26 Şubat 2025 Çarşamba

 

DERİN Mİ DERİN ÇİZGİLERİN, BEDENİMİZİ, ÖMRÜMÜZÜ VE RUHUMUZU İŞGALDE TALAN EDİP, ÇÖKERTMİŞLİĞİNDE ......

DEVRİLİR, DURURUZ, KENDİ ÜSTÜMÜZE, ÜSTÜMÜZE .......!





Hayat denen hengamenin çarklarında eskiyip, ıskartaya çıkan ömrün, kanırta, kanırta dayattığı zorluklarla, zulmünün nişanesi çizgiler ...

Adeta, ömre atılan çentiklerin dillenişi olarak ömrümüzün yol haritasından arda kalan izlerle, renkler olarak yüzümüze, gözlerimize kırışıklık ve derin silinmez çizgiler olarak hayatımızın ayrılmaz parçalığında zamanın ve yılların tortuları olarak girince ömrümüze ....

Ne kadar önemsememeye yada kafayı takmamaya çalışırsak, çalışalım bize hem kendini hatırlatır, hemde yaşadıklarımızla, başımızdan geçenleri ve daha da önemlisi ..

Hayatla,zamanın acımasızlığıyla bize yaptıklarını sergen eder, ulu-orta ..

Ki, bunlar bir aysbergin görünen ve su üstündeki yansımalarını  sergen eden zoraki sungular olarak ömrümüzün külfeti ve hayatla,zamanın faturası,diyeti ve dahası ....

Yok saymaya, yadsımaya yada dillendirmemeye çalışıp, özen göstersek te değişmeyen gerçeğimiz ve yılların oyunu, zamanın derin izleri olarak çıkıverir ömür arenamızın yükleri ve külfetleri olarak ...

Bir aynanın yada dindin,duru suyun yansımasında dillenir her bir çizgide ömrümüzle, sırlarımız, gerçeklerle, acılarımız ....

Yüreğimizi bastırıp, gönlümüzü avutmaya kalksakta bunların para etmemişliğinde peydahlanan çizgiler sadece dünümüzle ve geçmişimizle ve o yılların anılarıyla bağımızı ortaya koymakla kalmaz ...

Daha acımasızlığında zorba yılların bizi nasıl yıprattığını ve feleğin çemberindeki çalkantılarda yaşadıklarımızında kaçınılmaz izleri olarak düşer önümüze ve doluşur göz bebeklerimize ...

Kaçsan kaçılmaz, atsan atılmaz, satsan satılmazlıklarla başkaca alacaklısının çıkmamışlığında kaderin, kederin ve hayatın ayak izleri olup, çıkarak işgal ederler günümüzü, ömrümüzü ve bedenimizi ...

Ele verirler gerçeklerle, yaşadıklarımızı bir, bir ....

Kimi an yutuverir gerçeklerle, korkular bizi her çizginin derinliğiyle, ömrümüze hükmetmişliğindeki musallat olup, çıkışlarla ömrümüzü ve ruhumuzu talan etrmişlikiğinde ...

Hele, birde brışık değilsek ve olmayı da öğrenememişsek kendimizle, hayatla, yıllarla dahası gerçeklerimiz ve korkularımızla ...

İşte, o zaman daha bir zapt-ı rapta alır ve bizi kederlerle, hüzünlerin pençesinde kıvrım, kıvrım kıvrandırır bu çizgiler, kırışıklık ve buruşukluklar ...

Öylesi bir anda mutsuzluk ve elem ağusu yada lanet halkası zorba olup çıkıvererek karşımıza yılların nasıl acımasızca çorap ördüğünüde öğretip, gösterir bize ...

Çizgiler kederlerle, sevinçlerin, gizemlerle, ürküntü ve korkuların ömürde açtığı gedik ve ruhsal kalelerimizin surlarında yılların va hayatın acımasızca açtığı gediklerle, yıprantılar ve delik-deşikliklerdir ...

Ömrümüzle, ruhumuzun ve  eskiyip-pörsüyen hatta gama kesen gönlümüzün bedestenindeki bu harap-türaplıklarda çoğu kere bozulmuş bağa-bostana döndüğümüzü hissederek elde olmaksızın hayıflanır ve adeta ömrümüzün elem  çağlarının  gülüş güzelliklerini talan edip bize hüsran meyini içirmişliğinde ..

