16 Ağustos 2020 Pazar

ÖLÜ FİL'İN GÖZLERİN DE ......!

Saatler önce denecek kadar kısa süre önce ....
Yani, daha dün, evin ve ailenin en küçük bireyi, kız çocuğuyla alın, alına saatlerce bakışarak birlikte vakit geçiren ....
Son günlerde hayatla bağını iyiden, iyiye kesip, yaşama sevincini yitirmişliğini  dışa vurup,ele veren hallerde ...
Melul, melul bakışlarla dolaşan Fil, 
El-ayak çekildikten sonra, gecenin sükuna teslim karanlığın da ....
Yıllarını geçirip, ömrünü tükettiği evin geniş avlusunun ...
Gözden ırak, en kuytu köşesindeki barınağın da, sabaha karşı, sessiz-soluksuzca  apansız ölüverdi ....
Filliğinde, hayvan duyarlılığıya gözün de... 
Umarsız, içtenlikli sevgiyle kendine bağlanan, dahası sadık, vefalı ve bir o kadarda uysal, masumiyet sembolü yaşı, bedeni küçük, yüreği,gönlü büyük,arkadaşı, Prem'i  elemlere beleyerek ...
Sabah telaş, panik ve feryat figan hallerle, en çokta üzüntü ve acıyla durumu öğrenen ev halkının ses sağnağıyla gözünü açan Prem ne olup, bittiğini anlayıncaya dek şaşkın ve sorgulayan hallerde,kulak verdi seslere ..
Sonrasın da üzüntüyle hıçkırıklara boğularak canhıraş halde koştu solgun ölü gözleriyle kendine bakan filin başına ..
Bu arada işi, fil terbiyeciliği olan babasının, ağlamaklı ve öfkeli sesiyle, annesine söylediklerine kulak verdi dikkatle ...
'' -Ne oldu böyle,anlamadım,apansız ölmesini,üstelik hasta da değildi ..! ''
O an elinde olmadan, ölü fille göz göze hallerde yanıtladı babasını ..
Adeta ölüme yenik düşen filin gözlerinden okuyup,anlayarak, çözüvermişti,gerçeği ve sevgili arkadaşı filin ölüm sebebini ...
'' - Ne oldu, neden öldü bilip, anlamadın mı ? ''
Sonra hıçkırıklara ve öksürüğe yenilen sesiyle, dediğinin yarı anlaşılır,yarı anlaşılmazlığın da ...
'' - Neden olacak baba, o eşinin ölüm acısına, hasretine, yalnızlığa dayanamadı ?
O -gün-bu gündür mevta gibiydi,sende geçen gün demiştin ..
Aşk acısından öldü,aşk acısından ! '' Dedi, o sevecen hali yitip, kedere bürünmüş haliyle Prem,
Çocuk yaşına inat ....
Adeta, büyümüşte, küçülmüş, duyarlı, kamil insan hallerinde .....! 
Yaşının üstünde ve ondan umulup, beklenmeyen olgunlukla ....
Büyüklerinin, ölüm sebebini doğru bilemeyip, söyleyememişliğinde ... 
Onca acısına rağmen, çocuk aklı ve duyarlılığıyla ...
Gerçeği okuyup, bilerek, hala ağlamaktan ve biricik arkadaşının, feri yiten gözlerine bakmaktan, kendini alamamışlığında,  
Has arkadaşı, aşk kurbanı, müzmin aşık, ölü filin ....
Donuklaşan, kara gözlerin de, okumuştu, gerçeği ...
Okumuştu, gerçeği ...! 
ÖLÜ FİL'İN, GÖZLERİN DE .....!


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


16 / 08 / 2020 


Saat ; 05_05
 

14 Ağustos 2020 Cuma

İTE DALANACAĞINA ......



Akıtıp, boşaltsam öfkemi, nehirler taşar, ummanlar  yükselir ...
Taş, taş,omuz üstünde baş koymamacasına sunar ölümü, söndürür hayatları, ocakları, yuvaları ...
Tasam o'ki, şimdi bünyem kaldırıp, ruhum, iyi-kötü hükmederken duygularıma, öfkeme ...
Yarın kuru ağaca, duvar artığı hisara, harabeye dönmüşlüğümde ..
Zapt edememişliğimde, nasıl  felaketleri yaşar,yaşatır, hasarlar veririm kendime ve insanlara .
Ondandır demem ...
Hamur suyuyla ıslat yumuşak tut ruhunu, gönlünü, duygularını ..
Düşün öfke kontrolünü yitirdiğinde yaşatacaklarını, yaşayacaklarını ve başına gelecekleri ?
Öfkenin atına değil binmek, bağlama kapı ağzına, hane duvarına öfke isimli atını ...
Soy, eyerini, dola başına yularını dehle yolla öfkeni ulu dağlar ardına, ne sen onu gör ...
Nede onun yolu kesişsin seninle ...
Unutma, der ki atalar ...
'' - İte dalanacağına, çalıyı dolan .....!
.... İte dalanacağına, çalıyı dolan .....! '' 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


