SAĞ DUYUNUN, SESİNİ DİNLE .........!
Dediğine, '' - Laf ola-beri gelen türden '', Şeklen kulak verip, işin gerçeğinde, insani nezaket, saygı, özen dikkat ve önem vermeyene laf anlatmak ...
Değil sedece deveye, hendek atlatmaktan .....
Emin ol ki dağa-taşa, kayaya laf anlatıp, söz geçirmekten beterdir ...
Kaya' ki kayalığında aşka ve dile gelir ......
Anlattıklarınla kah, çiçek açar ......
Kah,bağrından su akıtır, duygularına tercüman olur ..
Susayana, yolcuya, toprağa, ağaca, hayvana,hasıl'a, hayat verir,
Cahilin hem sofusu, hem de çok bilen inatçısı, had bilmezi, insanlık fukarası, edepden yana nasipsizi .....
Hendeği atlamamaya yeminli deveden de inat, kayadan, dağdan , taştan duyarsız, duygusuz katı ve soğuk mu soğuktur .....
Taş dile , suya gelir, demir tava ama hem insanlık fukarası, hemde cehaletin kaşarlı sofusuysa ....
Ne söze gelir, ne de sağ duyuyla,emeğe saygılı olmayı insanlıkla, edepten sayarak gereğini yapar ....
Kayaya çivi çakarsın çakmaya, hatta ...
Delersin, delmeye , ağacı eğer, demiri bükersin, yaparsın teker, döndürürsün insanlığın hayrına, kamunun hizmetine ....
Oysa ki ne mümkün cahilin hem inatcısı, hemde sofusu ve ''- Dediğim dedik , çaldığım dükük ''Diyene.
Çaksan geçmeyenine kelam da, meram da dillendirip, dinletip..
Çürüttüğün ömrün, tükettiğin nefesin ve döktüğün göz nurunu zırnık karşılığını alamamakla kalmaz, üstelik ya kötü,ya hasta yada ziyanda olursun, ziyanda .....!
Hele ki, delisi dışarıda görünüp alası, hilesi, riyasıyla, oyunu ve numarası-rolü, içinde, kozu cebinde ve bol olanına çatarsan .......
Sadece sabır taşını değil ........
Yüreğini, ömrünü çatlatır, akıllara ziyanlıkta, yakar telini-attırır sigortanı, eder, çıkar seni divane, dahası ....
Seni << -İnce hastalık illetinden >>dert küpü etmezse, zincirlik,zır, zır deli ve el-alem maskarası eder, koyar .
Ondandır derler eskiler, erenler, ekabirler, bilgeler ve dahiler ....
Böylelere nefes tüketip, akıllıyken, saygın ve itibarlıyken, adı iflahsıza, deliye-divaneye ve sıkça ve çokça da '' - FİLOZOF' a '' çıkanlar .....
<< - Cahilin bilgicine nefes tüketip, alim geçinen had bilmezine emek heba edeceğine ....
Sabi'yi besle, bele, deliyi eyle, köpeği yalla ......
Kara kaçanı çulla, hem işe yaparsın, hem de iş yapıp, ürün alan, karşılık gören olursun ....
Emeğin heba, ömrün çile, aklın ziyan olmasın istiyorsan ......
İnsanın arsızından, cahilin bilgicinden, alim geçinen Zalim'in, zulmüyle, hasetin çevresinden uzak dur ....!
Ona geçiremediğin sözü, nefsine geçir, yüreğine dinlet, sağ duyunun, sesini dinle .....
SAĞ DUYUNUN, SESİNİ DİNLE .........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
19 / 03 / 2025 - Çarşamba
Saat ; 16 _10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder