29 Kasım 2017 Çarşamba


YÜREĞİMİZİN VE RUHUMUZUN GÖRÜNMEYEN KELEPÇELERİ, YAŞAMA SEVİNCİ YİTİKLİĞİNDE  YAŞADIĞIMIZ  ENDİŞELER SARMALINDA, UFKUMUZUN KARA BULUTLARLA KAPLANIVERECEĞİ KORKUSUDUR.
BU KORKU KOLUMUZU KANADIMIZI KIRIP, BİZİ ESİR ALDIKÇA GÖRÜNMEZ ZİNCİRLERLE  KARAMSARLIĞA VE KARABASANLARA KÖLE OLUYORUZ.

KENDİ BULANIKLIĞIMIZDAN BAKTIKÇA DÜNYAYI VE HAYATI DAHADA MUĞLAK VE İLLETLİ BULMAKTAN KURTULAMIYORUZ.
İÇE KAPANIŞLARDA,KAÇ KELEBEĞİN CANINI KATLETTİĞİMİZİ BİLE FARK ETMEKTEN UZAK KALIYORUZ.

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ 
IMMENSTAAD /ALMANYA 
29/11/2017
Saat; 00_43

28 Kasım 2017 Salı


AÇMAZLAR MANZUMESİ .....,

Gerek kalabalıklardaki yalnızlıklarda,
Gerekse de, içsel yalnızlıklarımızda savruldukça ...
Sığınacak liman ...
Sığınacak liman aradıkça ..
İyiden, iyiye yiten güven duygumuzun dürtüsüyle ...
Yine dönüp dolaşıp, kendi içimize sığınmalara ..
Güveni,burada aramalara, bulmalara itiliyoruz ...
İşte, bu iflah olmaz kısır döngü...
Hem çağın, hem de insanın ve insanlığın, önlenemez illetidir .
Bu bumerankta, kendimize saygıyı, öz güveni ve gerçeklerle yüzleşememeyi ..
Yani ...
Yine ve yeniden, içsel korkularımızın karanlık,çıkmaz sokaklarına düşüyoruz .
Buda, bizi bırakın hayata ve çevremize,kendinmize bile ıraklaşıp, yabancılaşmalara sürüklüyor
Bu, dalgalarla,kumsalın med-cezir ilişkisini ortaya çıkartıyor..
Eksilen kumda,çoğalıyor görülen su'da kaybedenliğinin farkında olmuyor ..
Gerek bireysel, gerekse de toplumsal yalnızlaşma,yozlaşma,soysuzlaşma ve yabancılaşma kör döngüsünde, un-ufak oluyoruz ..
Gerek ruhsal,sosyal ve psikolojik deprasyonlar ve farklı rahatsızlıklarla tetiklenen ..
Ya, kendimizi ispat ..
Yada, kendimizi ilhak sonucuna ..
Yani ya deliliğe ...
Yada,intihara sürüklüyor..
Sorun ve yüzleşmemiz gereken,yada  doğru yanıt ve gerçekçi çözüm bulmamız gereken soru şu ?

'' - HANGİSİ, HANGİSİNDEN DAHA İYİ YADA DAHA VAHİM VE TEHLİKELİDİR ? ''

NE DERSİNİZ  ?

VİCDANLARIMIZ MI ?

İÇSEL AYNALARIMIZ MI, KİRLENİP, YOK OLMALARDA ?

YOKSA ....

HER İKİSİ DE, BİRDEN Mİ ? 

HER İKİSİ DE, BİRDEN Mİ ? 

Bu mudur günümüz insanının ve insanlığının açmazlar manzumesi ?
Açmazlar manzumesi ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya 
28/11/2017
Saat:23_10




HALA, RUHUMDA ...!


Görünmezliğinde başında ötüp duran kargayla kavga ediyordu ömrünün son deminde, maviş 'im  ..
Zekaretle, ölüm arasındaki o daracık eşikte ..
Canın tatlılığında, can vermenin tarifsiz gelgitlerinde dönenip dururken, can havliyle, yatağında ..
Sonra...
Sustu karga, ilelebet ..
Çıktı son nefesi, kanı çekilmiş dudaklarından ..
Ne karga sesi, nede kargayla kavga eden, anacığımın canı kaldı ortada ..
Karga sustu görünmezliğinde, uçtu baş ucundan ...
O an, anamın da ,kanatlandı uçtu, canıyla, ruhu bedeninden..
Tıpkı o görünmez karga misali ..
Kanatlandı kargada, anam da o, son nefesle ..
Ne sesleri, sedaları, nede kavgaları kaldı artlarında ..
Şimdi buruk anılığında ..
Kargayla, maviş 'im yaşıyorlar, hala ruhumda .....
Hala, ruhumda ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya
28 / 11 / 2017
Saat; 01_18

27 Kasım 2017 Pazartesi


NE MUTLU SANA...