Kendimizi yıl yorgunu,  hayat vurgunu ve zulüm artığı ören yeri, viran yurt eskisi hissetmekten kendimizi alamayız ...

O vakit sıklıkla sığınırız ZÜĞÜRT TESELLİLERİNDE KENDİMİZİ KANDIRIP,AVUTMALARA ..

Hayatın Agorasındaki başımıza gelen ve  çekmekten başka seçeneğimizin olmadığı İÇMEDEN SERKEŞLİK'lerde vururuz kendimizi karanlıkların kuytusunda göz yaşı

sağanaklarında ağıta, isyana,yahutta şükür zikirlerinde dolup,dolup boşalmalara ..

Halimizin DİLENCİ VAPURUNDAN FARKSIZLIĞINDA, SALLANIR DURURUZ ...

KAH HER YANI OYNAKLIKLARDA DİVANELİĞE ..

KAH ....

GAMLI BAYKUŞLUKLARDA, DUT YEMİŞ BÜLBÜLE DÖNMELERE ..

Mutlulukla, mutsuzluğun ömrümüz arenasındaki at başı yarışlarda sürülür-savruluruz hayat ummanının dipsiz karanlıklarındaki acımasız ve içimizi,dışımıza çıkartıp, postumuzu delip, pabucumuzu elimize vererek bizi perme-perişan  eden gel-gitleriyle, amansız girdaplarında ...

Derin çizgilerle, ruhsal zik-zakların ömrümüzle-ruhmuzu ele geçirip, bizi canı sıkıldıkca ve gönlünce, keyfince FELEĞİN ÇEMBERİNDEN geçirmişliğinde, ŞAM ŞEYTANI' na, yahut ta .....  

İnsan eskisine döndürmüşlüğünde ....

FELEĞİN ÇEMBERİNDEN GEÇİRMİŞLİĞİNDE, 

Geçerek, kendimizden .....

Çıkarak biz, bizlikten ...

Yenilmişliklere şerbetlenmişliklerle .....

Devrilir, dururuz, kendi üstümüze, üstümüze ....

Derin mi derin çizgilerin bedenimizi, ömrümüzü ve ruhumuzu işgalde, talan edip, çökertmişliğinde .....

DERİN Mİ DERİN ÇİZGİLERİN, BEDENİMİZİ, ÖMRÜMÜZÜ VE RUHUMUZUİŞGALDE TALAN EDİP, ÇÖKERTMİŞLİĞİNDE ......

DEVRİLİR, DURURUZ, KENDİ ÜSTÜMÜZE, ÜSTÜMÜZE .......!





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





26 / 02 / 2025 - Çarşamba





Saat ; 19_19

 










DEĞİL DE, NEDİR Kİ ?

Ördüğün duvarların, saklandığın surlarla, sarınıp-büründüğün yalnızlık, güç, kibir ve yalnızlık şallarının, seni ... Önce kendinle, hayattan, beraberinde de ... << - Güçlü sevgimin, bağlılığımın sana ve koşullara yetmemişliğinde .....! >> her ne yapar ve nasıl çabalarsam, çabalayayım sana erişip, '' -Feth edememişliğimle ..'' Erememişliğimdeki naçarlığımda .... Hüsran, yenilgi, nedamet ve karanlıkların iç, içe geçmişliğindeki ....... Kopmaz-kırılmaz güçlü prangalarla esir almışlığında, sen ....... Seni ne kadar çok ve ne denli güçlü sevdiğimi hiç mi hiç bilmeyecek, kavrayıp-anlamayacaksın ..... Bundan adım kadar, hatta ondan da çok eminliğimle ömür ve gönül gemimin hüsran rüzgarlarıyla sürülüp-savrulmuşluğundaki ırak kıyıları ve yalnızlığımla sığaamadığım limanları, coğrafyaları gezip durmuşluğunda ... Ömür tüketip sevdada özlem ve hişcran çoğaltmışlığımda .... Bil ki, seni salt sen olduğun için ve bana hık demiş, burnumdan düşmüşcesine benzemişliğinde seviyorum .... Özcesi ve uzun lafın kısası ..... '' - Benden, daha çok bana benziyorsun '' Diye, delişmence ve içselleştirmişliğimle, yürekten seviyorum .... Bilesin ve cümle alem bilsin ki .... Aşk'a yenik asi ruhlarımızın mayasının, hamurunun ve kıvamının her neden ve nasıl yoğrulmuşsa, neredeyse tıpa, tıp birbirine benzemişliğinden ... Yani .... İkimizinde aynılığından seviyorum, seni ..... Aynılığımızdaki, aykırılığımızda işin ve bu sevginin cabası ve ....... Beni sana bağlayan o, görünez, güçlü halatları, bağları olmuşluğunda .....! Duyumsayarak, içtenlikle de, bana ve yanıtla, sen sana ve dahası .... Aşk'a dair inancınla, düşüncelerini ...... Bul doğruyu, ver yanıtı .... Bul doğruyu... Ver, yanıtı .... Zaten, sevda dediğin .... '' ADINA, AŞK DENEN AYNI ATEŞ' TE PİŞMEK, HAMLIKTAN ARINMAK ...! '' Değil de , nedir ki ? DEĞİL DE, NEDİR Kİ ? Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 25 / 02 / 2025 - Salı Saat ; 22_44



