9 Mart 2025 Pazar

 




TARUMAR ETTİN, SONUN DA ...!


Umutlarım, harisliğinin kör kuyularında telef oldu .
Sen, sevgiden, aşktan, ne anlarsın ki ?
Sevginin, aşkın, vefanın kıymetini bilmedin gitti ..
Bencilliğin çarmığında, ömür eskittin ..
Sevgiyle, aşka, ömürler hasretmek varken ..
Yıllarını, narsistçe, heba ettin ...
Gönlümde açan çiçek'tin, sana ömürler verdim ..
Uğruna günler eskitip, göz yaşı döktüm ..
Yarama, merhem olmak yerine,
Gönül bağımda, gülleri tarumar edip ..
Gönül yarama , yeni yaralar açtın ...
Kan gülleri doldu ,her yanım şimdi…
Sızım, sızım sızlayıp, kanar yüreğim ...
Heba oldu uğruna, güzelim ömrüm ..
Aşkına sürgünlüklerde, tutsağın oldum ..
Ateşinde yandım, kül olup çıktım ..
Sürdün-savurdun beni aşkın çölünde ...
Koyarak kar yangınlarında, tarumar ettin, beni, sonunda ..
Tarumar ettin, beni sonun da !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

21 / 02 / 2017

Saat ; 09_14

 

GİTMELİYİZ, YÜREĞİMİZİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE ...!

Sözün özü, tavrın doğrusu ..
Olması gereken ..
Sana değil, kendime kızmalıyım aslında ..
Bilmeme rağmen, ısrarla, inatta, yanlış yaparak ..
Hak etmeyen, yoz eşeğe, altın semer vuruyorum ..
İnsanla, insancığı ayıramamışlığımda ...
Baş tacı, gönül sultanı yapıyorsam seni, hiç mi hiç, hak etmediğin halde ...
Dahası ...
Kandırıyorsam kendimi, enayiliklerde ve alıklıklarda, safça ..
Soyunarak, beceremediğim, sözde uyanıklıklarda, cinliğe, şeytanlığa ..
Beyhudeliklerde tüketerek, ömrümü ...
Mış gibi yaşamalarda, enayice, çar-çur ederek, zamanımı, ömrümü ...
Durduk yerde, ayağıma çarık olmayanı, başıma sarık yapıp ..
Ağrımayan başıma çaput sararım, işte böyle sonunda ..
Kerizinde, uyanık geçinen avanağında, kendim olmuşluğunda ...!
Deriz, demeye de, yapıp, uygulamayız, bunu nedense, hayatımıza ?
Çuvaldızı, başkasına batırmadan önce ..
İğneyi batırabilmeliyiz, kendimize ...
Hakkaniyet ve adaletle ...!
Ön yargısız, peşin hükümsüz ve içsellikli sadelikle ..
Yüzleşmeliyiz, kendimizle ..
Yüreğimize, vicdan aynamıza kulak vermeliyiz, içtenlikle ..
Kem kümlerde vakit öldürmek, suçu başkasıyla, kediye yüklemek yerine ..
Şapkayı koyarak, önümüze ..
Düşünüp, yüzleşebilmeliyiz, insanlığa yakışan, kemalle ...
Laf ebeliklerinde, söz kalabalıklarında ...
Mazeretler, gerekçeler sıralamaya, asılsız-astarsız suçlamalara koyulmadan
Kem - küm etmeden ....
Paşalar gibi kesebilmeliyiz, faturayı, hakkıyla, dürüstçe, kendimize .....!
Mutsuzluksa, mutsuzluk, göz yaşıysa, göz yaşı ..
Kahkahaysa, kahkaha ..
Doğru, işin rengi ve hakikat neyi gerektiriyorsa ..!
Et alsak kemikli, ciğer alsak ümüklü demeden ..
Bahanelere sığınıp, doğmatikliğin sığlığında, boğulmadan ...!
Kendimizi, sütten çıkmış ak kaşık, görmeden ...
Ayrıcalık, torpil, bal-kaymak isteyip, beklemeden ..
İhanet ve soysuzluktan, medet ummadan ...
Üzümü çöpsüz, armutu sapsız istemede, inat ve ısrar yerine ...
Armudu iyi umarken, lüp, lüp yerken, ayılığımızı ....
Kafamızda kırk tilki dolaşırken, hinliğimizi, cinliğimizi ..
Süde su katarken, soysuzluğumuzu, hainliğimizi, unutmadan ....!
Kemliğimizi, göz ardı etmeden ..
Gelene ağam, gidene, paşam demeden ..
Soyunmadan gül ağaçlığına, ona-buna şerezsizce eğilip, bükülmeden ..
Harbilikte, gözümüzdeki çapağı görüp ...
Onu temizlemek varken .....
Karşımızdakinin gözündeki, mertekle uğraşmaya koyulmadan ..
Hilkat garibesi gelip, ucube gitmeden ..
İş, işten geçmeden ...
Riya ve iki yüzlülüğün bataklığında, debelenmeden ..
Sığınmadan vicdanla-cüzdanın arasına, şerefsizce ...
Hasılı ...
Soysuzluklara soyunup, madrabazlıklara koyulmadan ..
Geldiğimiz gibi üryanlık ve dürüstlükle, koyularak, kendimizle yüzleşmeye ...
Yaparak, insan oğlu, insanlığın, gereğini .....
Sözün özü, tavrın doğrusu ...
İnsanlığın olmazsa, olmazını yapıp ...
Özü, sözü bir, güvenilir, erdemli birey olup ...
Onurlu yaşama koyulmak, adına ...
Ahkam kesmelere ve üç kağıtçılıklara, alavere-dalaverelere son vererek ...!
Tevazu ve edeple, haddimizi bilerek ..
HAİNLİĞE VE KIÇ YALAYICILIĞA,İHANETE, '' - HAYIR..! ''
''-HAYIR ..! '' Diyerek ..
Cümle şerefsizlere ve şerefsizliklere sırt dönerek ...
Gitmeliyiz, yüreğimizin götürdüğü, yere ...!
Gitmeliyiz, yüreğimizin götürdüğü, yere ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
21 / 02 / 2017
Saat ; 11_30

