GİTMELİYİZ, YÜREĞİMİZİN GÖTÜRDÜĞÜ YERE ...!
Sözün özü, tavrın doğrusu ..
Olması gereken ..
Sana değil, kendime kızmalıyım aslında ..
Bilmeme rağmen, ısrarla, inatta, yanlış yaparak ..
Hak etmeyen, yoz eşeğe, altın semer vuruyorum ..
İnsanla, insancığı ayıramamışlığımda ...
Baş tacı, gönül sultanı yapıyorsam seni, hiç mi hiç, hak etmediğin halde ...
Dahası ...
Kandırıyorsam kendimi, enayiliklerde ve alıklıklarda, safça ..
Soyunarak, beceremediğim, sözde uyanıklıklarda, cinliğe, şeytanlığa ..
Beyhudeliklerde tüketerek, ömrümü ...
Mış gibi yaşamalarda, enayice, çar-çur ederek, zamanımı, ömrümü ...
Durduk yerde, ayağıma çarık olmayanı, başıma sarık yapıp ..
Ağrımayan başıma çaput sararım, işte böyle sonunda ..
Kerizinde, uyanık geçinen avanağında, kendim olmuşluğunda ...!
Deriz, demeye de, yapıp, uygulamayız, bunu nedense, hayatımıza ?
Çuvaldızı, başkasına batırmadan önce ..
İğneyi batırabilmeliyiz, kendimize ...
Hakkaniyet ve adaletle ...!
Ön yargısız, peşin hükümsüz ve içsellikli sadelikle ..
Yüzleşmeliyiz, kendimizle ..
Yüreğimize, vicdan aynamıza kulak vermeliyiz, içtenlikle ..
Kem kümlerde vakit öldürmek, suçu başkasıyla, kediye yüklemek yerine ..
Şapkayı koyarak, önümüze ..
Düşünüp, yüzleşebilmeliyiz, insanlığa yakışan, kemalle ...
Laf ebeliklerinde, söz kalabalıklarında ...
Mazeretler, gerekçeler sıralamaya, asılsız-astarsız suçlamalara koyulmadan
Kem - küm etmeden ....
Paşalar gibi kesebilmeliyiz, faturayı, hakkıyla, dürüstçe, kendimize .....!
Mutsuzluksa, mutsuzluk, göz yaşıysa, göz yaşı ..
Kahkahaysa, kahkaha ..
Doğru, işin rengi ve hakikat neyi gerektiriyorsa ..!
Et alsak kemikli, ciğer alsak ümüklü demeden ..
Bahanelere sığınıp, doğmatikliğin sığlığında, boğulmadan ...!
Kendimizi, sütten çıkmış ak kaşık, görmeden ...
Ayrıcalık, torpil, bal-kaymak isteyip, beklemeden ..
İhanet ve soysuzluktan, medet ummadan ...
Üzümü çöpsüz, armutu sapsız istemede, inat ve ısrar yerine ...
Armudu iyi umarken, lüp, lüp yerken, ayılığımızı ....
Kafamızda kırk tilki dolaşırken, hinliğimizi, cinliğimizi ..
Süde su katarken, soysuzluğumuzu, hainliğimizi, unutmadan ....!
Kemliğimizi, göz ardı etmeden ..
Gelene ağam, gidene, paşam demeden ..
Soyunmadan gül ağaçlığına, ona-buna şerezsizce eğilip, bükülmeden ..
Harbilikte, gözümüzdeki çapağı görüp ...
Onu temizlemek varken .....
Karşımızdakinin gözündeki, mertekle uğraşmaya koyulmadan ..
Hilkat garibesi gelip, ucube gitmeden ..
İş, işten geçmeden ...
Riya ve iki yüzlülüğün bataklığında, debelenmeden ..
Sığınmadan vicdanla-cüzdanın arasına, şerefsizce ...
Hasılı ...
Soysuzluklara soyunup, madrabazlıklara koyulmadan ..
Geldiğimiz gibi üryanlık ve dürüstlükle, koyularak, kendimizle yüzleşmeye ...
Yaparak, insan oğlu, insanlığın, gereğini .....
Sözün özü, tavrın doğrusu ...
İnsanlığın olmazsa, olmazını yapıp ...
Özü, sözü bir, güvenilir, erdemli birey olup ...
Onurlu yaşama koyulmak, adına ...
Ahkam kesmelere ve üç kağıtçılıklara, alavere-dalaverelere son vererek ...!
Tevazu ve edeple, haddimizi bilerek ..
HAİNLİĞE VE KIÇ YALAYICILIĞA,İHANETE, '' - HAYIR..! ''
''-HAYIR ..! '' Diyerek ..
Cümle şerefsizlere ve şerefsizliklere sırt dönerek ...
Gitmeliyiz, yüreğimizin götürdüğü, yere ...!
Gitmeliyiz, yüreğimizin götürdüğü, yere ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Friedrichshafen / Almanya
21 / 02 / 2017
Saat ; 11_30
Fevkalade yorum, alkışlıyorum can dostu👏👏👌
YanıtlaSil