ZAFERİN ADIMI VE MUŞTUCUSU OLUR .......!

An gelir, engebelli ve bir o kadar da ceberrut hayatla savaşta güçlü olabilmek için, yalnızlık ve bu yalnızlıkta arılıp, durulanma gerekir ...
Koşulların dayatmışlığında, geri çekilip, durup-düşünerek, öz eleştiri ve gözden geçirme kaçınılmaz olur ..
An olur, gerektiğinde ve kaçınılmazlığında geri çekilme, yenilginin kabulü, ilanı değil zaferin adımı ve muştucusu olur .......!
ZAFERİN ADIMI VE MUŞTUCUSU OLUR .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 25 / 02 / 2025 - Salı Saat ; 21_25

25 Şubat 2025 Salı

 


Her ölümlü ve ölüm, yaşama ve yaşamdan izler taşır ...
Taşa işleyen fosiller, bunun en canlı ve çarpıcı kanıtıdır...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

İmmenstaad/ Almanya
24/02 / 2025- Pazartesi Saat ; 22_10

 






İNSANDIR, İNSAN .......!

Kaçmalara kapı aralayan ötelemeler ve yadsımalar, özünde, düpedüz nafileliklerle, son pişmanlıklar panayırında gerçekleri, ömrü ve hayatı ıskalamak ve karavanalar la, laklaklar da ipe un sermektir, ipe un sermek .......! Bilinir ve daima hatırlanıp, bilinmelidir ki ... Böylesi süreçlerle, hallerde insan en çok kendini aldatır ..... Bundan dır ki ... Kaybedecek onuru ve haysiyeti bile kalmayan ve olmayanlar güruhu, kalabalıklar ordusu her gün ve an çığ gibi büyür ... Gerçekler dağlar gibidir ..... Hayatın bağrında, insanın önünde bitiverdiklerinde çok hesapları alt-üst eder ve çok kimseyi dumura uğramalarda şaşkına döndürür .......! Mucizenin özü, gerçeklerin binasıdır ve bunu bina eden insan oğlu ve insanlık aynı zamanda kendi gayya kuyusuyla, cehennemini de var edendir .....! Hayatın bağrındaki sür-gitlerde, doğrunun içinde yalanı, yanlışı barındırmasının mucide de, mağduru da, kurbanı da insandır, insan ..... İNSANDIR, İNSAN .......! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 24 / 02 / 2025 - Pazartesi Saat ; 21_45

24 Şubat 2025 Pazartesi

 


DAHASI ...
ÖLÜM .......
ŞU ANA DEK ASIRLARDIR,YANITSIZ TEK SORUDUR, YANITSIZ TEK SORU .......!



