuma







 YAFTA'NIN KARASI ......!


İster sultan, han, hakan, istersen maraba yada faniliğinde en sıradan insan .....

İnsanlığında sen,sen ol .....

Kaftan' ın karasından, değil ......

Utancın kaynağı ve insanlığının sonu, seni kemirip-tüketen,  DİRİNE-ÖLÜNE TÜKÜRTEN .....

Yaftanın karasından utan ve kork ......

Ki, insanlığını iç, seni hiç eden kaftanın değil, yaftanın karasıdır, YAFTANIN KARASI .....!

YAFTA'NIN KARASI ......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





17 / 01 / 2025 -Cuma





Saat ; 21_55








KARAMSARLIK GİRDAPLARINDA BOĞULAN ......

YİNE, KENDİMİZ DEĞİLMİYİZ ?





Ertelediğimiz  yada ıskaladığımız hasletlerle, güzellikler değil

midir ?

Hüzünlerle, küskünlüklerin tillesinde salınıp, sallanmamızın nedeni .

Düşünüp, yüzleşmeye durunca bir an, belleğimizle, ruhumuza hücum eden .......

Hüsran, yanılgı, yanlışlık ve yenilgiler silsilesinin kuşatmışlığında ...

Soluksuz, huzursuz ve sükunlarla,esenliklere açlık ve muhtaçlıklarda yutularak ....

Son pişmanlığın nafileliğinde ömrümüzle, hayatımızı ....

'' - BEYHUDELİKLER HİSARI, EZİNÇLER ÖRENİ . '' Yapanlığımızda ...

Kendi ayağımıza kurşun sıkıp, geleceğimize ve ruhumuza, özcesi

hayatımıza .....

Ellerimizle dinamit koyup, kibrit suyu dökerek .....

Nafile geçen ömürlerin yasında, dışımızdaki herkesi, her şeyi ve hatta nice insanı suçlamaya durarak ......

Yetmedi .....

Mutsuzluğumuzun suçunu,'' - Kara kedi' ye  bile, yüklemeye kalkmalarımızla ...

Biz kırmıyormuyuz, ömrümüzün cellatlığında kalemimizi ?

Gün gelip, dönüp bakınca düne, geçmişin anılarına ......

Bize kala, kala << - HÜSRAN YANGINLARINDA KAVRULMALAR KALINCA .....! >>

Yine, hala ve inadına .....

Var olan gerçeği ve yaşanmışlıkları, yok sayıp, yadsıyarak, her şeyimizi, ömrümüzün gayya kuyusuna atanın kendimiz olduğunu inkarlarda ...

Yalan, kandırma ve hüsran ummanlarını kulaçlayıp .....

Bumerank olup bizi vuran aldanma, mutsuzluk ve karamsarlık girdaplarında boğulan ....

Yine, kendimiz değilmiyiz ?

KARAMSARLIK GİRDAPLARINDA BOĞULAN ......

YİNE, KENDİMİZ DEĞİLMİYİZ ?





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





17 / 01 / 2025 -Cuma





Saat ; 20_55








ÖLÜME YENİLMİŞ, GÖZ BEBEKLERİNDEN ...!


Çeker seni, bir büyülü yangının ortasına ..
Daha, ne olup-bittiğini anlayamadan ..
Yanar, kül olur gidersin sonun da ..
Açık giden, hüzünlü gözlerinde ..
Asla gerçekleşmeyen, rengarenk olursuz düşlerinin, takılı kalmışlığında ..
Ölümün gerçekliğinde,
İnsana,hayata ve aşka dair gerçek bildiğin, tüm olguların ...
Kavram, değer ve devinimlerin, yerle-yeksanlıklarında ...
Sırçadan saraylar, kağıttan kuleler misali yıkılıp, yitmişliğinde...
Önce, bir sıcaklık ..
Ardı sıra ..
Sonu kaskatı kesilmek olan, apansız ve acımasız bir soğukluk, esir alır seni ..
Yayılır gider zerre,zerre ...
Ölümü içmişliğinde ..
Tıpkı, sıcak saçta eriyip,buharlaşan, sular gibi ..
Dağılır kirpik uçlarında tüneyen, göz yaşların ...
Farkında olmamışlığın da ..
Ölümle,hayatın iç içeliklerde, sarmal olmuşluğunda ..
Filmler geçer ...
Kah, renkli ...
Kah, siyah-beyaz ....
Kah, boz bulanık , silik ..
Ölüme yenilmiş, gözbebeklerinden ...
Ölüme yenilmiş, gözbebeklerinden ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad / Almanya

12 / 08 / 2017

Saat ; 08_38

 


NE YAPSA, NE ETSE DE...!

