7 Mart 2015 Cumartesi

BAKIYORUM...BAKACAĞIM ..!
Bir taş duvar soğukluğuna inat ..

Rengarenk sıcaklıklarla var olan ..

Göz bebeklerimin en muhalif, en delişmen ..

En sorgulayıcı halleri ..


Ve, resimliğimde ...


Yangın yeri sıcaklığında, ömürlerinize ağmışlığımla ..


Bakacağım, gözümü kırpmamacasına, gözlerinize ..


Bileyin ruhunuzu, yeni kavgaların ..


Tarihsel hesaplaşmaların ...


Ve hayatı, aklıklarda sorgulamanın şafakların da ..

Bayrağını açarak, direnişin, özgürlüğün ve barışın diye..


Kuşanarak, en muhalif gülüş güzelliklerinizi ..


Yer alın onur kavgasının en önünde ...


İnançla ve muzafferce diye ..


Bakmışlığım da, o elvan elvan renk güzelliğindeki gözlerinizle ..


Bakın, göz bebeklerime ..!


Bakın ..


Ve, en muhalif gülüşlerinizle..


Yüreğinizin sıcaklığıyla..


Sevgide selamlayın gözlerinizle, beni diye..


Bakıyorum, bakacağım ..

Duvar soğuklukları na inat..


Renklerin sıcaklığıyla bezenen göz bebeklerimle ...


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
06/03/2015
Saat;17_35

6 Mart 2015 Cuma

YÜRÜYORUM ,YÜRÜYORUM....



Gözlerimi yumup, yürüyorum ..

Acılarımın,azaplarımın üstüne..
Gazap Üzümlerinden de beter çoğalt'tığım sitemler'im ve kahırlarla..
Dudaklarımda en kuzguni siyah şarkılarının can bulup ..
Öfke öfke,hınç , hınç hayata ve evrene savrulmuşluğuyla..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
06/03/2015
ONDANDIR..

Genç ömürler..
Yaşlarına inat ..
Hayatın onları erken yorup,yaşlandırmışlığında ..
Gönüllerinin ve ömürlerinin yorgunluklarıyla..
Nakşetmişler beni duvara ..
Ondandır, benden duvara sinen aykırılıklarda ..!
Ondandır, benden duvara sinen aykırılıklarda...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
06/03/2015
Saat:22_10
Hayatın zulasına, an gelip sırtımızı güvenle yasladığımız taş duvarlara... 


