3 Eylül 2021 Cuma


 BÜYÜK LOKMA YE ….,


Dilin-dişin sözcük, yüreğin fırtına, gönlün gam ve hüzün biriktiriyorsa ...
Ömrün ve bedenin ….
Yıllardır taşıdığı ağır yüklerde ve kar altında …
İnim, inim inleyen, damlara, ağaçlarıyla, hasırlarına döner..
İşler içine, kar suyu, yağmur, çürüme, güve, tahta kurusu ..
Kemirir içini, için, için, birde bakmışsın dır ki, bir gün ..
Çöküvermiş'tir evinin damı, toprak, pislik ...
Toz-duman, ayaz-sıcak, her türlü haşere-börtü, böcek ..
Hasılı, vehimlerin ıskarta'lığının cümle pisliği …
Ağar üstüne, üstüne …
Damı-duvarı yıkık , virane evliğinde ….
Bağrında, baykuşlar ötmeye koyulur ..
Dersin içinden usulca, kendi,kendine ..
‘’ - Üzülüp, inceldiği yerden kopsun, der dururdun ….
Ahhacık, çöktü nihayetinde, gördün, ananın hörekesini ! ‘’
Demediler mi sana, eskiler ?
Kulağına, kar suyu kaçırmaca'sına ..
'' - Büyük lokma ye, büyük laf etme, diye ....!
.....Büyük lokma ye, büyük laf etme, diye ....!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Ereğli / Konya

02 / 09 / 2018

Saat ; 11_11


 İÇ GICIKLATIYORDU...


Güneş, al şalıyla suların lacivert ihtiras dalgalarını sararken ..
Vecd ile kendinden geçen, gelinciği öpüyordu ...
Bir renk cümbüşü kelebek, usulca ve ılık,ılık gelinciğin içine işleyip ..
Gelinciği içten içe kışkırtmacasına ..
Beride bir arı, havada uçarken resitaliyle mest ediyordu krizantemleri..
Ruhun üryan'lığın da dal,dal çiçek açan ağaç gibi, serpilen bedenler..
Yaldız,yaldız ıslanan halleri ve ter sağanağına belenmiş'liği ile ...
Çekim, çekim çekiliyordu tüm albenisiyle aşk yangınına ...
Uzanan, kıvranıp bükülen..
Alaz,alaz tutuşan bedenleri, birken iki, ikide çok,çokta tek beden olmanın vecdiyle ...
Mora keserken bedenler ihtirasla ....
Çiçekleri, kelebeği, böceği ve insan bedenlerini
Şehvet girdapları yutuyordu, buz mavisi albeniler le ..
Aşka kesen bedenimin ve duygu dünyamın söz dinlemezliğin de ..
Uzanırken ruhum, sevinin ve tutkunun o, davetkar sularına..
Sularla-kumsal, karışıyordu birbirine, aşkla...
Böyleliklerde ....
İsteri, beni yutan sularda ve kumlarda ...
Ayaklarımın altında uzanan, alaca güzellikler olup, çoğaldıkça ..
Ben, ılgıt,ılgıt erirken ...
Suyla, aşk yapan kumların hali, iç gıcıklatıyordu ....
İç gıcıklatıyordu ...!

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli / Konya
02/09/2018
Saat ; 15_09


 SÖYLE BANA, EY ULU ....!


