2 Şubat 2020 Pazar

YAZ EDERSİN ....,

Nursa, bindiğin gönül atın ...
Aydınlığadır varışın ...
Sevgiyse,ummanlara açılan yelkenin ..
Muhteşemdir kemale süren, ömür serüvenin ..
Gün düşmüşse altına keserek, pencere camındaki gibi, sinenin üstüne...
Bilesin ki, her yer pür-nur olur sonunda, niyetin ak, inancın kaviyse .
Sabır, onur ve vakurluksa, oturduğun eyer ...
Sarılmış san yularına, kalbi üryanlıkla, ömür atının ..
Tökezlemek nedir bilmeden, dört nala koşar atın ..
Yeter ki, sevgiyle çevir yüzünü, gök yüzüne ..
Bulutlar sarmışken, gülen güneşi görebil, sevgiyle ..
Umuda dair kavlin sıkıysa, hayatla ..
Sungun, nura çevrilen ömürdür, eninde-sonunda ... ..
Hamasi nutuk ve lafazanlık saymazsan yürek dilinin dediğini ..
Açarsın, tüm kapıların kilidini ..
Yaz edersin, zemherini ...!
Yaz edersin, zemherini ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Ereğli / Konya

03 / 02 / 2018

Saat ; 01_06
KORKU .....

Korku ....
An gelip, görünmez bir el ve güçle dürtülerek ...
Özünün, bay vermemişliğinde
Pencere pancurundan dışarı bile bakamamak ...
Ha itildim,ha gırtlaklandım vesveselerinin girdaplarında boğulmaktır ...
Korku da, aşk gibidir ..
Hem tarifi çok,hem de hiç yoktur..
Yokluğu da, çokluğu da ..
Hele ki, içinize işlemişliği ve sizi yutmuşluğuda beladır,belalıdır .
Korku ....
Değil, daha ana karnında ..
Çok öncesinde, ebeveyn silsilelerinin genetik miraslığında, tebelleş olmuştur, sana ..
Dahası, sürecektir kuşak,kuşak ..
Senin, onlara aşılamışlığında yada taşıyıcılığında miras bırakmışlığında .
Korku,sadece göz bebeklerine değil ..
Yürek ve gönül gözelerine, ruhuna bezenip,belenmişliğinde, esir ederek,alır seni,senden ..
Alır seni,senden ..
Adı üstündeliğinde, korkuluğuyla ..
Korku, ömürlerden,ömürlere,çağlardan,çağlara, nesillerden, nesillere miraslığıyla ...
Lanet mi ?
Mucizevi,gizemli sır ve ödül mü acaba ?
Ömürler uzanıverir, korkularıyla, hayatın bağrına ve ölümü içmişliğiyle, toprağın derinlerine ...
Eskilerin diline yerleşmiş,ömürlerine nakşolmuş söz, bile yok mudur ? '' Dillere pelesenk ve tespih olan ....
'' - Kork, korkmayandan ! ''
'' - Yenemiyorsan korkularını,becer,başar korkularınla barışık ve bir arada yaşamayı ..! '' , Diye ...
Gel de, korkma ...
Gel de çık, çıkabilirsen işin,içinden ....!
Korku,dağları ama daha çok ta, ömürleri ve yürekleri bekler ..
Korkunun, ecele ve ölüme faydasının olmamışlığında ...
Korku, ömürleri, ruhları delik-deşik eden, burgudur, burgu ..
Adı üstünde, korku ...!
Korku ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

28 / 09 / 2017

Saat ; 00_12
HASRET GİBİ....

Ne kadarda çok kesişirdi yollarımız ..
Birbirimizin farkındasızlığında tüketirken ömrü ..
Ah nasılda ıskalamışız hayatı, aşkı ....
Kendi sürgün yada fırtınalar'ımızın, kör ve karanlık sancılarında,dipsiz uçurumlarında ...
Sevgisizliğin çoraklığında ..
Suyla,kumla, ağaçlığımda savuşturmuşuz ne badireleri ..
Efkarım'ızı savurmuşuz beyhudelikte ..
Kah yıldızlı gecelerde,kah sicim gibi yağan yağmur altında ..
Ne yaşamış,görmüş-geçirmişsek ..
Hepsi hayata dair değilmiydi sonuçta ?
Tıpkı,sevda yada hasret gibi ..
Hasret gibi...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Ereğli / KONYA

01/02/2018

Saat; 19_56
KARANLIK RUHUM...

Postacılar bile efkar,efkar haberler getirerek çalar oldu kapımı, bu aralar ..
Ondandır sinamekiliğim ..
Bet-çehre dolaşışım ..
Gülmeleri unutmuş hallerde ..
Yağı bitmiş,sönmeye yüz tutmuş kandil gibi dibine karanlık ruhum ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

1 Şubat 2020 Cumartesi

KARDELEN ÖMÜRLER: DÖVÜŞE, DÖVÜŞE İNANÇLAMil çeksenizde gözlerimize ....

KARDELEN ÖMÜRLER: DÖVÜŞE, DÖVÜŞE İNANÇLAMil çeksenizde gözlerimize ....: DÖVÜŞE, DÖVÜŞE İNANÇLA Mil çeksenizde gözlerimize .. Dağlasanızda bedenlerimizi .. Kesilse dillerimiz, lal olsakta yine de ve inadına g...

KARDELEN ÖMÜRLER: DÖVÜŞE, DÖVÜŞE İNANÇLAMil çeksenizde gözlerimize ....

KARDELEN ÖMÜRLER: DÖVÜŞE, DÖVÜŞE İNANÇLAMil çeksenizde gözlerimize ....: DÖVÜŞE, DÖVÜŞE İNANÇLA Mil çeksenizde gözlerimize .. Dağlasanızda bedenlerimizi .. Kesilse dillerimiz, lal olsakta yine de ve inadına g...
DÖVÜŞE, DÖVÜŞE İNANÇLA

Mil çeksenizde gözlerimize ..
Dağlasanızda bedenlerimizi ..
Kesilse dillerimiz, lal olsakta yine de ve inadına geri durmayacağız.....
İnançla ve güvenle gerçekleri söylemeye devam etmekten ..!
Hürriyete , çağdaşlığa, adalete ve demokrasiye yürekten tam inançla ..!
Karanlığın üstüne, üstüne yürümekten ..
Bağnazlığa, yobazlığa ve dini gericiliğe ve hatta ...
Reiscilik denen, yağma, talan, sömürü ve zulüm düzenine karşı direnmekten ....
Canımızı feda , göğsümüzü siper ederek savaşmaktan ...
Asla ama asla, vaz geçmeyeceğiz ..!
Çağlar ve tarih göstermiştir ki, en kanlı, en zalim ve karanlık ,katil düzenler ..
Pes etmiştir, eninde-sonunda ....
Örgütlü ve disiplinli halk mücadelesi ve savaşı önünde ...!
Su yumuşaklığına inat , nasıl deliyorsa kayayı, dağı, taşı içine işlemecesine ..
İşte öylesine, işleyerek ....
Karanlığın,zulmün ve Faşist Dini gericiliğin içine ..
Delik -deşik edeceğiz, zalimin yurdunu-yuvasını, kaçak sarayını ..
Yıkacağız, zulmün kanlı iktidarını ..!
Cumhuriyet ve demokrasi savaşı ...
Geçici ve dönemsel yenilgilere durmaz, yerle yeksan olup, pes etmez asla ..
Uzun Reis diktatoryasının foyasını, sereceğiz, gözler önüne ..!
Kaçak Sarayın içinde akan kanı ve kokuşan kuburu teşhir edeceğiz....
Üryanlıkla, gözler ve tarih önüne ..
Kaçak güreşmelere, arkadan dolanıp iki puan alma şerefsizliklerine ..
Kapalı kapılar ardında, dolaplar çevirip ..
Tehdit ve şantajla, insanları esir almalara ne pabuç bırakacak, nede kanacağız ..
Üstelik, asla sessiz ve seyirci de kalmayacağız.!
Gerçeğin ve savaşın al bayrağının ...
Ülkenin burçlarına çekileceğine olan, sarsılmaz inançla ..
Vuracağız, zalimin zulmünü durdurmacasına ..!
Bağrına, bağrına karanlığın, canilğin ve hoyrat yobazlığın ..
Bilin ki, ey gafiller ..
Biz bu ülkeyi, sokakta ve kolay bulmadık ki ....
Sizin gibi sefil katillere, hiç bir zaman teslim etmeyeceğiz
Siz haramilere asla ama asla peşkeş çekmeyeceğiz ..
Ya öleceğiz, inançla ..
Ya göreceğiz ....
O, aydınlık sabahları, dövüşe, dövüşe inançla ...!
Dövüşe, dövüşe inançla ...!
Ve, hep haykıracağız, inançla...
''-YA İSTİKLAL ,YA ÖLÜM ...!''
''-YA İSTİKLAL ,YA ÖLÜM ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