14 / 08 / 2020 


Saat ; 13_41
 

13 Ağustos 2020 Perşembe

KAYIPSA İNSAN, KENDİN DE .....!


Kayıpsa, insan kendinde, bulmalara çalışmak zor ve zahmetliden de, öte ....
Hayra delalet etmeyen, olay ve samanlıkta, iğne aramanın da ötesinde zor mu zor iştir ...
Varken yok olmak nedir, nasıldır bilirmisiniz ...
Gelmediyse başınıza, yaşamadınızsa böylesi kasveti, belayı ...
Hariçten gazel okumanın ötesinde bir anlam ifade etmez çoğu kere ...
Bir düşünün, o bedenen varken gözlerinizin önünde yahut ta, yanı başınız da ...
Erişip, iletişim kuramıyorsanız ....
Dahası değil yüreğine dokunmaya çalışma, elini,eteğini tuttuğunuzu bile fark edip, anlamayacak kadar ıraksa, yitikse ...
Hasılı  '' - VAR'DA, YOK ...! '' Hallerindeyse ...
Hele ki de, kendi içindeki KÖR EBE yada SAKLAMBAÇ oyunun da yakalanmamak yada söbelenmemek için saklandıysa kendi içine, ruhsal zulasına ...
Kendi içinde saklanmışlığında, kayıpsa, insan, kendinde ....
Ayaklarınıza kara sular inmecesine de arasanız  boştur, çünkü o, o an varda yoktur ...
O, o an var'da, yoktur  .....!
Var'da, yoktur ....!
Çünkü .....
Böylesi hallerde ....
Kayıptır insan, kendinde  ......!
KAYIPTIR İNSAN, KENDİNDE .....!  


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


13 / 08 / 2020 


Saat ; 22_10
 

GEÇMİŞ İLE GELECEK ARASINDA .....!

Zamanın bağrında saklıdır insana, hayata ve daha nice olayın sırrı ....
Görünüşte karmaşık olsa da  olaylar silsilesi ve insan ilişkileri ...
Bu günün kökü, kökeni, dündeyken dünün ip uçları ve tüm izleri bu günün bağrında konuşlanmıştır ...
İnsan bizatihi, dünden bu güne uzanan yada armağan olan lığıyla ...
Taşırken yenide eskinin tüm emarelerini, zayıflamış olsa da onu düne bağlayan unsurlar, en sıradan hal, yeti ve alışkınlıkları beraberinde taşıdığı dünün eseridir, dünün eseri ...
İnsan hayat ve zaman endeksli bir saat yada takvimin ta kendisi olup çıkmışlığıyla ....
Dururken, yeninin bağrında, eskimeyen  halleri ve yenilikleri hayat biçimi yapmışlığında .. ...
Dünü, unutmak, silmek istese de tümüyle, asla, silip, kurtulamaz, dününden ve düne dair izlerinde ...
Dillerin, ömürlerin ve hayatların, çift yönlü merdivenliğinde, taşınır durur hayatlar ve olaylar, dün ile yarın ......
Geçmişle, gelecek arasında .....!
Geçmişle, gelecek arasında .....! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ  


Immenstaad / Almanya 


13 / 08 / 2020

Saat ; 20_40
 

YÜZ DEĞİL ....
'' - AYAKKABI KÖSELESİDİR, AYAKKABI KÖSELESİ .....! ''

