AŞKA ÇİÇEK AÇAN ……..,

 Kederlerin orkidesiydin, açtın, açalı hayatın bağrında …

Çocuk günlerinin gülüş güzelliği ve bayram sevinci neşeleri çok çabuk yitti ..

Yerlerini elem ve kederlere bırakmacasına …

O gün bu gündür çalanların bilinmezliğinde …

Çalınıp, talan edileli ömrünle ..

Dönmüşsün kederlerin orkidesine …

Her mevsim açarsın, diğer orkidelerin aksine, siyaha çalan renginle ..

Her zerrene işlemişliğinde hüzünlerin ..

Hicranlar otağı haliyle ,yaşamışsın yüzündeki o silinmeyen tebessüm maskesiyle ..

Aralandığında masken,süzülüp akıveren göz yaşı duruluğunda sergen olur ..

Ömrü öykünle hicranların, göz yaşı duruluğunda ve ıslaklığında …

Ömürlere girmiş,ömürlere bağır açıp,sinende ömürler ve öyküler var etmişsin ..

Ben kondum konalı orkideliğinde dalına ..

Şunun,şurasında gördüğüm yangınlarda, küle dönmüş güzelliklerin enkazında ..

Hala ve inadına açıyorsun öz güvenin ve onurunla ..

Kederlerin orkidesi olmuşluğunda..

Değil koparmalara, seni okşayıp, koklamalara ve soldurmalara kıyamamışlığımda ..

Mahzun, mahzun büktüğün boynun..

Ve akpacık, durumu, duru ruhunla, şimdilerde ömrümde açmalardasın hala ..

Bir yanının hüzne,öte yanının yarım-yamalak sevinçlere kesmişliğinde ..

İstemem hüzünlerini deşmeleri dahası çoğaltmaları ..

Diyeceğim o ki sana, Zümrüt-ü Ankalığında ….!

Aç daima, mutluluğa ..

Adına mal olan hüzünleri, ardında koymuşlukla ..

Sevinçlerin ve erinçlerin orkideliğinde ..

El değmemiş ana sütü albenisi ve aklığında ..

Soldurmasın seni, ne hayat nede beklenmedik felaketlerle, fırtınalar bir daha ve asla ..

Yüreğimin sana vatan olmuşluğunda..

Süsle ömrünü ve ömrümü mutluluğa yüz dönen o albenili orkideliğinle daima ..

Sana yakışan asalet ve onurla ..

Bırak ardında hüzünleri ve karanlığı hiç mi hiç anmamacasına ..

Dahası keşkelerin sarmalında savrulmuşluklarda ..

Bir daha asla ve hiç mi hiç bakmamacasına ardına ..

Serpil,boy at, çiçeğe dur ömrümün ve gönlümün sana vatanlığında ..

O asil ve soylu duruşunla ..

Koyul çiçeğe durmalara ..

Ömrümün ve ömrünün  sevi orkideliğinde ..

Açmışlığında albeninle gönlümü, gönülleri ve yürekleri fethetmişliğinde …

Senin, sana yakışan her halinle ….

Aşka çiçek açan, sevdalara uzanan, orkideliğinde ….!

Aşka çiçek açan, sevdalara uzanan, orkideliğinde ….!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ 

Immenstaad / Almanya

14 / 12 / 2017

Saat ; 17_39

DİLİNİ VE RUHUNU ...

Çiçekteki mine, gözlerindeki zerre, ruhundaki ışık, dilinde kelam,tespih, gönlünde tılsım olayım, derken ....
Titremiyorsa sesin, göz yaşlarının ışıltısıyla ıslak,ıslak parlamıyorsa göz bebeklerin .....
Şeker pembesine kesmiyorsa, yanakların ..
Sözden öte gitmeyen duygularınla, aşk senin ömür tarlanda ...
Köksüz, kuruyup-solup ölmeye tutsak, cılız bir ottan öte değildir ..,
Ya duy ve inan,ya da sus ilelebet, kirletme riyayla dilini ve ruhunu ....
Dilini ve ruhunu ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli/Konya
01/08/2018
Saat; 01_11

EFKARIMSIN, EFKARIM ...

Efkarımın kaynağısın ...
Kah yağmur,kar olur yağar'sın ..
Kah, yalnızlığımda omuzlarıma çökersin ...
Muzdarip olalı aşkından ve senden ..
Müptelası oldum efkarın ..
Ne anason kokusu bastırıyor, nede yalancı gülüşlerim gizleyebiliyor ..
Zaman, içimde yasla,ağır,ağır akan bir ırmak ...
Ömrüm, üstünde bata- çıka sürüklenen eski bir sal, adeta ..
Sen,ne yolculuğu nede sal sürücülüğü belli olamayan,meçhul varlık ..
Nereye el atsam, hangi taşı kaldırsam, altından çıkan sın ...
Dudağımda tüten, cigara gibisin ..
Yanarken tükenen,duman,duman içimde çoğalansın ..
Lamı-cimi yok bunun ..
Varlığında da,yokluğunda da ..
Sevda'lılığım da da, bela'lılığında da ..
Efkarımsın, efkarım ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Immenstaad/ ALMANYA

09/12/2017

Saat ; 17_43

DEDİLER..

Ol dediler, olduk ..
Uç dediler, uçtuk ..
Dön dediler, döndük ..
Öl dediler , öldük, aşkla semahta ..
Pervaneliğimizde içtik, vecd de hazzı ..
Haz' da, hiçliği ..
Hiçlikte, çokluğu ..
Soyunduk tenden,bedenden ..
Üryan olduk, ruhun duruluğunda ..
Ateşlerde, nur olduk,doğduk elhamdülillah ..
Doğduk, elhamdülillah

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
11/12/2017
Saat: 10_22

YANDIM ..........