03 / 05 / 2017

Saat ; 19_28
GEL'DE ................,
GEL'DE ................,

An gelir, sığmaz için, içine ..
Bir, laf diye söylenen, zırva paspayeliğe ..
Bir de bunu sarf eden, iblis şarlatana bakarsın ...
La' havle okuyup, geçeyim dersin ..
Dersin, demeye de, gel gör ki ağzı olanın, yellediği koşullarda ..
Sap yiyip,saman sıçan hödük ve dümbüklerin kendi karaktersizliklerine bakıp,aldırmadan ..
Çağlara ışık, bir büyük insana ..
Dağınık ve kimliksiz hale gelen,işgaldeki insan kalabalıklarından ...
Ülke ve ulus yaratan, Büyük Önder ATATÜRK'e , sataşmaya yeltenince...
Çıkar, insanın aklı ve duygusu şirazeden ..
İşte o zaman, güzel halk evladı Baba Can YÜCEL üstadım.. Gevrek, gevrek sövüp,sapanlayarak, çıkar gelir,anılar ve yıllar içinde ..
Kendini darı ambarında gören, dört-beş sefil aç tavuk ..
,Dil uzatmaya yeltenmişler yine, dün ..!
A be zındık oğlu zındık, aranmı kaşındı, ananmı selam istedi de ..
Durduk yerde kaşınırsın, uyuz it kesilmişliğinle, küfür yemeğe.. !
Bilesiniz ki, dürzüler ve deyyuslar güruhu ..
Olmasaydı O, YURTSEVER YİĞİT ÖNDER ..
Görürdünüz, ananızın hörekesini ..
Babası belirsiz Veled-i zinalıkta olup çıkardın, onun-bunun çocuğu ..!
Piç oğlu, piç, oludun sende..
Gel'de, okkalı küfürle kalaylama arasını, sülalesini böylesi zındık Ebu Cehil ve Cahillerin ..
Sığmayınca minare kılıfa, dokununca ucu münasip yerine ..
Neden küfredersin ki , bilmem yüce önder ATATÜRK'e ..
Değil, onun adını sinkafla anmak ...
Ona, hakarete ve küfre yeltenmek ..
Haddine değildir, kubur dan beter ağzında, onun adını dillendirmek ..!
Durduk yerde ayranımızı köpürtüp ..
Okkalısından ve müstehaklığında yedi ceddine küfür yemek ..
Ürmeyi bilmedik it, sürüye getirir kurt,misali ...
Engerekler sürüsü, koro halde sallıyor, ATATÜRK 'e ..
La havle çekip,atıyorsak içerimize ..
Bilesiniz ki, ey zındık uşaklar sürüsü ..
Korkumuzdan değildir, efendiliğimizdendir, sükutumuz ..
Açtırmayın kutuyu, söyletmeyin deliyi, misali ..
Sahip çıkın kubur çukuru ağzınıza, engerek dilinize ..
Saydırmayın, yedi ceddinize ....!
Saydırmayın, yedi ceddinize ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Friedrichshafen / Almanya

09 / 04 / 2017

Saat ; 11_22

Kendini tanımaya çalışmak ve keşfe koyulmak ....