Kalmadı dediğinde, olanının farkındaysan ...
Sende olanlara, muhtaçları unutmayıp, aşkla düşünüyorsan
Üstelik, kanaatkarlıklarda içtenlikli şükredensen ...
Mumlukta, hiçliğin bayramını yaşıyorsan, sabırla ..
Hiçlikte ışık saçansan, sönmelerin azabını duyumsamadan ...
Farkındaysan sırla, mucizenin ...
Cennetinde-cehenniminde sen deliğini biliyorsan ...
Hoş görüyle gamlara sevinç, dertlere merhem ..
Karanlığa ışıksan ...
Ne mutlu sana ..
Alnın ak, yüzün pak, gönlün şad yürüyorsan çalaba ...!
Gönlün şad yürüyorsan çalaba ..
Ne mutlu, sana ....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad/Almanya
27/11/2017
Saat: 18_22



BAZEN..

Bazen, bendi yıkılır gönlün, taşar sular, seller misali
Bazen, kirişi kopar , bedenin ve ömrün ..
Sürülüp savruluruz esrikliklerin bağrında ..
Kah kuru yapraklar ...
Kah yırtılıp atılan fotoğraflarla ,mektuplar gibi ..
Ömrün ve kahrın görünmeyen yüklüğünde,
Ağır mı ağır gelmişliğinde !

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen /Almanya

28/09/2016

Saat:02_50

26 Kasım 2017 Pazar


YÜREK SAATLER
İNİZ ....

Meydanlardaki o, tarih kokan saat kulelerindeki dahil ...
Dışarıdaki cümle saatler dursa ....
Hiç önemi yoktur, sizin yürek saatiniz çalıştığı sürece .
Değil mi ki, sizin ritimleri ahenkli sesler saçarak ..
Sineniz de güm, güm sesler yayarak, ben buradayım diyen ....
İçinizdeki o, muazzam ve muntazam saat, çalışıyorsa ...
Ne tasa, nede gam edin, siz bakın ki o, saat durmasın ...
Yürek saatinizin, akreple yelkovanı....
Yelkenleri indir ipte, ilahi emre teslim oluverir de, ilelebet durursa ..
Dışarıdaki tüm saatlerin çalışması, hatta dakiklikleri yada gerilikleri, ilerilikleri  ...
Size, bir anlam ifade etmez, yararı dokunmaz ..
Nafiledir ve size hayrı da, faydası da olmaz, bilesiniz ki ...
Onun, yani içinizdeki o, mucizevi saatin ayarı ....
Görünmezliklerinde o, ilahi ve hünerli kaynakça, yapılıp...
 İşlevini yapmaya, ana karnında başlar,başlamaz ..
Siz artık, canlı ve bir bireysiniz ..
Dahası o karanlıklarda , muğlak ve bulanık suda, hayat savaşı vermeye durmuşluğunuzda ..
Sizin için, dışarıdaki saatler, nasıl fazlaca bilinmezlikler anlamına geliyorsa ..
Dünyaya merhaba diyebilirseniz sağ-salim, işte o andan itibaren, daha da anlam kazanır ..
Beslenme saatinizde, varsa nasibiniz ana sütünüzü içmeleri taşır, tik-takların da ..
Tabi siz bayağı bir cadı yada arsız olup ta, hele ki de...
Boğazı kuvvetliyseniz, emin olun o, saati iplememiş liginizle, o kadar anlamda taşımaz, onun varlığı-yokluğu ..
Siz, belli evreleri aşarken, dahası dış saatlerin anlam ve önemini kavramaya başlayıp ta..
Saatlerin, kaçı gösterdiğini merak edip, öğrendikçe, hayatın renk katmanlarını ..
Güzel yada çirkin..
Romantik yada bunaltıcı hal ve yönlerini de, öğrenmeye koyulursunuz ...
Dedim ya, siz bakın içinizdeki o mini minnacık saat durmadan ve düzenli çalışsın ..
Siz soluk alıp- vermeleri sürdürürken, hayatı sorgulayın ....
Merakla, ilgiyle...
Hatta, bıkıp-usanmamacasına keşfedin ve tanıyın akıyla, karasıyla şu üç günlük hanı ...
Emektar koca ve yaşlı, mavi bilyeyi ..
Bu alemler içinde, bir ara alemdir ve buradaki eğlenişiniz, bir solukluk mola dır, işin aslına ve özüne bakarsanız ..
Ne zaman ki ..
Durur, yürek saatiniz ilelebet ..
İşte o zaman hapı yutar, binersiniz imamın kayığına ..
Daha ne olduğunu bilip, anlamadan göçü verip, gidersiniz, ölüm denen muammalı aleme..
İşte o zaman cenazenize katılan, bir dizi zevat için, önemi sürer o dış alemdeki saatlerin ..
Unutuverirler, kendi yürek saatlerinin de, bir gün ebediyen duruverip,susacağını ..
Dünya telaşına, galesine ve nefislerine yenilmişlikle, kaptırırlar kendilerini, bu alemin hay-huyuna ..
Ne demiştik, kelamın en başında ?
'' - Meydanlardaki o tarih kokan saat kulelerindeki dahil ...
Dışarıdaki cümle saatler dursa ....
Hiç önemi yoktur, sizin yürek saatiniz çalıştığı sürece .''
İşte zurnanın zırt dediği yerde, önemli de ve doğruda olan bu ..
Siz, siz olun unutmayın, doğrularınızı ve yürek saatlerinizin ahenkli çalışması gerektiğini..
Yaşarsanız, çalışırsa yürek saatleriniz ..
Şansınız sürer, hayatı ve kendinizi keşiflere..
Aşklara yelken açar,mutlulukları ..
Pek tabii ki, ara, ara ve yer, yer hüzünleri kucakladığınız da olur, şunun şurasında ..
Hayatın, Acem seccadesi olmamışlığında ..
Marifet, kıymetini bile bilmektir..
Yürek saatlerinizin ...!
Yürek saatlerinizin ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad / Almanya
26 / 11 / 2017
Saat; 20_41