 






HAYAT .....


BİLİNENLERLE, BİLİNMEZLİKLERİN TOPLAMIDIR ...!

Hayat, varda yoklar, demeti ...
Yokta, varlar bedestenidir ...
Seçme hakkını yitirenlerle,
Bahtına düşenle yetinenlerin, voltalarında arşınlanan, arasta dır ..!
Fırsatlarla, yitirilenlerin ..
Farkındasızlıklarla, keşiflerin, keşfedilenlerin ...
Oyuna katılıp yada oyundan çıkanların, gösteri sahnesidir ...
Zenginliklerle, fukaralıkların iç, içe geçtiği, seraplar okyanusu ..
Hakikatlerle, riyalar sofrasıdır ..
Ömürler, bedenler, hayatın sahnesinde biçilen rolleri, icra eden, sanatçılardır ...
Kimine kuklalıkla, piyonluk ve maşalık ..
Kimineyse ustalık, kuklacılık, sihirbazlık ...
Kimine de, madrabazlıkla, haramilik düşer ...
Gün gelir, ötülür, bülbüller gibi ..
An olur, susulur, arpacı kumruluklarında ..!
Hele ki, an gelir ..
Sokulur kafalar kuma, deve kuşluğunda ..
Kah develik, kah kuşluk oynanır ..!
Hayat, üç perdelik oyundur.
Kah, ömürler oyunlara ..
Kah, oyunlar, ömürlere sığar ..
Taşınıp, akılda ve gönülde kalana hatıra ..
Taşıp, sellikte ömür yutanlara, facia denir ..
Hatırada, faciada insana ve hayata dair, panoramadır ..
Panoramayı albenili kılan, renkler ..
Renklerde dillenen, gizemlilik abidesi, ömürlerdir ..
Ömürler, ömürlerle rengarenk mozaikliklerde, iç, içe geçen ..
Elden, ele dolaşan, göz kamaştıran ...
Dil-damak tutturan, paha biçilmez ipek- ibrişimdir ..
Olaylar, ömürler ve yaşananlar
Rengarenk mozaikliklerde, iç, içe geçendir ...
Her renk cümbüşünde ...
Meçhul hayatlardan, renkler ....
Yaşanmış olaylardan, izler vardır ...!
Hayat, yaşananların, izlerin, renklerin, sırların, düşlerin ...
Ağlamalarla, gülüşlerin ...
Mutluluklarla, mutsuzlukların ....
zaferlerle ,hüsranların ..
Hasılı ...,
Bilinenlerle, bilinmezliklerin toplamıdır ...!
Bilinenlerle, bilinmezliklerin toplamıdır ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

22 / 02 / 2017

Saat ; 23_03

7 Mart 2025 Cuma







SANA, KAPISINI AÇTI YÜREĞİM ...

Hiç bir kente, toprağa, coğrafyaya ait ve bağlı değildin ...
Tıpkı, delişmen rüzgarlar ve apansız başlayıp süren .....
Ayrı coğrafyalara, aynı anda, farklı hallerde düşen, yağmur gibi ..
Sonuna dek ve sınırsızca özgürlükle akmalardaydın ..
Vahşice, umarsız ve sınırsızlıkla ...
Üstelikte, iliklerine işlemecesine ..
Derinine,derinine akarak ve toprakça yutularak ..
Başka hayatlara can suyu olan ...
İşte, böyleliğinde ...
Sen olsan, olsan yüreğime, ait olurdun ..
Çünkü,
Su akıp, yatağını nasıl bulursa ..
Sen, yağmur duruluğunda ömrüme,dünyama ve ruhuma yağarak ..
Yüreğimde, sevgiyle, aşka dair yatak açıp .....
Layıkını ve hak ettiğini buldun, yüreğimde ..
Çünkü, umarsız sevgiyle
Sevildiğini hissettirmecesine ....
Sana, kapısını açtı yüreğim ....!
Sana, kapısını açtı yüreğim ....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Friedrichshafen / Almanya
01/03/2017
Saat ;16_36

 






TALİHSİZ İNSANLARIN HAYATINDA .....