Yaprağa düşen, çiğ misali ..
Sen düşünce, aklıma ..
Bir yanım, kor, kor alevlerde nar gibi yanar, kül olmacasına ...
Öte yanım, donanır pembelere ..
Çiğdem-çiçek açmacasına ..
Kala kalırım, kocaman şaşkınlıklar girdabının ortasında ..!
Yiter'im, karın içine işleyip eriten, Temmuz güneşi gibi ...
İliklerime dek zerre, zerre işlemişliğinde ..
İşte o zaman, yaşamışlığımla anlarım ki ..
Ömre düştü mü, sevda ateşi ..
İnsan, muma döner sonunda ..
Işık,ışık çoğalırken , bir yanda ..
Ölümü içer gıdım, gıdım, farkındasızlıklarda ..
Eriyen mum misali ışığın, nurun ortasında ....
Ne çözümsüz girift ironi, ne garip tecelli, bu böyle ..
İki iyiliği bir arada vermiyor evren, insana, ne yapsa, ne etse de ...!
Ne yapsa, ne etse de ........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad / Almanya

12 / 08 / 2017

Saat ; 13_36



ÖLÜP, ÖLÜP DİRİLMEKTİR ...!

Talanlara uğramışlığında ..
Şu çıplak odamdan da hasarlı, üşümüş ve korkulara teslim olmuş ruhum, ömrüm ..
Adeta, ölümlere terk edilen çulu-palanı soyulup,sürgün edilmiş eşekler gibi yorgun, çaresiz ...
İp Allah-sivri külahlıklarda kala kaldı, üryanlıklarda bedenim, ruhum ...
Bilirmisiniz en acısı nedir, insan için ?
'' - Kendi memleketinde ve ruhunda yalnızlığa sürgün yaşamak ....
Hayatta ve aşkta, hep mülteci azabında kavrulmaktır ....! ''
Bundandır ki ....,
Hayata tutunmakla-tutunamamak arasındaki, korku gel-gitlerinde ..
Tutunmaya çalıştığı dalların elinde kalmışlığında ..
Ve hatta, yılana sarılmaya kalktığında .....
Onun bile, elinden kayıp gitmişliğinde ..
Naçarlıklar zembilinde ...
Ölüp, ölüp dirilmektir .....!
Ölüp, ölüp dirilmektir .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad / Almanya
07 / 08 / 2017
Saat ; 09_52



MEMLEKET GİBİ ...

Efkar değil, hüsrandır ruhuma çöken ..
Sürüp- savurmacasına, beni ..
Keder çökerken, yüreğime..
Kabarır öfkem an be an gönlümün derinlerinde ...
Memleket gibi, yangın yeri, ömrümde ...!
Memleket gibi, yangın yeri, ömrümde ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen/Almanya

05/12/2016

Saat; 13_00



ÖLÜ BALIK KOKULARIYLA, DOLUP-TAŞMALARDAYIM ........!

Çalıya assam geçmiyor, güneşe gersem yitmiyor ....
Tepeden, tırnağa çürümelerle, kokuşmalara yenik ve esir düşmüşlüğümde ......
İlletlerin pençesinde, dahası ......
Kendimden tiksinip-kaçmaların nafileliğinde, dönenip-tükeniyorum .....
Sanki, içimde Kokarca çiftliği var, cirit atıyorlar her yanımda ...
Bırakın eli-alemi, kendimden tiksinir oldum ...
Bedenimin, ruhumun illeti, kuşatmış her yanımı ....
Nereme dönsem dert, ne yana baksam karanlık, neye elimi atıp, öykünsem maraza ....
'' - Çıfıt çarşısına dönmüş ...! '' Kelamı, az kalır halime, aczime bakınca ....
Demirci dükkanı misali, is-pas sarmış her yanımı, hele ki gülmeleri, neşeyi, sevinci unutalı ....
Kepenk indirip, rutubete, çürümeye terklerde, zorluğa, zorbalığa, hayata yenilip, zamana ve eskimeye esir olmuş, müstamel deposu gibiyim ......
Eskiler << - Sarımsak yemedim ki, ağzım koksun .! >> Derken, sanki benim bu günkü halime vurgu ve gönderme yapmışlar .....
Bende,sarımsak yemeye, yemedim ama ...
Muzdaripliklerde, içim-dışım volkan kesilip, sülfirik kokular, hilkat garibesi ucubelikler, ayyuka çıkan tahammül edilmez kokularla, adı konulmaz garabetliklerde, ifrazatlar saçıyor .....!
Boşa demiyorum, içimde kokarcalar cirit atmalarda diye ......!
Dediğim gibi, burnumun ve ruhumun direğinin kırılmışlığında, kendimden tiksiniyorum ...
Ne der ekabirlerle, eski laf küpü Mollalar ...
'' - İtle yatan, Bitle kalkar ....! ''
Ne kokarcayla, nede itle yattım ama gelin görün ki, henüz taarruza geçmiş Bit Ordusunun saldırısına uğramasam da, kokarcalığımdan muzdaribim, muzdarip ......!
Kendime bile ağırım ve tahammül edilemezliklerin pençesinde kıvranıyorum ......
İçim-dışım lağım-kanalizasyon sanki ...
Ruhum delik-deşik, gönlüm göynümüşlüğü de geçip, çürümeyle-kokuşmalara teslim, adeta ...
Hallerimin böyleliğinde ...
Kaçıp, kurtulmak istiyorum kendimden, bunu başaramamanın sancısıyla, kıvranmışlığımda ......
Bırakın saçımın teline kadarlığı, düpe düz, iliklerime dek ölü balık kokularıyla dolup-taşmalardayım ....
ÖLÜ BALIK KOKULARIYLA, DOLUP-TAŞMALARDAYIM ........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
17 / 01 / 2025 - Cuma
Saat ; 07_00

