3 Ağustos 2025 Pazar

 





Adını, sen koymuşluğumda .......!


Odandan yükselen müzikten zırnık kadar anlamasam da...
Bir anda adeta içime, ruhuma yayılan tınılarla alt-üst olmuşluğumda ....
O gün, bu gündür eskiye dair değerlerimi, düşüncelerimi, çok daha önemliside ...
İnançlarımı duvara asıp, ruhumu semanın görünmeyen tillelerinden ilk gözüme ilişenine sallandırmışlığımla ...
Dünkü beni terk ettim ...
Yeni beni bulmak gibi derdimin,tasamın...
Hiç mi hiç aceleminde olmamışlığında ...
Sadece içimdeki yele kapılıp, kendimi ona bırakmışlığımda alıp başımı yürüdüm ...
O tınılardı, beni, sana götürüp ...
Seni, bana sunan, seni bana sunan ... !
İşte o gün bu gündür içinde adsız ama rengarenk çiçekler açar, adını, sen koymuşluğumda ....
Adını sen koymuşluğumda .......!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
İmmenstaad/ Almanya
03/08/2023- Perşembe
Saat ; 01_40 







Açık bırak, pencereni, kapını ........

Gözlerimiz, karmaşık duygularla doluluklarda ararken, birbirini .....
Buğulu, özlem dolu bakışlarımız, yürek hoplatan güzelliklerde, kesiştiğinde .....
Baktığımda, gözlerine ......
Ruhunu, görebilmek isterim, ruhunu .....
Derim ki, dil-diş lal kesmişliğinde, sessizliğin sesi ve diliyle ....
Yarı dua, yarı dilek haller de ama en çok ta, yer çekiminden de güçlü bir istekle ....
<< - Açılsa gözünün perdesi, penceresi, kapısı da .....
Erip, görebilsem, ruhunu, çözebilsem sırrını .....
Bilip, öğrensem akını, karasını, huyunu-suyunu .....
Keşfetsem dip kapı, köşe-bucak ....
Ruhuna erişmiş ligimle, dokunabilsem yüreğine ......!
Sevinin hezeyan ve heyelanlarında sarsılmış lığımla, üstüme, üstüme yıkılmalarda .....
Soluksuzluklarda, kendimden geçmişliğimde .....
İnip, erebilsem, iyiden, iyiye derinlerine ......
Işığına, cevherine ve varsa olası endişe, kuşku ve sancılarına ...
Giderebilsem varsa, kaygısı, tasası ....! >>
Ruhunun, dipsiz kuyuluğunda ......
Tutunmamış lığımda, hiç bir yere ....
Ateş böceği misali, ışıltılarla, kanatlarımın olmuşluğunda ...
Yardıma, rehbere gerek olmaksızın, kendi gayretim ve çabamla ....
Gözlerin, bakışlarınla, ruhunsa ......
Kendince usulü ve diliyle, dillenip ......
'' - Dur''Deyinceye kadar, yol alsam, gönlümce, huzurla ......
İncitmeden gözlerinle, ruhunu .....
Hiç düşündün mü, sende bencileyin ?
Gözler, ruhun pencere si, kapısı mıdır ?
Sende, böyle ligine inanıyorsan .....
Tıpkı, benim gibi .......
Öyleyse açık bırak , pencereni, kapını .....
Bakışlarınla, kanıma girip, mest eden, dahası ....
Cesaretle, aşka davet eden, gözlerine hükmeden liginde ....
Gözlerine hükmeden liginde ....
Açık bırak, pencereni, kapını ......
Açık bırak .....
Pencereni ......
Kapını .....
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
03 / 08 / 2023 - Perşembe
Saat ; 17_52

2 Ağustos 2025 Cumartesi

 

SEVGİYLE, İÇTENLİKLE AKAN İKİ DAMLA GÖZ YAŞI;
Dünyanın tüm ırmaklarıyla, okyanusların daki sulardan daha anlamlı, değerli, doyurucu ve KUTSALDIR, çünkü ;
KAYNAĞI, UMARSIZ SEVGİDİR, UMARSIZ SEVGİ .
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
02 /08/2025

Saat ; 19_58

 




"Nankörlük, İHANET MERDİVENİNİN ilk basamağıdır ...! Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ"

 

İsteklerimizi söylemedeki mahçupluk, isteksizlik ve çekinceler, ömrümüze, geleceğimize ve ruhumuza 

 attığımız ancak kılıçla kesilerek çözülen Gordion düğümünden de beter, KÖR DÜĞÜMLERDİR...


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad/ Almanya


02/08/2025- Cumartesi


Saat ; 17_00

 

YETER DE, ARTAR BANA .........!