Suya özlem ve hasret çoğaltan susuz topraklar nasıl sa, sevgiye hasret çoğaltan ömürlerde, o topraklardan  farksızdır ...
Çatlakların derinliklerine yayılmışlığındaki pare, parelikleriyle iç acıtıp, hüzün çoğaltırlar .....
Onun için bağırlarına düşen ilk su damlasının var'da, yok'larda  ..... 
Derinlerinde kaybolmuşluğunda hararet ve yangınları daha bir kamçılanarak çoğalır ....
Sevgisizliğe tutsak ömürlerde  kendilerine yöneltilen sevgi, muhabbet ve hoşgörüyü .......
Tıpkı o, topraklar gibi hisseder ve yaşarlar ......
Özcesi ...
Hasret, açlığı çoğaltırken .....
Özlemi, artırır ve davranışları, karakterle hasletleri değiştirip, başkalaştırır .....
Yürek, gönül ve ruhsal derinliklerdeki özlem çatlakları çoğaldıkça .....
Gözlerde, fer .......
Yürek te, sevinç ve .....
Ruh ta, sabır ....... 
Gönül de hoşgörü azalır ve kayba uğrar ...
Kısır döngünün, ömrü talan sarmalında tüketmişliğinde .......
Suya, yağmura aç ve hasret o topraklarda çoğalan toz bulutlarından farksızlıklarda ......
Nice ömürlerde de efkar ve mutsuzluk fırtınalarıyla, tozları çoğalır .......!
Bu ruhsal hortumlarda, alaboralarla, girdaplarda yaşananlarda yutulanla, yiten  ........
Mutlulukla, umuttur, umut ......
YAŞANANLARDA YUTULANLA, YİTEN ......
MUTLULUKLA, UMUTTUR, UMUT .......!
Çoğalan sa ......
Gizem, bilinmezlik ve merakla, acabayla başlayıp çoğalan ve yanıt bekleyen .......
Ya'da, yanıtı olmayan sorulardır, sorular ...
Hasılı hayat ve ömür sorularla, yanıt arayışlarda yahut ta ........
Ömür ler yutup, meraklar kamçılayan yanıtsızlıklarda, tatminsizliklerle, hoşnutsuzluklarda ve ......
Kırık-dökük sevinç sarmalında tükenip, giden muammalı cevherdir, muammalı cevher ........!
Ölüm, bu kaotik girdapta erilen ve yaşananları bilememişlikte ........
Bilinmezliklerle, meraklar ve acabalar artıran dönüşsüz yolculuk olarak .....
Faniliğinde ömre noktayı koyup, defteri düren, insanın ve insanlığın baş edemediği, dahası ...
Çok mu çok istendiği halde inadına yanıt ve çözüm bulamadığı, en ürkütücü gerçeklik ve yaşanmışlık olarak ....
İNSANIN VE İNSANLIĞIN BAŞINA MUSALLAT OLAN, MERAKA BULAMAÇLI KORKUYU TETİKLEYİP, ARTIRAN .....
ÖNLENEMEZ, ERTELENEMEZ VE ENGELLENEMEZ, YADSINMAZ, İFLAHSIZ ÇÖZÜMSÜZLÜKTÜR, ÇÖZÜMSÜZLÜK ........!
Sırrı da, çözümü de bağrında saklı, lakin insanca ve insanlıkça asla keşfedilip, erişilemeyenliğinde ......
Sadece yanıtsız soru değil, aynı anda da ÇÖZÜMSÜZ KÖRDÜĞÜMDÜR, ÇÖZÜMSÜZ KÖRDÜĞÜM .......!
İşte, tam da bu nedenle ve bu bağlam da, ÖLÜM ....
Abartısız gerçekliği ve hayatın bağrında, zamanla bire bir yaşanmışlığıyla ......
<< - Daima ve yinelenip, yenilenerek doğrulanmışlığında .....>>
İnsanoğlunun ve insanlığın ömrü kadar eski ve asla değişmeyen, '' - TEK, MUTLAK GERÇEKTİR  ... ''
Aydınlatılamayan, çözülemeyen muammadır, gizemdir, gizem ..... 
ÇÖZÜLEMEYEN MUAMMADIR, GİZEMDİR, GİZEM ...!
Dahası .....
ÖLÜM .......
ŞU ANA DEK ASIRLARDIR, YANITSIZ TEK SORUDUR, YANITSIZ TEK SORU .......!




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ




Immenstaad / Almanya




24 / 02 / 2025 - Pazartesi




Saat ; 01_44

 





 

YAŞANACAK, MALUM SONUMUZU (!) BEKLEMECESİNE .......!