Bir anlık kendime küslük ve dalgınlıkta ..
İçimde köşe kapmaca oynayan, beni kaybettim ...
O gün, bu gündür peşindeyim ..
Oyun çağım geçti, hatta olgunluğu bile devirdim ..
Neredeyse yarım asrı'da devirdim, şunun şurasında ..
Hayat kavgasında ...
Gelin -görün ki..
İçimde yiten benden o-gün, bu gündür haber yok hala ..
Yaşama küskünlüğüm ..
Kıyı bucak kah aşikar, kah gizli, ağlayıp durmam ..
Kan çanağına dönen gözlerle dolaşmam ..
Derdime, dermanı bulamamışlığımda, kör sancılar da kıvranmam ..
O gün-bu gündür beni canlı cenazelik de, ölü can yaptı çıktı ..
Kaç kez izini sürdüm,uğradığım hayal kırıklıklarında, kaç kez sitemler edip ...
Kaç kez pulsuz dilekçeler yolladım, uluya, hükümrana ...!
Ya beni kurtar,yada kahrı gazap da, her gün öldürüp öldürüp, diriltmek yerine ..
Çek fişimi,al canımı, olsun bitsin ..
Sen sağ, ben selamet kala kalalım, ilelebet kurtulalım, birbirimizden ..
Sen yaradan, ben kul'sam, göster hükmünden ve cürmünden önce,ulviliğin ile, mucizeni ..
Boşa çıkartma, umudumu..
Zararı yok ben mahcup düşeyim, özür dileyen olayım ..
Senin ululuğun baki kalıp,taçlansın ..
Ama, ne zaman kırdı, inadını nede sen duydun, sesimi ..
Nede, içimdeki yitik masum çocuk ..
Kalakaldım ben orta yerlerde..
Söyle bana, ey ulu ...
İçimde kaybolan, ben nerede ?
İçimde kaybolan, ben nerede ?
Söyle bana, ey ulu ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli / Konya
03 / 09 / 2018
Saat ; 01_20


 YANITLAYIN SORUMU ?


Gözlerime sinen öfkenin..
Hatta, nefretin mimarı olanlar ...!
Nasıl oldu da, becerdiniz ?
Bir insandan, canavar yaratmayı ?
Bakıp gözlerime ,yetiyorsa yüreğiniz,yanıtlayın sorumu ?
Yanıtlayın sorumu ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
05/09/2018
Ereğli / Konya
Saat; 00_01


 ÇEVİR KAZI YANMASIN

Hiç kimselere ama en başta da kendine, hiç mi hiç yapmaya kalkma ...
Hatta, denemeye yada aklından bile geçirmeye yeltenme ..
'' - Çevir kazı yanmasın '' İdareyi maslahatcılığını yapmak düpedüz, kendini aldatmak,kandırmak ..
Yalancılık batağında debelenmek tir..
Şark kurnazlığı, nasıl düpedüz paspayelik, akıl,haysiyet ve ahlak fukaralığıysa ..
Çevir kazı yanmasın ilkesizliği de, bundan aşağı kalır bir sefillik ve ahmaklık değildir..
Kazandım dediğinde, kaybettiğini görmenin bir başka adı ve versiyonu,riyakarlığın doruğu ..
Faziletsizlik, ilkesizlik de, çürümede sınır tanımamazlık ..
Hasılı, insanım diyenin, kendini inkarıdır..
Yokluğun ayan-beyan tescilidir..
Şimdi, acaba hala kendinize..
'' -ÇEVİR KAZI YANMASIN '' Diyor ve bu hallerde sürtüyor'musunuz hayat denen bu handa ve bedestende ?
Bu handa ve bedestende ?

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Ereğli / Konya
04/09/2018
Saat; 22_50


 Sırrına sığınan, ömrünü, zindana tutsak edendir ...


Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ


 ZAMAN VE HAYAT...


Zamanın,hayatın ve akşamın alaca karanlık kuşağında ...
Çalıntı ömrümün ve ruhumun son kırıntılarını da yuttu ,
Alaca yeşilli alevlerle, semaya semaha durup,
Adeta, arş-ı alaya ermek istercesine alaz-alaz sünen ....
Bir sönüp,bir alevlenip, harlanarak kendinden geçen ....
Kandillere paydaş olmacasına, göklere uzanan, renklerin yangını ..
Kuytusunda yitip, un-ufak olurken ben ..
Adeta geçiyordu ağır mı ağır silindir'liğinde zaman ve hayat, üstümden..
Zaman ve hayat, üstümden..

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ

Friedrichshafen / Almanya

09/07/2016

Saat: 18_52


 ŞEYTAN......


İhtiras ilaheleri, şehvet günahları, isteri azgınlıkları yarattı,
Ego hepsinin üstüne tuğ dikerek, şeytanın pabucunu dama attı ..
Şeytanın pabucunu, dama attı

İhtiras, kıskanç tanrıçalarla,ilaheleri,
Şehvet, emsalsiz hazlarda savruluşlar da muammalı girdaplarla ....
Sözüm ona, icat edilen, asılsız-astarsız günahları ...
İsteri, dizginlenemeyen azgınlıkları yarattı ...
Ego, hepsinin üstüne tuğ dikerek,
İnsanı, eşsiz şeytan kılarak ....
Kadim kitaplarda yada efsanelerde at koşturan ...
Gerçekte, sözde yaratıcının bile bezip,yarattığına nadim olduğu insanla baş edemeyen şeytanın, ağzının payını vererek ...
Pabucunu, dama attı ..
Şeytanın pabucunu, dama attı ...

Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ/ İSYANİ
Ereğli / Konya
03/ 09/2018
Saat ; 03_00

2 Eylül 2021 Perşembe


 Birilerimizin, KUM TEPELİĞİN DE .....


Beri kimiz'in, SIRADAN KUM ZERRELİĞİNDE ......... 




Ayrı dünyaların insanı olmaya, böyle olsak ta ......

Aynı coğrafyayla, iklimin paydaşları olarak .....

Aynı havayı soluyan, aynı kardan- yağmurdan ıslanan lığımız da ....

Adına Sema denen şu kocaman mavi  şemsiyesinin altında lığımız da ......

Ömür takvimin yapraklarını, kendimizce tüketenliğimiz de .......

Hayata, insana ve aşka dair algı ve inançlarımızın, yüreklerimizle, ömürlerimizi kendine has ve ton, ton renk ve öz sel farklılıklarda, sarıp-sarmalamış'lığın da .....

Aşkı yaşıyoruz,aşkı, kendimizce ve bilip-becermişliğimiz de .......

KENDİMİZCE VE BİLİP-BECERMİŞLİĞİMİZDE ...........!

Kimimiz, bulaştırırken, ağzına- yüzüne ..........

TERSTEN YAZARKEN MENKIBEMİZİ ......

Kimimiz, yaşıyoruz, kusursuz denebilecek olağanüstü güzellik ve mükemmellik de ....

Kimimiz, kum tepesi İken, çoğumuz o çöldeki sıradan kum zerreliğin de geçirip, tüketirken ömrünü ...

YETİMİZCE, YETE BİLDİĞİMİZCE, Yazıyoruz her hepimiz kendince, ömrümüzün ve aşkın öyküsünü ....

Farkın ve farklılığımızın, zenginliğimiz, ayrıcalığımız ve güzelliğimiz olmuşluğun da ....

Dahası ve doğrusu, olması gerekenin, doğrusunun, bu olmuşluğun da ........!

Birimiz, çölde fare .....

Beri'kimiz, farenin ömrüne göz dikip, katleden yılanlık ta sürünüp gidiyoruz kendi usulünce ve hayat biçimince ....

Kumdan tepelerin doruğundan yada dibinden bakıp ta gördüğümüz dünyayla-alemlerin, ömürlerimizi kuşatıp, etkilemişliğinde ....

Kah, katlederek .........

Kah, çoğaltarak aşkı, var ediyoruz aşkın destanıyla, şarkısını ...

Kimi, unutulup giderken, hiç mi hiç yaşanmamışcasına .....

Kimisi kalıyor, tarihe, çağlara ....

Kimimizin ki, zamanlara, ömürlere ve hasılı, nesillere armağan ......

Anlatılandan da öte, dinleyenin,anlayanın, öğrenenin kendi dünyasının ve düşüncesinin rengiyle, derinliğinde ....

Birilerimizin aşkının ve ömrünün, var edilen  KUM TEPELİĞİN DE ....

Beri'kimiz in çöldeki, sıradan kum zerreliğinde ....

SIRADAN KUM ZERRELİĞİNDE ....

Ömrümüzün ve dünyamızın yetip-elverdiğince .....

ÖMRÜMÜZÜN VE DÜNYAMIZIN YETİP-ELVERDİĞİNCE .!

Birilerimizin, KUM TEPELİĞİN DE .....

Beri'kimizin, SIRADAN KUM ZERRELİĞİNDE ......... 




Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ 




Immenstaad / Almanya 




02 / 09 / 2021 - Perşembe 




Saat ; 09_45

1 Eylül 2021 Çarşamba


 SIR DEYİP, GEÇMEYECEN .......