Varsın, olsun yok zararı, ne tasa, ne gam ...

Şunun şurasında altı-üstü üç günlük misafirlik olan dünyayla, ömrün, hayatın faniliğinde, nafileliğinde ....

Sığamasam da dünya ya, dert te, gam da değil....

Yüz döküp, gönül küslüğü yaşayacak, gocunup, enseyi karartıp, dünyaya küsüp, sırt dönecek değilim ....

Varsın dünya sığanlarla, onun için tapınıp, yapınanların, tamah edenlerin olsun ...

Bir hırka, bir lokma deyip dünyayı, hayatı sevgide, sırtlayanlığım ..

Zorluğu, hoş görü de göğüsleyenliğimde ...

Dahası ...

Umarsız sevginin gönül şadlığını yaşatanlığında, ömründe, ömrüme yer açıp, ömrümü, gönülden sarıp-sarmalamışlığında ....

An'ı, an'da yaşayanlığın tarifsiz iç huzuruyla, ömür ve sevda yolculuğuyla, seyyahlığında ....

Yollarımızın kesişip, sevgide buluşmuşluğunda ....

Değil mi ki sığmışlığımla gönlüne, yüreğine ömrüne bahtiyarım, bahtiyar dahası ,mutluyum, mutlu ...

Ondandır demem ....

Varsın, olsun yok zararı, ne tasa, ne gam ...

Yeter de artar bana senin gönlünle, yüreğine, ömrümle, ömrüne sığmam ...

Kendini bilenliğinde insan olana, bu lütfun bile çokluğunda ...

Hele ki, kefenin cebinin olmamışlığıyla, bunu bilenliğimde ....

Yeter de artar bana, gönlüne sığmam...

Sığamasam da cihana, gönlüne sığmam yeter de, artar bana ...

YETER DE, ARTAR BANA .........!





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





01  08  2025 - Cuma





-






Saat ; 02_53

1 Ağustos 2025 Cuma

 

KALEMİNİ KIRIYORUZ, KALEMİNİ ........!



Binbir zorluk, sıkıntı ve çabayla kandırıp, nabzına, damarına giderek ..

Nabzına göre şerbet vererek, içimiz de uyutmaya çalıştığımız, huysuz ve Nobran '' - NEFRET '' isimli DEV'i, CANAVAR'ı ..

Dış etken ve güçlerden, kişilerden çok ..

Çoğu kez, kolaycılıkla '' - İç güdümüz'' diyerek, geçiştirip ..

Kaçamaklara, olmadı sığlıklara sığınarak ......

Mantık ve ömrümüzün deneyim süzgecinden geçirilip, geçirilmediğine bakmaksızın ......

Egolarımızın, hoyratlığımızı kamufle çabasının ürünü değişik sav, gerekçe ve duygularla, hırsla .....

Ömrümüze, düne, hata,suç, yanlış ve ihanetlerimize uzanan nice ip uçlarıyla, izlerini ortadan kaldırmak için  ....

Sıkça, iş güzarlıkla ve sanki YANGINDAN MAL KAÇIRIRCASINA eda da ve aceleciliklerde .....

 El çabukluğu marifet hallerinde, canhıraş çabayla küreleyerek ..

Çoğunluk la da, yanıtından korktuğumuz soruların  zamansız ve arsızca su yüzüne çıkmaması için .....

Cin fikirlilikle yada içgüdüsel tepki ve baskınlıkla  üstünü örttüğümüz ..

Bizzat içimizdeki gizemli karanlıklarla, alaca karanlık gölgelerde besleyip-büyüttüğümüz ....

İçimizde nefret küpüne, suç makinasına döndürdüğümüz biz'in ......!

Kanımıza, aklımızla, en mahrem duygularımıza bile girerek ...

Bizi esir etmecesine tahrik ve kışkırtmalarıyla hayatımıza müdahale etmişliğinde ....

Bilip,isteyip, hınazalık ve üç kağıtçılıkla ..

Hatta < - KENDİMİZİ KANDIRMA PAHASINA ..! >Yine, kendimizin, 

kendimizi tahriklerde kışkırtıp, uyandıranlığında...

Kendimizin, buna yol verip, yeşil ışık yakıp, cesaretlendirerek, kapı aralamışlığında ....

Arsızlığıyla, sinsililiğinde ki, sınır tanımazlığıyla ....

Olanca HEYULA'lığıyla, tepemizde heyheylenen, sağ duyumuza insanlığımıza çöken, KÖTÜCÜL AKIL LA .....

KARANLIK, KARAMSAR, KÖTÜMSER ve ......

En tehlikelisi, en kötüsü olarak ta '' - KANLI TETİKÇİ, LİNÇTEN BESLENEN, '' - DOYUMSUZ CANAVAR.'' Suç Makinası  yanımız, yönümezle ......

