9 Ocak 2023 Pazartesi


YALNIZLIĞIN PENÇESİNDEKİ, VURGUN YEMİŞ ÖMÜRLERE .......

DUMAN, DUMAN ÇÖKER, HÜZÜN ......
DUMAN, DUMAN ÇÖKER, HÜZÜN .......!
Yalnızlığın pençesindeki, vurgun yemiş ömürlere ......
Duman, duman çöker, hüzün .......
Yenilir, yutulursun tarifsiz acılarda ......
TARİFSİZ ACILARDA .......!
An gelir, gözün, gözü görmezliğiyle, soluksuz koyar ......
Demirci yada kalaycı çırağından beterliklerde ........
İs, is siner, üstelik YAĞLI KARALIĞI'da cabası hallerinde ......
O, an burnunun direğini kırmacasına, buram, buram SILA KOKAR,
BURNUNDA ......
SILA KOKAR, BURNUNDA .......!
İçin-dışın, hasrete keser ......
Karmaşık duygular sağanağında, an gelir .......
AYAZDA KALMIŞÇASINA, TİR, TİR TİTRERSİN, AMANSIZ ÜŞÜME
NÖBETLERİNDE .......!
An olur, tıkar bır yumruk, ümüğünü yutkunsan gitmez, öksürsen çıkmaz ......
Tüter gözlerinin önünde dünün, terk edip, kopup geldiğin kent ve geçmişin acı-
tatlı anları, anıları ......
Geçer göz bebeklerinden kağnılardan da ağırlıklarda ve göz yaşı sağanaklarının
eşliğinde ......
O duman, öyle yoğun mu yoğun ve öyle kavurucu dur ki ......
NE YEL SAVURUR, NE ÜFÜRSEN, dağılır yada aklından geçirsen bile kaçıp'ta
kurtulamazsın .....
Özcesi, acımasızlığında, işler içine ......
İliklerine, ruhuna bezenip, dolmacasına .......
Yer, bitirir, canını-iliğini kurutur, iflah etmez insanı .....
İFLAH ETMEZ İNSANI ........!
Koparsın, sararsın kendini elemin yokuşuna, düzüne ......
Nere baksan,yaban gelir, yaban .......!
Hatta, an olur, sen sana yaban ve ırak olursun ......
Sıla bir yana, hasret bir yana düşünce savrulursun, yelin-kuzun, elemin,
keşkelerin bağrında, kuytusunda, yamacında ......
Para etmemişliğin de, hiç birinin çare olmamış'lığın da ......
Dişinin, bokunu kesmemişliğinde, dökersin içini kah, küfür, küfür .......
Kah, türkü, türkü yada isyan, isyan ......
Sonrasında da, şükür, şükür ......
Yuttukça duman, yiter zaman ve yiten zamanda zerre olursun, koskocaman küre de zerre'liğin de ........
Dibine yaşarsın, hiçliğin tarifsiz sancısıyla, acısını ......
SANCISIYLA, ACISINI .......!
Yaralı'lığın da gurbet okuyla, çaresiz marallıkda belenir'sin kedere, belenir'sin kedere ......
Susarsın sen, gözlerin konuşur ağıt, ağıt, sağanak yağmur kesilerek .......!
O, an denilen kelamın boşa olmamışlığını yaşayıp, tadıp, görmüşlüğün de,
iyiden,iyiye anlarsın ......
O kelamın ezberin hatta, AMENTÜN olup, çıkmacasına .......!
Dökülür dudaklarından sözcük,sözcük sana denenler,senin naçarlık da yineleyip, dillendirmişliğin de ......
'' - Yalnızlığın pençesindeki, vurgun yemiş ömürlere ......
Duman, duman çöker, hüzün .......
Yenilir, yutulur'sun tarifsiz acılarda ......
TARİFSİZ ACILARDA .......! ''
YALNIZLIĞIN PENÇESİNDEKİ, VURGUN YEMİŞ ÖMÜRLERE .......
DUMAN, DUMAN ÇÖKER, HÜZÜN ......
DUMAN, DUMAN ÇÖKER, HÜZÜN .......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
09 / 01 / 2023 - Pazartesi
Saat ; 10_35

6 Ocak 2023 Cuma


 ALACA KARANLIK ATLASLARINA .....,


Değil, el alemden...
İçsel yalnızlıkları körükleyen, niteliksiz yığınsal kalabalıklardan ...
Kendimizden bile, kaça, kaça .....
Ve adeta tespih yada bok böcülerine yahut ta …..
Çığın tetikleyicisi o, ilk kar zerresine döne, döne ….
Tutsak olduk kahreden, ürküten, korkutan yalnızlığın ve hayatla, zamanın ….
Kapı-çevre, iç karartan ...
Yitikliği çoğaltan, alaca karanlık atlaslarına ....!
Yitikliği çoğaltan, alaca karanlık atlaslarına ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Friedrichshafen / Almanya

07 / 01 / 2019

Saat ; 23_32 

Kaybeden, kaybedene ...
Bulan yok, insanlığı ..
İnsanlık kaldı fi tarihinde, meçhulde..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
 


 Bakıp, bakıp geçersiniz..