16 Ocak 2025 Perşembe

 


UMUDA KİRALAR, YASLI VE ÖLÜ BALIK GÖZÜNE DÖNEN ......
UYKULARDAN DA ÇOK, GÜLMELERE HASRET VE AÇ, FERSİZ GÖZ BEBEKLERİNİ .....
FERSİZ GÖZ BEBEKLERİNİ ........!


Yılların, hayatın ve elemlerin bağrında kendinden geçen ....
Ezinçlerde un-ufak, pare, pare .......
'' - YERLE YEKSANLIKLARDA ...! '', Yaralı, yorgun, sızılar otağı, ruhum .....
YARALI, YORGUN, SIZILAR OTAĞI RUHUM ......!
El uzatılıp, kurtarılmayı beklemelerde, şefkat umar, medet dilenir ....
Nafile ömür yolculuğunun, zamansız-amansız ve hep vurgun yiyen gariban yolcusu olup, çıkmışlığında ....
Ağarmayan katran karası gecenin sisli, boz bulanık göğünün bağrında .....
Tüneyip, sığınacak bir yer yahut ta, umuda dair azık edinip-bulamamışlığında .......
'' - Kelin merhemi olsa, kendi başına sürer '' Sözünü doğrulamacasına, derdine derman, yarasına merhem bulamamışlığındaki ahüzarlıklarda ömür çürütüp, yıllar ve umutlar eskitip, hayatı ıskalamışlığında ......
Emanet ve yük ömürlerin, kasvetli zamanlarla, nafile yolculukların hamallığında, seyrü-seferlerde dönenip, dönüp durarak, kendinden geçmişlikle ...
Sızar, yorgun-argın ömrün kuytusunda, hayatın ve karanlıklarla, karaltıların ve korkuların zulasında ......
Umuda, sevinçlerle, mutluluğa açlıklardaki doyumsuz ve tatminsiz seferlerde, tökezliyen ömrün sahipliğinde yıkılır, kalır ......
Derbederliklerin, boşvermişliklerin griftliklerindeki beyhudeliklerde ömür eskitenliğinde .....
İçmeden, göçülen kör-kütük sarhoşluklarda .......!
İçine işleyen marazalı esrikliklerin, tarifsiz acılarının katmer, katmer yas olup , iliklerine dek her yanını acımasızca kaplamışlığında .....
Hayata, yıllarla, zamana ve acılara yenikliğinde, kendinden geçmişliğinde ......!
Naçarlığın şaşkınlığıyla,aymazlığın ve esrikliğin pençesindeki ıskalamaların külfetli ezinciyle .....
Son bir gayretle ve aklı sıra, dahası aklı evellikle .....
Umuda kiralar, yaslı ve ölü balık gözüne dönen ......
Uykulardan da çok, gülmelere hasret ve aç, fersiz göz bebeklerini ....
UMUDA KİRALAR, YASLI VE ÖLÜ BALIK GÖZÜNE DÖNEN ......
UYKULARDAN DA ÇOK, GÜLMELERE HASRET VE AÇ, FERSİZ GÖZ BEBEKLERİNİ .....
FERSİZ GÖZ BEBEKLERİNİ ........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

16 / 01 / 2025 - Perşembe

Saat ; 22_22

15 Ocak 2025 Çarşamba




 PESTİLE DÖNERLER, PESTİLE ........!





Ömürlerle, ruhların derinlerindeki hayat ve giz ormanının alaca karanlık kuytularında saklanır, beslenir, büyüyüp, kol atar ....

Tıpkı hüzünlerle, kırık-dökük sevinçlerle, tebessümler gibi muammalar, nice sorular, acabalar, kuşkular ve korkular ....