Sık ça, çok ça depreşen sinsilik, iki yüzlülük ve riyakarlıkla ....

Adeta, bu devin  kulağına su, burnuna kan ve kin kokusu, kaçırıp yükleyerek hatta ...

Çoğu kere bilinçle ve  kindarlığı kuşanarak yapmışlığımızda CELLATLIĞA SOYUNANLIĞIMIZDA, ONU VAR ETMEKLE KALMAYIP..

ÖZENE,BEZENE, BESLEYİP-BÜYÜTEREK YAŞATANLIĞIMIZDA ...

 İş lafa ve yeri gelince suçlamalara dur deme adına...

'' - İÇİMDEKİ ŞEYTANA UYDUM ..! '' LAFAZANLIKLARIYLA, GÖSTERMELİK DUYGU SÖMÜRÜSÜNDEN ÖTE GİTMEYEN YALANLARA SIĞINMIŞLIĞIMIZDA ....

SUÇU ONA ATMAKTAN ÇEKİNMEDEN, İMTİNA ETMEDEN KENDİMİZİ ONUN ÜZERİNDEN ATEŞE ATIŞ EDA VE POZLARINA BÜRÜNENLİĞİMİZDE ....

Rehavet ve sorumsuzlukla...<< - Hayatın cilvesi ..! >> denilip, geçilen ve geçtiğimiz ...

Daha açık ifade ve betimlemeyle, sözüm ona ....

İşi, pişkinliğe vurduğumuz bu pervasız  aymazlık ve sıradışı  örgütlü kötülük, kin ve garezle, artan öfkeyle kamçılayarak ...

<<- İçimiz deki çocuğun, cellatlığına uzanan yolu >>, iştahla ve cömertçe verip, kanına girdiğimiz  ona...

Gönlümüzce ve gönlünce açanlığımızla ve işin  doğasındaki doyumsuzlukla, ivedilik ve gayretkeşlikle ...

İlle de  ben ....

Her zaman, her  yerde, koşulla, an'da....

Önce  ve daima, hep ben olsam veya olmalıyım egoistlik ve narsistlik duygusunu empozeler ve şartlandırmalarla aktarıp, taşırken ..

Özünde de kendi ayağımızın altındaki, halıyı, kilimi ve toptan zemini kaldırıp kaydırıp, hatta .....

Bununla da yetinmeyip resmen ve alenen kendi ayağımızın altına ıslak ve kaygan sabun koyup .....

Bununla da yetinmeyerek dinamitler döşeyip ..... 

PARMAĞIN, KÖR GÖZÜME  halleri, marazalılıkla aymazlık  ve gafletle, bizzat, biz, bize...

Yani  el-alem değil, kendimiz, kendimize,  US DIŞI, BEYİN YAKAN, ÜRKÜTMEKLE KALMAYIP ....

ULU-ORTA DUMURA UĞRATIP, LALLIK VE AHMAKLIK YARATACAK DÜZEY VE DOZ DA TUZAK KURUP ....

AKIL ALMAZ KUMPASLAR TEZGAHLIYORUZ .....

AKIL ALMAZ KUMPASLAR  ......!

İlkin cahil cesareti yada şark veya köylü kurnazlığına öykünerek BOYUMUZU AŞAN, İÇİNDE YUTULUP, KAYBOLACAĞIMIZ İŞLERE ÖYKÜNÜP, KALKIŞIYOR ...

<< - HESAPSIZ KASABIN MASATI, KIÇINA KAÇAR .>> Durumlarıyla yüz, yüze kaldıktan  sonra da ........

'' - OYNAYAMAM YERİM DAR '' Hallerini yaşayıp ta, kıçımız, başımız dara gelip, sıkışınca ....

Oynamalara duramamışlığımız da ....

'' - Emr-i mükim emr-i Allah ...! " Demelere yeltenip, sığınarak ....Adı üstündelikler de.. << - İŞİN İÇİNDEN SIYRILMALARA KALKIŞARAK ....! >>Kendimizi, adeta ....

<< - Sütten çıkmış, ak kaşık ...! >> Görüp .....

Sabi-Sübyanlıklar da  İYİLİK MELEĞİ yada BARIŞ HAVARİSİ edalarıyla, rollerinde kandırmaları sürdürürken ....

Unuttuğumuz ve hayatlara, hatta bizim hayatımıza mal olacak acı gerçeği ve kendimize yaptığımız kötülükle, ihaneti , sazan akıllılıklarda unutuyor ve diyebiliyoruz ki ....

Gaflet, dalalet ve ihanetle kuşatılıp, nefreti kuşananlığımızda..

