5 Ağustos 2020 Çarşamba


YOK Kİ ….!
İliklerimde dolaşan, cansuyumsun ..
Gözümü açtığım sabah, yüreğime koyduğum sevinç ..
Gönül azığımdaki umutsun, sen ….
Tüm açmazlarımın kaynağı, çıkmaz sokaklarımın derinliği olsan da …
Bu hesapsız-kitapsız, umarsız ..
Uçarsız-kaçarsız sevgi müptelalığımla ..
Yürüdüğüm menzil, vazgeçemediğim ereğimsin sen ..
Adın, aşkın, ömrüme ömür, dilime tespih, ufkuma güneşsin ..
Yok ki başka bir hayat ve alem ..
Sensizliğin kör kuyu karanlıklarında, ömür tükettirip …
Zindanların Yusuf’una döndürse de beni …
Vazgeçemediğimsin yinede sen ..
Aklımın arka sokağı, fikrimin ince gülü …
İçinden çıkmaları bilip-beceremediğim, kozamsın …
Eşi-benzeri yok, ondandır tarifsizliği sana tutkumun ..
Ondandır, hasretinde aşk büyütmelerim..
Varlığımın, erincimin, hazlarımın kaynağısın ..
Yok ki, başka hesabı, tarifi bu işin ..
Adı üstünde, aşk bu …
İki kere ikinin, her zaman dört etmemişliği ..
Doğru denen hesapların, yanlış çıkması…..
Aşka, hayata ve insana dairdir ..
Ondandır işte, aşkın albenisi ve insanı sürüp-savurması ..
Aşk, ne hesaba-kitaba, nede kalıba girer …
Evdeki hesapların çarşıya uymamışlığı gibi ..
Aykırılığı ve albenisiyle girdabında ömrü ve ruhu yutması ..
Gün tükettirip, ömür eskittirmesi bile vız gelip-tırıs gider seven için .
Ben aşka, aşkla sana vurulup, müptelan olalı ..
Zıpkın yemiş, vurgunlarda ömür tüketmiş Zargana misali ..
İflah olmazlığımda, divane kesilmişliğimle ..
Sana yürürüm, sana, aşk oduyla yana, yana ..
Öğrendiğim, bilip-bellediğim,unutamadığım ..
Kördüğüm olup çözülememişliğimde, sana bağlanmışlığımla ..
Semahımda sana, tavafımda sana, isyanımda ..
İpeğe donanan ibrişim misali donanıp bezeneli, aşkla sana ..
Yok ki kurtuluşum, aşktan ve senden ..
Adım aşka, adın aşkla ömrüme yazılalı ..
Gecemde sen, gündüzümde ….
Bilmedim ne başka alem, nede başka mevsim ..
Varımın da, yoğumun da sen olmuşluğun da …
Aşkla sana vurgunluğumda ..
Yok ki başka iklim, yok ki başka mevsim
Bende tek mevsim, sensin ….!
Bende tek mevsim, sensin ….!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
04 / 08 / 2015
Saat ; 01_10

BU GÜN, DÜNDÜ ....
Bu gün, dündü ...
Ömrümün ve hayatın orta yerinde topladım anı,anı, yaşanmışlık,yaşanmışlık dünümü ...
Çoktu keşkeler, kör pişmanlıklar, yürek acılarım, hüzünlerim ..
Elbette var olmaya vardı dünümde mutluluğun ayak izleri,gülüşlerin aydınlığı ..
Hatta kekremsi ve mayhoş olsa da dudaklarıma ve yüzüme ilişen tebessümlerim ..
Ömür okyanusumda mutluluktan yana esintiler de,sevinçlerden kırıntılarda ..
Ama derlesen, toplasan bir fındık kabuğunu dolduramayacak kadar azdı desem yalan söylemiş,ya da abartmış olmam ..
Ondandır demem ..
Dört yanlış bir doğruyu götürür halleri gibi hal ve durumlardı ..
İki gülüş güzelliğinin yerinde yeller esiyordu, hüsranlarım galebe çalınca ..
Böyleliğimde yangınların ortasında kalakalmışlığın ezinç ve iç karartılı halleri ne gönlümde aklık,ne ufkumda parlak yer koyuyorlardı ..
Avuç, avuç ak dök'sem de, kaynattığım elem karası şerbeti ağartamıyordum, bir türlü ..
Yok saysam acımı, topuğuma batıp duran dikenler gibi, yüreğimi acıtıyordu ..
Ettim-edemedim, eninde-sonunda işin içinden çıkamamışlığımda ..
Der-dest edip dünümü, yükledim bu günüme ve koydum kağıttan bir gemiye ..
Verdim cigara közünden mamul ateşi, kıçına...
Saldım, zaman okyanusuna ..
Çıra gibi yanarak yol aldı uzak kıyılara,karşı sahillere dünüm ..
Dünümde yaman çelişkilerim,gamlarım, korkularım , emellerim ..
Derin bir oh çekerek ferahladığımı hissettmekten kendimi alamamışlıklarla, mırıldanmaktanda geri durmadım hani'ya, laf aramızda ..
Bu güne dek dünüm ve yaşanmışlıklarım beni çıra gibi yakmaktaydı ..
Bugün verdim ben onları ateşe ..
Yakmak ve yanmak neymiş görüp,tadıp,yaşayarak öğrensinler diye ..
Dünüm bu günde yandı ..
Bu gün dünümden kurtuldu, geride zırnık iz kalmamacasına ..
Kurtuluşun adı buysa,kurtulmuştum eninde-sonunda ..
Bugün,dünümden en sonunda ..
Yandı bitti,kül oldu sonunda ..
Bugün yanan dün,dünümden kurtulan bendim ..
Yanandı,manandı,en sonunda kül olandı ..
Gülümseyişler arasında baktım bu günümden ..
Alevlerden,küle dönen dünüme ..
Yaşandı, bitti ve gitti sonunda ...
Yanan dün,arınan ben,kalan bu gündü ..
Bu gün, yok olan, dündü ..
Bu gün, dündü ...
Dünüm , bu gün alevlerle küllere gömüldü ..
Elimde-avucumda kala, kala kalan bu gündü..
Bu gün, dündü ...!
Bu gün, dündü ...!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Ereğli /KONYA
12/03/2018
Saat; 02_22