Ömürlerimize ve dimağlarımıza nakşolup, dillerimize pelesenk olan .....
'' - Dünya, alemler ve hayat, sır üstüne kurulup, bina edilmiştir . ''
Boşuna edilmiş kelam değildir, gerçeğinin ışığında ele alıp, göz attığımızda .....
Karşılaşıp, yüzleşip, yadsıyamayacağımız gerçek olduğunu öğreniriz .....
Bu cümleden olmacasına ....
Denir ki ....
<< - Sır deyip, geçmeyecen . >>
Ondandır, nakaratın sıkça tekrarı ....
Hasılı, asla unutmamacasına aklımıza, belleğimize yazıp, unutmayacağız ......
Biz, biz olacağız, asla ama asla SIR DEYİP, GEÇMEYECEĞİZ ....
Meselenin özü de, zurnanın zırt dediği yer ve nokta budur....
SIR DEYİP, GEÇMEYECEN ....!
İş lafa gelince, yerli-yersiz, önünü-sonunu düşünmeden, sır deyip, geçeriz, laf ola, beri gele hallerinde ....
Oysa, ciddiyetle şöyle bir düşününce, idrak ederiz ki ...
Adı üstünde, sırda saklıdır ....
Gerçeklerle, yalanlar ve hayatları hatta tarihin akışıyla, insanlığın gidişatını değiştirmeye muktedir nice olgu, gerçek ve devinimler ......
Sır'da, ömür sürer, riyalar la, riyakarlar kadar, doğruluklar la, doğrular ve dürüstler .....
Hem de, hiçte hesapta olmayan veya beklenmedik, umulmadık anlarda, dökülü verse sırlar orta yere .......
Değil sadece, hayrete, şaşkınlığa düşüp, şoka girmelerin yaşanmışlığın da halden, hale dönmeler ve hatta dumura uğrama......
Dil tutulmaları ve hatta beklenmedik acı sonlarla gelen ölümler yaşarız, ölümler .......
Sırların ucunda, payımıza düşen ....
Düşünün o, anı, koyarak kendinizi, bu anı yaşayan kişinin yerine ....
Çıktığında foyamız, gerçeğimiz, utancımız sırda saklı'lığın da, ulu orta meydana .....
Hangimiz, ölüp, ölüp dirilmeleri yaşamayız, bilinmesini istemediklerimizin, sır şalına sardığımız utançlı ve ayıplı gerçeklerimizin ?
Çabamıza inatlık da ve bize muhaliflik de, ayan-beyan olup, dillere düşmüşlüğün de ....
İstemez'miyiz o, an utanca kesilmeleri yaşamak yerine ?
Yerin, yedi kat dibine girip de, yit'meyi, gözlerden ve ortalıktan, ırak olmaları, insanlardan ?
Sırların ortaya çıkışında, hayatların sırf bu sebeple, apansız ölümü yaşamış'lığının ayan-beyan aşikar lığın da, gerçekliğinde ......!
Maazallah, gizli-saklımız dökülü verse, orta yere ....
Karışır, akımız-boku'muza ......
Döneriz, berbat edilmiş, çıfıtı çıkmış, bir çuval incire ....
GİZLİ-SAKLIMIZ DÖKÜLÜ VERSE, ORTA YERE .....
BÖYLESİ UTANCA DÜŞMELERİ, YAŞAMAK YERİNE, YERİN YEDİ KAT DİBİNE GİRMEYİ İSTEMELERDE ...
GEÇERİZ KENDİMİZDEN, ÖLÜP, ÖLÜP DİRİLMELER DE ...!
DÖNERİZ, BERBAT EDİLMİŞ, ÇIFITI ÇIKMIŞ, BİR ÇUVAL İNCİRE .....
ÇIFITI ÇIKMIŞ, BİR ÇUVAL İNCİRE .....!
Onun içindir, dememiz .....
Sır deyip, geçmeyecen ......
SIR DEYİP, GEÇMEYECEN ...........!
Mualla SEZGÖR YASSIBAŞ / İSYANİ
Immenstaad / Almanya
01 / 09 / 2021 - Çarşamba
Saat ; 13_31

GÖZ BEBEKLERİNDE SAKLIDIR, KORKULARIN ....!

  İmrentiyi, tiksintiye , zoru, kolaya, kolayı, zora, oluru, olmaza, olanaklıyı, olanaksız, sevgiyi, nefrete döndüren ...... Hükmeden ve boy...