BAŞLAMA .....,

Ey yüreğim, gönlüm...
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...
Sürünmelerde kendimden geçmişken, tam da ben ..
Değil, yeni bir serüvene ve aşka yelken açmak .
Soluklanmaya gücüm, tahammülüm yok ...
Ondandır demelerim, yalvar-yakar oluşlarım ..
Gönül defterini açma ..
Aşka dair, adımlar atma ..
İtme, atma beni, duygu sağanaklarında sürülüp, savrulmaya tutsak edecek, bu dipsiz uçurumlara ...
Başlama, bitirmeye gücüm yok ...!
Bitirmeye, gücüm yok .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad /Almanya 

26/11/2017

Saat; 10_05


NEDİR Kİ ?

Korkunun gerçeğinde, görünür maskelerle, gizlenen acizlikler ..
Işıklarda nasıl ortaya çıkarsa, kırık-döküklükler ..
Öylesine ayan-beyan belli olur yüzlere sinen, korkular ...
Gölgeler olur, oynaşırlar ..
Kah, feri sönmüş gözlerde ..
Kah,kanı çekilip,kehribar sarısına kesmiş, yüzlerde ..
Süzülürken göz yaşı,göz yaşı korkular, gerçeğin iç yüzüyle ortaya çıkmışlığın da...
İşte, öylesine ayan-beyanlıklarda, üryanlığında gerçeğin ..
Gizlenemez, doğrunun okları, yalanın çuvalına...
Delik-deşik ederek, koyar bilineni aşikarlığında, ortaya ..
Bu hal, malumun ilanından başka, nedir ki ?
Malumun ilanından başka, nedir ki?
Nedir ki ?