Derinliklerine sinmecesine, kaçamak çocuk gülüşü güzelliklerimizi bıraktık...
Çalınan çocukluğumuzdan izler ..
Ve, el değilemeyen, talan edilemeyen masumluklarımız kalsın, bari diye..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
06/03/2013
Saat:21_45
 —
MİRAS KALDI, SİZLERE..
Sizlerin tanıdığını sandığınız ben, hangi ben ?
Seni keşfettim, dediğinizde, bulduğunuz kim ?
Alıp başımı, çekip te gittiğimde ...
Ardım sıra ....,
Size kalan, yorgunluklar tortusunda yiten ömür ve beden ..
Bildiğiniz, o uçarı-delişmen kızmı ?
Yoksa ...,
Ketumlukların alacalı şalına bürünen .....,
O, melankoliler esiri, biçare mi?
Kolu-kanadı kırık, yüreği çırpınışların son deminde olan kuşun, bitap bedeninde ...
Sessiz çığlıklarla size kendini ve gerçeğini dillendirmeye çalışan ..
Bu hayat vurgununda helak olup, kayıp bir hayatın ..
Yorgun figüranlıklarından öte geçemeyen, hazanlar hisarının bekçisinden..
Yüreklerinizi burkup, içinizi yakarak dinlediğiniz ....
Yarım-yamalak bir yaşam öyküsünün ...,
Elde-avuçta kalan, son kırıntılarını ....
Gözler önüne sermecesine, içini dökerek ...
Gerçeklerin çıplaklığını dillendirirken ...,
Üşüyen ruhuna, yoldaş arayan bana baktığınızda ....
Gördüğünüz ben, hangi benim, hiç bilebildinizmi ..?
Maskelerin ardına gizlenip, sığınarak tüketilen yılların ..
Avuçlardan kayıp giden, umutların ..
Kararan yarınların, tutkulu, hasarlı biçaresimi ...?
Gözlerinden, göz bebeklerinize ve ruhunuza uzanan ..
Bir kaç damla göz yaşında yıkayıp, arındırmaya koyulduğunuz günahkarmı ..?
Siizin, bakıp bakıp ,ahlar çektiğiniz, gözlerinizin önünde ....
Çile mumluklarında, için, için yanarak, ölümü bekleyen ..
Solan çiçek, yalancı baharlarda savrularak helak olan bedenmiydi ?
Bilipte, söylemeye yüreğinizin yetmediği,cesaret edemediğiniz o malum gerçeği ..
Ben fısıldıyorum..
Hayata dair faturamın kesilip, hesabımı ödemişliğimde ....!
Dahası, hiç birinizin eteğinizin altında, başımın olmamışlığında ..
Size ödeyeceğim, diyet borçlarımın kalmamışlığında ..!
Söyleyeceğim size, yüzleşip, duymaktan korktuğunuz gerçekleri ..!
Çoğunuz, bende kendi ömür öykülerinizi ..
Yitiklik, elem ve pişmanlıklarınızı görüp yaşayarak ..
Kar yangınlarına savrulmanın acılı telaşlarında ..
Kendinizdeki beni bulmanın ..
Yada, bende ...
Kendi ömür ve yaşanmışlık izlerinizi görmenin,
Gerçeklerin, yürek yakan ürküntüsüyle savruldunuz ..
Bu telaşınız, bu nutkunuzun tutulup ..
Soluksuz kalmacasına, derin acılara gark oluşunuz, bundandı aslında.
Şimdi, bir yana maskemi ..
Bir yana, soyunmuş ruhumun, arta kalan acılı eskisini..
Ömür posamı, bırakıp gitmişliğimde ...!
Bakıp, bakıp iç geçirdiğiniz, hayat öyküsü ..
Ben mi, maskelerde yittim ..?
Maskeler mi, bende hayat buldu ?
İçinde muammalar barındıran sorusunun ...,
Korktuğunuz yanıtını duymamak için ....
Kulaklarınızı gerçeklere tıkayıp ,
Gözlerinizi kapatarak, oynamalara durduğunuz ..
O, malum ve meşhur, üç maymun oyunlarında ..
Kendinizi kandırmalara koyuluşunuz .
Ben gittim, oyunum bitti ..!
Mekansız ve zamansızlıklarda, apansızca gözlerimin yumulmuşluğunda !
Göremediğim son perdeden, miras kaldı size ...
Öyküm, ömrüm, hüzünlerim ve korkularım !
Göremediğim son perdeden miras kaldı size ...
Öyküm, ömrüm, hüzünlerim ve korkularım !
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
06 / 03 / 2015
Saat;19_40

5 Mart 2015 Perşembe

YER KANDİL..
GÖK KANDİL..
KANDİLLER ARASINDA İÇİN İÇİN TÜKENİP GİDER, ÖMÜR ....
SONUN DA...
HAYATA VE KANDİLLERE, SALLANIR MENDİL ..!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk /Edremit
06/03/2015
Saat: 00_01

KENDİ ÜSTÜNÜZE DEVRİLDİNİZMİ, HİÇ ?

Gölgelerinize...
Gölgeleriniz de, karaltı ,karaltı çoğalan korkularınıza..
Korkularınız da..
Kabuslara, Karabasanlara ..
Korkunun pençesinde sanrılara ..
Velhasılı..
Ayazda kalmış, İmiz' in iti misali ....
Ya'da, zehir yemiş, uyuz itler gibi ...
Tir, tir, titremelere koyulmuşluğunuzda ...
Uykusuz,kabus dolu gecelerde, ömür tüketerek ...
Yenilerek...,
Korkularınıza ve hayata ..
Kendi üstünüze devrildinizmi, hiç ..?
Kendi üstünüze, devrildinizmi, hiç ..?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
03/03/2015
Saat;15.00
ÇALDINIZ, ÖMRÜMÜN DÜŞ GÜZELLİKLERİNİ ...!

Çaldınız,
Kağıttan gemiciklerime yüklediğim ...
Umutlarımı, düşlerimi, sevinçlerimi ..
Korsanlar, kırk haramiler, ceberut katiller ..!
İt-uğursuz, yavşaklar sürüsü ..
Masallığında bile, düşlere, umuda ..
Yaşama sevincine, aydınlığa ..
Çocuk gülüşü güzelliklerine tahammülü olmayan ,olamayan ...
Haydutlar çetesi ..,
Sefiller sürüsü, asalaklar ordusu ..
Tüm kasvetliğinizle..
Çullanıp-çöreklenmişliğinizle..
İnsana ve hayata dair, güzel olan ne varsa, onların üzerine..
Karabasanlıklarınızla,
Korkunun krallığının karanlığından aldığınız, hayvani güç ....
Ve, şirazeden çıkıp ...
Aslınıza rücu ederek ..
Fıtratınız ve özünüz olan çakallık ve vampirliklere bürünerek ..!
Ahtapotluğunuzla , yutmalara koyularak..
Güzeli,iyiyi ve insani olan her ne varsa onu .!
Çocuk gülüşü bile korkup, ürkerek ..
Vahşiliklere soyunarak,
Gösteriyorsunuz, tahammülsüzlüğünüzü kana susamışlıklarınızı ..
Ondandır ki..
Çaldınız ...,
Korsanlığınızda, harami haydutluğunuzda, çaldınız..
Tahammülsüzlüklerde, gözü dönmüşlükle ...
Çaldınız, kağıt gemiciklerim dolusu, ömrümün düş güzelliğini ...!
Çaldınız, kağıt gemiciklerim dolusu, ömrümün düş güzelliğini ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk/Edremit
04/03/2015
Saat:21_50