Sonradan görmeliğini, dahası ve işin doğrusu, GÖZ BOYAMA ADINA, '' - GÖRGÜSÜZ HÖDÜK 'LÜĞÜNÜ (!) '' GİZLEMEYE ÇALIŞARAK ....
Sana göre, keyfinin kahyalığında, evinin duvarını süslesin niyetiyle, SENİN DEYİŞİNLE,                             '' -  Basıp parayı, satın aldığın ....! ''
Gel gör ki, asacağın yere karar vermekte zorlanarak, yaşadığın ikircekli duygu hal ve karmaşası nedeniyle ...
Sonra asma, kararıyla, evin kilerini süsleyen ....
Sonrasında da, unutkanlık furyana, kurban gidip ....
Önceliğini yitirmişlikle ...
Değil asılmak, yüzüne bile doya, doya bakmaları ihmal edip, geçiştirdiğin o, pahalı tablo ile ilişkin gibi, insanlarla sosyal, dahası, sevgi ve aşk temelli ilişkilerin ...
Asla nitelikli ve kalıcı olmayan, gel-geç ve düzeysiz bir halle, zeminde olan, ilişkiden ibaret hallerde ....
Ne olduğu belirsiz, yüz-göz denen cinsten, yoz ve  sıradanlığı aşamayan, çarpık ve kendin gibi yamuk ilişki ...
İşte tam'da, bu zemindeki hallerde, diyaloğun la, insanlara, hayata, dünyaya para, para bakıp mal, gören, sığ, dahası, adam sende'cilikle şekillenip, bezenen, bir gerabetlik te .....
Pahası, cebini yakmayan, olsa da olur, olmasa da, karmaşasında, varlığını bile unutarak ...
'' - Gözden ırak olan, gönülden de ırak olur ! '' Hallerinin tillesin de sallanarak, unutulamalara kurban gidip, düpedüz, heba olan güzellik, misali ..
İlişkilerin ve ilişkilerinin, unutulmaya tutsak ve kurban olan, kahramanı insanlarla dolu, ömür ve gönül ajandan ...
Kimileri için, yokluk belayken, sende, senin gibiler de, varlık, dahası çokluk hallerinin, bela olup, çıkmışlığın da ...
Bırak, simalarını, isimlerini bile unutup, çıkarak ....
Ciddiyet ve önem vermediğinden, bilemediğin ve asla hatırlamayacağın, onca insanının, senin ömür, hayat ve beyin çöplüğünde, telef olmuşluğun da ....
Öncekilerle, aynı akıbeti paylaşarak, senin çöplüğünde, heba ve helak olan ....
Maymun iştahlılığının kurbanı o, canlardan o kadar, çok ki .......
Sende o, çoklar yok olup gittiğinde . ....
Adeta, saçından düşen, kepek tanesi gibi, anlamsızlık ve değersizlik silsilesinde, kurban gidenler ...
Zombi'ler gibi, hortlayarak yüzüne karşı dizilseler yada ardın sıra kovalayarak seni, çembere almaya koyulsalar ....
Eminim ki, onlara emek ve zaman  harcadığından, çok süre gerekir ...... 
Onlardan, yakanı sıyırıp, kurtulman ve feraha kavuşman için ...
Senin mutluluğun uğruna, mutsuz ve telef ettiğin, bunca insanın, senin için kıymet-i harbiyesi hiç yok yada yok denecek kadar az ...
Senin için, değersiz ve hükümsüzler, seni hükümsüz ve işlevsiz kılmaya kalksalar, bırakın başka devinim ve eylemi ..
Ortam ve koşullar elverip denene bilse, görülecektir ki, seni tükürük denizinde boğuvermeye, kadirler dir ...
Lakin, canlarını yakıp, acı ve hüsranlarıyla baş başa koymaktan, üzüntü ve utanç duymaktan bile, bihaberliğin de o, kurbanlar ..
Senin için, gönlünü şad eden, oyuncaklardan farksız ve hatta değersizlerdir, onlar, senin için  ..
Yokluktan çok, bencilliğin ile çokluktan bunalıp, telef ettiğin, kanına girdiğin bu ömürler, senin utanç sayfaların, olup çıksa ...
Değil cilt, cilt ton, ton denecek kadar çokluklar da roman ve hatta destan olup, çıkarlar .....!
Sen ve senin gibi uydum akıllı, bencil güruhun yüzünden telef ve mutsuz olan, beden, ömür ve ruhları dersek, 
Ömür tüketip, hayatlar telef edip, dünyalar karartıp, yürekler yaktığın, o ürkütücü, kasvet şatosu ininden, ekvatora yol olmakla kalmaz..
Kuşak olur, kuşak, üstelik dünyayı bir kaç kez sarmacasına, hem'de ..! 
Harisliğin heykeli dikilmeye kalkılsa, fezaya uzanmakla kalmaz, aya-güneşe merdiven olur, merdiven .....!
İnsanlıktan ve gerçek sevgiden bihaber, lakayitliği ve nemelazımcılığı davranış ve hayat biçimi yapıp, çıkmış ....
Yüzsüz, utanmaz-arlanmaz, insan müsvetdelerisiniz, haysiyet celladı insanlık müsvetteleri ...
Size değil, bu yuhum, sizi insan görüp, sayan ve hak etmediğiniz halde....
Bönlükle, insan muamelesi gösterip, gerçeğinizi saklamanıza, olanak verip, cirit atmanıza sebep olanların, cümlesine yuhlar olsun, yuhlar .....!
Öyle ahmaklar olmasa, sizin gibi, cellat madrabazlar, değil, at oynatıp, can yakmak ...
Layıkınızca sürüngenliğe talim ederdiniz, sürüngenliğe ....
Ne yazık ki, sen ve senin gibi ŞAM ŞEYTANI DÜMBÜK'LER'E, hayat hakkı verenler, kendilik siz ahmaklar tayfasıdır, ahmaklar tayfası .....!
İşte, tam'da, bu bağlamda, sen ve senin gibiler deki, yüz değil, ayakkabı kösele'sidir ...
Ayakkabı köselesi .....! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya 