Bu öylesine bir vurgun sarmalıdır ki, hayatın zıpkınının görünmezliğine inat açtığı derin yaralarda vehimler, içe öğünen kanlar, kanamalar ve tarifsiz yürek sancılarıyla ...

Onulmaz gönül kırıklıkları kuşatmışlığında, o ömrün, hayat ve ruhun sahibini, öldürmeye, öldürmeyebilir, gelin görün ki ondurmazda ...

Kaoslarla, ömür yangınlarının orta yerinde nasırlı yaralarla ve naçarlıkla kalan nice canlar, elemin kapı kulu yada hicranların sadık bekçisi yada askeri olur çıkar ...

Ömrü kederde talim edenler hayat savaşına yenik ve mağdur başlamanın acısıyla, hayat denen amansız yarışa diğerlerine nazaran daha geriden, geç, gecikmeli en çokta handikaplı ve hatta düpedüz yenik başlarlar, yenik ....

Hayatın kamçısı, vefasızlık ve zamanın bilinmezliklere gebeliğinde hem ömürden, hem cepten, hemde umutla, mutluluktan yana kıt-kanaatlıklarda yiyerek, ömür sürer...

Nicelerine göre daha bahtsız olmanın elem ateşinde hak etmedikleri şekilde yanar-yakılır ve adeta gülmelere hasretliklerde, acılara şerbetliliklerde sevinmeyi, sevinci ve doya-doya sevilip, mutlu olmayı bulamazlar ...

Bunlar bahtsız ömür ve hayat gemisinin forsası olarak kürek mahkumluğunun karanlığıyla , acılarında pişerek olgunlaşılar ...

Yük taşınmaz ağırlıkta, ödenen diyet ağır, dahası ...

Paha da, ağır mı , ağırdır ...

Böyleleri ancak çeken, yaşayan bilir ve anlar ...

İşte bundandır, an gelir öfkeli yada kırık yürekleri dilleniverir ...

'' - ANLATILMAZ, YAŞANIR '' Sözünde duygularını ve az' da çok' ta hemen, her şeyi ....

Ondandır, nerede bir ANLATILMAZ YAŞANIR diyen varsa KÜLLENMEYEN MUTSUZLUK ATEŞİ HİÇ EKSİLMEZ BUNLARDA ...

An gelir ateşte yanıp, örs'te dövülüp, hayat çekicinin altında ezile, ezile, pestile dönerler, PESTİLE .......

PESTİLE DÖNERLER, PESTİLE ........!





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





15 / 01 / 2025 - Çarşamba



Saat;  08_23

14 Ocak 2025 Salı

 

HAYATI, KENDİNE ZİNDAN ETMEKTİR, ZİNDAN ETMEK ........!
Kendinle, gerçeğinle, hayatla yüzleşip .....
İçsellikli iç hesaplaşmalar ve öz eleştirilerle, ömür aynanda, benliğinde .....
En yalın ve en içtenlikli duruşunla kendine, gerçeğin sesiyle seslenerek ....
Makulu, mantıkda ve sağ duyu da arayan olmak yerine .....
Eften-püften sebepler, gerçeğini gizleyip, yadsıyarak, kendinden kaçmalara yeltenerek .....
Gizli yada aşikar yaklaşım, tavır ve eylemlerle yada ......
Zorlama edilgenliğin sünepeliğinde debelenerek, acıdan beslenerek ......
Asılsız-astarsız, temelsiz-mesnetsiz ve abartıya, saplantıya sığınarak.
Durduk yer ve anda us dışı haller ve sapmalarla, kendine acımak yada acınmasını sağlamaya öykünerek .....
Karamsarlıklardan, kötümserlikten beslenemelerle kotardığın koşullarla .....
Kayış atıp, kaytarmakla, kendinini aldatmakla, halının altına süpürmek ve önce kendine .....
Akabinde de, hayata küsmek arasında, hiç ama hiç bir farkın olmamışlığında.
Hepsi ama hepsi, özünde ......
Topla-çıkar, çarp-böl yada kafana göre takılmalarda aklın sıra, yok say, olmadı ipe un ser, her ne yaparsan yap .......
Yaptığınla, yürüdüğün yolla varacağın yer, inatlarda tepinsen, hayır' larda yaygara kopartsanda, düpe, düz hayatı ıskalamaktır, hayatı ıskalamak ....
HAYATI ISKALAMAK ........!
Laf aramızda ....
Bunun diğer adı da, '' - KARARTMA GECELERİNDE, ZİYAN ÖMÜRDE '' ,
Hayatı, kendine zindan etmektir, zindan etmek .....
HAYATI, KENDİNE ZİNDAN ETMEKTİR, ZİNDAN ETMEK ........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
14 / 01 / 2025 - Salı

Saat ; 18_06

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...