3 Ağustos 2020 Pazartesi


DİRİMİZE KATLANAMAYANLAR ...
Dirimize katlanamayanlar, ölülerimizden bile, itler misali titremecesine korkarlar...
Zira, bilirler ki...
Bir ölür , bin doğarız ölümlerde biz..
Ve,hep,dirilişin türkülerini söyler ,destansı öykülerini yazarız..
Unutmamalı ki ...
Ölümün şerbetini içenler bir gün..
Satılmış, alçak köpek soyları ...
Korkularının pençesinde, her gün, her gün ölürler ...
Ondandır ki,
Bizler halkların bağrında dirilirken ...
Onlar,ölü canlıklarıyla ..
Sözüm ona yaşamışlıkların da..
Hayatı ıskalayarak, sefilce ömür tüketen, dilsiz şeytanlar ..
Korkuların cenderesinde inim inim inleyerek ..
Korku ve kabus dolu uykuları haram olmuşluklarında ..
Korku korku,çığlık çığlık ,ağlayış ağlayış,sızlanış, sızlanış bölündükçe..
Kahr-ı gazaplıklarda lime lime olarak ölürler, içtikleri ağularla ...
Un-ufak olmalar da ,sürülüp-savrulurlar
Ondandır ki...,
Dirimize katlanamayanlar..
Ölülerimizden bile, itler misali titremecesine , korkarlar ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
05/03/2015
Saat:21_00

2 Ağustos 2020 Pazar


BENİ, SANA .... '' - GECELER ANLATACAK, GECELER ...! ''
Beni, sana, el-alem yada hayal taciri lafazanlar değil ... Uykusuzluğuma, göz yaşlarıma, hasılı perme-perişanlığıma birebir tanık geceler, anlatacak ... '' - Palavralara karnım tok ..! '' Diyorsan, çıkar insanı ve hatta kendinle, beni de, aradan ... Kulak ver, geceye .... Birebir hilafsız, yalansız-dolansız, geceler anlatacak beni, sana .....! Geceler anlatacak .... Beni, sana ... Geceler .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
02 / 08 / 2020
Saat ; 12_30

ÖLÜ BAŞIMDA MİĞFER..
Ölü başımda miğfer, miğferimde  çiçek var anne ...
Vasiyetim var vasiyetimi unutmayın ...
Vurulup,alnımdan, düşmüşsem toprağa  ..
Miğferimle koyun beni mezarıma anne ..
Mezarımda, çiçek açsın ...
Ölü başımda miğfer, miğferimde  çiçek var anne ...
Mezarımda, çiçek açsın ...
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Almanya 
02/08/2020
Saat; 00_10

1 Ağustos 2020 Cumartesi


YIKANIR ACI, GÖZYAŞIYLA ......!
Yıkanır acı, gözyaşıyla .....! Özündeki izler ve kirler gitmese de .... An gelir, bir perde iner ağırdan, ağıra ve sessizce ...... Kalp durur, soluk kesilir ... Beyin, son bir çırpınışın ardından, indirir, muammalı kepenklerini .....! İşte o an, diner ve biter, ilelebet acı ... Yıkanıp, ağarmayanlığında.. Özündeki izler ve kirler gitmese de ..... Yinede ve inadına son bir kez ... Göz yaşının perdelerin ardındaki tutsaklığında Tükenmişliklerin ve ziyanlıkların salında, giderken bedenler sessizce ve sükunla ..... Yıkanır acı, gözyaşıyla .....! Yıkanır acı, gözyaşıyla .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
01 / 08 / 2020
Saat ; 19_22