'' - Rüzgar eken, fırtına biçer  .. '' lerde ve her ne hikmetse de ...

Sıkça ve çok ça ....

<< - Ava giden avlanır ....! '' lıklar da, ömür tüketip, volta atmışlığımızda ....

İşte bu  İnsanlık adına unuttuklarımızı, kırdığımız fındıkları, yediğimiz herzeleri, işlediğimiz yada kıyısından döndüğümüz suçları ve potansiyel suç makinası adaylıklarımızı, değil ...

Adeta, bunları yok sayarak yada üstlerine, gerçeğimize sünger çekerek ......

Sözde geçmişimizle ve kendimizle yüzleşmelerden kaçmalara  tenezüllerle, yeltenmelerde ömür tüketmelerden kurtularak ....

Barışın, kardeşliğin, sevginin, aşk'ın ve belki de en can sıkıcısı olarak, kendimize kötülük yapıp .....  

Ayağımıza kurşun sıkıp kendi geleceğimizi ve insanlaşmalarla ...

Var oldu, olalı insanlığın ve dünyanın varını, yok edip .......

Sevginin ırzına geçip, boğazına sarılarak, onu katlediyoruz hem de acımasızlıklarda katlediyoruz, onu ....

ACIMASIZLIKLAR DA ........!

Bunu  unutmanın pahalı ve ağır bedeli kaos, kargaşa, nefret ve savaşta, ölüm çığırtkanlığında ....

İştahla ve salyalar saçarak, yelken-kürekliklerde  soyunup, öykündüğümüz , savaş çığırtkanlığında ......

Ve ..... 

Sözüm ona dilimizden düşürmemişliğimizde, pelesenk etmişliğimizde..

SIKÇA VE SIKLIKLA, İNAT ve ISRARLA  '' SÖZÜM ONA '' ALLAH ADINA CİHATLAR '' da ve savaş narasında .....

Kendimizi ve hemcinslerimizle cümle canlıları, canları ve evreni katlediyoruz, evreni ...

Bunu unutup, göz ardı edip ad külliyen yadsıyarak .....

Kendimizin, insanlığın, hayata dair her ne güzellik varsa onların topunun,  katl-i fermanını imzalayıp ...

Barışın, sevginin ve kendimizle hemcinslerimizin ve insanlığın kalemini kırıyoruz, kalemini ...

KALEMİNİ KIRIYORUZ, KALEMİNİ ......!





Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ





Immenstaad / Almanya





31 / 07 / 2025 - Perşembe





Saat ; 17_48

31 Temmuz 2025 Perşembe

 


 

LAL OLDU, DİLLER .....

LAL OLDU, DİLLER .....

Vuruldu mühürler, kilitler, lal oldu, diller..
LAL OLDU, DİLLER .....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 

 






NEDİR SİZİN, DERDİNİZ ?


Kiminiz, ön yargılarınızla ....
Kiminiz, peşin hükümlerinizle .....
Çoğunuz, size yaşatılanlarla, korkularınızla ....
Sayıca bir avuç olsanız da, sesi, şamatası, yaygarası en çok ayyuka çıkan kimilerinizse .....
Keramet-i kendinden menkullüklerinizle .....
Dediniz, koydunuz, yazıp, yapıp, yakıştırdınız ...
Yetmedi ....
Kestiniz, biçtiniz yetmedi, nihayetinde astınız ....!
Bu karalamalar, dayatmalar, iftiralar, hakaretler ....
Yetmedi ...
Asılsız, astarsız, çoğunuzun fişeklemelerle gaza gelip, sürü kültürünün kadriyle ...
Sataşmakla yetinmeyip, saldırdınız bana, üstelik delilsiz, kanıtsız, mesnetsiz, izansız ve vicdansızca .....!
Dahası, aklınız sıra ve aklı evvellikle ....
Eskilerin deyişiyle '' CÜRMÜ MEŞHUT ...''
Yeni yetmelerin betimlemesiyle '' SUÇ ÜSTÜ '' Yaptınız ....
Dürdünüz defterimi, verdiniz KATLİME FERMANI ....
Lime, lime etmekle, linçlerle yetinmeyip ...
Kurup DAR AĞAÇLARINIZI, SALLANDIRA KOYDUNUZ, beni ....
Şimdi dönüp, sorun kendinize, bunu bana reva görenler ....
ŞİMDİ DÖNÜP, SORUN KENDİNİZE .....
Bu, bana reva mı ?
Ya size, kendinize yapılsaydı, ne derdiniz ?
Nedir, sizin derdiniz ?
NEDİR, SİZİN DERDİNİZ ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

31 / 07 / 2023 - Pazartesi

Saat ; 07_55

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...