Bildiğini sandığın yada aşina olduğun bir adres ve mahalde, bilmediğin nesneyi aramak gibidir ..

Çok iyi bilirim ve tanırım diyenler, daha baştan ıskalamaya,hataya yakındır ve aradığını bulamama riskiyle, yüz yüzedir ....

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
DİNDİREMEZ ....,

Güneşin balçıkla sıvanamayacağı kadar, aşikar bir gerçek ..
Acılar ve ayrılıklar hengamesinde ...
Şeytanın, azaplarda gelip- bulmuşluğunda ...
Ömrümün ve ruhumun elem tillelerine, takılmışlığında
Benim de, durumum ve halim ...
Bu gerçeğin yalınlığında,sesleniyorum ..
Bil ve anla, emin ol ki ...
Dindiremez hiç bir olgu, devinim yürek acımı, gönül sızımı ..
Terk edilmişliğin yangınlarında, kavrulur, ruhum .
Kimileri dese de, '' - Çivi, çiviyi söker ! '' Diye ..
Hiçte öyle değil, işin gerçeğinde, kazın ayağı ...
Kabaran elem dalgaları, çoğalan öfke patlamaları, arasında ...
Halimi, kimselerin bilip-anlamamışlığında ....
Dönenir dururum, cüzzamlılardan da beter, sızı ve azaplarda ..
İliklere esen, bıçaktan da keskin ve soğuk kasırga olup sarmalara kimi zaman ...
İntikam, kin, nefret duygularının ..
Bu halimde, sağ duyumu yenerek ...
Sükunet surlarımı yıkarak, kaplamasın ayrık otları misali, ömrümü, ruhumu diye ...
Tüm olumsuzluklardan, ırak olmaya çalışarak ...
Cebelleşmelerdeyim, kendimle ...
Anlamak, anlatabilmek ve anlaşılabilmek yada anlayış bekleyebilmek için ..
Biliyorum ki ...
Sabra, sükuna ve hoş görüye belemeliyim, ben, beni ..
Gel, gör ki ...
Bununda öyle göründüğü ve varsayıldığı kadar, kolay ve sıradan olmadığını ..
Yaşayarak öğrenmişliğimde, en iyi bilenim ...
Ondandır, demem ..
Yaralarım, öfkem ve kızgınlığım, depreşmesin diye ..
Münzevilerden de beter dinginlik ve durgunluklarda ....
İnzivaya çekmişliğimde, kendimi ..
Beni, bana bırak, ne olur ...!
Ne, yangına körükle git, nede boş vermiş olduğumu düşün ..
Öğretilmişliğinde bilirim ve derim ki ben, bana, sağ duyumun sesiyle ...
'' - Kanı, kanla değil, kanı, suyla yıkarlar ! ''
Ondandır, senden dileğim ..
Su akar, yatağını bulur sözünün ışığında ..
Kabaran, kaotik duygularımın ..
Karamsarlığın ve cinnet bulutlarının ....
Arsızlıkla,sırnaşıkça kaplayıp, yutmasına izin vermeme savaşına koyulmuşluğumda ..
Dileğim ve seslenişim, odur ki, sana ..
Gel, kuşan sende, sağ duyunun zırhını ..
Bırak beni, bana ..
Beni, bana bırak, lütfen ...!
Bil ki;
Dindiremez, hiç bir olgu, devinim yürek acımı, gönül sızımı ..
Terk edilmişliğin yangınlarında, kavrulur ruhum ....
Kavrulur, ruhum ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ

Immenstaad / Almanya

21 / 10 / 2017

Saat ; 10_45

GÖÇLERİN, EN ZORU, OLURSUZU, İÇE SİNMEYENİDİR ........ İÇE SİNMEYENİ .......! Göçler vardır, hayatımızda adlandıramadığımız, alışamadığımız ...