SAATLERİN HÜZNE KURULMUŞLUĞUN DA ...

O, kırılası görünmez ellerce bütün saatler hüzne kurulmuş sanki ...


Akreple , yelkovana ilişmiş gamlar dökülüyor, kadranlarından hayata ..!


Ayrılık acılarında at koşturan ömrümün, hicranı yankılanıyor tik-taklarda ..



Ağdığı gecelere sığdıramadığı feryat- figanlarını ..



Alaca şafak kızıllıkların da yıkıyor ..



Tüm saatler, zamansız vedalara çalmakta, zillerini ...



Tren çığlıklarına, hasret yüklü kamyoncu ıslıklarına..



Kan çanaklarına dönmüş, uykusuz gözlerin kirpik uçlarına tünemişlikte..



Dolaşıyorlar zamanlarını, pusulalarını,rotalarını, yollarını yitirmişliklerde..



Bir eski fotoğraf sallanmakta, gölge, gölge anılar yüklenmişliğinde..



Bir saatin camına vurmuşlukla silueti ..



Gönül imbiğinden süzülen acıların tortusunda ..



Kan ağlayan yüreğimin sızılarına eşlik eder ,sessizliğin sesi..



O, kırılası görünmez ellerin, saatleri hüzne kurmuşluğunda ....!



O, kırılası görünmez ellerin, saatleri hüzne kurmuşluğunda ...!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ


Altınoluk/Edremit



05/03/2015



Saat:20_00



AH, BİR KAVRAYABİLSEK ......
Ah bir kavrayabilsek ,

Hayatın ...,

Aslında ..

Bizzat insanca, insana azap cenderesi kılındığını ...


Haramilerce gasp edilen, umutların ...


Çalınmış, talan edilmiş geleceklerin ..


İnsanlara, mutsuzluk olarak döndüğünü ..


İnsanın kurdunun, yine insan ...


Ve, dahası .....


En büyük hırsızlığın ...


Umut, ekmek ve yarınları çalmak olduğunu ...

Geleceğini kararttığımız insanlığın ...


Aynı zamanda ..


Kendi geleceğimiz olduğunu, bilip, unutmasak ..


Evreni ve hayatı daha güzel kıldıkça ..


Kendi geleceğimizi aydınlıkta bina edeceğimizi anlayıp, kavrasak ..


Hayatı, daha güzel renklerle, bezeyerek ...


Cıncık, cıncık güzelliklerde dokunan, kilim yapıp ..


Ömrümüze ve dünyaya sererek, onu güzelleştirdikçe ...


Mutlu ömür, beden ve yüreklerin artacağını yazsak ..


Aklımıza, gönlümüze ve ömür alfabemize ...!


Yaşamın, bizlere bahşettiği mutlulukları çoğaltacağını kavrasak ..


Bayram sevinci güzelliklerin, ömürleri süsleyip ..


Çiğdem- çiçek açan, ormanın ....


Ağaç kardeşliği güzelliklerinin, albenisini ..


Ve, bir ağacın teklikteki, hürlük güzelliğini ıskalamayız ..


Ah, bir kavrayabilsek ...


Kıçımızla kavgaya durup, cebelleştikçe ...


Donumuza sıçıp, kendi bedenimizi kirletenin, kendimiz olacağını ...


Nemelazımcılık, vurdumduymazlık...


Sevgisizlik, ihanet ve riyada debelendikçe ..


Bindiğimiz dalı kestiğimizi ...


Hayat, sanıldığının aksine görünmez ellerce değil .. ..


Bizzat insanca, kendine ve insana zor kılınıp ..


Azap cenderesi yaptığı, hengameli bir serüvendir..


Ah, bir kavrayabilsek ....,


Özünde hayat ..


Paha biçilmez mücevherler saklı, bir Pandora kutusudur.


Ve ....

Bize verilen azap değil, sevgide, sevgiyle sunulan ödüldür ....!


Bize verilen azap değil, sevgide, sevgiyle sunulan ödüldür ....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Altınoluk / Edremit


05 / 03 / 2015


Saat; 11_43

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...