Halin nedir diye soranım yok..
Lafa gelince hepiniz insansınız...
İnsanız diye ortalıkta gezersiniz.
Bırak derdimi sormayı.
Bir selamı esirgersiniz ..
Hiç bir şey yokmuş gibi edalarda..
Beni bir başıma, çaresiz bırakıp,vefasız yıllar gibi gelir geçersiniz,gelir geçersiniz...
Kendinize hala ben insanım mı dersiniz?
Ben insanım mı dersiniz?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ

Immenstaad/ Almanya

22/10/2022 -Cumartesi

Saat; 17_48


 İçtensizlik ve riyanın, zırhına bürünüp ..

Şirinliğin ve göstermelik dostluğun maskesinin ardına, gizlenmişlikle ...
Punduna denk getirip ....
Vur sırtımdan ...
Kahpeliğin, kalleşliğin hançeriyle ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ /İSYANİ

5 Ocak 2023 Perşembe

 




NAL'A, MIH MI ?

MIH'A, NAL MI ?

İnsanoğlunun naturası, fıtratı ve daha da önceliklisi ve önemlisi de ......

Genetik, tarihsel miras'lığıyla ......

Oldum, olası binlerce yıla serpilip, uzanan, her halükarda şıppadak yanıt'lanı veremeyen, yadsınamayan, halı altına süpürüldüğü sanılsa da ......

<< - Su akar, yolunu bulur '' Ata sözüyle, gerçeğini insana anımsatıp, dayatmış'lığın da .....

Tıpkı, su misali ......

Yolunu, yordamını, usulünü-erkanını ve daha da önemlisi ......

Fırsat, zaman yaratıp, koşullarında heyhey'lemesi ve omuz vermesiyle apansız ve amansız tavırlarla, hatta .........

Arsız, tehditkar hallerle ortaya çıkıveren, hayatın cilvesi olup, çıkanlığıyla .....

Sıkça yaşadığı, '' - ÖNCELİKLİ, ÖNLENEMEZ ÇELİŞKİSİ ......

İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMAMA'sıdır, ÇIKAMAMASI .......!

Böylesi hallerle yüz yüzeliğinde, başı ağrıyıp, keyfi kaçan'lığın da ......

Yanıt aranan an gelip, duyulacak yanıttan korkuyla, sorudan ......

Soruyu sormaktan duyulan korkuyla, feragat edilip, ötelenen sorular sağanağı olup, çıkmış, yaman mı, yaman çelişkisi .......!

Yanıtının, hem çok, hem de malum neden ve koşullarla yok olmuşluğun da, dahası .....

Hemen herkese göre, önceliğinin değişenliğin de, dünden, günümüze hatta

gelmeyen yarına ambargo koymalara muktedirliğin de, halen artarak süren açmaz'lığın da ......

<< - Aşağı tükürsen sakal, yukarı tükürsen bıyık . >> Durumlarının hengame'liğinde süren, SÜRECEK OLAN, yaşanan zorlu mu zorlu, fiili konumdur ......

Bu durumu, işin içinden çıkılmazlığı gün yada su yüzüne çıkartıp, alenileştirerek ......

İnsanın, insanlığın önüne koyan, ona gerçeğini yaşatarak ......

İnsana, PİRİNCİN TAŞINI AYIKLA'TAN durum, hal ve amansız sorudur, soru.

Soru da, ne soru ?

Sana, bana, bizlere, sizlere özcesi, cümlemize yöneltilmiş ......

Hep tarihin, zamanın, hayatın zulasında saklı ve tetikte durup ......

İnsana, KEÇİNİN OT YEMEDİĞİ YERDEN, OT YEDİRTEN, soru .......!

Nala, mıh mı ?

Mıha, nal mı ?

NALA , MIH MI ?

MIHA, NAL MI ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Immenstaad / Almanya

05 / 01 / 2023 - Perşembe

Saat ; 10_25

Bilgilendirme notu ;

MIH; Çivi .....