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad / Almanya

25/11/2017 

25 Kasım 2017 Cumartesi


VARDIR ELBET ...,


Bilmeli ki, insan ....
Kara gün kararıp, kalmaz, geceler  naçarlığa vatan olmaz ...
Elbette, bu tekere bir çomak sokan çıkar ..
Açar beden, gönül ve hane penceresini ..
Uzatır elini muhtaca, garibe-gurabaya, naçara  ..
Hatta öyle ki, olması gerekenden de özel, özenle ..
Değil sağ elin verdiğini sol elinin bilmemesi gerçeğini ..
Akıldan ve yürekten geçtiğinde, yüreği ve dudakları mühürlenir ...
Edeple, adapla, eller duymaz, görmez olup biteni ..
İnsana yakışanlığın adabı ve edebiyle ….
Şanına uygunlukla yapılır, hayır, hasanet ..
Dermansız kullara derman, karanlıkta kalana, ışık ..
Sıtırsız kalana dam ve gönül verilip, sıtır  olunur ...
Sırdaştır, keme çözülmez, nifaka aralanmaz dudaklar ...
Gün gelir, kul sıkıştığında Hızır'dan önce, bir insan evladı soyunuvererek Hızır’ lığa, yetişir imdada ..
İnsanın, insanın nefesine muhtaçlığında ...
Açılır, gönül otağının kapıları, umarsız sevgiyle naçara, darda-belada olana ..
Ölmemişse hala insanlık, mertler terk etmemişse hayat alanlarını sessiz-sedasızca namertler güruhuna ..
Damarlarda, şu yada bu ırkın veya dinin evladı olarak değil de ...
Önce, ‘’ - İNSANIM, İNSAN ‘’,DİYEN …
Has gönüllü insanın ve insanlığın kanının dolaşmışlığında ..
Ne der, KOCA EREN, BİLGE HAK DOSTU YUNUS EMRE ÜSTADIMIZ ...
'' - Ne gavurum, ne islam, önce insanım, insan ! ''
İşte bu cümleden ve yüreklere düşen sevgi cemresinden olmak üzere ..
İnsanın, insana uzanıp dokunan yüreği ve taşan sevgisiyle ..
Muhanete muhtaç olmaz, insan..
Bilir ki, insan evladı, insan ..
Sevgiye, selama, şefkate ve merhamete muhtaç bir insan evladı vardır, mutlaka şu gök kubbenin altında ..
İşte bundan, aldığı destur ve emdiği insan sütüne layıklıkla ..
Uzanıverir, açar gönül ve yürek penceresini, kapısını sevgiyle,aşkla ..
Uzatır ellerini, ellerinin, sevgiye muhtaç ellere, ermecesine ..
Göz yaşını katık edip, tenceresinde taş kaynatan, naçara ..
Aş olur, eş olur, sevgi olur, koyar tencereye yüreğini, karna düşen lokma olur ..
Yapılan iyiliği kimselerin bilmemişliğinde ..
Uzanıverir yürekler, yüreğe..
Yürekten yüreğe var olan o, gizli sevgi yolundan süzülüp gitmişliğiyle ..
Umudumu hiç kesmedim, kuşkuya düşmedim yaşamış, görmüş ,öğrenip, bilmişliğimle ..
Bir el açılıyorsa,'' -El aman '' diye ..
Bir el uzanıyordur ona, sevgide usulca..
İnsan olmanın onuru ve yaralara merhem olmanın canlığı, bilinci ve huşuyla ..
Yalvar-yakarlıklarda, melem, melem bakan göz varsa, kainatta ..
Bil, emin ol ve inan ki ….
Umarsız sevgi ve insan olmanın adabı ve vakurluğuyla ..
Cömertliklerde açılan yürek, gönül, ruh ve kapı ..
Şefkatle uzanan el, göz yaşını silmeyi bilen, hoyratlıklardan uzak ..
Bir gönül eri’ de vardır, şu gök kubbenin altında ..
Hayatlar vardır, hayatları, sevgide çoğaltmacasına..
Hayatlar ve ömürler, vardır ..
İnsana, insanca ve insan olmanın bilinci ve onuruyla uzanmacasına ..
Ondandır, demem ..
Boşuna değildir, dillenen ..
Hızır ile İlyas öyküleri ..
İnsan varsa, kainatta ..
Hızır gönüllülerde vardır, alemde ..
İlyas yüreklilerde..
Kıbleler ve Kabe’ler İnsansa ..
Ve insan, sevgiyle insana yüz dönüp, aşkla semaha durmuşsa ..
Aşkla, semaha durmuşsa ...
Vardır elbet, çıkmadık candan umut etmeler ..
Gönülleri, sevgide, sevgiyle dermeler ..
Vardır elbet, açılan ele aşkla tutmacasına, insanca uzanan eller ..
İnsanca uzanan eller ..
Vardır, elbet..
Yeter ki, kesme umudu insandan, ışıktan ve ilahtan ..
Dönme yüzünü gama, dökme yüzünden inançsızlığa çanak tutan sitemler ..
Olsa da, katledende insan, yapan ve katlolanda insan ..
Evliya’da, eşkiya da olsa da insan …
Olsa da, mertte, namertte, hainde, yurtsever de insan …
Bilesin ki, nasıl her yıkık çeşmenin yapanı varsa …
Her virane gönlün, imar eden, hünerli ustası da vardır ….
Vardır elbet, bu alemde hala ve inadına...
Kıble' si ve Kabe'si insan olan, insan oğlu insan ....!
İnsan oğlu, insan ...!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ 


Immenstaad / Almanya 

25 / 11 / 2017
Saat ; 09_09



GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...