Sevda, ömrümde,ruhumda, hayat saçan cemreydi ..
Düşünce ömür ve gönül toprağıma ..
Çiçek,çiçek açtın sevdalılığımda, bağrımda ..
Hoyratlar, mahremime el uzatan arsız haramiler ....
Seni, benden çalanlar ..
Bilsen yüreğime, ömrüme, nasıl korlar döktüler ...
Yanmaksa bunun adı, yandım kül olmacasına ...
Yandım, kül olmacasına ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Immenstaad/ Almanya
14/12 /2017
Saat; 10_08

SEBEBİM SENSİN, SEN ….!

İçimde biriken gamları, karaltıları ve çürümeleri …
Dahası ..
Eskiye dair her ne varsa onları kussam ..
Şu, kıyısında durduğum deniz taşar ..
O deniz ki ..
Benim, yani kadın gibidir ..
Neleri,neleri yutar ve sinesinde taşır ..
Buna rağmen bilirim ve eminim ki ….
An gelir bir bencileyin bir fırtınaya tutulmuşluğunda…
Doyup,bezmişliğinde,sürülüp-savrulmuşluğunda …
Deniz iken,deniz …
Aldırmadan ululuğuna yada ona yakıştırmamalara …
Patlar,taşar o’da pes eder ve yenilir, direnmekten vazgeçerek ..
Benim ona kustuklarımla o’da taşar, sonunda …
Unutma ki,
Tahammülünde, alçalmanın da, sabrın da, insanlığın da sevdanın ve tahammülünde …
Hatta ve hatta denizken denizliğinde bir tahammülü, dahası da bir sınırı var …
Deniz,denizliğinde sabır taşı olsa yinede ve inadına çatlar …
Çatlamışlığında, denizken, deniz de taşar …
An gelir,ateş cürümünden de çok yer yakar..
Böyleliğinde …
Ben, benliğimde, deniz, denizliğinde taşar, bağrındaki safraların çalkantısıyla ..
Bilirsin ki, taşmakta insana dairdir ve hayatın içinde, bağrındadır …
Ondandır demelerim …
Gına gelmişliğin de…
Takatinin tükenip sabrının bitmişliğin de taşıyorsa insan ve deniz …
Durup, düşündüğünde, sorgulayıp, idrak edip anlayacaksın ki ….
Boşa demezler …
Bir de, dönüp …
Tetiklenene değil, tetikleyene …
Taşana değil, taşırana …
Yapana değil, yaptırana ….
Sonuca değil, sebebe bakacaksın, diye …..!
Bilesin ki, bende deniz misali taşıyorsam ..
Tetikleyenliğinde,taşıranlığında, sebebim sensin,sen ..
Sensin, sen …!
Sen ….!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

18 / 12 / 2017

Saat; 15_35

AŞK İLE .....,

Aşk mabedinin o gizemli,ilahi sükununda geçmişliğiyle kendinden...
Kelama hacetsizliklerde...
Duyguların sessizliğin diliyle dillenip,terennüm etmişliğinde ..
Susuşlarda uzanır tutuverir ellerim, ellerini ..
Gecenin içinde dokunurken yüreğime yüreğinde ..
Gönlünün semasında aşkla semaha durur kandiller misali ışıldayarak yıldızlar ..
Nutkumun tutulup, dilimin lalolmuşluğunda ..
Aşka keserken ruhumuz ..
Titrer sinemizde, tutkunun sarı-sıcak alevleri ...
Yaktıkça,aşk, dirilir meşkle yüreğimiz ...
Durur semaha, aşk ile ..
Aşk ile .....!
Aşk ile .....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Ereğli / KONYA

26 / 12 / 2017

KAH UMUTLARIN,KAH DÜŞLERİN...

Hep fırtına, hep, kış-kıyamet zemheri ve ayaz'sa ömrün ....

Ne yapsan, ne etsen karda etmez,parada ...

Tir,tir, titrer,üşür ruhun .....

Donakalır ayazda kah umutların, kah düşlerin ..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli /KONYA
07/01/2018
Saat; 23_27

ESAMEM BİLE ....,

Bir, sen ...
Bir, hayat ..
Bir de, zaman katagorize etti ...
Böldü, böldü, parçaladı yuttu, yok etti, beni ...!
Kalmadı bana, benden bir zerre bile ..
Tüketilip, yitmişliğimde ...
Yokluğum ve hiçliğimle ...
Esamem bile, okunmaz hallerdeyim ...!
Esamem bile, okunmaz hallerdeyim ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Ereğli / Konya

09 / 01 / 2018

Saat ; 01_13

ONDANDIR ,ONDAN...

Sen gittin,gideli ...
Yüreğim boş ...
Gönlüm hep esrik ..
Ruhum, ayazda ...
Şiirlerim, yetim ....
Sözcüklerim hıçkırıklara yenik boğazımda, düğümlü kaldı .. Ondandır, göz yaşlarımın o gün-bu gündür kurumaması ...
Ondandır, bedbahtlıklarda yitikliğim ...
Ondandır, iflah olmayışım ...
Ondandır ....
Yerle yeksanlıklarda, tuz-buz darma dağınıklığım ...!
Darma dağınıklığım ...!
Ondandır ...
Ondan ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Ereğli/KONYA

08/01/2018

Saat ; 11_08