Dillere pelesenkliğinde halka mal olan ......
'' - ÖLMÜŞ EŞEK, KURTTAN KORKMAZ ..! '' Ata sözünü doğrulamacasına ..!
Sadece nalı değil, dişleri, semeri ve sümsüğü de çoktan düşmüş .......
'' - KURTTAN KORKMAZ . '' denilen '' - ÖLMÜŞ EŞEKLİĞİNDE ....! '', Azat edilmişliğinde bile ......
'' - İLLEGAL KESİMLERE KURBANLIKLA . '', Celeplerin önüne atılıp, illegal mezbahane önüne sürülen<< - KESİMLİK EŞEK' lerden >> farksızlığımız da !
Sürülüp, bağlandık HAYAT DENEN, SALLAKHANE'nin duvarına, sundurmasına, duldasına, gölgesine ......
Hatta, düpedüz ve ulu ortalıklarda, zemherisinde, yazında kavurucu ayazına, sıcağına, yazısına, bağrına ......
Tıpkı onlar gibi, hatta, onlardan kat be kat zorluklarla, zorbalıklara tutsak edilip, yenilmişliğimizle ......
Yaşanacak, MALUM SONUMUZU (!) beklemecesine ......
YAŞANACAK, MALUM SONUMUZU (!) BEKLEMECESİNE .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 02 / 2023 - Cuma

Saat ; 11_50

 




ALACALI ÖMÜRLERDEN, HAYATA DÜŞEN GÖLGELER ...........!


Girmecesine kah gözlerimize, kah düşlerimizle, hatta bodoslama ömürlerimize ......
İlişmekle kalmaz, derinden, derine iz bırakır, kalır zulalarımızla, yadımıza ......
Atsan, atılmazlıklarla ......
Satsan, satılmazlıklarda ......
Hasılı ve hele ki, unutulmazlıklarda .......!
Bizlerle, et-tırnaklıklarda, ömrülerimizde, ömür olmacasına ......
ÖMÜRLERİMİZDE, ÖMÜR OLMACASINA .......!
An gelir, saplanır yüreğimize, kanatır yüreklerimizi, acıtır ruhlarımızı ....
Hayatın kavurucu ateşinde, yanıp pişen'liğin den miras, alacalı ömürlerden, hayata düşen gölgeler ......
ALACALI ÖMÜRLERDEN, HAYATA DÜŞEN GÖLGELER ...........!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

24 / 02 / 2023 - Cuma

Saat ; 13_31

 


   SEVİNÇLERİN, ELEME DÖNMÜŞLÜĞÜN DE ....



Ölümü içen solmuş güller gibi ..
Geçti kendinden, soldu-sarardı ruhum, için, için ...
Yokluğunda vurgun, yalnızlığa sürgün bir ömrün bedbahtlığında..
Tüm güzelliklerin ıskalanıp, mutlulukların ertelenip...
Sevinçlerin eleme dönmüşlüğünde ...!
Sevinçlerin, eleme dönmüşlüğünde ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Ereğli / KONYA
24 / 10 / 2015
Saat ; 22_14

23 Şubat 2025 Pazar



 US DIŞILIĞIN İLANI, SAFDİLLİĞİN DORUĞUDUR, DORUĞU ........!

<< - Gerçeği, değil yadsımak ve ortadan kaldırmak, bulandırmaya kalkışmak bile, düpedüz, alenen abesle iştigal ve nafile çabadır .... Adeta, Güneşe don giydirmek, yada güneşi çuvalla, perdeyle gizlemeye kalkışmaktır .......! >>
Nafileliğe bir anlamda ses çıkarılmaması bile anlayışla karşılanıp, hoş görü ve tebessümle yaklaşılabilinir ama us dışılığa asla tahammül edilmez ve sessiz, seyirci kalınmaz .... Bu bağlamda, gerçekle-güneşin yakıcılığı, göz ardı edilmeye kalkışıldığında, gözleri yakar, kör eder, geriye kalsa, kalsa ölü canlıkla, küllük, pürmelallik, önlenemez hüsran kalır .......! Bu hüsran kasırgasında sürülüp, savrulmak istemeyen ......... Nafilelik yelinde, pupa yelken gitmeye kalkışmaz .....! Bu hal olsa, olsa sözün bittiği an ve yerle, akıllara ziyanlık halidir .... Bırakın ele-güne, insana, insanlığa, aleme, şeytana maskara olmanın ta kendisi ve us dışılığın ilanı, safdilliğin doruğudur, safdilliğin doruğu ...... US DIŞILIĞIN İLANI, SAFDİLLİĞİN DORUĞUDUR, DORUĞU ........! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ Immenstaad / Almanya 23 / 02 / 2025 - Pazar Saat ; 14_23

GÖÇLERİN, EN ZORU, OLURSUZU, İÇE SİNMEYENİDİR ........ İÇE SİNMEYENİ .......! Göçler vardır, hayatımızda adlandıramadığımız, alışamadığımız ...