12 / 08 / 2020


 

12 Ağustos 2020 Çarşamba

CESARET VE YÜREK İSTER BUNA .....!

Hüsran, acılar, düş kırıklıkları, küskünlükler ve  savrulmalar, hep sizi buluyorsa ...
İlla, kaynağının ucu size uzanıp, dayanan bir nedeni vardır, bunun  ...
Hem de üstelik, güçlü bir neden ....
Düşünüp, sordunuz mu, hiç kendinize ?
Mıknatıs gibi çekişlerle, neden olursuzlukları toplayarak, mutluluğa hasretlikle yıl tüketip, ömür çürütüyorum acaba, diye ?
Yüksek sesli düşünmeyi yeğlemesenizde yada yüreklilikle bunu dillendiremesinizde ..
Sorup, sual ederek, sorgulayıp, düşünüp, söylemekte gecikiyorsanız yada bundan imtina etmeye, özenenseniz ......
Hayatı ıskalamaktan şikayete hakkınızın olmadığını bilip, kabulleniyormusunuz  ?
Tüm yollarınızın hüzne ve düş kırıklığına çıkmışlığında ....
Hata, kusur ve hatta suç, yollarda yada hep karşınızdakilerde değil, diyerek  .....
Tercih, seçim ve yürüyüşteki hatalarınızı, nedenlerini, içtenlikle dahası, gerçekcilikle, dürüstçe söyleyebiliyor'musunuz siz, size ?
Biliyor'musunuz, sağ duyu, karakter, haysiyet....
En önemlisi de, cesaret ve yürek ister, buna ?
Cesaret ve yürek ister, buna .....! 


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 


Immenstaad / Almanya  


11 / 08 / 2020 


Saat ; 13_58
 

10 Ağustos 2020 Pazartesi

RAKSA KOYULDUM, ANADAN ÜRYANLIKLARDA
Afişe olmuş, ihtiraslı aşklara soyunmuşluğumla ..
Önce bedenimi, ardı sıra ruhumu soydum ...
Bilinmemişliğiyle kadrimin, kıymetimin ..
Duygu kırıntılarında uyutulup, avutulmalar dayatıldıkça ..
Önce aşktan, sonra kendimden ve nihayetinde, soğudum hayattan ..!
Vuralı beri delilikle, vurdumduymazlığa kendimi ..
Düştüm sonunda, boyalı basının aylakçılarının işgüzarlığında ...
Tefrika, tefrika aşk öyküleriyle..
Metelik etmez, pas paye bulvar gazetelerinin üçüncü sayfalarında
Ucuz kalem oynatmaların silikliğinde, defolu baskılara kurbanlıklarda ...
Meze yapılan, kırık-dökük baskılarla ...
Elden ele dolaşan aşkım, öyküm ve yorgun-bitap ömrüm le ...!
Sıradanlıkların hoyratlığında ..
Zamanın ve hayatın acımasızlığında ..
Raksa koyuldum, anadan üryanlıklarda ......!
Raksa koyuldum, anadan üryanlıklarda ......!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ
Altınoluk / Edremit
10/08/2015

Saat;01_33 

9 Ağustos 2020 Pazar

 YETER Kİ .....

GÖNÜLDEN İSTEMEYE GÖR .....!