Talihsiz insanların hayatında ...
Aksilikler, acılar, sancılar, hiç bitmez ...!
An gelir ...
Değil, sadece yaşananlar ve ömürler ....
Rüyalar bile, ne kadar zavallı olup-çıkar ...!
Düşünüp,hayal bile edemezsin ..!
Sözün bittiği, böylesi anlarda ..
Nutkun tutulur, gömülürsün, kahreden sessizliklere ..
Dipsiz kuyulara düşmüşlüğünle ..
Boğulursun, sığlık ve boz-bulanıklıklarda ...
Sözcükler dizilir boğazına ve bir el uzanıverir o, an gırtlağına ...
Amansız, acımasız ve apansızca ...!
Bir bilsen, böylesi anlarda, nasıl soğuk terlere boğulursun ..
Kopmuşluğunla sen, senden ..
Alıp götürür seni meçhuller, bilinmezliklere ..
Sus-pusluklara prangalılıklarda ..!
Eciş-bücüş, biçare hayatların ...
Kayıp ömürlerin, bir kırık-dökük ömür öyküsünde iç içe, geçmişliğinde ..
İşlenir ömürlerden, renkler hayatın gergefine, ilmek, ilmek ..
Hayatın kasırgalarında, ömür atlasının, delik-deşik olmuşluğunda ..
Çıkar ortaya, yürek yakan, buruk mu buruk, nice hikaye ..
Dolaşmacasına dilden, dile, kulaktan,kulağa .....!
Tıpkı hayatların, aklı-karalı iç içe, geçmişliği misali ..
Kimi zaman, ayrık otları, boğar gülleri ...!
Kimisindeyse .....,
Rengarenk açmış gül güzelliklerinden, görünmez olur, ayrık otları !
Ancak ...
Deşince bağrını, toprağın ...!
Görürüz ki ....
Ayrık otları da, güllerde, aynı toprakta, hayat bulur ..!
Köklerinin aynı toprakta çil, çil birbirine karışmışlığında .
Mevsimi gelince yada haşara,susuzluk, illet, kıran vurdumuydu ..
Aynı mekan ve toprakta, güllerle, ayrık otlarını ..
Mezar olur güzellikle ,avaralıklara..
Aynı coğrafyaya tutsaklıkla o,toprağa ve koşullara bağımlı olan ...
İç içe ömür tüketen ,güllerle ,ayrık otlarına..
Her ikisine ve diğer nice görünür-görünmez canlara ...
Kala kalırlar ölümlülüğü içmişliklerde aynı toprağın bağrında ..
Seçme şanslarının, hiç mi hiç olmamışlığında ..!
Hayatın alacakaranlıklarında .....
İllet , şirret, bela ve nusibetliklerin..
Talihsiz ve sahipsiz garip ömürleri yutmuşluğunda ....!
Ömürlerin, akı-karası karışınca, birbirine ..!
Zamanın ve hayatın kendi ahengi içinde, geçip gitmişliğinde ..
Aykırılıkların, zıtlıkların, güzellik ve çirkinliklerin ....
Aynı atlasa bürünüp, iç, içe geçmişliğinde .
Kah, hızlı, hızlı, kah dingin, dingin, buselerle ..
Zamansız zamanlarda öper, hayatları ..
Bakmadan göz yaşlarına, aldırmadan şatafatlı yada silik ömür öykülerine !
Bakmadan, aklığına, karalığına ...!
Aynı toprak, mezar olur ....
Aklı-karalı ömürlere ve ömür öykülerinin yitik kahramanı, insanlara !
Uzanıp yatar, insanlar öylece ...
Un-ufaklıklarda kemiklerinin, toprağa karışıp ..
Kimisinin adının, sanının ve esamesinin, okunmamışlığında ...!
Akıp giden hayatın ve vefakar dost toprağın bağrında ..
Ölümün dinginliğinde, sükununda ....
Bilinmedik derinlerin, nemlerin, çürümenin, koynunda ....!
Hayattan, bi haberliklerde ...
Toprak olup yatmışlıklarının, farkında olmamışlıklarda ..!
Talihsiz insanların, hayatında ...
Aksiliklerin, acıların, sancıların hiç bitmemişliğinde ..
Hiç bitmemişliğinde ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

06 / 03 / 2017

Saat ; 21_26 

OLSA BÖYLE BİR OLANAK ....  BİZDE, MUTLU MESUTLARIN MENKIBESİNİ YAZSAK ..... Olsa böylesi bir olanak ile  şansımız, ortamımız ve gönüllerimi...