HALAYDA ÇEKER, ZEYBEKTE OYNAR, HORONDA TEPER .....!
Örüyordu yalnızlığım, her yana motif, motif, renk, renk ...
Bir örümcekten daha hünerli ve sabırlı haliyle ...
Tabandan, tavana ilmek, ilmek, ruhumun karaltılı ve korkak halini de, gözden kaçırmaksızın ekleyerek desen, desen ...
Bir yandan, fısıldıyordu kulağıma, kaynağı belirsiz ve bilinmez bir ses..
'' - Sabır bile kar etmez, böylesi kahrediciliğe, patlar insan, umursamaz, geveze bir Ağustos böceği bile, olsa ...
Çünkü ....
Desen, desen, motif, motif, renk, renk çoğaldıkça mutsuzlukla, karanlığın karaltısı ....
Yiter umut ve yutar mutsuzlukla, umutsuzluk, insanı ...!
Olsa da insan, sabırla derviş ve ermiş ...
Yine de ve inadına .....
Mazallah ......
An gelir, çatlar sabır küpü, basınca afakanlar, insanı ...
Ne ermişlik para eder, ne dervişlik ..
Basmaya görsün afakanlar insanı ....
Çıkınca akıl şirazeden ...
İyi saatte olsunlar üşüşüp, basınca afakanlar, gelince hey, heyler ...
Gamına inat, halay da çeker, horon da teper .....!
Halay da çeker, zeybekte oynar, horon da teper .....! ''
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ
Immenstaad/ Almanya
01/08/2020
Saat; 11_22

30 Temmuz 2020 Perşembe

HASRETİN GÖLGESİNDE.... ŞARKILAR SÖYLER, YÜREĞİM ...!


HASRETİN GÖLGESİNDE....
ŞARKILAR SÖYLER, YÜREĞİM ...!


Çizgi, çizgi çoğalmışlığında yüzüme ve ömrüme, nakşolan yıllar ..
Sadece, yorgunluğun, hüznün değil, aynı zamanda, yitikliğin ve çilenin emareleridir .....
Dile gelse, anlatsa bir destan çıkar, her bir derin, çizgiden ...
Toprağın bağrındaki çatlaklardan fışkıran, otlar, çiçekler gibi ...
Zaman, zaman sevincin ve hazzın ışıltılarını saçarak ömrüme bezenmişliğinde ....
Kök salmakla kalmaz, sinemde .....
Gülerken, ağlayan ruh hallerimde, bir eski şarkıyı mırıldanır, yüreğim ...
Hasretin gölgesinde, şarkılar söyler yüreğim ...
Şarkılar söyler yüreğim ......! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


30_07 / 2020 



Saat ; 18_52

YÜREK İSTER .....
Hataysa, sevgiye ve sevdaya yelken açmak ... Namusunla çıkıp, hataydı diyerek, yalansız-dolansız, riyakarlığın kirine-pasına düşmeden üstlenip, yaklaşımının, tavrının adını koymak .. Koy adını, şakül ipi doğruluğunda, ciğer yakıp, ömür alan kurşun acılığında ve ağırlığında .... Eğer şu an, içtenlikli, dürüst ve namusluysan, önceki tavrının, sözlerinin riyanın ve iflasın ilanı olduğunu söyleyebilmekte, yürek ister ... Tıpkı, aşkın ve aşıklığın yürek istediği gibi .....! Bırak, karşındakini, eli-alemi, bizzat kendine bile, dürüst olmadığını itirafta, kendinle yüzleşmeye ve iyi niyetle hesaplaşmaya, aklanmaya yönelik adım olacaksa, tavrın, niyetin ve kararın .... En azından, bunu yapman, kendine saygı gereğidir ... Sevgiyi ve değerleri istismardan ve kullanmaktan çok daha değerli, önemli ve bir o kadar da saygıya değerdir ... Hakkaniyet, adalet, dürüstlük ve haysiyetlilik ....! Bundan da yoksunsan, demezler mi insanlar, sana ? '' - Sözde aşıklığın,pişmanlığında, neydin ki ? Dürüstlüğünde ne olacaksın ? Seninle, dürüstlük .. Akla-kara, arşla-arz kadar, ıraktır, bir birine ...... Her iki halin de de .. Özrün, kabahatin den de büyüktür, senin ...! '' Diye .. Ondandır, ki ... Boğaz kırk boğumdur, düşünmeden hele ki de ...... Diyeceğin den çok, duyacağını düşünmeden, etme büyük laf ... Yalandan medet uman, insanlıktan yana, nal toplar, avucunu yalar .....! Mertlik yürek, onur, haysiyet, aşk ve dürüstlük, insan gibi insanlık ... Söze ve ahde sadakat, kendine saygılı, yiğitlik ister, yiğitlik .....! Yiğitliğin harcı ve yolu cinsiyetten değil, iyi ahlakla, faziletten geçer, faziletten .... Sevdaya,söze de, köze de dayanacak, ahde vefayla, insanlığa, sadakat ister.. İnsanlığa sadakat sa, kısadan ve düpedüz deyişle ... Özüyle,sözüyle insanlık ve yürek ister, yürek .... Yürek, ister .....!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
30 / 07 / 2020
Saat ; 17_20

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...