Araya, değil herhangi birini, nesneyi, yaşanmışlığı, hali, olayı, anıyı ....

Can bildiğin canı, cananı, soluğu, haldaşı, acabayla- vesveseyi, bizatihi  nefsini, an itibariyle yaşanılan, arınmışlık ve üryanlıkla .....

Değil yel ses ve halini, zarafet ve ihtişam emaresi kelebeğin, kanat sesini bile aranıza sokmamacasına ......

Kendinden arınmışlıkta, kendinden geçmecesine haller de .....

Kendini unutmanın da ötesinde, gönülülük ve adanmışlıkla, gönül imbiğinden süzülen arı-duru ve pür-ü paklıkla yaşanılan ....

Vecd-i ilahiliğin zirve  haline koyunularak dalınan .....

Tek kelimeyle betimlendiği '' - VAR'DA YOK '' kendinden geçmeliğine, teslimiyet hali olan '' - VAHDET-İ VÜCUT .''  ....

Sufiliğin mest halini bedeninde iliklerine, ruhanilikte  

 duymacasınaAşk-ı meşkle, gölge düşürecek, halel getirecek, bildik yada bilmedik olguyu, devinimi dahi araya almamacasına, koyu

Muhabbet bağına dalınca hemen, nefesi, yolu her şeyi aşarak geride bırakmayı doya, doya yaşamışlığında ...

Dana net ve anlaşılır ifadeyle, betimlediğimizde ...

'' - SENİN, SENLİK'TEN ARINDIĞIN, AYNA ANININ GÜZELLİĞİ'NİN - '' SANA BAHŞEDİLEREK, YAŞATTIĞI, YAŞATACAĞI MUHTEŞEM VE DEVASA DUYGU ve RUH DURUMUNDA, HALİNDE ....!

Huzur ve aşk ummanını kulaçlayarak, beraberinde de pek tabii ki, kucaklayarak düşünce halinde ...

Aç kuşların atılan avuç, avuç yeme canhıraş hallerde ulaşma çabası ve  eyleminde erişilen odakta, gerçeklerin ışığında yeni gerçeklere ve yaşanmışlıklara ilerleren .....

Üşüşür aklına ve gönlüne, bir, bir ...

Böylesine yoğun duygu hallerinin sarnıcına inerken .....

Kendiliğinden dönmelere koyulan çıkrığın, görünmez, ilahi kudretlilikteki o gizemli ve bir o kadar da mahir  ahenkli dönüşünde yaşanan yolculukta, anılar ve yaşanılanlar seni yeni olaylara, gerçeklere, dünyalara o kadar hızla ve isabetle ...

Adeta hedefini tam on ikiden vurrmana araç ve ortama et-tırnak hallerde bütünleşmeyle erdiriken ...

Düşer gözlerine takvim yaprakları ve doyulmaz, unutulmaz muhteşem film kareleri gibi bir bir ...

Ömrünün, gönül, ruh ve duygu dünyanın albenili ışıltılarla parıldayıp, görüş ve kavrama yetinin tarifsiz ve büyüleyici gelişmişliğinde

koyulursun bir bir onları derip,duygu ve düşünce dağarcığına özenle ve bir o kadar da titizlikle,hızla koyarak ...

'' - VAKİT, NAKİTTİR .  ''GERÇEĞİNİN IŞIĞINDA ve bu genel doğrunun, adeta göstere,göstere, sindirte, sindirte kuşku duyulmayacak billurluk ve anlaşılırlıkla  sana  sunulmuşluğunda ....

Adeta ömürlük ödül olarak hak etmişliğinde layıkına uygun liyakatla senin hayatın ve bu ilahi yolculuk ve serüvenin odağı olarak ayaklarının altına .....

Adeta, İPEKTEN ACEM SECCADESİ ALBENİLİ GÜZELLİĞİNDE bahşedilip, serilivermişliğinde ..... 

Sanki seni ve bu günü,anı bekliyorlarmış gibi, yıllara sarılmış bilinmezlik yaftasının  yırtılıp, atılarak , bu bezdirici bekleyişin ve azabın bir an önce bitirilivermek isteyişi ve heyecanı, hatta, arzusuyla ...

'' - O GÜN, BU GÜNDÜR ..! '' Diyerek .....

Sorgusuz, sualsiz, zahmetsiz-eziyetsiz, bırakın üşenip, omuzdan atar ve gönülsüzce, aman canım hallerini, adam sende'cilikle olmayı da, aşıp-geçen .....