10 Aralık 2022 Cumartesi


 EFKARLA, ZAMANIN BAĞRINDA

Çektiler, bir telimi ...
Teyelle, iğreti tutturulmuş, astarsız ceket misali ...
Darmadağın oldu bedenim, ruhum ..
Hüzünlerim bir yana yığıldı ..
Kalan, üç- beş tel, kırık- dökük sevinçte, göz yaşından nasibini almışlıkla ıslanmışlardı, iliklerine kadar ..
Göz yaşlarımın, kurumuşluğun da...
Söz yaşlarım aktı, bedenimden toprağa ...!
Halimden üzüntü ve utanca kesmişliği ile ...
Vefayla, kaşla- göz arası sessizce, yuttu, toprak ..
Göz yaşlarımı yutar gibi, söz yaşlarımı da ..
Ondandır, o saat, bu saattir, hıçkırıklara boğulur oldu, toprak ..
Şimdi toprakla bağıtlanmış, sessiz bir anlaşma ve ittifak var, aramızda ..!
O ele vermedi sırrımla, derdimi, vefada sadakatle ..
Ben de, güvende döktüm ona, huzuru kalple, sırdaş'lıkla içimi ...
Dinlerim sıkça, toprağı ..
O, konuşur anlatır bana, beni,sessizliğin diliyle ...
Lal oldu yel, ahrazlaştı zaman ..
Ben,yel ve toprak, savrulmalar'dayız şimdilerde...
Efkarla, zamanın bağrında ..!
Efkarla, zamanın bağrında ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad / Almanya
08 / 09 / 2017
Saat ; 18_31

16 Ekim 2022 Pazar


 YÜKLERİM ........


GÖNLÜMÜN DÜŞ ATINA ...

Kendimden geçmişlikle ..
Yudum, yudum içerken hazzı ...
Yüklerim geceyi,şafağı, mehtabı, seni ..
Gönlümün, düş atına ...
Suyun uyuyup, düşmanın uyumamışlığında ...
Düşlerimden, seni kimselerin çalmasına, fırsat tanımamışlığımda ...
Gideriz dört nala, hayal atlasımın, ufuksuzluğunda ..
Ardımızın umman, ufkumuzun arş-ı ala olmuşluğunda ...
Senin, gece, mehtap ve ummanla, aşkla sarmaş dolaş olmuşluğunda ..
Sarılırsınız bana an be an çoğalan yürek sıcaklığınla, sıkıca ...
Gönlümün düş atının,şaha kalkmışlığında ....
Düşselliklerin pervasızlığında, koyuluruz yola ....
Varsın, altı-üstü düş olsun, ne çıkar bunda ?
Düşümde olsa da sen, benimlesin ya ..
Bunun güzelliği bile, mutlu etmeye yeter de-artar bile, bana ..
Sana hasrette , aşk çoğaltıp ..
Gönlümün düş atının kanatlanıp, şaha kalkmışlığında ...
Yüklerim, geceyi,şafağı, mehtabı, seni ..
Gönlümün düş atına ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad /Almanya

11 / 10 / 2017

Saat ; 00_14


 MARİFET;


URBA DA, ÖRTÜNME DE VE KAPALILIKTA DEĞİL ...

MARİFET İNSAN OLMA , İNSANCA DAVRANMA VE İNSANİ ERDEM'DEDİR

Değil giyinikken, saçının, yüzünün ve tırnağının zerresi görünmemecesine kapalıyken bile, hatta kat be kat örtülüyken fitne-fesat ve sapkınlıkla dolu olacağına ..

Anadan doğma çıplaklık da tevazu, edep ve adap ile olmak daha evla, insani ve olması gerekendir ..

Marifet ne urba da, ne çıplaklıkta, ne beden de, ne mal da-mülkte, ne de, şan da, şöhret'dedir.

İçtenlikli yalınlık, zırh gibi örtülü ve giyinik bayağılıktan değerli, kıyaslanmayacak kadar da, yüceliktir ...

Ön yargıyla,dış görünüşlere gör değerlendirip, yorum yapmak fitne -fesatla masumiyetleri kirletmenin de ötesinde, kesinlikle insanlığı ayaklar altına alıp, çiğnemektir.

İnsanda belirleyici olan çıplaklığı, giyimi-kuşamı, şatafatı, sadece göze hitabı ve cemali güzellik ve albeni değil, aslolan ve öncelikle önemli olan niteliği,ahlakı, içtenlikli dürüstlüğü, yalınlığı ve faziletidir ..
DAHA DA ANLAMLISI VE ÖNEMLİSİ ..

KIBLENİN İNSAN OLMUŞLUĞUN DA ....

'' - ÖNCE, İNSAN . ''

Diyebilmek ...

Fıtratıyla, suretiyle ..
Özüyle, sözüyle ...
Aslıyla, suretiyle ...

İNSAN OLABİLMEKTİR ...

İNSAN OLABİLMEK ....,

Ötesi, laf-ı güzaftır ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad / Almanya

11 / 10 / 2017

Saat ; 02_28

  ÖMRÜMÜN DEFTER-İ KEBİR-İ'Nİ, HAYAL-İ SÜKUTLARDA ÇOĞALAN , KAHIRLA ....... SESSİZLİKLE YAĞAN, SİTEMLE ..... ELEM TEBESSÜMLERİNDE KAPA...