Neredeyse İŞGÜZARLIK diyecek kadar isteklilik ve iştahla ...

Reklam, kampanyalarının o dillere pelesenk olmuş,bildik sloğanı ...

'' - Bir alana, bir de armağan ...! '' Kampanyası varmışcasına cömertlikle, sunulmuşluğunda ...!                                                                                                                                                  Adeta, yıllardır sahibine ve adresi yitik, sahibine, erişememiş birikmiş,                                       Sahibini  beklerken, sararmaya yüz tutmuş  güzelliklerde mektuplar  misali, çıkar bir, bir karşına ...

Dahası, ödüllendirilişinin bununla da kalmayıp ....

Bu fırsat bir daha ele geçmez, kuralını insana hatırlatmakla yetinmeyip, gereğini icraya koyularak ....

Eski bilgelerin ve işinin ehli üstad erbapların deyişiyle ...

'' - BATAN GEMİNİN MALLARI, KAPANIN ELİNDE KALIYOR ..! '' Çığırtkanlığı ve olağan üstü hamaratlıkla, kişiye ömründe görmediğini yaşatan, sevinçten çok şaşkınlıkta yaratan hallerde...

Dahası ...

'' - HİZMETTE, SINIR YOK '' Reklam kampanyası  furyasından daha çok nemalanıp, yararlanmanı ister hallerde, birbiri ardına verilmecesine ....

'' - Kayıtsız-kuyutsuz, dahası, sahipsiz Mezarlar gibi ...! ''

Yerden türeyen, bereketli, mantar bolluğunda,çıkıverir karşına  ....

Bu ruhani yolculukta, kendini yitiriverirsin sevinç ve şaşkınlıkla, bu tatlı telaşın olanca cazibesiyle seni de, etkileyip, içine çekmişliği gibi haller ve duygularla, hummalı bir işin

angarya meşakkatten, zevkli, tatlı , doyumsuz ve sınırsız ,coşkulu telaşa dönüvermişliğinde .

Yaşatır, sunar sana, hayat, ömrünün ve bahtının güzelliğini ...

Hele bir de dalmaya ve iş yapmaya gönüllü ve hevesliysen,değme gitsin, keyfine ..

'' - TADINDAN YENMİYOR ...! ''

Yahut ta ...

'' - YEME DE, YANINDA YAT ! ''

NAKARATLARININ DİLLERE PELESENK, GÖNÜLLER NEŞE VE ŞENLİK KAYNAĞI OLMUŞLARDA ...

Adresi yitik mektuplar,sahipsiz mezarlar gibi çoğalıvererek, sergen olur cömertçe, gözlerine .

Yeter ki, gönülden, istemeye gör

YETER Kİ, GÖNÜLDEN İSTEMEYE GÖR .....!



Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 



Immenstaad / Almanya 



09 / 08 / 2020 



Saat ; 11_00

8 Ağustos 2020 Cumartesi

 ONDANDIR....!

 

Korkmasına,korkmuyorum.

Hiç mi hiç,ölümden.

Üstelik,bundan yana üzüntüm,kederim de yok.

Azrail'in gelip,ecel meyini sunmasından.

Zira,bunun eninde-sonunda ...

Her canlının başına geleceğini bilenlerdenim.

Beni hayıflandıran,içimi sızlatan.

Nihayetinde,beni ürperten duygu,olgu,

Anadan üryan gerçek...!

Beni,ben yapan düşüncelerin,kavram ve değerlerin..

Sözcük sözcük,

Dize dize ,

Güzellik ve sevgi çoğalttıran,

Bana,düşler kurdurup...

Peşinde at koşturtan.

Şiir şiir,

Dudaklara,yüreklere düşen ışıltımın,sönüp...

Cevherimin,duygularımın...

İçimin,içime sığmamışlığında..

Çağıldayıp sevgi sevgi çoğalıp,taşan...

Ebemkuşağını kıskandıran ,

Renkli iç dünyamın güzelliklerinin..

Bedenimle beraber ,

Haşr-ı neşrlerde,toprak olmasıdır... !

Yok bunun ötesi-berisi..

Altı-üstü,ölüm değilmi ki,ömür yolunun sonu..?

Bilen için bunu..

Gerisi teferruattır,teferruat..

Ondandır,yüreğimin taşmışlığında,dilimin söylemesi..

 

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/İSYANİ

Altınoluk/Edremit

20/09/2013

Saat:17_00

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...